Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Istanbulian

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    192
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Istanbulian tarafından postalanan herşey

  1. Onu kaldiramazsiniz. Kaldirmayi hedefleyen partiyi bile kapattilar , ne diyorsun ... Cok daha zor degil. Kaldi ki Japonca,Cince,Korece kesin olarak Arapcadan da zor ... Yani zorlugu,ya da kolayligindan ziyade kök ve yayginlik önemli. Bu bir uydurma ... Osmanlica da bizim dilimizdi. Yüzyillar boyunca kullanildi,arsivlerimiz,mezartaslarimiz,yapitlarin üzerindeki yazilari dahil , icerigini bile artik anlamiyoruz. Hannover kütübhanesinde bir kitap var camekan altinda,600 yillik. Hergün bir sayfasi cevrilir. Ve okuma yaza bilen herkes,eski dil acaip de gelse, zorlansada okuyup anlayabilir 600 yil evel yazilanlari ... Biz dedelerimizin mezartaslarini okuyamaz hale gelmisiz ... Kim bunu taleb etti ki? Yok , yaziyi degistirmek cok vahim bir hata olur , nasil zamaninda vahim bir hata oldugu kanaatini tasidigim gibi. Kurtulus savasi Mustafa Kemal ile baslamadi,ayri bir konu. Empereyalizime hizmeti hilafeti kaldirmakla oldu. Nasil bir güc oldugunu Hindistan müslümanlardan gelen para yardimi ile Is Bankasinin kurmasi gösteriyor. Hilafet kaldirilinca Arap devletleri,beylikleri,Afrika,Hindistana kadar islami direnis kirildi ... Bas gitmisti ... Bak o basi bay Mustafa Kemal Atatürk TBMM icine sarmis , orda öylece bekliyor. Bakalim "Atanin" bu emanetini TBMM zamani geldiginde ne yapacak ... Valla ne Türkiyede ne de geri kalan vatanimizda baris yok. on yilda bir darbe geciren, bir sivil anayasasi olmayan, fikirlerin,giyimlerin sorgulanan halkin neredeyse yarisini vatan haini ilan etmede beis görülmeyen bir ülkede saydiklarinizin hepsi var ... Türkiyedeki isgalci zihniyet yerli müslümanlari nasil kücük gördügünü zaman zaman müsahade ediyoruz ... Sizin icin olmayabilir ... Ne isgalciligi? Zenginligi,kültürü,iktisadi,edebiyati bunlar ...
  2. Sizin komikliginiz ama baya ciddi ... Ne yani , laiklik devrimi oldu diye herkes laik mi olsun? Olur mu hic? Anyasa mahkemesine kadar gitti , begenmedigin sapka devrimi basörtü yasagin temelini teskil ediyor ... Bir de kalkmis "zorlama yoktur" diyebiliyorsun ya .... Yok gözüm , cagdaslasmanin bir göstergesi degil, batilasmanin bir göstergesi. Bati basimin üzerindedir anlamini tasir. Bir teslimiyet göstergesidir ... Ama harika bir sekilde devrim ve ilericilik olarak pazarlandi ,o ayri ... Bilgi eksikligin seni iste böyle mantiksiz yollara getiriyor. Bir defa su devrim diye göklere cikardigin seylerin ne oldugunu ögren, Sapka kanunu memurlari ilgilendiryor. Bu bir yana. Bu eskimis,kimse tarafindan takilmayan kanun nasil olur da basörtü yasagin temelini teskil edebilir? Burdaki celiski ve ruh haline ne dersin? Hehehe ... devrimler, eskidi mi eskimedi mi? Soru buydu ... Atatürkcülük yiprandi,hemde baya. Kalan tek laikcilik tüm o devrimlerden. Türkiyenin laik bir devlet olmadigi kac kez söylendi ... Türkiye laik degil! Diyanetin özerklesmesi lazim ve diyanet baskani cemaatler tarafindan secilmesi gerekiyor. O zaman laik oluruz ... Hem laikim ,irtica tehdit diyeceksin , hem de 80.000 devlet memurunla günde bes vakit "irticai eylemler yaptiracaksin" ... Al sana laikci mantigi ... Bir de buna din hürriyeti derler ...
  3. "Atatürk devrimleri" olarak bilinenler ne yeni ,ne de "Atatürke" özgü fikirlerdi ... Fkir yok ki ortada,asil problem bu ... Sapka kanunun ne sapkasini ne de devrim kanunu oldugunu kafalarina takiyor sözde Atatürkcüler ... Ama basörtü yasagi icin kullanmasini biliyorlar ... Laiklik diyorlar,ama bunlarin laiklik anlayisi laiklikle alakasi yok ... Kaldi ki "Diyanet" ile Türkiye devleti dini bir yapilanmasini dahi abes görmüyorlar ... Ne kaldi ? Ha! Harf devrimi ... Neyse o tutturuldu da , tahribati inanilmaz derecede yüksek ... Bizi en az 50 yil geriye götürdü. Japonlar,Koreliler de aynisi yapsaydi bugünkü durumda olabilirlermiydi? MÜMKÜN degil ... Harf devrimi bir devrim degil ... Ya cok büyük bir hata , ya da gizli pazarliklar neticesinde verilen ödünlerdir ... Bu konuda manidar olan Ingilterenin 2.Dünya Savasi ile ilgili tüm gizli evraklari aciklarken , Osmanli ve Türkiye kurulus zamanindaki gizli belgelerin aciklanmamasi ... Kralice gecenlerde geldi , ayagin tozuyla Anitkabire atti kendisini ... Ehhh , ne de olsa büyük sükran borclari var ... Atatürk Ingilterenin emperializimine büyük katkilarda bulundu ... Osmanliyi bir kefeye , digerine "Ingiltere,Almanya,Fransa ve Italya" koyuyoruz mesela. Söz konusu Türkiye oldugu zaman diger kefeye kimi koyabiliriz bugün? "Ingiltere,Almanya,Fransa ve Italya" blok olarak söyle dursun, bir tek Italyanin yarisi var miyiz acaba? Atatürkcülük,laikcilik vs gibi pseudoideolojilerden kim bir sey bekler ki? Anacak buna iman etmis olanlar,birde Türkiyeyi gelismesini engelleyen bir sey oldugunu kesf edip buna cani gönülden razi olanlar ...
