Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Radya

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Radya tarafından postalanan herşey

  1. SarımsakSarımsak mucizevi bir bitki. Enfeksiyonla savaşmaktan tutun, bağışıklığı kuvvetlendirmeye kadar bir sürü faydası var. Bunun yanında kokusuyla doğal bir sivrisinek kovar işlevi de görmektedir. Her derde deva bu bitkiyi bahçenizde, saksınızda mutlaka bulundurun.
  2. Kadife Çiçeği Kadife çiçeği balkonunuzu ve bahçenizi renklendirmekle kalmaz, istenmeyen böcekleri de uzak tutar. Pyrethrum adı verilen eşsiz bir aroma salarak böceklerin uzaklaşmasını sağlar.
  3. Biberiye Biberiye mutfakta ve doğal temizlik ürünlerinde kullanılabilen, aynı zamanda istenmeyen böcekleri uzaklaştıran inanılmaz bir bitkidir. Araştırmalar biberiye kokusunun konsantrasyonu artığını ve hafızayı güçlendirdiğini göstermiştir.
  4. Limon otu Limon otu, citronella adıyla bilinen doğal yağın elde edildiği bitkidir. Sivrisinek kovucu mumlarda kullanılan ana maddelerden biri bu yağdır. Limon otu insanların kokusunu bastırarak sivrisineklerin hedef şaşırmasına sebep olur.
  5. Melisa Nane ailesinden olan melisa şifalı bir bitki olmakla birlikte sivrisinekleri kovmakta etkilidir. Aynı zamanda regl sancılarına, kramplara, sindirim rahatsızlıklarına ve uyku bozukluklarına da iyi gelmektedir.
  6. Kedi Nanesi Bu küçük bitkinin sadece kedilere özel olduğunu sanabilirsiniz, ama sivrisinek kovucu olarak da epey başarılı! Bitkiler dış etkenlere karşı kendini korumak için milyonlarca yıl boyunca evrimleşmiş kompleks organizmalardır. Bu bitki sayesinde sinekleri bahçenizden ve ailenizden uzak tutabilirsiniz. Bir araştırma kedi nanesinin sinek ilaçlarından on kat daha etkili olduğunu bulmuş. .
  7. Limon Kekiği Ontario Guelph Üniversitesi’nin araştırmasına göre ezilmiş limon kekiği yaprakları sivrisinek ısırmalarını %62 oranında azaltabiliyor. Eğer arkadaşlarınızla pikniğe gitmeyi düşünüyorsanız, bunu deneyebilirsiniz
  8. Fesleğen Fesleğen hem mutfakta hem bahçede işe yarayan harika bir bitki. Sivrisinekleri kovmada en etkili bitkilerden biridir. Harika kokusu da cabası!
  9. Lavanta Lavanta bahçenizde bulundurmanız gereken çok rahatlatıcı bir bitkidir. Anksiyeteyi hafifletmeye, gerginliğe, mide bulantısına, kusmaya, küçük yanıklara, solunum rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinir. Ayrıca etrafındaki bitkileri de istenmeyen böceklerden koruyabilir. Sivrisineklerden korunmak için ve yapraklarından çay yapmak için rahatlıkla kullanabilirsiniz.
  10. Doğanın güzelliklerinden faydalanmak için dış mekânlarda vakit geçirirken sivrisinek ısırıklarına maruz kalmak çok rahatsız edici. Elbette onlar da doğanın saygı duyulası bir parçası, fakat sırf bu yüzden her fırsatta ısırılmamız pek hoş değil. Ne yazık ki, sivrisineklerden korunmak için var olan çarelerin çoğu bizi hem vücudumuza hem doğaya zararlı kimyasalları içeren spreyleri kullanmaya zorluyor. İşte bu yüzden balkonunuzda, bahçenizde harcadığınız zamanı daha güzel geçirmeniz için doğanın kendi savunma yöntemlerini kullanmanızı tavsiye ediyoruz. O halde spreylere alternatif 9 bitki sizin için çözüm olabilir.
  11. Konserve kutusundan yaptığım mumluk..
  12. Kedilerin bakamayacağını anlayınca yavrusunu yediğini bile duymuştum..
  13. Ahh bak işte böyle bir şeye de inanmıyorum..Ama yürekten dilenen her bir dilek bir tohumdur buna inanıyorum.
  14. evrensel-insan arkadaşımızdan üzücü bir haber aldım.. Kendisi lösemi teşhisiyle şu an hastanedeymiş. Acil şifalar diliyorum. En kısa sürede sağlığına kavuşup aramıza dönsün..
