Zıplanacak içerik

sarıgöl

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sarıgöl tarafından postalanan herşey

  1. Aslında yukardaki yazıda dikkatimi çeken kelimer oldu "Milliyetçilik,Ulusal sermaye,Ulus devlet" ve bana bir parti amblemini hatırlattı,yanılabilirimde, ama yazayımda bakalım benziyormu. halkcilik. devrimcilik. cumhuriyetcilik. laiklik. devletcilik. milliyetcilik. Ve Mahalle İnsanları daha fazla uyutulmaktadır, çünkü işlerine gelmektedir, Seküler bir yönetimde kapitalist uygulama Korporatizm, şeklinde... Ben böyle anladım... Şimdi "LAİK" olmak Bir biçimdede "uluslaşmanın,BAĞIMSIZLIĞIN, ulusal egemenliğin'de" uygar yaşam biçimidir tamam, şimdi yukarda yazılan bir cevabını alıntılamak istiyorum sayın dipnot'un ( Kapitalizm ekonomik araçlarla çevreyi çökertirken, çöküşün algılanmasını perdeleyecek bazı mekanizmaları da devreye sokmaktadır. Bu mekanizmalar, dincilik, ulus devlet, milliyetçilik ve ulusal sermaye olarak kısaca belirlenebilir) Burada anlayamadığım şu! Seküler bir yönetme biçiminde kapitalizm ne olmalıdır sorduğuma verilen yanıt, aynen seküler bir yaşamda "LAİK" olmak nedir sorusuna, verilen cevap aynı, madem Seküler bir yaşamda "KAPİTALİZM" çevreyi çökertmek için bazı mekanizmaları devreye sokuyor (ulus devlet,Milliyetçilik,ulusal sermaye) "LAİK" yaşam uygarmı oluyor yoksa uyutuluyormuyuz... Korporatizm, şeklinde... Ve "LAİK" olarak... Bu düşünce; İddia edeni bağlar (sui zan) ve bu topraklar (ülkemiz) Medeniyetler kavşağı,beşiğidir... "İnsanın; Mesleği olması gerekmezmi"... Gerisi hamasi duvar yazısı... Sanki uygar toplumda; hayvan hakları,çevre,uyuşturucu ile mücadele vs vs olmaz, bunları yapan İnsan hayda, hayda hemcinsinede değer verir... Anladım ve kabul ettim. (aslında pekte, anlamadım ama) madem Anayasa, Madem "AİHS" kabul nede olsa "AVRUPA" nın kabulü bir madde hem bizi "ŞERİAT" tehlikesindende korur... Size; hayatınızda,Mutlu,müreffeh, doğru,dürüst,huzurlu,beklentiniz üzere bir yaşam dilerim...
  2. Müslüman'lığı haklı kılan, diğer düşüncelerinde savaşması değil, ama öbür düşüncelerin savaşlarında ölümlerin Milyonlarla,olması üstelik Müslümanların kendi aralarındaki savaşlarada onların sebep olması. Bekliyoruz biz, siz kimi bekliyorsunuz... İnsanoğlu "NEFS" sahibi (ego) birde üzerine iddia (inat) eklendimi istediğin kadar çabala,uğraş nafile onun için ben derimki, herkes kendi yoluna ve neye inanıyorsan en azından bir enternasyonal değerini yaz, yazda bizde diyelimki a bak bu İnsanda haklı imiş... Ben, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Diyanet, Elmalılı'ya yaptırdığı Tefsir, Buhari'nin derlediği hadis külliyatını Türk İnsanına kazandırdığını yazayım kardeşim... İnsan'ın "EŞREFİ MAHLUKAT" olduğunu,üstelik "BİLİNÇ" sahibi olduğu zannedersem malumunuzdur. Toprak,Ateş,Su,Hava; canlımıdır yine malumunuz bunlar "MADDEDİR"... Var olan (asıl) değilmi... Sonradan olanın; değişip,durması var sadece derseniz, size saygı duyarım (düşüncenize) ve saygılarımı sunarım...
  3. " De ki: Ahiret yurdu diger insanlara ait olmayip Allah tarafindan size has kilinmis ise, ölümü isteyiniz. Fakat onlar ellerinin yaptiklarindan dolayi (yani günâhlari sebebiyle) ölümü asla istemeyeceklerdir. Allah zâlimleri bilendir." (Bakara, 94-95) "Ey ehl-i kitab! ibrahim hakkinda niçin çekisiyorsunuz? Halbuki hem Tevrat, hem Incil ondan sonra indi. Aklinizi kullanmiyor musu- nuz?" (Âli imrân, 65). "Allah katinda Isa'nin hali Âdemin hâli gibidir. Allah O'nu (Âdem'i) topraktan yaratti. Sonra "OL" dedi ve olu verdi." (Âli imrân 59). Maide 82. İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak yahudiler ile, şirk koşanları bulacaksın. Nisa Suresi. 46. Yahudilerden bir kısmı kelimeleri yerlerinden değiştirirler, dillerini eğerek, bükerek ve dine saldırarak (Peygambere karşı) ”İşittik ve karşı geldik”, ”dinle, dinlemez olası”, ”râinâ” derler. Eğer onlar ”İşittik, itaat ettik, dinle ve bizi gözet” deselerdi şüphesiz kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olacaktı; fakat küfürleri (gerçeği kabul etmemeleri) sebebiyle Allah onları lânetlemiştir. Artık pek az inanırlar. 155. Sözlerinden dönmeleri, Allah'ın âyetlerini inkâr etmeleri, haksız yere peygamberleri öldürmeleri ve ”Kalplerimiz kılıflanmıştır” demeleri sebebiyle (onları lânetledik, türlü belâlar verdik. Onların kalpleri kılıflı değildir;) tam aksine küfürleri sebebiyle Allah o kalpler üzerine mühür vurmuştur; pek azı müstesna artık iman etmezler. Yahudi ve Hırıstiyan'lar hakkında bazı Ayet'ler... Yahudiler;müthiş kurnazdırlar doğru, İnsanlığa çok hizmet'te etmişlerdir (Musa,İsa) doğru, Bir zamanlar şeçilmiştiler buda doğru, Bu gün Dünyada yaşayan en eski kavimlerdendirler doğru, çok önemli tarihi birikimleri var, mesela kadim yunan,pers (iran) Mısır, Roma, vs vs buda doğru, şu anki İsraile baktıkmı başlarına nelerin, neden geldiğinide anlamak doğru... Japon modelini'de olduğu gibi, japonyaya dayatanın Abd olduğunu, herkes bilir Abd de kimin idare ettiği malum...