  4. Olabilir ... Savasi baslatan Gürcistan. Bunu Amerikanin onayi olmadan yapmasi ihtimali cok düsük,hatta sifir. Rice G+ürcistani ziyaret ettikten sonra ne olduysa oldu ... Ya Allahin isine bak. Rusya müslüman Kosovoya karsi,Cecenlerle savas halinde , ama Gürcistanda müslümanlarin hamisi durumuna düstü. Türkiye ise 5 hac bayrakli gürcistani koruyucu durumuna ... Kosovo olayi da biraz daha farkli. 1. Kosova Sirbistana degil "Yugoslavyaya" aitdi ... (Birlesmis salvlar ülkesine yani ). 2 Sirbistan müslümanlara soykirim yapmakla sabikali. Toprak bütünlügünü savunmasi "anormal" bir durum degil. Türkiyenin hep savundugu bir mesele. Ayrica bunu tartismaya acarsa,kendi toprak bütünlügü de tartismaya hazir olmasi gerekir ... Gürcistandan ne yardimi? Onu anlamadim. 3DS kadar gider mi gitmez mi bilemem. Ama bu savasin temelleri aslinda 11.09. ile Afghanisan ve Irakin isgali ile basladi. Rusya pek sevmesem de , Rusya hepden haksiz degil ... Bakalim Türkiye kimin tarafinda olacak ... Bir defa bir sey kesinlik kazandi. Gürcistani harbe sokmakla Amerika,Türkiyeyi Ermenistana "mahkum" etti ... Baska türlü Kafkasya ve orta Asyaya uzanmak en azindan su an imkansiz. Ufak,ufak da basliyor .... alinti : Gül'den Ermenistan'a sıcak mesaj! Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sargisyan'ın dün yayımlanan mülakatı üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bakın neler söyledi... Gül'den Ermenistan'a sıcak mesaj! Murat Yetkin / Radikal ‘Hepimiz aynı toprağın çocuklarıyız’ Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin Kafkaslarda donmuş sorunların diyalog yoluyla çözümden yana olduğunu bunun bölge insanına huzur ve refah getireceğini söyledi. Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sargisyan’ın dün Radikal'de yayınlanan mülakatı üzerine Radikal’e konuşan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin komşularıyla bütün sorunlarını çözmek istediğini ve gönlünün bir gün Ermenistan dâhil bütün bölge ülkelerinin bölgesel kalkınma projelerine katılabilmesinden yana olduğunu söyledi. Gül, “Bölge hepimizin bölgesi. Hepimiz bu toprakların çocuklarıyız. Tarihte Türkler ve Ermeniler bu topraklarda beraber yaşadı. Acı ve tatlı hatırlar var” diye konuştu. Gül’ün sorulara yanıtları şöyle: Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sargisyan, 6 Eylül’de milli futbol takımları arasında Erivan’da oynanacak karşılaşmayı birlikte izlemenizi, ilişkilerin geliştirilmesi için bir fırsat olarak gördüğünü söyledi. Gidip gitmeme konusunda kararınızı verdiniz mi? Sayın Serj Sargisyan ile mülakatınızı dikkatli bir şekilde okudum. Önemli bir mülakat olarak görüyorum. Problemin çözümüne ve yanlış anlamaların giderilmesine her düzeyde katkı verilebileceğinin bir örneği olarak gördüm. Sayın Sargisyan’ın daveti konusunda değerlendirmelerimizin gelişmeleri bütün boyutlarıyla ele alarak devam ettiğini söyleyebilirim. Ermenistan’da diplomatik ilişki kurulması ve sınırın açılması yönünde bir talep ve beklenti mevcut. Bu konuda gelişme beklenebilir mi? Son dönemde bölgenin barışı için yapılan çabaları samimiyetle destekliyorum. Fırsatların değerlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Arzumuz şu: Bütün komşularımızla problemlerimizi çözmek istiyoruz. Sorunların diyalog yoluyla çözümüne çok önem veriyoruz. Bölgede problem çözen bir ülkeyiz. Kafkaslarda da barışa, istikrara çok önem veriyoruz. Nedir sorunların çözümü önündeki engel o zaman? Kafkaslarda donmuş problemlerin, başta Yukarı Karabağ olmak üzere diyalog yoluyla, cesaretle çözmenin bu bölge insanına büyük huzur ve refah getireceğine inanıyorum. Kazakistan’da, Astana’daki karşılaşmamızda Sayın Sargisyan’a da söyledim. Bu bölge, hepimizin bölgesi. Hepimiz bu toprakların çocuklarıyız. Tarihte çok uzun yıllar boyunca Türkler ve Ermeniler bu topraklarda beraber yaşadı. O kadar ki, Osmanlı, Ermenilere ‘Millet-i sâdıka’ dedi; devlette önemli görevler verdi. Birçok acı ve tatlı hatıralar var. En son Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun töreninde de söylediğim gibi, gönlümüz bir gün bütün bölge ülkelerinin bu projelere katılmasından yana. Kültür ve gelenekler olarak birbirine çok yakın olan bölge insanının, farklı etnik kökenlerden ve dinlerden olsalar da, güvenli bir ortam oluştuğunda tahminlerin ötesinde bir istikrar ve refah düzeyini yakalayacağına inanıyorum. Dediğim gibi, gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
  5. Evet böyle görülebilir ,ama o zaman Türkiyenin de ABDnin ******* oldugu benzetmesini kabul etmelisiniz. Ben bunlarin ikisini de kabul etmiyorum. Yapilan benzetme degil,hakaretdir ... Rusya savasi baslatmadi. ABDnin cevreleme harekati , Gürcistanin silah kullanmasiyla noktalandi. Bu ABDnin istegi disinda oldugunu sanmiyorum. Sovyetler bitti artik ... Ulusalcilar yani ... Herkes anlayabildigi kadar anlar. Umut ile ne alakasi var? Rusyanin ilginc bir duruma düstügünü söyledim. Hakkikatden de ilginc : Kosovaya karsilik Ossetya ve Abhazya devletleri Rusya tarafindan tanindi. Kosova müslüman bir devlet ,hamisi Amerika ama Kafkasdaki misillemede Rusya bu sefer müslüman bir devletin hamisi durumuna düstü. Allahin isine bak. Amerika kizsin diye bir müslüman bölgeyi devlet olma imkanini veriyor ve missileme olarak yine bir müslüman devlet dogabilir ve Rusyanin hala müslüman Cecenlere karsi acimasiz bir harp yürüttügünü unutmamak lazim ... Ayrica Napoleonun rusya savasinda cok tekrarlanan sözü "„Gratte le Russe et vous trouverez le tartare.“ hatirlatmakta yarar var. Biri rusu kazidiginda,altindan tartar meydana cikar ... Tek fakru hallik keyfiyetsiz ,iskemden yorumlar ve yetersiz algilama kapasiteler ile sinirlidir.
  6. Tek basina degil ki. Amerika da tek basina degil. Bir alinti : Rusya ve Çin'in başını çektiği, Orta Asya ülkelerinin de üye olduğu Şanghay Bloku, bugün Tacikistan'da olağanüstü toplanıyor. İran ve Hindistan da toplantıda aktif rol oynayacak. ABD'nin Avrupalı ortaklarına karşı Rusya da Asya ülkelerini arkasına almaya çalışacak. Zirve o kadar önemli ki, Tacikistan'ın sınırları bile kapatıldı. Aynisi neredeyse Amerika icin de gecerli ... Petrol olmasa nasil 20bin km uzaklikta ülkeler isgal edecek. Simdi de cikacagina göre , kime karsi kullanack bu gücü? Kullanmazsa bu askerleri nasil besleyecek? Yani mecbur kalacak bir yerde kullanmaya ... Rusyanin düsdügü durum ise ilginc. Rusya su an o bölgedeki müslümanlarin hamisi olmus durumda ... Abhazya devleti müslüman. Ossetlerin yarisi müslüman. Gürcistanda ise "devrim" oldu ve bayragina bes (5!) tane hac koydu. Abhazya Soveytler Birligine girerken müstakil bir devlet idi. Stalin onu Gürcistanin bir parcasi haline getirdi. Türkiye bunlari görmemezlikten gelemez,gelmemesi lazim.
