BrainSlapper tarafından postalanan herşey
-
İSLAM SADECE KUR'AN MIDIR (SÜNNET NE İŞE YARAR)
Mısır tarihini okuyunuz. Kendini Tanrı, Tanrı'nın oğlu, Tanrı'nın yeryüzündeki tecellisi olarak tanıtan ve kelleyi kaybeden son adam bildiğimiz kadarıyla İsa'dır. O dönemin kapandığını farkedememiştir. Bedelini de ağır ödemiştir. Tabi tabi. kendi Allah'ını kendin yarat, sonra da O Allah'ın sana torpil geçmesini sağla. Ne güzel düzen. Benim gördüğüm kadarıyla peygamberim diye ortaya çıkan bütün semitik şahıslarda, yücelik şöyle dursun, bir anormallik var. İbrahim, kızkardeşi Sara ile evleniyor. Karısını ona buna peşkeş çekiyor. Çocuğunu kesmeye kalkıyor. Lut kızlarıyla yatıyor. Musa, tartışan/kavga eden adamlar neden kavga ediyor demeden, barıştırmaya ve ayırmaya çalışmadan birini öldürüyor, kendini dağlara vuruyor, sonra Allah'la konuştum diye geri geliyor. Yusuf, Mısır'ı soyup soğana çeviriyor. Halkı açlığa ve sefarete sürüklüyor. Mısırlıları kıöleleştiriyor. Sülayman kendi kendine konuşuyor, kuşlarla, börtü böcekle konuştuğunu iddia ediyor. Muhammed, zaten sara hastası olduğu söyleniyor. Halüsinasyonlar artınca, cevreden cinlenmiş, delirmiş lafları çoğalınca, el alem içinde dağlara kaçıyor, sonra Allah benimle konuştu diye çıkıp geliyor. Babasını küçükken kaybettiği için baba özlemi çekiyor. Babasının adında yeralan putu Yaratıcı ilan ediyor. Babsını gözünde büyütüyor. Babasından alma imkanı bulamadığı ilgi ve sevgiyi bu hayali puttan alıyor. Bu hayali put Muhammed'i o kadar çok seviyor ki, hatta dünyayı bile Muhammed hatırırna yaratmış oluyor. Böyle fantaziler kuruyor Muhammed. Bu adamların hangisi normal? Bu adamların hangisi -varsa eğer- "Yaratıcı"nın elçisi olabilecek kadar, saygı duyulan özelliklere sahip? Yaratıcı'nın temsilci yapmak için bu adamları seçtiğini söylemek, varsa eğer bir Yaratıcı, ona hakarettir. Yasaklama Suresi -Tahrim Suresi: 1. Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. 2. Allah, (gerektiğinde) yeminlerinizi bozmanızı size meşru kılmıştır. Sizin yardımcınız Allah'tır. O, bilendir, hikmet sahibidir. 3. Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: Bunu sana kim bildirdi? dedi. Peygamber: Bilen, her şeyden haberdar olan Allah bana haber verdi, dedi. 4. Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz, (yerinde olur). Çünkü kalpleriniz sapmıştı. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka verirseniz bilesiniz ki onun dostu ve yardımcısı Allah, Cebrail ve müminlerin iyileridir. Bunların ardından melekler de (ona) yardımcıdır. 5. Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha iyi kendini Allah a veren, inanan, sebatla itaat eden, tevbe eden, ibadef eden, oruç tutan, dul ve bâkire eşler verebilir. Ne diyelim: Kuran'da utanç verici ayet var mı diye sormuştu birisi. İşte örnek. Bu ayetleri neden uydurma gereği duymuş Muhammed? Canı Marya'yı çekiyor. Öte yandan Hafsa'ya yakalanmanın can havliyle verilmiş söz var ortada. Ne yapacak? Her zaman yaptığını yapmış: Hayali yardımcısını -Allah'ı- desteğe çağırıp sözünden dönmüş. Böylece hafsa'yı da susturmuş olacak. Sen ne biçim erkeksin, sözünden dönüyorsun" demeyecek Hafsa. Bahane hazır: "Allah emretti sözümden dönmemi. Ben ne yapayım??!!!" Hz. Ayşe'nin dediği gibi. Muhammed'in allah'ı nasıl bir Allah'tır ki Muhammed'in şeyine göre ayet indiriyor. Çatık Kaşlı Suresi - Abese Suresi'nde peygamberi yararlandıracak bişey yok mu? Pirince gitmiş ama, pirinci alamayaınca bari evdeki bulguru kurtaralım demiş. Olay bu. Ayet de, hadis de Muhammed'in kendi sözüdür. hz. Ayşe'nin yukarıdaki sözünü hatırlayınız. Bir müslüman mitolojisi. Son yıllarda türk televizyonlarında star yatışmalarına katılanların, duygu sömürüsü yapmak ve başarılarını büyük göstermek için kullandıkları arabesk yöntem. Ne kadar dipten gelirsen, başarın o kadar büyük görünür felsefesi. Sürekli dersaneye giden, özel öğretmenlerden ders alan, her türlü teknolojiden yararlanan bir çocuğun ÖSS'de 1. olması mı büyüktür, yoksa, Anadolu'nun ücra bir köşesinde, 2 öğretmenden başka öğretmeni olmayan, her dersin bu öğretmenlerce verildiği, boş zamanlarında koyun gütmek zorunda olan, yiyecek ekmeği zor bulan bir çocuğun mu ÖSS'de 1. olması dikkat çekicidir? Hagisi daha başarılıdır. Müslümanların uydurduğu, Muhammed'i yüceltme mitolojisi. Yok ümmiydi, yok birr hırkaya muhtaçtı, yok hasır üstünde yatardı, yok evinde sıcak yemek pişmezdi, yok ölürken zırhı ve katırı rehindi, yok falandı, yok filandı masalları... Saygılar.
-
İSLAM SADECE KUR'AN MIDIR (SÜNNET NE İŞE YARAR)
Devir değişiyor. Eskiden bunu diyen çoktu, şimdi yok. Muhammed döneminde ben Allah'ım deme devri kapanmış.O döneme yetişememiş. Üzülmüştür. Narsizm değil mi? Yoksa bu durum "Ben Allah'ın hata yapmamı bile engelelediği seviyede yüce bir insanım, benim hata yapma olasılığım yoktur. Ben herşeyi doğru yaparım" şeklinde bir narsizm tezahürü mü? Önceki söylediği birşey sonradan işine gelmedi ki, böyle bir yol bulup önceden söylediği sözden döndü demek daha doğru olur. Sizde işlerleme görüyorum. Bu vahy, Cebrail, ilham konusu üzerinde biraz düşünün. vahy denen birşey olamayacağını, olabilemeyeceğini anlayacaksınız. Bunun sonucunda da Allah bana şunu bunu dedi laflarının sadece Muhammed2in uydurmalarından başka birşey olmadığını anlayacaksınız. Saygılar.
-
Ateizm (Tanrıtanımazlık) Psikolojisi ve Propagandası
Badican, Kendi kendinle çelişen ifadeler kullanıyorsun. Senin yazını aynen bırakacağım, yanına başka font ile köşeli parantez içinde yorum ekleyeceğim. Dikkatini çekmek için. Saygılar.
-
İSLAM SADECE KUR'AN MIDIR (SÜNNET NE İŞE YARAR)
Bence de incelenmelidir. Heralda "Ben Allah'ım" diyemediği için, bu yolu seçmiş narsizmin doruklarında gezinen Muhammed bin Abdullah bin Abdulmuttalip. Ne de olsa Allah'ın göründüğü, bişey dediği yok. Kendisi reel. Milyonlarca hayali Allahla da payşaşsa iktidarı, hayali olduktan sonra sorun yok. Saygılar.
