Zıplanacak içerik

katakuta

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

katakuta tarafından postalanan herşey

  1. Sayın sedat olayı çarpıtıyorsunuz. Kurana göre ellah, gönderdiği elçilere inanmayanları türlü türlü şekilde helak etmiş ve muhammed zamanındaki müşriklere de göz dağı veriyor,eğer inanmazsanız sizde aynısını yaparım diye. Bende gayet doğal olarak ellaha, madem böyle helak etme yönteminiz var,insanları birbirine düşürmeden muhammed zamanındaki müşrikleride helak etseydin diyorum. Bunun neresi alay etmek,lütfen rica ederim. Ellahın bu tehdini cicidye alanlar bile olmuş bakın ne diyorlar Enfal 32 Hani (o kafirler) bir zaman da: Ey Allah'ım! Eğer bu Kitap senin katından gelmiş bir gerçekse üzerimize gökten taş yağdır, yahut bize elem verici bir azap getir! demişlerdi. Onlara verilen cevaba bakalım Enfal 33- Halbuki sen içlerinde iken Allah, onlara azab edecek değildir. İstiğfar ettikleri sürece de Allah onlara azab edecek değildir. Sebep ne imiş,muhammedin aralarında olması imiş.Allah muhammedi o kadar seviyorki oda azaptan etkilenmesin diye,müşriklere azap etmiyor. Muhammed öleli 1500 sene oldu.Mademki allahın böyle bir adeti var yalanlayanları helak ediyor,niye muhammed öldükten sonra inkarcıları yok etmemiş ?
  2. Bakara 117 (O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır. Bir şeyi dilediğinde ona sadece "Ol!" der, o da hemen oluverir. Kuranda bu şeklide bir çok ayet var Gökler ve yer.Dikkat edildiğinde gökler,çoğul yer ise tekil olarak ifade edilmektedir. Peki bu tanımlamalar doğrumu ? Yeryüzünden kast edilen nedir,göklerden kast edilen nedir ? Bu ifade '' yer ve gökler'' dünyadan gökyüzüne bakan bir insanın gözlemi sonucu söylenmiş bir tümcedir ve gerçek değildir. Gökler diye ifade edilen tanımlama, aslında trilyarlaca yıldızların arasında ki boşluktan başka bir şey değildir. Dolayısıyla tektir,çoğul olması söz konsu olamaz. Biz dünyadan baktığımızda mars,ı nasıl gökte diye varsayıyorsak,marstan bakan kişide kendi bakış açısına göre dünyayı dünyayı gökte sanacaktır.Oysaki işin aslı bizim bakış açılarımıza göre değildir.Gök diye tabir edilen şey, aslında yıldızler arasındaki tek bir boşluktan ibaret olan şeydir. Gelelim yeryüzü meselesine.Dünyanın belli bir kütlesi ve hacmi olduğu dolayısıyla bir yüzeyi olduğu için için yeryüzü diyoruz.Ancak bu milyarlarca yıldız içinde geçerlilidr. Çünkü onlarında bir kütlesi , hacmi ve yüzeyleri var.Dolayısıyla trilyarlarca yıldızlarda, gerçekte bir yer,dir Nebe 12 Üstünüzde yedi kat sağlam göğü bina ettik. Sağ sol,üst ve alt tanımlamaları salt dünya için geçerli olan bir kavramlardır. Biz dünyadan baktığımızda aslında salt bir boşluk olan göğü, yukarıda diye tanımlamak zorundayız. Yani kendi bakış açımızı anlatıyoruz.Ancak evrenin tamamı için düşündüğümüzde ne sağ sol nede alt ve üst kavramları vardır. Dolayısıyla tek bir boşluktan ibaret olan şeyin katlarından bahsetmekte söz konusu olmaz ve gerçeklere aykırıdır.
  3. Töbeee haşa.Olurmu öyle şey geyik yapıyoruz işte.
  4. katakuta şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Siz bana ibrahimi engelleyenin şeytan olduğunu kanıtlayın,(şeklini şemalinis) söz bende o kişiyi nufüstaki kayıdı ile beraber kanıtlayacağım.Soyut olan bir varlık taşlanmaz, taşlanamaz.Çünkü taşlamak somut olan bir eylemdir ve somut varlıklara karşı yapılabilir.Siz şimdi kalkar bu çelişkiyi gidermek için insan kılığına girmişte dersiniz.Yeterki batıl inaçlarınıza leke gelmesin,insanlık vicdadında yargılanmasın
  5. katakuta şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Ben gittim.Bir an evvel bitsede geri dönsem diye aklımdan çıkmıyordu.Her şey dağ taş.Kabe taş,sava merve taş,arafat taş,şeytan diye taşlana direkler taş. O zaman ki aklımla bile (müslüman iken) bu nasıl bir ibadet ki taşlarla başlıyor taşlarla bitiyor diye bir türlü anlam veremiyordum.Tunel faciası benim gittğim dönemde olmuştu.Hele o ölenleri görünce iyice nefret etmeye başladım. O kadar çok olumsuzluklar varki,tüm bunları görmezlikten gelip,üstelik birde manevi hava hissettiğini söyleyebilmek için,insanın kendisini kandırabilmesini çok iyi becermesi gerekiyor.
  6. katakuta şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Kesinlikle katılmıyorum sayın sardunyam.Allaha verilen söz demişsiniz.Erdem sahibi insanlar şizofren değilki be allaha söz verdim evladımı keeseceğim desin.Bir insanın evladına düşkünlüğünü nasıl kötü bir şey gibi savunabilrisiniz ? Ne kadar ruh hastası,psikopat varsa,kuran bunları aklamış.Kimi kalkar (hızır) masum bir çucuğu öldürür,niye yaptın diye soranlara,hoop durun bakalım ben bunu kendilğimden yapmadım,Allahtan aldığım bilgiye göre yaptım der. Bir başkası kalkar evladını boğazlamak ister, dur yaw ne yapıyorsun diye engel olanlara,hayır ben allaha söz verdim kesecem diye tutturur. Bakarki olacak gibi değil iyi bari sözümden dönmeyeyim çocuk yerine hayvan keseyim bari der Ne demiş atalarımız AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN,LAFA BAKILMAZ Madem bunları savunuyorsunuz,çıkın sokağa kıtır kıtır çocuklarınız kesin ne kadar samimi olduğunuz anlaşılsın.Yok hayır diyorsanız,hangi mantıkla ********* savunuyorsnuz ki ?
