
hoppa
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
374 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
hoppa tarafından postalanan herşey
-
Ahzap 53- Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. Fakat çağırıldığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de hemen dağılın. Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor. Fakat Allah gerçeği söylemekten utanmaz. Hem O'nun hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin kalbleriniz ve hem de onların kalbleri için daha temizdir. Hem sizin Resulullah'a eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ondan sonra hanımlarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz. Çünkü bu Allah katında çok büyük bir günahtır. Özgüven böyle bir şey olmalı.
-
OLMASIN!...... İSTEMİYORUM!.........
hoppa şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
Sayın demirefe, ******* Ölüme durumunda olan insanlara yaklaşımımız ne olacak yerine,yaşayan insanların durumu daha öncelikli değilmi?Adam zaten ölecek nasıl istiyorsa öyle ölsün. Ben niye ona rol yapmak zorundayım ki? Ben niye ona teselli vermek zorundayım.Adam hayatını inandığı din uğruna yaşamış,ve kavuşmak istediği cennete yakın bir durumda sevinsin işte. Bu konuda zaten dindarların samimiyetsizliğinden başka bir şey değil ve sizde bu duruma alet oluyorsunuz.Biri şehit olur yakınları hüngür hüngür ağlar. Niye ağlıyorsunuz,niye yas tutuyorsunuz efendim,sevinin işte, hatta bayram yapın, çünkü o kişi sizin inancınıza göre ebedi cennetlik oldu. Ben aileme vasiyet ettim öldüğümde hiç bir dini merasim yapılmayacak.Bir insan savunduğu şeyde samimi ise hem hayatında hemde ölümünde,savunduğu şeyin arkasında durmalı. Ben avrupalılara göğsümü gere gere, bu utanç verici dinden çıktığımı ve ateist olduğumu söylüyorum. Utanç duyduğum bir şeyi sembol olarak dahi kullanamam.Zaten dediğiniz gibi türklük ile islam özdeşlemiş olduğundan türk vatandaşlığından da çıktım. -
İrdeleyelim; 1-İkisi de hayvan kurban ediyor. Ama satanizm küçük kedi-köpek tarzı keserken, islam kocaman danaları-boğaları kesiyor! Satanizm kimsenin görmeyeceği kuytularda keserken, islam çoluğun çocuğun önünde kesiyor! Satanizm kestiklerinin en fazla kanını içerken, islam kavurmasını yapıp komşulara dağıtıyor! 2-Satanizm herkese sınırsız bireysel hürriyet istiyor ve bunun gereği olarak herşeyi yasaksızca yaşıyor. İslam, zina deyip en doğal arzulara sınır koyuyor ve toplumda cinselliğin namus olarak algılanışını kutsuyor. Bunun sonucunda ilkel 'namus cinayetleri' işleniyor ama islam, yinede 'yüceliğinden' hiçbirşey kaybetmiyor!!! 3-Stanizm kendinden olmayanların sonsuza dek cehennemde yanacaklarını iddia etmiyor ve sırf kendileri gibi değil diye kimseyi dışlamıyor/baskılamıyor/dövmüyor. İslam tüm bunlara sebebiyet veriyor. Ama satanizm kötü ve tehlikeli, islam ise 'barış dini' oluyor!!! 4-Satanizmin bir şeriatı yok ve devleti ele geçirmeye kalkmıyor. İslam ise tüm bunlara sebebiyet veriyor. Ama satanizm 'gençleri mutlaka uzak tutmak gereken bir akım' ilan edilirken, herkes islama davet ediliyor!!! 5-Satanizm kadınları peçeye, türbana, çarşafa mahkum etmiyor ve onlarıda eşit kabul ediyor, ayinlerinde onlara en önde yer veriyor, doğal arzularından ötürü 'kötü' ilan etmiyor, erkeğe nasıl davranıyorsa öyle davranıyor ve onları da özgürlüğüne sahip çıkmaya çağırıyor(hatta en başta onları, şeytan elmayı ilk Havvaya vermişti değil mi). Ama islam kadınların dışlanmasına sebebiyet veriyor ve satanizmin verdiği hiçbirşeyi veremiyor! Sonuç: satanizm kadınları kendine alet eden kötü akım, islam ise 'kadına değer veren(!) yüce din' oluyor!!! 5-Dünyada 'islami terör' diye birşey var ama 'satanist terör' diye birşey yok! Buna rağmen islama bir din olarak saygı gösteriliyor ama satanizm kötü ilan edilp karşı çıkılıyor!!! Yukarıda saydıklarımın islamda olmadığını iddia edebilirsiniz. Ama islam bunların hepsine bir şekilde sebebiyet verirken, satanizm vermiyor! Sonuç olarak sorum şu: Satanizmi kötü olarak görenler, islamı nasıl/neye dayanarak öyle görmeyebiliyorlar? Bana bunu açıklayabilecek bir babayiğit var mı??? Siz de kimin kötü olduğuna dair görüşlerinizi yazabilirsiniz... 6- İslamcılar, ABDden bağımsaz politika yapamaz, ülkemizi İMF-DTÖ-DB gibi emperyalist kuruluşların 'reçetelerine' muhtaç eder, sürekli bir tebliğ/misyonerlik faaliyeti güder ve halkı kendi sadakalarına muhtaç ederken; satanistler bunların hiçbirini yapmazlar. Ama satanizm 'dış güçlerin gençlerimizi dejenere etme faaliyeti' ilan edilirken, islam 'kurtuluş ve huzur' olarak sunular!!! 7-İslam zorunlu din dersleri ile kendi inancını başkalarına dayatırken, satanizm dayatma yoluna gitmez. Ama satanizm 'kanlı kötülük' olurken, islam 'hoşgörülü din' olur!!! 8-Satanistler hiçbir zaman Hrant'ı arkadan vurmamışlardır ama müslümanlar vurmuştur. Sonuç: satanizm 'şeytanın sinsi planı', islam ise 'kardeşlik ve hoşgörü'dür!!! Soru şu: İslam ile satanizmi karşılaştırıp, islamın daha zararsız olduğunu gösterebilecek biri var mı???
