-
İçerik Sayısı
1.526 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
5
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Odris tarafından postalanan herşey
-
ben allah'ın akıllı insanları övdüğünü hiç görmedim. neden övsün ki; onun akıllı insana ihtiyacı yok. onun, durmadan ibadet eden, ona yalvaran, düşünmeyip sadece onun söylediklerini kabul eden, itaatkar kullara ihtiyacı var. islam insanlardan aklını kullanmalarını ve okumalarını istemiyor. orada "oku" ile başlayan ayette bilimsel kitaplar oku anlamı taşımaz. o ayet beni oku, kuran'ı oku anlamına gelir. örneğini verdiklerin müslüman değil mi? hep bunu söylüyorlar; "müslümanlık aslında bu değil"... bu nasıl bir şey ki hiçkimse tarafından anlaşılmamış. bu gidişle çan eğrisinden ben bile cennetlik olacağım anlaşılan. Allah'a inanmaz olur muyum hiç... çoluğu çocuğuyla resimleriyle kanıtladım varlığını. ben bu din için daha ne yapayım
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
sevgili kardeşim, anlamak çok zor değil! sana bunu defalarca anlatmaya çalıştım ben bilimsel verilere bakarım. ayetin bilimseli mi olur yahu! doç.dr. ünvanı almış biri konuyla ilgili akademik çalışma yaptığı ünvanından da açık ve net olarak anlaşılan biridir. ben akademik çalışmaları güvenilir bulurum. ama sen istediğine inanmakta o kadar ısrarcısın ki, ilahiyat alanında üniversitelerde çalışma yapan bir akademisyenin bile söyledikleri işine gelmeyince, hemen belaltı çalışmaya başlıyorsun. böyle yapınca da ister istemez ortaya azotlu bir netice çıkıyor tabi... diğer taraftan senin ispat mekanizmana diyecek yok. gökten alemlere ibret olsun diye cayırtıyla inen ışınlar ve manyetik alan etkisiyle çakan şimşeklerden tutunda nasıl cinsel ilişkiye girileceğini anlatan dergi kitap ve filmler. (bunların neler olduğu malumdur heralde) ha, bu arada yine ispat olarak tavsiye edilen facebook profillerini de atlamayalım
- 241 cevap
-
- Ölüm
- Ölümden sonra hayat
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
dostum, tartışmaktan zevk aldığını söylüyorsun ama herkes ayrı tellerden çalınca ortaya bir tartışma çıkmıyor. kanıt olarak seçtiğin şeyler hiçbir gerçekliğe dayanmayan rivayetler. efendim toplumun yoldan çıkması,manyetik alan etkisinde kalan kafirlerin şimşek çakarak öldürülmesi ve iman etmeleri için dirilmesinden sonra bir buzağı putuna inanmaları falan... bunu mu tartışacağız yani? ondan sonra da benim kaynaklarımı beğenmiyorsun. akademik çalışma yapan şahısların metinleri bunlar. bu da bilimsel değilse kimi neyi istiyorsun anlamadım ki? iki tane ilahiyat fakültesi bitirmiş diyorsun. yard.doç adam yaa... şaka gibi... hadi onu bırak ilahiyat fakültesi bitirmiş birine sen nasıl güvenmiyorsun ki? bir dindar olarak senin de bu kaynaklara dayanman gerekmez mi? bu din "bilim nerde olursa olsun gidip alın" diyen din değil mi? yoksa burada bilimsellikten kasıt başka birşey mi? benim beğendiğim ve beni destekleyen bilim güzel ve doğrudur; ama beni benimseyip desteklemeyen bilim sahtedir mi deniliyor? kuşkusuz ki din (islamiyet) bilimi desteklemiyor. ama biz eğer tartışacaksak bunu nesnel olgu ve olaylar üzerinden yapmalıyız. bilimsel gerçekliğe ve kanıta dayanmayan herşey sahtedir. kutsal olan dini bilgi değil akıl ve mantık süzgecinden geçmiş bilimsel bilgidir. kutsal olan bilimdir. cinselliğe de taktın ha! cinsel ilişkiye girme konusunda nasıl kitap ve belgeselmiş onlar çok merak ettim.