  15. Radya şurada cevap verdi: Radya başlık Forum Oyunları
    İyi sahurlar..
  16. Prof. İlber Ortaylı, İstanbul’un fethinin doğru bilinen yanlışlarından Rönesans’a, Fatih Sultan Mehmet’in yaşamı ve ölümünde dönemin Papa’sının Fatih’e yazdığı mektuba kadar bir çok konuda soruları yanıtladı. Hürriyet’ten Yenal Bilgici’ye konuşan Ortaylı, Fatih Sultan Mehmet’in tüm zamanların en entelektüel mareşali olduğunu belirtirken, Fatih’in ölümünün de ‘mareşal hastalığından’ olduğunu söyledi. Rönesans’ın İstanbul’un fethiyle başlamadığını da ifade eden Ortaylı, İstanbul’un fethini gemilerin karadan yürütülmesi olayının değil, kara savaşının sağladığını sözlerine ekledi. İstanbul'un estetiğini bozan çetelere ve hırsızlara karşı direnmek gerektiğini de vurgulayan Ortaylı’nın Bilgici’nin sorularına verdiği yanıtlar şöyle: İstanbul’un fethine dair anlatılan çok şey var; biraz da bilgi kirliliği mevcut... - Gerçeği kendine göre yazan çok. İtibar edilmesi gereken kaynaklar ortada. Örneğin şehri kuşatan ordu hakkında bir ittifak yok gibi. 200-300 bin diyen de var, 30 bin diyen de. Kaç kişiyle fethedildi İstanbul? - 300 bin asker mümkün değil. Bu kadar askeri ne beslemek mümkün ne de barındırmak... Hastalık yayılırdı; orduda önemli olan hijyen kuralları tatbik edilemezdi... Öyle 20-30 binle de İstanbul alınmaz. Biraz daha fazla olması lazım askerlerin. 50 bini geçmez. Fatih’in merkez kapıkulu askeri devrinde 12 bin civarıdır ama çok düzenlilerdir. Burada esas önemli olan bu düzen ve stratejidir. Fatih tüm zamanların en entelektüel mareşali ve döneminin de en bilgin hükümdarıdır çünkü. Nasıl bir düzenden bahsediyorsunuz? - Asya tipi süvarilerin dayanıklılığı var ama önce II. Murat sonra da Fatih gerçek anlamda düzen getirdi. Fatih ayrıca ateşli silahları kullanmayı biliyordu ve iyi bir stratejistti. Boğazlar kesilince düştü İstanbul. Karadeniz’deki Ceneviz kolonilerinden yardım, tahıl, bal gelmesi önlendi. Zincirin parçası duruyor Çok anlatılır, gemileri karadan yürüterek mi alındı İstanbul? - Hayır, İstanbul esasen kara savaşıyla alındı. Gemi manevrası daha çok bir şaşırtmacadır, şok etkisidir. Hafif gemiler Haliç surlarına pek bir şey yapamaz. 6 Nisan’da kuşatma başladı; 53 gün boyunca bu gördüğünüz surlar top ateşiyle dövüldükten sonra açılan gediklerden içeri 29 Mayıs’ta girildi. Üstelik öyle kötü bir savunma da yoktu Bizans tarafında. Şehri 13’üncü yüzyılda (1261) Haçlı istilasından kurtaran Paleolog soyunun son hükümdarı olan XI. Konstantin Paleologos fedakârca savaşmıştır. Biraz önce söylediğim gibi esas savunma karadaydı; Osmanlı ordusu yine de Haliç’e gerilen zinciri de aşmıştır. Bunu görmek isteyen, Askeri Müze’ye gitsin. Zincirin bir parçası halen orada. “Bu gemiler hiç karadan yürümedi” diyen de var. Nasıl değerlendirirsiniz? - Gemilerin yürütülmediği iddiaları boş. Tüm tanıklıklar, Bizans, Latin kaynakları gemilerinin yürütüldüğünü anlatıyor. Fatih mareşal hastalığından öldü Ayasofya’nın Atatürk’ün emriyle müze yapılması için ne diyorsunuz? Camiye çevrilmesi için yıllardır bir tartışma var. - Şimdi kıyamet kopuyor; Türklerin Ayasofya ile ilgili utanacak hiçbir şeyleri olduğunu düşünmüyorum. Ama