  4. Kur'an-ı Kerîm'in ihtiva ettiği hakikatler Kur'an-ı Kerîm, insanlara îtikad, ibâdet, ahlâk, içtimaiyat, iktisad, siyaset, tarih, hukuk, insan, kâinat ve kâinat ötesi gibi birçok hakikatlerden bahsetmiştir. Kur'an'ın bahsettiği bu hakikatlarîn en önemlilerini şu şekilde sıralayabiliriz: 1. Kur'an bütün insanları Allah'ın varlığına, birliğine îmana, yani, tevhid inancına dâvet eder. Zihinlerde Allah'ın kudret ve azametini tespit edip yerleştirir... 2. İnsanları putperestlik ve şirkten şiddetle men'eder. Yalnız ve yalnız, tek olan Allah'a ibâdet etmeye ve O'na hiçbir şey'i şerik koşmamaya dâvet eder... 3. Kur'an insanları ilme, irfana, tefekküre çağırır. İnsanları gaflet içinde şuursuzca yaşamaktan men'eder. Allah'ın kudret ve hikmetine dikkat etmelerini, kâinata ve hâdiselere ibret gözüyle bakmalarını ister. 4. İnsanlara gönderilmiş bâzı peygamberler ve onların ümmetlerini irşad ve tebliğ tarzları hakkında bilgi verir. Geçmiş ümmetlerin hallerinden ders almamızı söyler. 5. İnsanların nefislerine esir olmamalarını, dünyayı âhirete tercih etmemelerini, dünyada her an imtihan içinde olduklarını unutmamalarını bildirir. 6. Müslümanların dinlerinde sebat etmelerini, daima hakka tâbi olup hakkı savunmalarını, düşmanları karşısında kuvvetli olmalarını tavsiye eder. 7. İçtimaî, iktisadî ve siyasî hayatta tâkip edilmesi gereken temel esasları ve saadet düsturlarını haber verir. 8. İnsanlar arasında adalet, istikamet, tevâzu', sevgi ve şefkat, ihsan, afv, edeb ve eşitlik gibi ahlâkî değerleri tavsiye eder. İnsanları zulümden, hıyânetten, kibirden, cimrilikten, intikam duygularından, katı yüreklilikten, fuhşiyattan, haramdan men'eder. 9. Allah'ın kâinata koymuş olduğu kanunların değişmeyeceğini, muvaffakıyet için bu kanunlara riayet etmenin lüzumunu anlatır. İnsana kendi gayret ve çalışmasından başka hiçbir şey'in fayda vermiyeceğini bildirir. 10. İslâm'a uyanların Cennete, uymayanların ise Cehenneme gireceğini bildirir. Bu dünyanın, âhiretteki ebedî Cenneti ve saadeti kazandıracak bir imtihan meydanı olduğunu haber verir Alıntı. HACER Ü ESVED. Hacer-i esvedi öpmek sünnettir. Hazret-i Ömer, tavaf ederken, Hacer-i esvede karşı, (Sen bir taşsın, bir şey yapamazsın! Ama Resulullah öptüğü için ona uyarak seni öpüyorum) dedi. Hazret-i Ali, bunu işitince, Resulullahın, (Hacer-ül esved, kıyamette insanlara şefaat eder) buyurduğunu ben işittim dedi.
