Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Radya

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Radya tarafından postalanan herşey

  1. Radya şurada cevap verdi: arman başlık Anı Defteri - Defterleri
    Uşağuma; Değişebiliriz Birbirimizi Sarmaşıkların solan zamanındasın ama bu sabahı tamamla, gizli kal bir begonyada. Sahne çirkin, seyirciler karanlık dil küflü, oyuncular unutkan bir işçi anlamamış kentte dolanan yumruğunu uzatılmış yol. O dipsiz kuyuda kekik kokan çocuklar öldürülmüş toprak ilk kez istememiş insanı itilmiş yaşam alevden kıyılara kan damlamış güneşine. Orada fazlalıktır akşam düşündükçe üşüdüm, dondum o iniltide içinden öpmek isterken seni hep dışına itildim. Dikemem bu yırtığı, belki anlarım elindeki yasemini suya bırak bu, bir kuşun uçması atılan taşa. Yıkıl ey kalbim akrebin koruduğu söz, artık zehirle beni. Anlatamadım o masal kıza her bıçak aşkla sever, gömülür ona mademki öyle, çelik kim, su hangimiz bilmek istersen, değişebiliriz birbirimizi. Veysel Çolak
  2. Radya şurada cevap verdi: arman başlık Anı Defteri - Defterleri
    Evet nerde ki sahi Bilmem bu şiiri beğenirmisiniz... KÜSNÂME gözlerim çöl yutmuş badem çiçeği beyazsız beyazlardan ve eterli yazlardan yerde kum ve hayıt gökte ay mahsusluğu vahşi bir atın su içtiğiydim avcunuzdan soluk soluğa akan bir deli çığ terkimde dağlar, terk edilmiş revnaklı taklardan geçtim uzun ve kimsesiz karafakilerden dökülür gibi döküldüm kör uykularınıza çizerek mânânın altını, gümüş say ki içtim ol zakkumun suyundan acıyla yudum yüzümü yuğlar boyu, kaknüs! narlı bir yankı oldum çarşılarınızda kalır belki, biraz üvey benden bir zambak kokusu avlularınızda PERİHAN BAYKAL
  3. Radya şurada cevap verdi: diloş başlık Anı Defteri - Defterleri
    Telif ücretini postaya verdim
  4. Radya şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Anı Defteri - Defterleri
    Tabi senin kadar zayıf olsam bende durmadan pasta isterim
  5. Terk etme beni Unutmak zorundayız, herşey unutulabilir, geçip giden herşey… unutmalı: geçen Yanlış anlaşılmalarla, yitip giden zamanı. ve zaman kaybedilir: anlamaya çalışmakla, geçen o saatleri.. ki zaman zaman, "niçinler" öldürür kalplerdeki mutluluğu… Terk etme beni… bense yağmur taneleri sunacağım yağmur yağmayan ülkelerden getirilmiş. yaracağım toprağı, ölümümden sonrasına kadar, sarmalamak için bedenini, altın ve ışıkla. sana bir ülke vereceğim: sevginin kral olacağı, sevginin kural olacağı, ve senin kraliçe olacağın. terk etme beni Terk etme beni Delice sözler yaratacağım, sadece senin anlayabileceğin. sana,oradaki sevenlerden bahsedeceğim, iki kez kalplerinin öpüştüğünü gören, sana rastlayamadığı için ölen, O kralın öyküsünü anlatacağım. terk etme beni biz sıkça görürüz eski bir volkandan alev fışkırdığını.. çok eski olduğunu sandığımız. bazen bunun gibi, yanmış topraklar en verimli nisandan, daha çok ürün verebilir ve akşam gökyüzünde birleşmezler mi onlar kızıl ve siyah ışıklar vermek için terk etme beni terketme beni artık ağlamayacağım, artık konuşmayacağım, bir tek burada saklanıp, senin dansedip gülümsemeni, şarKı söylemeni ve gülmeni görmek için. bırak olayım: gölgenin gölgesi, elinin gölgesi, terketme beni. del.icio.us. digg Facebook. Twitter. reddit. Technorati del.icio.us. digg Facebook. Twitter. reddit. Technorati
  6. Radya şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Havadan Sudan Konular
    Çekirgeye fobim varmış ama şöle bir parmak boyunda olanlara
  7. duncan(27), AHSEN(25), AyBaLa(27), didoş(20), babapaskal(20), Mariko(21) İyi ki doğdunuz arkadaşlar...
