Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

katakuta

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.124
  • Katılım

  • Son Ziyaret

katakuta tarafından postalanan herşey

  1. Benim müslümanlar gibi kemikleşmiş,değişmesi mümkün olmayan kutsal kalıplarım yok. Dolayısıyla eleştirebileceğiniz bir şeyde yok.Ne acı değilmi?
  2. Sizde zekametre mi var? Kişilerle uğraşanlarla işim olmaz.Yazdıklarım sayfalarca ortada.Buyurun çürütün de dindaşlarınız istifade etsin.
  3. Ahlaki davranışlar sizin din çiftliğinin tapulu malı değil.Bunları bilmek için bir d,n kitabına ihtiyacımda yok.Aklım ve vicdamın bana yeterli geliyor.Ben değil yakın akrabalarıma,komşumun eşine bile yan gözle bakmam,bakanı ise set bir şeklide eleştiririm.Demekki kitabınızda yasak olmasa idi, anneniz veya kızkardeşiniz ile ilşikiye girecektiniz.Çünkü dediklerinizden öyle anlaşılıyor.Yani sizi tutan aklınız değil,dininiz. Siz bu saçmalıkları bize yakıştırmadan önce kendi peygamberinizin ne yaptığına baksanız daha iyi olur kanaatindeyim. Ahzap 37- Hem hatırla o vakti ki, o kendisine Allah'ın nimet verdiği ve senin de ikramda bulunduğun kimseye: "Hanımını kendine sıkı tut ve Allah'tan kork" diyordun da nefsinde Allah'ın açacağı şeyi gizliyordun. İnsanlardan çekiniyordun. Halbuki Allah kendisini saymana daha lâyıktı. Sonra Zeyd o kadından ilişiğini kestiği zaman, biz onu sana eş yaptık ki, oğulluklarının ilişkilerini kestikleri hanımlarını nikâhlamada müminlere bir darlık olmasın. Allah'ın emri de yerine getirilmiştir. ..En güvenilir İslam tarihçisi olarak bilinen Taberi hikayeyi şu şekilde nakleder.. Tanrı elçisi günün birinde Zeyd’i aramak üzere onun evine gelir. Kapıda yünden örülmüş bir perde asılıdır. Peygamber kapının önündeyken rüzgar perdeyi kaldırır. O anda Zeyneb içerde çıplak olarak bulunmaktadır.. Tanrı elçisinin gözü ona ilişir, güzelliği hoşuna gider ve kalbinde iz bırakır.. Akşam olupda Zeyd eve gelince, Zeyneb ona Peygamberin geldiğini söyler.. Zeyd, “ Eve girmesini rica etmeli idin” der.. Zeyneb, “ Eve girmesini rica ettiysemde girmedi..” der.. Zeyd, “ Peki ayrılırken bir şey soylemedi mi ..” der.. Zeyneb, “Kalpleri değiştiren Tanrı kutludur dedi” der... Bu söz üzerine Zeyd, Muhammed’in Zeyneb’e aşık olduğunu ve onunla evlenmek isteyebileceğini düşünerek, onun yanına gider ve “Ey Tanrı elçisi, evime geldiğini söylediler, babam ve anam sana feda olsun, eve girmeliydin.. Zeyneb hoşuna gitmiş olabilir, eğer hoşuna gittiyse hemen boşarım” der... Muhammed, “Karın hakkında bir şüpheye mi düştün ? ” diye sorar.. Zeyd, “ Ey Tanrı elçisi, hiçbir hususta ondan şüphelenmedim ve ondan hayırdan başka bir şey görmedim” der.. Muhammed ona, daha sonra Ahzab Suresi 37. ayette de bahsi geçen “Eşini tut, Allah’dan kork” sözlerini sarfeder. Ancak herşeye rağmen Zeyd, ne düşündüyse Zeyneb’i boşar.. ( Zainab Bint Jahsh