Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

BrainSlapper

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BrainSlapper tarafından postalanan herşey

  1. Sevgili sardunyam, Eline sağlık, güzel tespitler yapmışsın. Mesela İslamiyetin tek doğru, tek gerçek din olduğunu söylemek ve bunu herkese dayatmaya kalkmak... gibi... Mesela Komünizmin tek doğru, tek adil sistem olduğunu söylemek ve bunu herkese dayatmaya kalkmak... gibi... Mesela ellerinde Allah'tan aldıklarını söyledikleri bir İslamiyet kostümü vardır, bunu herkese giydirmektir dertleri.. herkes İslamiyet kostümü giyince dünyanın derlerinin biteceğine, güllük gülistanlık bir yer olacağına inanırlar. Hiçkimseyi özgür bırakmazlar. İnsan için herşey önceden belirlenmiştir. Nasıl yaşayacağı, nasıl sevişeceği, nasıl tuvalete gideceği, nereye turistik ziyaret yapması gerektiği, neyin iyi neyin kötü olduğu hep belirlenmiştir insan için... O önceden belirlenmiş kalıbı herkese giydirmeye çalışırlar. Burda tek bir yanlış var: Akıl yürütmeyi sevmezler. Akıl yürütseler, kendilerinden önce belirlenmiş ve dayatılan kalıplara itiraz edebilirler. İnanç gütmeyi (sen yanlış biliyorsun islamiyeti/hristiyanlığı diyerek çıkartılan mezhep savaşları) İnsan sürmeyi (Medine'den Yahudilerin sürülüşü, İspanyadan yahudilerin sürülüşü, Filistin'den Müslümanların sürülüşü) İnsan kartegorize etmeyi (İnananlar ve inanmayanlar, müminler ve kafirler, Şiiler ve Sünniler vs. vs.) severler. Eğer onların arasına girmek istiyorsanız, onlar gibi düşünmeli, onlar gibi inanmalısınız. Zira ellerinde kapı gibi dayanakları vardır ellerinde "inanmayanlarla dostluk etmeyin, kardeşiniz bile inanmıyorla dostluk etmeyin, Allah'ın dümanları ile dostluk etmeyin" diye... Aralarına girebilmenin tek yolu, onlardan olmaktır. Saygılar.
  2. Yaratma eylemini ben sana zaman açısından sordum. Zaman olmadan yaratmak nasıl olabiliyor sen bana onu söyle. Yokluk ile Varlık arasındaki geçişe ne ad veriyorsun onu söyle. Ol denmesiyle ortaya çıkan farkı söyle. Saygılar.
  3. Sen şu yaratma işi nasıl olabiliyor zaman olmadan bana bir anlat şunu. Cehenneme gidecek olanların derilerinin soyulacağı, susadıkça kızgın su içecekleri falan gibi türlü türlü işkencelerden bahsediliyor. Bir bu işkencelerin zaman olmadan nasıl olabileceğini açıkla bana. Saygılar.
  4. Olaylara o taraftan çooook baktım. O kadar çok baktım ki, artık çelişkileri, mantıksızlıkları savunabilmenin hiç bir yolu kalmadığı için, savunmayı bıraktım. Olup olmadığını bilemeyeceğimiz birşeye var veya yok diyemem. Olup olmadığını bilemeyeceğimiz birşeye de inanıyorum veya inanmıyorum demek saçma olur. Bu sistemi kim kurdu veya kimler kurdu bilemiyoruz. Allah mı kurdu, Allahlar mı kurdu, Şeytan mı kurdu, şeytanlar mı kurdu, kimse bilemez. Bildiğini iddia eden de yalan söylemiş olur. Haklısın, benim öncelikli olarak itiraz ettiğim şey, Kuran, İncil, Tevrat vs. Ve bu kitapların sahibi olan ve kendilerini Allah'la mesajlaşan özel şahıslar olarak tanıtan insanlar. Onların anlayışındaki Allah, uzakta bir yerde oturan, esen, gürleyen, sihirbazlık yetenekleri olan bir Arap şeyhi gibi birşeydir. Kendi dinlerinde tanımladıkları Allah bir çelişkiler yumağıdır. Bundan dolayı o insanlar ve dolayısıyla kitapları öyle sandığın gibiharikulade kitaplar değildir. Eğer bir yaratıcı varsa, ona en çok hakert edilen kitap hangisi diye sorsalar Kuran ve Tevrat derim. Bana vahy ne demek açıkla, açıklama yaparken "vahy alan" ve vahy veren" kavramlarını düşün, Sonra Tanrı2nın mekanını düşün, neden vahy gibi birşey olamayacağını anla. Saygılar.