  5. Çok doğru;Müslüman barışa,Adalete,huzura zemin hazırlar sebebide İslamdır. Savaş olunca neden savaş yapıldığınıda irdeler,aralarındaki savaşın sebebi Adalet,barış,huzur içinmi yoksa,saltanat içinmi diye... Müslüman,Müslümanla savaş yapmış'ta Dahil olduğun izm (her ne ise) hiçmi savaş yapmamış piru,pakmı yoksa en azından Müslümanlar yaşadığımız coğrafyayı bize armağan etmiş üstelik Dünyaya şekil vermiş,vermeyede devam ediyor dahil olduğunuz izm'in enternasyonal (dışardan ithal olmayan) bir değeri varmı, misal sanat'ta bir Selimiye,İdarede Üç kıtaya hükmedip nizam verme, vs vs... Tayyip Erdoğan, (michael rubin ) Bir şey çağrıştırıyormu acaba... Deniz Gezmiş'le beraber Filistine destek olmuş (çağdaşları) bu gün çoğu liberal üstelik Deniz Gezmiş Ütopyası'nın yerinde yeller esiyor bugün, buda bir hatırlatma. Bu kurumların varlığını (köle,cariye) meşrulaştırdığını (emir) iddia eden belgesinide gösterir yoksa bizim yazdıklarımıza itibar gerekir. (Yanlışlıkla bir adam öldürenin, bir köle azat etmesi gerekir.)Nisa 92] (Yemin kefareti, on fakiri yedirmek, giydirmek veya bir köle azat etmektir.) [Maide 89] (Bir mal karşılığı kölelikten kurtulmak isteyenlere yardım edin.) [Nur 33] Savaşta alınan esirlere iyilik edin veya fidye alarak bırakın.) [Muhammed 4] Cariye;kadın köle demektir. Hukuk; hukuktan anlarım diyenlerin tekelinden çıkarılması gerekir yoksa "367" garabeti gibi olurki o zaman hukuk değil başka bir şey olur. Atatürk Müslüman değilmi kardeş?. Muhammed'i bana, cezbeye tutulmuş sönük bir derviş gibi tanıttırmak gayretine kapılan bu gibi cahil adamlar, onun yüksek şahsiyetini ve başarılarını asla kavrayamamışlardır. Anlamaktan da çok uzak görünüyorlar. Cezbeye tutulmuş bir derviş, Uhud Muharebesinde en büyük bir komutanın yapabileceği bir plânı nasıl düşünür ve tatbik edebilir? 1923-İzmir. Bizim dinimiz en mâkul ve en tabiî bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması lâzımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. 1923. Bizim dinimiz, milletimize değersiz, miskin ve aşağı olmayı tavsiye etmez. Aksine Allah da, Peygamber de insanların ve milletlerin değer ve şerefini muhafaza etmelerini emrediyor. 1923. Anadolu'ya gelen (fetheden) Türkler Müslümandılar. Türklerin nasıl Müslüman oldukları (horasan) da kılıç zoruyla idi madem niye eski alışkanlıklarına dönmediler (dinlerine) devam edip üç kıtaya nizam verdiler, buda başka bir sorun... Akıl; ateist'in durakladığı yerdir sebebide (bilinç) le anlaşamaz nede olsa maddeye inanır, ama "MADDE" cansızdır bu itibarla, "Sizi (önce) bir topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir aleka (embriyo)dan yaratan, sonra sizi bir bebek olarak çıkaran, sonra güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlar olmanız için yaşatıp büyüten O'dur. İçinizden kimi de daha önce vefat ettiriliyor. (Bunları Allah) belirli bir süreye ulaşasınız ve aklınızı kullanasınız diye (böyle yapıyor)." Mümin-67" der Kur'an ve inanır Müslüman... Madde; yok olmaz dönüşür neye aslınamı... rakıda balık ol,mutlu yaşa... Not. Demir efe kardeş. Amacım; ( Müsadame-i efkardan barika-i hakikat zuhur eder.) kıstası,yoksa senin,benim hakkımda (uyanıklık yapıyorsun) düşüncen ve eleştirin nasıl zuhur eder...
  6. Bak; Seküler bir yönetme biçiminde; Kapitalist'lik nasıl olmalıdır, (emperyalizm bağlamında) ve Din Sekülerizmin neresindedir yine emperyalist yaklaşımla ve yaşadığımız bu çağda seküler, olarak idare edilen her hangi bir devlette "ETİK" olmak "AHLAK" kavramını karşılarmı. (öğrenmek için). Laik olmak; Seküler bir yönetim biçiminde nasıl olmalıdır, Seküler bir yönetme (Dünyevi) olduğuna göre laik'lik hangi tanıma girer... Ortak "AKIL" nedir?... İnandım "BEN" ve sizce her şeye set çektim, siz neye inanıyorsunuzki "MUTLAK" doğrusunuz hiç bir doğru dürüst açıklamanız yok ve sizin arkasına saklanarak müdafa ettiğiniz "İNANCINIZ'A" eleştiri getirmek bu Ülkede suç... Uygar bir toplum olmak? kriterleri nedir "İSTEMEZÜK" BEN NE DERSEM ODURMU... İnsan hakları evrensel beyannamesi hakkındaki düşünceniz nedir... Liberalizm,,Sosyalizm,Hangisini benimsiyorsunuz (inandığınız) ve Ülkemizdeki hakim ideoloji bu izm'lerden hangisi ile hem fikirdir... Ben İmam hatibe karşıyım,başörtüsüne karşıyım hülasa "DİN'E" karşıyım çözümmüdür aslında en doğrusu bu siz "DİN" mevhumuna karşısınızda azıcık ondan,azıcık bundan,idare edip gidiyorsunuz yoksa neye inandığınıza daha karar veremedim ama olay bu uygarlık,çağdaşlık ****, nokta...
  7. Kıyamet görelidir doğru, İnsanın kıyameti,(ölümü) Yıldızın kıyameti (karadelik) fakat Evrenin kıyameti ne ola... Evrende " BİLİNÇ" peki, Bu Bilinç Evrende varsa bir "İradesi" olması gerekmezmi üstelik bu kadar sistematik (kaotik) düzenin birde "PLANI" sonra her şeyin bir başlangıcı, ilk oluşumu,nedir, yoksa big bang'mı, ve "BİG BANG" kaotik determinizm ile açıklanabilirmi öyle ya "EVRENDE BİLİNÇ VAR" ve kendi varlığının nedeni'de kendisi, buradan hareketle "ALLAH" itiraz (haşa) geçersiz oluyor öyle ya bilmediğin bir konuda ********, (EVREN BİNÇLİ,BİZ BİLİNÇLİYİZ) ama bu bilinçin geçmişinin ne olduğunu bilmiyoruz,birde kendi, kendisinin nedeni olan, bir evren var ortada, üstelik determinist düşünce her şeyin başlangıcını bilirse, ne olacağınıda bilir (geleceğinin) yani o zaman "kaos" niye. Kendi,kendisinin nedeni olan bir "EVREN" ve "BİLİNÇLİ" sonrada deme bunlar bunlar "BİLİM RAHİBİ" ve her şeyide "kaosa" bağlanmış...