  8. tugce(29), seraptual(27), fellini(9), mavisim29(22), tiyatro(29), bozkurt_lu(30), sozkull(32) İyi ki doğdunuz arkadaşlar...
  9. Bu hale getirmemeye çalışırız kardeşim
  10. KOÇ Sevimli koç burçları genelde messengerda takılır. Koç burcu bayanı messengerdan bir koca bulacağı hayaliyle yanıp tutuşa dursun. Tüm arkadaşlık sitelerinde koç burçlarını görmek mümkündür. Bikere evde kaldıklarına kendilerinin sevilmediğine inanmış bir burçtur. Dostlukları kuvvetli olsada. Sanal dünyada mutlu yuvanın özlemi içersinde yanıp tutuşur. Koç burcu kadının messenger iletisinde “Meşgulum börek yapıyorum” yazısını sıkça gördüğümüz gibi. Koç burcu erkeğinin ne dinliyorum özelliğinde Çelik- Benimle evlenir misin? Şarkısı sıkça duyulur. BOĞA Boğa burcu msnden pek tad almaz bunun yerine internette nefes almaksızın para kazanmanın yollarını arar. Kimi duyumlara göre Venüsün çekimi ile p o r n o sitesi kurma ihtimalleri yüksek olan rivayetlere kurban gitmiş sabıkalı bir burçtur. İKİZLER İkizler burcu ise Zodyağın en kıl burcudur.Varsa yoksa forumlarda rep peşinde koşan keza sevilen sevimli bir burçtur. Değişkendir sohbet odalarında bir gün psikolog sonra ki gün astrolog abartıp ürolog bile olabilir. YENGEÇ eee artık yorulduk bu burcun duygusal krizlerinden. Msn aleminin en sulu göz zodyağımn en karamsar burcudur. Gothic resimlerle avatarını süslerken Spacesnde blogunda hayata hep bir isyan hep bir dert yanma havası içine düşmüştür. Beklentileri sabittir. Bir gün bu sanal illetten kurtulacağına inanır. ASLAN Tü tü tü maşşalah Sanal alemin reel alemin en favori burcudur. Tü tü tü kırk bin kere maşallah Aslan burcunu googleda kendini ararken. Messenger iletisinde kendini överken. Messengerına kendi kendini ekleyip kendini izlerken bulabilmeniz çok doğal. 24 saat messengerı açık gezen her an biri kendini övecek diye bekleyen manyak bir burçtur. BAŞAK Tipik titiz başak virüs programıyla her gün her saniye bilgisayarının içini dışını temizler. Abartır kasayı açar elektirikli süpürgeyle içini temizler. İletisini temizler listesini temizler elinde vileda sopasıyla chatleşir. İletilerinde genellikle sıkça hemen hemen her zaman “Temizlik yapıııoooorummm gelljemmmm” şeklinde tuhaf şeyler yazar. TERAZİ En gıcık burçtur kendileri. Çünkü photoshopu kapanmaz varsa yoksa resim çizim onun bunun resmini düzelteyim. Bir kez dedik ya Teraziler el hünerleriyle meşhurdur diye illa cıvığını çıkartırlar. Forumlarda enttellektüel sohbetlere dalıp hayatın gerçekliğinin sanal oluşundan bahsedip enteresan bir felsefeye dalarlar. Bunları genelde şiir sitelerinde resim sitelerinde yorum yaparken görülür. feci derecede yeteneklilerdir. AKREP Aman aman evlerden ırak. Bunların işi gücü site çökerteyim msn kırayım şifre çalayım. Hayırlı bişey yapıp msnden zevce bulup nikah kıyayım demezler. Hackerdırlar. Onu bunu önüne gelen ne varsa kırarlar. Sevilmezler kimliklerini gizlerler. İllet bir burçtur. YAY Yay burcu kıskançlığı ile tanılan gevşekliği ile terkedilen bir burçtur. Sohbet odalarından çıkmazlar. Yay burcu erkeğinin zaafları “su_perisi izmirli_güzel_kız20 prenses_18” bu nicklere aşırı zaafları olduğu gibi sanal alemin don juanı olarak bilinir. OĞLAK Bir oğlağı sanal alemde tanımak çok kolaydır. MEssengerı durmadan açılıp kapanır. Sebebi ise annesi durmadan “yatttt artıkkk” diye bağırdığı için. Burçta tırsma eğilimleri gözlenir. Ve burç kendini resetler. Genelde sanal alemde bulduğu karşı cinsle buluşmaya gider. Dağ tepe bayır