Taylan Abi tarafından postalanan herşey
- 
	
		
		Ergenekon’da Baykal da varmış!
		
		İslam'a karşı olan yok, bu biiiiiiiiiir. Sapla samanı yine karıştırmış laf çorbası yapmışsın, ikiiiiiiiiiiiiiiii. Senin fikrinin ne olduğunu anlamak için seni iyi takip etmek gerekmiyor hatta takip etmek bile gerekmiyor, üüüüüüüüüüüç. Şeriatı bu memlekete getiremeyecekler, getiremeyeceksiniz, beeeeeş. Dava süreci başladıktan ve Ergenekon adı verilen balonun patlamasından sonra nerelere nasıl saldıracaksınız meraktayım, altıııııııııı. Bu maddeyi unuttuğumu sandıysan yanıldın, beni daha iyi takip etmen lazım. Döööört.
- 
	
		
		Taylan Ağbi'ye.........
		
		Çok güzel hareketler aslında bunlar Böyle bir başlık geç kalmış da denebilir biraz ( kendimce ) ama her zaman kusuru önce kendimde ararım. Genellikle hep "güncel konular" başlığı altında yazdım, magazinel ve rutin olduğum da oldu elbette ama çok iyi ikili ilişkiler kuramadım sanırım diğer forum insanları ile. Aranızdan tanıştıklarım oldu, yedik içtik, güldük yarıldık ama ben sanırım eksiktim. Beni olduğum gibi kabul edebilenler için her zaman buradayım, geçen 3 yılda olduğu gibi. Tekrarlıyorum, çok incesiniz.
- 
	
		
		Ergenekon’da Baykal da varmış!
		
		Sözde örgütün kendini meşrulaştırdığı zemine bakar mısınız? Laisizm ve Kemalizm. Örgüt olarak atfedilenlerin savunduğu fikir, bir yönü ile laiklik. Anayasa'nın 2. maddesinde geçer ta kendisi. Adı rüyalarına kabus gibi giren Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, özgürlüğün ve devrimlerin mimarı. Bu insanları örgüt olarak atfedenler kim? Anayasa Mahkemesi'nden "laiklik karşıtı odak olmak"la suçlanan ve hüküm giyenler, travmatik liboşlar. Yanıldığınız nokta, her laik ve her Kemalist vatandaş, sizin "sözde terör örgütü" olarak adlandırdığınız ideolojinin üyesidir. Yüreğiniz bu topluluğu, bu gücü, bu insanları karşınıza alamayacak kadar aciz olduğu için böylesine hedef küçültmektesiniz. Elinizi yazarken korkak alıştırmayınız. Her kürt PKK'lı değildir, mümkündür. Her Müslüman şeriatçı değildir, mümkündür. Ama her laik ve her Kemalist ebediyete kadar karşınızdadır, böyle de bilesiniz. Yok öyle Özal'cıyım ama halkçıyım, Fethullah'çıyım ama laikim, Tayyip'çiyim ama demokratım, hikayesi. Hem laik hem müslüman olunmaz. Söz sahibini de bilirsiniz; başbakanınız.
- 
	
		
		AKP'ye KAPATMA YOK!
		
		85 yıldır laik dikta, 5 yıldır "milli irade" öyle mi? İnsaf, merhamet, el iz'an. Geç bi kalem. Hatta, De get ordan!
- 
	
