hoppa tarafından postalanan herşey
-
Hz Muhammed hakkındaki iddialar
Eğer bir şey anladı isem arap olayım.
-
Hz Muhammed hakkındaki iddialar
Cevap geleceği yok. Bunun cevabı kuranda var ama onu vermeden önce online kurancıların mantığına değinmek istiyorum. Gelenekçi,ataperest diye suçladıkları müslümanlar kurandan bir çok ayete dayanarak hadislere uymanın gerekli olduğunu savunurlar. mesela bir tane örnek vereyim Ahzâb 21 Andolsun ki, Resulullah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir Online kurancılar ise peygamberi hadisler ile değil,kuran ile örnek alırız,zira kuranda peygamberin davranışlarına dair bir çok ayet vardır diye bir antitez oluştururlar. Bu forumda şimdiye kadar hadislere olumlu bakmadığını gözlemlediğim fft ve onun gibi düşünenlere sormak istiyorum. bu teze katılıyormusunuz?
-
Yaratanın İşine Müdahale
Kim diyor bunu sennmi yoksa kuranmı? Kuranda böyle bir şey yok. Rahmân 14 Allah insanı, pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı. *******.
-
VAR OLMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ
Tam bam teline basmışsın sevgili demirefe. Önemli olan o tarafta olmak. O tarafta olda istersen allahlık tasla buraya tıklayınyinede bir itiraz gelmez.Ama karşı taraf geçtin mi,anında fişini çekerler.
-
Allahın sünneti (yasaları) değişmez mi ?
En azından allah kadar bütük lokma yutmuyoruz. fatır 43- (Bu da) yeryüzünde bir kibirlenme ve bir suikast düzenidir. Halbuki fena düzen ancak sahibinin başına geçer. O halde öncekilerin kanunundan başka ne gözetiyorlar? Sen Allah'ın sünnetinde asla bir değişme bulamazsın. Sen Allah'ın sünnetinde asla bir başkalaşma da bulamazsın. 44- Yeryüzünde gezip bir bakmadılar mı, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş? Halbuki onlar, bunlardan daha kuvvetliydiler. Ne göklerde ve ne de yerde hiçbir şey Allah'ı aciz bırakamaz. Çünkü o her şeyi bilendir, her şeye kâdir olandır. söz verip sonra gelmeyene ne denir...
-
Hz Muhammed hakkındaki iddialar
********************** Ben iddia ediyorum kuran yetersizdir. Kuran bilgisine güvenen ve kuranın yeterli olduğnu savunan herkes cevaplayabilir. Nisa3- Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan ikişer, üçer ve dörder evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir Soru Çok eşli bir erkek eşleri arasında hangi konularda adeletli olacak ve bunu nasıl sağlayacak? Bu ayette adaletten bahsediyor ama ne olduğu belli değil. Hatırlatmama gerek yok ama genede hatırllatayım.Yorum morum değil sadece kurandan bu sorunun cevabını bekliyorum.
-
Allahın sünneti (yasaları) değişmez mi ?
Allah hiç bir kavime azap etmemiştir. Bırakın azap etmeyi heyt bile diyemez. İşte hodri meydan eğer allah varsa kafama taş düşürsün. Öyla lafla peynir gemisi yürümüyüor maalesef
-
Kur'an son ve ebedi geçerli evrensel kitaptır iddiası
" Tatlı ve tuzlu su karışır.Kuranın bu konuda söylediği yanlıştır. Bunu anlamak için taaa denizlere açılmanıza gerek yok.Bir bardak tuzu su ile bir bardak tatlı suyu bir kaba dökün bakalım sonuç ne oluyor. Hangi bilim adamı karışmaz demişte böyle şeylerin peşine düşüyorsunuz ?
