Senyour tarafından postalanan herşey
-
Hayrunnisa Gül......
Turkiyede iyiki bi dusunceyi savunmuyorum, ne sag ne sol, bildigim tek sey ikisininde sistemin parcası yani gölge oynundaki gibi biri hacivat biri karagöz ama perde arkadasında tek kisi tarafından yunetilmeleri... turkiyede sag da solda aynı... dunyadan alınan demokrasi,layiklik vb. evrensel diilde degilde kendi cıkarına kullananlar, turkiyedeki demokrat ve layikligi ickiye benzetiyorum... biri derten icerim der biri keyften ama ismi layikliktir demokrattır...
-
'Yalnız değilmişim Atam; dekolte tişörtümü beğendiniz mi?
Perihan Mağden (Radikal Gazetesi yazarı) Keşke ben de Kemalist Dininin bir mensubu olsaydım. Her daim vesayet altında bir çocuk gibi yaşasaydım. O zaman Anıtkabir'in mermerlerine başımı dayar, bi yandan mermerleri öperken iki yandan 'Çok yalnızım Atam!' derdim. Mozoleden ses gelirdi: "Yalnız değilsin! Kendini benim vekilim telakki eden Büyükanıt paşan, kendini benim partimin başı kabul eden Baykal amcan, senin gibi hissseden yüz binlerce demokrasi özürlü kardeşin var." Bu cevap üstüne ben de hemen deseni ay yıldızdan oluşan dekolte/streç bir tişört edinir, bayrak temalı kepim, 'de' ve 'da'ların ille de ayrı yazılamadığı pankartlarımla Çağlayan'a akardım. Orda Alara Uzan'ı alkışlayan mitingçilerimle bütünleşir "Yoksa bu milletin müstehak olduğu lider Cem Uzan mıdır? Konuşurken dişleri uzuyor Kırmızı Başlıklı Kız'daki kurt gibi: ne güzel!" diye düşünerek evime dönerdim. Pazartesi sabahı, evimin en yakınındaki pastanede 2 mitingçi hanımefendi beni tanıdılar ve allem edip kallem edip bir gün önce katıldıkları Çağlayan mitingine sözü getirdiler. Ben 1 şeyler söyledim: Makûl ve mazbut şeyler. Yalnızca yazılarımda aşırı olabiliyorum. Esas Hayat'ta çok korkuyorum insanlardan. Onların görüşlerinden. Hanımefendilerden biri korkumu haklı çıkardı: "Haklısınız, Perihan hanım da; bizim milletimiz eğitimsiz bir millet. Gelsin, Askeriye yönetsin bizi," dedi. GELSİN ASKERİYE YÖNETSİN BİZİ! O nümayişlerden çıkarılacak 'ceviz' budur! Deniz Baykal "Anayasa Mahkemesi yürütmeyi durdurma ve iptal kararı almazsa, Türkiye tehlikeli bir kriz ve çatışma ortamına sürüklenecektir" dedi. Diyebildi! (Anayasa Mahkemesi de onu, 'düş kırıklığına' uğratmadı varolsun.) Şimdi Türk Ceza Kanunu'nda 288 numerolu bir madde var: "Yargıyı etkilemeye teşebbüs" diye. Ben bu maddelere karşıyım: Lastik gibi çekilebilen, son kertede düşünce ve ifade özgürlüğünü ketleyen maddeler bunlar. Geçen sene davası 8 yıldır devam etmekte olan Pınar Selek'le ilgili yazım nedeniyle 288'den yargılandım. Beraat ettim ve Cemil Çiçek'e kalırsa, bu bana yetmeli. Oysa benim ne kadar teşebbüs edersem edeyim, Pınar Selek davasında ya da herhangi bir davada yargıyı etkilemem söz konusu değil. Ancak 'ana muhalefet' partisi lideri olan ve