-
OLMASIN!...... İSTEMİYORUM!.........
hoppa şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
Sizler sürekli bu modelin takipçilerini eleştirip, asıl modelin sahibine toz kondurmadığınız ve bu çifte standarttan vaz geçmediğiniz sürece bu olumsuzlukları bizzat siz yaşatıyorsunuz.Çıkarcı insanlara bu menfaat kapılarını sonuda kadar sizler açıyorsunuz. Şimdi ise ektiğiniz tohumların meyvesini biçitorsunuz. Umarım türkiyede şariat hakim olurda davulun sesinin uzaktan hoş geldiği gibi olmadığını bizzaat yaşayarak görürsünüz. -
OLMASIN!...... İSTEMİYORUM!.........
hoppa şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
Sızlanmaya zerre kadar hakkınız yok. Zaten bu dini ayakta tutan,hizbullah,ve el kaide gibi örgütler değil,sizin gibi lıght müslümanlardır. Hiç kimse zaten o terör örgütlerine bakarak islamın güzel bir din olduğunu düşüncesine kapılmaz light müslümanlar ortalıkta müslümanlık kardeşliğin hoşgörünün dinidir derken aslında müslümanlığın propagandasını koyu müslümanlardan daha çok yapıyor buda müslüman nüfusta (en azından light nüfusta ) daha çok artış yaratıyor. light müslümanların çoğuna iran gibi olmak istermisiniz ? dediğinizde hayır herkez özgür olmalı diyorlar fakat dinlerinin gerçek öğretilerinin bu olduğunu bilmiyorlar. buda light müslüman propagandalarından birisi. Toplumumuzun %80 kadarı light müslümandır.Bunlar aslında var olan,gerçek şeriat islamı değil,kendi kafalarında uydurdukları "light"islama inanır ve işin ilginci kendi uydurdukları bu dini aşırı şekilde savunurlar. Akp,yi türkiyede iktidar yapan işte bu insanlar. Ne zamana kadar gerçeklerle yüzleşmekten kaçıp kendinizi kandıracaksınız.Sizlerin hayalinde ürettiği islam hiç bir zaman var olmadı ve hiç bir zamanda var olmayacak. İyi çok güzel, tarikatlerdeki uygulamaları eleştiriyorsunuz. İyide kardeşim, o eleştirdiğin kurumlar öyle pat diye kendi kendine oluşmadı. Önlerinde yaşanmış ve başarıya ulaşmış bir model var. Belki kızacaksınız ama ben yinede anlatayım. Eğer bir takım şahsi planlarınız varsa içinde yaşadığınız toplumun değerlerini hiçe sayarak bir sonuca ulaşamazsınız,kimse siizi kaale almaz. Muhammed dinsiz bir toplumda dünyaya gelmedi.(Yanlış veya doğru işin bu tarafına saplanmadan) Allah inancı olan ve dindar olan bir toplumda yaşadı. Kısa ve özet olarak söyleyecek olursam çobanlıktan devlet liderliğine yükselen ,fakirlikten,zenginliğe terfi eden,dul ve kendinen yaşlı bir kadınla evlenmek zorunda iken,haremini istediği kadınlarla dolduran ,ve yaşarken inananların itaat ettiği bir muhammed modeli var önümüzde değilmi? Muhammed bunu nasıl elde ettti? Ben allahın elçisiyim dedi ve dünya çapında bir din,tarikat kurdu. Şimdiki tarikat şeyhleride aynı metodu uygulayacak ama farklı tabirler kullanacak Ben allahın elçsiyim demiyecek albette çünkü bu kapı kapandı, ben allahın sevgili kuluyum,allahın evliyasıyım. Ben bir din kuruyorum demeyecek elbette,bu kapıda kapandı,ben tarikat kuruyorum diyecek İşte bu kadar basit. Tarikat şeyhlerinin, çalışıp kazanmadan nasıl bir eli yağda bir eli balda yaşadıklarını anlatmaya gerek bile yok.Kim onlara bu menfaati sağlıyor? elbetteki müritleri. İstedikleri genç ve güzel kadınları nasıl elde ediyorlar ? Yine müritleri sayesinde.Müslüman bile olsa hangi aklı başında ve vicdan sahibi olan insanlar fatime şahin gibi kandırılmış genç kızların şeyhlerin yatağında yakalanmasını tasvib eder? Hiç biri. Peki günümüde yaşanan bu olaylara tepki veren insanlara sormak hakımız değilmi? ************** Ben allahın sevdiği kuluyum, bana bağlı müritleri allaha yaklaştırma yetkim var,allah bana rüyamda seni eşim olarak gösterdi diyerek genç bayanları koynuna alan günümüzün şeyhlerinin ne farkı var? Sizler sürekli bu modelin takipçilerini eleştirip, asıl modelin sahibine toz kondurmadığınız ve bu çifte standarttan vaz geçmediğiniz sürece bu olumsuzlukları bizzat siz yaşatıyorsunuz.Çıkarcı insanlara bu menfaat kapılarını sonuda kadar sizler açıyorsunuz. -