  7. ... basligini kullanmis Ibrahim Karagül. Evet vakialari siralamasinin biraktigi etki kötü. Türkiye de baya hareketli. Uluslar arası arenada tansiyon iyice yükselirken Türkiye ilginç bir diplomasi trafiği başlatıyor. Rus ve Gürcü Dışişleri Bakanları İstanbul’a geliyor. Ancak daha önemlisi Erdoğan ve Babacan’ın Şam’a gitmesi. Hem de konu Rusya-Suriye ilişkisi... Bakalim ne olacak ... : Hiç bu kadarını görmemiştik. Sovyetler Birliği'nin çözülmesinden bu yana merkez güçler arasındaki hiçbir kriz bu kadar tırmanmamıştı. Kafkaslar hep karışık oldu ama Karadeniz hiçbir zaman bu kadar tehlike altında olmadı. Bugün Batum limanında, Poti limanında, Abhazya açıklarında yaşanan krizin kısa, hem de çok kısa süre içinde Türkiye'nin Karadeniz limanlarına sıçraması pekala mümkün. Olay; “Siz Saddam Hüseyin'i astınız. Biz de Mihail Saakaşvili'yi asabiliriz” gibi kontrolsüz bir noktaya doğru gidiyor. Olay, bazılarının iddia ettiği gibi, yapay bir kriz değil. Kuru gürültü de değil. Rusya için sıcak denizlerin ne olduğunu bilenler, Kafkasya'nın ne olduğunu bilenler, ABD ve NATO için Rusya'yı çevreleme stratejisinin ne olduğunu bilenler için bu gelişmeler son derece ürkütücü. Bizim en büyük korkumuz, Karadeniz'in onlarca yıl sürecek bir paylaşım savaşına, açık çatışma alanına dönüşme ihtimali. Güneyi istikrarsızlaştırılan, Doğu'su büyük bir kriz merkezi haline getirilen Türkiye, şimdi de Kuzeyi'nin 21. yüzyılın en şiddetli güç mücadelelerinden birine sahne olmasına tanıklık ediyor. Olayın vahametini anlamak için şu gelişmelere dikkatle bakalım: # Rusya Genelkurmay Başkanlığı, Gürcistan'ın NATO ve ABD desteğiyle çok yakında Abhazya'ya saldırabileceğini, bu yönde çok net istihbarata sahip olduklarını iddia etti. # Karadeniz'de şu an 10 NATO gemisi var. ABD, Alman, Polonya, İspanya gemileri bölgede ciddi bir yabancı güç oluşturuyor. Bu ülkelerden hiç biri Karadeniz ülkesi değil. Çok yakında 8 geminin daha Boğazlar'dan Karadeniz'e geçeceği söyleniyor. # NATO ve ABD Gürcistan'ın hava savunma sistemini ve askeri üslerini hızla yeniliyor. # Rusya'nın iddialarına göre, Karadeniz'deki NATO gemileri 100 Tomahawk füzesi taşıyor. Bunlardan 50 tanesi USS McFaul gemisinde bulunuyor. Ayrıca bu gemiler Harpoon füzeleriyle yüklü. # Rusya'nın tek uçak gemisi olan “Amiral Kuznetsov” Akdeniz'e, Suriye'deki Rusya üssüne gönderildi. Aynı geminin yakında kriz bölgesine gideceği söyleniyor. Rusya Karadeniz Filosu'nu da Abhazya açıklarında topluyor. Rus donanmasının füze gemisi Moskva ve denizaltılar da aynı bölgeye gönderildi. Rusya füze gemisi dün akşam saatlerinde Abhazya kıyılarına geldi. # ABD gemileri, Rusya'nın kontrol ettiği Gürcistan'ın Poti limanına girmekten son anda vazgeçti. Gözlemciler bu tür bir hazırlığın, eğer olacaksa, birkaç gün içinde çatışmaya yol açabilecek potansiyeli barındırdığını söylüyor. # Bazıları, ABD'de şahinlerin iktidarı garantilemesi, Cumhuriyetçilerin kazanması durumda, Karadeniz'de nükleer savaşın yaşanmasını muhtemel görüyor. # Rusya'nın Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlığını tanımasından sonra bütün Batı nasıl bir misilleme yapılabileceğini tartışmaya başladı. NATO dün Moskova'ya açıkça ültimatom verdi ve kararı geri almasını istedi. Ancak Rusya, geri adım atmak bir tarafa, Batı restine sertlikle cevap verdi. # Rusya ve Çin'in başını çektiği, Orta Asya ülkelerinin de üye olduğu Şanghay Bloku, bugün Tacikistan'da olağanüstü toplanıyor. İran ve Hindistan da toplantıda aktif rol oynayacak. ABD'nin Avrupalı ortaklarına karşı Rusya da Asya ülkelerini arkasına almaya çalışacak. Zirve o kadar önemli ki, Tacikistan'ın sınırları bile kapatıldı. # İran muhtemelen İttifak'a üye olabilir. Belki de bu zirve, Doğu-Batı kırılmasının, kamplaşmasının miladı olacak. O zaman çatışma Kafkaslar ve Karadeniz'den Afganistan'a doğru yayılacak. Afganistan ve Pakistan'da hesaplar karışabilecek. # Rus-Gürcü savaşından hemen sonra Polonya ile anlaşan ABD, dün de Cek Cumhuriyeti'yle Füze Kalkanı anlaşması yaptı. ABD'nin uzun menzilli füzeleri bu iki ülkeye yerleştirilecek. # G. Osetya ve Abhazya'ya yönelik yeni saldırılara da açık karşılık vereceklerini söyleyen Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, sınırlarında oluşacak füze üslerine de mutlaka “askeri karşılık” vereceklerini duyurdu. Bu arada Rusya, Karadeniz'de füze denemelerine başladı. Bu açık bir gövde gösterisi. # Batı, Avrupa sınırlarına Rus askeri yığınağı olacağından endişe ediyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Avrupa Birliği liderlerini 1 Eylül'de toplantıya çağırdı. # Türkiye'nin Kafkas Paktı önerisine ABD karşı çıkarken Rusya Dışişleri Bakanı konuyu görüşmek için Türkiye'ye geliyor. Ziyarette Montrö, Karadeniz, enerji sevkiyatı gibi konular da görüşülecek. Türkiye, Rusya ve İran krizinde terazinin hangi tarafa yatacağını belirleyecek tek ülke. Bu yüzden tercihleri iki taraf için de son derece önemli. Dengeyi sağlama ehliyetine sahip ülke. İki kamp arasındaki gerilim sadece riskler değil, aynı zamanda böyle bir imkan da sunuyor. Bunlar oyun değil, tatbikat değil, yapay bir krizin göstergeleri değil. Dünyayı, Türkiye ve İran'ın bulunduğu bölgeden ikiye ayıran son derece tehlikeli gelişmelerin ilk işaretleri. Karadeniz, bir anda füzelerin uçuştuğu bir bölge haline gelebilir. ABD de, Rusya da, NATO da adeta gözleri dönmüş gibi hareket ediyor.