		
		Konya Taşkent'te Göçük
		
		Hálá şu soruluyor: "Bina niye çöktü?" * Hızlı tren ilk virajda niye uçtuysa, ondan çöktü... İzmir'in çeşmelerinden niye arsenik akıyorsa, Aksaray'da ahali niye ishal olduysa, katarakt ameliyatı için yatırdıkları kadıncağızın niye rahmini aldılarsa, ondan... Konya'da Zümrüt Apartmanı'nın durup dururken çökmesini pek dert etmediysen, aynı Konya'da Kuran kursunun çökmesine niye takılıyorsun? Kayseri'de hafız yurdu durup dururken çöktüğünde üzerinde durmuş muydun? İSKİ çukurunda niye can verdiyse o minik kız, Edirne'de, Manisa'da, Kayseri'de, İstanbul'da doğar doğmaz niye öldüyse 22 bebeğimiz, ondan öldü bu kızlarımız... Davutpaşa'da boya atölyesi niye patladıysa, Tuzla'da niye patır patırsa, ondan çöktü... Antalya'da köpük partisi yaparken niye çarpıldılarsa, meşaleden alev püskürtme şovu yaparken niye yaktılarsa seyircileri, Alanya'da niye battıysa kaptan yerine aşçının kullandığı gezi teknesi, ondan... Mecidiyeköy'de sondaj kazısı yaparken 60 santimlik beton metro tavanını niye deldilerse, Gaziosmanpaşa'da elektrik tellerini kopartan kepçe operatörü "hop mop" demeye kalmadan niye doğalgaz borusunu delip mahalleyi havaya uçurduysa, iki santim yağmur yağdığında evini niye su basıyorsa, ondan çöktü o bina... Dünyanın en mülayim hayvanı koyunu keserken -hem de bağlıyken- kendi bileğini niye kesiyorsa milletimiz, ondan... Türkiye'den Polonya'ya giden yolcu uçağımız koordinatları karıştırıp sivil havalimanı yerine 15 kilometre uzaktaki askeri havalimanına iniyorsa, bina çökmesinin neresi şaşırtıcı? Alt tarafı Yenikapı'dan Avşa'ya giden deniz otobüsü koskoca Marmara'da geçecek yer kalmamış gibi demirlemiş halde duran şilebe harss diye giriyorsa, Kadıköy-Karaköy vapuru Eminönü-Üsküdar vapuruna bindiriyorsa kafadan, Pendik'ten yola çıkan "Recep Tayyip Erdoğan" isimli teknoloji harikası feribot duramayıp Yalova iskelesine patlatıyorsa, sen hálá nesini merak ediyorsun ki çöken binanın? * Takdiri ilahi de, geç. (meraklısına)
- 
	
		
		AKP'ye KAPATMA YOK!
		
		... İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK 20 Ekim 1927
- 
	
		
		Ergenekon’da Baykal da varmış!
		
		RTE'nin de adı 102 kez geçiyor. Zekeriya Öz'ün beyinciği-beyni-omuriliği sıcaklardan biraz karışmış, yer değiştirmiş olmalı. İddianameyi Çarşamba pazarına çevirmişti ama bu kadarını da beklemezdik. 69 kez Tayyip, 18 kez Tayip, 15 kez Tayyib diye yazılmış iddianamede. Komik bence. Trajikomik. Üstelik rüşvet veren kişi olarak da gösteriliyor. Para miktarını da duydunuz; 60 milyon dolar. Yani aşağı yukarı 70-75 trilyon Törkiş Lira. Anayasa Mahkemesi'nin AKP'ye kestiği ceza miktarı neydi hemen hatırlayalım, 23 trilyon Törkiş Lira. Eh şimdi anlamışsınızdır cezanın büyüklüğünü. Yasemin Çongar'ı bu rüşvet hakkında da iki kelam etmesi için sahneye davet edelim. Zekeriya Bey hergün komedi dans ekibinde olduğu için, onu rahatsız etmeyelim. Klimalı odasında otursun bugün.
- 
	
		
		Konya Taşkent'te Göçük
		
		Detaylar için tıklayınız
- 
	
		
		AKP'ye KAPATMA YOK!
		
