Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

FUZULİ

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

FUZULİ tarafından postalanan herşey

  1. Gidiyorum Gündüz Gece Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece Bilmiyorum ne haldeyim Gidiyorum gündüz gece Dünyaya geldiğim anda Yürüdüm aynı zamanda İki kapılı bir handa Gidiyorum gündüz gece Düşünülürse derince Uzak gözükür görünce Yol bir dakka miktarınca Gidiyorum gündüz gece Şaşar Veysel işbu hale Gah ağlaya gahi güle Yetişmek için menzile Gidiyorum gündüz gece Aşık Veysel Her insanın gördüğü, varacağını düşündüğü menzil insan kadar çeşitli.Nedir bu arayış ve susayış, nedir bu gizem ve cevaplanamayan en büyük soru:''Ben niçin varım, nerden gelip nereye gidiyorum?''Bu sorunun cevabı insanın kendisi olsaydı haşa hem yaratan hem yaratılan olsaydı anlamı bilinmeyen sorular olmazdı.Sorulan soruların insandaki cebabı evreni kaplardı ve anlam anlamını bulurdu.İnsan bu evrende evren içinde büyüklüğü düşünüldüğünde ummanda bir damla dahi değil.Ama doğrudur bu evreni ruhuna taşıyacak kadar büyük.Bunun anlamı ne?İnsan tanrı mı haşa?Bu küçüklük içinde büyüklüğü görüp onu anlamlandırdığınızda -ki gerçek manası yaklaşımlara göre değişiyor-insanı Tanrı'laştırma sonucuna varırsınız.Peki insan gerçekten Tanrı'mı?Kendinden güçlü başka bir güç yok diyebiliyorsanız bu evrende, insan bütün olasılıkları kendi gücüyle yönetebiliyorsa evet Tanrı.
  2. Eyvallah... Muhabbetle...
  3. Bir kişi uzakta bir yeri elinde kürekle kazıyor.Onu uzaktan izleyen iki kişiden biri''Bence o adam orda hazine arıyor.'' diyor.Diger arkadaşı ise''Hayır bence o adam su arıyor.'' diyor.İkisi de aynı yere bakıyor, ikisi de aynı eylemi kafalarındaki aynı işleve sahip gözle görüyorlar; ama iki farklı görme tek bir gerçek var. Muhabbetle...
  4. Neyse Sn. Efendi Türkler, anlatmak istediklerini anlatmak istediğin gibi sürekli anlamayanlara karşı anlaşılmak isteneni anlatmanın çabası içinde olmak fuzuli.Benim içinde öyle başkası içinde öyle. Saygılar diyeyim de kimse üzülmesin...
  5. Sn. Efendi Türkler benim yazdıklarım ''fuzuli'' olabilir bunun fuzuli olduğunu üslubuyla anlatan kişi büyüklüğünü gösterir ben de ''eyvallah'' derim saygı duyarım.Lakin kullandığınız üslup ''...Bu ne ya...'' sizin kullandığınız isimle hiç uyuşmamış, yadırgadım.Bilginize, birikiminize eyvallah da bunu ortaya koyarken insana ulaşmada en önemli araç olan dilinizi de ''eyvallah'' kardeşim dedirtecek şaklinde kullanırsanız üzmemiş olursunuz insanları. Konu dışı kişisel bir ileti yazmak istemezdim ama''...Bu ne ya...'' cümlesinin taşıdığı kırıcı üslup beni buna sevk etti, diger arkadaşlardan da bu kişisel iletim için kullandığım bu alandan dolayı özür dilerim. Muhabbetle...