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
kuran dışındaki -ilk yazımda- kaynakları gösterdim. onlara bakmadın mı? kuran değil benim kaynağım. açık net olarak görünen verilerden bahsediyorum. kuran benim kaynağım değil. sen hala belki önümüzdeki günlerde bir şeyler ortaya çıkar diyorsun! sana kaynak gösteriyorum hala belki önümüzdeki günlerde yeni bir şeyler çıkar diyorsun! daha ne çıkacak, kaynak gösteriyorum işte yahu! bak sana bir başka kaynaktan alıntı yapıyorum altına da kaynak belirtiyorum. ama sen bunları dikkatli incelemezsen ben bir şeyi bin kere söylemek zorunda kalıyorum ve ortaya kör dövüşü gibi bir şey çıkıyor. şu yazıları daha dikkatli incelersen sevinirim. Ayinler, namaz, oruç, hac, kurban, sünnet, takı, tütsü ve büyüler, ilahiler ve şiirler, sembol ve dövmeler… Putperestlik, Farsça kökenli bir sözcük olan put sözcüğünden türemiştir. Buradan yola çıkarak putperestlik tanımını; doğaüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne tapımı, olarak yapabiliriz. Putperestlik farklı şekillerde tanımlandığı ve farklı çeşitleri olduğu gibi aynı zamanda paganizm ile denk biçimde kullanılmıştır. Fakat paganizm ve putperestlik farklı anlamları içerir. Paganizm, Latince paganus yani kırsal sözcüğünden türemiştir. Roma dönemi şehirlerde yayılan Hristiyanlığın köylüleri etkileyememesinden dolayı Hristiyanlık dışında kalan inançlar pagan olarak adlandırılmıştır. Günümüzde İbrahimi dinlerin, diğer inançlara verdiği genel isim olup politeizmi, çok tanrıcılığı ve putperestliği kapsar. Bu başlık altında paganizm ve putperestliğe ait adet ve ibadet şekillerini ele alacak, özellikle İslam öncesi Arap putperestliğinden örnekler vereceğiz. 1-Ayinler Kutsal ve özel günlerde genellikle mabetlerde toplanan putperestler geleneklerine göre çeşitli gösterilerde bulunur, ilahiler söyler, toplu ritüeller yaparlar. Ateş üzerinden atlama ya da ateş üzerinde yürüme, vücutlarına şiş batırma bu gösteri örneklerindendir. Kutsal bir puta, geçmişteki kutsal saydıkları kişiden kaldığına inandıkları bir nesneye saygı gösterisinde bulunur, etrafında döner ya da koklayıp öperler. Yıllık ayinlerin dışında mevsim başlarında, özellikle ilkbahar ve sonbaharda yapılan ayinler de vardır.Belirli günlerde güneş ve ay festivalleri yapılır.Türlerine göre ayinlerde kutsal saydıkları sudan içer, kutsal saydıkları yiyecekten yerler. Dualar eder, dileklerde bulunurlar.Putperestlerin bu ayin adetlerinin İbrahimi dinlere de geçtiği görülmektedir.Noel kutlamaları Mitra paganlarından geçmedir.Putperest Arapların yevmül Arabu dedikleri cuma toplantıları, kandil geceleri, aşure günleri, cem ayinleri pagan kökenlidir. 2- Namaz Putperest ibadetlerinden biri namazdır.Namaz, güneş kültünün ritüellerinden biridir ve Hint kökenli bir ibadettir.İslam öncesi Araplar da namaz kılarlardı. Günümüzde Hindular da namaz ritüellerini devam ettirirler. Sansktitçe “Surya” güneş Namaskara” ise selamlama veya bağlantı demektir. Böylece “Surya Namaskara” ‘güneşle bağlantı’ anlamına gelmektedir. Surya Namaskara, bedende akan güneş enerjisinin canlandırma tekniğidir. Arap putperestlerinin namaz kıldığı Kur’an’da yazılıdır. Enfal-35. “Ve ma kane salatühüm ındel beyti illa mükaev ve tasdiyeh fe zukul azabe bi ma küntüm tekfürun.” Bilindiği üzere Arapça’da salat namaz demektir.” Onların Kabedeki namazları, ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. Küfrünüzden dolayı azabı tadın.” Namaz törenlerindeki ıslık ve alkışlar nedeniyle putperestlerin kıldığı namaz eleştiriliyor. Putperestler de günde 5 vakit namaz kılarlardı. Şaharit namazı – sabah namazı Musaf namazı – öğle namazı Minha namazı – ikindi namazı Neilat Şerarim namazı – akşamüstü namazı Maarib namazı – akşam namazı 3- Oruç Güneş kültüne sahip putperestlerin ibadetlerinden biri de oruçtur.Namaz vakitlerini güneş zamanlı ayarladıkları gibi oruçlarını da güneşin doğuş ve batışına göre ayarlarlardı. Orucun başlangıcı bile İslamiyet’teki gibi ay’a göre tespit ediliyordu. Tıpkı, bugünkü müslümanlar gibi, ay’ı görmek için gözetleme heyetleri bile kuruluyordu. (Hayrullah Örs, Musa Ve Yahudilik) İslamiyet öncesi arap paganlarının ilginç gelenekleri vardı. Bunlar Ramazan dedikleri ayda bir ay oruç tutarlar, Mekke’ye Hacca gidip Kabe’nin etrafında yedi kez dönerler, “Kara Taş” ı ( Hacerül Esved) kutsal sayar onu öper ve günde dört veya beş vakit namaz (salat) kılarlar, şeytan taşlarlardı. ( Is Allah the Same God as The God of Bible?, M. J. Afshari, p 6, 8-9, İslam, Beliefs And Observances, Caesar E. Farah) Aişe anlatıyor: “İslam öncesinde Kureyş, Aşure gününde oruç tutardı..(Buhari, e’s-Sahih, Kitabu’s Savm/1.) Sabiilik, yıldız kültüne sahip bilinen en eski pagan dinidir. İlginçtir ki Sabiiler de 3 vakit namaz kılar ve 1 ay oruç tutarlardı. Farz orucun dışında nafile oruçlara da sahiptiler. (İbn Nedim, El Fihrist, s. 442-445) Kuran’da önceki toplumlarda da orucun olduğu yazılıdır: Bakara-183. “Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız.” Eski Çağ dinlerinde, özellikle, rahiplerin Tanrılara yakınlaşmaya hazır olmalarını sağlamaya yarayan bir yoldu. Helenistik Dönemin inançlarına göre, Tanrılar bir takım kutsal öğretileri ancak oruç tutan kişilere vahiy yoluyla gönderirlerdi. Bazı eski kültürlerde ise oruç, öfkelenen Tanrıları teskin etme gibi amaçlara yönelikti. Sibirya Tungu şamanları ise, ruhlarla ilişki kurabilmek için oruç tutarlardı. Bütün dinlerde, belirli zamanlarda oruç tutma geleneği vardır. Budha rahipleri, yine belirlenmiş günlerde oruç tutarak günahlarını itiraf ederek, arınacaklarına inanırlar. Hindistan’da Sadhular yine günahlarından arınmak için oruç tutarlar. Çin’de göksel Yang ilkesinin başlamasından önce belirli bir süre oruç tutulur. 