and her marriage with Muhammad: Annals of al-Tabari, 2:563 ) Ebu Davud, Et'ime 2, (3743). Bir rivayette şöyle der: "(Zeyneb'in düğününe gelenlere doyarak sofrayı) terketmelerine kadar ekmek ve et yedirdi." Allah her nedense, Muhammed Zeyneb'i çıplak görene kadar müminlerin, evlatlıklarının boşadıkları karıları ile evlenebilmelerine olanak veren bir ayet göndermeyi düşünmemiştir. Bir müminin, kendisine baba diye hitap eden bir kızla evlenebilmesi için, Allah'ın, ayet indirdiğine inanmak, üstelik ona halasının kızını helal ettiğini kabul etmek, Allah'ın yüceliğine inanmakla ne derece doğru orantılıdır..? Herhalde bu soru, İslam çerçevesinde ahlaki değerlerini muhafaza eden, Peygamber ne yaptıysa muhakkak ulvi bir nedeni vardır, şeklindeki peşin hükümlü yaklaşımlardan hiçbir zaman vazgeçemeyen dini bütün Müslümanların cevap vermesi gereken soruların başında gelmektedir.. Ahzap 53- Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. Fakat çağırıldığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de hemen dağılın. Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor. Fakat Allah gerçeği söylemekten utanmaz. Hem O'nun hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin kalbleriniz ve hem de onların kalbleri için daha temizdir. Hem sizin Resulullah'a eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ondan sonra hanımlarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz. Çünkü bu Allah katında çok büyük bir günahtır. Adam,evletlığının karısı ile velenmiş bir an evvel gerdeğe girmek için can atıyor,sahabelerde oturmuş sohbete dalmışlar. Olacak şeymi yani.
  4. İlkönce düzgün ve anlaşılır şekilde soru sormasını öğrenin derim.Ne dediğiniz anlaşılmıyor.
  5. Bana parçacı yakıştırması yapan,enes bey,siz niye cımbızlıyorsunuz.Bir önceki ayet işinize gelmiyormu ? 6- O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır. 7- Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. 8-Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir Büyük yazdım ki dikkatinizi çeksin diye.Ameller gösterilecek demiyor sadece,Amellerinin karşılığı diyor.Amellerin karşılığı ise ceza veya mükafattır. Sen istersen ağzınla kuş tut,İyiliklerin % 49 olursa sende ebedi cehennemliksin kurana göre.
  6. Evet,ayetler o kadardar açıkki çelişkiler apaçık görünüyor.Siz elbetteki çelişki var demiyeceksiniz,diyemezsiniz. Zerre,arapçada güneş ışığında görünen toz parçaları. Yani bu kadar iyilik yapan bile mükafatını görmesi gerekirken,Müminun suresine göre % 49 iyilikler boşa çıkıyor.kehf 105 e göre ise taptan boşa gidiyor. Zerre mikatı iyiliklerin karşılığını vereceğini söyleyen allah ne hikmetse bu sözünden vaz geçmiş.Bu duruma göre,zilzal suresi islamın başlarında adam toplamak için söylenmiş gibi duruyor.Ama ne zamanki katılanlar çoğalınca, bizim türkiyedeki politikacılar gibi allahta geçti bolun pazarı demiş.