  7. Muhammed herhalde kurana ne yazdığının/ yazdırdığın farkında değil.Kendi düşüncesinin aksine davranana ne denir ? Geröekten çok düşünmüş yetimleri muhammed *********** Evet muhammed gerçekten yetimleri düşünmüş olmalı ki,bir hırka bir lokma kalmış kendisine
  8. katakuta şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Eveeet Matrix çözüldü. Demekki doğru söyleyenler şeytan sayılıyor islam inancına göre.Nasılmı ? Eğer bende öyle evladını kesmeye götüren birine rastlasam ne yapar eder onu vazgeçirmeye çalışırım.İbrahimde kendisini engellemeyen çalışan o vicdan sahibi kişiyi şeytan kabul etmiş ve taşlamış. Bu duruma göre 1500 yıldan beri, müslümanlar,sembolik olarak ERDEMLİLİĞİ VE DÜRÜSTLÜĞÜ taşlıyor.
  9. Elbette özür diliyorum. Ama ben yinede iddiamın arkasındayım Sedat bey, ben sitelerden arama motorlarından değil,Elmalının ilk eseriden bahsediyorum.Eğer kitapçılara yolunuz düşerse bir göz atıverin saygılar
  10. Siz bana yanılıyorsunuz demediniz ama " Siz lafı dolandırarak beni yalancılıkla itham ettiniz,ben direkt olarak söyledim. Huyum kurusun lafı dolandırmayı hiç becerememişimdir
  11. Hsan bey; kendi yazdıklarından başkasını okumuyorsun galiba ? Bir önceki sayfaya bakıver.
  12. Sedat bey,üzgünüm ama bile bile yalan söylüyorsunuz.Piyasada elmalılı meali diye bir çok meal var ancak bunların hepsi orijinal,in dili ağır olduğu için sadeleştirilmiş şeklidir.Orijinal mealde aynen benim verdiğim şeklide yazılı. Zariyat 47- Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz.
  13. Hasan bey, ben o iddiama ek olarak kuran inançç ayırımı yapar demiştim. Bu verdiğiniz ayetler yine beni haklı çıkarıyor.Çünkü kurana göre inanmayanların bırakın insanı sınıfına konulması, hayvanlar kadar bile değeri yoktur. Araf 179- Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da sapıktırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir.
  14. Sevgili hoaara, sizin hadisleri kabul etmemenize saygı duyarım. Ancak sizin bu duruşunuz, ne islamı ne müslümanları nede beni bağlar. Sözünü etiğiniz ayetlerin peygamber ve ashabı tarafından nasıl uygulandığını geniş bir biçimde ortaya koydum. Esen kalınız
  15. Niye ayırıyorsunuz efendim.Zaten bende böyle bir açıklama bekliyordum.Yapılan haksızlıklar dini duygular altındında yapılınca meşru oluyor deme ki,sizin düşüncenize göre, Pkk,nın tek suçu, yaptıkları zulümlere kutsallık kılıfı geçirmemiş olması demek ki!! İşte ben yazımla sizin bu çiftestandartınza vurgu yapmak istedim.Bunu bile anlamayıp beni pkk sempatizanı yaptınız
  16. Sayın sedat; Arapçaya gelince mecaz kavramını kabul ediyorsunuzda, türkçeye gelince niye her şeyi lafzen alıyorsunuz.Arapçadan başka bir dil, kesinlikle mecaz kullanamaz diye bir kanun mu var? Ruh kelimesi mecazdır,kast edilen ise beyindir. O bilim dalı ile uğraşanlar ruh kelimesine senin inandığın anlamda bir mana yüklemiyorlar. İnanmıyorsan git sor onlara.
  17. Sayın boşig, sahto nikli arkadaşa haksız yere yükleniyorsnuz.En etik dışı ve uyduruk yorumlarla PKK yı karalıyorsunuz. PKK terorist degil "ozgurluk savaşcısı", terör eylemi yapmıyorlar "öz savunma" eylemi yapıyorlar. Kendileri biz teröristiz demedikleri müddetçe kimsenin onları bu şeklide karalamaya hakkı yoktur.
  18. Ben ona inanmıyorum.İslamı herşeyiyle savunan hizbulllah,hizbutathir, el kaide,ya bağlı müslümanları samimi buluyorum.Çünkü ne dedikleri neyi savundukları gayet net.
  19. Müslüman arkadaşlar,anlatılmak istenen mesajı anlamamakta ısrar ediyorlar.Ben her müslüman bu saydığım kötülükleri yapacak potensiyeldedir diye bir iddada bulunmuyorum ki. Zaten itiraz edenlerde öyle olmadıkları için eleştiriyorlar.Ben islam öğretisinde olan şeyleri ortaya koyuyorum. Gelelim fuhşa zorlama meselesine. Nur 33- Evlenme imkanını bulamayanlar ise, Allah, lütfu ile kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köleler ve cariyelerden) mükatebe yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde (hürriyete kavuşmalarında kendileri için) bir iyilik görüyorsanız, hemen mükatebe yapın. Allah'ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki, zorlanmalarından sonra Allah (onlar için) çok bağışlayıcı ve merhametlidir. Bu ayette görüldüğü gibi masum cariyeler hiç bir suçları olmadıkları halde affedilecekleri söylenirken,onları buna zorlayanlar için ne dünyevi nede uhrevi bir ceza öngörülmemektedir Yaw nasıl olur kuranda namuslu kadınlara zina iftirası edenler için Nur 4- Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu ispat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkardırlar. Böyle bir ceza Zina yapanlara Nur 2- Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah dini(ni tatbik) hususunda sizi sakın acıma duygusu kaplamasın! Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun. böyle bir ceza varken,fuhşa zorlamanın nasıl cezası olmaz ? Fuhşa zorlamak bunların kapsamına alınamaz mı diye itiraz edecek olanlara derimki; hayır alınamaz. Önceki iletilerde ganimet ve cariyeler konusunu geniş işledik. Hayatı; savaşlarla,ganimet toplamakla,savaş esnasında silah arkadaşlarına azl (ırzatecavüze) izin veren,cariyeler edinen ve onlarla istediği gibi yatmakla geçen peygamberin, sanki çok umurundaydı birilerinin aganigi yapması.Ama ne zaman ki kendi namusu söz konusu olunca birdenbire ahlak timsali kesilivermiştir peygamber. Zira kuranda zina il ilgili ayetler aişenin zina ile suçlanmasında sonra ve sırf aişeyi aklamak için inmiş,uydurulmuştur Tabi işin aslı nedir bilmek mümkün değil ama aişenin zina ile suçlandığı hem ayetler hemde hadislerle sabit bir olay.Eğer Aişe zina ile suçlanmasa idi, zina ile ilgili tek bir ayet kuranda olmayacaktı. Ne demiş atalarımız İğneyi kendine,sonra çuvaldızı başklarına batır