4- Hac Önce Diyanet forumdan bir alıntı yapalım: Çeşitli Dinlerde Hac Hac ibadeti pek çok toplumda bulunmaktadır. Japonlar, ataları Güneş’in, bir gün, hâlen kendilerinin üzerinde ikamet ettikleri adaya inip çevrede dolaştıktan sonra tekrar göğe hareket etmiş olduğunu düşünürler. Atalarının kendilerine bahşetmiş olduğu bu şerefin hatırası olarak Japonlar, yaya olarak aynı güzergâhı izlerler ve bu onların haccı olmaktadır. Hindistan’ın Hinduları başka bir hac telakkisine sahiptirler. Tanrı görülmediğinden, ona tanzimde bulunmak için ilâhî yaratıcı gücün en büyük tezahürlerinin ortaya çıkmış olduğu yerleri, ziyaret etmek gerekir. Ganj, en önemli nehirdir. Himalayalardan Bengal Körfezi’ne kadar kıtayı sular ve hatta denize açıldığı bir kayadan çıkan Ganj’ın kaynağını ziyaret etmek için yolculuk yapmak Hinduların en önemli haccıdır. Ganj, Alfahabad yakınında, diğer bir büyük nehir olan Jumma ile birleşir ve bu birleşme yerinde bilhassa ay ve güneşin tutulmaları gibi özellikle önemli vakitlerde yıkanmak da, Hindu dininin en büyük haclarından biridir. Gotama Budha, kendi dinin vahyini bir yabani incir ağacı altında almış olmakla meşhurdur. Önce bu ağacı, sonra da bu kutsal ağacın eskiden varolduğu yeri ziyaret etmek Budistlere göre haccın konusunu oluşturmuştur ve oluşturmaya devam etmektedir. Bir dinin ermiş kurucusunun doğum yeri, onun defnedildiği yer, bir mucizenin meydana geldiği yer, çeşitli toplumlara göre yeryüzünün farklı bölgelerinde hac yapılmasının sebeplerini oluştururlar. İslam öncesi Araplar’ da Kabe putperestlerin en kutsal mabediydi ve bölge halklarının hac mekanıydı. Kabe eldeki kanıtlara göre İbrahim peygamber tarafından mö 800 lü yıllarda yapıldığı bilinmektedir. Ayrıca Kabe hiçbir zaman Yahudiler ve Hristiyanlar tarafından kutsal sayılmamıştır. Tevrat ve İncilde Kabe ile ilgili tek bir ayet dahi olmaması bunu kanıtlamaktadır. Kabe MÖ 800 lü yıllardan sonra putperestler tarafından Allahın evi olarak anılmaya başlanmıştır. (A Guide to the contents of Quran Faruq Sherif, Reading, 1995, pgs. 21-22., Muslim) Putperestler Kabe etrafında 7 kez tavaf yaparlardı. Kureyş dışından gelen Bedevi putperestler tavafı çıplak olarak yaparlardı. Putları ziyaret, Hacerül Esved taşına el sürme ve öpme, Safa ve Merve tepeleri arasında gidip gelme, şeytan taşlama hac ibadetinin en önemli ritüellerindendi. ” Putperestlerin hac sırasında hep bir ağızdan yaptıkları telbiye de aynen şöyleydi: Lebbeyk allahümme lebbeyk. La şerike leke illa şerikun huve lek. Temlikuhu ve ma-melek “ 5- Kurban Kurban Hinduizm’de çok önemli bir yere sahiptir. Tanrılara sunulan her şey kurbandır. Hinduizm’de yaygın olan kansız kurbanlardır. Ancak yaz ve kış gün dönümleri münasebetiyle kanlı kurbanların da Tanrılar’a sunulduğunu görmekteyiz. Bu kanlı kurbanların en büyüğü ve özel bir tören gerektireni “Soma” kurbanıdır. Soma’da keçi ve inek gibi hayvanlar kurban edilir. Tanrıların öfkelerini teskin etmek maksadıyla sunulan bu kurbanların yanında, özel hediyeler de Tanrılara sunulmuştur. Hinduizm’de sunaklarda en iyi hayvanların kurban edilmesi ve etlerinin iyi kısımlarının yine burada bulanan ateşlerde yakılma geleneği vardır. Hinduizm’in bir özelliği de ölmüş kişiler için kurban kesme şartını getirmiş olmasıdır. Hinduizm’e göre, ölüler kurbansız aç kalırlarmış. Eski çağlarda insan kurban edilmesi, bir nevi temizlenme ve sihir vasıtasıydı. Ailenin ilk çocuğu Tanrı’ya ait kabul edilir ve kurban edilmesi gerekirdi. Mısırlılar ise köpek başlı olarak tasvir ettikleri insanlara “Ani” diyorlar ve onları “Ay Tanrısı” na kurban olarak sunuyorlardı. M. Eliade, Anadolu’da özellikle ilk çağlarda hasat mevsimi dolayısıyla yapılan insan kurbanı ve kafa kesme ayinlerine örnek olarak Frigyalılar’ı ele alır. Frigyalıların yüzyıllar önce hasat zamanında insanları, başlarını kesmek suretiyle kurban ettiklerini, hatta elde mevcut delillere göre, o zamanlar bu âdetin Doğu Akdeniz’in her tarafında yaygın olduğunu kaydetmektedir. İslam öncesi Arapların da eski dönemlerde Sabah Yıldızı’na daha doğmadan büyük bir acele ile insan ve beyaz deve kurban ettikleri, yine önemli putlardan Uzza’ya, oğlanlarla, kızların ve esirlerin de kurban edildikleri ileri sürülmektedir. Yakın dönemde ise insandan vazgeçilmiş, hayvan kurbanına geçilmişti. Putlara özel kurban kestikleri gibi genelde Safa ve Merve tepelerine dikilmiş kayadan putlara kurban keserlerdi. Bu kayaların biri İsaf, diğeri Naile adlı puttu. İsaf ve Naile iki sevgiliydi ve Kabe’nin kutsallığını kirlettikleri için öldürülmüş, daha sonra efsaneleşerek kutsallaştırılmışlardı. Araplar, putlara adak da adarlardı. Dilekleri gerçekleştiğinde, önemli işlerinde ve uzun seyahatlerinde adak keserlerdi. Adaklarının çoğu da ilk çocuklarının erkek olması içindi. (Kaynak; Hayrullah örs, Musa Ve Yahudilik, s.399-405; Doç.Dr. Ali Osman Ateş, Asr-ı Saadette İslam; Şaban Kuzgun, Hz. İbrahim Ve Hanifilik, s.117; Epstein, Judaism. ) bak dostum hemen yukarda daha net gör diye yazıda verilen kaynak adlarını kalın ve siyah olarak belirttim. yazının içinde de parantez içlerinde kaynaklar belirtiliyor. manyetik alan etkisindeki kafirlerin şimşekle öldürülmesi sora dirilmesi bilmem ne bunlar fasafiso. yani bu bilgilere kim güveniyor. sen güveniyor musun? bunları tartışmaya gerek yok! örnek olarak verdiğin cinsellik konusunda öyle bir bilimsel araştırma yok. tamamen uydurma. ben bu şekilde tartışmaya devam edemem. saygılarımı sunuyorum.