Kopenhag Kriterleri yerine Kanadoğlu Kriterleri'ne uyumlu yaşamamız gerektiğini yerinde tespitiyle 367 'engelini' yaratıklandırmış bulunan Deniz Baykal'ın yankı yankı yankılanacak bu sözlerinin yargıyı etkilemesi söz konusuydu. Ben şimdi Baykal'ın neden (benim gibi) 288'den yargılanmadığını merak ediyorum. Ancak cuma günkü yazısında Murat Belge'nin belirttiği gibi: "Yalnızca o ceza kanununun görünmez mürekkeple yazılmış, onun için de bizim göremediğimiz bir fıkrası daha olmalı. 'Bu maddeden yalnızca etkilemeyi başaramayanlar yargılanır. Başarıyla etkileyenler konusunda hiçbir şey yapılmaz.'" Aynen öyle! Diyelim yargıyı NE DENLİ etkileyebileceği hususunu tartışmaya açamayacağımız Büyükanıt, Şemdinli Davası üstüne öyle laflar etti, öylesine Etki Heyelânı yaratabilecek denli taraflı görüşlerini bizlerden ve Yargıçlarımız'dan esirgemedi ki, Büyükanıt neden yargılanmaz 288'den de, ben yargılanırım- Soru işareti. BİR TEK Diyarbakır Barosu suç duyurusunda bulundu Sn. Büyükanıt'la ilgili yargıyı etkilemeye teşebbüs etmekten. Bunlar da 'fantezi' girişimlerdir pek tabii ki. Zira bırakın yargıyı etkiledi/etkilemedi tarzı çocuksu serzenişlerimizi geçen cuma gecesi on biri geçe internet sitesinden e-postallama yöntemiyle 'aklımızı başımıza getirmiş bulunan' Yüce Askeriyemiz, nasıl bitiriyor e-muhtırasını? "Ne mutlu Türküm diyene!" diye de değil. "Ne mutlu Türküm diyene demeyeni oyarım haaa!" diye nerdeyse, bitiriyor. Anayasa'nın bağımsızlığıyla ilgili 138. maddeden de yargılamayacağız Büyükanıt Paşa'yı yani, 288. maddeden de. Ayarımız yapıldı: Kopenhag Kriterleri'ne tebelleş olmanın bize kaç üniforma büyük geldiğini gördük. Şimdi saadetten yeni parlatılmış Reşat altını gibi (Cumhuriyet altını mı demeliyim?) parlayan Deniz Baykal'ın nasıl bir demokrasi tıkacı ve manipülasyon şehzadesi olduğunu her akşam ana haberlerde izlemek ve ömrümde gördüğüm en karizma yoksunu kişilerden olan Zeki Sezer'le 'birleşip' birleşemeyeceklerini izlemek kaldı geriye. Bu müthiş 'sol' partiler birleşsin de Tandoğan/Çağlayan mitinglerine katılan 'Akacak bir mecra bulduk Atam' isimli kalabalık demokratik tepkilerini sandıkta dillendirsinler; değil mi efendim? "Yazlıkta değil, sandıkta!" Artık '367 Kuralı' sayesinde Meclis'ten cumhurbaşkanı çıkarma olanağımızı sonsuza dek (Türk Sonsuzu: şu sıralarda, demek oluyor) kaybettiğimize göre ve bu Baykal, bu Erdoğan parti içi demokrasiyi pek tabii ki inşa etmeyeceğine, yüzde onluk baraj pek tabii ki kaldırılmayacağına göre- 22 Temmuz'daki seçimden nur topu gibi oylarını arttırmış bir AKP çıkar; e o zaman da internetten muhtıralanmakla kalmayız. Kadiri Mutlak Askeriyemiz'in 'ge' planı devreye girer. Zira verdikleri 'işaret' doğrultusunda hareket edebilecek 'seviyede' değil madem milletimiz. "Buyrun Paşam: açık açık idare ediniz!" Erman Toroğlu.