-
Metafizik dünyadan vahy alma iddiası
Bu iddia kurana terstir. Meryem suresi 16- ( Kur'ân'daki Meryem kıssasını da an (insanlara anlat). Hani o, ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti. Meryem niye insanların gözünden uzaklaşıyor ? 17- Sonra ailesiyle kendisi arasına bir perde koymuştu. (Eğer ortada utanılması gereken bir durum yoksa neden perde koyuyor?)Biz ona meleğimizi gönderdik de ona tam bir insan şeklinde göründü. 18- Meryem: "Ben senden Rahmân a sığınırım. Eğer Allah'dan korkuyorsan (dokunma bana)" dedi. O kadarcık naz olacak tabi 19- Melek: "Ben, sana temiz bir oğlan bağışlamak için, Rabbinin gönderdiği bir elçiyim" dedi. 20- Meryem: "Benim nasıl çocuğum olabilir? Bana hiçbir insan dokunmamıştır. Ben iffetsiz de değilim" dedi. Meryem soruyor? benim çocuğum nasıl olur, o meleksi insan cevap veriyor 21- Melek: "Bu, dediğin gibidir. Ancak Rabbin buyurdu ki: Bu (babasız çocuk vermek), bana pek kolaydır. Hem biz onu nezdimizden insanlara bir mucize ve rahmet kılacağız. Hem, bu önceden (ezelde) kararlaştırılmış bir iştir." dedi.(elmalılı) Elmalılı ayetin bu kısmındaki manayı doğru olarak vermekten çekinmiş.Çünkü meryem hakında bilineleri tepe taklak ediyor bu kısım 21. Kale kezalike kale rabbüki hüve aleyye heyyin ve li nec'alehu ayetel linnasi ve rahmetem minna ve kane emram makdıyya Abdülbaki Gölpınarlı Böyledir bu demişti ruh, bu iş, Rabbin için pek kolay demişti. Çünkü biz, onu insanlara bir delil ve katımızdan bir rahmet olarak halkedecektik ve bu iş, zaten de mukadderdi, olup bitti. Ali Bulaç Meali 'İşte böyle' dedi. 'Rabbin, dedi ki: -Bu benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve bizden bir rahmet kılmak için (bu çocuk olacaktır).' Ve iş de olup bitmişti. Diyanet İşleri Meali Cebrail: "Bu böyledir, çünkü Rabbin, 'Bu bana kolaydır, onu insanlar için bir mucize ve katımızdan da bir rahmet kılacağız; hem bu önceden kararlaştırılmış bir iştir' diyor" dedi. Diyanet Vakfı Meali Melek: Öyledir, dedi; (zira) Rabbin buyurdu ki: Bu bana kolaydır. Çünkü biz, onu insanlara bir delil ve kendimizden bir rahmet kılacağız. Bu, hüküm ve karara bağlanmış (ezelde olup bitmiş) bir iş idi. Edip Yüksel Meali "Öyledir," dedi, "Rabbin, 'O iş bana kolaydır. Onu halk için bir işaret ve bizden bir rahmet kılacağız. Bu, artık kararlaştırılmış bir iştir' diyor." Elmalılı Hamdi Yazır Melek: "Bu, dediğin gibidir. Ancak Rabbin buyurdu ki: Bu (babasız çocuk vermek), bana pek kolaydır. Hem biz onu nezdimizden insanlara bir mucize ve rahmet kılacağız. Hem, bu önceden (ezelde) kararlaştırılmış bir iştir." dedi. Ömer Nasuhi Bilmen Cibril de dedi ki: «Öyledir. Rabbin buyurdu ki, o Bana göre pek kolaydır ve onu nâsa bir alâmet ve Bizden bir rahmet kılacağız. Ve (O) hükme mukterin bir emirden ibaret olmuştur.» Muhammed Esed [Melek:] “Bu doğru” dedi, “[Ancak] Rabbin diyor ki: ‘Bu Benim için kolay; 15 ve [böyle olduğu için de, senin bir oğlun olacak] ve Biz o'nu insanlar için katımızdan bir sembol ve aydınlatıcı bir bağış kılacağız!’” 16 Ve bu [Allah tarafından] önceden hükme bağlanmış bir şeydi: Suat Yıldırım 21 – Ruh: “Öyledir, ama Rabbin: “Bu iş bana pek kolaydır. Çünkü biz onu insanlara kudretimimzin bir alâmeti ve tarafımızdan bir rahmet kılacağız ve artık bu, hükme bağlanmış, olup bitmiş bir iştir.” dedi.” [3,45; 48,50] Süleyman Ateş Meali (Ruh): "Öyledir, dedi, Rabbin: 'O bana kolaydır. Onu insanlara bir mu'cize ve bizden bir rahmet kılmak için (bunu yapacağız)' dedi" ve iş olup bitti. Şaban Piriş Meali -Bu, işte böyle, Rabbin dedi ki: “O bana çok kolaydır. Onu insanlar için bir ayet ve bizden bir rahmet kılacağız” dedi. Ve iş olup bitti. Ümit Şimşek Meali 21. “Orası öyle,” dedi Cebrail. “Fakat Rabbin buyurdu ki: Bu Benim için kolaydır. Biz onu insanlara tarafımızdan bir âyet ve bir rahmet yapacağız. Bu ise hükme bağlanmış bir iştir.” Yaşar Nuri Öztürk 21 Dedi: "İşte böyle! Rabbin buyurdu ki: ''O benim için çok kolaydır. Böyle olması onu, insanlara bir mucize ve bizden bir rahmet yapmamız içindir. Hükme bağlanmış bir iştir bu." Cevap şu İşte böyle, dedi Araba nasıl kullanılır? İşte böyle dersin ve uygulamalı olarak gösterirsin 22 Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi. Eğer isa babasız doğmuş ise o insan şeklinde meleğin ne işi var meryemin yanında? Meleğe ne gerek var,melek neden insan şekline giriyor.? Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.