  5. Zaman yoksa, yaratma gibi bir eylem olabilemez. Zaman yoksa, "ol derim, olur" ifadesi hiçbir anlam taşımaz. Zaman yoksa hiçbirşey yoktur. Saygılar.
  6. Katılıp katılmama konusunu ayrıca dile getiririm. İfade ettiğiniz şeyi anlayamadım. Yani anlatamadınız. Zira akıl ve mantık dışı.ira verdiğiniz örneklerde bile Allah katında zaman varken, hala zaman yok diyorsunuz. Ne kadar çabuk olursa olsun, bu çabukluk da bir süre değil mi? Bizim anlayışımıza göre 1000 yılda yapılan bir olay, Allah katında çok çabuk yapılıyor, yani x çabukluğunda diyelim. Bu durumda, Bizim anlayışımıza göre 3000 yılda yapılan bir olay, Allah katında çok çabuk yapılıyor, yani 3x çabukluğunda mı ? ??? *** Yaratmak fiili başlı başına zaman ile bağlantılı birşey değil mi? Sanisenin zentrilyonda biri kadar da olsa yokluk ile varlık arasında geçen bir süre yok mu? Olmamak/Yokluk ile Olmak arasında bir geçiş, bir süre yok mu? Saygılar.
  7. Yaz tabi ki. Bize destek sağlıyorsun. Biz Kuran Allah'a mekan tayin ediyor diyoruz. Sen de bu yazında bize destek veriyorsun. Cebrail süper bir hızla Allah'a gidip geldiğine göre, Allah biryerde oturuyor demek ki!!!
  8. Bunu nasıl bilimselleştirmek olarak alıyorsun anlamış değilim. Benim yaptığım, Kuran'ın bilimsel olduğunu hayattakı değişmeuyen tek doğru olduğunu sanan insanlara, böyle olmadığını göstermekten ibaret. Sayın boşig, Yine foruma ilk katıldığın zamanki yanılgıya düşüyorsun. Senin "Kuran Bilim Kitabı değildir, Hukuk Kitabı değildir, Fizik Kitabı değildir." demen müslüman açısından hiçbirşeyi değiştirmez. Müslüman için Kuran, herşeyin kitabıdır. Hukukun kaynağıdır, Anayasa Kitabıdır. Bilimin kaynağıdır, Bilim Kitabıdır. Kuran müslüman için insan için gerekli olan herbilgiyi barındıran joker bir kitaptır. Sen kendi düşünceni yine İslam düşüncesi veya herkesin düşüncesi sanma yanılgısına düşüyorsun. Bırakın insanları, Kuran'ı Anayasa kitabı alan kaç ülke/devlet var bu dünyada. Bugünkü anlayışla rahatlıkla Kuran şu kitabı, bu kitabı değildir diyorsunuz, çünkü böyle bir ayrım var. Ama yüzyıllar önce böyle bir ayrım yoktu. Bir adam doktordu, aynı zamanda astrolog idi, aynı zamanda büyücü idi, kahin idi, aynı zamanda felsefe yapıyordu, düşünce adamıydı. O döneme ait kitaplar da bu nedenle hem bilim kitabıydı, hem fizik kitabıydı, hem astroloji kitabıydı, hem sihir kitabıydı, hem felesefe kitabıydı, hem din kitabıydı. Kuran o dönemden kalma bir kitap. Ve Kuran'ın her bilgiyi içerdiğine inanan 1 milyar insan var. Bu kitabı her bilgiyi içeren bir kitap olmadığını, içerdiği bilgilerin de yanlış olduğu göstermek bizim hakkımız ve görevimiz. Saygılar.
  9. Tıp bilgisi olmadan doktorluk yapan ve yaptığının doğru olduğuna inanan adama doğrular nasıl gösterilir sayın boşig? Biz madem havanda su dövüyormuşuz, sen bize daha iyi bir yol göster. Aydınlanalım. Saygılar.