  20. Bu açıklamayı forumu okuyan sessiz katılımcılar için yapıyorum.Kuranda DALLE kavramın geçtiği yüzlerce ayet var hepsinde aynı anlamda bir kaçı hariç.Ancak uzatmamak için bazı ayetlerden örnek vereceğim.Aslında kimler çarpıtıyormuş bilinsin.Kontrol etmek isteyenler ellleindeki meallare bakabilirler. Fatiha 7. Sıratallezine en'amte aleyhim ğayril mağdubi aleyhim ve lad daallin Fatiha 7: Gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil. Bakara 198. Leyse aleyküm cünahun en tebteğu fadlem mir rabbiküm* fe iza efadtüm min arafatin fezkürullahe ındel meş'aril haram* vezküruhü kema hedaküm* ve in küntüm min kablihı le mined dallın Bakara 198- Rabbinizin lütfunu istemenizde size bir günah yoktur. Arafat'tan indiğiniz zaman Meş'ar-i Haram yanında (Müzdelife'de) Allah'ı zikredin. O'nu, size gösterdiği şekilde zikredin. Doğrusu siz, bundan önce gerçekten sapmışlardandınız. Ali imran 90. İnnellezıne keferu ba'de ımanihim sümmezdadu küfral len tukbele tevbetühüm* ve ülaike hümüd dallun Ali imran 90- Şüphesiz imanlarının arkasından küfreden, sonra da küfrünü artırmış olanların tevbeleri asla kabul olunmaz. İşte onlar sapıkların ta kendileridir Enam 77. Felemma rael kamera baziğan kale haza rabbı felemma efele kale leil lem yehdinı rabbı le ekunenne minel kavmid dallın Enam 77- Ay'ı doğarken gördü: "Rabb'im budur" dedi. O da batınca: "Yemin ederim ki, Rabbim bana doğru yolu göstermeseydi, elbette sapıklığa düşen topluluktan olurdum" dedi. Hicr 56. Kale ve mey yaknetu mir rahmeti rabbihı illed dallun Hicr 56- İbrahim dedi ki: "Rabbimin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?" Muminun 106. Kalu rabbena ğalebet aleyna şıkvetüna ve künna kavmen dallın Muminun 106- Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik. Şuara 86. Vağfir li ebı innehu kane mined dallın Şuara /86- "Babamı da bağışla, çünkü o sapanlardandır." Saffat 69. İnnehüm elfev abaehüm dallın Saffat 69- Çünkü onlar, atalarını sapıklıkta buldular. Vakia 51. Summe innekum eyyuhed dallun elmukezzibune. Vakia 51. Sonra siz, ey sapık yalanlayıcılar! Vakia 92. Ve emma in kane minelmukezzibiyned dalliyne Vakia 92. Ama yalanlayıcı sapıklardan ise; Mutaffifin 32. Ve iza reevhum kalu inne haulai le dallune. Mutaffin32- Müminleri gördükleri vakit; "işte bunlar sapıklar" diyorlardı. Peki mealicler yüzlerce ayette doğru bir şeklide DALLE kavramını sapık diye tercüme ederken,n,ye bir kaç eyette anlamı değiştirir? Çünkü onlarda bazı şeylerin farkında.İnanmayanlar söz konusu olduğunda çok rahat bir şekilde doğru anlamı verirken,lafın ucu kendi değerlerine dokununca hemen çark ediveriyorlar. Bakın bir kaç örnek vereyim Duha 7. Ve vecedeke dallen feheda. Duha 7- Ve seni yol bilmez iken, 'doğru yola yöneltip iletmedi mi Bu ayette söz konusu muhammed peygamber.Mealci şimdi nasıl kalksında canından çok sevdiği muhammed için sapık kelimesini kullansın.İyi ama Allah öyle diyor. Olsun yinede yumuşatmak lazım başka bir örnek Şuara 20. Kale fealtüha izev ve ene mined dallın Şuara 20- (Musa) Dedi ki: "Ben onu yaptığım zaman şaşkınlardandım Burda da Musa peygamber söz konusu.Allahın yakıştırdığını mealciler bir türlü paygamberlere yakıştıramıyor.Şimdi sormak gerek. Acaba bunlar Allahtan çok peygamberlerimi seviyor ? Gelelim söz konusu ayete Araf 179. Ve le kad zera'na li cehenneme kesıram minel cinni vel insi lehüm kulubül la yefkahune biha ve lehüm a'yünül la yübsırune biha ve lehüm azanül la yesmeune biha ülaike kel en'ami bel hüm edall ülaike hümül ğafilun Araf 179- Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık). Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha aşağılıktırlar. İşte bunlar ****** olanlardır. Kimi ayette şaşkın, kimi ayette yol bilmez kimi ayette aşağılık Bu ne böyle? Onlarda bir bakıma haklı. Bakıyorlarki ayette kuranın bazı ayetleriyle ters düşen bir anlam var,İşlerine geldiği gibi tercüme ediyorlar. Oysaki aşağılık anlamıda kelime arapçada sağir,dir. Asıl anlamı küçük,tür. Hakaret olarak kullanıldığında aşağılık anlamına gelir Tevbe 29. Katilüllezıne la yü'minune billahi ve la bil yevmil ahıri ve la yühürrimune ma harremallahü ve rasulühu ve la yedınune dınel hakkı minellezıne utül kitübe hatta yu'tul cizyete ay yediv vehüm sağırun Tevbe 29- Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde Allah'a, ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye öldürün. Araf 7/179- Andolsun, cehennem için cinlerden ve insanlardan çok sayıda kişi yarattık (hazırladık). Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gözleri vardır bununla görmezler, kulakları vardır bununla işitmezler. Bunlar hayvanlar gibidir, hatta daha sapıktırlar. İşte bunlar ****** olanlardır. İnsanların sapık olduğunu anladıkta,hayvanlar neden sapıktır ?
  21. Bakın arkadaşım ilkönce bana arapça bilginiz varmı diye soruyorsnuz ?Gayet haklı bir soru.Cevap, evet var Peki sonra neden beni Bu şeklide itham ediyorsunuz ? Peki siz arapça biliyormusunuz diye sorsam.Siz neye ve kimlere güvenerek bana bu ithamı yapıyorsunuz ?Körükörüne güvendiğiniz mealcilere değilmi? Bana bunları sayacağınıza, elinizin atında bilgi sayar var bir tıkta arapça sözlüklerne baksanız DALLE kavramının ne anlama geldiğini anlardınız. Sizde bu şartlanmışlık olduktan sonra açıklasam ne farkedecek ki.Yine inanmayacaksınız.Çünkü bunun benzer örneğini daha önce yaşadık. Sedat nikli arkadaş KTL kavramını sırf mealciler savaş anlamında çevirdiler diye bile bile yoğurda kara dedi.O kadar açıklama yaptım,türkçedeki KATİL kelimesi arapça kökenlidir,katlil insan öldüren anlamında dedim.Yinede kabul edilmedi.
