İNTERLOCK tarafından postalanan herşey
-
Yaşıyoruz sessizce yaramızı severek-İkrar
zaman ve mekân'a takılındığında.. ikrar'da.. ya da; mahfî'de.. ardından ölüm fikri obsede eder.. sevgileri.. ve aşk o an ölüverir.. ne yazık..
-
THE GULLIVER'S SHIP..
.. gulliver'in gemisi bugün istanbul'da.. http://youtu.be/L6uVtq886QA konu başlığı: vatandaş ve ilâveten İstanbul trafiği.. ..n'de çevre ilişkileri işliği.. trafik ile balık yahnisi arasında kurulacak elâka sarmısağın aristo ile hacle bağlamında; üsküdâr'a giden "kâtib" in kuş gibi ıslık sesi çıkartması hadisesidir! ya'nî; mes'ele böyle bir basitçe anlatımdır.. anlatılabilinmiştir.. bu arada tatsız kazalar oluşabilir for example olaraktan; çay dökülebilir..üzerinize.. ıslanabiliceksinizdir.. üzerinizi temizlerken (senkronize) başkalarının da pis-ini temizleyecek ve bunu becerir iken çevrenize mut'lu gülücükler ile göz süzüp.. ..supuk bir vision oluşturabilecek.. ..sinizdir.. âh! istanbul istanbul olalı böyle bir istanbul olduğunu ve de böylesine bir seyr-ü sefer boyutu bulunduğunu bilmezdi..bilmiştir! eyi de olmuştur.. ..tur.. notumuz: istanbul; mabeyn'dir ve öyleyse; asitane'dir ve öyleyse; atabe'dir ve öyleyse; biat makamıdır ve öyleyse; beyt'tir! ..tabi olunuz reca ederim.. ..danke! "buralarda yolları hep kesmişler trafiği arapsaçı etmişler her köşeye bir tepegöz dikmişler abüüy hadi gel köyümüze geri dönelim döner iken bare kağnımıza binelim"
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. DÜNYA BENİM FİKRİMDİR.. SCHOPENHAUER Felsefe yüksek bir dağ yoludur.. Issız bir yoldur ve yukarı çıktıkca daha da ıssızlaşır. Bu yolu her kim izlerse hiç korkmamalı, her şeyi geride bırakmalı ve kış karında güvenle ilerlemelidir.. Kısa süre içinde altındaki dünyayı görür; ****alları ve bataklıkları gözünün önünden kaybolur, düzgün olmayan noktaları düzelir, yırtıcı sesleri artık kulağına ulaşmaz.. Ve yuvarlaklığını da görür. Kendisi her zaman saf, serin dağ havasındadır ve güneşi görür. Oysa aşağıdaki herkes gecenin karanlığıyla kuşatılmıştır. *** En büyük bilgelik, içinde bulunduğumuz şu andan zevk almayı hayatın en büyük amacı kılmaktır. Çünkü tek gerçek budur ve başka her şey düşüncenin bir oyunudur. Ama en büyük budalalığımızın da bu oldugunu söyleyebiliz. Çünkü yalnızca kısa bir süre için var olan ve bir rüya gibi kaybolan ve de içinde bulunduğumuz bu an asla ciddi bir çabaya değmez. *** İleriyi önceden görebilseydik, çocukların ölüme değil, fakat hayata mahkûm olan, ama henüz cezalarının ne anlama geldiğini bilmeyecek kadar bilinçsiz ve masum mahkûmlar olduğunu görebilirdik. Yine de her insan ileri yaşlarda: "Bugün kötü ve her gün daha da kötüleşecek, ta ki en kötüsü olana kadar," denilebilecek bir hayat durumuna ulaşmak ister. *** Her şey dinin yanında: vahiy, kehanetler, hükümetin koruması, en yüksek değer ve tanınmışlık.. Ve hepsinden de öte, doktrinlerini çocukluğun körpe çağında zihne kazıma, dolayısıyla neredeyse doğuştan gelen fikirler gibi görülmelerini sağlamalar şeklindeki paha biçilmez ayrıcalık.. *** Tüm sınırlamalar kişiyi mutlu kılar.. Görme, etki ve temas alanımız ne denli dar ise o denli mutlu oluruz; ne denli geniş ise o denli sık kendimizi azap içinde ya da ürkütülmüş duyumsarız.. Çünkü bu sınırlı alanla birlikte kaygılar, ürkünç şeyler, istekler de çoğalır ve büyür. *** Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker.. Nihai olarak zafer ölümün olacaktır. Çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve özenle devam ederiz, tıpkı sonunda patlayacağından emin olsak da, olabildiğince uzun ve büyük bir sabun köpüğü üflememiz gibi. *** En tesadüfü bile uzak bir yoldan gelen gerekli olandır.. *** Nasıl gemide giderken ilerlememiz kıyıdaki nesnelerin geri çekilmesiyle, dolayısıyla da küçülmesiyle kendini belli ediyorsa, ihtiyarlamamız da büyük yaşlardaki insanların bize genç görünmeleriyle kendini belli eder. *** Büyük hayat düşünün.. Öznesinin bir olduğunu ve görüngülerin tüm çeşitliliğinin zamana ve mekâna bağlı olduğunu kendimize hatırlatırsak, o devasa düsünceye olan korkumuz azalacaktır. Hepsi kocaman bir rüya ve onu her bir yaratık görür; Ama hayatındaki bütün karakterler de onunla birlike o rüyayı görür. *** Başkalarının fikirlerine aşırı derecede önem vermek, herkeste var olan bir manyaklık. *** Çok insan kafaları olmadığı için kafayı bozmuyor. Arthur Schopenhauer ..