  7. Enes bey,sedat beyi davet etmiştim siz araya atlayıp her zaman ki gibi konuyu alakası olmayan tefsirlerle sulandırdınız.Sizi zorlayanmı var efendim cevap vermeye ? Konu kurandaki çelişkiler.Buna cevap vermeyip habire ordan burdan alıntı yapıp konuyu boğuyorsunuz.Sizin kendi düşünceniz yokmu? Kendi düşüncelerinizle cevap vermeyi beceremiyorsanız elbettte böyle eleştiri alırsınız. Sonra birde cevap vermişte ben anlamamış gibi bir hava estiriyorsunuz. Diğer bir husus ise,yakıştırmanız iftira boyutuna ulaşmış.Şiddetle kınıyorum Zilzal suresini,karia suresini olduğu gibi verdim,bunun neresi parçacı alıntı ? Zilzal 1- Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, 2- Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı, 3- Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman. 4,5- O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır. 6- O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır. 7- Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. 8-Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir Kuran zilzal suresinde zerre miktarı iyilik ve kötüllüklerin karşılığı görülecek diyor 105- İşte onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çıkacaklarını inkâr etmişlerdir de bu yüzden iyilik altında yaptıkları bütün amelleri boşa gitmiştir. Artık kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız kehf 105 te ise ayetleri inkar edenlerin amellerinin boşa çıkacağını söylüyor Müminun 102- Böylece kimlerin tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir. 103- Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler. Bu ayetlerde de iyilikleri hafif olanların ebedi cehennenlik olduğunu söylüyor Bende haklı olarak soruyorum Hani zerre miktarı iyliğin karşılığı görülecekti? Oysaki müminun suresine ve karia suresine göre% 49 iyilikleri olanlar bile cehennemlik oluyor.Hadi buyurun bakalım ordan burdan alıntı yapmadan kedi düşüncenizle bu çelşki iddiasını çürütün bakalım.
  8. Sayın sarıgöl, alıntı yaptığınız zaman katılıyormusunuz,karşımısınzı bunu belirtmeniz gerekir.Önceki iletiniz tamemen tasavvuf düşüncesine karşı bir alıntı idi.Şimdi ise tasavvufun islam olduğunu söylüyorsunuz. Önceki iletinizde aslında karşı olduğunuz belli ama gözümüzden kaçmış. Diye devam etmnişsiniz Unutmayınki bu dinin, yani islamın patenti vahhabi diye kötülediğiniz araplara ait.Elbetteki adamlar islami senden benden iyi bilecekler.Hem arapların dinini alacaksınız sonrada adamlara vahhabi diye veryansın edeckesiniz.Pes valla. Dağdan gelipte bağcıyı kovmak diye, buna deniyor galiba.
  9. Hangi cümleden çıkardınız bunu ? Ama merak ediyorsanız söyliyeyim. Hayır allaha,tanrıya inanmıyorum.Dinsiz olduğum ilk zamanlarda bir tanrı inancım vardı ama şimdi oda yok oldu.Niye kendimi kandırayım aldatayım ki.Varsa çıksın açık açık aha bakın ***, ben varım desin.Ben niye akıllı tasarım gibi mantıki çıkarımlarla allahın varlığına delil aramak zorunda kalayım ki ? Eğer allah varsa, varlığını kanıtlaması gereken o,ben değilim.Olmadık şeylerden kantı çıkarmayada gerek duymuyorum.Tanrı Bu kadar gizli,kapaklı kaprisli olmazki canım.Saklambaçmı oynuyoruz ?
  10. Gerçekten de müthiş bir araştırma.Biz niye şimdiye kadar bunu farkedememişiz ?
  11. katakuta

    Ya Varsa ?

    Müslümanların meşhur bir argümanı vardır. Ya allah varsa,ya ahiret varsa ben inanmakla bir şey kaybetmem diyerek güya kendilerini sağlama almış olurlar. Ama ne hikmetse madalyonun öbür tarafını bir türlü görmek istemezler. Varsayımdan hareketle gidelim.Eğer tanrı varsa ve ahiret varsa,ve insanlar imtihana tabi ise,müslümanların bu imtihanı kaybetmeyeceği ne malum? Biz kafirler, salt aklımızı kullanarak eğer tanrı varsa, tanrı adına gönderilen kitaplar, tanrının adaletine,merhametine,yüceliğine ters düştüğü için inanmıyoruz. Belkide imtihan gereği allah kitap filan göndermedi,peygamberde yollmadı.Yarattığı insanlar ne kadar akıllarını kullanıyor imtihan ediyor olabilir. Tanrı öldükten sonra ahirette müslümanlara, ben size akıl verdim,niye aklınızı kullanmadınız da, benim adıma uydurulan kitaplara inandınız, asırlarca benim adıma savaşlar yaptınız,insanları öldürdünüz,vahşeti ve ilkelliiği savundunuz,bunca akıl ve insanlık dışı şeyleri benim emrettiğimi söylediniz,şimdi ise bunun yatıklarınızın cezası olarak bir müddet cennetteki benim akıllı kullarımın yaşadığı mükafatları seyredecek, sonrada ebedi yok olacaksınız derse halleri nice olur merak ediyorum? Müslümanların var sayımı olurda, kafirlerin olamaz mı.İşte buda bir varsayım.