  6. Sn. Politika ABD bizi sevdiğinden parçalanmamızı istemez gibi bir düşünceyi savunduğumu yanlış idrak etmişsiniz benim adıma algıladıklarınızı da ben de kendi adıma yeni öğrendiğimi söylemeden geçemiyeceğim.Ben ne Sevr paranoyo ne ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar tamamıyla ütopya diyorum.Bu cografya da parçalanmalar olduğunda o parçaları kontrol etmek daha zor olur ve bu cografya da parçalanmış güçleri tek bir güç kendi emelinde hareket ettiremez diye düşünüyorum.Şeytanın avukatlığını yaparsak kontrol altında, güdümlü tek bir Türkiye, parçalanmış kontrolden çıkmış bir Türkiye'den daha iyidir birileri için.Bizim iç sıkıntılarımızı sürekli birileri özellikle ABD kendi çizgisinde bu ükeyi tutmak için kullanıyor. Bir bakıyorsunuz darbenin arkasında bir bakıyorsunuz Ergenekon davasında, PKK'yı işine yaraması için yedekte tutuyor bizimle kendisinin aynı stratejiyi bu cografyada paylaşmamız için PKK'ya karşı bize destek veriyor görünüyor.Bu bağlamda ABD'nin dosluk anlayışı, genelde bütün devletlerinki çıkar üzerine kuruludur ABD'nin daha kesin çizgileri vardır işine yaradığın sürece dostsundur yaramadığın kanısına vardığında veya planı için zemin hazırladığında harcar.Bu cografyada tek parça halindeki bir Türkiye ABD'nin işine daha çok gelir ki bizim cografyamız sadece ABD'nin at koşturacağı kadar yalnız bırakılacak bir cografya değildir.Rusya'sı var, İranı var en başta ABD'ye karşı tez oluşturacak. Bizim parçalanmamızla sonuçlanacak bir durumda bu cografyada 3. Dünya savaşı çıkar bu da bemim öngörüm.Bize yapılan ülkemizin zaaflarından yararlanarak, bu zaafları kullanarak ülkemizin tam manasıyla güç kazanmasına engel omak, iç çekişmeler yaratarak, PKK'yı destekleyerek bunu yapıyorlar ve bu noktada düşündükleri oyunun kontrollü oyuncusu olmaya mecbur ediyorlar bence bu benim hissiyatım.Ne düze çıkmamıza izin veriyorlar ne de tamamen yok olmamıza.Baksanıza bir Ergenekon davasında bu ülkeyi kimler yönlendiriyor ve neler yapabiliyorlar ABD güdümlü senaryo dogruysa.Üzücüdür ki bu bizim ne halde olduğumuzu gösterir.Siz parçalayacaklar ne diyorsunuz Fuzuli, ben parlayamazlar desem de görünen üzücü bir gerçek var bizim sadece bize yapılanları konuşuyor olmamız. Bizi bize bırakmıyorlar bu kaderimiz olmamalı.ABD,AB yada bir başksı bir başkaları bizi çok seviyorlar değil bunu herkes biliyor.Kimse de kalkıp da ABD, AB bizim iyiliğimizi istiyor da demiyor.Bu adamların kurduğu oyunun parçası olmak zorunda kalıyorsunuz kendimiz oyun kuramadığımız için, abuk sabuk fikir i tartışmalarıyla boğuştuğumuzdan, kendi kendimize yaptığımız düşmanlık yettiğinden bunun bizim değil başkasının işine yaradığını idrak edememiş olduğumuzdan ve serbest bırakılamıyacak kadar degerli bir ülke oluşumuzdan, cografyaya sahip oluşumuzdan bu hallerdeyiz. Sn. Politika sizin stratejiniz ne bu durumda?Ülkeyi parçalıyorlar, Sevr'i canlandırıyorlar söyeminin dışında?Rest çekelim mi ABD'ye AB'ye?Rest çekelim bunlara Arap dünyasına önder olup bir blok oluşturalım mı?Ama olmaz irtica tehlikesi var.İran'la bir olup meydan okuyalım mı ABD'ye, AB'ye?Ama o da olmaz orda da irtica tehlikesi var?Orta Asyada'ki Türk kardeşlerimizle bir birliktelik kuralım o olur mu?Tren baya bir ilerlemiş ''Atı alan üsküda'ı geçmiş.Yükünü tutan tutmuş.'' Siz Sn. Politika sizin ütopyanız ne?Dünya bize düşman onu biliyoruz ne yapmamızı salık verirsiniz?AKP iktidardan inince hangi sihirli degnekle daha yeni olmayan bir hali düzelteceksiniz.Kiminle ABD'ye, AB'ye, İsrail'e rest çekeceksiniz gerçek anlamda? Muhabbetle...
  7. Yani karşımızdaki adam ABD öyle mi?Hükümet de olsan derin devlet de olsan ne olursan ol ABD'nin dediği oluyor öyle mi?ABD hükümet başa getiriyor, hükümetleri iktidardan indiriyor ve biz yaptıklarını konuşuyoruz ve yaptığı ülkelerden biri de bizim ülkemiz.Ne lacak şimdi?AKP hayır diyemiyor, diyemez dünyayı dize getiren bir güce istese bile, ülkenin ulusalcıları, Cumhuriyetçileri,Atatürkçüleri de ABD operasyonu karşısında fazla bir şey yapamaz herhalde, karşıssında kocaman ABD var.Biz o zaman yanlış konu ve konuyu sığ yanıyla tartışıyoruz.Konu ne AKP ne Ergenekon ne hukuğa uyulmaması, konumuz en büyük düşmanımız ABD ve onunla işbirliği içinde olan Fethullah Gülen ve Recep Tayyip Erdoğan mı?Fethullah hoca bu ülkenin parça parça olmasından mutlu mu olacak o da garip geldi ya bana.ABD ile örtüşen anlayışta ortak menfaatleri vardır ama bu ülkenin parçalanması ne ABD'nin ne de Fethullah Hoca'nın çıkarınadır.Ki çok kolay bahsediyoruz bu laftan ama bu ülkenin %80'inden fazlası ABD karşıtıdır.Biz ne yapacağız ABD'nin karşısında seneryolarını bu ülkede yaptıklarını konuşmaktan, gücünden bahsetmekten başka? Muhabbetle...