-
Allahın sünneti (yasaları) değişmez mi ?
Teşekkür ederim,sevgili BrainSlapper. Elimizden geldiği kadar allah rızası için uğraşıyoruz işte.*************
-
ALLAH
Ben,yukarıda ismi geçen şahısların hiç birine bilim diploması vermedim.Söylediklerinin tamamı geçersizdir.
-
Islam - "Religion of Peace?"
****** Git bunları hıristiyanlara yahudilere anlat bakalım,heyaaa haklısın diyeceklermi? Kan davasında bilimsellik olmaz.
-
Islam - "Religion of Peace?"
Kan davalarında taraftarların ne kadar adam öldürdüğü hesapları ile bir yere varılamaz. Bunun hiç bir faydasıl olmadığı gibi aksine taraftarları öfkesini körükler.Bunun en mantıklı yolu taraftarları barıştırmaktır. İlk kurşunu atan kimse,onun taraftarları çıkar açıkça özür diler.Bu yapılmadığı sürece sen benden şu kadar adam öldürdün,yok sen daha çok öldürdün hesaplarının hiç bir anlamı olmaz. Gelelim ilk kurşunu kim atttı meselesine Müslümanlar istediği kadar bize kılıf bulmaya çalışsalar bile,Tevbe 29 kuranda olduğu müddetçe yahudilerı ve hıristiyanları kandıramazlar.İslamın bu ayetle diğer iki dinin mensuplarına ancak ******** şekilde müslümanlara haraç verme yoluyla hayatta kalabilme şanslarının olduğunu dünyaya deklare ettiğini,ilk dönemlerde atalarının nasıl soy kırımına uğratıldığnı,nasıl sürgüne gönderildiğini,osmanlı yıkılıncaya kadar bu ayetin yürürlükte olduğunu yahudi ve hıristiynlar bal gibi biliyorlar. Kim ne derse dedin isterse ağzıyla kuş tutsun,onlar müslümanların savaşacak bir gücü ellerinde bulundurduğu zaman yine kendilerine savaş açacaklarını da çok iyi biliyorlar. Hangi bir toplum,kültür,din kendi varlığını yok sayan ve bunu kitabında açıkça deklare eden bir dine müsamaha gösterir? Hiç biri. O kuvvetlenmeden ben onu ezeyim diye planlar yapar ve fırsatını buldumu uygularda. İşte bugün dünyada yaşananlar,(özellikle filistinde,ırakta) bu planların uygulanmasından başka bir şey değildir. Bu öyle bir kan davasıdır ki,törelerin kan davaları bile bu semavi dinlerin kan davasının yanında hiç kalır.Nitekim gider aralarında kan davası olan bir toplumu barıştırabilrisiniz.Ölenlerin acısına katlanmak zor olsa bile yapılabilir bir şeydir.Örnekleride yaşanmıştır. Ama dinlerin kan davasında ise taraftarları barıştırmak asla mümkün değildir,zira kutsalın çöpe atılması söz konusudur. Bunu ise müslümanlar asla kabule yanaşmaz ve yanaşmayacaktır. Nedenine gelince. Hangi müslüman bir ülke bu tevbe 29 u kurandan çıkarmaya cesaret edebilir,ve bundan dolayı özür dileyebilir ?
-
Islam - "Religion of Peace?"
Boşig bey, Aynı şekilde müslümanların her ortamda islamın barış ve güzellikler dini olduğunu propaganda etmesinden bıkıyormusunuz ?
-
Allahın sünneti (yasaları) değişmez mi ?