		(*) GÜVEN SORUNU Kendisine iyi gözle bakmayanların güvenlerini kazanma fırsatını Başbakan sanki bilinçli olarak kullanmak istemiyor! Mahkeme kararından hemen sonra söyledikleri başka nasıl yorumlanabilir? “Laikliğe karşı eylemlerin odağı olmayan AKP, cumhuriyetimizin temel niteliklerine sahip çıkmaya devam edecektir” dedi. Verdiği mesaj gerçek dışıdır. Gerçeğin, söylediğiyle taban tabana zıt olduğu, 1’e karşı 10 oyla oluşan mahkeme kararından bellidir. Bu fütursuz çarpıtma, ikinci mesajın yeni bir umut kapısı açma şansını sıfıra indiriyor. Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu mahkeme kararı ile sabit görülen AKP, olsa olsa “laiklikle kavga etmekten vazgeçerek cumhuriyetin temel niteliklerine sahip çıkmaya karar verdik” diyebilir. Başbakan kafaları karıştırıyor. ... Başbakan aynı konuşmasında “Bir daha böyle bir ortama sürüklenmemek için siyasiler başta herkese, her kuruma sorumluluklar düşmektedir” dedi. İyilik ve başarı olunca tümünü sahiplenen Başbakan, kendi başarısızlığını paylaştırmaya çalışırken komik olmuyor mu? Suç belli, suçlu belli. AKP kendini laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline getirmeseydi bunlar olmayacaktı. ... (*)
- 
	
		
		AKP'ye KAPATMA YOK!
		
		(*) Azınlık falan... "Demokrasi der ki, ’Her zaman parmak esasına göre üstün olanın düşünceleri geçerlidir’ der, bu bi vakıa." "Tutturdular bir uzlaşma... Azınlığın çoğunluğa tahakkümü dünyanın hiçbir yerinde yoktur." "Yüzde 47 oy aldık, hálá çıkıp, ’Çoğunluğun dediği mi olacak’ diyorlar!" "Sayısal üstünlüğe sahip olan partinin herhalde düşüncelerinin kabul görmesi gerekir." "Düşünün ki, 352 oyunuz olacak, ama öbür tarafta 15 oyu olan parti diyecek ki, ’eğer istemezsem olmaz’ diyecek... Bu durum, azınlığın çoğunluğa tahakkümü olmaz mı?" "Adaletten yanayız, farkımız bu... 352 mi büyük, 20 mi büyük? Bu rakamı sormak zorundayız. Herhalde 352 daha büyük." "Bu seçimler neden yapılıyor? Çünkü demokrasi çoğunluk esasına göre karar vermektedir." "Biz, azınlığın çoğunluğa tahakkümünü tanımlayan bir demokrasi öğrenmedik, siyasette böyle bir ders vermediler bize..." "Dünyada bir yerde, azınlığın çoğunluğa tahakküm ettiği, az oyun çok oyu alt ettiği hiç olur mu?" * Kime ait bu laflar? Başbakan’a. * 6 oy: Kapatılsın. 4 oy: Para cezası verilsin. 1 oy: Kapatılmasın. * Kimin dediği oldu? Azınlığın. * Çoğunluğun değil... Azınlığın dediği oldu. Kötü mü oldu? * "Az oyun çok oyu alt ettiği hiç olur mu?" diye soran Başbakan, cevabını aldı... Şimdi umudumuz, "Siyasette böyle bir ders vermediler bize" diyen Başbakan’ın, "hukuk ve demokrasi dersi"ni de almış olması... (*)
- 
	
		
		AKP'ye KAPATMA YOK!
		
		Buraya 4 cümle yazacağım, hepsi de aynı kişiye ait. İlk iki cümle; Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı'nı meclisin seçmesini iptal eden kararından sonra söylendi. " Bu demokrasiye sıkılmış bir kurşundur. Bu, halkın çoğunluğunun teslim ettiği iradeyi, azınlığın iradesine mahkum etmektir." Üçüncü cümle; Aynı mahkemenin bir başka kararından sonra bugün söylendi. "İnanıyorum ki demokrasimiz ve hukuk sistemimiz bu sınavdan birlikte güçlenerek çıkma fırsatını yakalamıştır." Son cümleyi siz zaten biliyorsunuz; "Demokrasi bir amaç değil, araçtır." Bu cümleleri kimin söylediğini de biliyorsanız eğer, ne mutlu size. Bilmeyenler için bknz: RTE Başka sözüm yok. Tanık da sizin, sanık da sizin, ne yaparsanız yapın.
- 
	
		
		Derinler Harekete Güngörenden Başladı.
		
