Efendi Türkler

Bunlar Türk Halkinin vicdanini paylasamaz. Bunlar Türk olamaz!

İki Demokrat Lider

Gavur izmirden sonra gavur Dersim.. Bati ve deniz feneri paralariyla Amerikan ve israil teknolojisinin yardimiyla bugün nasil Savaşa hazirlatildigini şait oldugumuz padişah başbakan... Herkesin gördügü kadariyla sinirleri bir hayli gerilmiş durumda oldugunu gözlemleyebiliyoruz... Sebebine gelince... Ona vaat edilen ikinci secimde secimleri kazandikdan sonra şeriat sistemi ayaklarina serilecegi fakat ücüncü secimden sonra dahi ayaklarin altina serilemeyişi.. Verilmiş olan savaş sözü arkalarina kadar dayanmasi. Ne yaparlarsa yapsinlar.. Savaş dan önce bir türlü yerleşmeyen şeriat düzeni.. Kendisini vede ümmetci takimini cilgina cevirdigini görüyoruz.. Ayni şekilde dagda ki şehirde ki bölücü ümmetci takimini da cildirmak üzere oldugunu görüyoruz.. Irak savaşinda taraf olup şu ana kadar arzularina tam anlamiyla kavusamayan,, O savaşa taraf olan !!! Bölücü hainin Türkiye tarafinda kalan takimi... Suriye karşi verilecek şavas ve sonrasi barzanin kedilerinin durumuna düsmek korkusu tüyleri eyice kabartmiş durumda. Öyle ya tekrar halk istiklal mahkemeleri kurulursa... Şu anda arkalarina aldiklari ümmetci askere de güven yok!!! Onun icin olacak ki? Hircinlaşmis önlerinde bulduklari herseyi ortaya sürmekte olduklarini görüyoruz pervasizca. Bugün imralida ortaya cikmiş veya cikarilmiş oda onlara elinden geldigince bölücü ve akp ye ve onun savaşina yardimci olmaya calişmakta.. Imralinin avukatlari sözde iceri alinirken,, kendisini ortaya sürmeleri artik yalaka haline getirdikleri Türk basinini onun hizmetine vermeleri Dolayli yoldan cikip artik eşkiyaliya bürünmüş,, strateji bir kenara, bütün takimin kozlari ortaya sürülmekte oldugunu görüyoruz.. Öyle ya bu savaşin sonunda neyin getirecegi belirsiz... Sikintilari bundan kaynaklaniyor rüyalar korkulu ne olur olmaz hesabi. Burda yugoslavya örnegi, saddam örnegi, kaddafi örnegi... Bölücü ümmetci bu karma takimin,, Ahlaksizca bugün buldugu duydugu herşeyi kullanma cabasi icine girmeleri boşuna degil. Başarisiz her deneyde üzerindeki camuru etrafina firlatan bu gürüh takimi... Bir ülkeye bir ülkenin halkina yakişmayacak her türlü ahlaksizligi sergilemekten cekinmemektedirler.. Her türlü oyun icinde oyuna soyunanlara baska türlü degerlendiremezsin. Her ülke oynayacagi oyunun önceden kitabini cikarirken bizim ki şark kasap oyunundan başkasi degildir. Kimse ülke adina burda menfaat aramasin? Bu oyunu oynayanlar bu ülkenin asli vatandasi da degildir ruhen de degildir.. Bu ruhsuzlar... Ülkemizin seriat yasalarina biran önce gecememe sebebi olarak yandaslarina suclu olarak alevileri göstermekte kalmayip bir yandan dersime sahip cikarak Atatürk´e küfretmekte... Her olay dönemi içinde irdelenmelisi gerekirken. Bunlarin yaptigi Türkiye´de Türkleri yargilamaktir. Dün izmir bugün dersim. Peki bu hakkı kimden alıyorlar? Sözüm ona Müslüman Türklerden aliyorlar hangi Türklerden? Kirma Türklerden.. Kim bu kirma Türkler? Not bati savas sözüyle bu ülke şeriatina kavusacak mi!