Fâtır 43 Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük taslıyor ve kötü tuzaklar kuruyorlardı. Halbuki kişi kazdığı kuyuya kendi düşer. Onlar öncekilerin kanunundan (onlara uygulanandan) başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın sünnetinde asla bir değişme bulamazsın, Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir sapma da bulamazsın. Fâtır 44 Bunlar yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmediler mi? Halbuki onlar, bunlardan daha güçlü idiler. Ne göklerde ne de yerde Allah'ı aciz bırakacak bir güç vardır. O, bilendir, güçlüdür. Bu ayetlerde görüldüğü gibi allah, yalanlayan kavimlerin sonucunun ne olduğunu ve bu sonucun allahın değişmeyen sünneti (kanunu) olduğunu vurguluyor.İbret almaları içinde insanlara bu kavimleri gezip dolaşmalarını söylüyor.Bence o kadar gezmeye dolaşmaya gerek yok. Yine allahın kendi sözlerinden dinleyelim bakalım allah yalanlayan kavimlere ne yapmış? Kamer suresi 15. Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur? 16. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (görsünler) 17. Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur? 18. Âd (kavmi) da yalanladı, azabım ve uyarılarım nasıl oldu? 19. Biz onların üstüne, uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik. 20. (O rüzgar) insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu. 21. Nasılmış benim azabım ve uyarım? 22. Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur? 23. Semûd da o uyarıları yalanladılar. 24. "Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz." dediler. 25. "Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı, küstahın biridir" (dediler). 26. Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler. 27. Biz onlara, kendilerini imtihan etmek için dişi deveyi göndereceğiz. Onun için sen onları gözet ve sabırlı ol. 28. Onlara suyun aralarında paylaştırılacağını haber ver; her içene düşen miktar, hazır kılınmıştır. 29. Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar. O da (bıçağı) çekerek (deveyi) kesti. 30. Ama azabım ve uyarılarım nasıl oldu. 31. Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler. 32. Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur? 33. Lût kavmi de uyarıları yalanladı. 34. Biz de onların üzerlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût ailesini seher vakti kurtardık, 35. Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni böyle mükafatlandırırız. 36. (Lût), onları bizim yakalamamıza karşı uyarmıştı. Fakat ikazlara karşı kuşku duydular, 37. Onun konuklarından murad almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik). 38. Sabah erken, onları kararlı bir azab yakaladı. 39. "Azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik). 40. Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur? 41. Şüphesiz Firavun ailesine de uyarıcı peygamberler geldi. 42. Lakin onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık. 43. Şimdi sizin kâfirleriniz, onlardan hayırlı mı? Yoksa kitaplarda sizin için bir kurtuluş mu var? 44. Yoksa "Biz birbirimize yardım eden bir topluluğuz." mu diyorlar? 45. Her halde o topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardır. Bu ayetlerde görüldüğü gibi ,Allah, yalanladıkları için bir çok kavmi helak etmiş,(yersen) Kuranın ilk muhataplarınada gözdağı veriyor, bakın inanmazsanız sizede böyle yaparım diye. O insanlarda yememişler ki şöyle cevap vermişler Enfal 32- Bir vakit de, "Ey Allah, eğer bu Senin katından gelmiş bir hak kitap ise, hiç durma üstümüze gökten taşlar yağdır veya bize daha acı bir azap ver" demişlerdi. Öyleya madem bu kadar azab etmeye gücün yetiyor hadi başımıza taş yağdır görelim bakalım demişler. Onlarca ayette şöyle ederim böyle yıkarım diye efelenen allah bu meydan okuma karşısında Enfal 33- Halbuki sen içlerinde iken Allah, onlara azab edecek değildi. İstiğfar ettikleri sürece de Allah onlara azab edecek değildir. Diyor. Yani allah peygamberine kıyamadığı için onlara azab edemiyormuş.Peki bu mazaret olabilrimi ? Yine bu suredeki 34.üncü ayete bakalım 34. Biz de onların üzerlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût ailesini seher vakti kurtardık,[/size] Lut,u ve ailesini kurtaran allah ,istese idi muhammed ve arkadaşlarını da göndereceği azaptan kurtarabilridi. Öyleyse bu bir mazaret sayılmaz ama biz yine bunuda yedik sayalım Muhammed ve arkadaşları hicret ettikten sonra inkarcılara azab edebilirdi değlmi,neden etmemiş? Tevbe 14- Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onların cezasını versin ve ... onları rezil ve rüsvay etsin, yardımıyla sizi onlara muzaffer kılsın. Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandırsın. Hani allahın sünneti değişmiyordu. Onlarca ayette inkarcıları söyle helak ettim böyle azablandırdım diye efelenen allah, ne hikmetse muhammedin dönemindeki inkarcılara gelice sünnetini değiştirmiş ve insanların ellerine ihtiyaç duymuş. Bu hikmetin ne olduğunu anlamak pekte zor değil. Eğer allah sünnetini değiştirmese idi,yani muhammed hicret ettikten sonra inkarcıları yok etse idi islamın tarihi savaşlarla dolu olmayacaktı,hiç kimse islamı şiddet içerdiği için eleştirme sansını elde edemeyecekti. İyi ama İnarcılar yok edilirse muhammedin geçim kaynağıda yok edilmiş olacak.Dolayısıyla en son peygamberini herşeyden çok seven allahın, elbette bu geçim kaynağını yok etmesi söz konusu olamaz. İşte allahın muhammede gelinceye kadar tüm inkarcı kavimlere helak etmesine rağmen muhammede bu denli imtiyaz tanımasının hikmeti bundan kaynaklanıyor. Duha 5 Pek yakında Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın. Duhâ 6 O, seni yetim bulup barındırmadı mı? Duhâ 7 Şaşırmış bulup da yol göstermedi mi? Duhâ 8 Seni fakir bulup zengin etmedi mi? Allah muhammede söz vermiş.Muhammed fakirlikten kutulup ya zengin olacak,yada zengin olacak. İşte hikmet bu
-
CENNET... insanlar sırf gökyüzünde ödüllendirilecekleri için mi İNAÇLI? Ben bu yaklaşımı insanı küçültücü buluyorum. Ne yani şimdi...