-
Cimaya bak veledini tanı
Bir kutsallık iddiasında bulunan bir kitapta "öldürün, esir alın, kesin, biçin, yakın, boyunlarını vurun dost edinmeyin" gibi ayetlerin yeralması güzellik mi oluyor? Kuran akla mugayir sözlerle doludur, işkence tarifleriyle doludur, okuyanı sıkar, bütünlükten ve akıcıklıktan yoksundur, tekrarlar bıktırıcı düzeydedir, Kuran okurken bunal gelir insana. Ama orjinali uyumak için iyidir. Anlamadığınız bir dilde, aynı şeylerin sürekli kafiyeli olarak tekrarlanması insanda ninni etkisi yapar. Dünya'da yaratıcıya inanan, ama Kuran'a inanmayan milyarlarca insan var. Bu insanların ortak özelleiği "Kuran Allah'tandır" yutturmacasına inanmamaları. Yaratıcıya inanmak, yutturmacalara da inanmayı gerektirmez. Yaratıcı'ya inanmak, Bush'un "Allah bana git IIrak'ı ve Afganistanb'ı kurtar dedi, o nedenle gittim" mavalına inanmamızı gerektirmez. Yaratıcıya inanmak, Muhammed'in, "Ben Allah'ın elçisiyim" mavalına inanmamızı gerektirmez. Saygılar.
-
meteryalist dünya görüşünün çöküşü..!
Sayın Badican, Forumda tartışıyorsanız, hiç olmazsa yazıları, size verilen cevapları okuyunuz. Sana şurada (tıkla) inanmadığımız halde neden İslam'la müğcadele ettiğimizi anlattım. Saygılar.
-
meteryalist dünya görüşünün çöküşü..!
Kuranda insanları kebab yapmak deyimi de yok. Ama canlıları ateşe atınca kebab olurlar. Kuranda insanlara işkence etmek deyimi de yok. Ama kızgın şişleri insanlara sokunca, irin, kaynar su falan içirince, başlarına kaynar su ve lav dökünce bu işkence oluyor. Yer sarsılmasına deprem deniyor, ve bu depremde canlılar ölüyor, inşa edilmiş şeyler yıklıyor. Saygılar.
-
DİNİMİZDE KOMŞULARIMIZA KARŞI GÖREVLERİMİZ
Siz heralde, Erol Taş, filmlerinde kötü karakterleri oynadı diye, onu kötü insan sananlar gurubundansınız. Yukarıdaki yorumunuz buna delalet ediyor. Çağrı filmi İslam dinine mensup olmayanların çevirdiği bir film değildir. Her filmin sahibi o filmin finansörü ve yapımcısıdır. (Bina yapan/yaptıran işadamı/müteahhit gibi.) Yönetmen yapımcının/finansörün istediği şeyi çeken adamdır. (Bu da şantiye şefidir.) Oyuncular rol yaparak para kazanan insanlardır. (Bunlar da inşaat işçileri.) Cengiz Han'ı da oynarlar, Mahatma Gandi'yi de, Adolf Hitler'i de, Nasıralı İsa'yı da. Filmin finansörü, Muammer Kaddafi'dir. Yönetmeni Mustafa Akad'dır. Filmin Senaryosunu, İslam uleması (El Ezher Üniversitesi ve Lübnan Yüksek İslam Şurası) satır satır gözden geçirmiş, "resmi islam tarihi"ne uygun olmasını sağlamışlardır. Saygılar.
-
meteryalist dünya görüşünün çöküşü..!
Yer Sarsılması. Deprem. Zelzele. Zilzal. İnsanlar sarsılmasınlar, başları döner. Ama ölsünler, önemli değil!!! İnanılmaz bir yorum getirdiniz ayete. Kralx ne diyecek buna bilemem. O da bizim gibi anlıyor. Sözkonu8su ayetin depremle alakalandırıyor. Saygılar.
-
YARATICIMIZ 'ACILARA' NEDEN iZiN VERiYOR?
Sanırım siz de benim son yazımı okumadınız. Bir dinsizin neden İslam'a karşı mücadele etmesinin gerekçesini yazdım orada. Saygılar.
-
Allah'ın varoluş amacı ne?
Oturup polemik mi yapacağız? Ne sundun ki "bundan sonra falan filan demeyecekmişim? Varsa bilgin koy ortaya. Bizim göremediğimiz bir bilgi sahibi isen sun, biz de öğrenelim. Bu bir hodri meydan davetidir. Saygılar.
-
YARATICIMIZ 'ACILARA' NEDEN iZiN VERiYOR?