-
Tarihte Bugün
5 Mayıs " Avrupa Günü" 1494. Kristof Kolomb CJamaika Adasına ayak bastı ve adaya Santa Gloria adını verdi. 1920. Türkiye Büyük Millet Meclisi ilk toplantısını yaptı. Aynı gün Nicola Sacco ve Bartolemeo Vanzetti cinayet iddiasıyla Amerika'da tutuklandı. 1925. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa'ya suikast girişimi gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırılan Manok Manukyan idam edildi. 1930. Hindistan'da Mahatma Gandhi tutuklandı. Gandhi Nisan ayında, hükümetin tuz üretimi tekeline karşı 300 mil yürümüştü. . 1947.Belçika, İngiltere, Danimarka, Fransa, Hollanda, İrlanda, İsveç, İtalya, Lüksemburg, Norveç; bir araya gelerek Avrupa Konseyi'ni kurdular. Türkiye Avrupa Konseyi'ne Ağustos 1949'da katıldı. 1952. Kibrit tekeli kalktı. 1955. Türk Kadınlar Birliği Nene Hatun'u yılın annesi seçti. 1956. Ece Özbayrak, 10. Daktilografi Şampiyonası'nda, dakikada 735 vuruşla dünya rekoru kırdı. 1960. Demokrat Partililer hükümete destek için Ankara Kızılay'da bir gösteri düzenlemeye karar verdiler. İktidara karşı gençler de aynı gün, aynı saat, aynı yerde gösteri yaptılar. Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve başbakan Adnan Menderes alanda protestolarla karşılandı. 1961. Amerika Birleşik Devletleri uzaya insan gönderdi; Alan Shepard uzayda 15 dakika kaldı. 1963. Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan sivil haklar yürüyüşünde 1000 kişi tutuklandı. 1968. Fransa'da, Vietnam savaşı nedeniyle Amerikan karşıtı gösterilerde 6 öğrenci tutuklanması üzerine Daniel Cohn-Bendit liderliğinde 30.000 öğrenci barikatlar kurarak Paris'te ayaklandı; Sorbonne Üniversitesi kapatıldı. 1972. Askerin emir almadan da silah kullanabilmesi yasalaştı. 1981. IRA militanı Boby Sands cezaevinde açlık grevinde öldü. 1992 . Sait Faik Hikaye Armağanı "Elveda Alyoşa" adlı kitabıyla Oya Baydar'a verildi. 1990. Avrupa Serbest Güreş Şampiyonası'nda Metin Kaplan ve Ali Kayalı altın madalya kazandı. 1994. Naim Süleymanoğlu Avrupa Halter Şampiyonası'nda 64 kiloda dünya rekoru kırdı; 3 altın madalya aldı. 2000. Ahmet Necdet Sezer, üçüncü turda 330 oy alarak cumhurbaşkanı seçildi. Bugün Doğanlar: 1813. Danimarkalı düşünür Soren Kierkegaard 1818. Alman düşünür ve Komünizmin kurucusu Karl Marx. Bugün Ölenler: 1821. Fransa İmparatoru Napoleon Bonaparte
-
Cehapa halktan kaçıyor...
Bindik bir alamete Gideoz kıyamete Yol dediğin yol gibi Ulaşmalı bir yere Biz dön baba dönelim Geliyoz aynı yere Bu döngü kısır döngü Başı varda sonu yok Dönüyom dönemiyom Sonunda bir çıkış yok Yerel ve genel seçim Seçin bakalım seçin Ki dön baba dönelim Aynı yere gelelim Çete çeteye çatmış Çete çete içinde Battık buruna kadar Cafer getir peçete Nush ile uslanmam ben Etmeli beni tekdir Tekdirden anlamazsam Artık hakkım ****** Eskiden adam gibi Oturur meze yerdik Şimdi meze yer gibi Oturup adam yiyoz garii O zaman siz buna Müstehaksınız ***! anlayana....