  22. Devam ediyoruz Büyük çapta hırsızlık, talan,İslami versiyonu,GANİMET Öncelikle, ganimetin müslümanların "helal" kılınma aşamasını, takiben de islam icin nasıl vazgeçilmez bir ana gelir kaynagı haline geldigini, bu arada "yüzeye" çıkarılıp müslümanların bilgisine sunulmaktan özellikle kaçınılan, "devr-i saadet" te sebep oldugu kavgalari,entrikalari, düsmanlikları da ortaya koyacağız. Bildigimiz gibi ganimet, bir savaşta, düşmandan ele geçirilen her türlü mal,eşya,silah ve paraya denir. Kuran'daki Enfal suresi:67-68. ayetlerde,ganimetin helal olduğu bildirilir. Muhammed'den önceki peygamberler zamaninda, inanmayanlarla yapılan savaşlarda ele geçirilen mal helal degildi. Kuran'dan sonra Muhammed'e bakalim: "Önceki ümmetlere helal olmayan bazı şeyler, bize helal kılındı, bunlardan biri de ganimettir."-Tecrid-i Sarih,Diyanet terc.no:223; Buhari,Humus,8.bap- Muhammed, Medine'ye "hicret" ettiginde, islam henuz oldukca gücsüz durumdaydı. Daha bir din olarak kurumlaşmamış, inanalar da gelir kaynaklarından yoksundular. Yapilabilecek tek şey vardi, o da "cihad" adı altında baskın ve savaşlarla ganimet elde etmekti. Öncelikle, medine'ye geçtiklerinde Muhammed, şehrin oradaki gercek sakinleri olan önemli yahudi kabilelerinin hepsiyle, ayni sehirde/vatanda barış icinde yasama ve dışarıdan gelecek her türlü saldırıya karşın, din farki gözetmeksizin beraber savunma içerikli bir "vatandaşlık antlasmasi" yapıyor. Elbetteki o sıralarda henuz islamın en gücsüz olduğu dönem olduğu icin Muhammed'in barısçıl söylemlerini dikkate alan Medineliler, bu antlaşmayı kabul etmekle, nasıl bir tehlikeye düstüklerini düsünememişlerdi. Çünkü bu antlaşma, Mekkeli Müsriklerin düsmanı olan Muhammed'i desteklemek anlamına geliyordu. Bu antlasma ile Muhammed' kendi guvenligini saglama alıyordu, ama, o zamana kadar Mekkelilerle hic sorunları olmayan Medine yahudilerini zamanla oldukca büyük sıkıntılara sokacaktı. Bu barış antlaşmasından yaklasik 17 ay sonra Muhammed, Abdullah bi Cas komutasinda on-oniki kisilik bir birligi, asayişi kontrol etme amaciyla Batn-i Nahle denilen bolgeye gonderir. Haram aylardan 2recep" ayidir. Birlik oraya varinca dort kisilik Mekkeli bir ticaret kafilesiyle karsilasir. Adamlar ne kadar, umre ibadetinden yeni cikmis olduklarini soyleseler de, muslumanlar adamlardan birini oldurup(ki, Mekke'nin cok onemli bir ailesine mensuptur),ikisini esir alirlar, bir kisi de kacmayi basarir. Ayrica butun mallarina da el konulur. -T.Diyanet Vakfi,Islam ansiklopedisi,Abdullah bin cahs mad.; Halebi,Insanul Uyun,Batn-iNahle- Haram aylarda savasmak kesinlikle yasakti. Hatta o donemdeki adetlerce, bu ayda bir kisi, babasinin katiliyle karsilassa ona asla dokunmaz/dokunamazdi. Boyle bir olayin hem haksiz olarak, hem de kutsal bir ayda meydana gelmesi, Mekke halkini infiale getirdi. Oyleki, oldurulen kisinin(Amr) agabeyi Mekke sokaklarina ciplak olarak cikip feryet ediyordu. Bu "vukuat" Mekkelilerin harekete gecmesine ve dusmanliklarin derinlesmesine sebep olan ilk kivilcimdir. Bu olay ayni zamanda Muhammed'le antlasma imzalamis olan medineli Yahudiler'i de kuskulandirdi, "Bu adamin tavirlarindan oyle görünüyorki, gelecekte başımız cok agrıyacak, hatta bizi de rahatsız edecek" düsüncesine kapılmaya başladilar. Sonucta, cevresindeki hosnutsuzlugu da sezen Muhammed, imajini tekrar duzeltebilmek icin, once o adamlarina kizar gibi gorundu. Hatta ganimetten kendisine dusen payi bir sure almadi. Derken fazla da gecikmeden yukaridan ayet "iniverir" tabii: "Senden haram ayda(recep) savasin dogru olup olmadigini sorarlar. De ki,o ayda savasmak bbuyuk gunahtir. Ancak (insanlari) allah yolundan cevirmek, allahi inkar etmek, Mescidi haramin ziyaretine engel olmak ve halkini oradan cikartmak allah katinda buyuk katindir."-Bakara:217- Burada, hem recep ayinin kutsalligi kabul ediliyor, etrafin gonlu alinmis oluyor, hem de cinayeti ve soygunu yapanlar savunulmus oluyor. Zaten bu ayetten sonra Muhammed'de payina dusen ganimeti aliyor. Bu, islam tarihindeki "ilk ganimet"in oykusudur. Yakaladiklari o iki "esir"e ne oluyor peki? Muhammed o ikisinin serbest birakilmasi icin fidye istiyor. Ve kelle basi 1600 dirhem/yaklasik 4752 gram gumus karsiligi serbest birakiyor...-T.D.V.Islam ansiklopedisi,5/203- O bir kisiyi olduren sahsi da o ayetlerden sonra, ganimet ve paranin sevinciyle "emirul muminin" lakabiyla odullendiriyor. iyi de olayin ilk zamanlarinda bu vukuat icin bayagi kizar gibi gorunmustu, hatta ganimetleri almayi bile reddetmisti. Peki ne oldu da boyle 180 derece dondu acaba?.. Ganimet elde etmeye bu sekilde baslandiktan sonra gerisi corap sokugu gibi gelmeye basladi zaten. Ilk baslarda, etrafindakileri sozde"savas"a tesvik etmek icin Muhammed soyle bir kural koyar:"Kim savasta bir kafiri olduruse, o kisinin uzerinde bulunan kilic,kalkan, elbise gibi sahsi esyasi oldurene verilecektir"Bu esyaya seleb denirdi. Muslumanlar zamanla cogalinca bu uygulamayi kaldirir. Artik hersey bolusulecektir.