Kuran'ın mealini okuduğum zaman gördüğüm tek mucize, bukadar çelişkilerle dolu, bu kadar bütünlükten yoksun, bu kadar tekrarlarla dolu, bu kadar masallarla dolu bir kitabın 1 milyar taraftarının olması mucize. Görebildiğim tek mucize bu. Bunun da nedeni, kimsenin o kitabı kendi dilinde anlayarak okumaması. Annemiz babamız "elini ateşe sokma" demesine rağmen sokmuş isek, annemiz babamız, "demek beni dinşemiyorsun ha" deyip bizi ateşin içine atmıyor, bizi kızgın su ve lav döküp haşlamıyor, bizi kızgın demirle dağlamıyor, deilerimiz yolundukça tazeleyip tazeleyip akıl almaz işkenceler yapmıyor. Kafanı yorma cennetle ilgili sorular da sorduk, çok sorduk. Bu başlıktakine benzer bir soru sorup "Allah varsa neden bebekler ölüyor, neden kuşlar ötmüyor" gibi bir soru sorarak dinsizleşmedik. Nereye elimizi atsak, döküldüğü için semitik dinlerin birer huraflere yığını olduğunu gördük. Saygılar.
-
Allah'ın varoluş amacı ne?
******** Sunacağın bir bilgi varsa, yaz. Saygılar.
-
YARATICIMIZ 'ACILARA' NEDEN iZiN VERiYOR?
Sayın Badican, Neden inanmadığımız şeye bu kadar vakit harcadığımızı bu foruma katıldığım ilk günlerde yazmıştım, senin de dikkatine sunayım. Saygılar.
-
BINDIK BIR ALAMETE YETISTIK SONUDA KIYAMETE
Evet bize göre bütün dinler birer hurafedir. Saygılar.
-
Atatürk - [Laiklik\Demokrasi - Şeriat]
Teşekkürler Sevgili GeceKuşu çok güzel bir analiz olmuş. Saygılar.
-
yaratılış gayesi!
Teşekkürler sevgili GeceKuşu. Saygılar.
-
yaratılış gayesi!
Sayın boşig, İşimize geldiği için böyle demiyoruz. "Kuran evrenseldir, tüm zamanları kapsayıcıdır" iddiası bizim iddiamız değil. Bu iddianın sahibi Müslümanlar, bu iddiaya göre yorum yapıyoruz. Biz de zamanında, senin şu anda savunduğun şeyleri savunduk. Önce bazı hadislere uydurma dedik. Zira kafamızdaki İslam'a uymuyordu. Sonra okuyunca ürperdiğimiz, Yaratıcı'ya yakıştıramadığımız ayetlere, "hükmü kalmamıştır" dedik. O kadar ayıkladık, temmizledik ki, ortada İslam kalmadı. Bizim temizlenmesi gerektiğini düşündüğümüz şey aslında İslam'ın ta kendisiydi. Yani o zaman hatalıydık, İslam'ı "kafamızdaki İslam'a uydurmaya çalışıyorduk", şimdi İslam'a "olduğu gibi" bakıyoruz. Saygılar.
-
Allah'ın varoluş amacı ne?
Anladınız siz beni. O nedenle bu açıklamaya gerek duydun. Zira iş niyetlere binse, ibadet ritüellerinin anlamı kalmayacak, ortada din kalmayacak, dine gerek kalmayacak. Saygılar.
-
Allah'ın varoluş amacı ne?
Yaşayarak. Kutuplara yakın yere giderek. Cevabı yazınız, ondan sonra şu dakikadan itibaren sözünü kullanınız. Biz de haklımısınız bakalım. Saygılar.
-
Allah'ın varoluş amacı ne?
Sedat bey, Türkiye'den bu konuyla ilgili yorum yapmak hakkaetn çok kolay. Hali vakti yerinde birisisiniz. Ramazan ayı yaz ayına rastladığında şöyle bir Norveç-Laponya veya Rusların "beyaz geceler" (Belaya Noçe) yaşanabilecek bir yere gitmek istediğinizi söyleyiniz. Orada oruç işini bir deneyiniz. Niyet işine gelince... İşin işine niyet girerse ortada din kalmaz. Din ritüeldir. İnanç kalıbıdır. Bizim isteğimiz de birgün bu niyet aşamasına insanların geçmesi ve kalıplara ritüellere gerek kalmamasıdır. Bir insanın inancı ne olursa olsun, iyilik yapıyorsa, inanç kalıplarına bakılmaksızın bu insanın iyi telakki edilmesidir arzumuz. Saygılar.