  12. Sevgili BrainSlapper, Mevlana ile yunus emreyi aynı kefeye koymak bence doğru değil Anadolu tasavvufu iki ana kola ayrılır. Birincisi, egemen sınıfa seslenen tarikatlar, ikincisi de halka ve ezilen sınıflara seslenen tarikatlar. Mevlana, birinci grubun içinde, bunların da birincisidir. Mevlevilik, Osmanlı Devleti'nin başından sonuna kadar yönetici sınıfın, sarayın ve ulemanın tarikatı olmuştur. Mevleviliğin en önemli özelliği, iktidarda kim varsa onun tarafını tutmasıdır. İlginçtir, bu özelliği Mevleviliğin Cumhuriyet'in kurulmasından sonra en çok hoşgörülen tarikat olmasını sağlamıştır. Bir vatan düşünün, isgalci güçler hızla yayılıyor, vatanı karış karış ele geçiriyor. Moğollar gibi bir güç Anadoluya giriyor, Erzurum, Erzincan, kayseri, Konyayı talan ediyor. Mevlana da oturmus, bu sırada halka, mulayim olmayi, bagışlayıcı olmayı, göründüğün gibi olmayı, olduğun gibi görünmeyi, insanın içinin geniş olmasını öğutlüyor. Eger Mevlana madem o kadar insancıl , genis sevgi sahibi ,idi ise, türk saflarında Moğollara karş mücadele eden oğlu Alaattin çelebi'nin cenaze namazını halkın aşırı ısrarına rağmen niye kılmadı diye sormadan edemiyor insan. Bu nasil (sozde) "gel gel, ister kafir, ol, ister putperest, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da gel" felsefesidir böyle? Adam işgalcilere karşı carpışıp şehit olmuş kendi öz oğlunun cenazesine gitmemiş. Hani nerde genişlik, nerde sevgi felsefesi? Adam işbirlikci . Moğol katillerinin ücretli adamı.. O oğlanlarıyla sefa sürerken, Moğollar milleti kesiyor.. Herifin umurunda mı sagı-solu?
  13. Bir kere daha sorulan soruya verecek cevap bulamadığı için bir müslümanın nasıl yanlışa düştüğünü gördük
  14. Enes bey, madem araya girdiniz çelişki yaratmadan aşağıdaki ayetlerle bağlantısını da anlatsaydınızya Kehf 105 105- İşte onlar, Rabblerinin âyetlerini ve O'nun huzuruna çıkacaklarını inkâr etmişlerdir de bu yüzden iyilik altında yaptıkları bütün amelleri boşa gitmiştir. Artık kıyamet günü onlar için hiçbir ölçü tutturmayız Karia 1,2,3- Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin? 4- O gün insanlar yayılmış pervaneler gibi olurlar. 5- Dağlar atılmış renkli yünler gibi olur. 6,7- O gün kimin tartıları ağır basarsa o, hoşnut olacağı bir hayat içindedir. 8,9- Kimin tartıları hafif gelirse, onun anası da (varacağı yer, sığınacağı durağı) hâviye (uçurum)dır. 10- O uçurumun ne olduğunu sen nereden bileceksin? 11-O, kızgın bir ateştir. Müminun 102- Böylece kimlerin tartıları ağır basarsa, işte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir. 103- Kimlerin de tartıları hafif gelirse, artık bunlar da kendilerine yazık etmişlerdir; (çünkü onlar) ebedî cehennemdedirler.