çayır dinlemez gider buluşur ve listesinden engeller. Ayran gönüllüdür. İletisine aldanılırsa yazık olabilir. KOVA Kova burcunu sanal alemde tanımak çok zordur. Gizemli bir havası vardır. Bu burcun asla ne dinlediğini öğrenemezsiniz. Açmaz. İletisi kısa ve özdür artı sosyaldir. Burç genelde geceleri onlıne olur sabah ezanıyla kendini resetler. BALIK Balık burcunun en belirgin özelliği sanal alemdeki oynadığı oyunlardır. Zira Onu chat yaparken nadir görürsünüz. Kendini sanal oyunlara adapte eder. Durumu sürekli Dışardadır Otomatik msjnda “Oyun oynuyorumm yazın cevap veriririm”yazar ama cevap verdiğine henüz rastlanmamış ender kozalak burçlardandır.
  11. Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır. Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir. Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir.... Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür,arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır. Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür. -Kime : Sevgili karıma Konu : Yeni ulaştım. Tarih : 16 Mayıs 2004 Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin. Not : Burası çok sıcak.
  12. hadimli(55), oguzman(14)
  13. Radya şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
  14. scgksk(26), fatsalı08(21), komomomko(20), mete_KsK(25) İyi ki doğdunuz arkadaşlar... Mete'ye bir ayrıcalık yapıcam kusura bakmayın,benim gibi KSK'lı çünkü
  15. Radya şurada cevap verdi: Admin başlık Güncel Konular
    4 HAZİRAN PERŞEMBE 1878- Kıbrıs, Osmanlı devletinden ayrılarak İngiliz egemenliğine girdi. 1876- Sultan Abdülaziz, Feriye Köşkü'nde odasında ölü bulundu. 1898- Pehlivan Koca Yusuf, Amerika dönüşünde ''La Burgogne'' adlı geminin Atlas Okyanusu'nda batması sonucu öldü. 1930- Türk Tarihi Tetkik Heyeti ilk toplantısını yaptı. Ekip, 16 kişiden oluşuyordu. Heyet başkanlığına Tevfik Bey (Bıyıklıoğlu) seçildi. 1933- Şair Ahmed Haşim, İstanbul'da 46 yaşında öldü. 1961- ABD Başkanı John F. Kennedy ile Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Nikita Kruşçev, Viyana'da bir araya geldi. 1973- Yavuz Zırhlısı, Gölcük'te yapılan törenle donanmadan çıkarıldı. Birinci Dünya Savaşı'nda, Alman zırhlıları ''Goben'' ve ''Breslau'' Osmanlı devletine sığınmış; bu zırhlılara bayrak çekilerek, ''Yavuz'' ve ''Midilli'' adları verilmişti. 1974- Uluslararası Hukukçular Komitesi, Uganda'da İdi Amin'in iktidarı ele geçirmesinden bu yana 250.000 kişinin öldürüldüğünü açıkladı. 1989- İran'ın dini lideri Ayetullah Humeyni öldü. 1992- III. İzmir İktisat Kongresi toplandı. 1994- İslam toplumunda kadınların baskı altında olduğunu söyleyen Bangladeşli yazar Teslime Nesrin, radikal dinciler tarafından ölümle tehdit edildi. 1997- Irak'ın kuzeyinde terör örgütü PKK'ya karşı yürütülen Çekiç Harekatı'na katılan askeri bir helikopter, Zap Kampı yakınlarında düştü. Hakkari'de görevli sekiz subay, iki astsubay ve bir er şehit oldu. 1998- Karadeniz Ekonomik İşbirliğini (KEİ) uluslararası bir örgüte dönüştüren KEİ Şartı, 11 ülke tarafından Ukrayna'nın Yalta kentinde imzalandı. 2001- Gaffar Okkan suikastıyla ilgili olarak, terör örgütü Hizbullah mensubu biri kadın 10 kişi yakalandı. 2006- Peru'da başkanlık seçimlerinin ikinci turunda, sosyal demokrat Alan Garcia zaferini ilan etti ve Alejandro Toledo'nun yerine devlet başkanı oldu. 2007- Tunceli'nin Pülümür ilçesi Kocatepe Jandarma Karakoluna yönelik saldırıda 7 güvenlik görevlisi şehit oldu, 7 güvenlik görevlisi yaralandı.