  8. Demir efe kardeş. Selamını aldım teşekkür, eder sağlık sıhhat afiyette olmanı dilerim. İnsan olmanın bir tarafıda nefs'ine yenik düşüp (kendim) çalakalem yazmak eğer istemeyerek kırdı isem affola... Tavsiyenede teşekkür ederim, fazla bilgi yüklemesi yaptığımdan (bu aralar çok okuyorum,okuduklarımıda tekraren) dolayı karışıklık oluyor herkesin bildiğini zannedip bazı yazılarım kesik,kesik oluyor dikkat edeceğim...
  9. "MÜSLÜMAN" ların, aralarında savaş yapması "DİN" in sorunumu yoksa İnsanlarınmı, Ali İle Ayşe nin arasındaki cemel vakası Ayşe'nin olayı anlayıp geri çekilmesi ile Yavuz Sultan Selim ile, şah İsmail'in arasındaki olay Anadolu'nun Bütünlüğü ile, Arapların,Osmanlıyı arkadan vurması olayı tamamen emperyalist devletlerin ( Lavrens) Arap liderlere saltanat vaadi sonucudur. Tayyip; Türkiyeyi satıyor lafı tam bir ilizyon aslında Ülkemiz istanbul dukalığı (tusiad) ve oligarşik yapıya mustehak üzerinde bir dolar bulundumu soruşturma, Anadol marka araba,boğaza köprüye hayır,80 senede ulaşılan ihracata 5 senede ulaşma, en önemlisi korporatist bir ideoloji'yi ilericilik diye dayatmak (DİN'LE) bağlantılı, sonra Irak,İran savaşının müsebbibi olan saddam'ı yine "DİN" bağlantılı göstermek akabinde ABD ırak'a saldırdığı zaman saddam tarafını tutma, tamda bizim Güzel ülkemizin,İlerici çağdaş jakoben,İnsanlarına mahsus... Doğru umut fakirin ekmeği, Irak'ta Filistin'de Afganistan'da bilumum emperyalist Ülkelerin cenderesinde mücadele eden Müslümanların kazanacaklarına olan (bütün zülümlere rağmen) azmi tükenmeyecek... Yoksa siz ilericiler??? istemezmisiniz bu mücadeleden (emperyalizme karşı) Müslümanların alnının akıyla çıkmasını... Ne dersiniz... İslamda "RECM" yoktur. Kölelik ve cariyelik kalmadı doğru, ama İslam Köleliği ve cariyeliği "FARZ" kılmamıştır bilakis kaldırılmasını teşvik etmiştir. Çalmanın (hırsızlık) el kesme ile cezalandırılması, her hırsızlıkta uygulanacak diye bir kaidesi olmamıştır caydırıcılık esas alınmıştır, hırsızlığın çağa, göre hıtabı aynen 28 şubat darbesinde milyarlarca doları hortumlayanlara'da sorulmalıdır ve 21. yüzyıl modern çağ galiba... Anadolu ve yaşadığımız coğrafyayı fethedip bize bırakanlar "MÜSLÜMAN" dılar bu şeref yeter, üstelik İstiklal savaşını yapıp Düşmandan temizleyen "ATATÜRK'TE MÜSLÜMAN" dı buda ayrıcalık değilmi... İslamın saklı bir yüzü yok üstelik "AKIL DİNİDİR" sonra "AKIL" herkese mahsus değildir, "BİLİNÇ VE İRADE" yede gerek duyar ve 21. yüzyıl pozitivist düşüncesi burada stop demiştir dolayısı ile "AKIL" gerçekten gereklidir bilinç ve irade ile... Öbür yazılanlar,duvar yazıları... Biz "DUA" da edeceğiz ama hurafelere değil,gerçeğe üstelik çalışarak,üreterek, siz; kamping,bar,pavyon eğlenin nasılsa Dünyaya bir dahamı geleceksiniz...
  10. Sürekli gelişen ve yenilenen yorumlar "MUHKEM'Mİ MUTEŞABİHAT'MI"... Mesela... Teknoloji gelişti'de teknolojik gelişmişliğe "KUR'AN" karşımı (haşa) bir tek örnek... " Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)" Bu Ayet en büyük buluşu (teknolojik) 1400 sene evvelinden veriyor o zaman teleskopmu vardı... Yaşar Nuri Öztürk hoca bilgili İnsan doğru, ama mutlak onun yazdığımı geçerli (yorum)... Soru ne...