  8. evet ... o kadar degil de , ama su dogru. atatürkcü olarak bilinen sahin,radikal laikci tayfasi bay Atatürkü kullanark vatana ihanet bulundular ... Aradigin zaman bir sürü yanit bulursun da,senin aradigin senin yanitin olabilecek bir yanit.(yani öyle bir yanit olacak ki seni teyit edecek) Devrimlerin eskidigini mi görmek istiyorsun? Al sana "Sapka devrim kanunu" ... "Yüce,ulu,önder Mustafa Kemala Atatürk pasa hazretlerinin emir buyurdugu böyük sapka devrimini kim takiyor ... "Söyleyin bakalim ... Sapka takmaya sözde atatürkcüler özde hic bir zaman atatürkcü olamazlar ... ancak atatürkücü olurlar ... Ey atatürkcüler , samimi olun ve devrim geregi sapkayi takiniz! Ispatladik da ne oldu? Osmanliyi hangi devletlerle kiyaslanir, Türkiye hangi devletlerle kiyaslanir ... Onu söyle , ben de sana oynadigin ligi söyleyim ... Yani aydinlansan bile sonuna kadar yanlisi savunmasindan vazgecmiyeceksin ... Saka bir tarafa. Sapka kanunu memeurlari ilgilendiren bir devrim kanunu. Eskidi bu devrim,ama ne yapacan ... Bugün bu kanun basörtül yasagin ana zeminini teskil ediyor. Yani Türkiyedeki bayanlarin hepsi memur hükmü zimni olarak var ...
  9. Elbette insanlar kast edildi.Mantiksiz iddialarin sonu olmaz. Takla dedi ki "bilinmek istemek acizlerin istegi" bunun üzerine tabi ki insanlardan yola cikarak kim bilinmek ister diye sormustum. Cevap alacagima bir sürü lafsalatasi üretildi. Elbette ""Bilinmek istemek" acizligin degil kudretine,kabiliyetine inanan kimselerin "ihtiyaci" ... (bak görüyon mu "kimselerin" ile cogul kullanmisim ve "ihtiyac" kelimesini tirnaklar icine almissim,yani fiziki anlamda bir ihtiyac sözkonusu degil ) Mesela bir Atakültü düsünelim. Anitkabir acizlerin eseri mi? Her yerde bay Atatürkün resmini asmak,heykellerini dikmek acizligin göstergesi mi diyorsunuz? Siz ne diyorsunuz ki , anlamadim ... Bunu söylemedim ... ama bunu böyle anlamis olabilirsiniz. Sizin probleminiz kavramlari bilmiyorsunuz ... Ihtiyac? Kimin neyin ihtiyaci ? Tanrinin mi? Sizin Atatürk putun hayatta kalabilmesi icin baskiya,beyin yikamaya,sürekli tekrarlanmaya ihtiyaci var. Yoksa yok olup gider. Kim bizi yaratiysa , ihtiyacdan yaratmadi. Ihtiyacdan bir sey yapmak insanlara mahsusdur ... Evet bazi insanlari gicik yapmak icin yapti. Onlari sevmediginden yapti,ki onlar da sevmesin ve ona muhalif olsun diye ... Cokluk,azlik izafi kavramlar. Hindistanda bir puta ulasmak icin kilometrelerce sürünerek varanlar var ... Kaldi ki o kadar cok sey istemiyor ve istedigi seylerin hepsi insanin kendi yararina. En zoru namaz desek , topu topuna 1 saatini alir. 8-12 saat evin geccimi ile calismak mecburiyetinde olan ile kiyaslandiginda hic bir sey degil. Kaldi ki inanmayanlardan da bir sey istemiyor. Fesadlik yapmayin diyor,o kadar. Gerci yine dinlemiyorlar, ayri ...
  10. Istedigi gibi ... Evet ... ama hiristiyan degerlerle büyümesi suc degil. Ayrica hiristiyan olacak diye bir sey de yok. Bilhassa Ingilterede kendi eski dinleri dahil hiristiyan kalmayan,olmayan bir sürü insan var ve bunlarin bir cogu ateist ama müslüman olanlari da var. Yani burdaki arkadaslarin cogu gibi mi? Istedigi gibi dedik ... Etrafdaki arkadaslar acaba toplumundan ne kadar etkilendiler? Bir ateist arkadasim var. Bir muhabbet esnasinda dedi ki bana "Tanri varsa tekdir" ... Dikkat eder cok tanrili cok din var , tek tanrili yalniz Islamdir ... Mac baskasina karsi degil , kendi karsi oldugundan 0:0 basliyor her seferinde ... Esit olmak ayni olmak anlamina gelmez. Elbette sorumluluklar derece derecedir ...
  11. ************** Batilasma konusunda haklisin. "Autokolonie" otosömürge denilebilinir ... Laiklik farkli. Laiklik bati icin bir ihtiyac , bir ilac oldu ... Bizde bati,daha dogrusu hiristiyanlikta olmayan bir zümrenin ,yani rahiblerin, iktidar iddiasina karsi gelistirilen bir sistem. Bizde bir rahib sinifi da , iktidar olma iddiasi da olmadigindan , batiya ilac olan bize zehir oldu ... Bizdeki laiklik su sekilde olmasi gerekiyor "Devlet (yönetimi) ile askeriyeyi birbirinden ayirmak" Yani batida olan "Kilise ile devleti birbirinden ayirmak" laiklik tarifi bizim anlamamiz icin "askeriyeyi" kilise ile kiyaslanabilir. Zira "kilise" bina anlaminda degil bu ilkede ... Kiliseden kast Papaya kadar olan yüzbinlerce kisilik ruhban sinifi ... "Yetmedigi" degil , "o kadar bükemedikleri yasalar" olmasi lazim Evet aynen öyleyiz ... Ecnebiler bunu görüyor da ... Almanyada tivisinde Istanbulda is yapan bir lalman isadamini gösterdiler ... Sordular : "Türkiye ilerliyor ... siz nasil görüyorsunuz?" Aynen dedi ki "Türkiye ilerlemiyor , Türkiye geriye gidiyor. Türkiye (Osmanliyi kast ederek) zaten büyükdü ve büyümesiyle ileri degil, geri gitmis oluyor." Bundan anladigim Türkiye eski degerlerine dönerek büyüyor. Buna karsin ,bize empoze edilip,bizi onlarca yil oyalayan sahte degerler ve bu "degerler" etrafindaki (Ata)kült zayifliyor ... RTE basbakanligi altinda Türkiye gurur verici bir sekilde degisti. Gözlemleyebildigim almanlarin, araplarin ve alman medyasindan edindigim intiba da , bunu teyid ediyor ...
  12. Aynen öyle ... Aslinda "Türklük" bir "ülkü" olarak basladi ve kabul etmek lazim ki baya tutdu. Netice biziz ... Aslinda 40 kisiyiz ve birbirimizi biliriz ... Türkiyeyi catlatma noktasina getiren ama pkk falan degil. Catlama noktasina "bizim" ulusalcilar getirdi,getiriyor ... Bunlarin dedigi su : biz bundan böyle 40 kisi degiliz. Biz "Tek"iz gerisi "Bize" tabi ya da hain ... Tam "terörist mantigi" Derdleri yalniz kürtler degil, asil dertleri müslümanlar ... Az mi fislediler,kara listelere koydular ... "ak listelerde" ulusalcilar köse oluyorde , hem de dört köse ... Amerika menfaat geregi herkes ile calisir. Amerika ile beraber calismanin hainlik oldugunu ulusalcilar söyler de , kendileri ama hic de geri kalmazlar onlardan gecinmeyi ... Ilk Amerikan "yardimi" ,2. DS sonrasi savas magdurlari icin olusturulmus bir fondan,kim almayi kabul etti? Neyse , bakalim ne olacak simdi ... Ortalik hareketleniyor ... Irakdan Amerika cekiliyor. Askerlerin bosa cikmasi,baska bir yere gönderilecekleri anlamina gelir. O düzelir."Eski Türklerin" mumlari sönüyor "Yeni Türkler" geliyor. Cesitli "barajlar" , hukuki hokkabazliklar,tehditler ve terör ile bu akim durdurulamadi ... Bu akimin geldigi havzadan zamaninda Milli Mücadele beslendi. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Bak "türk" kelimesi bir defa gecmiyor istiklal marsinda ... Ve , insallah , gerisi de zaman ile yerine gelir ... Yerine gelmesini istemeyenler asla bizden degildir ... Saygilar