Kurtuba’daki mescit yüzünden İspanyolların biraz utanması gerekir çünkü İspanya Kralı V. Karlos’un içeriye inşa ettirdiği katedral çirkindir, o sütun ormanını, o Bizans tipi mozaikleri mahvetmiştir. Ayasofya’nın 1934’te müze olması müthiş bir fikirdir. Medeniyete bir hediyemizdir. Böyle bir bina bir daha yapılamadı çünkü. Fatih’e Fetih’ten sonra Hıristiyanlığı kabul etmesinin önerildiği doğru mu? - II. Pius’un Fatih’e bir mektup yazdığı ve bunu ulaştırdığı iddia edildi. Bu tarihçi Babinger’in bir spekülasyonudur. Böyle bir mektup gerçekten var ama Fatih’e gönderilmiş değil,. Nerede peki? - Vatikan arşivlerinde. Yazılmış evet ama ulaştırılmamış. Vatikan’da oryantalist Peder Vincenzo Poggi bunu tespit etti. II. Pius önce böylesinin kendileri açısından hayırlı olacağını düşünmüş belki ama sonra bu taktiğin işe yaramayacağını, Fatih’e kabul ettiremeyeceğini de anlamış. “Azıcık suya ihtiyacın var” demiş orada, yani vaftiz edilmeye. “Dünyaya hâkim olursun böylece” demiş. Öyle şey olur mu? Alacaktı Fatih Batı’yı ama ayrı bir şekilde teşkilatlandıracaktı. Eh öyle de oldu zaten. Otranto Seferi’ni biliyorsun Gedik Ahmet Paşa’nın... İyonya Adası’nı alarak yola çıktı; İtalya’da Otranto’yu kuşattı ve aldı. Fatih de bir sene sonra karadan geliyordu. Gebze’deydi. Bu ordunun İtalya’ya açılacağı belliydi. Maalesef zehirlendi ve öldü. Kim zehirledi? - Rivayet çok. Ağır gut hastalığı vardı Fatih’in. ‘Nekris’ de denir. Tedavisi yoktu; ‘kocakarı tıbbı’ ile palyatif ilaçlarla tedavi olmaya çalışıyordu. Mareşal hastalığıdır zaten bu. Ne demek mareşal hastalığı? - Eti yersin, attan inmezsin, çizme çıkmaz ayağından, şişer bacaklar... Fatih’in ilacı hazırlanıyor ve bu şekilde de “Zehirlendi” deniyor Venedikli bir doktor tarafından... Fatih ölünce bu Batı seferi de akîm kaldı. Rönesans fetihle başlamadı Rönesans’ın başlamasını İstanbul’un fethine yorarlar. Şehirden kaçan âlimlerin Batı’da bilimi geliştirdiği söylenir. - Çoktan gitmişti o âlimler zaten. Hem 1452 Konstantinapol ne derece klasik Yunan düşüncesini yaşatıyordu, belli değil. Kütüphaneler ne durumdaydı, belli değil. Kaldı ki Yunan düşüncesi özellikle Doğu’da zaten hep hâkimdi. Enerji nasıl kaybolmuyorsa, medeniyet ve ilim de kaybolmuyor. Doğu Roma’nın kitap zenginliği, uzman nakli 14’ncü asırdan beri yapılıyordu. Peki neye yol açtı İstanbul’un fethi? - Roma İmparatorluğu yeniden kuruldu. Biz Balkanlar ve Anadolu’daydık; rahatça gelişmemizi sağladı. İstanbul’un ekonomik gelişmesi çok arttı. Balkanlar da bu şekilde gelişti. Çok geri bir dünyaydı orası; köprü gördüler, han gördüler... Dünyaya yeniden entegre oldu. Eskiden şenliklerde Türkçülük hâkimdi Son dönemde Fetih şenlikleri daha bir coşkuyla kutlanıyor, nasıl değerlendiriyorsunuz? - 1950’lerde başlandı şenliklere. Milliyetçiler başladı; Nihat Sami Banarlı ya da dinle pek ilgisi olmayan Atsız gibi adamlar başlattı. Ondan sonra durduruldu. Bir başka muhafazakâr, tarihçi ve dışişleri bakanı Fuad Köprülü tarafından. Neden? - “Yunanistan bize gücenir” dediler. Niye gücensin? - İkinci harpten sonra Yunanistan ile Türkiye’nin arası muazzam ölçüde iyiydi. Başbakan Çaldaris o zaman Türkiye ile konfederasyondan