  8. Onların neyin yandaşı olduğunu sizin benden daha iyi bildiğinize eminim Sn. yazgan.Bu yandaşlığı tasvip ederiz etmeyiz, bunun yandaşı olursunuz olmazsınız demokratik bir hak diğer yandaşlık gibi.Ben sizin bahsettiğiniz yandaşlığı sizin algıladığınız gibi ''Hukuk yandaşlığı, davanın hukuğa uygun yürütülmemesinden doğan hukuk savunuculuğu yandaşlığı'' olarak telakki etmiyorum. Ergenekon tutuklularını kesin suçlu olarak gören medyayla,hukuk süreci bitmeden kesin suçsuz gören medya arasında bir değer farkı, yandaşlık farkı olmamalı kanımca. Muhabbetle...
  9. Bana komik gelen kendi içindeki çelişki Sn. Yazgan.O kelime kendi içinde bir aşağılama, yanlış hal içinde olma hissiyatını da taşır değil mi?Ayrıca bir medya gurubu yayıncılığın yansızlığı ilkesinden hareketle yanlı olanların yanlışlığını''yandaş''kelimesiyle ifade ediyorsa kendisi de yansız olabilmeli ki söylediği sözün kıymeti olsun.Bana kalkıp da bir medya gurubunun bir düşüncenin yandaşı olmadığını söylerseniz inanmam.Yandaşlığın dogru olanı yanlış olanı yandaş olunan fikre göre değişiyorsa ki böyle yandaş kelimesi herkes için, her gurup için geçerlidir.Biri diğeri için ''Yandaş'' kelimesini olumsuz bir sıfat olarak kullanıyorsa kendisi de yandaş olmadığını göstermelidir ya da güzel olana yandaş olduğunu hissettirmeli her zaman kabul edilebilir değerlerin yandaşlığını samimice yapmalıdır. Mümtaz medyamız hükümeti destekleyen medyaya ''yandaş'' derken kendisi muhalif olarak yandaş olamamak da o sıfatı kendisi için kullanmamaktadır olumsuz anlamda değil mi?Bakın burası gülünç işte.Yandaş medya yandaş değil midir, yandaştır; ama yandaş olmadığını söyleyen medya da yandaşlık sıfatını olumsuz manada yakıştırdığı medya kadar da yandaştır. Muhabbetle...
  10. Bu arada şu ''yandaşlık'' lafı da yandaş(!) olmayan medyanın satın alıp istediği zaman kullanabildiği bir etiket halini aldı.Satın alan medyanın üzerinde daha güzel duruyor bence bu etikat.Diğer meslektaşlarında da(Yandaş olanlar...) egreti durmuyor hani. Bu, sigara içen babanın oglunu sigara içerken görüp, oglunu dövmesi gibi bir hal-i pür melal. Muhabbetle...
  11. Sn. Dünyahepimizin, taraf olmak, olmamak tamda sizin bahsettiğiniz olaylara bakışta anlamlı.Bu cürümleri(cürüm diyorum ama bazı arkadaşlar buna cürüm gözüyle bakmayabilir...) yapanları, bu zihniyette olan bir yapılanmayı biz tasviye etmeli miyiz yoksa bunları yapanlar vatanseverlik duygusuyla,rejimin, vatanın bekası hassasiyetiyle bunları yaptılar, yani bunlar vatanseverdir, ülkeye hizmet etmişlerdir yaklaşımıyla taraf belirleyip ona göre mi davranmalıyız? Bunları yapanlar ortaya çıkarılmalı mı?Yapanlar devlet adına hareket ettilerse bunlara dkunulmamalı mı?Ben Ergenekon'da her tutuklanan bunun içinde demiyorum neren bileyim?Ama bazı arkadaşlar zinhar itibarlı insanlar bunun içinde değildir diyorlar burası ilginç.Suçlulukları kanıtlanana kadar herkes suçsuzdur ilkesini benimseyip de, suçluluklarının kanıtlanmasına gerek yok onlar kesin suçsuzdur, kanıtlansa bile yaptıkları suç değildir demek, diyebilmek de, bu şekilde düşünce geliştirmek de ilginç değil mi? Bu eylemleri kim yaptı hakikaten? Muhabbetle...