  11. Seküler bir yönetme biçiminde; Kapitalist'lik nasıl olmalıdır, (emperyalizm bağlamında) ve Din Sekülerizmin neresindedir yine emperyalist yaklaşımla ve yaşadığımız bu çağda seküler, olarak idare edilen her hangi bir devlette "ETİK" olmak "AHLAK" kavramını karşılarmı. (öğrenmek için). Laik olmak; Seküler bir yönetim biçiminde nasıl olmalıdır, Seküler bir yönetme (Dünyevi) olduğuna göre laik'lik hangi tanıma girer... Cehalet; Seküler bir yaşamda olmazmı mesela; Devletçilik, sekülerizmin neresinde'dir,Seküler,laik,yaşamda,dogma olmazmı (maddecilik) vs vs... İngiltere,İsveç,Danimarka,Almanya, ABD, Hindistan, Seküler değilmi,peki bunlarda "DİN" nerede, mesela İtalya,Yunanistan, İsrail,Sekülermi, bunlarda "DİN" nerede veyahut bu Ülkelerde İnanan, insanlar gericimi Misal Pastör,Eınstein. Acaba; uyutulan! demekle (İnsanlar) Seküler ve laik bir yaşamın İnsanları uyutmadığınımı belirtiyorsunuz mesela İnsan hakları evrensel beyannamesinin, Ülkemizdede uygulanmasını istermisiniz, SEKÜLER VE LAİK OLARAK... Ve "BİLİM" i takip ederek... Üstelik modern bilim, Fizik ötesi (metafizik) alanında'da bayağı bir ilerleme gösteriyor misal; Entropi,Takyon,Karadelik gibi... Türkiye- "KUR'AN"- İsrail- "Tevrat" Abd- "İncil" yanlız bu ülkelerdeki inanan insanları nereye koyacağız ve yaşamlarının boş bir "İBARET" olduğunumu söyleyeceğiz, yoksa Seküler,laik,yaşam her şeye cevapmı veriyor diyeceğiz... Gürül,gürül akan Dünya; Aids,Ozon hakkında "SEKÜLER VE LAİK" olarak ne der... Günümüz koşullarında, Afrika oluşmadımı ve kolonyalist düşünceye ne der vs vs... Türk İslam sentezi Devlet biçimi değil, Seküler olan devletlerin emperyalist bir yaklaşımıdır dolayısı ile "İSLAM" tektir ve evrenseldir, Mezhepleri vardır (yorum) buradan hareketle bize böyle yaklaşan "SEKÜLER VE LAİK" devletlerin yaklaşımını ne yapmak gerekir, üstelik bu devletlerden biri " bizim çocuklar işi bitirdi" diyen o devlete karşı oldumu gerici,taraf oldumu işbirlikçi Ülkemizin "İLERİCİ AYNI ZAMANDA SEKÜLER VE LAİK OLAN BİR KESİMİ VAR" ne dersiniz... İddia ediyorum! İnananlar daha fazla okuyor... (Ülkemizde) Derinlikleri'de (entellektüel) olarak daha fazla... (Ülkemizde) Ve "GÜZELİM ATATÜRK TÜRKİYESİ'NİN" geleceğide bu cefakar,üretken,çalışkan "ANADOLU" İnsanının (aynı zamanda inanan) sorumluluğundadır,üstelik "BİLİNÇİNDE" olarak... Size haksızsınız demiyeceğim,haklısınız zihniyet; soyut bir kavramdır, seküler düşüncede (Dünyevi) yeri olmaz sebebide "BİLİNÇ" ile bağlantılıdır, Bilinç ise seküler düşüncede olmaz nede olsa "RUH" ile bağlantılıdır...
  12. Sormazki bilsin, sorsa bilirdi, bilmezki sorsun,bilse sorardı. "Sâdi". Bir kişi, başka bir kişi hakkında yorum,eleştiri,yargı'ya varacaksa evvela onun hal ve hareketlerini veya sanalda ise (bizim gibi) yazdıklarını, objektif, bilgi süzgecinden geçirip sonra bilgisi nisbetince, karşi fikir ileri sürmesi gerekir yok eğer karşındaki (tartıştığın) kişiye sen, şöylesin, akıl hocan şudur, sorgulama yetenek (leri) bitmiştir ve yaşamadıkları (na) kanaat getirmek aynen başka iletilerimdede yazdığım gibi "bilim rahipliğidir" ve iztemezük taifesine dahildir'ki yaşamadıklarına (GÜYA) kanaat getirilenlerin İnandığı KUTSAL KİTAP "KUR'AN'I KERİM" İN 1400 yıl evvel belirttiği gibi " Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47)" 21. yüzyıl bilgi çağının ancak ulaşabildiği keşfi anlar ve HAMD eder İNANCINA ve DOPDOLU BİR YAŞAM SÜRDÜĞÜ de kanıtlanır, dolayısı ile herkes kendi yoluna, isteyen inanır, istemeyen inanmaz. Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme İktidâ kılmış târîk-i Ahmed-i Muhtâr'a su Seyyid-i nev-i beşer deryâ-ı dürr-i ıstıfâ Kim sepüpdür mucizâtı âteş-i eşrâra su (Su Hz. Muhammed'in (s.a.v) yoluna uymuş (ve bu hâli ile) dünya halkına temiz yaratılışını açıkça göstermiştir.İnsanların efendisi, seçme inci denizi (olan Hz. Muhammed'in s.a.v) mucizeleri kötülerin ateşine su serpmiştir.) **
  13. Bakalım ne diyecekler?... Halktan kopuk,Halkla ilişkisi olmayanlar,yukardaki alıntıdaki (masa başı dezonformasyon) yazılara bakıp sanki halkın bir şey bilmediğini zannedip döktürürler, fakat kazın ayağının öyle olmadığının (halkın,halktan olanları sevdiğini) öğrendiklerinde hüsran yine hüsran diye döktürürler olay bu... Not. Yargıtay; Fethullah Gülen hakkındaki davayı reddetmiş... İzan,yine izan...
  14. Doğru? anlayarak okuyup,okuduğunu (NE) bilerek araştıran bilir... "NEDEN"...
  15. Nakarat aynı... Bir tane fosil iddia'yı ispat edecek... Yok... Biyoloji'de... Yok... Keşifler; big bang, Evrenin genişlemesi, büyük çöküş, dna,molekül, vs vs hepsi istemezükçülere, hiç bir şey söylemez varsa, yoksa falan,filan... ****
  16. Takyon(lar)... Takyonlar aynı zamanda, 5.BOYUT olarak, evrenimizi anlamlandıranın BİLİNÇ/RUH ve din terminolojisinde MELEKler olarak adlandırılan varlıkların boyutudur ve artık BİLİMSEL olarak açıklanabilir hale gelmektedirler. Evrende her şey matematiktir ve sayılara dayanır ve matematiğin var dediği her şey, eninde sonunda bulunur (mesela Antimaddenin bulunuşu). Aslında bu konuyu işlemiştik yinede yazmakta fayda var modern bilim ilerledikçe her şey meydana çıkacaktır inanmayan yine inanmayacaktır sorun bilim rahipliğinde (istemezük,ne dersek o) mentalitesinde ne yazarsan yaz, hangi buluş olursa olsun, yinede aynı nakaratı yazarlar, seslendirirler... Sorun yok... İsteyen,inanır istemeyen inanmaz... Ama hakikat,hakikat'tır ve eninde sonunda ortaya çıkar...