ARD'nin açıkladığı yeni bilgiye göre olaylara sadece Anayasayı Koruma Dairesi'nin değil, Askeri Güvenlik Servisi'nin (Der Militarische Abschirmdienst- MAD) de adı karıştı. Jena kentinde kullanılan bombanın Alman ordusunun mühimmat deposundan temin edildiği iddia ediliyor.Nurdan Aydınalın.DHA

Bu kadar realist olmaya gerek yok... Dersim olayi bugünün yobazlarinin eseridir bu kadar basit...

Almanya cinayetlere göz yumdu Alman polisi katilleri biliyordu Alman polisi altı yıldır dönerci katillerini biliyordu Almanya’da 2000 yılından beri 9’u Türk 11 kişiyi öldüren Neo Nazi terör hücresinin Alman istihbaratı tarafından ‘kollandığı’ iddialarına bir yenisi daha eklendi. Hücre üyelerinin istihbarat servisi için muhbirlik yaptığı buna karşılıkı cinayetlerine göz yumulduğu suçlamasının ardından, hücre evinin enkazında bulunduğu öne sürülen DVD’nin örneklerinin altı yıl önce aralarında Türkiye’nin Münih Konsolosluğu’nun da bulunduğu birçok yere postalandığı öne sürüldü. Alman Sueddeutsche Zeitung’un haberine göre, bu DVD’ler paketlenmiş halde Nürnberg kentindeki medya kuruluşlarına da gönderildi. Bu DVD’ler polise iletilmesine rağmen güvenlik güçleri zanlıları yakalamak için herhangi bir girişimde bulunmadı. Üstelik terör hücresini oluşturan Nasyonal Sosyalist Yeraltı adlı grubun tespit edilen 180 üyesinden ikisinin bu videolarda göründüğü de belirtildi. Der Spiegel dergisi ise intihar eden Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos ile polise teslim olan Beate Zschaepe ile ilgili araştırmalarda ortaya çıkan cinayetlere en az 20 kişinin yardım ettiğini yazdı. Öte yandan Neonazi terörüyle ortaya çıkan skandalın ardından Alman iç istihbarat teşkilatında köklü değişikliklere gidilmesi tartışılıyor. Alman İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich ile Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger’in başkanlığında düzenlenen güvenlik zirvesinde ilk adım olarak Neonaziler hakkında istihbaratın toplanacağı merkezi bir birimin kurulması kararlaştırıldı. Almanya cinayetlere göz yumdu Merkel: Ülkemiz için ayıp..... (Timsahin gözyasi) Almanya Başbakanı Angela Merkel, Neonazi terör örgütü ve muhtemel istihbarat bağlantılarıyla ilgili olarak, “Sadece aileleri değil, bizler, hepimiz faillerin kim olduğunu, olayların birbiriyle bağlantısını bilen suç ortaklarının olup olmadığını öğrenmek istiyoruz. Bu nedenden ötürü bu olayları aydınlığa kavuşturana kadar huzura ermeyeceğiz. Bu suçlar, ülkemiz için bir ayıptır” dedi. -------------------------- Son yillarda 150 den fazla insanin irkcilar tarafindan öldürülmesi ve olaylarin organize sekilde yapildigi bilinmesine ragmen.. Bu katil faşistleri izlemeyi neden gerek duymadilar.. Cünkü ülke güvenligini tehdit etmedigi sürece Karslruhe’deki Federal Savcılıgin soruşturma yetkisi yok. Hele hele Alman halki!!! Ülke faşizmin izleriyle yasam buluyorsa kanlari onunla bitleniyorsa .. Bu halkin mutlulugu engelenebilir mi? Asil sorgulanmasi gereken. Nazizimin izleri her bir bireyin üzerinde mevcutmudur asil arastirilmasi gereken odur... Alman polisi katilleri biliyordu, bizler biliyorduk, Icerde disarda Hükümetler biliyordu? Halki biliyordu... Bu ülke icin faşizm tehlike olusturmuyorsa.. Bir yüzyil daha faşizm bu ülkede hasir alti edilecektir hele hele Euro krizine girmis bu cografya. Ona acil ihtiyaci vardir... Onlar icin Türklerin katledilmesi günü geldiginde toplu olarak katledilip sürüklenmesi dahi adi cinayet veya ekonomik felaket olarak adlandiralacaktir.. Türkler Alman fasizimin önünde bir tehlikedir,,Türklerin cogalmasi Almanya icin bir tehlikedir cogalmasini istemezler öz benliklerini kaybetmekten korktuklari icin Türkler almanlaşsada zaten almanlaşmişlar bu soguk gri medeniyetsiz ülkede... Her daim Türkleri safdisi etmeye calismalarina devam edeceklerdir. Cünkü Faşizmden vazgecemezler.. Kanlarina dokunur.