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
dostum feybuka baktım öyle bir şey göremedim gayet tabi binlerce put vardı. zaten ben de bir tane vardı demedim ki yahu. namaz putperesetlerin inancıydı diyorum ve kesin kanıtlar sunuyorum. israiloğulları'nın da namaz ya da namaza benzer ritüelleri olması benim tezimi çürütmez. eski insanlar her haltı yemeyi düşünmüşer ve görmüşler ki olmuyor öyle mi? bunu mu söylüyorsun? peki bunu nasıl görmüşer yani elindeki veri nedir?
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Normal Bitkiler veya Bazılarına Göre Ahlaksız Bitkiler
Odris şurada yorum gönderdi Admin'nın video içinde Diğer Bütün Videolar
-
bir de şöyle bir mesele var bak, çok önemli: sen üzerinden tartışma yapılan konuyu delil olarak sunuyorsun. oysa o tartışmalı olmasaydı zaten tartışmazdık. tartışmalı olan ve üzerinden tartışma yürütülen şey kanıt teşkil etmez. elle tutulur veriler sunmak lazım. kuran ayetleri herkesçe kabul edilen bir şey olsaydı zaten burada bunları tartışmazdık ki... esasen tartıştığımız konunun kendisi kuran ve allah. dolayısıyla ayet ya da sure nasıl delil olabilir. ben sana açık net görülebilir bilimsel kanıtlar sunuyorum.
- 2.558 cevap
-
- 1
-
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
bahsini ettiğimiz bölgede al-ilah'a aynen bugün olduğu gibi namaz kılıyorlardı. bunun çok açık kanıtları var ve mümkün olduğunca fotoğraflarıyla paylaştım. eğer bağımsız kaynaklardan araştırırsan sen de bu bilgilere ulaşabilirsin. nitekim fikir sahibi olmadan zikir sahibi olmamak lazımdır müminler allahü ekber diye başlar doğru; al-ilah en yüce puttur. yani bahsini ettiğimiz bölgede putperestler senin sandığın gibi inzivaya falan çekilerek ibadet etmiyorlardı. pagan inanışları çok geniş bir yelpazede ele alıp ayrıca ibadet şekillerini ve ritüellerini tartışmak lazım. çünkü gerçekten çok geniş bir konudur. ama putperestler ibadet için inzivaya çekilir diye bir genel kanıya varılmaz. bence bu noktada sen de paganizmi biraz araştırmalısın. islamiyet öncesi allah'a inanan putperestlerin bir suresi yok çünkü yazılı bir din değil. işte anlattım ya nasıl bir gelişme izlediğini...buradan nereye hareket edebiliriz ki? muhammede gelen vahiy pazar yerinde gelseydi muhtemelen herkes hadi rdan falan derdi. inzivaya çekilme mağaraya girme falan işin süsü. bu yüce yaradan ne kadar yanlız, ne kadar kimsesiz ve ne kadar sorunlu bir şey böyle. benden hep yalvarma hep af dileme ve hep karşısında eğilip ibadet etmemi istiyor. oysa beni yaratan o değil mi? hangi varlık kendi yarattığı şeyi cezalandrır ki? acaba cennete herkese yetecek kadar yer yok mu? bu mantıksız olmaz mı? seni de beni de affeder merak etme
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
- 27 cevap
-
- Dukan Diyeti
- Protein Diyeti
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
İleri demokrsi = Maraş anmasına izin yok!
Odris şurada cevap verdi: Odris başlık Gazete Haberleri Paylaşımı
diğmi yaa -
İleri demokrsi = Maraş anmasına izin yok!