  10. Sayın boşig, Dünya küp şeklindedir desem, buna inansam, ve benim gibi 1 milyar insan buna inansa, dünyanın yuvarlaklığını bana nasıl ispatlarsın? Saygılar.
  11. Öyle bişey bilmiyoruz. Sadece bildiğini iddia edenler var. Kanıtları yok. Sana 3. kez soruyorum: Şu benim farklı yorumladığım yeri sen bir yorumlayıver: Rabbinin katındaki bir gün, sizin saymakta olduğunuzun bin yılı gibidir Saygılar.
  12. Sayın boşig, HY ve benzerleri, genç beyinleri deforme bilgilerle yıkasınlar, biz susalım mı? Biri bir iddiada bulursa, bir başkası da elbette o iddiya ilişkin görüşlerini bildirecek. Benzer şeyler değil, sayın boşig, Keloğlan masalının masal olduğu konusunda hiçbir uzlaşmazlık yok. keloğlan masalları kimsenin, sosya düzenini, siyasal sistemini, yaşam tarzını etkilemiyor. Allah'tan geldiği iddia edilen bir din adına bunların hepsi yapılıyor. Allah'tan geldiği iddia edilen o dine atfen, siyasi partiler kuruluyor, terörist teşkilatlar kuruluyor. Allah'tan geldiği iddia edilen o dine atfen, kadınlar 2. sınıf insan muamelesine tabi tutuluyor Allah'tan geldiği iddia edilen o dine atfen, hukuk sistemi kuruluyor. Keloğlan masallarına dayarak buna benzer yapılan birşey var mı? Kuran herkes tarafından Keloğlan masalı düzeyine indirgeninceye kadar bu tartışmalar sürecek. Herşeyi mecaz sayma işi, İslam'ın varlık nedenini ortadan kaldırır. Zira, putperestler de, tapındıkları putlara mecaz anlamlar yüklemişlerdir. Rüzgar ilahını kastederken, rüzgarı oluşturan doğa olayını, Yağmur İlahını kastederken, yağmuru oluşturan doğa olayını, vs. vs. kastetmişlerdir. Onlar da mecaz anlamda kullanmış iken, onları putperestlikle suçlamak anlamsızlaşır. Saygılar.
  13. MİRAC ile ilgili araştırma ve irdelemelerimiz aklıma başka bir soru getirdi: İnsan Günü mü uzun? Allah Günü Mü? Melek Günü mü? Burak/Refref günü mü? İnsan gününü biliyoru: 24 saat. Allah gününü Kuran söylüyor: Buradan "artık yılları" dikkate almadan basit bir hesaplama yaparsak: 1000 yıl = 1000 * 365 = 365.000 insan günü = 365.000 *24 = 8.760.000 insan saati. Bir Allah Gününün 8.760.000 insan saatine eşit olduğunu buluyoruz. Melek günü de Kuran'da yazıyor: Buradan "artık yılları" dikkate almadan basit bir hesaplama yaparsak: 50.000 yıl = 50.000 *365 = 18.250.00 insan günü = 438.000.000 insan saati. Bir Cebrail/Melek Gününün 438.000.000 insan saatine eşit olduğunu buluyoruz. Burak/Refref Gününü de Muhammed'in anlattığı MİRAC hadisesine göre hesaplayabiliriz: Arap ülkeleri Ekvator'a yakın olduğundan, gece gündüz süresi birbirine yakın. Yaz azlarında 20 saat falan gece/karanlık oluyor. Kışın bu süre 12 ile 14 saat arasında değişiyor. MİRAC olayı ne kadar sürdü bilemiyoruz. Ama yetişkin bir insan ortalama 8 saat uyuyor. MİRAC da Muhammed amcasinin kizi Ümmühani binti Ebi Talib'in evinde yatarken olduğuna göre, bütün uyku süresini bu işle geçirmiş fazedelim, yani 8 saati bu işle geçirmiş diyelim. Mekke-Kudüs arasındaki gidiş geliş