  16. MOONLIGHT3(36), heldorado(20), istanblue_7@(21) İyi ki doğdunuz arkadaşlar...
  17. Sayın anneler, babalar! Sizin de çok cici ama başınızın belâsı bir yeni yetme kızınız var mı? Siz de bu günlerde durup durup "Eyvah kızım büyüdü!" diyor musunuz? Kimseye açıkça söyleyemediğiniz bir suçluluk duygusu duyuyor musunuz? Kendinizi pek mi hazırlıksız yakalanmış hissediyorsunuz? Ve o şirin şeyi, tıpkı yeni doğmuş bir bebek gibi, sırf hata yapmasın diye tekrar kucağınıza mı almak istiyorsunuz? Kucağınıza almak isterken, bir kuş yavrusu gibi avcınızda sıkıştırmaya başladınız bile mi? Oysa aşırı kontrol ya da baskı yerine biraz soğukkanlı olmak, o tatlı şeyle yürek yüreğe gelmek, açık olmak, kaygılarınızı açıkça söyleyip açıklama istemek yetişir. "Eyvah kızım büyüdü" telâşı, onu itmeye, "biz"den koparmaya ve "bireyleşmek" yerine bencil olmaya, evde kendine ait bir federasyon kurmaya iter. Bütün sorunlar itişmeden, kopuşmadan "biz içinde" ele alınıp çözülmelidir. Bu mümkündür. İstemeniz yeterli! "Eyvah kızım büyüdü!" sendromu kendini size öncelikle bir namus problemi gibi sunabilir. Siz de bu telâşla kontrolu arttırıp baskıya geçmeyi olağan karşılayabilirsiniz. Bu yanlıştır. Oysa, bir gün sofrada "Kızım artık büyüdün. Bir genç kız görüyoruz karşımızda ve bir hata oluşmaması, acı verici bir yanlışın ortaya çıkmaması için ne halt edeceğimizi, sana karşı nasıl davranacağımızı bilemiyoruz. Arkadaşlarını, arkadaş ilişkilerini, sorunlarını ilgilerini anlatarak bize yardımcı olmak ister misin?" deseniz sorunu aşıverirsiniz. Aslında "Eyvah kızım büyüdü!" sendromu, kendini namus problemi gibi sunarken, çok önemli bir sorunu gizler. Buna "Bireyleşme mi bencilleşme mi?" sorunu diyebiliriz. Bakın, çocuk büyümüştür ve büyümeye devam etmektedir. Büyüme ve gelişme organik, duygusal ve sosyal gelişme aşamalarından oluşur. Çocuk şimdi duygusal ve sosyal gelişmenin arasındadır. Hormonal aktivasyon duygusal abartıyla birlikte gerilim ve dengesizlik yaratmaktadır. Onları çok iyi tanıyorum. Gül bahçesinde yaşıyor olsalar bile oflamaları puflamaları bitmez! Öbür taraftan büyükleri çok daha yakından görüyorlardır. Hiç de büyüttükleri gibi değildirler! Yani kendileri de büyüktür. Ama nedense hâlâ sakarlık etmekte, büyüklerin yaptıkları bazı işleri yapamamaktadırlar! Bunu pek göresi