Bu nasıl bir savunma mantığı? Hırsızlıkla elde edilen mal,fakirlere verilecek diye hırsızlık suç olmaktan çıkıyormu? Kimin malını kime dağıtıyorsunuz beyefendi.Alnınızın teriyle kazandığınızı istediğin gibi dağıtabilrisin,ama başkalarına savaş açarak zorla mallarına el koymak çapulculuktur,hangi sebeple olursa olsun.Eğer bunu normal diye savunmaya kalrasanız amerikanın ırakta yaptığı sömürgeye tek bir kelime itiraz etme hakkınız kalma.z Hırsıızn biri yakalanınca bahane olarak,polis bey, ben çaldığım malları fakirlere dağıtacaktım diye kendini savunsa serbestmi kalacak,yargılanmayacak mı? Yukarıda listede muhammedin saldırıp mallarını elde ettiği 65 tane kabile ismi verdim. Mekke müşriklerine karşı yapılan savaşlara sürekli kılıf bldunuz,neymiş efendim onlar işte müslümanlara eziyet etmişler yurtlarından çıkarmışlar,onlara savaş açmışlar şeklinde vs.v.s. Peki ya muhammedin bizzat hiiç bir sebep yokken saldırdığı bu kabileler hakkında nasıl kılıf bulacaksınız merak ediyorum? Bunların hiç birisi müslümanlara saldırmadı.
-
Hayber kalesini kuşatan Muhammed hiç acele etmedi. 1 aya yakın süre ablukaya aldığı kaleye giriş çıkışı engelledi. Benu kureyzalılar açlık ve susuzluk ile de mücadele ediyorlardı. Hayber kalesinde Muhammed önderliğindeki Müslümanların ablukası nedeni ile açlık ve susuzluk ile mücadele eden Benu kureyzalılar , Muhammed ile anlaşma yoluna gitmek zorunda idiler. Muhammed onlara güvenilir !!! bir anlaşma sundu. Derhal silahlarını bırakıp teslim olacaklardı ve Muhammed’in eski Yahudi yeni Müslüman olan sahabelerinden Sa’d bin. Muaz’ın vereceği cezayı kabul edeceklerdi. Çaresizlik içindeki Yahudi benukureyza’lılar istemedende olsa teklifi kabul ettiler savaşadan silahlarını teslim ettiler. Eski Yahudi olan yeni Müslüman Sa’d bin Muaz’ın kendi haklarını koruyacağını düşündüler son bir ümitle. Ahzab suresi 26. ayet; Allah, ehl-i kitaptan, onlara (müşrik ordularına) yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine korku düşürdü; bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir alıyordunuz. 27. ayet; Allah, onların yerlerine, yurtlarına, mallarına ve ayak basmadığınız topraklara sizi mirasçı yaptı. Allah’ın her şeye gücü yeter. Sahih hadislerde anlatılanlara göre kaledeki çaresiz Yahudilerin eli silah tutabilenlerden 400-900 arasında bir erkek topluluğu öldürüldü. 400-900 arası olduğu söylenilen Yahudilerin büyük çoğunluğu HZ. Ali tarafından katledilmişti. Ali o gün kafa kesmekten çok yorulmuştu ve kafa kesme işlemi sırasında yorgunluktan sürekli olarak kılıç kullandığı kolunu değiştiriyordu. Muhammed ise kesim işleminin yanına çadır kurdurmuştu ve kesim işlemini gözlemliyordu.Katledilen Yahudi erkekleri topluca gömüldüler. Tüm silah tutabilen erkekleri öldürülen yahudilerin artk zenginlikleri müslümanlarındı.Ahzab suresi 26 ve 27. ayet bu katliamı anlatır. 26. ayette bir kısmını öldürüyordunuz derken öldürülen 400-900 arası Yahudi erkek kastediliyor. Bir kısmını esir alırdınız derken kadınlar ve çocuklar kastediliyor.27. ayette ise Yahudilerin tüm malvarlıklarının artık Müslümanların olduğu anlatılıyor. Katliamdan sonra, Dıhyetü’l-Kelbı adındaki delikanlı Arap, Muhammed’e gelir; tutsak kadınlardan birini kendisine alması için ondan izin ister. Muhammed de,: “Haydi git de bir câriye al!” diye karşılık verir. Ne var ki Dıhye gidip Safiyye’yi alır. Bunu gören bir başka Arap hemen koşup Muhammed’e haber verir. Safiyye’nin Dıhye’ye değil; “Peygamber”e uygun olacagını söyler. Muhammed’de Dıhye’yi çağırtır; “başka bir cariyeyi” almasını söyler. Dıhye’ye verilen “cariye”, Safiyye’nin kocasının kızkardeşidir. Muhammed, kendisine “karı” olmanın karşılığında Safiyye’yi “azâd” eder. Yola çıkıldığında, bir yandan da “zifaf’ düşünülmektedir. Ümmü Süleym, Safiyye’yi hazırlar. Ve gece olunca da Muhammed’in koynuna koyar.” (Başta Buhari, en sağlam hadis kiıaplarında da yer alan bu hadisi, Kamil Miras’ın çeviri ve “Izah”ını da görmek için Bkz. Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrîd-i Sarih Tercemesi, Ankara, 1985, Diyanet Yayınlarından, 2/299-310.) Babası ve kocası öldürülen bir kadını aynı gün (veya 1 gün sonra) , hemde babasını ve kocasını öldürenlerin liderine , muhammedin koynuna verdiler.Safiyye o sırada daha genç bir kız iken muhammed 57 yaşında idi. Muhammed babası ve kocasını daha yeni öldürttüğü acılar içindeki bir kızı koynuna alıp sevişmişti. Hendek Savaşı bitmiş, müşrikler geri dönmüş, Muhammed eve gelip istirahate çekilmiştir. Tam bu sırada Cebrail, bir katıra binmiş vaziyette kılıcını kuşanmış, ter ve toz duman içinde Muhammed’ in yanına varıp kendisine “Bak, biz melekler kırk gündür düşmanlarınızla savaşıyoruz, gördüğün gibi silahlarımızı hala da bırakmış değiliz. Kalk, hepiniz Beni Kureyza Yahudilerinin bulunduğu diyara gidin onları öldürün.; ben de hemen önden gidip evlerini üzerlerine yıkarım” diyor. (Tecrid-i sarih, Diyanet Tercümesi, No: 512, 1191,1565) Cebrail’ in bu açıklamasından sonra Muhammed Müslümanlara, “İkindi namazımızı Beni Kureyza’ da kılacağız, haydi savaşa” talimatını veriyor .Çoluk çocuk dahil yaklaşık 1500 kişilik bir Yahudi kitlesini o gün akşama kadar ele geçiriyorlar . Ele geçirilen bu insanların elleri boyunlarına bağlanıyor ve onların akıbeti hakkında Muhammed, daha önce Yahudi olup da sonradan Müslüman olan Sad Bin Muaz’a yetki veriyor. Sad’ın Hendek Savaşı’nda bir damarı kesilmişti ve kanaması devam ediyordu. Muhammed’in talimatıyla Sad bir eşeğe bindirilip onun huzuruna getiriliyor. Muhammed ona, “Bu insanların kaderini sana bırakıyorum. Acaba bunlar hakkında kararın nedir?” diye soruyor. Sad’ın verdiği yanıt aynen şu: “Eli silah tutan her erkeği kılıçtan geçireceğiz.Kadın ve kızları cariye ; ergenlik çağına gelmeyen erkek çocukları da köle muamelesine tabi tutacağız.” diyor. Muhammed, Sad’ın bu yanıtına karşı, “Senin verdiğin bu kararAllah’ın emrine tam uygundur ve sen bu kararda tam isabetli davrandın. Zaten seher vakti Cebrail de aynı ifade doğrultusunda Allah’tan bana vahiy getirdi” diyor. (Tecrid-i Sarih, Diyanet Tercümesi, No:289 hadis şerhiyle 1575 ve 1591 nolu hadisler) Bu esirlerden erkek olanlar “Üsame Bin Zeyd” evinde; kadınlar ve çocuklar ise “Remle Binti Haris” evinde toplatılırlar. Muhammed erkeklerin idam kararını verdikten sonra Medine’ nin bugünkü pazaryeri olan semtte hendekler-çukurlar kazılarak mezar gibi hazır hale getirilir. Daha sonra erkekler eli kolu bağlı bir vaziyette ve kafileler halinde oraya yanaştırılıp başları kesilir ve o çukurlara atılır. Muhammed bu kesim işleminde Hz. Ali ve Zübeyr bin Avam’ı görevlendirmişti. Bilindiği gibi ikisi de Muhammed tarafında cennetle müjdelenmiştir. Ali ve Zübeyr kesim işine devam ederlerken Muhammed de bir yerde oturmuş onları seyrediyordu. Ayşe (Hz.) nin aktardığına göre, bu kesim işi sabahtan akşama kadar sürmüş. Erkekler idam edilirken, Yahudi kadınlar ve çocuklar da buna feryat edip saçlarını başlarını yolmuşlar.(Vakıdi, Meğazi, 2/512-517) İdamlar yapılmadan evvel Muhammed, sanki çok önemli bir büyüklükte bulunuyormuş gibi “Arkadaşlar, onları şimdi idam etmeyelim; çünkü hava sıcaktır. Ayrıca eğer canları istiyorsa kendilerine hurma yedirin gibi” traji-komik talimatta da bulunuyor. İdamlıkların önüne atılan birkaç hurma da hayvana yem atılır gibi atılıyor. (Vakıdi, Meğazi, 2/512-14; Serahsi, Siyeri Kebir Şerhi, 3/1029 No: 1900) Yaygın olan görüşe göre idam edilenlerin sayısı 800 ile 900 arasında değişiyor (Nesefi, Taberi, Alusi, İbni Kesir) . En düşük rakamı veren İslamcı yazarlara göre (Begavi, Suyuti, İbn’il Cezvi) ise 400 ila 600 arasında Yahudi idam edilmiştir. Muhammed, o insanları teslim aldıktan sonra bir yerde toplayıp kendilerine, “************! Yediniz mi! İşte haliniz; görün bakalım” diyerek hakaret ediyor. Onlar da buna karşı, “Ey Muhammed, biz senden bunu beklemezdik, neden böyle haksızlık yapıyorsun?” şeklinde yanıt veriyorlardı (Bu kısım pek çok İslami Kaynakta yer alır örnek olarak, Taberi, Ahzap Tefsiri, ayet 26-27) Muhammed, bu Yahudilerin karıları ve kızlarından 16 tanesini özel olarak ayırıyor ve bunlardan Reyhane’yi kendine seçip geriye kalan 15 tanesini de diğer önemli dostlarına dağıtıyor. Bir Yahudi: “Artık her şeyimize el koydunuz, hiç olmazsa gözlerimizin önünde namusumuza el uzatmayın” diyor. Fakat, Muhammed bunu dinlemiyor (Kaynak: Vakıdi, Meğazi, 2/250) Muhammed, ihtiyaç fazlası kadın ve erekek çocukların bir bölümünü, Sad bin Zeyd’e teslim edip onları satmak için Necd bölgesine, bir kısmını da şam tarafına gönderiyor. Müslümanlardan Muhammed bin Mesleme: “Beni Kureyza Savaşı’nda kadınlar bölüşülürken bana üç tane düştü; hepsini de sattım” diyor. (Kaynak: Diyarbekiri, Tarihi Hamis,1/499 ve Vakıdi age 2/523-25)