-Buhari,Hars,8;Humus,18, Muslim,Cihad,46,no:1571- Bu batn-i Nahle olayini hemen muteakiben Muhammed ve adamlari, Ebu sufyan baskanligindaki yaklasik kirk kisilik -silahsiz- bir Mekkeli ticaret kervaninin yolunu kesmek ve yeni ganimetler elde etmek ister," Gelin bu kafilenin onunu kesmeye gidelim, olaki onlarin mallarina ganimet olarak el koyariz." der.-T.D.V.Iskam ansiklopedisi,1/89,5/203-26. - Ve 350 kisilik silahli bir gurupla beraber yola cikar. Ama ne var ki, kervandakiler bunu onceden haber alarak yollarini degistirirler ve Mekkeye sagsalim varirlar. O kervan gercekten onlarin eline gecseydi, Muhammed ve ekibi gercekten biranda esasli bir sekilde zengin olacaklardi cunku o kervanda mekkeliler icin oldukca buyuk bir servet vardi. Sonra bu kervanin niyeti kotu olsa, silahsiz bir sekilde Muhammedin bu kadar yakinindan niye gecsinler? E kardesim, daha bir ay once haram ayda silahsiz dort kislik bir tuccar grubundan, bir kisiyi oldurup iki ikisiyi rehin aldiniz, mallarina da el koydunuz. Simdi yine masum ve silahsiz insanlarin mallarina silah zoruyla, gerekirse yine kan dokmek pahasina el koymak istiyorsun. Bunu ne hakla yapiyorsun? Bunun neresi cihad? Yine cok gecmeden bir baska vukuat daha: Suleymanogullari denen, simdiye kadar Muhammed ile hicbir anlasmazligi olmamis bir kabileden bir kisi koyunlarini guderken yanindan gecen Muhammed'in bir grup silahli adaminin saldirisina ugrar. Adam onlari gorunce kelime-i sehadet getirip selam verir. Buna ragmen adami oldurup, koyunlarina el koyarlar.-Buhari,Megazi,45,Nisa tefsiri,17.bap- Tabii, bu olay uzerine cevrenin tepkisi daha da artmaya baslar Muhammed'e karsi. Antlasmali oldugu Medineli yahudiler de artik Muhammed'in bu vukuatlarindan oldukca rahatsiz olmaya, Muhammed ve ekibine iyice mesafeli durmaya baslamislardi. Bu durumlara karsi Muhammed'in ihtiyac duydugu ayet de inmekte gecikmez elbette: "Ey inananlar,allah yolunda savasirken (savas mi?!)iyice arastirin.Size selam verene, Dunya menfaatini gozeterek 'sen mumin degilsin' demeyin. Cunku allah katinda ganimetler/zenginlik yollari coktur."-Nisa:94.- Yani burada Muhammed/allah demek istiyor ki: "Yaw kardesim, ganimet icin boyle ufak tefek islerle ugrasipta basimiz agritmayin,karizmamizi da cizdirmeyin. Ganimet kazanmanin, zengin olmanin bir suru yolu var, büyük vurgunlar yapip ganimete bogulacagiz zaten, merak etmeyin biz iiimizi biliriz." Derken sonrasinda, ilk onceki cinayet,gasp ve fidye olayi ve takiben kervana baskin tesebbusunden sonra Mekkelilerle Bedir savasi oluyor. Bu Bedir savasi neticesi ele gecen esirlerden yuklu miktarda fidye aliniyor, mallarina da ganimet olarak el konuluyor. Bu ganimetlerin dagitimi konusunda Muhammed ile adamlari arasinda kavga cikiyor. Kavganin sebebi de Muhammed'in Enfal suresinin ilk iki ayetini indirerek, ilk basta mallarin hepsinin uzerine yatma cabasi. Enfalin ilk iki suresinde kisaca "Senden ganimetleri soruyorlar, deki ganimetler Allah'a ve peygamberine aittir. gercek muslumanlarsiniz allaha da Muhammede de itaat edin, yoksa yakarim ciranizi" mukabilinde yoklama cekiliyor muslumanlara. Tabii muslumanlarin itirazlari azalacagina siddetle artarak devam ediyor. Bunu uzerine artik daha fazla dayanamayan Muhammedin imdadina yine yuksek yerden yardim geliyor tabii: "Eger Allah'a ve hak ile batilin ayrildigi gun (Bedir Savasi) gunu kulumuza indirdigimize inanmissaniz bilin ki, ganimet olarak aldiginiz herhangi birseyin beste biri allaha,resulune,onun akrabalarina,yetimlere,yoksullara ve muhtac kalmis yolculara aittir."-Enfal:41.- Yani gordugumuz gibi, ayni surenin ilk ayetleri "ganimet manimet beklemeyin" derken, takibinde ayni sure de ilerleyen ayetlerde "yeter lan susun, anladik iste, allahiniz varsa beste dordune razi olursunuz artik." babinda itirazlar sona erdiriliyor. Iyi de, hadi muhammedin bu ganimet kavgasindan gozu yildi, kardesim, allahinda mi gozu yildi ki fikir degistiriyor, nebisiyle kavga edenlere, kendi ayetlerine karsi cikanlara keyif bagisliyor?! Bu arada, "Muhammed cok fakirdi ve fakir olarak yasamistir." diyenler, Muhammed, henuz Medine'nin ilk gunlerindeyken haklidirlar elbette. Ama Ganimetler, fidye paralari gelmeye basladiktan sonra birak acligi, kesinlikle bir daha yokluk ve sikinti cekmedikleri gibi epeyi de dunyalik yapmislardir ki, bu da daha sonra ayrintilariyla burada gosterilecek. Bir baska ganimet mevzusuna deginelim: Ali Yemen'den ganimet olarak bir miktar altin getiriyor. Muhammed'de bu altinlardan henuz yeni musluman olmus birkac kisiye biraz fazlasiyla dagitiyor. Bunun uzerine muslumanlardan yine itirazlar yukseliyor. Hatta bir sahabi cok sert bir sekilde, yuksek sesle muhammede,"Adil davran, allahtan kork!" diyor. Halid bin Velid de "birak sunu oldureyim" deyince Muhammed,"Hayir, olmaz, karsi taraf, 'ganimet icin kavga ediyorlar' diyebilir" diyor ama adamin gelmis gecmisine, gelecegine de cok kotu bir beddua ediyor.-Buhari,Tevhid,23;Edep,71,93, Tecridi Sarih,Diyanet terc.no:1642- Yine bir baska savas -Havazin Savasi- sonrasi muhammed, henuz yeni musluman olmus olanlara kalpleri isinsin, islamdan cikmasinlar diye (aslinda bal gibi rusvet!) yaklasik 1100 adet deveyi bolusturuyor. Bu paylasimda iste o taze muslumanlara adam basi yuzer deve dusuyor. Kalan muslumanlara onlardan cok daha az veriyor. Tabii itiraz hemen yukseliyor yine. Iclerinde bir sair olan Abbas bin Mirdas oyle bir sinirleniyor ki, Muhammedi elestiren cok hararetli bir siir okuyor. Bunun uzerine muhammed, ona da yuz deve veriyor. Verirken de "Ben bu dagitim isinde ancak bir memurum, benim bunda bir iradem yoktur." diyor.