  12. Bu ülkede olan bitende neden milletin parmağı yok da sürekli bir senaryonun hem de kendi senaryomuz da değil her seferinde bir dış gücün güdümünde filmin oyuncusu oluyoruz ve sürekli hükümetlerimiz,aşikar gizli yapılanmalarımız,milletimiz piyon durumunda?Bu nasılbir iştir yahu anlamış değilim!Ne zaman milletimiz kendi bir seneryo ortaya koyup da oyuncusu,yönetmeni kendi olacak ne zaman?Amerikan filmlerini boşa izlettirmiyorlar bu ülkede bize bu açıdan bakılırsa?Sanki ülkemiz ABD'nin bilmem kimin film seti.Oyuncu da çok figüran da sinema eleştirmeni de?Eeee ne olacak böyle?Hep senaryo mu tartışacağız böyle varlığını yokluğunu kimsenin tam bilmediği,adına film dediğimiz yaşadığımız gerçekleri?
  13. FUZULİ şurada cevap verdi: SaNTo başlık Sağlık (Genel)
    İnsanın kendi parasıyla kendi kendini zehirlemesi hangi yaklaşımla açıklanır bilmiyorum ve bunu ben de yapıyorum maalesef.Sigara öyle bir düşman ki hiç tanışmamak, tanışmamış olmak büyük bir nimet.Sigara tanıştığında en sevdiğin insana duyduğun aşkla ondan ayrı kalamayacağın kadar esiri yapan bir düşman.Hiç başlamamış olan kardeşlerim umarım sigaranın bu tehlikesini hissedip, idrakine varıp uzak dururlar. Muhabbetle...
  14. Salınan sanıklardan hareketle ''Bu dava balondur.'' yargısını çıkarmak ne kadar dogru ve hangi kıstasa göre dogru Sn. Politika?Salınan insanların hukuk nezdinde suçsuzluğu kanıtlanmışsa hukuk işliyor, adalet tecelli ediyor demektir ve hukuk da bunu gerektirir değil mi?Başka bir açıdan bu durum davanın siyasi güdümlü dava olmadığı yorumunu da çıkartır yanılıyor muyum eger hukuk işliyorsa? Bir başka açıdan baktığımızda ise bu kadar delilin belli bir kanı oluşturduğu bu dava hakikaten Ergenekon gibi bir yapılanmanın olmadığı nihayetiyle sonuçlanırsa iki sonuçta da AKP'yi, ülkemizi ciddi bir şekilde etkileyecektir.Ergenekon yapılanması bir yanılgıymış denilirse nihahi durumda bu kadar delilin neye karşılık geldiğini kimse açıklayamaz kanımca.Bu noktada AKP bu davayı kulandı veya kendi yarattı, ya da ezber bozulmadı AKP bürokrasiye yenildi manası çıkacaktır değil mi?Sonrasında ne olur?AKP için iyi olmayacağını biliyorum Türkiye'de de yine bir yol değişikliği olabilir. Hakikaten bu yapılanma varsa ve adı her neyse derin devlet, örgüt bu davayla tasviye edilmek istendi edilemezse AKP yenildi manası çıkar. Biz de kaldığımız yerden devam ederiz.Güzel yapılanmamız da kaldığı yerden öncekinden güçlü bir başlangıçla başlayarak devam eder. Peki bu yapılanma devam etsin mi?Bu ülkede hukukla,gerçek demokrasiyle,tehlikeleri ideolojik bürokratik yapının algıladığı gibi algılamayan bu milletle bir yere varılmaz fikri ülkemize fayda sağlıyorsa devam etsin, yönetsinler bizi en iyi bildiğimiz iş yönetilmek. Muhabbetle...