  15. Satin sarigöl,sizi tebrik ediyorum.Gerçek islam budur ve vahdeti vucudun esamesi bile okunmaz. Zuhruf Ama onlar, kullarından bir kısmını, O'nun bir parçası kıldılar. Gerçekten insan apaçık bir nankördür
  16. Sevgili forsa,benbe bu konuya defalarca dikkat çektim ve dedimki müslümanlar kafalarında kurdukları dinin adını koysunlarda bizde rahat etsek onlarda.Herkes ayrı bir telden çaldığı halde yine islam oluyor anlamak mümkün değl.Eğer tanrı varsa ,cennet varsa inanki orayı hak eden bizim gibiler olacak.Kuranda hiç bir şeyi çarpıtmadan anlamaya ve anlatamaya çalışıyoruz yaw
  17. Bazı müslümanlar zerre miktari iyiliğin dünyada karşılığı verilir dedi.Oysaki surede görüldüğü gibi dünyadandan fian değil ahiret hayatından bahsediyor.Sedat bey siz ise burda mükafat veya ceza diye bir anlam yok,sadece amelleri kendilerine gösterilecekmiş dediniz.Karşılığı olmadıktan sonra (ceza veye mükafat) amelleri göstermenin ne anlamı kalırki? Kehf 105 e göre zaten inarcılara sorgu sual yok,kafadan direk yallah cehenneme postalanacaklar.Bu duruma göre karia suresinde amelleri tartılacak olan müslümanlar olması gerekiyor. Mesela adamın birinin % 60 kötülükleri var ve % 40 iyilikleri.Fakat iyilikleri hafif kaldığı için müslümanda cehenneme gidecek. Bu nasıl adalet ki müslümanla kafirler aynı cezayı görüyor.Şimdi muhtemelen gelecek itirazlara cevap verelim. cehenneme giden müslüman cezası kadar yanacak sonra cennete gidecek burda bir sorun yok. Hayır efendim,kurana göre cehennemden cennete transfer diye bir şey yok,kuran bu anlayışı yahudilerin hurafesi diye anlatır. Bakara 80- Bir de dediler ki: "Bize sayılı birkaç günden başka asla ateş azabı dokunmaz". De ki; "Siz Allah'dan bir ahit mi aldınız? Böyle ise Allah sözünden dönmez. Yoksa siz Allah'a karşı bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?" 81- Evet kim bir günah işlemiş de kendi günahı kendisini her yandan kuşatmış ise, işte öyleleri ateş ehlidirler ve orada ebedî kalıcıdırlar. 82- İman edip salih ameller işleyenler, işte öyleleri de cennet ehlidirler ve orada ebedî kalıcıdırlar. Aliimran 23- Görmüyor musun, o kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanlar, aralarında hüküm vermek için Allah'ın kitabına davet olunuyorlar da, sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyorlar. 24- Bunun sebebi, onların "belli günlerden başka bize asla ateş azabı dokunmaz" demeleridir. Uydurageldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadır. Evet sayın sedat bey,bunlar benim yorumum.Şimdi sizden, karia,zilzal ve kehf 105i birbirleri ile çeliştirmeden nasıl bağdaştırdığınızın cevabını bekliyorum
  18. Sedat bey,ilgili topiğe sizi bekliyorum
  19. Doğru haklısnız sedat bey,kendisine rakip olanları öldüresiye çatlatmış.Maddi karşılık beklememeiş tabiki buda doğru, söke söke şey pardon savaşa savaşa zorla almış.
  20. Yapmayın sayın sardunyam,inanın samimi olarak söylüyorum ben o iletiyi dalga geçmek için değil,o verdiğiniz ayetlerin bir insan tarafından da çok kolay bir şeklide yapılabileceğini örneklemek için verdim.Ama siz bana komik derken kutsalınıza da komik damgası yapıştrdığınızın farkında değilsiniz.