Allahın insanlara beyin verdiğinden eminmisiniz? Ben kuranda buna dair tek bir ayet göremedimde.Allah düşünme ve üretme organı olarak sürekl kalbi adres verir.
-
Allaha teklif
Durun yaaa, ne diye benim yüzümen kavga ediyorsunuz ? Eğer kapışırsanız tanrı bile size yardım edemez benden söylemesi
-
Kurandaki çelişkiler
Baksen!!! Muhammedin öyle anlatmak istediğini nerden biliyorsun.Baka bir hadiste öyle demiyor ama. 5916 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "İyne usuluyle alış-verişte bulunur,sığırların peşine düşer ziraate razı olur ve cihadı da terkederseniz, Allah size öyle bir zillet verir ki, dininize tekrar rücü etmedikçe o zilleti kaldırmaz." Ebu Dâvud, Büyû' 56, (3462). Neymiş en önemli geçim kaynağı? Talan,yağma
-
Kurandaki çelişkiler
İki şey değil sayın yersoy
-
Kurandaki çelişkiler
Kurandaki Evren hakkında bilgiler ne zamandan kalma? Bunu açığa kavuşturalım. İlkçağlarda insanlar, gökte güneş, ay ve göğe asılı yıldızlar olduğunu sanarlarmış. Dünyanın en eski astronomi bilgisi bu kadar. Anaximander MÖ 550 lerde yaşamış Yunanlı Anaximander zamanında kabul gören uzay. http://en.wikipedia.org/wiki/Anaximander Anaximander'e göre, dünya basık bir silindir şeklinde, uzayın ortasında boşlukta duruyor, güneş ve ay ve yıldızlar etrafında dönüyor. Yıldızlar da güneş ve aydan yakın. Bu Kuran'daki uzaydır. Başka türlü söylersek, Muhammedin uzay bilgisi, kendinden 1100 yıl önce yaşamış birisi kadardır. Yıldızlar yakın gökte asılı kandiller, onlardan uzakta kendi dairelerinde dolaşan ay ve güneş. Kuranda dünya düzdür. Ayetlerin birinde, Zülkareyn'in "güneşin battığı yere gittiği", sonra da "doğduğu yere gittiği" yazar. Yuvarlak dünyada her yer aynıdır, bir yere girmek gerekmez, beklemek yeter. Ancak Dünyayı düz sanan biri güneşin battığı yere sonra da doğduğu yere gider. Kuranda hatta Güneşin pis bir suya battığı yazar, bu da işin tuzu biberi. Kuranda yıldız ve gezegen ayrımı yoktur. Mesela çoban yıldızı aslında bir gezegendir. Kuran'da bu bilgi yoktur. İnsanlar MÖ 350'lerde 5 gezegenin varlığını anladıkları halde. Anaksimender'den sonra insanlar astronomide büyük ilerlemeler kaydettiler. Önce gezegenler farkedildi. (not: yıldızların, çok kuvvetli telerkoplarla bakılmadıkça birbirlerine göre hareket ettikleri görülmez. Bir bütün olarak Dünyanın etrafında dönüyor gibi gözükürler. Eskilerin,yıldızları gökyüzüne asılı sanmaları boşuna değil. Gezegenler ise, hareket ettiklerinden farkedilirler.) Daha Platon zamanında MÖ350 lerde filan, çıplak gözle, gökte dolaşan 5 cisim daha görülebilmişti: merkür, venüs, mars, jupiter, satürn. Yıldızların ay ve güneşten daha uzakta olması gerektiği de düşünülmüştü; tabii bir şey bildiklerinden değil, onları göğün tavanına asılı sandıklarından. Ptoleme'nin evreni (MS 150) İnsanlar bu gökte yedi hareket eden 7 cismi tanrısallaştırmışlar, her gün birine tapmışlar. 7 günlük hafta buradan gelir. Her güne de tanrılarının ismini vermişler. Pazar - SUNday - Dimanche (GÜNEŞ) P.tesi - MONday - LUNdi (AY) Salı - TUEsday - MARdi (TWIA kuzey ülkelerinin SAVAŞ tanrısı, MARS akdenizin SAVAŞ tanrısı) Carşamba - WEDNEsday - MERCRedi (WODEN kuzey ülkelerinin tanrısı, MERKÜR akdenizin tanrısı) Perşembe - THURSday - JEUdi (THOR kuzey ülkelerinin yıldırım tanrısı, akdenizin ZEUSu) - JUPİTER Cuma - FRiday - VENdredi (FRIA kuzey ülkelerinin güzellik/aşk tanrıçası, VENÜS akdenizin güzellik/aşk tanrıçası) C.tesi - SATURday - SAmedi (SATÜRN) Doğa kanunları hakkında bir şey bilinmediğinden (yerçekimi filan), bu 7 cismin saydam kristal kürelerde dolaştıkları söylendi Yedi sayısının kutsallığının, eski Babil’ lilerin gökte saptadıkları yedi yıldızdan doğduğu sanılır. Yedi kat gök, Yedi kat yer, haftanın Yedi güne bölünmesi, dünyanın Yedi günde yaratılması inançları bu temele dayanır. Araplarda Seba olarak geçen Yedi sayısı, arap inançlarına göre birçok bakımdan kutsaldır. Evet yedi katlı gök hangi milletin inanışında varmış, ona bir göz atalım... Göktürk devrinde Kozmolojik bir anlam kazanmış. 