		Yoksa siz hala soruşturma sürecinde misiniz? Bakınız sevgili arkadaşınız soruşturmayı bitirmiş, yargılamayı yapmış, suçlular belli, deliller belki ortaya çıkar mı bilmezmiş ve hediyesi de kendinden kehanetler kehanetler... Ergenekon adı verilen bu soruşturma içerisinde adı geçen insanları önce darbecilikle suçlamışlardı değil mi? Darbeyi kime yapacaklardı? AKP hükümetine. E bu Terakki Fırkası da ne ki? O zaman kime darbe yapacaklardı, portakaldaki vitamin AKP'ye mi? Heralde öyle olmalı ki, 600 yıllık olduğunu filan da yazdılar. Atomik ölçekte ilişkiler üzerindeki kehanetler ve sır perdesi, ınının ınının ınının film gibi değil mi? Şimdi arada güzel tespitler de var, hakkını yemeyelim arkadaşımızın. Ne diyor? Silah depoları henüz ele geçmedi diyor, hem henüz hem de depolar. Oh valla suyundan da eklemeli, 4 tane av tüfeğiyle darbe olmayacağına inanmış neyse ki... Bence çok mantıklı tespit. Ama bunlar açığa çıkar mı, o belli değilmiş. Yani ne denir artık bilmiyorum. Artık bu yandaşlık mevzusu komediye dönmeye başladı. Ülke o kadar kötü yönetiliyor ki, terör olaylarının failleri ve istihbaratı için PKK'ya danışılıyor. O yalanlayınca satın alınmış kalemler yazmaya başlıyor. Kabak tadı verdi bunlar, biraz akılcı, gerçekçi olun. Yalnız ve güzel ülkemin sahipsiz kalmış adaletine şimdilerde saygıya davet edenleri, beraat kararları okunurken İzmir Marşı eşliğiyle sahneye davet etmeyi istiyoruz. Zira bir rövanş olacaksa, tam o zaman olacak. Bir 25000 sayfalık iddianameyi de biz patlatırız artık. Not: RTE'nin 60 milyon dolar mevzusu gerçek ise kendisini ifade vermek üzere savcı bey'in makamında görmeyi umarız. Yok böyle bir rüşvet olayı olmadıysa, yalan yanlış belgenin soruşturma dosyasında işi ne? Yoksa bu da diğerleri gibi balon mu? (Hatırlarsanız Cumhuriyet Gazetesi'ne gelen okur faksları bile çıkmıştı belgelerin arasından. Baykal'ın eşi Olcay Hanım'ın 5 milyon mevzusu da dahil tabii ki. Yetmezse örnekleri çoğaltabiliriz.)
- 
	
		
		AFAROZ KORKUSU- yusuf HALAÇOĞLU
		
		Sıkıntı da burada başlıyor zaten. Elde ettiğini iddia ettiği belgeleri nedense hiç açıklamadı. Siz biliyorsanız bu belgelere nasıl ulaşılabileceğini söyleyiniz. Ben çok araştırdım, laftan öteye geçecek bir şey bulamadım. Kamuoyundan bu kadar da gizli çalışılmaz ki canım. Not: Bu arada belgelerin adresi yuvarlak olmazsa seviniriz. Mümkünse bir kaç sayfa görelim.
- 
	
		
		AFAROZ KORKUSU- yusuf HALAÇOĞLU
		
		Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu görevinden alındı. Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan atama kararına göre, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Gazi Üniversitesi’ndeki asli görevine iade edilmek üzere bu görevinden alındı. Bu da haberin KAPAK olan bölümü Haydi geçmiş olsun.
- 
	
		
		Taylan Abi'ye..............
		
		Çok teşekkür ederim, umarım tekrar tekrar kutlarız birlikte. Askerlik bitti değil mi? Çok güzel hareketler bunlar... Sen de çok başkasın, hiç kaybetmeyelim birbirimizi. Çok naziksin ayrıca
- 
	
		
		Taylan Abi'ye..............
		