-
Kur’an’a Göre Cahil Kimdir
hoppa şurada cevap verdi: Muallim-i Âli başlık Dini Konular - Din - Dinler
Sayın Muallimi Ali (meali) Yüce öğretmen, Alıntı yaptığınız Muhammed Emin Yıldırım cahil konusunda asıl can alıcı ayetin yanına bile uğramamış. Diğer bir husus ise Bu şeklide bir anlatım tarzı okuyucuyu aldatmaya yönelik bir tarzdır.Zira dikkat edilrse yazıda baştan aşağı Yıldırımın kendi yorumları var,sonlarına ise sadece sure ve ayet no,larını eklemiş.Yani ayetlerin meallari yok.Okuyucuda onun ilmi kariyerine güvenerek verdiği ayetlerin meallarine bile bakmadan kuran bu şekilde söylüyor zannedecek. Ben yorum yapılmasına elbette karşı değilim ama önce ayetin meali verilmeli sonrada altına yorum eklenmeli. Böylece okuyucu yapılan yorumun ayet ile ne kadar bağlantılı olup olmadığını değerlendirebilir. Ama bu tür yazılarda böyle bir değerlendirme yapma imkanı yok. Zira tek tek ayetlerin mealini bulma zahmetine kimse kolay kolay katlamaz.Okuyucu müslüman ise zaten kendi kutsalı sözkonusu olduğu ve olumlu bir anlatıma sahip olduğu için yazıldığı gibi kabul eder. Gelelim can alıcı ayete Ahzâb 72 Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir. Yüklenen emanetin din,kuran,islam olduğu konusunda bütün alimler arasında ittifak vardır.Bu ayete göre gökler,yer ve dağlar sorumluluğundan dolayı dini yüklenmekten çekinmişler,ama insanlar kabul etmiş.Niçin kabul ettiklerinide ayetin sonunda açıkça söylüyor. O çok zalim cahildir diyor. Cansız olan dağlar akıllı davranıp emaneti yüklenmediklerine göre bu cahil tanımlamasının dışında kalıyorlar.İnsanlardan bazılarıda sorgulayıp araştırdıktan sonra bu dini bırakıyor.Öyle ise Kuranın cahil tanımlaması ancak onu yüklenen ve inanan insanlar için geçerli oluyor. Not,sayın admin, şimdiye kadar diğer arkadaşların cahil kelimelerini silmemişsiniz. Dememki hakaret saylmıyor.Eğer benim iletimdekilerini silerseniz bu çifte standartınızdan dolayı sizi şimdiden kınadığını bildirmek isterim. Saygılar. -
İslamda sadece savunma amaçlı savaşmaya izin vardır diyenlere ithaf olunur. Kaynak sodomo blogcu com Not.Site islam karşıtı olduğu için çalışmamaktadır. Malum arap telekom islam karşıtı olan tüm sitelerin ulaşımını engellemekte. İyiki zamanında arşvimie almışım.
-
Ateist veya dinsiz arkadaşlar neden alınmışlar anlamadım.Ortada özür dilenecek bir şey de yok.İki tarafta değerlerinin arkasında durmalı bence.
-
1021 - Abdullah İbnu Avn anlatıyor: "Nâfı'ye yazarak savaştan önce (müşrikleri İslâm'a) davet etme hususunda sordum. Şu cevabı verdi: "Bu İslâm'ın başında idi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Benî Müstalik'e ani baskın yaptı. Adamları gâfıldi, hayvanları su kenarında sulanmakta idi. Savaşabilecekleri öldürdü, kadın ve çocuklarını da esir etti. O gün Cüveyriye (radıyallahu anhâ) validemizi esir almıştı. Bunu bana Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) rivayet etti. Abdullah bu orduya asker olarak katılmıştı." Buharî, Itk 13; Müslim, Cihâd 1, (1730); Ebu Dâvud, Cihâd 100, (2633). Din,min herşey bahane,ganimetler şahane.
-
Saab b. Cessame'in (r.a.) anlattığına göre: Hz. Peygamberimize (a.s.) Müşrikler üzerine yapılan gece baskınlarında onların aile ve çocuklarının da hedef olduğundan bahsedilerek bu konudaki hüküm sorulmuştu. Bunun üzerine Peygamberimiz: "Onlar da müşrikler camiasındandır" cevabını verdi. Sahih-i Müslim: 3281
-
Durun bakalım sözde mehdiler,meydanı boş buldunuz galiba?.Ben hiç birinizi mehdi olarak atamadım. Kendi kendinize gelin güvey olmayın.