  17. Ozon'un yırtılması olayına isteyenin inanıp,inanmaması olayı geçerli değil (yırtık) burada "OZON" bir iradeye bağlı yırtılıp,yırtılmadığı (sera gazları) sonra Ozonun yırtılıp,yırtılmamasına inanıp,inanmamak üzerinden Din bağlantılı sonuç çıkarıp ( Kıyamet yaklaştı, Ay yarıldı! Kuran, 54/1) Venüs ayakları serdetmek (huri) tam bir şark kurnazlığı, doğru sapla saman karışmasın işine geldiği zaman inanmadığın olaya (DİN) bilim ile cevap ver, işine gelmedimi yine ozon yırtıldı ama yırtılıp,yırtılmamasına inanan veya inanmayan Güneşin corona tabakasında yanarsın demiyormuş (ASLINDA DİYEMEZ) ve buradan olayı manipüle ederek güya tartışıyoruz intibası uyandır. Din İki yaşamada hitap eder "DÜNYA VE AHİRET" esas olan madem pozitif bilime inanıyorsun olmadığını,olamayacağını ispat etmek itiraz edene düşer modern bilim Kainatın (evren) başlangıcı big bang,genişlemesi, ve"Big Crunch" büyük çöküş keşfetti aslolan bunlara itiraz etmek için (geyik) yapmak değil var olan üzerinden pozitif bilimin keşfettiği şeyi tartışmaktır bak; Kara deliklerin keşfiyle “Madde yok olmaz” fikri yok oluşa doğru yol aldı... Hülasa hormonlu yiyecekler,gerçekten beslenme bozukluğu yapar dikkat...
  18. Aşk Cefâ Ülkesinde Umudun Rüyasıdır aşk ölümcül bir hülyadır anlayamadığım ey sarı gök bulutu, ey ıstırab gülşeni son bir karanfil gibi taşıyacağım seni kalbimin hüsnüyusuf mahrem bahçelerinde derindesin, rüya kadar derinde aşk ipek bir karanlıktır kollayamadığım gecenin bir vaktinde gelen çiçekler için tenhâsında kuşlar uçan sulara karışıp akmak isterim kan çölünün ıssız vâhalarından saâdet burcuna çıkmak isterim gitmeliyim buralardan seninle kalırsam, surları yıkmak isterim aşk gizemli bir şarkıdır dinleyemediğim ayrılığın arkasından duyulan gün doğuyor, neden gülemiyorum siyah bir tanyerinde beklemek yakışmaz bana geceyi eylül mü vurdu güllerimi, bilemiyorum aşk isyankâr bir korkudur sonlayamadığım gece yolculuğuna takılır ayakları özlem beyaz bir gül, açar bağrında yâr kokusu yayılsın diye kaldırımlara ölü ve gözüyaşlı bırakır çocukları arıbeyi konunca ruhun zümrüt taşına mor gülüşlü haramî çıkar dağlar başına diriltir sarı saçlı, kırılgan aynaları aşk veremli bir türküdür söyleyemediğim nağmeleri doruklardan yayılan anılar sehpasında takıyor boynumuza kırmızı urganları kötürüm bir vâdide geziyor kurbanları her aşkı dâre çeken vefâsız leylâsıdır alır avuçlarına, öper ısırganları aşk cefâ ülkesinde umudun rüyasıdır Nurullah Genç
  19. Madde; nasıl oluşmuştur,kendi oluşumunun sebebi yine kendisimidir, (yani ilk başlangıcı)... Madde; canlımıdır (düşünce,bilinç,irade'si) varmıdır.. Madde; eğer cansız, ise kendi içinde var olan (İnsan,hayvan) gibi Mahlukat nasıl oluşmuştur.. Madde; eğer canlı ise (İrade, bilinç) sahibi olması ile bir " Külli irade" sahibi olması gerekir'ki Madde;( boşlukta yer kaplayan (hacim), kütlesi, eylemsizliği olan tanecikli yapılara denir.) dolayısı ile "CANSIZDIR"... Şimdi; "RUH" ölür, diyen kim, veya, tekrar diriltilecek olan bedenmi, Ruh'mu, bu soruyu sorarken, kendi kişisel mantığını kullanıp (yanlış olarak) şimdi alıntılayacağım soru, sorulmaz. ; Ruh zaten yoktur ön kabülünü benimseyerek yok diyorsun, sonrada varsa ön kabülü ile ölümsüz olan,tekrar diriltilmez diyorsun dolayısı ile "KİM DEMİŞ RUH ÖLÜR DİYE" bu itibarla sorulan soru abes, sebebide olmayan bir şey üzerine kurgu yapılmış (Ruh ölümü) yani "Mantık" hatası var... Şimdi bir mantık ve kurgu hatası daha (aslında iki) bir kere "DİRİLTİLECEK OLAN CANLI OLMAZ, CANLI OLAN ZATEN DİRİDİR" sonra Maddi olan zaten "CANSIZDIR"... Diriltilenlerin,diriltildikleri yer "AHİRET" Maddi'dir ve şimdiki Kainat'ımızdan farklıdır içinde mükafat veya ceza görecek olanda "RUH" sahibi maddi vucudu olan "İNSANDIR"... Burada bazı soruları es geçiyorum sebebi değil mantık,kurgu bile isyan eder... Yaşadığımız "KAİNAT" ile "AHİRET'İ" bir tutup üzerine yorum yapmak üstelik Cennet,Cehennem maddi'dir deyip "İÇİNDE OLACAK OLAN İNSAN'I" atlamak ancak soyut düşünce ile olur gerisi teferruat... Kaçtık'ça... Yaptık'ça... Hopladık'ça... Zorlandık'ça Alıştık'ça... Baktık'ça... İnandık'ça... Başardık'ça... Anladık'ça...