süresini ve Allah'la konuşma süresini de dikkate almayalım. Burak/Refref yaratıkları 4 saatte Allah'a kadar gitmiş ve 4 saatte geri gelmişler. Cebrai'in insan günü ile 50.000 günde alabileceği süreyi nasıl 4 saatte Muhammed ile birlikte alabildiği sorusunu ayrıca sorduk, ona cevap bekliyoruz zaten, burada konumuz o değil. Cebrail'in 50.000 insan gününde, yani 438.000.000 insan saatinde alacağı yolu Burak/Refref yaratığı 4 insan saattinde almış. Uzaklığı bilmediğimizden, şöyle bir hesaplama yaparak, Burak/refref yaratığının Cebrail'e göre hısını hesaplayabilriz. BurakHız*4=CebrailHız*438.000.000 BurakHız=CebrailHız*438.000.000/4 BurakHız=cebrailHız*109.500.000 Bu hesaptan, Burak/Refref yaratığının Cebrail'den 109.500.000 kat daha hızlı olduğunu anlıyoruz. Cebrail, 1 Cebrail günüde, yani 438.000.000 insan saatinde Allah'a varırken, aynı sürede Burak/refref yaratığı bunun tam 109.500.000 katını gitmiş olacak. Buradan bir hesaplama yaparsak: 438.000.000 insan saati *109.500.000 = 47.961.000.000.000.000 insan saati. Buna da bir Burak/Refref yaratığı günü diyebilir miyiz? Şimdi özetleyelim: (saat=insan saati) İnsan günü: 24 saat. Allah günü: 8.760.000 saat. Cebrail/Melek günü: 438.000.000 saat. Burak/Refref günü: 47.961.000.000.000.000 saat. Burak/Refref günü, artık yıllar hesaba katılırsa, MİRAC olayının bütün gece sürmemiş olabileceği dikkate alınırsa, Allah ile konuşmada geçen süre de dikkate alınırsa 47.961.000.000.000.000 saatten çooook daha fazla çıkar. Yorumu okuyuculara bırakıyorum. Saygılar.
  14. Bu söz de mi bana ait? Senin verdiğin örneklerdeki, şu sözler de mi bana ait? Bu örnek verdiğin ayetlerde de Allah katında zqamanın olduğu teyid ediliyor. Allah Rabbinin katındaki bir gün, sizin saymakta olduğunuzun bin yılı gibidir derken, sen neye dayanarak, Allah katında zaman yok diyorsun ? Ben mi deforme ediyorum, Allah sözü dediğiniz şeyi, siz mi? Saygılar.
  15. Sayın Mohikan, Şu ayette ne diyor Allah, veya Muhammed'in uydurduğu Allah? Muhammed Allah'a "Rabbinin katındaki bir gün, sizin saymakta olduğunuzun bin yılı gibidir" dedirtiyor, Sen diyorsun ki Kuran'ın Allah'ına: "Senin katında gün yok, zaman yok, karıştırma ortalığı" !! Kuran'ın Allah'ını, inandığın Allah'ı neyle itham ettiğini gör lütfen: YALANCILIK ile itham ediyorsun. BİLGİSİZLİK ile itham ediyorsun. * Muhammed ibn Abdullah ibn Abdulmuttalib'in, kendisini takibeden şu insanları düşürdüğü hale bak ! Saygılar.
  16. Teşekkürler sevgili katakuta. Knedin derlediysen de, başka yerden alıntılayıp bize ulaştırdıysan da teşekkürler. Çok makbule geçti. Devamını bekleriz. Saygılar.
  17. MİRAC HADİSESİ Cebrail'in geçemediği noktadan ötesine geçebilen bu Refref ne tür ayrıcalığa sahip bir yaratıktır? Cebrai'e bile verilmeyen ayrıcalıkların sahibi bu yaratık, nedir? yumote adlı kullanıcının imzasındaki yaratıkla bir benzerliği var mı? Yoksa Muhammed bu masalları anlatırken bu ayrıntıları düşünmemiş midir? Saygılar.