  15. Ben de şunu anlamıyorum Gazze'de olanlara tepki gösterenleri tek yanlı, din bağlı hissiyatla davranmakla ,Darfur'da, Gürcistan'da olanlara aynı tepkiyi göstermemekle eleştirenler Filistin'i geçtik kendi bahsettikleri yerlerde olan katliamlar karşısında kendileri ne tepki göstermişler, ne hissetmişler?Darfur'u ve Gürcistan'ı örnek verenler Filistin'i bunun dışında mı tutuyorlar? Şu eleştiriyi anlarım samimi bir şekilde dillendirilirse:''Yahu kardeşim Darfur'da, Gürcistan'da ölenler içimi acıttı bugün de Filistin'de olanlar içimi yakıyor hepimizin içi yanmalı ama insanımızda, hükümetimiz de bir yandaşlık var bu bağlamda aynı tepkiyi dünyanın neresinde olursa olsun göstermeliyiz, aynı duyguları taşımalıyız.'' denirse inandırıcı olur. Vakalara tepkide ister istemez uzaklık, menfaat, inanç bağları rol oynuyor bunu kimse yadırgayamaz.Bugün Avusturalya'da yangın var 170'den fazla insan öldü ekranlarda ara sıra karşımıza geliyor.İzlediğinizde kendi ülkemizde böyle bir yangın sonrasında aynı durum karşısında hissettiğiniz duyguların şiddetiyle bu olay sonrasında hissettiğiniz duyguların şiddeti aynı mı?Küçük bir örnek anlaşılmıştır umarım. Yunus Emre gibi düşünmek nasip olmuyor herkese neylersiniz''Yaratılanı severim yaratandan ötürü.''Haydi evrensel insan sevgisi diyelim bir başka tabirle... Muhabbetle...
  16. Sayın Politika yukardaki cümle çok ilginç.Sayın hukukçu bu ülkede herkesin kendi adamının olduğunu bilmeyecek kadar hukuk sistemimizden uzak mı kalmış ne?Tabiatıyla o savcılar yürütecek bu davayı. Abdurrahman Yalçınkaya ayarındaki savcılara verilseydi dava başlamadan biterdi değil mi?Neden Anayasa mahkemesinde güç dengesi çatışması, kaleyi kaptırmama, kaleyi fethetme anlayışı var.Mühür kimdeyse Süleyman odur.Hukuk mu hukuk.367 kararını da çıkarırsın bu hukukta, Anayası'da yorumlayabilirsin kendince, gücün yeterse laikliğe aykırılıktan partiyi suçlu bulursun, denge değişmiştir gücün yetmez kapatamazsın. Bu ülkede kümelere göre sıfatları değişen, davaya göre atanan savcılar, isteğe göre çıkan kararlar vardır gibi geliyor bana, bu budur şeklinde bir delil bulamadım benim hissiyatım.Bunun gerekçesi yok mudur tabiki vardır.Rejimin korunması.Kendi içinde haklılık payı, hukuk nezdinde garipliği var tabi. Muhabbetle...
  17. ''Türkiye Türklerindir.'' sözünün tasnifinde Kemalist Türkler ve olmayan Türkler ayrımı var mı, biri bu konuda engin yorumlarıyla aydınlatırsa düştüğümüz karanlığı, müteşekkir olacağım. Muhabbetle...
  18. Egrilerin, dogruların birbirine bu kadar karıştığı, tarafların bir o kadar keskinleştirildiği, güven duygusunun yerle bir olduğu, kavramların içinin boşaltıldığı, herkesin durduğu yere kavramların mahiyetini belirlediği ve tek kendisinin anladığını dogru gördüğü, herkesin bir başkasını kolayca düşman ilan ettiği, her yaşananın bir seneryoya bağlandığı, görünen ve görünmeyen bir arka planının olduğuna her kesimin kendi baktığı yerden digeri için inandığı bir ortamın adına ne denir, bilen var mı? Allah aşkına kim bu ülkenin hakiki düşmanı kim bu ülkede hakiki vatansever bunun tanımını kim yapacak veya kim yapıyor?Canım ülkemde bir devletin en önemli varlık dayanağı olan, herkesi bağlayan, herkesin birleşmesi gereken hukuğu neden bu hallerde?Bir ülke bunu yapar mı kendine?Kendi hukuğuna olan güveni yok etmek için hukuğunu ideoloji kontrolüne verir mi, açar mı? Bir ülkenin hukuğu fethedilmesi gereken kale olarak konuçlandıralabilir mi?Bir hukuk bu kadar ideolojik kontrol altına alınabilir mi? Bir ülke ki halkını kendine düşman görebilir mi?Bir ülke