-
Doğadan şaşırtan kareler
- Barzo (barzani)
Barzo(Barzani) Erbil'den öfke yağdırmaktadır Barzo, sınıra kadar gelir ve oradan bağırır Ve akşam vakti kendinden geçip sınırı aşar, sanki arkasına büyük bir güç almıştır Ve... İşte Barzo gerçeği... _____o________ Barzo dinleme istasyounu....- İsikrar bozulmasın
- Günün Sözü
Küçük işlerle uğraşanlar çoğu zaman büyük işleri göremeyecek hale gelir. Benjamin Franklin- İçindeki nakaratı yaz...
Ne sevenim var Ne de soranım Öyle yalnızım ki Çilesiz günüm yok Dert ararsan çok Öyle dertliyim ki Bana kaderimin bir oyunu mu bu Aldı sevdiğimi verdi zulümü Dünyaya doymadan göçüp gideceğim Yoksa yaşamanın kanunu mu bu Bıktım artık yaşamaktan Çekmekle biter mi bu hayat yolu Bu yalnızlık bu dert Bekleyeceğim bekleyeceğim Geri dönmese bile Alıştım kaderin zulmüne artık Bana gülmese bile ........- HEY ÜSTTEKİ SENİ.....................GÖRDÜM BUGÜN.
hosbulduk gördüm aslında bi haftadan fazladır burda kendimi gördüm- HEY ÜSTTEKİ SENİ.....................GÖRDÜM BUGÜN.
ii gördüm- Şu Anki Durumunu Smileyle Belirtme
- Şu Anki Durumunu Smileyle Belirtme
- Çağrışım
- Çağrışım
- Çağrışım
- Çağrışım
- Çağrışım
- Fotomontaj
- Fotomontaj
- Çağrışım
- Hey Sen
A la lujeba-- morandi....hava super ankarada, şarkıda super... baya keyflim- Günün Sözü
Yaşamımız yaşadıklarımızla değil beklentilerimizle şekillenir. Bernard Shaw...- Hayata dair bir kac yazı...
KAYBEDİLENLER Bir gün insan virgülü kaybetti. O zaman cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün ise ünlem işaretini kaybetti. Alçak bir sesle ve ses tonunu değiştirmeden konuşmaya başladı. Artık ne bir şeye kızıyor ne de bir şeye seviniyordu. Üstelik hiçbir şey onda en ufak bir heyecan uyandırmıyordu. Bir süre sonra soru işaretini kaybetti. Artık soru sormaz oldu. Hiçbir şey ama hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu. Ne kainat ne dünya ne de kendisi umurundaydı. Birkaç sene sonra iki nokta işaretini kaybetti. Artık davranış sebeplerini başkalarına açıklamaktan vazgeçti. Ömrünün sonuna doğru elinde yalnız tırnak işareti kalmıştı. Kendisine ait tek bir düşünce bile yoktu. Yalnız başkalarının düşüncelerini tekrarlıyordu... Son noktaya geldiğinde düşünmeyi, okumayı unutmuş vaziyetteydi. -------------o----------- SEN ÖNEMLİSİN Her birey, Afrika’da da olsa Amerika’da da yaşasa, cahilde olsa, zeki de, medeni de olsa, ilkel de, gençte olsa, yaşlı da önemli olduğunu hissetmek arzusuna sahiptir. Küçük insanların kendilerini büyük insan gibi hissetmelerini sağlarsanız karşılığını daima alırsınız. Başkalarının kendilerini önemli hissetmelerine yardımcı olmak size ödül kazandırır, çünkü bu sayede siz de daha önemli olduğunuzu hissedersiniz. Deneyin görün. Taktir etmede tecrübe sahibi olun. Diğer insanların yaptıklarından dolayı onları taktir edeceğinizi bilmelerini bir kural haline getirin. Bir kişiyi dikkate alınmadığı hissine asla ve asla kaptırmayın. Taktir etmeyi alçak ve samimi bir gülümsemeyle uygulayın. Bir gülümseme başkalarının onları fark ettiğini ve