-Ebu Davud, Harac, 13. bap no: 222949- Su islere bakin, bunlar alemlere rahmet,kainatin efendisi muhammet ve mubarek sahabeleri degil, kavga dogus ganimet bolusen karakorsan ve tayfalari muhteremler. Simdi cok daha renkli bir kavgaya gelecegiz: Yine bu savasin ganimet bolusumu sirasinda, Osman, evet daha sonra halife olacak su meshur Osman, daha once "inen" Enfal suresinin 41. ayetinde gecen "Ganimetin beste birinden, Muhammed'in akrabasina da pay verilir" sozu uzerine, hisimla gidip muhammed'den "ben de senin akrabanim!"deyip fazladan pay istemis, Muhammed'de "Evet ama, sen bizim yakin akrabamiz degilsin." diyerek pay vermeyi reddetmistir!-Tecridi Sarih,Duyanet terc.no:1426- Daha sonra Hayber Yahudilerden alindiginda, Muhammed, bu enfal 41'e dayanarak,kendi kizi Fatma da dahil 5 adet yakin akrabasina adam basi 40'ar vasak-yaklasik olarak 5'er ton- hurma verir. Ayrica kendi karilari olan Ayse,Hafsa,Ummu Habibe, Cuveyriye,Zeynep binti Cahs,Safiye,Meymune ve Ummu seleme'ye 100'er vasak-yaklasik 12-13 ton- hurma verir.-Tecridi Sarih,1225,1844- Bu arada kucuk bir ayrintiyi es gecmeyelim: Muhammed Bedir savasinda ele gecen ganimetler arasindan bir kadife parcasini calmakla bile suclanmistir sahabelerince! Tabii, yukaridan hemen "hoop,noluyo orda bakiim!" babinda ayet inmekte gecikmez: 2Bir peygambere hiyanet yakismaz.Kim emanete(devlet mali olan ganimete)hiyanet ederse kiyamet gunu hainlik ettigi seyin gunahi onun boynuna asili olarak gelir."-Al-i Imran:161- Bu ganimet kavgalari Muhammed zanmaninda da, oldukten sonrasinda da devam edip gitmistir. Muhammed Beni Nadir Yahudilerini kovup, mallarina el koydugunda da etrafindakiler onunla ganimet husunda kavga etmislerdi. Aslinda bu sefer ki biraz degisik cunku, Beni Nadir ile savasmadan, kan dokmeden yerlerinden cikartip, mallarina el koymuslardi. Ki bunun adi ganimet degil "Fey" dir. Bu ele gecen fey i Muhammed tamamiyle kendisine ayirmisti. Bunu uzerine cok hararetli itirazlar yukseldi yine. Derken, hemen yukaridan mudahale ulasir tabii:" Allahin onlarin mallarindan peygamberine verdigi fey icin, siz ne at ne de deve surmediniz. Fakat allah peygamberlerini diledigi kimselere karsi ustun kilar.Allah hersye kadirdir.Allahin, fethedilen ulkeler halkinin mallarinda peygamberine verdigi fey, Allah,peygamber,yakinlari,yetimler,yoksullar ve yolda kalmislar icindir. Boylece o mallar, icinizden yalniz zenginler arasinda dolasan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alin,size ne yasakladiysa ondan sakinin. Allahtan korkun. Cunku allahin azabi cetindir."-Hasr:6,7- Iste ganimet tanrisindan ayetler..Firsat buldukca muslumanlari savasa kiskirtmak icin yukaridan ayet indiren, akabinde cikan ganimet kavgakarina yine ayetlerle mudahale eden bir allah.. Su ganimet tesviki ayetlerinden bir ornek daha vereyim ki durumun vehameti iyice anlasilsin: "Allah, onlari elde edecekleri bircok ganimetle (Hayber fethi) mukafatlandirdi. Allah ustundur, hikmet sahibidir. Size elde edeceginiz bircok ganimet VAAD etmistir. Bunu (Hayber'de) hemen size vermis ve insanlarin ellerini sizden cekmistir ki, bu muminlere bir isaret olsun ve allah sizi dosdogru bir yola iletsin. Bundan baska, sizin guc yetiremediginiz, ama allahin sizin icin kusattigi ganimetler de vardir. Allah her seye kadirdir." -Fetih:19,20,21- Yaw, neden hep ganimete yonlendirir ki? Bu mu senin evrensel sistemin? Simdi diger baskin ve savaslar ve elde edilen ganimetlere kisa kisa deginip, akabinde gozlerin -faltasi acilacagi - baska bolumlerine gececegim bu ganimet konusunun. Yine Muhammed zamaninda sadece Mureysi baskininda ikibin deve ile besbin koyun ele gecirilir.-Vakidi,Megazi,1/411- Yine baska bir baskindan:(Necd bolgesi) Muhammed bir gurubu baskina gonderiyor.Sahabeden Ibn-i Omer anlatiyor:"O baskindan herbirimize 12'ser deve dustu. Muhammed ayrica yine herbirimize birer deve daha verdi. "Buhari, Megazi, 57. bap- Taif seferinde yine Muhammed doneminde, 6000 esir,24000 deve, 40000 den fazla koyun ve 4000 ukkiye de gumus para ele gecirilmisti.-Halebi,Insanul Uyun,3/122.- Yine Muhammed, yirmidort kisilik bir grubu Amrogullari baskinina gonderir.Bu baskinda her bir kisiye 15'er deve duser.Ayrica bir baska grup, baska bir baskinda 196 deve ile 14 tane de kadin ele gecirir.Bu kadinlari da develer gibi aralarinda bolusup cariye olarak kullanima alirlar.-Taberi,age,5/642.- Havazin savasinda her bir kisiye 4'er deve ve kirk'ar koyun dusuyor.-Ibn-i Kesir,Bidaye,4/354.- Daha bunlar gibi irili ufakli bircok baskin ve savas ve getirisi ganimetler... Yine de simdilik bu kadar ornek yeter diyorum. Simdi Muhammed fakirdi, fakir olarak yasamisti gibi argumanlara donebiliriz: Kardesim, bu kadar mal, mulk, kole,cariye, fidye ye garkolmus bir insan nasil artik fakir olarak yasayabilirmis? Adam gidip te kazandigi tum bu "helal" parayi, kumarhanelerde mi yiyordu yoksa? Tabii ki Ayse,"Baslarda Muhammed olmak uzere hepimiz cok aclik cekiyorduk"-Tecridi Sarih,no:1124.