-
ŞERİHAT VE KURAN'A GÖRE KADIN...
hoppa şurada cevap verdi: SO_RATES başlık Dini Konular - Din - Dinler
Söylemene gerek yoktu ki,dansözlüğün köklü bir arap geleneği olduğunu biliyoruz zaten. -
Efendim islamda ticaret iki türlüdür. 1) İnsanlarla yapılan ticaret 2) Allah ile yapılan ticaret Birincisinden başlayalım. Saff 10 Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi? Hadi göster bakalım Saf 11 Eğer Allah'a ve Resulü’ne iman eder, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad ederseniz. İşte bu, sizin için daha hayırlıdır; eğer bilirseniz Peki bu en hayırlı olan ticaret nasıl oluyor ona bakalım? KATLİAM VE TALAN HÜKÜMLERİ 1020 - Büreyde (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir ordunun veya seriyyenin başına komutan tayin ettiği zaman, -hassaten komutana- Allah'a karşı muttaki olmasını, beraberindeki Müslümanlara da hayır tavsiye eder ve sonra şunları söylerdi: "Allah'ın adıyla ve Allah'ın rızası için savaşın. Allah'ı inkâr eden kâfirlerle çarpışın. Gazâ edin fakat ganimete hıyanet etmeyin, haksızlıkda bulunmayın, ölülerin vücudlarına sataşıp burun ve kulaklarını kesmeyin, (önünüze çıkan) çocukları öldürmeyin! Müşrik düşmanlarla karşılaşınca onları önce üç şeyden birine çağır: Bunlardan birine cevap verirlerse onlardan bunu kabul et ve artık dokunma! Önce İslâm dâvet et. İcâbet ederlerse hemen kabul et ve elini onlardan çek. Sonra onları yurtlarından muhâcirler diyarına hicrete dâvet et.Ve onlara haber ver ki, eğer bunu yapacak olurlarsa Muhcacirler‚ va'dedilen bütün mükâfaat ve vecibeler aynen onlara da terettüp edecektir. Hicretten imtina edecek olurlarsa bilsinler ki, Müslüman bedevîler hükmündedirler ve Allah'ın mü'minler üzerine câri olan hükmü onlara icra edilecektir; ganimet ve fey'den kendilerine hiçbir pay ayrılmayacaktır. Müslümanlara birlikte cihâda katılırlarsa o hariç, (o zaman ganimete iştirak ederler.) Bu şartlarda Müslüman olma teklifini kabul etmezlerse, onlardan cizye iste, müsbet cevap verirlerse hemen kabul et ve onları serbest bırak. Budan da imtina ederlerse, onlara karşı Allah'tan yardım dile ve onlarla savaş. Bu durumda bir kale ahâlisini muhâsara ettiğinde onlar senden Allah ve Resûlü'nün ahd ve emânını talep ederlerse kabul etme: onlar için, kendine ve ashâbına ait bir emân tanı. Zira sizin kendi ahdinizi veya arkadaşlarınızın ahdini bozmanız, Allah'ın ve Resûlü'nün ahdini bozmaktan ehvendir. Eğer bir kale ahalisini kuşattığında onlar, senden Allah'ın hükmünü tatbik etmeni isterlerse sakın onlara Allah'ın hükmünü tatbik etme, lakinkendi hükmünü tatbik et. Zira Allah'ın onlar hakkındaki hükmüne isâbet edip etmeyeceğini bilemezsin." Müslim, Cihâd 3, (1731); Tirmizî, Siyer 48, (1617), Diyât,14, (1408); Ebu Dâvud, Cihâd 90, (2612, 2613). 1021 - Abdullah İbnu Avn anlatıyor: "Nâfı'ye yazarak savaştan önce (müşrikleri İslâm'a) davet etme hususunda sordum. Şu cevabı verdi: "Bu İslâm'ın başında idi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Benî Müstalik'e ani baskın yaptı. Adamları gâfıldi, hayvanları su kenarında sulanmakta idi. Savaşabilecekleri öldürdü, kadın ve çocuklarını da esir etti. O gün Cüveyriye (radıyallahu anhâ) validemizi esir almıştı. Bunu bana Abdullah İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) rivayet etti. Abdullah bu orduya asker olarak katılmıştı." Buharî, Itk 13; Müslim, Cihâd 1, (1730); Ebu Dâvud, Cihâd 100, (2633). 1022 - Ebu Mûsa (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ashâbından birini herhangi bir iş için gönderince şu tenbihte bulunurdu; "Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaştırın zorlaştırmayın." Müslim, Cihâd, (1732). 1023 - Semure İbnu Cündeb (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Müşriklerin yaşlılarını öldürün, fakat tıfıllarına (şerh) yani henüz tüyü çıkmayanlara dokunmayın." Ebu Dâvud, Cihâd 121, (2670); Tirmizî, Siyer 28, ( 1583). 1035 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bizi (bir tecziye vazifesi ile Mekke'ye) gönderdi ve (Kureyş'ten iki kişinin ismini vererek): "Falanca ve falancayı yakalayabilirseniz onları ateşte yakın"dedi. (Hazırlıkları bitirip) tam Medine'den ayrılacağımız sırada (bizi çağırtarak): "Ben size falan ve falanı yakmanızı emretmiştim. (Sonra düşündüm ki) ateşle yakma cezasını vermek Allaha aittir. Onları yakalarsanız öldürün. " Buhârî, Cihâd 149; Ebu Dâvud, Cihâd 122,(2674); Tirmizî, Siyer 20, (1571). 1036 - Urve, Hz. Üsâme İbnu Zeyd (radıyallahu anhümâ)'den naklen anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana: "Übnâ'ya sabahleyin baskın yap ve yak" dedi." Ebu Müshir'e soruldu. Übnâ nedir? "- Evet, haklısınız dedi, bunu biz daha iyi biliriz. O, (bildiğimiz) Filistin'deki Yübnâ'dır." Übnâ veya Yübnâ, Filistin'de, Askalân ile Ramle arasında bir yerin adıdır." Ebu Dâvud, Cihâd 90, (2616). 