Bunlar taseronliktan da uzak bunlar özel yetistirimis nesilleri dahi bilinmiyen onun sadece üstünü sunni müslümanlik ile kapatim cehalet dolu halki bir güzel debelenme kivaminda kullanilmasini aracilik eden emperyallerin ajan marabalari dir... Bunlardan ne bekliyeceksin Türklük adina gördük mü Türk adinin yanina bir gün bir seref eklediklerini bir onur kattiklarini. Somaliye giden Basbakan diye övünenlere sunu sormak lazim.. Avrupa´ya senin calisan elemanina muhtac senin pazarina muhtac hergün yüzlerce isadamin ucak kaldirdigi Türkiye hatti olmazsa olmaz arasinda vize neden kalkmaz.. Varsa restin kullan onur budur... Avrupa fasizmin belini kiracak Türklere karsi uygulanan katliamlari durduracak tek cikis budur.. Bunu bugün yapamayanlar yarin hic yapamayacaktir. AKP ile devam edecek Türkiyenin!!! Avrupali Türklerin yarinini bile düsünmek istemiyorum.

Yazin memleket meselelerinde birseyler korkmayin, kimlerin bir diktatör etrafinda firildak gibi dönmeye calistigini.. Kimlerin kadinlari kizlari toplumda yok saymaya calistiklarini kimlerin gecligi yok saydigini..kimlerin cocuklari bebeleri yok saydigini. Besikteki bebegi kertmeye bagladiklarini yazalim ki.. Kimlerin diktadör heveslisi oldugu ortaya ciksin. Bebelerin düsmani küfürbazlar ortaya ciksin..Bir gence otur´´lan oturdugun yerde diktadörümüzü belli etme diyen genclik karsiti kiz düsmani bugün meclisi ele gecirdiklerini sanan bu ucubeleri bu meclise dar edelim ki. Yoksa bu yas siniri 13´ ile kalmaz uzar gider. Onlar bu ülkeyi genclige armagan etmeyecekleri ortada...

Ülkemizi hazmedemeyenler,, sadece cumhuriyet bayramlarimizi hazmedemedikleri gibi dini bayramlarimizida ayni sekilde hazmedemektedirler..Bugün AKP ile hangi bayramlari kutluyoruz ..Kurban bayramini sadece kurbanlastirdilar.. Ramazan bayramini sadece orucladilar.. Bu zihniyetin gördügü tek nokta siyah bir kara delik.

ŞU HALİMLE BANA DA TECAVÜZ EDERLER' Tecavüz skandalına karıştıkları öne sürülen kişilerin mesleklerini tek tek açıklayan Bayülgen, konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi: "Bu liste korkunç bir liste. Bu 26 kişi ben orada olsam bana tecavüz eder. Bu 26 adam o şehrin en ileri gelen adamları bana şu halimle tecavüz ederler. Beni kullanırlar. Bırak küçük bir kızın buna rıza gösterip göstermemesini, bir toprağın en ileri gelen adamları, bunlar tehdit yoluyla bana tecavüz ederler." .................... Bu iktidar yanlisi sahsiyetlerin kadinli erkeklisi bu gün ki ,,gizli mücadele konumlari,, var olan yeterli olmayan sinirli sayida genelevleri gücleri yettigi gün kilit vuracaktir. Sonra ilk sirada Bayülgen, yer alacaktir bunda bayülgen haklidir bir gün yasadigi yanibasinda bulunan genelevlerin kapatildigi gün. Sonra basinda yer almayan 0n üc yasinda bir genc kizimiz degilde on üc yasinda bir genc delikanlilarimizin artik siraya dizildigi vicdanlara yazildigi iran olusumu iran sentesi tecavüzü... Siirt tecavüzü.. Ankara tecavüzü... koloni olan ülkede yasamaya dogru kosturan yobazlari görür gibiyim...