-
Pardösü mü, Pardesü mü?
sizsiniz efendim.. ben bi hiçim.. şimdi daha iyi anladım.. ben pekos bill'in pantalon paçası dahi olamam.. sü'yü felân da terk ediyorum.. adios.. imza: bitmiş adam..
-
Pardösü mü, Pardesü mü?
sü..
-
Pardösü mü, Pardesü mü?
aman efendim yapmayınız.. beni gözleriniz ile ısırmayınız.. reca ederim.. bendeniz.. siz ne derseniz onu yaparım.. bi da kaka lâflar felân etmem.. valla..
-
Pardösü mü, Pardesü mü?
peki..
-
Pardösü mü, Pardesü mü?
doğru efendim
-
Pardösü mü, Pardesü mü?
bi de pekos bill vardı.. silâhsız ama gözlerinden ateş çıkarırdı.. telepatik gücü vardı.. bi de kemendi.. sevgilisi kızın adı ise.. -türkçe çevirisi ile- sü idi.. ne günlerdi ama.. hani o bendenizin pekos bill olduğu günler.. sayın adminim.. konuyu dağıttım fekat.. müsebbibi Efendi Türkler'dir.. affola..
-
veleddalin amin
söz aramızda.. radya'dan gizilce şüphe duyabiliyor gibiyim.. o olabilecek midir? olmaz.. ama.. olabilir de..
-
veleddalin amin
sayın gurum.. efendim.. nazlım.. nazeninim..nazan özkan ablam.. evvel selâm ederim.. ben çekirgenin bi sorunsalı belirdi.. iki gündür.. bi anket yaptılar.. savaş olsun mu ya da olmasın mı deyu.. canım gurum.. bi bakmışım ki ben cahıldan başka.. kimesneler evet ossun dimemiş.. şimdi sise soru-yorum: aceba ben şizofren mi oldum.. manyak-depresif bi süje miyim.. aceba obje durumuna mı dönüştüm.. beni kim hipnozladı yâ hû.. beni kurtar ya yüce gurum.. mersi..
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
canım ustam gelmiş benim.. oy oy perişan mı oldum nedir.. ellerinden öperim benim canım gurum.. her şeyim.. kalbimin en mutena köşesi.. yok hocam.. sen uzun boylusun halâ.. çekirgen ise git gide daha bi çekti.. ufaldı.. bu terler ustamın karşısında olmaktandır.. affola.. bebek nasıl.. yeni nesil.. minik ve esas çekirge.. o hep sıhhatli ve hiper-aktif olsun.. çekirgen.. en bi aşıkın.. birinci duacın.. öbür yanın.. hoş geldin.. ..
- Çağrışım
-
Birisi Çay Yapsada Şöyle Sıcak Sıcak İçsek
sn. admin'im.. kahvaltıya geç kaldınız amma.. bu ara saat de 15.00 geçti.. size molanızda dinlenirken.. şöyle soğuk ve osmanlı çileğinden.. taze sıkılmış bi çilek suyu ile.. bir de.. çilekli pasta ikram etsek.. ne dersiniz?
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
teveccühünüzdür efendim.. alâka karşılıklıdır.. teşekkür ederim örtmenim.. artıkın bana iyi bi not verirsiniz.. umarım..
-
Mevlana 'dan Sözler
.. arif; a'raf'ı bilendir.. marifet mertebesi/boyutudur.. .. (Arf. C.) Sırt, tepe. Özel manası Cennetle Cehennem arası bir yer. (Arf, herhangi bir yüksek yer demektir ki, bu münâsebetle atın yelesine, horozun ibiğine arf denilmiştir.) (A'raf, meşhur bir kavle göre Cennet ile Cehennem arasındaki hicabın, surun yüksek tepeleri demek olur. İbni Abbastan sıratın şerefeleri diye bir kavil de mervidir. Fakat Hasanı Basri Hazretleri demiştir ki: A'raf ma'rifettendir. Ve mânâ "Ehl-i Cennet ile ehl-i Nârı simalarından tanımak üzere bir takım rical vardır demektir. Kendisine bu rical "hasenat ve seyyiatları müsavi olan kimselerdir" denildikte dizine vurmuş ve bunlar, demiş, Allah tealânın ehl-i Cennet ile ehl-i Nârı tanımak ve birbirinden temyiz etmek üzere tâyin buyurduğu bir kavmdir. Vallahi bilmem belki bazısı şimdi beraberimizdedir! ..