5681 - Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'la birlikte Beni'I-Müstalik gazvesine çıktık. Arap esirlerinden çokça esir ele geçirdik. Kadınlara karşı arzu duyduk. Çünkü üzerimizde bekarlık şiddet kesbetmişti. Hep azil yapmak istiyorduk ve: "Aramızda Resûllullah aleyhissalâtu vesselâm varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?" dedik ve sorduk. "Bunu yapmanızda bir sakınca yok buyurdu. Kıyamete kadar geleceği takdir edilen her canlı mutIaka yaratılacaktır (siz tedbirinizle önüne geçemezsiniz)." Buhâri, Nikâh 96, Buyü' 109, Itk 13, Megâzi 32, Kader 4, Tevhid 18; Müslim, Nikah 125, (1438); Muvatta, Talâk 95; Ebu Dâvud, Nikah 49, (2171); Tirmizi, Nikâh 40, (1138); Nesâi, Nikah 55, (6,107). Fetih 20 Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimet vadetmiştir. (Bu ganimetlerden) işte şunları hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir ki bu, müminlere bir işaret olsun ve sizi dosdoğru yola iletsin. Fetih 19 Yine onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükafalandırdı. Allah üstündür, hikmet sahibidir Bu ayet ve hadislerde görüldüğü gibi,kabileleri basıp, savaşanları kılıçtan geçirip, karısını-kızını cariye yapıp malarınıı talan etmek. Hadi yaa öyle şey olurmu derseniz,şu ayete iyi kulak verin Tevbe 24 De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez Bakın burda normal ticaretten bahsediyor,yani alın teriyle yapılan ticaret.Hangi türlüsü olursa olsun önemli değil. Eğer gerçekten müslüman olduğunuzu ve kurana bağlı olduğunuz iddia ediyorsanız,derhal normal yoldan yaptığınız ticareti terketmeniz ve allahın emrettiği şeklide olan ticarete yönelmeniz gerekiyor.Aksi halde hidayetten mahrum fasıklar oluyorsunuz. Gelelim allah ile olan ticarete Tevbe 111 Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında allah yolunda katliam yapmak üzere satın almıştır. Öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, İncil'de ve Kur'an'da Allah üzerine hak bir vaaddir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde O'nunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır İşte islamdaki ticaret budur sevgili müslümanlar.Sizlerin beğenmeyip burun kıvırdığınız el kaide,hizbullah,taliban ve bir çok islami gurup işte islamın bu ekonomisi için ticaret yapan hakiki müslümanlardır.
-
yaşanan acılar ve kader sorgulaması
hoppa şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
Onların hak mezhep olmadığına kim karar vermiş,allah mı? Onlara görede sünniler hak mezhep değil. Ne olacak şimdi? Sünnilerin hak mezhep olduğuna kim karar vermiş? Sakın gaf yapıp ulema demeye filan kalkmayın. Aksi takdirde islama ruhbanlığı sokmuş olursunuz. -
Bunun içinmi cennet istiyorsunuz?
hoppa şurada cevap verdi: hoppa başlık Dini Konular - Din - Dinler
Senin dininde zanda bulunmak haram değilmi ? Ordaki yazıda bana aittir. -
Türban veya tesettürün bilinmeyen,asla bahsedilmeyen ama insan haklarına son derece aykırı yönünü dile getirmekte fayda var. Tesettür,müslümanların ağızlarına doladığı gibi inanç gereği masul bir elbisemidir,yoksa topluma bir mesaj mı yaymaktadır? İlkönce tesettür ile iligili ayetleri yazalım Ahzap suresi 57- Şüphesiz ki Allah'a ve Resulü'ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem ahirette lânet etmiştir. Onlara aşağılayıcı bir azab hazırlamıştır. 58- Mümin erkeklere ve mümin kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler de bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir. 59- Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. 60- Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve Medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar. 61- Melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve öldürülürler. Hem bu ayetlerden hemde bu ayetlerin iniş sebebi ile ilgili hadislerden anlaşılacağı üzere, o dönemde müslüman bayanlara bir takım kişilerin sarkıntılık yaptıkları anlaşılıyor.Buna çözüm içinde muhammed ( müslümanlara göre allah) müslüman bayanlara cilbab ( ne derseniz deyin önemli değil) bir dış kıyafeti giymelerini öneriyor. Her toplum araplar gibi potensiyel kadınlara karşı kötü düşünceli olmadığına göre aradan 1400 yıl geçmesine rağmen müslüman kadınların tesettür ile sokaklarda dolaşırken,çevresindeki erkeklere, Sizler her an sarkıntılık etmeye hazır kötü düşünceli erkeklersiniz . Bundan dolayı sizlerden kendimi koruyabilmek için ben tesettür kullanıyorum, Şeklinde bir mesaj veriyor. 1400 sene önceki arapların kadınlara karşı kötü düşünceli erkekleri tüm dünya erkeklerine mal etme cüretini kimden alıyorsunuz ? Hem insanlara böyle haksız yere mesaj vereceksiniz, hemde birde bunun bir inanç özgürlüğü olduğunu savunacaksınız.Sonrada demokrasiden,özgürlükten dem vuracak,ders vermeye kalkacaksınız. Kim size inanır? İşte böyle...