  13. O yalan ... Cumhuriyeti kuranlar seriatcilardir ... Laikciler o vakit hic yoktu , proje bile olarak yoktular ...
  14. Yani sana göre "onurlu" biri söylese dogru tespit , "onursuz" söylese yanlis. Bu 2+2 icin de gecerli mi? Var mi kanit,delil , yoksa isembe kübradan mi atiyorsun ... BILDERBERG TOPLANTILARINA SÜREKLI KATILANLAR VEYA BILDERBERG'E ÜYE OLANLAR (Aşağıdaki isimler tüm liste değildir, tüm listeyi daha detaylı olarak vereceğiz, yukarıdaki Bilderberg üyelerinin tamamı Bilderberg toplantılarına katılır) Semih Akbil(Dışişleri) Ali Hikmet Alp (C. S. C. E. nin sürekli temsilcisi) Nureddin F. Alpkartal (Parlemento) Tekin Arıburun (Türk Hava Kuvvetleri) Ugur Bayar (Ozellestirme) Burhan Belge (Parlemento) Selahaddin Beyazit (Yönetici) Dinç Bilgin (Sabah Anonim Şirketi) Muharrem Nuri Birgi (NATO) Cem Boyner (Yeni Demokrasi Hareketi) İhsan S. Çağlayangil İsmail Cem (Dişişleri) Hikmet Çetin (Dişişleri) Tansu Çiller (parlementer) Özer Çiller Süleyman Demirel Vecdi Diker (Turkish Road Transport, Başkan) İhsan Doğramacı (YÖK kurucusu) Bülent Ecevit (Başbakan) Nejat F. Eczacıbaşı Bülent Eczacıbaşı Gazi Erçel (Merkez Bankası) Sedat Ergin (Hürriyet) Üstün Erguder (Boğaziçi Rektör) Melih Esenbel Turan Feyzioğlu (Parlamento) Meral Gezgin Eris (ECON, DEVEL Foundation) Nail Gidel Oğuz Gökmen (Parlementer) Emre Gönensay (Dişişleri) Vahit Halefoglu (Dişişleri) Kamran İnan (Parlementer) Hasan F. Işık (Parlementer) Jak Kamhi Gülten Kazgan (İstanbul Ün. İktisat,Prof) Suna Kıraç (KoçHolding) Rahmi Koç (KoçHolding) Şerif Mardin (Prof.) Celal Bayar (eski cumhur bşk.) Tugay Özçeri (Dişişleri) Hüsamettin Özkan (Başbakan Yardımcısı) Selim Sarper Sinan Tara (Enka Holding) Selahattin Tokay (Yonetici) Ahmet Tokuz Halil Tunç (İşçi SendikalarıFederasyonu) İlter Türkmen Memduh Yasa (İktisat) Selçuk Yaser (yönetici) Erkut Yüceoğlu (TÜSIAD) http://www.doguturkistan.net/siyonizm/hainlerin-listesi.html Hic gülesim yoktu ... "onurlu ve dürüst" sifatlari yakistirma , ne birinden ne digerinden eser yok. Satilmis ve isbirlikci ; Türkiye batirmak,yavaslatmak,germek,milleti birbirine düsürmek yegane marifeti. Buna da "onurlu ve dürüst" diyorsan , söylenecek bir sey yok ...
  15. Birde taraftar olanlar neden taraftar oldugu konusu da ilginizi cekse ...
  16. 1. Bircok dedigin ülkelere "muasir medeniyet" diye tarif buyrulan ülkeler dahil midir? Dahil degilse bu "atatürkcülüge" ters degil mi? Kaldi ki esitsizlik bir yerde var olmasi,kendi ülkende esitsizlik var olmasini hakli göstermez. 2. Kara mizahlarla aciklanabilecek bir sey degil. Ciddiyeti birakmamak lazim. 3. Steinbach ile derdiniz nedir? Bir yazi asildi , bir takim seyler söyledi bu Steinbach. Söyledikleri yanlis ise , yanlis olani ve neden yanlis oldugunu yazmakdir ... Yoksa "soyut" olarak suclamak basit.
  17. Bu dogru ... bin bir dereden su getiryorlar ve AKPnin kapatilmasi ile zil takip oynayacak cok Avrupada ve Türkiyede ... Tü+rkiyede zil takip oynayacaklar bizi "muasir medeniyetler düzeyine" cikarmayi dillerinden düsürmüyorlar da , muasir seviye söyle dursun ortadogu,güney amerika ya da afrika kabile devleti düzeyine getirmek istiyorlar Cumhuriyeti ... Tek kisiye baglamak icin de put vari Atatürkü kullaniyorlar ... Sevmek ibadetmis falan ... Dost aci söyler , dost olmayanlar bu bizi geri birakan saplantiyi yalakalik yaparak desteklerler , zira bizim geri kalmamiz onlarin önde kalmasini saglar ... Atatürkcü olmak anayasal bir zorunluluk ... Problem de orada basliyor ya ... Cikartmis bir takim dogma ve tabular , istedikleri gibi at oynatiyorlar. Hükümet de , meclis de vesayet altinda. Bunu görmek icin vicdan sahibi olmak gerekiyor ... Daha yeni iktidar partisi adina TBMM kapatmadan döndü. Yasa yapiyor diye iktidar partisine caza verdi ... Hale bak ya ... Suc fiili yok , ceza var... Steinbachin derdi ya da konusu ekonomi degil ... Dile getirdigi bir takim ,bir cok kisinin yapabilecegi ve yaptigi, gözlemler ... TSK milli ordu ise , zihniyet taramalari neden? Devlet laik ise neden egitimi ve istihdami herkese esit sekilde acmiyor? Acmadigi gibi tevhidi tedrisat ile devlet kontrolunde olmayan sivil girisimlere de set cekiyor. Tevhidi tedrisati kanununa neden asker okullari tabi degil? Bu "devrim kanunlarina" aykiri degil mi? AKPden evel de özellestirmeler vardi. Kimse "vatan haini diye bagirmadi". AKPye suclayanlarin önde gelenlerin PKKya silah satmalari , darbe icin mesruluk saglayacak "Müslüm Gündüz,Ali Kalkanci ve Fadime Sahin oyununu oynatip" Aczimendileri kislada egitmelerinden sonra, hala da ayni sloganlar ise yarayacagini düsünmek saflikdir ... Onlar öyle oldugu icin benim böyle olmam cok büyük bir problem degil yani diyorsun ... Hitlerin melek olduguna dair sarf ettigi bir söz ya da görüs bir delil getirmen lazim. Böyle iftiralar maksadini asdigi gibi , yazanin da ne kadar ciddiye alinmasi gerekir hususu da düsünülmesi lazim. Evet dediginiz dogru da , görüldügü gibi elestirenler almanyanin naziliginden dem vuruyorlar , Almanyada Prof olabilmis birini "cehaltle" suclarken ayni cehaleti sergilediklerini görmüyorlar mi? Ki kullandigim cehalte "bilgisizlik" degil "bilgiyi görmemek,redetmek" anlaminda ... Aynen öyle , söylenenlere neden bir cevabiniz yok?