  20. Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz (onu) genişleticiyiz. (Zariyat Suresi, 47) ... Göklerde ve yerde zerre ağırlığınca hiçbir şey O'ndan uzak (saklı) kalmaz. Bundan daha küçük olanı da, daha büyük olanı da, istisnasız, mutlaka apaçık bir kitapta (yazılı)dır." (Sebe' Suresi, 3) 8. Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.( Maide Suresi,8.) 90.Şüphesiz Allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz. (Nahl Suresi 90.) Şu halde, sen bundan dolayı davet et ve emrolunduğun gibi doğru bir istikamet tuttur. Onların heva (istek ve tutku)larına uyma. Ve de ki: Allah'ın indirdiği her kitaba inandım. Aranızda adaletli davranmakla emrolundum. Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz sizindir. Bizimle aranızda 'deliller getirerek tartışma (ya, huccete gerek)' yoktur. Allah bizi bir araya getirip-toplayacaktır. Dönüş O'nadır." (Şura Suresi 15.)
  21. Aslında Milletçe çok sevindiğimiz Milli maç arefesinde ileti yazmak "hemde yanlış bilgi verene" biraz tuhaf ama madem yazıyoruz,yazalım. İki dünya savaşı... Kominist ideoloji için katledilen insanlar (stalin,pol pot)... Afrika ve dünyayı kemiren ve insanları katleden emperyalizm... Demokrasi getiriyorum ayaklarına yanlız Irak'ta katledilen bir milyon İnsan... Daha yazmıyacağım... Ve ben gülemiyorum bu vahşiliğe...
  22. ( Maide suresi 43- İçinde Allah'ın hükmü bulunan Tevrat yanlarında dururken seni nasıl hakem yapıyorlar da ondan sonra da dönüveriyorlar? Onlar inanıcı değillerdir.) Ehli kitap Tevrat ve İncil'i hem birebir,uygulamadıkları üstelik Peygamberi (a.s.v.) hekem kılıp çark ettikleri için onların durumu göz önüne seriliyor. Maide; 70. Andolsun, Biz İsrailoğulları’ndan kesin söz almış (misak) ve onlara elçiler göndermiştik. Onlara ne zaman nefislerinin hoşuna gitmeyen bir şeyle bir elçi geldiyse, bir bölümünü yalanladılar, bir bölümünü de öldürdüler. 71. Bir fitne olmayacak sandılar, körleştiler, sağırlaştılar. Sonra Allah, tevbelerini kabul etti, (yine) onlardan çoğunluğu körleştiler, sağırlaştılar. Allah yapmakta olduklarını görendir. 72. Andolsun, "Şüphesiz Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler küfre düşmüştür. Oysa Mesih'in dediği (şudur:) "Ey İsrailoğulları, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin. Çünkü O, Kendisi'ne ortak koşana şüphesiz cenneti haram kılmıştır, onun barınma yeri ateştir. Zulmedenlere yardımcı yoktur." Şimdi hem kendilerine gelen Kutsal kitapları "tahrif et, peygemberleri öldür,şirk koş birde hakem tut" sonrada çark et... Anlayan,anladı. Ve yahut herkes kendi yoluna...
  23. “Ey iman edenler, adaleti ayakta tutarak Allah için şahitlik edenlerden olun. Kendinizin ana ve babanızın aleyhinde bile olsa (şahidlik ettiğiniz kimseler) zengin veya fakirde olsalar adaletten ayrılmayın. Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. Adaleti yerine getirebilmek için hevâ ve hevesinize uymayın. Eğer eğri davranır veya yüz çevirirseniz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” (En-Nisa; 4/135) İslam, İslamdır,merak edilirse kaynağına başvurulur..
  24. İnançsız, veya Maddeci, olanlar çoğu kez, İslam bilgini (Alim) veya tasavvuf büyüklerinin, eserlerinden örnekler verip, kendilerince, İslami olan her ne ise, karşı gelirler?. Yani; hem inançsız, maddeci, olacaksın hemde, İslamı en güzel yaşayan Tasavvuf büyüklerinden alıntılarla,İslam karşıtı yazılar yazacaksın, bu durumda inançsız ile veya maddeci geçinenlerle,tasavvuf büyüklerini aynı kefeye koyacaksın (haşa).. Misal; Şimdi görelim kısaca. TANRI; Türkçe'de Allah anlamında kullanılan Tanrı kelimesi, Orta asya Türk boylarında daha çok "gökyüzü" anlamında kullanılmıştır. Çağatayca'da Tengri, Yakutça'da Tangora, Tanara, Altaylarda Teneri, Sümerce'de Tingir, Dingir Akadca'da İlu, Oğuzca'da Çalap, Çelep, Kazanlar'da Tengri (Tanrı), Teri vb. şekillerinde yazılmıştır. Kaşgarlı Mahmud, Tanrı kelimesini şöyle açıklamıştır: "Tengri, yüce Tanrı manasına gelir. Kâfirler göğe Tengri derler. Yine bu adamlar büyük bir dağ, ulu bir ağaç gibi gözlerine ulu görünen her şeye Tengri, hakîm kişiye de Tengriken derler" (Divan-ı Lügâti't-Türk, (çev. Besim Atalay) Ankara 1941, 111, 376). Orhun Âbideleri'nde Tengri kelimesi daima ilâhi bir kudreti ifade eder. O'nun iradesiyle iktidara gelen hükümdar, Tengri