Bu basbakan Türkiye icin inanilir bir basbakan degil.. Maske kullaniyor... O kimseyle köprüleri atmaz... Onlarla küplere biner kesesini doldurur onun vazifesi odur.. Onun Köprüyü kimlerle attigini ilk önce görelim.. Türkiye, hava sahasını askeri sevkıyata kapattı Kime karsi... Başbakan Tayyip Erdoğan, Mısır ziyareti sırasında, “Artık inanmıyorum” diyerek köprüleri attığı Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a ilk yaptırımı uygulamaya başladı. Buna göre Türkiye, Suriye’ye askeri malzeme taşıyan uçaklara hava sahasını kapattı. Kibrismismis.. Israil mersine kadar gelmek istemiyor mu.. Peki bu nasil olacak.. Dama oyunda. Arkalarinda kendi evlatlari bildikleri basbakanimiz var. Onlarin hic bir hava sahasini kapatmaz.

Odun aptal kafadan daha saglamdir.

Cübbeli Ahmet Hoca’dan yeni... Cübbeli Ahmet Hoca’dan: Bekar ölen kızlar ahirette makamı yüksek zatlara ikram edilecekler. Ahiret'te kimlere özel muamele var? Cübbeli Ahmet Hoca Facebook’da çokça paylaşılan bir videoda ahirete ilişkin bilgiler vermeyi sürdürdü. Bekar ölen kızların ahirette özel muameleye tabi olacaklarını söyledi. Bakire olarak ölen kızların ahiretteki durumlarının ne olacağına ilişkin soruya Cüppeli Ahmet Hoca bakın ne yanıt veriyor: “Onların ahirette birleşecekleri bir eşleri olmadıkları için, dünyada evlenmedikleri için şehitlere verilecekler. Ahirette özel muameleler olabilir. Bazı şehitlerin makamı yüksek zatlara ikram edilecekler. Hem kızlara hem o yüksek mertebeli mübarek insanlara ikram olur bu.” http://www.facebook.com/video/video.php?v=206600699355535&oid=102269626504839&comments

Zıvanadan çıkmanın şahikası! Son Ergenekon dalgasında gazetecilerin gözaltına alınması köşe yazarlarının da gündemindeydi... Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu: O zaman şu soru meşru olmaz mı? Ergenekon davası bir tür kişisel ya da politik hesaplaşmanın aracı haline mi getiriliyor? Zıvanadan çıkmanın şahikası! İşte yazarların görüşleri... Ahmet Hakan (Hürriyet) HADİ Soner Yalçın’ı yutturdunuz. “Karanlık odacı” dediniz, “Zaten bizim de canımızı acıtmıştı” dediniz, “Yalçın Küçük’le dosttu” dediniz, “Eski Aydınlıkçı idi” dediniz, “Yazdıklarından değil terörden yargılanıyor” dediniz. “Demokratız dediysek aptalız demedik” diye mugalata yaptınız. “Oh olsun” diyerek tef çalıp göbek attınız. Yani... Allem ettiniz, kallem ettiniz ve devreye soktuğunuz en bayağı psikolojik harp teknikleriyle Soner Yalçın’ı yutturdunuz. Peki söyler misiniz? Nedim Şener’i nasıl yutturacaksanız? Ahmet Şık’ı nasıl yutturacaksınız? * * * O Nedim Şener ki... - Harbiden gazetecidir. - Hrant Dink cinayetinin peşine düşmüş ve kimsenin bilmediği gerçekleri ortaya çıkarmıştır. - Hiçbir küçültücü ifade kullanmadan, devletin resmi belgelerinden yola çıkarak Gülen Hareketi’nin kitabını yazmıştır. - Polis içindeki yapılanmalara dikkat çekmiştir. - Ergenekon soruşturmasındaki çarpıklıklara işaret etmiştir. - Sadece habere imza atmış, sadece kitaplar yazmış, sadece yorumlar yapmıştır. - Vicdanından başka dayanağı, kaleminden başka silahı olmamıştır. Tekrar soruyorum: Hadi Soner Yalçın’ı bir biçimde yutturdunuz... Nedim Şener’i nasıl yutturacaksınız? * * * O Ahmet Şık ki... - Darbe Günlükleri’ni ortaya çıkarmış bir gazetecidir. - Tanıyanlarının “Benim olur, onun darbeciyle, çeteciyle, Ergenekoncu’yla bir işi olmaz” diye tanıklık yaptığı bir isimdir. - Eğer ille de “birinin adamı” denilecekse, işkence gören Manisalı gençlerin adamı denilebilir. - Eğer ille de “birinin adamı” denilecekse, polis tarafından katledilen gazeteci Metin Göktepe’nin adamı denilebilir. - Araştıran, soruşturan, sadece yaptığı haberlerle var olan bir gazetecidir. Yine soruyorum: Hadi Soner Yalçın’ı bir biçimde yutturdunuz. Ahmet Şık’ı nasıl yutturacaksınız?