		İlk defa birisi benimle ilgili bir başlık açtı sanırım. Bunun doğum günümde olması da ayrı bir mutluluk tabi Çok incesiniz efendim. Ben de seni çok sevdim, seveceğim canım arkadaşım. Bir dahaki doğum günüme kadar tek beklentim var, ampulü patlatmak
- 
	
		
		VAKIT YAZARI KÜCÜK KIZA TECAVÜZDEN GÖZALTINDA!
		
		Bugünkü gazetelerde bir haber; Vakit Gazetesi Bulmacası Yani deniyor ki, müslüman olmayanlar için değmezdi. İşte budur bu insanların müslümanlıkları. Allah adına adam keser, gavur için ölmeye gelmezler. İnsanların yaşam hakkına saygı diye birşey bilmezler. Onların lügatında "yandaş" vardır. Bunlar kendi aralarında iyi anlaşır; Atarsın kömürü bunların önüne, atarsın makarnayı, atarsın maaşı, atarsın banka kredisini, anlaşırlar. Başkasının canı, malı, namusu onlar için önemli değildir. Bu bügün Amerika için olur, yarın Portekiz, öbürgün Japonya, sonra ne bileyim Papua Yeni Gine bile olabilir. Acımazlar, düşünmezler,cebine ve çevresine bakar sadece. Herhangi bir fayda göremeyecekse "değer mi?" diye düşünür, değmeyeceğine anında karar verir, unutur hemen. Bunların demokratlığı bu kadar işte, kendine müslüman, kendine demokrat. Ama Suudi devleti Allah adına "Türk berber" keserken, bunlardan hiçbirinin sesi çıkmaz. Değer miydi demezler. Gözler çevrilir, sırt dönülür, yokmuş gibi yapılır. Dedim ya; Kendine müslüman. Kendine demokrat.
- 
	
		
		VAKIT YAZARI KÜCÜK KIZA TECAVÜZDEN GÖZALTINDA!
		
		Biri İlhan Selçuk'a laf eder, ki kendisi artık dışarda, diğeri şeriat hükümlerine öykünür, bir diğeri anatomik çözümlemeler filan yapar. Çok ilginç bir memleket burası çook. Ne oldu arkadaşlar? Hani suçsuzdu Üzmez'iniz? Yalnız ve güzel ülkemin sahipsiz hukukuna saygıya davet edenler, neredesiniz?
- 
	
		
		AKP'NİN HARİCİYE ANLAYIŞI
		
		Şimdiki cumhurbaşkanlarının eşi, zamanında aynı naneyi yememiş miydi sanki? Sonra kocası pozisyon değiştirince, o da pozisyon değiştirmemiş miydi? Bu zihniyetin kökü böyle işte, memleketi gavura şikayet eder ama memleketini çok düşündüğünden sonrasında pozisyon değiştirir. Madem memleket ile ilgili sorunun o kadar büyüktü, ki kalktın gittin AİHM'ye. Ne diye dönersin? Ha memleket aşkına, memleket onuruna dönecektin. Niye gittin? Bu zihniyetin başbakanı da sizi ulemaya şikayet etmedi mi yine zamanında? Her sıkıştığında onlardan medet ummadı mı? Çok güzel hareketler bunlar çook.
- 
	
		
		bizkackisiyiz'in sefinin nerede ve nasil askerlik yaptigini bilen varmi?
		
		Bir arkadaşımız da size Bilal Erdoğan'ı sormuştu. O konu hakkında da hiç fikriniz yok sanırım. Ya da 'yara'nız yok. İkisinden biri bile olsa cevaplardınız.
- 
	
		
		Hukukun Dışına Çıkamayan Paşaları Hukuk İçine Aldı.
		