onlara saygıyla yaklaştığınızı hissetmelerini sağlar. Taktir etmeyi, başkalarının onlara ne kadar bağımlı olduğunu bilmelerini sağlayarak tatbik edin. Samimi bir “ Mustafa sensiz ne yapardık? ” sözü insanlara gerekli oldukları hissini verir. Ve insanlar gereli olduklarını hissettiklerinde hem daha çok, hem daha iyi iş yaparlar. Dürüst, kendinize özgü komplimanlar kullanarak insanları taktir edin. İnsanlar komplimanlarla büyür ve gelişir. Kişi iyi iş yaptığı ve önemli birisi olduğu konusunda emin edilmek ister. Övgüyü sadece büyük başarılar için saklamanız gerektiğini sanmayın. İnsanları küçük şeylerle ilgili olarak da övün, görünümleri, rutin işlerini yapma tarzları, fikirleri, yardımseverlikleri. Onları özel olarak arayın ve ziyaret edin. İnsanları çok önemli kişiler, önemli kişiler, önemsiz kişiler diye sınıflandırmak için zaman ve enerji harcamayın. İstiyorsanız ister çöpçü olsu, isterse bir şirketin genel müdür, sizin için herkes önemlidir. Bir insana ikinci sınıf muamelesi yapmak, size birinci sınıf sonuçlar kazandırmaz. İnsanlara ismiyle hitap etmede tecrübe sahibi olun. İsim doğru telaffuz edin ve doğru yazın. Eğer bir kişinin ismini hatalı telaffuz eder veya yazarsanız, kişi onun önemsiz birisi olduğuna inandığınızı düşünecektir. İyi tanımadığımız kişilerle konuşurken adının önüne sürekli, Bay, Bayan, Sayın gibi, gerekli sıfatları koymayı unutmayın. Bu küçük sıfatlar insanın kendisini önemli hissetmesinde inanılmaz yardımcı olur. Zaferin karşılığını almayın. Onun yerine yatırım yapın. Övgü kuvvettir. Üstlerinizden aldığınız övgüyü elemanlarınıza dağıtın. Böyle yapar performanslarını arttırmak üzere onları teşvik etmiş olursunuz. Bu gün eşimi ve ailemi mutlu etmek için ne yapabilirim? Aileniz için sürekli özel şeyler yapın. Pahalı bir şey olması gerekmez. Önemli olan düşünüyor olmaktır. İşin püf noktası ailenize her şeyden çok önem verdiğinizi göstermenizdir. ---------------o---------------- Hikayesi bol Şehir İstanbul'un kendisi kadar semtlerinin isimleri de güzeldir. Herbirinin ayrı bir hikayesi olan bu semtlerin kimi ismini tarihî bir olaydan, kimi bir camiden, kimi de bir şahıstan almış... Kendi gibi semtleri ve isimleri de güzeldir, İstanbul'un. Her birinin ayrı bir hikayesi olan İstanbul semtlerinin birçoğu, ismini camilerden almış: Beyazıt, Sultanahmet, Ayasofya gibi. Birçok semtin adı da orada oturmuş, ya da eser bırakmış kimselerden geliyor. Ayrıca çeşitli tarihi olaylar, yapılar, çeşmeler de semtlere ad vermiş. İşte İstanbul'un bazı semtleri ve hikayeleri: AYRILIK ÇEŞMESİ'NDE VEDA ÜSKÜDAR: Farsça 'Konak' anlamına geliyor. Eskiden Anadolu'ya, İran'a, Arabistan'a gidip gelen kervanlar burada konaklarmış. AYRILIK ÇEŞMESİ (HAYDARPAŞA): Eskiden hac alayı bu çeşme çevresinde toplanır, oradan yola çıkar, hacca gidenler eşlerine, dostlarına orada veda ederek ayrılırlarmış. KABATAŞ: İskelenin bulunduğu yerde eskiden büyük bir taş varmış. Osmanlı devri ileri gelenlerinden 'Köse Kahya' diye tanınmış Mustafa Necip Çelebi bu taşı yontturup