Odris şurada bir başlık gönderdi: Gazete Haberleri Paylaşımı
Kahramanmaraş olaylarının 33. yıl dönümü dolayısıyla Alevi Bektaşi Federasyonu'nun düzenlediği anma programı kapsamında Pazarcık ilçesine bağlı Narlı beldesinde toplanan çok sayıda kişinin Kahramanmaraş'a gitmesine izin verilmedi. Bir süre önce Valilik tarafından anma programına yönelik mitingin Narlı'da düzenlenmesi kararı verilirken, sabahın erken saatlerinden itibaren çok sayıda kişi beldede biraraya geldi. Alevi Bektaşi Federasyonu yöneticileri mitingin Kahramanmaraş'ta yapılmasını isteyince , anma programına katılmak için gelen çok sayıda kişi il merkezine gitmek için Kahramanmaraş-Narlı yolunu trafiğe kapattı. Bu sırada Kapıçam mevkisi ile kent girişindeki 3 ayrı noktada barikat kuran güvenlik güçleri, gruba göz yaşartıcı gazla müdahale etti. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel, grubu sakinleştirmeye çalışırken, jandarma ekipleri de yurttaşların konuya duyarlı olmasını sağlamak için megafonla uyarılarda bulundu. Gazetecilere açıklama yapan Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Selahattin Özel, anma mitinginin yasaklanmasını üzücü ve düşündürücü bulduğunu belirterek, ''Kahramanmaraş'a barış için geldik. Maraş olaylarında kaybettiğimiz canları anmak için toplandık'' dedi. Özel, ''Yasal olarak buraya kadar gelmemize izin verilmesine rağmen buradan çıkış izni verilmiyor. Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Bugüne kadar yapılan etkinliklerimizde kavga çıkmamıştır, barıştan yana olunmuştur'' diye konuştu. Yaklaşık 2 saat trafiğe kapanan Kahramanmaraş-Narlı karayolu yeniden ulaşıma açılırken, mitinge katılmak için gelenler otobüslerde bekleyişlerini sürdürdü. Türkoğlu'nda 27 kişi gözaltına alındı Öte yandan Adana'dan Kahramanmaraş'a gitmek isteyen bir başka grup da Türkoğlu ilçesinde durduruldu. Kahramanmaraş'a gitmelerine izin verilmeyen grup polise direnince olayla ilgili 27 kişi gözaltına alındı. Kahramanmaraş'ta 24 Aralık 1978'de meydana gelen katliamın yıldönümü nedeniyle organize edilen mitingin, Valilik tarafından güvenlik gerekçesiyle il merkezinde yapılmasına izin verilmemişti. Miting için 9 ilden bine yakın çevik kuvvet polisinin görevlendirildiği öğrenildi. (Cumhuriyet) -
Astrolojinin bilim dalı olduğunu kabul ediyor musunuz?
Odris şurada cevap verdi: köşeyastığı başlık Astroloji - Burçlar - Geleceği Öğrenin
sayende astroloji bilim olma yolunda hızla ilerliyor. yakında boğaziçi yeni bir bölüm açar: ingilizce astroloji -ne okuyosun? -ingilizce astroloji okuyorum ben. ankara üniversitesi'nde "uzay bilimleri ve astronomi" bölümünde okuyan bir arkadaşım var. aflarla maflarla kafayı yiye yiye sonunda bitirmiş okulu. geçtiğimiz yaz görüşme fırsatımız oldu. sonunda aldım diplomayı dedi. astronom ünvanı alıyorlarmış. yazık, sonucun böyle çıkacağını bilse diplomasını cebine koyup kendini benzinle yakardı heralde -
bende geldim
Odris şurada cevap verdi: bayrox başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
-
bende geldim
Odris şurada cevap verdi: bayrox başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalım
yaşasın... -
Fransa meclisi genel kurulu, "Ermeni teklifini" kabul etti
Odris şurada cevap verdi: Odris başlık Güncel Konular
Bu güne kadar iç mihrak çizgisi izleyen Başbakan "van münüt" dedi ve Fransızlar nereye kaçacağını şaşırdı. Bilindiği gibi Sarkozy'nin dün de Cumhurbaşkanı'nın telefonlarına -çok korktuğu için- yanıt vermediği söyleniyordu. "Ermeni soykırım tasarısıyla ilgili yasanın kabul edilmesinden sonra Erdoğan beklenen açıklamayı yaptı. Biz tarihimizle gurur duyuyoruz diyen Erdoğan Fransa'ya ateş püskürdü." (milliyet) Gördünüz mü bizim aslan parçasını; Onlar(!) tarihleriyle gurur duyuyormuş. Daha dün, CHP özür dilesin diye ağlaya zırlaya dolaşan ekibin başkanına bak sen. Sonunda Ermeni soykırımı ile ilgili özür dileme işi de CHP'ye mi düşer dersiniz. Bence böyle bir çıkış hiç şaşırtıcı olmaz. İçerdeki icraatlarla dışarıdaki gelişmeler ne kadar da örtüşüyor. Darbe döneminin ucube kalıntıları başımıza demokrat, hümanist, insan hakları savunucusu kesiliverdi. Başımıza taş yağacak. Herhangi birinin bu kadar tutarsız ve dengeden mahrum olabilmesi için ne tür koşulların bir araya gelmesi gerekir acaba, bunu bazen çok merak ediyorum. Bu milletin başına tarih boyunca AKP'den ve Tayyip Bey'den daha büyük bir felaket gelmemiştir. İçerde ve dışarda siyasi bunluk halindeyiz.- 38 cevap
-
- Soykırım Yasası
- Fransa
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
doğum günün kutlu olsun radya. mutluluklar
-
Fransa meclisi genel kurulu, "Ermeni teklifini" kabul etti
Odris şurada cevap verdi: Odris başlık Güncel Konular