Ilk basta ucan dairelerin baskinina ugradigim hissi vermesi.. Bu avatarlari izlemime alip benzerlikleri arasinda iliskilendirmeye calismam.. Bugün de bu aciklamayi görmem ucan dairelerin sirrini cözmemi yardimci olacak. Resimler bir anlam yükü varmi yoksa tesadüflein eserimi desem olurmu. Aciklamalariniz icin Tesekkürler.

2 yudum biraya ceza 2 yudum biraya ceza Aldıkları birer birayı Antalya’da denize karşı içen iki arkadaşa 0.34 ve 0.22 promil alkol çıkmasına rağmen polis Kabahatler Kanunu’nun “Sarhoşluk” başlıklı 35. maddesine göre 75’er TL para cezası kesti. Amfitiyatrodaki diğer 20 kişinin de kimliğini alan polis alkolmetreye üflemeyenleri kan testi için hastaneye sevk etti. DHA

Mustafa Balbay o geceyi anlattı Zulümhaneyi şimdi göreceksiniz Avukat Hüseyin Ersöz, yaptığı açıklamaya bir de Balbay’ın çizdiği F-3 koğuşunun krokisine yer verdi. Balbay’ın, krokide yattığı bölümü genel hatları ile çizerek anlattığı görüldü. BALBAY’IN ANLATIMI İLE O GECE... Ersöz, görüşmede müvekkili Balbay’ın verdiği bilgileri notlar halinde yazdı ve Balbay’ın çizdiği koğuş krokisini de gazetecilere gönderdi. Avukat Ersöz’ün yaptığı açıklama göre, Balbay’ın koğuşunun taşınmasında ilginç gelişmeler yaşanmış. İşte Balbay’ın anlatımı ile o gece yaşananlar; BALBAY’IN ANLATIMI İLE KOĞUŞLARININ TAŞINMASI Balbay’ın anlatımına göre; 28 Şubat günü saat 16:45'de 4 No'lu Cezaevi'ndeki koğuşa 3 infaz memuru girerek "Neredesiniz? Hadi toplanın gidiyoruz. Sevk başladı, bu gece mutlaka bitecek" denildi. Bunun üzerine ben, ‘bize bu konuda hiçbir bilgi verilmedi ve bir belgede tebliğ edilmedi. Cezaevi'nin 2. Müdürü odaya gelerek "Yazılı belge falan yok. Toplanın" şeklinde cevap verdi. Israr etmemiz üzerine saat 21.00’da Cezaevi Müdürü gelerek bir tutanak hazırlattı ve 1. Nolu cezaevi'ndeki koşulların da aynı olacağını, hiç birşeyin değişmeyeceğini belirtti. “ZULÜMHANEYİ ŞİMDİ GÖRECEKSİNİZ" *Balbay: “4 Nolu Cezaevi'nden ayrılırken İnfaz Memurlarından bir tanesi yanıma gelerek ve kitabıma atıfla "Zulümhaneyi şimdi göreceksiniz" dedi. *Gece yarısından sonra saat 01.00'da1 Nolu Cezaevi'ne getirildik.Buraya geldiğimizde gördüğümüz manzara sevk edilen herkesin eşyalarının öbek öbek geniş bir odada toplanmış olduğudur. Bir infaz memuru "Eşyalarınızı ayırın. Başka odalara nakledileceksiniz" dedi. Buna tepki göstermemiz üzerine Cezaevi 2. Müdürü olarak tanıtan bir şahıs "Gerekirse zor kullanırız" dedi. Bu sırada odada 50 kadar infaz koruma memuru bulunmaktadır. “BAKANLIĞIN TASARRUFU" Özkan ile ayrılmamızın kimin tasarrufu olduğunu sorduğumuzda ise verilen cevap Adalet Bakanlığı olmuştur. Ben ise ‘Adalet Bakanlığı'nın başka işi mi yok tutukluların koğuşlarını düzenliyor?’ dedim. İzlediğim filmde Almanlar bir Yahudi Kampını boşaltırken esir olanlara hazırlanmaları için 4 saat süre vermişlerdi. Bizim sevk işlemimizde bu anlayış bile gösterilmedi" BALBAY KALDIĞI YERİN KROKİSİNİ GÖNDERDİ Açıklamaya bir de Balbay’ın kendisinin çizdiği F-3 koğuşunun krokisine yer verildi. Balbay’ın, krokide yattığı bölümü genel hatları ile çizerek anlattığı görüldü. AV. ERSÖZ: “ÖZKAN VE BALBAY’IN BİRARAYA GELMESİ MÜMKÜN DEĞİL ARTIK Avukat Ersöz, Balbay’ın cezaevinin bir ucundaki F-3, Özkan’ın ise diğer ucundaki B-3 koğuşuna yerleştirildiğini belirtti. Avukat Ersöz, "Bu durum Balbay ve Özkan'ın hiçbir şekilde bir araya gelmemesi için yapılmıştır. Zira farklı bloklarda bulunmaları sebebi ile avukat görüşüne giderken koridorda dahi görüşmeleri mümkün değildir" AVUKAT ERSÖZ CEZAEVİ KOŞULLARINI TEK TEK SIRALADI "Bir İnfaz Memurundan alınan bilgiye göre Mustafa Balbay'ın kaldığı koğuş AİDS, Verem hastaları ile olağanüstü geçimsiz kişilerin en fazla 10-15 gün kaldıkları müşahade koğuşları olup koşulları şu şekildedir: 1. Tuvalet ve banyo harç artıklarından ayın yüzey görüntüsünü andırmaktadır. Yer karolarında boya, duvarda ise isminizi yazacak kadar çok toz bulunmaktadır. 2. Havalandırmaya açılan kapının kilidi ve tokmağı bulunmadığından kapanmamakta, kapının altında 4 parmaklık bir açıklık bulunmaktadır. Balbay, açıklığı kendisine verilen battaniyeden bir tanesi ve yatağı ile örtmeye çalışmıştır. Toz kalkmaması için mümkün olduğu kadar yavaş hareket etmiştir. 3. Koğuş önceki hücrelerden küçük olup, Balbay'ın tek başına kaldığı bu yerde ortak bir yaşam alanı bulunmamaktadır. 4. Bulaşık yıkamak için ayrı bir lavabo bulunmamakta, bulaşıklar tuvaletin lavabosunda yıkanmaktadır. 5. Cezaevi inşaatının tamamlanmasına daha en az 1-1,5 aylık bir zaman bulunmaktadır. Zira cezaevi'ndeki eksiklikler müteahhit tarafından tamamlanmaya çalışılmaktadır. Balbay'a eksiklikler sorulmuş, cezaevi daha idare tarafından teslim alınmadığından dolayı bu eksiklikleri iletecekleri söylenmiştir. 6. Tuvalette daha önce tuvaleti kullanan kişilerin pislikleri temizlenmeden bırakılmıştır. Tuvalet giderleri harç dolu olduğundan sifonlar kullanılmamaktadır. 7. Pazartesi günü dilekçe verilmesine karşın halen tv seyretme ve gazete okuma imkanı bulunmamaktadır. 8.Ekte yer alan krokide de görüleceği üzere 5 müşahade odasından bir tanesi yıkılmış ve havalandırmaya kapı açılmıştır. Her bir hücrede bir tane sabit demir yatak bulunmaktadır. Her bir hücrenin boyu 7 yer karosu, eni 5 yer karosu uzunluğundadır. 9. Hücre pencerleri 80 e 100 cm 80 demir parmaklıklıdır. 10. Koridorun genişliği 5, boyu 25 yer karosu olup, 8 dilimli petek ile ısıtılmaya çalışılmaktadır. Balbay’ın hücresinde ise 4 dilimli petek bulunmaktadır. 11. Balbay’ın yatağının hemen yanında tuvalet ve banyosu vardır"

Otomobilin yoldan cikmasiyla birlikte o saniye de bürünen karanligin icinde.. Ah Anam demistim gözlerimi actigimda doktorlar basimdaydi.

Faşistler İş Başında