-
yaratılış gayesi!
Hadi ya?? Ateist olsa olsa Agnostist'e dönüşür. En fazla Deist olur. Hurafe takipçisi olmaz, olabilemez. Bunu başaramaz. Uçaktan inip, yayan yürünmez. Siz maşallah hem de en çok hurafe barındıran dinlerden birine dönmüşsünüz. Neden ateist olmuştunuz? Allah varsa bebekler neden ölüyor, kuşlar neden ötmüyor, ağustos böcekleri neden şarkı söylemiyor diye mi ateist olmuştunuz? Kimseyi dizayn etmeye kalkmıyoruz. Sadece bu ülkede başka yaşam tarzlarına ve inançlara saygı gösterme kültürünün gelişmesini istiyoruz ve bunu kendi hayat tarzımızı tehlikede gördüğümüz için istiyoruz. Başka Madımaklar, başka Sorgunlar olmasın diye istiyoruz. Gerçekten mi? Humanizm akımını müslümanlar icat etti o zaman? İnsan hakları örgütlerini müslümanlar kurdu o zaman? Filistinlilerle uğraşan İslamiyetin babasına inananlar, ateistler/dinsizler değil. Hem siz ne kadar insancıl bir anlayışa sahipsiniz? Bosnalıları ve Filistinlileri görüyorsunuz, ama nedense hiç Darfur'u görmezsiniz, Küçücük Rus okul çocuklarının katledildiği Beslan'ı görmezsiniz. Kimin misyoneriyim? Babası belli olmadığı için "ben Allah'ın oğluyum" diye ortalıkta gezinen adamın dininin misyoneri mi? Yüzyıllarca Avrupa'da şeytan girdi diye insanları canlı canlı yakan bir dinin misyoneri mi? Amerika kıtasında soykırım yapanların dininin misyoneri mi? Kimin misyoneriyim ben? Ha müslüman ha kardeşi Hristiyanlık, ha babaları Musevilik. Ne farkeder de, birinin misyonerliğini yapacağım? Neo-Conlar hikaye değildir, akrabanızdır. Onlar da judeo-hristiyan inancının dincileridir. Düşüncelerini uygulamaya geçirmek için saf bir dindara ihtiyaçları vardı, onu da buldular. Adaleti takmayan Süper gücün direksiyonunu elinde tutan dinciler. Clinton Kosova'yı kurtarıp, İsrail'i Filistin devletini kabul etmeye zorlamaya başladığı için, onu iktidardan uzaklaştımak için Levinki'yi piyasaya süren neo-conlar. Halka rağmen halkı kurtarmay çalışıp, rüya aleminde yaşayan devrimci solcu olmaya hiç niyetim yok. Bu halk başkalarının hayat tarzına, başkalarının inançlarına, düşüncelerine saygı göstermeyi öğrensin yeter. Başka Madımaklar, başka Sorgunlar olmasın yeter. Halktan istediğim bu kadar. Neye taparsa tapsın. Huri mi alır, nuri mi laır beni ilgilendirmez. Saygılar.
-
Cimaya bak veledini tanı
Arkadaşın biri Biran için herkesin ayetlere uyduğunu varsayalım diye bir fantezi yazmıştı orada ben de ona cevap yazmıştım. Sayın boşig'in yazdıkları/anıları fantezilerini yazan arkadaşı değil de, beni haklı çıkarıyor. Benim ilgili başlıkta yazdıklarımdan alıntı... Saygılar.