  21. Deri,sinir nerden çıktı sedat bey,öyle organlar yok sadece algı.
  22. Ulu tanrı, Bill Gates,in tasarımın incelenmesini isteyen ayetleri
  23. Sedat bey,ben yanınızda olsam bunu size ispatlardım ancak böyle sanaldan mümkün değil.Nasılmı? ?esela size şöyle okkalı bir osmanlı tokatı atsam bana kızmamanız gerekir değilmi? Çünkü ortada maddi bir temas yok,siz sadece benim vurduğunu algıladınız yani sandınız.Dolayısıyla bana kızmamanız gerekir.
  24. Sayın sarıgöl,cevaplamak zorunda değilsiniz ama bu şeklide soru sorulmaz diyemezsiniz.Böyle bir yetkiniz yok.Size ahireti isbat edin denmiyor,ahiret olmasa inanırmıydınız diye soruluyor. Başka forumlarda sorduğum müslümanlar o şeklide olsa idi kurana inanmak mantıksız olurdu dediler.Sedat bey önce inanırdım dedi ve sonra bu görüşünden çark ederek ahiret şart dedi.Zaten başkalarının cevap vermeyeceğini hesaplayarak ben kendi yorumumu yapayım. Müslümanların dine/kurana bu denli sıkı sıkıya bağlanmasının asıl sebebi Allahrızası/ allaha kulluk değil,bunların karşılığında ücret alabime (cennet hayatı) ümidi yatmaktadır. Eğer aksi olsaydı,müslümanlar bu soruya çok rahat bir şeklide ahiret olmasada inanırım diyebirlirlerdi. Belki biraz ağır olacak bu durum ama,müslümanların yaptıkları ibadetleri ve iyilikleri bir bedel/ücret karşılığında yaptıklarını göstermektedir.Bir bedel karşılığı olarak yapılan iyilikler ise öz veri sayılmaz.Nasıl ki bir fabrikada çalışan işci özverisinden değilde alacağı ücret için çalışıyorsa,müslümanlarınkide aynen öyle. Çoğu zaman müslümanlar ateistleri ve dinsizleri, dini kurallara bağlı olmadıkları için eleştiriler.Oysaki onlar hiç bir karşılık beklemedikleri halde muhtaç olanlara yardım ederler. Bu durumda onlar müslümanlardan daha erdemli olmuş oluyorlar.
  25. Sevgili lucas,ona bakarsan tavukta pislik yiyen bir hayvandır ama nedense hiç kimse bunu gündeme getirmez.Domuzdan bu kadar tiksinilmesi hem kuranın hemde müslümanların asırlardır olumsuz empoze etmesinden kaynaklanmaktadır.Eşini kıskanma meselesine gelince,hayvanların karakterleri etlerini yemek suretiyle insana geçmez.Bu konu,da yine müslümanların haram olan herşeyi alabildiğince lanetlemesinden kaynaklanmaktadır. Sayın boşig,dikkat etti iseniz yazı bana ait değil yani alıntı.Domuzun ömrü uzatttığı konusunda iddialı değilim. Hem asıl mesele buda değil.Sedat bey,domuzun kuranda haram olduğunu ve hikmetinin ise günümüzde bilimle kanıtlandığı gibi bir imada bulundu.Oysaki öyle bir şey yok.Zararı olan her şeyi haram kabul etmek son derece mantıksızdır.Kurana göre helal olan hayvanlarında da zaman zaman hastalanıp zarar vermesi gündeme gelebildiği halde hiç bir müslüman çıkıpta artık sığır veya tavuk yemek haramdır demiyor,diyemiyor.Zarar verme konusu göndemden kalkınca tekrar yenebiliyor.Fakat buna rağman hijyenik ortamlarda yetişen domuzlar için hiç bir müslüman artık domuz yemek helaldir diyemiyor,diyemezde zaten.Buda gösteriyorki domuzun haram oluşunu bir takım zararlara bağlayan müslüsmanların bu yaptıkları doğru değil. Domuz kurana göre haramdır,yani dini bir yasaktır.Bunu çağa uyudurup bir takım zararlarından bahsetmek,kuranı güncelleştirme çabasından başka bir şey değildir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.