7 iklim, 7 yıl, 7 gün, 7 gök kısrağı gibi. Sumer’de : 7 dağ aşmak, 7 kapı geçmek, 7 kat gök, 7 tanrısal ışık, 7 ağaç gibi. Ural-Altay kavimlerinde gök katları 7 dir. Dogonlar’a komşu olan Bambaralar’ın tradisyonunda gök katları şöyle açıklanır: (Afrikalı ilkel bir kabile) 1- Birinci gök kirlidir (saf değildir). 2- ıkinci gök kısmen arınmış haldedir, hayvan ve insan ruhlarının ülkesidir. 3- Üçüncü gök ilahlarla insanlar arasında aracı olan varlıkların bulundukları yerdir. 4- Dördüncü gök ilk üç göğün “ayna”sıdır. Kelâmın ve rahmetin sahibi olan ve dünyanın sevk ve idaresinden sorumlu olan yaratıcı ilah Faro’nun hesaplarını, hesap kayıtlarını tuttuğu yerdir. Faro, “ayna”sından yeryüzündekilerin tüm yaptıklarını ve olayları izler. Yani, bu gök katı, varlıkların görülüp gözetlendikleri yerdir. 5- Beşinci gök ilâhî adaletin göğüdür. Faro burada yasaklarını bozan (ilahi yasalara uymayan) insanlar hakkında hüküm ve kararını okur. 6- Altıncı gök, dünya sırlarının saklı olduğu göktür. 7- Yedinci gök ilah Faro’nun ülkesidir. Dünya için gerekli rahmet deposudur, rahmet oradan yağmur gibi iner. Mayaların kustal kitabı Popol-Vuh’ta Göğün yedinci katından inen, uygarlık getiren kahramanların babaları olan 7 Ahpu dan söz edilir. 7 kristal katlı göğü, tuz buz edip uzaya dağıtan kişi ise, Giordano Bruno’dur (1548- 1600). Kopernik Kuramı’nı ve “sonsuz evren” kavramını ciddiye alarak, bir misyoner gibi, bütün Batı Avrupa’yı dolaşıp bu fikirleri yaymaya çalıştı. Uzayın sonsuzluğu kavramı, o zamana kadar hiç Giordano Bruno kadar inanç ve tutkuyla savunulmamıştı. Her ne kadar, kendi yaşadığı dönemde çok fazla yandaş bulamamışsa da (dinsel baskılar ve insanların bu fikre henüz hazır olmamalarından dolayı) ileriki yıllardaki gelişmeleri büyük ölçüde etkilemiştir. Bu 5 gezegen bilgisi Kuranda yok. Yıldız-gezegen ayrımı yok. Ama, kulaktan dolma söylentilerle, göğün 7 kat olduğu, katlarda çeşitli peygamberlerin yaşadığı söylenmiş. Mirac'ta anlatilan Muhammed'in cebrail ile birlikte dolastigi gök 7 kat. --MIRAC--- (alıntı) Dünya semasina kadar geldik. Kapinin açilmasini istedi. "Gelen kim?" denildi. "Cibril!" dedi. (.....) Derken kapi açildi. Kapidan geçince, orada Hz. Adem aleyhisselam'i gördüm.(1) -------------------- Sonra Hz. Cebrail beni yükseltti ve ikinci semaya geldik. Kapiyi çaldi. (....) Hz. Cebrail: "Bunlar Hz. Yahya ve Hz. Isa'dirlar, onlara selam ver!" dedi. (2) -------------------- Sonra Cebrail beni üçüncü semaya çikardi. Kapiyi çaldi...... Kapi bize açildi. Içeri girince Hz. Yusuf aleyhisselam'la karsilastik. (3) -------------------- Sonra Cebrâil beni dördüncü semaya çikardi. Kapiyi çaldi..... Kapi açildi. Içeri girdigimizde, Hz. Idris aleyhisselam ile karsilastik. (4) -------------------- Sonra Hz. Cebrail beni yükseltti. Besinci semaya geldik. Kapiyi çaldi..... Içeri girince, Hârun aleyhisselam ile karsilastik. (5) -------------------- Sonra Cebrail beni yükseltti ve altinci semaya geldik. Kapiyi çaldi..... Hz. Musa aleyhisselam ile karsilastik. (6) -------------------- Sonra Sidretü'l-Müntehâ'ya çikarildim. Bunun meyveleri (Yemen'in) Hecer testileri gibi iri idi, yapraklari da fil kulaklari gibiydi. Cebrail aleyhisselâm bana: "Iste bu Sidretü'l-Müntehâ'dir!" dedi.