		Al işte biri daha dışarda. Korku sokakta kol geziyor. Nerede bu devlet??? Ya darbe olursa şimdi? Malum tüm darbeciler teker teker aramıza karışıyor!!!
- 
	
		
		ÜC POLISIMIZ ŞEHİT OLDU
		
		Vatandaş olarak haklı tepkimizi göstermedikçe yandaş medya ve ********** yüklenmeye devam edecek. Neden? Neden çünkü ADD'ye terörist örgüt muamelesi yapıldı, ses çıkarmadık. Neden çünkü Atatürkçü aydınlar terörist yaftasıyla gözaltına yakapaça alındı, ses çıkarmadık. Neden çünkü ana muhalefet partisi parti olmaktan çıktı, ses çıkarmadık. Neden çünkü Cumhurbaşkanı lafı eveleyip geveledi, duruma müdahale etmedi ses çıkarmadık. Neden çünkü eski genelkurmay başkanı abuk subuk laflar etti, sen aslında ne diyorsun diye sormadık. Neden çünkü iktidar partisi en yetkili ağızlardan cumhuriyet devrimlerini travma ilan etti, kişi laik olmaz devlet laik olur dedi, sonra başbakanı TV'de ne kadar laik biri olduğunu anlattı, saf saf izledik ses çıkarmadık. Neden çünkü izinsiz Kur'an kursları açıldığında, açanlar hakkında cezai işlem yapılması engellendi, ses çıkarmadık. (olay kurs açılması değil, izinsiz ve diyanet'ten denetimsiz olması) Neden çünkü gazetecileri ya sev ya terket diye kovaladılar, anamızla birlikte gitmemizi istediler, gitmedik üstelik ses de çıkarmadık. Daha uzar gider liste. Biz bu kadar tepkisizken, Danıştay saldırısı da Ergenekon işi olur, Cumhuriyet bombalaması da, konsolosluk baskını da. Hatta güneydoğudaki PKK terörü bile bu ulusalcılara atfedilmedi mi? (Güncel konular altında böyle bir başlık var okumuşsunuzdur) Sen susmaya devam ettikçe canım kardeşim, bu yobazın dili tutulmaz, önü alınmaz. Allah korkusu olur insanda önce, iftira ne büyük bir günahtır. Benim hayat görüşüm böyle insanların nasıl düşünüp, nasıl konuştuklarını, nasıl böylesi hayasızca davranabildiklerini yorumlayamıyor. Allah bana akıl fikir versin. Onları da ıslah etsin. Amin.
- 
	
		
		bizkackisiyiz'in sefinin nerede ve nasil askerlik yaptigini bilen varmi?
		
		Teşekkürler. Ancak tebrik almak yerine cevap alabilmeyi tercih ederim.
- 
	
		
		bizkackisiyiz'in sefinin nerede ve nasil askerlik yaptigini bilen varmi?
		
		Bilal'i soruyor Bilal'i. Nasıl iştir? diyor.
- 
	
		
		bizkackisiyiz'in sefinin nerede ve nasil askerlik yaptigini bilen varmi?
		
		Konu hakkında bir bilgim yok. İnternette nedir, ne değildir diye araştırdığımda karşıma aynı kalemden çıkmış yazılar geliyor. Birçok site kopyalayıp, noktasına virgülüne dokunmadan aynı bilgileri vermiş. Askerlik konusu savaşçı bir milletin önemli değer yargılarındandır, böyle öğretildik, böyle de öğretiyoruz. Sayın Özkan konusunda bilgisi olan varsa paylaşsın, doğruları, yanlışları, nedenleri konusunda bizim de bilgimiz olsun. Ancak vatan sevgisinin askerlik durumuyla açıklanmasının, takiye ile biryerlere varmanın abes olduğunu da görüyoruzdur umarım. Mesela ben askerlikten muaf (çürük denilen) belgem varken, dilekçe vererek 8 ay askerlik yaptım. Hiç kimse de buna beni zorlamadan. Ancak ben ne kadar vatanseverim, bunun hesabını sadece bu olayla açıklayamam. Yeterli olmaz diye düşünüyorum. Madem askerlik böylesine belirleyici idi, bu ülkenin o kadar hortumcusu, kaçakçısı, hayali ihracatçısı, yüzer gezer siyasetçisi, yeminine hıyanet eden milletvekili nereden geldi? Oğlu askerlik yapmayan başbakanın ülkesinde böylesi takiyeler teper. Hele ki benim gibi raporunu iade edip askere giden biri duyarsa, çok pis teper!!!
 
     
     
    