  18. Sevgili katakuta, şurada harika bir tespit yapmış, okumanızı tavsiye ederim. Ben de onun açtığı konudan esinlenerek, benzer bir konuya, MİRAC konusuna değinmek istiyorum: * Şimdi Cebrail dünya günü ile 50.000 yılda Allah katına ulaşıyor. Muhammed ise, MİRAC iddiasına göre, bir dünya gününü bırakın 1 dünya gecesinde hem gidiyor, hem de dönüyor. Muhammed ile Cebrail Sidretü'l-Münteha denen yere kadar birlikte seyahat ediyorlar ve oradan Mekke'ye birlikte dönüyorlar. Hem Kuran'a hem Mirac'a inanarak hesap yapacak olursak, şöyle bir durumla karşılaşırız: Aynı gece içinde Muhammed ve Cebrail hem Allah katına gitmişler, hem de dönmüşler. Cebrail göğün yedinci aşamasının sonunda (Sidretü'l-Münteha) beklemiş. Buradan şu sonuç çıkar: Cebrail Allah'a 50.000 senede ulaşabiliyodu. MİRAC'a göre Cebrail Sidretü'l-Münteha'ya kadar gitmiş. Ve diyor ki: "Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarim" Buradan şunu söyleyebiliriz: Cebrail, sadece Sidretü'l-Münteha'ya kadar gidebilen bir yaratıktır. Cebrail meleklerin en kıdemlisi olduğuna göre ve gidebileceği en son yer Sidretü'l-Münteha olduğuna göre, Mearic suresinde geçen "Melekler ve Ruh (Cebrail) ona , süresi elli bin yil olan bir günde cikabilmektedir" ifadesinden, elli bin yılda alınan mesafenin Dünya ile Sidretü'l-Münteha arasındaki yer olduğu anlaşılır. Zira daha öteye gidemediğinden, burdan ötesi için çıkma ifadesi kullanılamaz. Ne hikmetse, Muhammed MİRAC'a çıktığı gün, Cebrail, Allah'ı yalanlayarak o mesafeyi, 50.000 yılda değil, yani, artık yılları saymadan yapılabilecek basit bir hesapla 438.000.000 saatte alınabilecek bir mesafeyi, 0 ile 5 saat arasında almış. (Gecenin/karanlığın Arap yarımadasında yaklaşık 10 saat olduğunu gözönünde bulundurursak, tüm geceyi bu yolculukla geçirmişlerse, Allah'la konuşma süresinin uzunluğuna göre, bu sürenin yarıya yakınını gidiş, diğer yarıya yakınını da dönüş için harcamışlar. Yani tüm geceyi kullanmışlarsa Allah katına maksimum 5 saatte varmışlar. Yok gecenin az bir kısmını bu işe harcamışlarsa, daha kısa sürede, yarım saatta, 1 saatte bu işi yaptılarsa, gidiş,dönüş süresi daha da kısalıyor) Şimdi Allah mı doğru söylüyor "Melekler ve Ruh (Cebrail) ona , süresi elli bin yil olan bir günde cikabilmektedir" ifadesi ile? Yoksa Muhammed mi doğru söylüyor "Cebraille birlikte Allah katına bir gecede gittim geldim" diyerek? Muhammed, Mirac olayini anlattıktan sonra, müsriklerin takındığı tavır bu durumda eleştirilebilir mi?
  19. Sevgili katakuta, tek kelimeyle şapka çıkartıyorum. Bu hesabı yapmak, hiç aklıma gelmemişti. Yorum imkanı bırakmayan bu matematik işine odaklanmamız iyi oldu. Saygılar, sevgiler.
  20. Ben bu yazıyı çok sevdim Benden önce sevgili sardunyam bile itiraz eder. Arş, saray, sembolik el. Lat, Uzza, Menat'tan birini mi tarif ediyorsunuz, yoksa başka birşeyi mi? Saygılar.