gözleri yoktur. Tek eksikleri bir iş, bir meslek ve bir eştir. Yine de içlerinde büyüklerin dünyasına girmelerini engelleyen garip bir duraksatıcı vardır. Bunu zaman zaman hisseder ve fena şekilde bozulup gerilirler. Bu "bireyleşme zamanı" dır. Çocuğun bireyleşmesi lâzımdır. Bu engellenmemesi gereken bir süreçtir. Kendine göre sırları olacaktır. Büyüme isteğinin etkisiyle bir hatıra defteri tutacaktır. Sırlarını oraya dökecektir. Artık herkesten başkadır; çünkü sırları vardır. Toplumu çok iyi tanımaktadır ve güçlüdür! Bu bireyleşme sürecinin tezahürleri ana babaya çok çeşitli biçimlerde, çok çeşitli mesajlarla yansır. Ana babanın derinindeki asıl korku, namus korkusu değil "Çocuk kopuyor!" korkusudur. Aslında aileyle arasındaki o ince bağ her zaman vardır ama sıra, o bağın deneylerinde değil, toplumsal büyüme deneylerindedir. Karşı cinsten bir arkadaşı olacaktır. Onunla ilgili sorunları olacaktır. Bunlar da "sosyalleşmenin ve bireyleşmenin" kaçınılmaz verileridir. Hatta kaçınılmaması gereken verileridir. Arkadaşlar, kafadarlar ailenin önüne geçmiş gibidir. Ana babayı ürküten burasıdır. Çocuk böyle böyle bireyleşecektir. "Eyvah kızım büyüdü!" sendromuyla çocuğuna yüklenen ve kontrolü baskı düzeyine getiren ana baba, çocuğun sosyalleşmesini ve bireyleşmesini olumsuz yönde etkiler ve çocuğun bireyleşmesine değil bencilleşmesine yol açar. Böylesi durumlarda ana babanın yapacağı şey, gönül bağını sıcak tutmak, şefkatin dozunu yükseltmek, her türlü sorunun rahatça tartışılabileceği özgür ortamlar yaratmak ve belki de dertleşme saatlerini çoğaltmaktır. "Eyvah kızım büyüdü!" sendromunu aşmak istiyorsanız önce "Eyvah kızım büyüdü!" demeyin, "Şükürler olsun! Kızım büyüdü!" deyin. Ve bundan yürümeğe başladığı ilk günkü gibi sevinç duyun. O, sizinle olan yürek bağını umursamaz görünebilir, sevinçle yuvadan uçup toplum semasından ters takla gösterilerine girişebilir. Yapılması gereken, ümüğünü mü sıkmaktır? Baskıyı mı arttırmaktır? Yoksa sevgi pompanızı daha mı çok çalıştırmaktır? Ona hâlâ çatık kaşlarla bakmanın daha doğru olduğunu mu düşünüyorsunuz? O zaman buyurun kavgaya! Yazar:Mustafa Öz
  18. Radya şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    Neden acaba..?Söleyeceklerim bitmemişti şimdi ilave ettim devamını da okuyun isterseniz kardeşim...