(7) (.....) Sonra bana, her günde elli vakit olmak üzere namaz farz kilindi. Oradan geri döndüm. ------------------------------ Evet, Kuran ve İslam için Evren bu. MÖ 550'lerden kalan bilgiler. Evrenin dünya merkezli olmadığını Kopernik 1514 te yazmış. Dünya merkezli evren düşüncesi 1600 lü yıllarda, Galile'nin teleskopu kullanıp, geliştirip, gözlemler yapmasıyla yıkıldı, ve Kilise bilim karşısında büyük bir yenilgi aldı. (Bazıları tabii bugün bile nuh diyor peygamber demiyor, Dünya Evrenin ortasındadır diyor ...http://en.wikipedia.org/wiki/Modern_geocentrism). Nedense hiçbir kutsal kitap bu bilgileri vermemiş.
-
Allaha teklif
Müslüman kardeşler lütfen yapmayın,kurana karşı geliyorsunuz. Bakara 186- Şayet kullarım, sana benden sordularsa, gerçekten ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duasına cevap veririm . O halde onlar da benim davetime koşsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler. Eğer allah benim hitap tarzımdan hoşlanmıyorsa o mutlaka cevap verecektir. Siz niye araya girip onun hakkında ahkam kesiyorsunuz?
-
Allaha teklif
Sayın Allah abicim Ezelden beri tek olacağım diye tutturdun, tamam anlıyorum karizma meselesi ama sen bu işi fazla abarttın be abi. Bu kadarda olmazki yani. Kolaymı koskoca evreni tek başına idare etmek,stres yapar be abicim.Senin bu anlamsız inandının faturasını kalkmış birde bizlere ödetiyorsun be abicim. Eğer tek olmaya o kadar meraklı isen, ortak koşanlara kızıyorsan kendin yok etsene be abicim nasıl olsa sonsuz gücün var,bizi niye bu kavgana alet ediyorsun? Müşrikler şöyle kötü, böyle ** **** diye inananlara gaz vererek insanları biribirine düşürüyor yeri geliyor savaşların çıkmasına sebep oluyorsun. Yazık değilmi be abicim? Hiçmi vicdanın sızlamıyor? İnadın bununla kalsa yine iyi. Tutturmuşsun hep aynı usul peygamber ve onunla bir kitap göndermeye.İnsanların bazıları inanmamış tahrif etmişler,hadi bir yenisi daha, hadi bir yenisi daha. Baktın bu usul tutumuyor başka bir usul denesene abicim. Bak teknolojide gelişti mesela uzaydan satelitlerden herkesin duyacağı canlı yayında olabilir. Ne bileyim aklıma bu geldi ama sen daha iyi bir yöntem bilrisin mutlaka. Ama olmaz karizman çizilir değilmi?. Ne diyecekler o zaman bakın allah hata yapmış. Olsun be abicim, biz insanlar hata yaparak tecrübe sahibi oluyoruz ve daha doğrusunu öğreniyoruz. Hatadan dönmeyi ise eksiklik değil erdem görüyoruz. Senin için niye eksiklik olsun ? Hem sana kim hesap sorabilirki varsınlar istedikleri kadar dedikodu yapsınlar değilmi abicim. Bizleri topraktan yarattığın için sonsuza değin yakmaktan çekinimiyorsun ama abicim bizler taş değiiizki duygularımız,hizlerimiz var.Tasavvufcular haksızmı be abicim? Bak onları tanrıları kullarını kendi ruhundan bir parça olarak yaratmış.Eğer sende bizleri kendinden bir parça olarak yaratsa idin elbetteki yakamazdın. Hangi anne kendinden bir parça olan evladını yakabilir,hangi ana yüreği buna dayanır? Hıristiyanların tanrısının oğlu isa bile insanlar için ne acılara katlanmış, çarmıha gerilmeye razı olmuş.Bunları görüp hiçmi örnek almayı düşüünmüyorsun ? Bak abicim sana akıl vermek bana düşmez ama sen yinede söyliyeceğimi yabana atma.Başta dediğim gibi abicim allah bile olsan yalnızlık stres yapar,asosyal olur çıkarsın zaten olmuşsunda. Ne bileyim kendi zevkine göre cillop gibi bir tanrıça yarat, onunla evlen çoluk çocuğa karış,al çocuklarını bağrına