  21. Bu konuda polemikten öteye gidemeyiz. Kimin ne bilgiği Kuran konusunda yazılardan anlaşılır zaten. Yanlış bilinen şeylerden biri. Muhammed için kullanılan emin ifadesi, "karakter" tanımlayan bir ifade değildir. Mal teslim edilen, kayyum demektir. Bugün de kullanılır Arapçada. Muhammed'in çobanlık yaptığı günlerden kalma bir lakaptır. "Davar teslim edilen kişi" anlamındadır, "çoban" anlamında kullanılmıştır Muhammed'in karakterini, Kuran'dan ve hadislerden biliyoıruz. Faraziye konuşmuyoruz. Mala tamah etmeyen adam, gamimeti yasallaştırıp 1/5'işi kendi almaz. Mala tamah etmeyen adam, katlettiği bir toplumun hurmalıklarına toptan el koymaz. Kadına tamah etmeyen bir adam, soyunu sopunu kestiği bir kızı koynuna almaz. Kadına tamah etmeyen bir adam, kendinden ayrılmak isteyen eşlerini "dünya malını mı istiyorsunuz, ahireti mi" diyerek, onları tehditle yanında alıkoymaz. Kadına tamah etmeyen bir adam, kendi eviyle evlendirdiği evlatlığının elinden karısını almaz. Haksızlık etmeyen bir adam, "bana tuzak kuruyorlar" diye uyduruk bir bahaneyle savaş çıkarıp, Medine Yahudilerine savaş açıp onları yerlerinde, yurtlarından, canlarından etmez. Merhametli olan bir adam, gölgesinde hurmasını yiyip, Ali'nin sabahtan akşama kadar kelle kesmesini seyretmez. Amacı insanların kalbini kazanmak olan bir adam öfke saçmaz, affedici olur. Barışsever olan bir adam, bir kaç serseri müslüman bir kadınının çarşafını asıldılar diye bir kabileye savaş açıp onları sürmez, sadece suçluların cezalandırılmasıyla işi kapatır. Saygılar.
  22. Babam ve Oğlum The Green Mile Pianist Perros & Amores Dead Poets Society Rain Man Come, See the Paradise Ghost Pearl Harbour Hair (müzikal film) Chicago Seven (Chicago Trial veya Chicago Eight olarak da geçiyor sanırsam) Magdalena Sisters Malena Life is Beautiful Leylekler Güneye Uçar (Rus yapımı) ve Jim Carrey'in bütün filmleri
  23. Sevgili Dipnot aynen katılıyorum. Lord of the Rings (Yüzüklerin Efendisi) filmi ile ilgili forumlara, fan-site'lara bakarsanız, orada Orkların Türklerle özleşleştirildiğini görürsünüz. (Tolkien'in tarihçi olduğu da düşünülürse, böyle bir imayı bilerek yapmış olabilir, daha kitabı yazarken.) Saygılar.
  24. BARDA: Türk yapımı. Oldukça gerçekçi, insanı ürperten ve Türkiye'nin bugünkü asayiş durumuna dikkat çeken bir film. 300 Spartans: Teknoloji olsaydı, Cüneyt Arkın filmleri daha gerçekçi olurdu diyebileceğiniz, abuk sabuk bir film. Gladiator, Bravehart, Lord of the Rings ve Troy karışımı birşey. Matrix-vari efektlerle izleyicinin dikkati çekilmeye çalışılmış. Ses düzeni de uyuyan seyircileri arasıra uyandırmaya ayarlanmış. Ses bazen o kadar kısılıyor ki, pür dikkat kesilmek zorunda kalıyorsunuz, bazen de sinema salonunu titreten yükseklikte bir ses. Bu ses düzeni olmasa kesin uurdum Bilinç altına işlenmek istenen mesajlar da var: 1. Doğulular (İranlılar/Türkler/Araplar vs.) barbardır, akılsızdır, vahşidir. 2. Biz taaa Milattan önce bile demokrattık, özgürlükçüydük, cesurduk. 3. Biz taaa o zamanlar güzeldik, Doğulular çirkindi (canavar kılıklı savaşçılar, davlar, abuk sabuk yaratıklar) 4. Zenciler kötüdür, doğulular da kötüdür. İkisi işbirliği yaparlar (Pers Elçisinin zenci olması mesela. Oo tarihlerde zenci generali nerden bulmuş persler? 1071'de Alparslan'ın komutanlarından birinin zenci olması gibi bişi bu:)) Film akışında gözden kaçan, Yunanlılara ait barbarlıklar: 1. Elçi'ye zeval olur mu? Elçiyi öldürdün, yanındakileri neden öldürüyorsun? 2. Madem çok medenisin, kentin ortasındaki idam kuyusu ne? 2. "Esir almak yok. Acıma yok." diye talimat veriyor komutan ve yerde yatanları tek tek kontrol edip öldürüyolar. Filmdeki "ben bu sahneyi izlemiştim" diyeceğiniz yerler: 1. Savaş öncesi konuşmaları (Bravehart, Lord of the Rings) 2. Komutan, karası ve oğlu (Gladiator) 3. Perslerce yakılıp yıkıldığı söylenen köyün tek canlı kalan çocuğunu, o kadar kalabalığı yarıp Komutana kadar sallanarak yürümesi ve tam önünde yere yığılıp kalması, Komutanın onu düşmeden kucaklaması ve çocuğun soz sözlerini dinlemesi (sayısız filmde) 4. İhanet eden, dağlarda yaşayan insan-mutantı yaratık (Lord of the Rings) 5. Pers kralının ilginç bir tahtta oturması ve oradan hükmedişi (Diablo-II: Lord of Destruction adlı oyunun açılış sahnesi, Baal karakteri.) Kısacası zaman ve para israfı bir film.