bahsediyordu. Çünkü komünistleşen Balkanlı devletler çemberinden ürküyordu. Asker bu havaya uydu ve adeta resmen sabotaja uğradı. Bu şekilde bitti şenlikler. Şimdikiler de kendilerine göre değerlendiriyor. O zaman Türkçülük hâkimdi şimdi daha dindar motifler kullanılıyor; fark bu. Edepsizlik iltifattan cesaret alır “İstanbul bir umuttur, dirençtir” diyorsunuz son kitabınızda. Neden? - İstanbul her zaman yeni bir atılım, bir umuttur. Birinci harpten sonra da dirençle neredeyse eşanlamlıdır. Gene de onun kültürünü, yapısını korumak için direnmemiz lazım. Neye karşı direnmek lazım? - İstanbul’u estetik açıdan mahvedenlere, menfaat çetelerine, hırsızlara karşı. O çirkin binalarda oturmayacaksın. O binaları yapanlara selam vermeyeceksin, onay veren siyasetçiye oy vermeyeceksin, iltifat etmeyeceksin. Çünkü marifet iltifata tabidir evet ama edepsizlik de iltifattan cesaret alır. Gemiler Beşiktaş’tan yürüdü Gemilerin yürütülmesi çok önceden planlandı. Bu planda Çifte Sütunlar mevkii çok önemli, o bölgeyi tarif ediyorlar. Orası da Beşiktaş civarına denk düşüyor. Feridun Emecen’in son monografisinde (Fetih ve Kıyamet: 1453) bu böyle... Buradan gemilerin çekilmiş olması da akla daha uygun geliyor. Yolların onarılması, gemilerin hazırlanması, bir ay önceden başlanılan bir işlemdir. Gemileri birden karşısında bulan Bizans tarafı bunun bir gecede olduğunu düşündü. Tabii bu söz konusu değil. Üstelik bu hareketi Galata Kulesi’nden görme şansları da olabilirdi. Fakat Zağanos Paşa’nın kuvvetleri perdelediği için bu mümkün olamadı. İddia edildiği gibi gemileri Tophane kısmından indirmeye başlasalardı, hemen Galata’nın dibi olan bu mevkiden görülmemesi imkânsızdı. ulusalkanal.com.tr
  17. Modada birinciii. ama illa tasmayı takmışlar!
  18. Elifcim ben de 2011 yılında annemi kaybettim. Yaşadıklarına benzer şeyler yaşadım ve halen daha yaşıyorum. Senin gibi ilk günlerde donmuştum, şu ana kadar sadece bir kez hüngür hüngür ağladım. Evet çok haklısın hiç bir şey eskisi gibi değil, özellikle ben. Eksiğim çünkü..Yıllarca her anımda yanımda olan insan bir an da yok oldu gitti. Bu hiç de hafife alınacak bir travma değil. Çok sağlıklı bir insan olmama rağmen ben de tıpkı senin gibi sağlık sorunları yaşıyorum. Daha geçenlerde tam bir günümü kalp ile ilgili bir sürü test yaptırarak harcadım. Doktor çıkarken" fıstık gibisin abla" dedi bana.. Sana bir iyi bir kötü haberim var; Kötü olan hep eksik olacağın, iyi haberse daha çok mutlu olma şansın olduğu. Benim en büyük şansım çocuklarımdı. ama senin yaşın anne olmak için çok genç. Ama bir kedinin, köpeğin bir kuşun da annesi olabilirsin. Az önce sana bunu yazarken kedim yatakta gerindi ve bana dönüp ben de varım dercesine seslendi. Evet o da var, güvercinlerim var hatta bir kargam var. Saksılarca çiçeğimi söylemezsem bana küserler:) İki yıldır Lösev gönüllüsüyüm. Senin gibi genç gönüllülere çok ihtiyaçları var. İnan bana birilerinin gülümsemesine sebep olmak hayata tutunmanı sağlayacak en güçlü enerji.. Yardımım dokunabildiyse ne mutlu bana..Sevgiler
  19. Radya şurada galeri fotoğrafı gönderdi: Üye Fotoğraf Galerileri

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.