-
Vakısa suresi 35. Biz kadınları yeniden inşa ettik (yarattık). 36. Onları bâkireler yaptık. 37. Hep yaşıt sevgililer, 38. Sağın adamları içindir. 39. Bir çoğu öncekilerdendir. 40. Bir çoğu da sonrakilerdendir. Bu ayetlerde cennete gidecek olan müslüman bayanların durumundan bahsediyor. Biz inanmayanların azap görmesini anladık ama cennete giden müslüman bayanlara azap çektirmenin anlamı nedir, açıklayabilecek biri varsa gelsin? Kadınların cennette yeniden inşa edilip bakire yapılması bir ödül değil,aksine azaptır. Zira hiç bir kadın ilişki esnasında bakirliğini kaybetmekten zevk almaz. Arap erkeklerinin bakire kadın merakı yüzünden, kadınlara acı çektirmek normal gelebilir ama, allah nasıl böyle bir şeyi onaylayabilir? Sayın allah neden bu kadar kan görmeye meraklısın ?
-
Sen ısrarla görmek duymak istemiyorsan ben zorla sana kabul ettiremem.Ancak dünyada kurana,allaha inanmadığı halde elleri öpülesice ahlaklı insanlanların var olduğunu sağır sultan bile biliyor. İnancı olmayan insanlar potansiyel ahlaksızdır gibi bir imada bulunmuşsunuz.bu çok çirkin bir yakıştırma.Bu forumda yazan arkadaşların bir çoğuda inançsız,onlarda mı size göre ahlaksız. Evet bir ayetinde böyle der ama başka ayetinde de benim dediğim gibi der. Kehf suresi 103- De ki: Amelleri en çok boşa gidenleri size bildirelim mi? 104- Onların dünya hayatında çalışmaları boşa gitmiştir. Oysa onlar güzel işler yaptıklarını sanıyorlardı. 105- İşte onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çıkacaklarını inkâr etmişlerdir de bu yüzden iyilik altında yaptıkları bütün amelleri boşa gitmiştir. Artık kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız. 106- İşte böyle, onların cezaları cehennemdir. Çünkü inkâr etmişler ve benim âyetlerimi, peygamberlerimi alaya almışlardır. Onlar adam öldürdüler,hırsızlık yaptılar,ticrette aldattılar,ırza tecavüz etiler demiyor. Neymiş cehennenlşk olmanın sebebi? sebebi 106- İşte böyle, onların cezaları cehennemdir. Çünkü inkâr etmişler ve benim âyetlerimi, peygamberlerimi alaya almışlardır.
-
İnanmak yada inanmamak. Başlık sahibi demişki Öyle değil ama öyle olduğunu var sayalım.Bir çok insan kendi ülkesi için bu şeklide öz verilerde bulunmuştur. Kuranın maksadı nedir? Yukarıda anlatmak istediğiniz gibi erdemli,ahlaklı bir toplum oluşturmakmıdır,yoksa inançlı bir toplummu ? Şayet cevabınız ahlaklı bir toplum oluşturmak için olursa.Kurana/tanrıya inanmadığı halde ahlaklı insanlar adalet gereği allahın vaad ettiği cenneti hak etmesi gerekir di diye düşünüyorum. Oysaki kuran bunun tam aksini söyler. Sırf inanmadıkları için iyilik yapanların yaptıkları iyiliklerin boşa gideceğini ve cehennemlik olduğunu söyler. Buna nediyorsunuz ?
-
Sazin fft, büyük pumtolu kısımda diyorsunuz ki Bu açıklamaya göre,bebeklere tecavüz eden sapkınlar allah öyle olmasını istediği için yapıyor,insan öldürenler allah öyle olmasını istediği için yapıyor.Sizede biri sarkıntılık yaptığı zaman asla karşı gelmemelisniz aksi takdirde allahın üsteğine karşı gelmiş olursunuz. Madem ki her türlü melaneti yapanlar,allah öyle olmasını istediği için öyle yapıyorlarsa,siz müslümanlar neden bu insanlara karşı geliyor onları suçluyorsunuz. Irakta müslüman kadınların ırzına geçen amerikalı askerlerde alllah istediği için öyle yapıyorlar oluyor. Dolayısıyla dünyada hiç bir olumsuzluğa karşı çıkmayın,aksi takdirde allahın üradesina kerşı gelen isyancılar durmuna düşersiniz. Madem ki her kötülüğün asıl sahibi allah ise,bizzat allah öyle olmasını istiyorsa,bu nasıl bir hastalıktır ki hem insanların kötülük yapmalarını isteyecek hemde cehennemde yakacak? ******
-
Boşuna uğraşmasınlar, gelsinler benim yanıma zekatın ne olduğunu öğreteyim