ki halkı devletini kendine düşman görebilir mi?Bu ne haldir Yarabbi?Bu ülkenin yönetilmesi, yönetilebilmesi için bu milletin illede baskı altında tutulması mı gerekiyor?Bu millet yönlendirilmeye, birilerinin kendisi yerine düşünmesine ihtiyaç duyuyor?Biz demokrasiyi anlayamadık mı?Yoksa bize reva görülen demokrasi, güçle kontrol altına almak için milleti, araç olarak benimsenen demokrasi mi?Biz neden hepimiz demokrasiyi kendi fikirlerimizin tesisi, bir diğerimizin kontrol altına alınması için bu güce giden yol olarak görüyoruz? Demokrasiyi neden militanlaştırdık?Sorunlarımızı demokrasiyle çözemezsek hangi yöntemle, hangi anlayışla çözeceğiz?Devletimizin bekasını neden korkular üzerine kurduk ve bunun dogruluğunu göstermek için sürekli korkular üzerinden siyaset ürettik?Demokrasi anlayışımız öyle bir noktaya geldi ki, bu ülkeye demokrasi gelirse bu ülke yıkılır sonucuyla özdeşleşti? Şurası da var her demokrasiden bahsedenin bahsettiği demokrasi tasis edilirse bu ülkenin on parçaya bölüneceği de aşikar!Herkes kendi için demokrasi istiyor bu ülkede?Demokrasiyi bütün milletin mutluluğu için insani bir değer olarak öğrenmedik, demokrasiyi bu manasıyla içşelleştirmedik biz.Demokrasi olacaksa önce beni mutlu etmeli, benim fikrimi savunmalı temeline kurduk, bunun aracı olarak gördük ve böyle uygulandı maalesef. İnsan kime kızacağını şaşırıyor.Bu ülkeye bizim dışımızda herkes düşman, kendi içimizde yine herkes düşman.Kimi rejimi yıkmak istiyor kimi parçalamak istiyor, kimi kültürünü, dinini beğenmiyor bunlarla mücadele ediyor.Herkes bir şeye düşman.Bütün bunların ışığında yine herkes demokrasiden bahsediyor. Darbeler, rejimin korunması,korku demokrasisi, sürekli dış kaynaklı seneryolar, yönlendirmeler, bir seneryonun parçası olma, piyon durumundan kurtulamama,Sevr, BOP,güvenilmeyen bir hukuk,inanılmayan bir demokrasi,şeriat devleti,bölücülük,adam kayırma, rüşvet,devletin parasını cebine indirme,halkımızın sığ idraki, duygusallığı,fanatikliği, dogmatikliği,bilgisizliği vs., vs. vs.... Hal-i pür melalimiz bu mu?Kim bu yanlışları,yozlukları düzeltecek bilen var mı?Biz ne yapacağız da ortak bir noktada,ayrıntılarda boğulmadan vatanımızın bekası için,mutlu, güçlü bir millet için birleşeceğiz? Biz nasıl bir ruh haline büründürüldük, biz ne yapıyoruz Allah aşkına bunun gerçekten farkında olan var mı? Muhabbetle...
  19. Sayın Politika ekonomi de siyaset gibi dogruları siyasi ergümanlara göre değişen bir alan yanılıyor muyum?Özelleştirmeyle ilgili vereceğim sitede bir yazı var.Bu da bir görüş buyrun okuyun.-http://www.hurfikirler.com/hurfikir.php?name=Yazilar&file=article&sid=1343- Sayın Politika aynı vakalara bakıyoruz, aynı durumları yaşıyoruz ama gördüklerimiz çok farklı, lakin ortak olan yanımız vatanımızın bölünmezliğine olan inancımız, milletimizin huzur içinde olması, devletimizin güçlü olması, ülkemize maddi, manevi huzurun hakim olması. Bu noktlalarda birleşemeyenler zaten bu ülkede kendini yabancı hissedenlerdir.Bu temel hedeflere ulaşmada bunların tam tersini bilinçli olarak düşünenler bu milletin, bu vatanın düşmanlarıdır. Hedeflere ulaşmada her siyasi görüşün farklı yol takipleri vardır değil mi?Bu ülkede tamamen bu hedefleri dışlayan bambaşka amaçlar peşinde olan siyasi yapılanmanın adını vermeye gerek yok.Onun dışındakiler bu hedeflere ulaşmada farklı yollar, farklı düşünsel temeller benimsemiş olsalarda üst noktada amaç bu ülkenin faydasıdır. Siz AKP'yi ülkeyi satmak gibi çok agır bir içi kesinlikle doldurulması gereken bir ithamla suçluyorsunuz?