bas, sev onları. Belki bu sayede bizleride sevmeyi öğrenirsin. Hem sen rahata kavuş hemde biz rahat edelim be aibicim. Zaten bu dünyada bize hiç bir faydan yok. Birilerine kızıyor başımıza bir sürü doğal afetler gönderiyorsun,onlardan kurtulmanın çarelerini aramak,bize düşüyor. Sen üretim hatası yapıyorsun engelli özürlü çocuklar dünyaya geliyor,onları tedavi etmek yine biz insanlara düşüyor. Hem bazı çifte standartına da bozuluyorum be abi, Bak aşağıda ne demişsin? Maide 112- Havariler:" Ey Meryemoğlu İsa, Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?" dediler. İsa da: "İnanıyorsanız Allah'tan korkun" dedi. 113- Havâriler: "İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalblerimiz iyice yatışsın, senin bize doğru söylediğini bilelim ve bunu bizzat görenlerden olalım" dediler. 114- Meryemoğlu İsa da: "Allah'ım, Rabbımız, bizim üzerimize gökten bir sofra indir ki, bizim için, önce ve sonra gelenlerimiz için bir bayram ve senden bir mucize olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın!" dedi. 115- Allah buyurdu ki:" Ben onu size indireceğim. Fakat bundan sonra içinizden kim inkâr ederse, ben ona âlemlerden hiç kimseye yapmayacağım bir azabı yaparım". Araf 160- Biz onları oniki kabileye, o kadar ümmete ayırdık. Ve kavmi kendisinden su istediği zaman Musa'ya, elindeki asâ ile taşa vur, diye vahyettik, vurunca hemen o taştan oniki pınar akmaya başladı. Halkın her biri su alacağı yeri iyice öğrendi. Bulutu da üzerlerine gönderdik, gölgeledik. Onlara kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak ihsan ettiğimiz nimetlerin temizinden yiyiniz, dedik. Onlar zulmü bize yapmadılar, lakin kendi kendilerine zulmediyorlardı. Bu ayetlere göre hıristiyanlara ve yahudilere zahmetsiz gökten sofra indirmiş ve yerden pınarlar fışkırtmışsın.Afrikada ve bazı ülkelerde açlıktan ölen binlerce bebe var,bunlar senin kulun değilmi ? baldırı çıplak hırisityan ve yahudiler kadar bu insanların değeri yokmu senin yanında? Hani senin meleklerin vardı,muhammedin savaşlarında yardıma geliyorlardı? Ne oldu bunlara yoksa emeklimi oldular ? Neyse abicim başını fazla ağrıtmayayım ama sen söylediklerimi bir düşün yinede.
-
tercih senin!
Benim elimde bir parça et var. Ben istersem o eti bir kaç gün bekletir kurtlanmasını ,yani canıların oluşmasını sağlayabilrim Veya o eti yer,sindirim sistemi ile dışkı olmasını sağlayabilrim O kurtlar doğal seçilimden dolayımı oluşuyor,yoksa allah mı yaratıyor Hangisini tercih edersiniz? Eğer allah yaratıyor ise,benim tercihime göre yaratma zorunda kalan güdük bir tanrı profili meydana çıkıyor.Zira ben istersem o eti yiyebilridim de.
-
Misyoner iddiası
Tanrı varsa eğer, önce gelsin dünyadaki adaletsizliklerden dolayı hesap versin,özür dilesin. Katliamları,savaşları durduracağına,açlıktan ölen insanlara yardım edeceğine söz versin. Belki o zaman ona inanma konusunda düşünebilirm
-
Misyoner iddiası
Boşig bey. Ben aslında ateist sayılmam. Benim gibi düşüneler için daha bir tanım yapılamadı henüz.Ateistlerin özet olarak iddiası şudur. Blimsel kanıtları olmadığı için tanrıya inanmıyorum.Bu şu anlama gelir. Eğer şayet bilim ileide tanrının kanıtlarını ortaya koyarsa ateistler tanrıya inanmak zorunda kalacaklardır.Zira inanmamaları için bu gerekçeyi koyan kendileridir. Benim öyle bir derdim yok,onun için bana niçin tanrı yok diye soramazsınız. Zira ben bilim ileride tanrıyı kanıtlasa bile yinede onu tanımayacağım, ona kafa tutacağım,onunla savaşacağım. Hatta bu konuda bilime bile kafa tutacağım. İşte ben böylesine ***** bir tanrı karşııtıyım