  18. CHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Mehmet Polat, resmî Kur'an kursları ve öğrenci yurtlarını 'kaçak' diye fişleyerek savcılığa suç duyurusunda bulundu. CHP'li ilçe başkanı bakın ne yapmış! Gelen ihbarlara göre hareket ettiklerini belirten Polat, "Biz bunları araştırmak için ekip kurmadık." dedi. "Kursları hangi ölçüye göre kaçak olarak adlandırıyorsunuz?" sorusuna da, "Bazılarının adı yazılı değil, üzerinde tabelası yok. Orada beklediğin zaman o sonucu yakalıyorsun." karşılığını verdi. İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı ise şikâyet konusu yapılan Arnavutköy'deki üç caminin kendilerine bağlı resmî yaz kursları olduğunu açıkladı. 'Yasadışı faaliyetler ve kaçak Kur'an kursları' başlıklı bir rapor hazırlayan CHP örgütü, ilçe sınırları içindeki Kur'an kurslarını İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere, valilik, ilçe kaymakamlığı ve cumhuriyet başsavcılığına şikâyet etti. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan gelen yazı üzerine konuyu araştıran İstanbul Müftülüğü, 'kaçak anaokulu' olarak gösterilen Arnavutköy'deki üç adresin müftülüğe ait Kur'an kursu olduğunu belirledi. Buraya da mevcut yasalara göre öğrenci kabul edildiğini anlatan Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, şöyle konuştu: "Buna rağmen konuyu incelemek üzere müfettiş görevlendirdim. Yaz kurslarına ilkokul beşinci sınıfı bitiren çocuklar kaydediliyor. Ancak bazı yerlerde çalışan anne-babalar kursa gelen çocuklarının yanına küçük kardeşlerini emanet ediyor. Onlar da abla veya ağabeyleri ile camiye geliyor. Büyükler derslerini verirken küçükler camide ya da kursta onları bekliyor. Bu çocukları camiye almayıp dışarıda mı bırakalım? Bu çocukların başına bir şey gelirse daha mı iyi olur? Görevlimiz mecburen içeri girmesine izin vermek zorunda kalıyor. Siyasî alandaki kavgalarına dinimizi ve dini kurumlarımızı alet etmesinler. Aslında bu bir siyasal kavgadır. Bunun din üzerinden yapılmasını üzüntüyle karşılıyoruz." zaman ----------------------------------------------------------------------------------- siradan bir dindüsmaligin tezahürü ... chpli icin gayet normal bir sey ... bizim icin de cok olaganüstü bir durum degil gibi ... ama chplinin dine ve müslümanlara karsi olan kin ve nefretini görme acisindan faydali ...
  19. TSK'da namaz fişlemesi! Türk Silahlı Kuvvetleri'nin namaz kılan askeri personelin gizli istihbarat raporu Ergenekon sanığı Emekli Binbaşı Fikret Emek'in bilgisayarından çıktı. TSK'da namaz fişlemesi! TSK'nın çok gizli özellikle istihbarata dair binlerce sayfa belgesi Ergenekon davası kapsamında tutuklanan şüphelilerin ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda ortaya çıktı. Ergenekon'un tutuklu sanığı Fikret Emek'in bilgisayarından çıkan "HAF.İSTİH. RAPORU.doc" isimli Word dosyasına göre alınan duyumları değerlendiren Özel Kuvvetler Komutanlığı, kendi bünyesinde 2'nci Özel Kuvvetler Alayı, 3'üncü Tabur Komutanlığı'nda görev yapan Tankçı Üstçavuş L.S., Piyade Üstçavuş R.B. hakkında fişleme raporu tuttu. ÖKK'da araştırmayı tabur seviyesine indirerek iki askerin peşine muhbir taktı. Takip çalışmasının devam ettiği notu düşülen İstihbarat Timi Haftalık Raporu (07-20.04.2001) tarihli fişleme belgesinde askerlerin evleri dahil, ziyaretçilerine kadar takip altına alındı. Aşırı derecede ibadet ediyorlar İki personelin dini yönden aşırı derecede ibadet yaptıkları duyumu üzerine hareket eden askeri istihbarat elemanları, yapılan iki haftalık takipten sonra elde ettikleri bilgileri rapor etti. Rapor ise şöyle: "Yapılan araştırmalara göre yukarıda isimleri yazılı iki personelin vakit namazlarını devamlı kaldıklarını, okudukları kitapların dini yönde olduğunun öğrenilmesi üzerine; söz konusu iki personelin beraber olarak kaldıkları (...) Batıkent adresinde yapılan kontrolde evin içinin sade bir görünüme sahip olduğu, televizyon, radyo/ teyp, vb. cihazların olmadığı, salonun küçük bir ibadet yeri görümüne sokulduğunu, bol miktarda seccade, tesbih, namaz takkesi ve Said Nursi'ye ait birçok kitabın olduğu görüldü. (...)" Söz konusu belgeler arasında TSK'ın sivil toplum kuruluşları hakkında raporundan, kozmik belgelere kadar yüzlerce belge mevcut. bugün ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Evet bazilarimiz gayet normal diyebilir ... Onalara sormak lazim , namaz kilmayanlar fislense ne derler?