Fransız tarihçiler rahatsız Siyasetçilerin ülkedeki 500 bin Ermeni'nin oyu için bu yasayı çıkaracağını düşünen Fransız tarihçiler, "İyi de dünyadaki bütün cürümler için yasa mı çıkaracağız" diyorlar... Türkiye'deki "Ermeni Soykırımı" tartışmalarında öne sürülen argümanlardan biri hep "bu meseleyi tarihe ve tarihçilere bırakmak lâzım" olmuştu. "Ermeni Soykırımı'nın inkârının suç sayıldığı yasa"nın gündeme geldiği dönemde ben de hep bunu merak ettim. Acaba Fransız tarihçiler bu yasaya ne tepki veriyor? Gerçi Fransız siyasetçiler bu meseleyi pek tarihçilere bırakmaya niyetli değiller. Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerine 4-5 ay kala sağ ve sol partiler ülkedeki yaklaşık 500 bin Ermeni'ye sempatik görünmek istiyor. Diğer yandan Fransız halkının da pek Türkler gibi düşündüğü söylenemez. Son baktığım anket, Fransızlar'ın yüzde 78'inin bu yasanın çıkmasını onayladığını gösteriyor. Yani sadece "beşte bir Fransız" Türkiye kamuoyunun yanında. Buna karşın Fransız araştırmacılar ve tarihçiler yasamanın tarihe müdahalesine sonuna kadar karşı çıkıyor. "Tarihi politikacılar yazamaz" diyor Pierre Nora. Pekçok tarihçi gibi o da "Ermeni Soykırımı'nın inkârını cezalandıran yasa"ya iyi gözle bakmıyor. "TARİHİ POLİTİKACILAR YAZAMAZ" İktidar partisinin bir milletvekili tarafından önerilen yasa tasarısı soykırımın inkârına bir yıl hapis ve 45 bin Euro para cezası öngörüyor. Sağ ve sol parlamenterlerin çoğunluğu yasanın çıkması için oy kullandı ve yasa parlamentodan bugün geçti. Üstelik "tarihçi ve araştırmacıların bu yasadan muaf tutulmasını öngören" önerge de reddedildi. Yani yasa aynı haliyle Senato'dan da geçerse "Ermeni soykırımı olmayabilir" diyen bir tarihçi de hapis yatacak! Bu yasa aslında 2001'de çıkan ve 1915 – 1917 arasında Ermeniler'e soykırım yapıldığını resmen kabul eden yasanın devamı niteliğinde. Tarihçiler için milli tarihi ilgilendirmeyen bir konuda Fransa'da bir yasayı oylamak çok sorunlu bir tutum: "Dünyadaki bütün cürümler için yasa mı çıkaracağız? Mesela komünistler tarafından Rusya'da yapılan veya Amerika'daki yerli soykırımı için de mi" diyor tarihçi Gilles Manceron. O, bu yasanın tamamen siyasi çıkarlar için öne sürüldüğünden emin: "Bu yasayı sağcı ve solcu siyasetçiler seçimdeki hedefleri için; Elysee ise Türkiye'ye baskı yapmak ve onu AB'ye almamak için bahane üretmek amacıyla kullanıyor olabilir." Oysa hükümet sözcüsü Valerie Pecresse bu yasanın Türkiye'ye karşı bir saldırı olarak algılanmaması gerektiğini söylemişti. Manceron'a göre belleklere dönük yasalar aynı kefeye konmamalı. Mesela 1990'da çıkarılan ve Yahudi Soykırımı'nın inkârını suç sayan Gayssot yasasının bir anlamı var zira "antisemitizm geçmişi eskilere uzanan bir fenomen olmasına karşın yeniden hortlayabilir." Buna karşın "Fransa'da anti-Ermeni bir ırkçılık sorunu yok, dolayısıyla Ermeniler'in güvenliğini sağlamak için özel bir yasa çıkarmaya da hiç gerek yok..." "TARİH TARTIŞMA KAYNAĞI OLARAK KALMALI" Başka tarihçiler, belleklere dönük yasalara ilişkin daha sert görüşlere sahip. "Siyaset geçmişle ilgilenebilir ama ona düşen, anma törenleriyle kollektif hafızayı yönlendirmek, verilecek tazminatları düzenlemektir; tarihçilere bırakılması gereken tarihi tamamen donduran yasalar yapmak değil" diyor tarihçi Pierre Nora. "Biz resmi tarihe karşıyız ve tarihçinin çalışmalarına zincir vurulmayacağını umuyoruz. Ama bu yasa çıktığı andan itibaren böyle olmayacak. Tarih herşeyden önce bir tartışma kaynağıdır ve demokrasilerde böyle kalmalıdır" diye onu destekliyor tarihçi Christian Delporte. Onların mücadelesi yeni değil... 1990'da Gayssot yasası araştırmacılar tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştı. Pierre Vidal-Naquet iktidarı "resmi bir gerçeklik" yaratmaya çalışmamaya davet etmişti. 2006'da 19 tarihçi Gayssot yasasının, "Ermeni Soykırımı'nı kabul eden yasanın", köleliği insanlığa karşı işlenmiş suç sayan Taubira yasasının ve Fransız sömürgeciliğinin olumlu rolünün milli eğitim müfredatına sokulmasını kabul eden yasanın yürülükten kaldırılmalarını isteyen bir metin imzalamışlardı. Bu metne imza atan tarihçiler bazı temel prensipleri hatırlatıyor: "Tarih ahlâk değildir. Tarihçinin görevi sorgulamak ve cezalandırmak değil, sadece açıklamaktır. Tarih bugünün kölesi olamaz. Tarihçi tarihe bugünün ideolojik penceresinden bakmaz." Ve daha da ötesi, "Tarih bir yargı nesnesi değildir. Özgür bir ülkede tarihi gerçekleri tanımlamak ne parlamentoya ne de yargı güçlerine düşer..." (haberturk)- 38 cevap
-
- Soykırım Yasası
- Fransa
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Fransa meclisi genel kurulu, "Ermeni teklifini" kabul etti
Odris şurada cevap verdi: Odris başlık Güncel Konular