gibi, Tengri doğumlu ve Tengri tarafından yaratılmıştır. Tek tanrılı dinlerde bir tek Tanrı (Allah) olmasına rağmen çok tanrılı dinlerde, hemen her kudret ve kuvvet için bir tanrı (İlâh) vardır. Müslümanlığı kabulden itibaren Türklerin Tanrı kelimesini Allah manasında kullandıklarını, yüzlerce yıldan beri yazılan tefsir, hadis ve çeşitli dinî eserlerde hep Tanrı kelimesinin Allah karşılığında kullanıldığını ileri sürmektedirler. Onlara göre Yunus Emre, Mevlit yazarı Süleyman Çelebi vb. Türk şairleri eserlerinde hep Allah kelimesi karşılığında Tanrı kelimesini kullanmışlardır. Allah karşılığında Tanrı kelimesi kullanılabilir, fakat her Tanrı, Allah değildir (Hikmet Tanyu, İslâmlıktan Önce Türklerde Tek Tanrı İnancı, İstanbul 1986, s. 188). NEDEN; Tanrı, aslında mabud demektir ve bir çok muhakkık ilim adamının da ifade ettiği gibi Arapça'daki "İlâh"ın, Fransızca'daki "Dieu"nun, Farsça'daki "Hudâ'nın, İngilizce'deki "God"un karşılığı olan bir kelimedir..Buna göre Tanrı kelimesi, ilâh kelimesi yerinde kullanılabilir. Tıpkı Huda, Yezdan, Çalap, Diyo ve God kelimelerinin ilah yerinde kullanılabildiği gibi. Fakat Allah yerinde kullanılamaz. Allah, Cenâb-ı Hakk'ın Zâtının has ismidir. Onun için "La ilahe illallah" diyoruz; fakat "La Allah'a illallah" demiyoruz. Evvelâ ilâhlar, tanrılar ne varsa hepsi nefyediliyor, sonra da isbatta, Mutlak Ma'bud getiriliyor ve sadece Allah vardır, deniliyor. 'Allah' ismi ile Allah'dan başka hiçbir mâbud anılmamıştır.Bu ismin benzeri yoktur. Tanrı ve Hüdâ isimleri Allah gibi özel bir isim değil aksine ilâh, rab, mâbud gibi genel isimlerdir. Arapça'da "ilâh"ın çoğuluna "âlihe", "rabb"ın çoğuluna "erbâb", Farsça'da "Hüda"nın çoğuluna da "Hüdâyân" denilir. Ancak Allah'ın çoğuluna "Allahlar" denildiği ne işitilmiş, ne görülmüştür.. "Allah" lafzı, Yüce Yaratıcının özel ismidir. Bu isim, O'nun kemal, cemal ve celal sıfatlarının ifade ettiği anlamların tamamını kapsar. Allah'ın diğer isimleri Allah'ı tasvir ederler. "Allah" özel isminin hiçbir dilde tam karşılığı yoktur.İlah, tanrı ve benzeri isimler, hem gerçek ve hem de gerçek olmayan tanrılar için müşterek olarak kullanılırlar. Bu kelimeler Allah özel isminin tam karşılığı değildirler. LÂ İLÂHE İLLALLAH Lâ İlâhe İllallah -Allah'tan başka ilâh yoktur-, İslâm dininin temel rüknüdür. Yani uluhiyyeti, yaratıcılığı, Rabliği, saltanatı ve hâkimiyeti sadece Allah'a tahsis etme kaidesi. "Lâ İlâhe", hiçbir ilâh yoktur manâsını taşımaktadır. İlâhın ıstılâhî manası ise; tapılacak, rızık veren, herşeyi bilen, yaratan, doğmayıp doğurmayan, yücelerin yücesi demektir. "İllallah", sadece Allah vardır, manâsını taşır. İçindeki (ARAPÇA) "illâ" edatı, istisna edatlarındandır. Bu edat, kendisinden sonra gelen kelimeyi müstesna kılar, yani öncekilerin dışında bırakır. Yani "hiçbir ilâh yoktur sadece Allah vardır" manâsının ortaya çıkmasını sağlar. Dolayısıyla "Lâ İlâhe İllallah", Allah'tan başka ilâh yoktur, demektir. İslâmiyet, tevhid dinidir. Tevhid, iki ana temelden meydana gelir. Bunlar birbirini tamamlamaktadırlar. İkisi de ayrı ayrı, yalnız başına düşünülemez. "Lâ İlâhe İllallah" kelime-i tevhidini, "Muhammedün Rasûlullah" yani "Muhammed Allah'ın Resûlüdür" cümlesi tamamlar. "Lâ İlâhe İllallah"ı kabul edip "Muhammedün Rasûlullah"ı reddetmek, tevhidi ortadan kaldırır. "Lâ İlâhe İllallah", bir hareket tarzını gerektirir. Bu kelimenin yüklediği manâlar vardır. Tevhidi kabullenen kimse, artık bu yükümlülüğün altına girmiştir. Allah katında o yükümlülükleri yerine getirenler için büyük mükâfat, terkeden kimseler için de büyük ceza vardır. Bu yüzden "Lâ İlâhe İllallah" şahadetiyle "Muhammedun Rasûlullah" şehadeti kesinlikle birbirinden ayrılmazlar. İkisi beraber olduğu müddetçe, ancak bir bütünlük arzederler. Allahu Teâlâ'ya kul olma ilkesi, her şeyden önce Rasûlullah (s.a.s)'ın rehberliğine dayanmaktadır. Misal; Canım kurban olsun senin yoluna Adı güzel kendi güzel Muhammed Şefaat eyle bu kemter kuluna Adı güzel kendi güzel Muhammed Aşık Yunus nider dünyayı sensiz Sen hak Peygambersin şeksiz şüphesiz Sana uymayanlar gider imansız Adı güzel kendi güzel Muhammed Şimdi hem inançsız olacaksın, hem madeci, hemde Yunus Emre şöyle yazdı,böyle yazdı diyeceksin.. GEÇ.. Not. AMELLER NİYETLERE GÖREDİR. Hadis.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.