Ülkeyi satmak sizce bu kadar kolay mıdır?Nedir ülkeyi satmak Sn. Politika?Bana ülkeyi satmanın herkesçe kabul edilen bilimsel, ortak hissi tanımını yapabilir misiniz? Özelleştirmeden bahsediyorsanız ben de size basit bir bakış açısıyla şunu söyleyebilirim:Kullandığımız ürünlerin kaçının üzerinde Türkçe kelime var, hangi yabancı ürünleri gönül rahatlığıyla kullanıp bu ülkenin parasının dışarıya gitmesine vesile oluyoruz, dilimizi satıyoruz, değişiyoruz kaçımız farkındayız?İhanetse alın size ihanet? Yıllardır bu ülkeyi mahfeden kendi insanımız dediğimiz insanların yaptığını bu ülkeye yabancı bile yapmaz vallaha!Hangi ihanetten bahsediyorsunuz? Ayrıca kişilerin şecerelerinden hareketle vatan severlik, vatan düşmanlığı mantığı oluşturursanız işin içinden siz de çıkamazsınız bunun da kimseye bir faydası olmaz?Bu ülkede bu ülkenin, milletin faydası için taş üstüne bir taş koyan kim olursa olsun en büyük vatansever odur.Devletten aldığı maaşın karşılığını vermeyen, bu topraklarda para kazanıp da devleti, bu toprağı kendi menfaati için kullanan, görevini yerine getirmeyen de (Bir şçiden tutun da en tepeye kadar...) hangi ırktan, dinden olursa olsun vatan hainidir. Hainlik bu bağlamda çok kolay Sn. Politika.Her vatandaş, her siyasi önder bu ülkede kendi işini ayrım yapmadan insan odaklı, vatan odaklı yapsaydı bu kadar hain türemezdi. Biz akıllarımızı birilerinin eline teslim etmişiz, karşılığı verilmeden satın alınmış yeni yeni haberimiz oluyor. Muhabbetle...
  20. Bu tartışmalar bir gün bitecek. Herkes için zamanın farklı bir anında bitiyor zaten.
  21. Şimdi siz bütün ideolojik duygulardan soyutlanarak mı konuşmuş oldunuz?Çok kesin konuşuyorsunuz kendi görüşünüz dışındakileri duygusal etkilenmelere bağlıyorsunuz.Ben ne düşünürsem ve kime karşı olursam dogru ve mantıklı düşünmüş olurum Sn. Politika? İlk defa mal götürmüyorlar bu ülkede Sn. Politika. Siz yeni mi görmeye başladınız? Muhabbetle...
  22. Komik değil mi Sn. Politika?AKP'ye kapatma davası açan Cumhuriyet savcımızda delilleri intrernetten, gazete küpürlerinden toplamıştı.O yöntem hukuki bu yöntem hukuk dışı.Laiklik düşmanlığının odağı olduğuna karar verdi yüksek yargımız ama kapatmadı niçin acaba?Ülkenin alt-üst olmasından mı çekildi?Verdiği karar ne kadar hukuki değil mi?Kesin suçlu bul sonra bir kereliğine affet bu mu yargı, hukuk?Diger tarfından bakıyorum olaya yoksa kapatılması gerekirdi gibi duygusal cümleler kurmuyorum nasıl bir hukuk işledi ona vurgu yapıyorum. Bir tersinden okuma daha Sn Politika.Sistem yenildi Fetullah'a o zaman, siz yenildiniz o zaman.Bu sonuç mu çıkıyor ortaya?Bana hukuk dört dörtlüktü, şu ana kadar siyasal değildi, AKP'yle siyalaştı demeyin vallaha inanmam, sizin tabirinizle de yemem. Cumhuriyet'i korumak nedir bana söyler misiniz?Cumhuriyetçi olduğunu söyleyen hukuğu istediği gibi eğer büker, suçlu olduğunu düşündüğünü hukuk silahıyla def eder buna da hukuk denir hukuk Cumhuriyet'i koruma silahıdır, hukuğu Cumhuriyetçiler yönlendirmelidir Abdurrahman Yalçınkaya gibi değerli insanlarla onların hukuk anlayışıyla Cumhuriyet ayakta kalır değil mi? Sizce bu ülkede hangi parti Cumhuriyet sevdalısı hangileri değil?Hangisi başta olmazsa Cumhuriyet elden gider?Seçim ypılsın mı bu arada göstermelik olarak sizin zihninizdeki Cumhuriyet'te? MUhabbetle...
  23. Sn. Sardunyam hayata yön veren her fikri temelin kendi kıstası vardır hayatı yorumlayacak.İnanan biri için itibar edilen dil sevap-günah dilidir.Modernliğin kullandığı dil ise modern- gerici dilidir. Dinde günah ve sevabın içine girmeyen hiçbir eylem yoktur.