Tasarı oy çokluğuyla kabul edildi. Teklifin mecliste kabul edilmesi yasalaşması anlamına gelmiyor. Şimdi Senato'nun onayı gerekiyor Fransa meclisi genel kurulu, 1915 olaylarıyla ilgiliErmeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören yasa teklifini kabul etti. Genel kuruldaki oturuma 577 milletvekilinden sadece 70'e yakını katıldı. İki maddeden oluşan teklif, oy çokluğuyla kabul edildi. Teklifin görüşülmesi yaklaşık dört saat sürdü. 7 Aralık'ta Fransa meclisi yasalar komisyonunda kabul edilen teklifin, başkanlık divanında hükümetin de itiraz etmemesi üzerine resmen gündeme alınması kararlaştırılmıştı. Yasa teklifinde, ''Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların reddi, bir yıl ve 45 bin Euro para cezasına çarptırılır'' ifadesi yer alıyor. Fransa parlamentosu, 29 Ocak 2001 tarihinde, ''Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır'' ifadesiyle kaleme alınan bir yasayı onaylamıştı. Fransa meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeniiddialarının reddinin suç sayılmasını öngören bir yasa teklifini 2006 yılında onaylamıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu teklifin senatoya gelmesini engellediği için teklif yasalaşmamıştı. Fransa'daki Sosyalistler, bu yasa teklifini Mayıs ayında senato gündemine getirmiş, ancak ezici bir çoğunlukla teklifin oylanma önerisi reddedilmişti. Teklifin mecliste kabul edilmesi yasalaşması anlamına gelmiyor. Şimdi Senato'nun onayı gerekiyor. Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimleri nisan ayında yapılacak ve teklifi daha önce engelleyen Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin şimdi desteklediği teklif ile seçimleri düşündüğü yorumları yapılıyor.Sarkozy, cumhurbaşkanlığında ikinci dönemi garantilemek amacında. (haberturk)- 38 cevap
-
- Soykırım Yasası
- Fransa
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Fransa meclisi genel kurulu, "Ermeni teklifini" kabul etti
Odris şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
Fransa meclisi genel kurulu, "Ermeni teklifini" kabul etti. 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını reddetmeyi suç sayan yasa teklifi kabul edildi Sözde Ermeni Soykırımı'nı inkar edenlerin para ve hapis cezası olmasını öngören yasa tasarısının, cezayı öngören maddesi Fransa Meclisi tarafından onaylandı. Yasanın tarih ve araştırmacıları tutma teklifi ise reddedildi. OTURUMUN AYRINTILARI 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının inkarını suç sayan yasa teklifi, Türkiye saatiyle 10.30'da görüşülmeye başlandı. Oturuma katılımın düşük olması dikkat çekti. Kritik oturum, 577 milletvekilinden yaklaşık 50'sinin katılımıyla açıldı. Genel kurulda ilk olarak, yasa teklifini kaleme alan, iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) Marsilya milletvekili Valerie Boyer söz aldı. Sözkonusu tasarının, soykırım suçlarının her şekilde inkar ve aşağılanmasının cezalandırılmasını öngördüğünü belirten Boyer, inkar yasasının Avrupa Birliği kanunundan esinlendiğini söyledi. Türkiye'nin tasarının geçmesine yönelik uyarılarını "Fransa'ya karşı tehditler sözkonusu oldu" diye açıklayan Boyer, "Büyük şaşkınlık yaşadık. Bu tür tepkiler, Fransa'nın egemenliğine saygı göstermeyen. Fransa'nın içişlerine karışan tepkiler" dedi. Fransa'nın bağımsız bir ülke ülke olarak bu tehditleri hiçbir şekilde kabul edemeyeceğini dile getiren Boyer, hiçbir devletin tehdidi altında olamayacaklarını ifade etti. Bu tehditlerin de hiçbir zaman uygulanmayacağına inandığını kaydeden Boyer, "Türk dostlarımı! burada mantığa ve hoşgörüye davet ediyorum" diye konuştu. Ermenistan'ın Fransa'nın kardeş ülkesi olduğunu söyleyen Boyer, "Ülkemizde, büyük bir kısmı Ermenikökenli, önemli oranda Fransız vatandaşı var. Bu vatandaşlarımız ülkelerinde büyük bir huzur içinde yaşamak istiyorlar" dedi. Son 10 yıl içinde ülkede sözde soykırımı inkar eden olayların yaşandığını söyleyen Boyer, "Facebook, Twitter gibi sosyal medya organlarında, çoğu zaman Ermeni soykırımmağdurlarına ilişkin olarak olumsuz şeyler yazıldı" diye konuştu. Sözde soykırımı inkarı cezalandırmanın son derece normal olduğunu iddia eden Boyer, "Bazı kişiler, 1915 olaylarını inkar ederek, aslında zaten bugüne kadar suç işlemekteydiler. Bunlar şimdiye kadar cezasız kaldı. Bu yolda bir adım atalım diyorum" ifadelerini kullandı. Yasa teklifini sunan Boyer'den sonra Fransa hükümeti adına parlamento ile ilişkilerden sorumlu bakan Patrick Ollier konuştu. Fransız bakan, konuşmasında yasa teklifine karşı çıkmadı ve oylama sonucunu milletvekillerini iradesine bıraktı. Fransız bakan, bununla birlikte, üstü kapalı da olsa hükümetin yasa teklifini desteklediği mesajını verdi. Konuşmasında, Türkiye ve Fransa arasındaki ilişkilere övgüler yağdıran Ollier, bu yasa teklifinin Türkiye'yi hedef almadığını söyledi. Ollier, ''Türkiye büyük bir ulus. Fransa, Türkiye ile ilişkilere büyük önem veriyor. Ekonomik, siyasi ve kültürel alanda önemli işbirliğimiz var. Afganistan, Suriye gibi konular ve G-20 ile NATO gibi uluslararası kuruluşlarda da önemli işbirliğimiz sürüyor'' ifadesini kullandı. Oturumda söz alan UMP Milletvekili Fransa Türkiye Parlamentolararası Dostluk Gurubu Başkanı Michel Diefenbacher, tasarıya ret oyu vereceğini söyledi ve bunun gerekçelerini anlattı. Michel Diefenbacher, tasarının yasalaşması halinde, bunun toplumsal barış üzerinde olumsuz etkileri olacağını ifade ederek, farklı etnik kökenlerden grupların birbirine düşebileceğini