- demis ama,o zamanlar Medine doneminin ilk yillariydi ve henuz ganimetlere baslanmis degildi. Muhammed, baskin ve yagmalara basladiktan sonra yasamlari degisti zaten, bayagi varlikli bir yasam surmeye basladilar. Mesela Ayse, bir defasinda bir sahabeye kusuyor ve bir daha onunla konusmayacagim diye yemin ediyor.Ama birgun gelip onula kunusuyor.Bunu akabinde yemin kefareti olarak bir anda tam kirk(40)adet koleyi azad ediyor.-Buhari,Edep,62.bap- Bunu neresi fakirliktir?!! Evet simdi Muhammed ve sahabelerinin gozlerinizi faltasi gibi acacak, ganimet sayesinde elde ettikleri serveti gorelim: Halife Osman oldugunde, ondan varislerine kalan para:150000(yuzellibin)dinar altin para-yaklasik 4,5 ton altin-! Zubeyr bin avam oldugunde kalan mirasi:400 bin dinar altin para-yaklasik 12 ton-ayrica bin kole ve cariye ile bin adet kisrak.Ayrica ,Basra,Misir,Kufe ve Iskenderiye de 4 adet malikane. Talha bin Ubeydullahin Iraktaki gunluk geliri:1000 dinar-yaklasik 30 kilo altin-di.Ayrica,Medine ve Kufe de iki adet malikane. Sad bin Ebi Vakkas: Medinenin en guzel bolgesinde devrinin en buyuk malikanesi. Abdurrahman bin Avf: Bin at, bin deve, onbin koyun, 2,5 ton altin,ayrica degeri 3 ton altini bulan bir kac ciftlik.-Asri saadette Islam,2/66- Muhammed'e gelince; Muhammedin servetinin buyuklugunu anlayabilmek icin, butun karilarina nafaka adi altinda her birisine verdigi mala bakmak lazim:her bir karisina yilda 100 vasak-yaklasik 12-13 ton hurma verirdi.-Ebu Davud,Diyat,no:4494- Ayni zamanda Beni Nadir,Fedek,hayber ve ireyne bolgelerinde hurma bahceleri, sayisini kendinin bile bilmedegi develer ve sayfiye koyleri vardi.-Tecridi sarih,1173 nolu hadisin serhi,8/236.- Bu arada oldukca"onemsiz!" bir ayrintiyla renklendirelim: Muhammedin olumunden sonra Ali ve Fatma Muhammedin gayri menkulleri hakkinda veraset talebinde bulunurlar. Ama Ebu bekir ve omer, bu mallari onlara vermeyi red ederler! Buna da sebep olarak Muhammedin peygamberin mirascidsi olmaz sozunu gosterirler.Bunu uzerine Fatma olunceye kadar ebu bekir ve Omerle konusmaz.-Buhari,Muslim,el lu'luu ce'l mercan,no:1149-1150- Iste, adam öldugünde bile hala ganimet kökenli veraset kavgasi!...Ben baska yorum yapmıyorum. Islam iyice genislemeye basladigindaki durumuna kisaca goz atip, mevzuuyu noktalayacagim: Yalnizca cizye(musluman olmayanlardan alinan kelle vergisi) geliri olarak sadece tamamen islama girmeden once Irak'tan islamin kasasina giren para:En fazla oldugu donem,188 milyar dirhem gumus !- Prof.dr.Zekeriya kitapci,Yeni Islam Tarihi ve Turkler,299-303-Walla ben hesaplamaya üşeniyorum herhalde bilmem kacbin ton yapmasi lazim. Diger fethedilen ve cizye alinan ulkeleri katmiyorum! Varin yapabilirseniz siz hesaplayin su islamin ulastigi servetin boyutlarini.
  23. Sanane,sen kimsin yargı memurumu? Yoksa engizisyon Hakimi mi ? Ben burda bir hıristiyan olarak yazdıktan sonra 2 ayda müslüman olsa idim kimse böyle bir infazda bulunmaz aksine alkışlarlardı.Tersine olunca niye hopluyorsnuz.Yoksa birileri benim yüzümden islamdan şüphe etmeyemi başladı? Oh oh negüzel Ne yapmak istemişim. Misyonerlikmi ? Tamam öyleyse sorun yok.Siz nasıl dininizi savunuyorsanız bende dinimi savunuyorum Niye rahatsız oluyorsunuz ki.Bu forumda islamdan başka dinler anlatılamaz diye bir kural olmadığına göre mesele yoktur..Ben kainatın tek yaratıcısı ULU MANİTUya tapıyorum. Hagahuga dinine mensubum.Bu dini yaymakla görevlendirildim.Hagahuga dinine taraftar toplayabilmek için önce islam dinini çürütebilmem lazım ki bu din kolay yayılabilsin.Aynısını muhammed de yaptı.Arapların yüzlerce ilahını yerle bir ettikten sonra islam dinini yayabildi. Bende aynısını islam dini için yapıyorum.Varmı bir itirazın ?Gücünüz yetiyorsa engelleyin hodri meydan ************ Emredersin komutanım bundan sonra hagahuga diniden başka bir dine girersem böyle davranırım ok mi
  24. Gelelim ırza tecavüz konusuna. Zina,kişilerin kendi rızaları ile gerçekleştirdikleri ilişki Tecavüz;Taraflardan birinin kendi arzusu dışında,ilişkiye zorlanması Kuranda zina ile ilgili ceza öngören birçok ayet olmasına rağmen ırza tecavüzü yasaklayan herhangi bir ayet yoktur.Çünkü tecavüz islama göre bir haktır. Ahzap 50- Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Bu ayette görüldüğü gibi cariyeler ganimet olarak tarif edilmekte.Ganimet; saavaşta düşmandan elde edilen mal mülk,ve esirler. Erkekler köle,kadınlar cariye Kuranda elbette,kadınlara tecavüz edebilrisiniz şeklinde bir ayet yoktur.Ancak yapılan uygulamalara bakarak biz bu tanımı yapıyoruz.Iraktaki esir edilen müslüman kadınlarla amerikan askerlerinin ilşkiisini normal göstermek ne kadar absürd ise,cariyelerin efendileri ile olan ilşkisini normal göstermek o kadar absürd,dür. Çünkü hiç bir kadın; kocasını,babasını ve yakın akrabalarını öldüren düşmanın yatağına kendi rızası ile girmez.Ya bu ilişkiye zorlanmıştır, yada hayatta kalabilmek için ister istemez bu ilşkiye katlanmak zorunda kalmıştır. İşte bundan dolayı bu tür ilişkileri, ırza tecavüz olarak niteliyoruz "Azl" (azil), cinsel ilişki sırasında, erkeğin, meniyi, kadının cinsel