-
Aşık veysel - anlatmam derdimi
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. yeni ve zor boyut yolculuğunuzda.. yaradan yardımcınız olsun.. ..da.. iskelede üç çifte emrinizdedir.. ha rad-abad; ha sa'd-abad.. ikisinin de gittiği yol.. ve umarım.. aynı menzile ulaşır.. dilerim.. ..
-
Birisi Çay Yapsada Şöyle Sıcak Sıcak İçsek
masanın sağında.. ve.. parmaklık kenarındaki iskemle sizindir sn. adminim.. yeyiniz-içiniz.. yarasın efendim..
-
Birisi Çay Yapsada Şöyle Sıcak Sıcak İçsek
kahvaltıya gelen yok mu? her şey hazır.. millet.. uyanın.. http://youtu.be/dAZ2Hoq-lf8 ..
-
Dünyanın en romantik kelimesi....
.. ve alternatif evren; bir dişi varlık olsa gerektir.. ..
-
Dünyanın en romantik kelimesi....
.. romantik; escapist ise.. şu esquimau cümleciği ne güzeldir: "alternatif evren; kanarya adalarında ve hoş bi sahil kafesinde ve bi akşam üzeri içilen, bi kadeh beyaz ispanyol şarabına benzer.." ..
-
İNTERLOCK ÖZGÜN ŞİİRLERİ..
.. İPE-SAPA GELMEZ BİR DOLORES TÜRKÜSÜ.. tesadüf hastanesinde tanıştık adı doloresti ya da ya da ona benzeyen bi şeydi teşhir fotoğrafçılığı yapıyormuş sergiler açıyormuş falan gösteriler düzenliyormuş bak okuyucu ben çoğu kez olayı tam çözemediğim zamanlar anlamsız sözlerle şaka yaparım yine öyle yaptım işte hırdavatçı cam lifleri ile oynuyordu dedim tam öyle dedim ayışığında bir nurlu çatalağız yakamoz kıvrımlarında bir istenç var hem emlâk avukatını tehdid ediyor çünkü dedim muzip bakarak ortada görülemeyen bir hükümlü de var dolor bu konuda anlaşırım dedi aniden çünkü o ikisi avukat ile istenç yani horultulu bir öğlen uykusunda ve muhayyel iki nokta arasında doğurdular cavidanın sergisini sonra böyle teşhir ettiler ötesini yüzüm bi hal almıştı burnum sarkmıştı o ise gülüyordu baskınlığına nereden biliyordu ben bilmiyordum ya birisi söyledi ya o lâfı çevirdi bilmiyordum dedim ya hastanenin bahçesindeydik karşılaştığımızda öğlen üzeriydi ayrılırken güneşin çok ötesindeydik ..
-
Ben güldüm, siz de gülün madem :)
- THE GULLIVER'S SHIP..
WHY THE YAPRAKLAR İS LAVİSHLY? bazı bünyelerde meydana gelen hastalıklar nedeni ile deri üzerinde çıban leke uçuk gibi belirtiler görülübilicektir deniz yüzüne yakın üzerinde dalgaların çatır çatır çatladığı kaya kümeleri gibi!. veya.. kağıtçılık sektöründe üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan ve genellikle sonradan hâl-hamur haline getirilen yaş ve kuru biçimleri de olabilen artıklara benzer şekillerde!. canım fanlarım çok eskimiş olmak da bu fiilin oluşmasında önemli bir faktördür ortam uygun hale gelince muhtelif rûz-i gâr nev'ileri bu eylemi tatbik hususunda yardımcı destek programı görevini yerine getirirler ancak bu noktada konuyu ele alış biçimi denişik olabiliciğinden uygulama tarzı da denişebilicektir!? sıvı ya da tane sululuk oranı ya da tohum niteliği bahsi geçen varakların bulundukları yerden aşağı bir satha doğru boşalmalarında çarpan olabilicektir biri birini takip eden çarpanlara ait moment neticede etkensel deneyin total vaziyetini göstericektir nihayetinde muhayyelâttan terekküb eden kıyas şeysimiz: yapraklar yoksa siz her bireriniz birer aynamısınız? lâle benzeri reng â reng hem boynu bükük yoksa pây-i şah'mısınız? mülzem - THE GULLIVER'S SHIP..
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.