söyledi. UMP Milletvekili, tasarının Türkiye ile Ermenistan arasındaki anlaşmazlığı çözmek yerine daha da içinden çıkılmaz hale getirme potansiyeli taşıdığını da ekledi. Meclisteki iki büyük parti grubunun desteğine sahip tasarı hakkında söz alan diğer milletvekilleri ise destek konuşmaları yaptı. Yasa teklifine ilişkin 10 değişiklik önergesi sunuldu. Değişiklik önergelerinden en önemlisi üniversitelerde görevli veya bilimsel çalışmalar yapanların müeyyidelerden muaf tutulmasını öngörüyor. Önemli bir değişiklik önergesinde de parlamenterlerin tarihi konuda yasa yapamayacağı belirtilerek, bu türden yasaların meclisten geçmesinin ileride Ruanda, Kamboçya, Şatilla ve Sabra gibi diğer potansiyel konularda tartışmanın artmasına yol açacağı görüşü dile getiriliyor. Bu değişikliğin kabul edilmesi beklenmiyor. 7 Aralık'ta Fransa meclisi yasalar komisyonunda kabul edilen teklifin, başkanlık divanında hükümetin de itiraz etmemesi üzerine resmen gündeme alınması kararlaştırılmıştı. Yasa teklifinde, ''Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların reddi, bir yıl ve 45 bin Euro para cezasına çarptırılır'' ifadesi yer alıyor. Fransa parlamentosu, 29 Ocak 2001 tarihinde, ''Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır'' ifadesiyle kaleme alınan bir yasayı onaylamıştı. Fransa meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddinin suç sayılmasını öngören bir yasa teklifini 2006 yılında onaylamıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bu teklifin senatoya gelmesini engellediği için teklif yasalaşmamıştı. Fransa'daki Sosyalistler, bu yasa teklifini Mayıs ayında senato gündemine getirmiş, ancak ezici bir çoğunlukla teklifin oylanma önerisi reddedilmişti. Teklifin, mecliste kabul edilmesi yasalaşması anlamına gelmiyor. Senatonun da meclisten geçen aynı metni oylayıp kabul etmesinin ve Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin bunu imzalayıp resmi gazetede yayınlanmasının ardından teklif yasa haline gelecek... (haberturk) Fransaya yolunuz düşerse sakın ha aksini iddia etmeyin başınız derde girer... Bu demokrasi ve ifade özgürlüğü açısından utanç verici bir durumdur. araştırmacı ve tarihçilerin dahi bu yasanın aksini iddia eden bir araştırma yapmaları suç sayılmıştır. Fransa ortaçağ karanlığının utancını zihninde ve sırtında taşımaktadır ve bundan sonra da taşımaya devam edecektir.- 38 cevap
-
- Soykırım Yasası
- Fransa
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Astrolojinin bilim dalı olduğunu kabul ediyor musunuz?
Odris şurada cevap verdi: köşeyastığı başlık Astroloji - Burçlar - Geleceği Öğrenin
forumda astroloji konusunda hiçbir yerde görülmemiş bir devrim yaşanmak üzere ve bu arada köşeyastığı arkadaşımız nerede acaba? bir konuyu hemen irdelemek gerekiyor: Einstein'in böyle bir laf ettiğini ben hiç sanmıyorum. Ama en doğrusunu Sayın Gloria'nın uzaydaki yönetici arkadaşları bilir tabi -
gavur yapmış
-
gittiiim geldiiiim bizim radya tarihte bugün yazıyor hala ailecek severek okuyoruz
- 2.095 cevap
-
- Tarihte Bugün
- Neler Olmuş
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
nazım hikmet de yaşar kemal de orhan pamuk da birbirlerinden "FARKLI" olduğu için ilk akla gelen üç birbirinden "FARKLI" yazarın ismini verdim. anlatmak istediğim şeyi daha kolay anlatırım umuduyla birbirinden özellikle "FARKLI" isimler verdim. benim de bilgi dağarcığımda bu üç isimden daha fazlası var. ben de sizin kadar okur yazarlığa sahibim merak etmeyin. arada sırada bizler de kitap okuyabiliyoruz. zeka seviyemiz buna müsait. Yaşar Kemal bu sizin yaptığını sandığınız hiçbir şeyi yapmamıştır. Biri sizi fena halde kandırmış olmalı. Tamamen farklı olduğunu söylediğiniz Nazım Hikmeti vatan haini diye öldürmeye çabasına girip yurttan atan kimlerdi acaba? Bu ulus keşke değerlerine sahip çıkmayı öğrenebilse. Nazım Hikmet’in kemiklerini memlekete getirmeye korkuyoruz. Çünkü yakın akrabaları dahi mezarının yağmalanmasından korkuyorlar! Keşke başkaları sahip çıkmadan, ödüle boğmadan önce, sahip çıkmayı becerebilseydiniz!
-
-
Yaşar Kemal'e katılmıyor, düşüncelerini paylaşmıyor olabiliriz. Ayrıca zaten kimsenin düşüncelerine katılmak zorunda da değiliz. Yani Yaşar Kemal'in düşüncelerine aynen katılmak zorunluluğumuz da yok. Aynı şekilde Orhan Pamuk'u da beğenmek zorunda değiliz. Nazım Hikmet'i de öyle... ve diğer tüm yazar çizerlerin için bu geçerlidir. beğenmek ve onlar gibi düşünmek zorunda değiliz. Fakat, her medeni ülke vatandaşlarının yaptığı gibi, sahip çıkmak "zorundayız". kendi yazarına, düşünürüne vs. sahip çıkamayan bir ülkenin geleceği olamaz. çünkü eğer sen sahip çıkmazsan başkaları sahip çıkar. ve eğer sen kendi yazarına sahip çıkmaktan aciz isen başkaları sahip çıktığında bu durumdan şikayetçi olma hakkına da sahip değilsin demektir. her medeni ulus; ama istisnasız tamamı, yazarıyla övünür. çünkü bir milletin övünülecek başka çok az şeyi vardır. bizim bunu anlamamız ne zaman mümkün olacak acaba?