  25. Analiz yapabilecek kadar iyi. Kendime göre değil, çevremdeki insanların beni tanımlamasına göre "iyi bir insanım". Bana soracak olursan, kendini beğenmeyen bir insanım. Daha çok hırslı olabilmeyi isterdim. Benden birisi bir şey isteyince, ihtiyacım varken, hayır iyebilmeyi isterdim. Gerektiğinde kararlı ve acımasız olabilmeyi, "yufka yürekli" olmamayı isterdim. Bencil olabilmeyi isterdim. Çabucak affeden ve çabucak gönlü alınabilen, yani çabucuk kandırılabilen bir insan olmamayı isterdim. Soğukkanlılığımı herzaman koruyabilmeyi isterdim. Cevabı alıntı yaptığınız yazımda var: Başka hikaye bilmediği için aynı hikayeyi anlatmış durmuş. Hiç yurtdışında bulundunuz mu? Gazeteleri internetten takip edebilirsiniz. Ya gazeteler dışındaki süreli yayınlar? Türkiyeden getirdiğiniz bir dergiyi, kaç defa okuduğunuzu unutursunuz. Muhammed'in hikayeleri de aynı. Başka hikayesi olmadığı için, sürekli tekrarlamış durmuş o hikayeleri 23 sene boyunca. Galatasaray taraftarları da düşünüyorlar: "re re re, ra ra ra, cim bom bom" ne demek. O nakaratta da bir sır var demek ki. Ya da türkülerimizde, şarkılarımızda geçen "la la la la .." falan gibi şeyler de sırlarla dolu demek ki. Eksik hikayeler Kuran'da var. Sizin bilmeniz gerek. Zira nereye Eyk, nereye Tübba, nereye Ress diyor Muhammed bilemiyoruz. Bizim bildiğimiz tek şey var. O da Bugünkü Suriye ve Lübnan'ın da eski Roma ve Antik Yunan harabeleriyle dolu olduğu. Şu olur: Kuran'ın Muhammed'in düşünceleri ve izlenimlerinden ibaret olduğuna ilişkin iddiamızı destekleyecek bir kanıt daha ortaya çıkmış olur. Kendinize ve çevrenizdeki müslümanlar bir sorun bakalım: Bu Eyke halkı, Ress Haklı, Tübba halkı hikayelerinin neden eksik olduğunu bir kez düşünmüşler mi? Kuran'da olmadığını biliyorum. Demek istediğim şu: Bazı masalların çok okunmasını istiyorsa, Muhammed bir hadis bırakırdı, bu şekilde amaca ulaşılırdı. Yani tekralar, içeriksizlikten dolayı, sürekli aynı kaseti döndür döndür çalmaktan kaynaklanmıştır. Kuran'da ibadetin içeriği ve niteliği ayrıntılı değil. Yukarıda söylediğiniz şeyleri "yani bunlar ananedir" sözlerini, katakuta'nın ibadet ritüellerine ilişkin yazdığı yazıda söylediniz ve objektif bir şekilde katakuta'yı destekleyebildiniz mi? Ayrıca bu sözlerinizden dolayı sizi tebrik ederim. Sadece bazı ibadet içerikleriniz değil, Kuran'ın ve dinin, bütünüyle eski putperest kültürlerin geleneklerinin devamından başka birşey olmadığını görebilmeniz dileğiyle. Saygılar.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.