organına boşaltmadan çekmesidir. Yani, meniyi kadınlık organının dışına boşaltmak. Hadiste anlatılanın özeti şu: Müslümanlar, ellerindeki "tutsak kadınlar"la cinsel ilişkide bulunmak istiyorlardı. Ama bir sorunları vardı: Ya çocukları olursa? İlişki kuracakları bu kadınlardan çocuk olsun istemiyorlardı. Tecrit "mütercim"i Kamil Miras, bu istememeyi, şöyle açıklıyor: "Bu suretle (yani meniyi dışa boşaltmak biçiminde) esir kadınlara yaklaşmak istemeleri (şu yüzdendir): Yüklü (gebe) veya evlat anası kadınlar satılamazdı. Halbuki gazilerin paraya ihtiyaçları bulunduğundan satmak istiyorlardı." (Bkz. Diyanet yayınlarından Tecrid, 1596 numaralı hadis, not: 1.) Kısacası: Tutsak kadınların ırzına geçebilirlerdi "gaziler". Ama bu işi yaptıktan sonra da "çocuk sorunuyla" karşılaşmak istemiyorlardı. Çünkü gerektiğinde bu tutsak kadınları satabilirlerdi. Buna bir engel çıkmamalıydı. "Azl"i bunun için istemiş ve "Peygamber"e danışmışlardı. Peygamber de temelde bu kadınların ırzlarına geçilmesinde bir sakınca görmüyordu, buna izin veriyordu. "Azl"e gelince. Bunda da bir sakınca bulunmadığını dolaylı olarak belirtiyordu. Ahzap 1- Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir. 2- Allah size yeminlerinizi çözmeyi meşrû kılmıştır. Allah sizin sahibinizdir. O bilendir, hikmetle yönetendir. 3- Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber (eşine) bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: "Bunu sana kim söyledi?" dedi. Peygamber "Bilen, her şeyden haberi olan Allah bana söyledi." dedi. 4- Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka olursanız (bilin ki) onun dostu ve yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir. Bunun ardından melekler de ona arkadır. 5- Eğer o sizi boşarsa belki de Rabbi ona, sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir. Peygamber burda neden azarlanır, helal olan nedirde paygamber haram kılmıştır.Bunu anlamak için hadislere bakmamız gerekiyor. Gün, Muhammed' in karılarından Hafsa' nın günüydü. O gün Muhammed, Hafsa' yla cinsel ilişkide bulunmak üzere kalkıp gider. Hafsa' nın odasına varır. Ama Hafsa' yı bulamaz. Tam o sırada da, bir zamanlar Mısır Mukavkısı' nın kendisine armağan ettiği cariyelerden Marya ortaya çıkmıştır. O anda Muhammed, cinsel ilişki için tam hazırlıklıdır. Cariye'yi tutup yatırır Hafsa' nın yatağına, ve işini görmeye başlar. Muhammed'in cariyesi ile yatması doğal. Kuran da, karılarının dışında cariyeleriyle de yatmasına olanak veriyor (bkz. Ahzab suresi, ayet 50,52) İşin bu noktası olağan olmasına olağan. Ne var ki, cariyeyi özgür (hurre) olan bir kadının, üstelik Ömer kızı Hafsa'nın yatağında koynuna alıyor. İşte bu olağan değil. Terslik bu ya, o sırada, Hafsa da çıkagelmiştir. Muhammed' in Marya (Mariye) ile ilişkisini görür. Bir süre kendine egemen olup kapıda bekler. Muhammed işini bitirmiştir. Hafsa tepkisini gösterir: "Tanrı elçisi! Sen beni kötü duruma düşürdün, aşağıladın. Öyle bir şey yaptın ki, benzerini hiçbir karına yapmadın! Benim günümde, benim sıramda ve benim yatağımda bir cariyeyi yatırıp yapıyorsun!" Muhammed ne desin? Sonra, Muhammed' ile Hafsa arasında şu konuşma geçer: Muhammed: "Vallahi Billahi Marya ile bir daha yatmayacağım!" "Hafsa! Marya' yı kendime haram etsem de ona bir daha yaklaşmasam; bundan hoşnut olur musun? "Evet!" Muhammed hemen ant içmiştir: "Hafsa! Aramızda kalsın, bunu sakın kimseye söyleme, olmaz mı?" "Tamam!" Ne ki, Hafsa bu durumu Aişe'ye anlatır.(Bkz. Taberi, Camiu'l-Beyan,28/102) Kimi aktarmaya göre de Muhammed'in Hafsa ile yakalanması, Aişe'nin gününde olmuştur. Hafsa bunu öğrenmiştir. Muhammed, ondan bunu durumu kimseye söylememesini istemiş, bunu isterken de "Marya'yı kendime haram ettim. Sana bir müjdem var. Ebubekir'le Ömer, benden sonra, ümmetin işlerini ele alacaklar (halife olacaklar)." Ama, Hafsa, olayı Aişe'ye anlatır. (Bkz.F.Razi,30/41,43) Görüldüğü gibi siyerde anlatılanlar ile ayetler motamot örtüşmektedir. Ellah peygamberin cinsel keyfine itiraz eden eşlerini azarlayarak Tahrim 4- Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka olursanız (bilin ki) onun dostu ve yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir. Bunun ardından melekler de ona arkadır. Demektedir. Bu kadınlar çok büyük suç işledikleri için tevbe etmeleri gerekmektedir.Zira Peygamberin cinsel keyfici için onun dostu ve yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir. Bunun ardından melekler her an hazır beklemektedirler. Ya peygamberin cinsel keyfine razı olacaklar yada peygamber onları mendil gibi kaldırıp atacaktır.Bu işin şakası yoktur. Tahrim 5- Eğer o sizi boşarsa belki de Rabbi ona, sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan, gönülden itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir. Yine veda hutbesinden bir kesit verelim Görüldüğü gibi peygamber köleliği kaldırmamış,aksine efendisinden kaçıp başkasına sığınan kölelere lanetler yağdırmıştır.Kaldırılan cahiliye adetleri arasında olmadığına göre kölelik,cariyelik ve bunun tabibi sonucu ırza tecavüz cahiliye adeti değildir islama göre,baştada dediğimiz gibi bir haktır

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.