iskele haline getirmiş. Bu taşın ilk hali dolayısıyla semtin adı Kabataş kalmış. KADIKÖY: Bugün Osmanağa Camii diye anılan camiin yerinde eskiden Kadı Mehmet Efendi'nin yaptırdığı bir mescit varmış. Semtin adı bundan dolayı "Kadıköy" kalmış. AKSARAY: Aksaray'dan gelenler buraya yerleştirilmiş. Bu semte adını, bugünkü Aksaray şehrinden gelenler vermiş. ARNAVUTKÖY: Önceleri, Boğaziçi'nin bu sevimli semtinde Arnavutlar oturduğu için buraya bu ad takılmış. BAĞLARBAŞI: Çok eskiden bir Ermeni manastırına ait bağların başladığı yermiş. Zamanla oraya Bağlarbaşı denmiş. BALAT: Rumca 'saray' anlamına gelen 'palation' sözcüğünden geldiği söylenir. Önceleri İstanbul'un kapılarından birine verilin bu ad, sonraları semtin adı olmuştur. AKARETLER: Sultan Abdulaziz, Taşlık'ta Aziziye Camii'nin giderlerini karşılamak üzere bir vakıf kurmuş. Bu vakfa gelir sağlamak için de 'gelir getiren' anlamında 'akaretler' yaptırmayı planlamış. Bu planı bitirmek ise II. Abdulhamit'e nasip olmuş. Bu yüzden semte de Akaretler denmiş. İHSANİYE HALKA İHSAN EDİLDİ VANİKÖY: Eski adı Papazbahçesi'ymiş. IV. Mehmet, Seyyit Mehmed Vani'ye (Vanlı'ya) bu yerleri hediye etmiş, o da kendisine burada bir yalı, bir iki ev yaptırmış, semtin adı da Vaniköy olmuş. ÇENGELKÖY: XIX. yüzyılda kaptan-ı deryalıklarda, valiliklerde bulunmuş, yiğitliğiyle tanınmış Çengeloğlu Tahir Paşa burada bir mescit yaptırmış, zamanla semt, mescidin adıyla anılır olmuş. HAYDARPAŞA: III. Selim'in vezirlerinden Haydar Paşa oradaki kışlayı yaptırmış. Kışlanın adı, daha sonra semti temsil etmiş. BEBEK: Bu semtin adı, Fatih Sultan'ın, buranın muhafazası için gönderdiği komutanın lakabı olan Bebek Çelebi'den geliyor. CİHANGİR: Kanuni, pek sevdiği oğlu Cihangir için burada bir cami yaptırmış. Semt, adını bu camiden almış. İHSANİYE: Selimiye Kışlası ile Karacaahmet arasındaki bu mahallenin bulunduğu yerde bir saray varmış. Padişah, yıkılmaya yüz tutan bu sarayın arsasını halka 'ihsan' ettiği için semtin adı İhsaniye kalmış. SULARIN 'TAKSİM'İ: İstanbul sularının bir bölümünün taksimi buradan yapıldığı için zamanla bu semt, 'Taksim' adını almış. -------------0-------------- YALIN.... Çokluğun yalın halinden uzakta... Çok değil kalabalığız. Yalın değil çıplağız. Çokluğun yalın halinden epeyce uzaktayız. Ellerimiz kirli. Ellerimizi altına tuttuğumuz sular kirli. Ellerimizi yıkamak isterken kirletiyoruz en çok.Dışımızın karanlığından içimiz sıkılıyor. Ama aynı içimiz, hiç sıkılmıyor içimizin karanlığından.Bir şeyleri anlatamıyorsak, bu daha çok, o şeyleri anlamak istemediğimizden oluyor. Anlamlı olana ulaşmak için konuşmuyoruz çoğu zaman. Hayatın ağır katarını itelemek sadece derdimiz. Aynalara ihtiyacımız kalmadı. Çünkü baktığımız bütün yüzler, bir anlamda bizim yüzümüz. Çocuklarımıza sinirleniyoruz. Çünkü onlar cesaretle konuşmayı sürdürdükçe, bizim yaşamazlığımız gizlenemez hale geliyor. Ölümden neden korktuğumuzu açıklayacak birçok neden bulabiliyoruz. Ama hayatı neden bu kadar tutkuyla sevdiğimizin bir açıklaması