  19. Radya şurada bir blog başlığı gönderdi: RA'NIN RUH SESİ
    Bu sabah bir cümle düştü ruhuma,belki öylesine,belki de okuduklarımın tesiriyle dedim önce...Cümle şu; "Basit yaşayacaksın basit" Bu şiiri herkes bilir ya,bende çok severim,açtım tekrar tekrar okudum... Bugün bu şiir, sabah güneşiyle geldi bana,ruhuma görünmez birşey üfledi sanki o cümleyi...Asıl tuhaf olan şu,öyle şaşırdım ki görünce...Tarihte bugünü yaparken,bir de baktım ölüm yıldönümüymüş bugün. Basit yaşayacaksın. BASİT Mesela susayınca su içecek kadar basit... Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında. Tek düğmesi olacak elindeki cihazin; tek bir düğme, tek bir cümle gibi... Sevince lafı dolandırmadan soylediğin 'seni seviyorum' gibi. Basit bir öpücük yetecek sana... Basit, sıcak bir öpücük; ve o opücükle dolacak tüm günlerin, tüm düşlerin. O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını, öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını. Kabak çekirdeği verecek sana rakamların veremediği mutluluğu. El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak en değerli kağıdın -hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın. İki harekette giyiniverecek, iki harekette soyunuvereceksin. Kısacık olacak uyanman, ve yola çıkman arasında geçen süre; Kısacık olacak sıcacık kollara dolanman ve yolculuklara çıkman arasında geçen süre. Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını; bakışların bile anlatabilecek kendini. Beklentilerin de basit olacak: Kaf Dağı'nın önünde bekleyecek mutluluklar. Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını; ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz aşk romanını. Pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini. Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken. Bir kaşarlı tost olacak aradığın nasıl oturacağını bilemediğin sofrada, parmakların en kıymetli çatalın. Yine, aynı parmaklar çözecek en karmaşık denklemleri. İskender'in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında. Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana kontrplak bir gitarda doğru basılmış bir 'fa diyez'in mutluluğunu. Makyajı ilk 'a' sına kadar bilmen yetecek. Temizlik kokacak en pahalı parfümün. 'Bilmiyorum' diyebileceksin bilmediğinde ve Çok normal olacak 'onu da' bilemeyişin. Tek dereden su getirmen yetecek, bir 'istemiyorum' diyebilmeye, Ne durduğu farketmeyecek abanın altında. Saatin, sadece saati gosterecek, Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın, Küçük bir not defteri olacak 'bilgini' en hızlı 'sayan'. Basit yaşayacaksın, basit. Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi basit... Nazım Hikmet Ran ----------------------------------- Sona erecekmiş gibi ya!Nasıl varoldum,var mıyım yok muyum,hayat ne? Bu sorular beraberinde bin soruyu getiriyor akla ve yanında da karmaşıklığı,bende merak ediyorum zaman zaman, ama o dipsiz kuyunun ucundan kenarından bakıyorum içine girmeden,kuyunun yanında da fazla durmuyorum,neme lazım beni girdabına çekiverir diye.Bu sorular hayata karşı direncimi kırmaktan başka işe yaramıyor ki,sadece hayattan koparıp soyutluyor.Oysa ben güçlenmek için buradayım,enerjimi çoğaltmak ve güçlenmek için.Sorduğum sorular sadece BEN ile ilgili olmalı... Tek bir ödevim var hayatta; "***Güçlenmek ve güçlenirken de iyi kalmak"!İşte bunun içinde yukarıda ki şiir gibi yaşamalıyım hayatı... Akşam eve bomba düşmüş sanki,koltuk minderleri yerlerde,herkesin eşyası bir yana saçılmış...(Öyleyse VAR'ız...Gerisi boş )Ve benim onları toplamam lazım artık... ***Bu sözü figgaro'dan öğrenmiştim,(ç)alıntı yani
  20. Radya şurada cevap verdi: Admin başlık Güncel Konular
    3 HAZİRAN Çarşambaa 1899- Besteci Johann Strauss öldü. 1912- İstanbul'un İshakpaşa semtinde çıkan yangında; 1.111 ev, 118 dükkan, 6 cami, 3 hamam, 5 okul kül oldu. 1924- Çek yazar Franz Kafka öldü. 1925- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Bakanlar Kurulu kararıyla kapatıldı. 1933- Sümerbank'ın kuruluşuna ilişkin kanun kabul edildi. 1937- Ertuğrul gemisi şehitleri anısına Japonya'da dikilen anıt açıldı. 1963- Şair Nazım Hikmet (Ran) Moskova'da 61 yaşında öldü. 1964- Futbolun ''Ordinaryüs''ü Lefter Küçükandonyadis, Fenerbahçe-Beşiktaş arasındaki jübile maçıyla futbola veda etti. 1964- Kurtuluş Savaşı komutanlarından, genelkurmay başkanlarından, Kurucu Meclis Başkanı Orgeneral Kazım Orbay öldü. 1965- Uzayda ilk yürüyüşü Edward White gerçekleştirdi. 1974- Ressam Fikret Mualla'nın Fransa'dan getirilen kemikleri, İstanbul Karacaahmet Mezarlığı'na gömüldü. 1989- Pekin'de Tienanmen Meydanı'ndaki büyük gösteriye asker müdahale etti; 2 bin civarında öğrenci öldü. 1996- BM himayesinde düzenlenen ''HABİTAT-II İnsan Yerleşimleri Konferansı'nın resmi açılışı İstanbul'da yapıldı. 1998- Anadolu Ajansının yeni hizmet binası, Başbakan Mesut Yılmaz tarafından törenle açıldı. 2001- Ünlü piyanist Vedat Koşal öldü. 2003- Gazeteci Ercan Arıklı trafik kazasında vefat etti.