  20. Buyur burdan yak , Atatürkcülük hk. mangalda kül birakmayan,bazilari sabetay olan,ulusalci darbeci vatan hainlerin bir marifeti daha : Çakır: Aczimendiler Çevik Bir projesi Askerlerin Aczimendiler´i kışlada eğitilip postmodern sürece hazırlandığını iddia eden Zihni Çakır, projenin içinde olan komutanları ve bağlantılarını açıkladı... Kategori : Güncel Eklenme Tarihi : 23 Ağustos 2008 09:41:46 Kaynak : Haber: Arzu Erdoğral / Ersin Çelik Ergenekon’un Çöküşü 1 ve 2 ile Kod Adı Darbe kitabının yazarı Gazeteci Zihni Çakır’ın tutuklu bulunduğu cezaevinden gönderdiği 2. mektup gündemde damgasını vuracak. Geçtiğimiz hafta gönderdiği mektubunda, 28 Şubat sürecinin önemli aktörlerinden Aczimendi Tarikatı’nın şeyh ve müritlerinin asker tarafından kışlada eğitildiğini ileri süren Çakır, Aczimendiler’in hangi komutanların emriyle kimlerin eğittiğini açıkladı. ’Kooperatif Kanunu´na muhalefet’ten Ankara 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Zihni Çakır, Haber7.com’un yayınladığı ilk mektubunda, sözde tarikat şeyhlerinin 28 Şubat sürecinde nasıl kullanıldıkları ve nerede görevlendirildiklerini sorgulamış, tahliyesi sonrasında bu olayları Ergenekon Davası Savcısı Zekeriya Öz ile paylaşacağını belirterek isim vermemişti. Fakat Çakır, dün elimize ulaşan mektubunda Ergenekon Operasyonu’nu yürüten Savcı Zekeriya Öz’ün kendisinin tahmin etmediği bir zamanda düğmeye bastığını belirterek, Emekli Albay Arif Doğan’ın gözaltına alınmasıyla, tüm gizemliliğini koruyan “1 numaraya” ulaşma yolunu açtığını söylüyor. PROJENİN KUDRETLİ KOMUTANI; ÇEVİK BİR JİTEM’in kurucusu olduğu belirtilen emekli Albay Arif Doğan’ın gözaltına alınmasıyla, 28 Şubat sürecinde Aczimendi şeyhlerini eğiten askerlerin isimlerini saklamanın anlamı kalmadığını belirten Çakır, gündemi sarsacak iddialarda bulunuyor. İlk mektubunda Aczimendi şeyhleri Müslüm Gündüz ve Ali Kalkancı’nın, ‘kudretli bir komutan’ın emri ile köylerinden alınıp önce uçakla İstanbul’da bir kışlaya daha sonra da Eskihisar’dan feribotla Yalova’ya götürülerek bir villada eğitildiğini belirten Çakır, bu projenin dönemin en etkin komutanı Orgeneral Çevik Bir ve Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün olduğunu belirtiyor. Çakır’a göre, Yolava’da gerçekleşen buluşmanın organizatörleri olan Çevik Bir ve Veli Küçük’ün görev emrini yerine getirenler ise dönemin Jandarma Bölge Komutanı ve Bursa Garnizon Komutanı Tuğgeneral Nuri Güneş ile Yalova İl Jandarma Alay Komutanı Albay Arif Doğan. Müslüm Gündüz’ün gece yarısından sonra saat 02.00 sularında Merkez Karakol’un geçici komutanı olan Astsubay A.R.K’nin jandarmaya ait devriye aracı ile Topçular feribot iskelesinden aldırıldığını öne süren Çakır, Müslüm Gündüz ve Ali Kalkancı’nın eğitime tabii tutulduğu villa hakkında da çarpıcı bilgiler verdi. Villanın sahibi olan İran asıllı uyuşturucu kaçakçısına dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan tarafından T.C. vatandaşı kimliğinin verildiğini belirten Çakır, 1. mektubunda bahsettiği Aczimendiler’e ilk eğitimi veren ‘dini bilgisi yüksek gazeteci’nin kayınpederinin o dönem TSK’da general olduğunu söylüyor. Yalova’daki villasını Aczimendiler’in eğitim merkezine çeviren İran asıllı T.C vatandaşı ünlü uyuşturucu kaçakçısının kardeşinin Van’da ikamet ettiğini ve bu şahsın o dönem Van’da emniyetin operasyonlarında ele geçirdiği uyuşturucuların çimento fabrikasında göstermelik olarak toptan imha edip yeniden piyasa sürdüğünü aktaran Çakır, benzer işlemin hala sürdürülüyor olduğunun iddia edildiğini belirtiyor. ŞAHİN BEŞ BAVUL BOMBA YOLLATMIŞ! Çakır’ın mektubunda dikkat çektiği en önemli isim ise; geçtiğimiz günlerde Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan ve JİTEM’i kurup 8 yıl başkanlığını yaptığını itiraf eden Emekli Albay Arif Doğan… Aczimendi operasyonunu yürütmekle görevlendirildiğini söylediği Doğan’ın, ünlü mafya babası Sedat Peker’in özel kalemliğini yaptığını belirten Çakır, Arif Doğan’ın adresinde ele geçen askeri cephanelik ilgili de şok iddialar da bulundu. Yalova Merkez Karakolu’nun geçici komutanı olan astsubaya Arif Doğan tarafından büyük ebatta beş paket bavul ve iki adet koli teslim edildiğini, bavullarda; el bombası, kolilerde ise; çeşitli çaplarda bazıları altın kaplama silahlar ve mermilerle bunlara ait çok sayıda şarjör olduğunu aktaran Çakır, tamamı askeri mühimmat olan bu envanterlerin TSK ile hiç bir bağı olmayan sivil bir adrese kargoyla gönderildiğine dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen operasyonda gözaltına alınan Arif Doğan’ın, İstanbul’daki evinde yapılan aramada ele geçirilen, çok sayıda el bombası, iki kalaşnikof marka tüfek, bin adet mermi ve bin adet boş kovanın, Yalova’dan sivil bir adrese kargo ile gönderilen envanterden olabileceğinin altını çizen çeken Çakır, “Mühimmatın diğer kısmını sorgulamak gerekiyor.” diyor. Arif Doğan’ın 28 şubat döneminde tek başına hareket etme imkanı olmadığını ifade Çakır, Şahin’in, o dönemdeki Jandarma Genel Komutanı Nuri Güneş ve Susurluk’tan yargılanan yardımcısı Fehmi Altınbilek kontrolünde olup olmadığını sorgulanması gerektiğini, Çakır’ın, JİTEM’ci Arif Doğan ile bağlantılarının araştırılması gerektiğine dikkat çektiği Emekli Tuğgeneral Nuri Güneş ve emekli kıdemli Albay Fehmi Altınbilek geçmişte yer aldığı faaliyetler bir hayli dikkat çekici. ŞAHİN BAŞÖRTÜSÜNÜ DE MHP’YE DE KARŞI! Zihni Çakır’ın, emekli Albay Arif Doğan ile birlikte, Aczimendiler’in eğitim organizasyonunda olduğunu iddia ettiği, 2001’de emekli olan Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Nuri Güneş, 28 Şubat dönemindeki başörtüsü karşıtlığı ile tanınıyor. Şu anda Emekli Subaylar Derneği 2. Başkanı olan Güneş, başörtüsü serbestliği için yapılan anayasa değişikliği sonrasında MHP Genel Merkezi’nin önünde değişikliği protesto etmiş, “Asker kökenli dernekler, tarifsiz düş kırıklığımızla” yazılı siyah çelengi MHP önüne bıraktıktan sonra, MHP’li vekillere yazdıkları mektubu dağıtmıştı. Emekli Tuğgeneral Güneş’e, Jandarma Bölge Komutanlığı görevindeyken, başörtüsüyle okula geldiği için bir hafta okuldan uzaklaştırma cezası alan Uludağ Üniversitesi öğrencisi Ayşe Kurt, tarafından, Bölge