  24. Sn. Yazgan ilk cümleniz konuya yaklaşımda çok mühim bir ilke, lakin bu ilkeyi her kişi ve kişiler salt kendi penceresinden gördüğüyle kabullendiği için nihayetinde saflar pekişiyor, herkes yerini belirliyor, yeri belli olmayanlar da yeri belli olanlar tarafından bir yere zoraki yerleştiriliyor. Tartışacağız ön kabulle suçlu ilan etmeden, tartışacağız önkabulle suçsuz ilan etmeden ki sizin ön kabulünüz yazdıklarınızdan anlaşılıyor bunların içinde itibarlı, yaşlı, saygın yere sahip, profösörler, yazarlar, diger meslek erbapları kesinlikle suçsuz.Siz yanlışın bir tarafını görüp eleştirirken diger bir taraftan başka bir yanlışa düşüyorsunuz ki bu ülkemizde her konuda görülen iki kutubuN birini oluşturuyor. CHP demokrasisi iyi demokrasi başka birinin demokrasisi kötü demokrasi.AKP'ye kapatma davası açan savcı Cumhuriyet savcısı; Ergenekon'u yürüten savcı AKP'nin savcısı yani Cumhuriyet savcısı değil. CHP zihniyeti hakimken hukuğa ses soluk yok, hukuk yerli yerinde, hukuğu bir başkası yönlendirince gitti hukuk, bitti devlet. Türkiye'deki yargı sisteminin alt yapısı, anlayışı, birikimi ortada.En basit bir hırsızlık davasının yıllarca sürdüğü mahkemelerimizde Ergenekon gibi ilk deva büyük, girift ve ciddi bir davada hukuğun dışına çıkılan işlerin olması insanların madur edilmesi çok normal, normal olmamalı ama bu zamana kadar böyle oldu zaten.Ben hukuk noktasında Allah mahkemeye kimseyi hiçbir konuda düşürmesin diyorum. Beni sinir harbine sokan ise bu zamana kadar hukukta sorundan bahsetmeyenlerin, hukuğun güzel işlediğini,hukukta yönlendirme olmadığını söyleyenlerin kendileriyle ilgili bir konuda hukuğun çiğnendiğinden,hukuğun yok edildiğinden, hukuğun siyasalştığından bahsetmeleri.Hukuğu silah haline dönüştürmeyeceksin kendi fikrinin tesisi için araç olarak kullanmayacaksın.Kullanırsan ne olur kimse hukuğa güvenmez, güçlü olanın hukuğunu hukuk diye dayatırlar sen de yanarsın başkası da yanar ateşten.Bu sistemi AKP kurmadı, sistem AKP'yi safdışı bırakmak için elinden geleni yaptı hasbel kader bu sefer olmadı silah haline gelmiş sistemi birazcık(Herkese göre bu biraz değişir tabii) kontrol altına aldı yönlendiriyor.Burda kavga çıkıyor.Herkes kendini sistemi bildiği için canı yanan bağırmaya başladı, hukuktan dem vurmaya başladı.Hukuk değişmedi ki ülkede kontrol eden güç değişmiş gibi görünüyor.Bana dokunamaz dedikleri hukuk ellerinden kayıp gidince, diger güçle birlikte, bir başka güç de sana senin kurduğun hukuğunla bak nasıl dokunuyorum dedi. Peki biz nerde durmalıyız neyin yanında olmalıyız*Hukuğun yanında olalım diyeceğim ama kendi başına hareket eden, bütün değerleriyle tesis edilmiş bir hukuk yok zaten.Ergenekon'u savunanların yanında olalım diyeceğim Ergenekon gerçekse bu ülkeyi içinden çıkılmaz kargaşalara sokan, demokrasiyi hiçe sayıp arka planda demokrasiyi ilginç oyunlarıyla yönlendiren bir örgüte varsa destek olmak kendime açıklayamayacağım bir durum olur.Ergenekon'n varsa sonuna kadar gidilmeli, insanlar en az düzeyde madur edilerek ki dediğim gibi bu sistemde mümkün değil.ERgenekon'a sahip çıkmak hukuğa sahip çıkmak değildir.Ergenekon karşıtı olmak hukuk, vatan, devlet düşmanı olmak değildir herhalde, olmamalı bence. Ya da bu iş , bu yapı nasıl çözülmeli, dogru yanı, egri yanı nasıl ortaya konmalı kim koymalı farklı bir fikri olan var mı? Muhabbetle...
  25. Kötü yanı olur mu nerden çıkardınız Sn. Yakışıklı?Modernlik adına yapılan her eylem güzeldir, sevgi doludur,saftır.Ne bileyim işte sevmek güzeldir sevdiğine hediye almak güzeldir, zorla hediye almak zorunda bırakılmak ve hediyenin de şaşalısını, çok paralısını almak daha güzeldir.Ne olacak sevgi için feda olsun... Muhabbetle...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.