  21. Kedi nerde O "hıh" yapan şey kedimi
  22. angelflower(33), olcay52(57), gokfm(34) Doğum gününüz kutlu olsun arkadaşlar...
  23. Radya şurada cevap verdi: Admin başlık Güncel Konular
    1475- Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Türk orduları, Kırım Yarımadası sahillerine çıktı. 1793- Fransa'da Maximillian Robespierre öncülüğünde Jakobenler iktidarı ele geçirdi. 1924- ABD Kongresi, ülkede doğmuş bütün Amerikan yerlilerine oy hakkı tanıdı. 1948'e kadar kimi eyaletler yerlilere oy hakkını yaşama geçirmedi. 1927- Paris Güzel Sanatlar Okulunda öğrenim görmüş ünlü ressam Avni Lifij, İstanbul'da 41 yaşında öldü. 1935- Türkiye'de ilk kez pazar günü resmi tatil uygulamasına başlandı. 1941- Türk Ceza Kanunu'nun 526. maddesinde yapılan değişiklikle Arapça ezan ve kamet okuyanlara ceza öngörüldü. 1960- 27 Mayıs'ın lideri Orgeneral Cemal Gürsel, 28 Nisan olaylarında ve 27 Mayısta ölenlerin Anıtkabir etrafına gömüleceğini açıkladı. 1964- Demokratik, laik ve ulusal bir Filistin devleti kurmayı amaçlayan ve çeşitli ulusal örgütleri bir araya getiren Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), Kudüs'te kuruldu. Yaser Arafat, 3 Şubat 1968'de örgütün başına geçti. 1966- Kıbrıs'ta Rumlar, Lefkoşa'nın Türk kesimine giriş çıkışı yasakladı. 1967- Tiyatro sanatçısı, yönetmen Asaf Çiyiltepe 33 yaşında öldü. 1970- Yazar Orhan Kemal, Sofya'da 56 yaşında öldü. 1977- Başbakan Süleyman Demirel, Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığına yazı göndererek, CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e İstanbul Taksim'de düzenlenen mitingde Sheraton Oteli'nin üst katındaki bir odadan uzun menzilli ve dürbünlü bir silahla ateş edileceğinin haber alındığını bildirdi ve gerekli önlemlerin alınmasını istedi. (3 Haziranda CHP'nin Taksim'de düzenlediği miting olaysız geçti.) 1978- Madrid Büyükelçisi Zeki Kuneralp'in eşi Necla Kuneralp ile emekl1i Büyükelçi Beşir Balcıoğlu katledildi. Suikastı bir Ermeni örgütü üstlendi. 1980- Osmanlı'dan bu yana devam eden buğday ve ekmek fiyatları üzerindeki devlet kontrolü kaldırıldı. 1980- Yahya Demirel, ''mobilya davası''nda Zonguldak Ağır Ceza Mahkemesince 4 yıl ağır hapse çarptırıldı. 1991- Şair Ahmed Arif 64 yaşında Ankara'da öldü. 1997- ''Susurluk Davası'', İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinde başladı. 1998- Adana'nın Ceyhan ilçesi merkez üslü depremde 144 kişi öldü. 2004- Mustafa Bumin, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na yeniden seçildi. 2008- ''Banker Kastelli'' olarak tanınan iş adamı Abidin Cevher Özden, İstanbul'da intihar etti. 2008- Fransız modacı Yves Saint-Laurent 71 yaşında öldü.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.