İdare Mahkemesi´ni etkilediği gerekçesi ile dönemin Bursa Valisi Orhan Taşanlar, Bölge İdare Mahkemesi başkan ve üyeleri birlikte, 1 milyar liralık tazminat davası açmış. Emekli Albay Arif Doğan ile birlikte Aczimendiler’i eğitime tabi tuttuğu ileri sürülen Güneş ile ilgili Ortadoğu Gazetesi yazarı Ramazan K. Kurt’un “Atatürk, MHP ve TESUD” başlıklı yazıda yer alan bilgile bir hayli ilginç. Emekli Tuğgeneral Nuri Güneş’in için, "Alisiz Alevi olduğu ve görevi esnasında aşırı sol fikirleriyle tanındığı, başörtüsüne özel bir alerjisinin olduğu ifade ediliyor.” diyen Ramazan Kurt’un yazısındaki ilgili kısım şöyle: CEM ERSEVER’İN ÖLÜMÜNDEN SORUMLU! “TESUD Ankara şube başkanı ve "çelenk operasyonunun" başındaki "komutan" emekli Tuğgeneral Nuri Güneş´tir. Nuri Güneş, Ankara İl Jandarma Komutanı iken, jandarma bölgesinde emekli Binbaşı Cem Ersever ile iki jitem mensubu öldürüldü. Meslektaşları Nuri Güneş´i Ersever´in öldürülmesinde ihmali olduğu ve soruşturmayı saptırmakla suçluyorlar. Türkiye´de Alevi Müslüman kardeşlerimizin başının belası "Alisiz Aleviler" vardır. İstanbul´da bir de dergi çıkaran Alisiz Alevilerin merkez üssü Almanya´dır. Alevi dedesi bir dostumun ifadesiyle Alisiz Alevilerin Alevi Müslümanlıkla bir alakası yok ve çoğunluğu da ateist ve aşırı solcu. İşte Nuri Güneş´in "Alisiz Alevi" olduğu ve görevi esnasında aşırı sol fikirleriyle tanındığı, başörtüsüne özel bir alerjisinin olduğu ifade ediliyor. Görevi esnasında astlarına yönelik aşırı baskıcı uygulamalarına dikkat çeken bazı emekli subaylara göre bir astsubay Nuri Güneş´in tavırlarına dayanamadığı için Güneydoğu görevini tamamlamış olmasına rağmen Şırnak´a tayin istedi ve orada şehit düştü. Yine anlatılanlara göre, Nuri Güneş denetlemelere giderken eşini de yanına alarak gittiği ilçelerdeki rütbelilerin evlerine ziyaret bahanesiyle eşini göndermiş olup asıl maksadı hangi rütbelinin eşinin başını örttüğünü tespittir.” ESRARENGİZ ÜSTEĞMEN ALTINBİLEK Fehmi Altınbilek; Papa’ya suikast düzenleyen Mehmet Ali Ağca’yı İran´a kaçarken sınıra bıraktığı ileri sürülen Jandarma yüzbaşı. 13 Nisan 1970’de sol görüşlü Asteğmen Necdet Güçlü’nün, Ali Güngör ve İbrahim Doğan adlı ülkücüler tarafından öldürülmesi olayında kullanılan tabancaların seri numaralarının, kendisiyle birlikte bir teğmen arkadaşına ait olduğu ortaya çıktı. Ancak Altınbilek’e bu olayla ilgili soruşturma açılmamış. Fehmi Altınbilek´in üzerine o dönemde Uğur Mumcu çok gitmiş. Kamuoyunun bir türlü tanıyamadığı Fehmi Altınbilek´in adı ´Esrarengiz Üsteğmen´e çıksa da, Kızıldere´de Mahir Çayan ve arkadaşlarının öldürüldüğü operasyonda yer almış. Altınbilek’in adı yıllar sonra, Susurluk Skandalı patlayınca tekrar gündeme geliyor. Susurluk davasıyla anılan İbrahim Şahin, Korkut Eken, ve Veli Küçük´le anılan Fehmi Altınbilek 2002’nin Ocak ayında Çanakkale´de yapılan gizli bir toplantı ile gündeme gelmiş. Altınbilek’in son olarak ortaya çıktığı tarih ise 1998. Kıdemli Albay olarak Yalova ve çevresindeki çeteleri araştırıp kovuşturan bir albay olarak tanımlanan Altınbilek daha sonra Çanakkale Jandarma Alay komutanı olarak görev yaptıktan sonra emekliye ayrıldı. (Haber 7)
  21. Seni zaten sekillendiren bunlar. Laiklik diye birsey yok Türkiyede. Laik devletin 80bin din adami memur olmasi abes. Zaten sözde laiklik ile fiili laiklik arasinda ucurumlar var ... Ayri bir konu. O misyonun ta kendisi de iyi degil. Ancak "iyi niyet ile" yola cikilmis denilebilinir.Ama netice vahim. Tahribat cok yüksek ... Insallah Rabbimiz de seni onunla beraber hasir nesir eder , onunla ebedi beraber olursun ... Amin de ...
  22. Prof Steinbach 10-15 yildan beri Islam ve Türkiye hk. Almanyada bilinen bir otoritedir ... Onun bu beyanatlarina "bilgisiz cocukdur" yorumu,maddi olarak karsilik verememe durumdan kaynaklaniyor ... Atatürkcülük sadece bir kavram degil ... Deger olarak ne sundugunu anlayabilmis degilim ... Atatürkcülerin ama Islama karsi yürütülen savasin ön safhinda yer aldigi asikar ... Neyse dönelim Steinbachin bazi tespitlerine : "Türkiye ne bir hukuk devleti olmayı başarabildi, ne de din özgürlüğü var." El hak dogru ... Hukuk devleti olamadik. Bu aym verdigi kararlar dogrultusunda da , siyasi partilere uygulanan hukuk farkililigi da göze batiyor. Bir IP-Partisi bogazina kadar suclarin icine batmis,yöneticisi,lideri hapisde,ama kapatma davasi atatürkcülügü ve laikciliginden süphe edilemeyen sayin Cumhuriyet bassavcinin aklindan nedense gecmez.Ayni sey CHP ve yöneticileri icin gecerli. Chpnin "kayip trilyonlar" hk. yine Cumhuriyet bassavcinin dava acmayi aklindan gecirmez , ama Erbakini hapse mahkum ettirmeyi bir vazife olarak görür.Türkiyenin hukuk devleti olmadigi o kadar ortada ki ... Islam düsmanligi o kadar acik yapiliyor ki , bu forumun bir günlük iletileri buna yeterince delil. Müslümanlara karsi yürütülen savas aslinda Türkiyenin bütünlüge karsi yürütülen savasin bir parcasi ... Vatanseverlik kisvesi altina bölücülük ,hainlik had safhaya gelmis ... Yavas,yavas bu meydana cikiyor ... Atatürk,Atatürkcülük,vatan,vatan severlik asil bölücü olan ulusalci hainlerin taktilari maskeler ... Birbirine düsman görünme de taktik icabi ... Dostlar aci söyler ecnebi bir "Atasözü" degil ... Tersi nasil olur bir düsünmek gerekiyor ...
  23. Sen rahat ol doğrular geçte olsa ortaya çıkar :)

  24. Iyi , simdi 20-25 yil evelki durumumuza geldiler ... Baktilar Sabetaycilik ithamlari ise yaradi , A.Gül,RTE,B.Arinc gizli yahudi oldularini iddia etdiler , simdi de F.Gülen ve "cemaatin" mensublari suclaniyor. Tabi ki isim yok ... Mesela Tansu Ciller bizatihi , ya da B.Ecevitin ve M.Yilmaz esleri sabetay oldugu hususu ... Berna Yilmaz mesela Refah ile Anap koalisyon kurmalarini engelledi zamaninda. Yalcin Kücük , eskiden beri PKKci , vatan haini , ayni Perincek ve Ergenekoncular gibi PKK ile organik bag kurmuslar , ve simdi de utanmadan , Apoyla cekilen resimlerin hesabini verecegine , sayginligi üst noktaya tasiyanlara ne demeli insan ? Apoyala koyun koyuna oturacaksin ve "sabeteist fetullahcilar" diye , mesnedsiz,isimsiz suclamalar sacacaksin ... Tam 301lik bir yazi bu ...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.