yok. Ne zaman bir suç yüksek sesle dile getirilse, bağırarak masum olduğumuzu söylüyoruz. Oysa masumiyet bir fısıltıdır. Başardığımızı düşündüğümüz şeylerin çetelesini başkaları ile birlikteyken ayrı, kendi başımızayken ayrı tutuyoruz. İkinci çetele hep daha uzun oluyor. Kime sorsanız dünyadan umudu kesmiş durumda. Peki neden kimse aynı kesinlikle kendinden umudu kesmiyor? Pisliğin giyecek tek bir elbisesi olduğuna inanmak istiyoruz. Çünkü bu varsayım, pisliğin başka kılıklarda yanımıza yaklaşmasını mümkün kılıyor. Her şeyi en kısa zamanda unutmak ümidiyle öğreniyoruz. Her şeyi unutulur ümidiyle söylüyoruz. Seslendirilmemiş bir hafızasızlık andı içmişiz aramızda. Ortaya bir şey koyamayacağımızı bildiğimizden yarını hiç konuşmuyoruz. Hem yarını konuşsak, bugünü de konuşmamız gerekecek. En karmaşık hesapları bile çözebilecek kadar ilerlettik matematik ilmindeki performansımızı. Ama ruhlarımızdaki hesap ve pazarlıkları göremiyoruz yine de. Kimse kimseye güvenmiyor aslında. Ve kimsenin kimseye güvenmesi için de pratik bir neden yok ortada! Hatır sormalar gündelik olağan tekerlemeler olarak çıkıyor ağızlardan. Biri sıra dışı bir cevap verdiğinde, herkesin canı sıkılıyor bu cevaba. Sevgilerin kalıplara dökülmüş o kadar çok hazır cümlesi sürüldü ki piyasaya, kimse kendi sevgisinin sözcüklerini aramaya ihtiyaç duyamıyor. Uzun sürmüş bağlılıkların varlığı, neredeyse sadece seçeneksizliklerle açıklanabiliyor artık. Oysa asıl seçeneksizlik, hiçbir şeye bağlanamamaktır. Gerçekte kimsenin günlerini renklendirecek parlaklıkta bir fikri yok. Bu yüzden sıradan fikirlere parlaklık kılıfı geçiriliyor mecburen. Erdemi, erdemsiz ortamlara yakıştırarak kaldırdık tedavülden. Şimdi kendimizi erdemsiz ortamlara yakıştırmakta bir sakınca görmüyoruz bu yüzden. Mağdur değil mağlubuz. Doğru değil yanlışız. Gerçeğin yalın halinden epeyce uzaktayız.- The Bush :lol:
- Barzo (barzani)
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.
Navigation
Configure browser push notifications
Chrome (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions → Notifications.
- Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Select Site settings.
- Find Notifications and adjust your preference.
Safari (iOS 16.4+)
- Ensure the site is installed via Add to Home Screen.
- Open Settings App → Notifications.
- Find your app name and adjust your preference.
Safari (macOS)
- Go to Safari → Preferences.
- Click the Websites tab.
- Select Notifications in the sidebar.
- Find this website and adjust your preference.
Edge (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions.
- Find Notifications and adjust your preference.
Edge (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Click Permissions for this site.
- Find Notifications and adjust your preference.
Firefox (Android)
- Go to Settings → Site permissions.
- Tap Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.
Firefox (Desktop)
- Open Firefox Settings.
- Search for Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.