-
Cimaya bak veledini tanı
Birilerini zorla soyup fotoğrafını çeken var mı? Varsa da bunlar kanun önüne çıkartılıyor. Gamze bilmem ne olayında olduğu gibi. Sözleşme şartları üzerinde anlaşma olmamış, evlilik o0lmaz. Bu kadar basit yani. Evlendiler, sonra yine taraflar mutabık kalarak, evlilik sözleşmesinin şartlarını değiştirebilirler. Kendimi zorladığım falan yok. Özgür irade diye birşey var. Zorlama olmadıkça problem yok. Taktım, çünkü akli ergenliğe ulaşmamış insanları elma şekeri verip kandırmak doğru değildir. Sübyancılık doğru değildir. Verdiğin linkteki arkadaşlara söyle, Hz. Ayşe'nin ağzından gerdeğe alındığında 9 yaşında olduğunu beyan eden hadisleri de alt alta yazsınlar bu hadisler şu şu şu nedenle uydurmadır desinler. Daha tutarlı olur. Zorlama olmadıkça, normal. Sen de propagandanı yap. Ama kimseyi sana inanmadığı, senin inançlarına uymadığı için kesemeye, yakmaya kalkma. Örnek: Sorgun olayları. İlkelliğin daniskası. İnsanların özgür iradelerine saygı göstermeyi, başkalarına zorla birşey yaptırmamayı öğreneceğiz. Aleni seks yapılabilir. Bunu yapanların sorunudur. Yapmayanları ilgilendirmez. Ama aleni seks sırf birilerini rahatsız etmek amacıyla yapılıyorsa, mesela özellikle kilisenin/caminin önüne gelip yapıyorlarsa, bu eylemi kendileri için değil, başkalarına zarar vermek maksadıyla yaptıkları tespit edilebilir ve bu kişiler cezalandırılır. Başkalarının haklarının haklarına tecavüz etmeden, kendi tercihlerini yaşaman esastır. Yasağın sınırını belirlemek güçtür ve keyfi bir işlemdir. Sokakta seks yasak olsun dersin, başkası çıkar, sokakta öpüşmek yasak olsun der. Öbürü çıkar sokakta el ele tutuşmak yasak olsun der. Bir başkası çıkar kokakta kadınlar olmasın der. Yani bunun sınırı yok. Taraflar memnun ise, lezbiyen ilişki ve gay ilişki bizi ilgilendirmez. O insanlara ahlaksız gözüyle bakmaya hakkımız yok. Senin tercihlerin arasında yoksa, yapmazsın, olur biter. Ben kokoreç, kabuska, midye yemem. Ama bu yiyecekler yasaklansın diyemem. Yiyenin kendi tercihidir. Bana maydonoz olmak düşmez. Saygılar.
-
yaratılış gayesi!
Düşüncenizdir, saygı duyarız. Ne zamanmücadele ederiz biliyor musun? Kendi düşüncelerine göre herkesi dizayn etmeye kalkarsan ve buna insanları zorlarsan o zaman mücadele ederiz. Kuran'daki kesme, biçme, öldürme, katletme ayetleri iktidar mücadelesinin sloganlarıdır. İnancınızın beni ilgilendiren yeri burası, bu kıstasları bugün uygulamaya kalkarsan, sadece terörist olursun. Namaz, oruç, haram aylar vs gibi şeyler, putperest inançların devamıdır. Burası beni ilgilendirmez. İster at'a tap, ister ot'a tap. tapınma biçimin secdeye kapanarak mı olur, kendine zincirlerle işkence ederek mi olur, çivili yatağa yatarak mı olur, bilemem, bu senin tercihin. Ve karışamam. Ama tutar da İran'daki gibi, Suudi Arabistan'daki gibi herkes benim inancıma göre giyinecek, yemek yiyecek, sevişecek vs. vs. dersen, o zaman sana karşı geliriz. Evrensel değer bir yutturmaca değildir. Tarihin başangıcından bu yana insanların hukuk sistemi oluştururken kullandıkları iki sistem vardır. 1. Sana yapılanı, sen de başkasına yap (Göze göz, dişe diş) 2. Sana yapılmasını istemediğin şeyi, sen de başkasına yapma. Birinci maddedeki anlayış negatif hukuk anlayışıdır. Kötümserlik ön plandadır. Adalete güçlünün gözünden bakar. En zirvedeki örneği Hammurabi kanunlarıdır. Hammurabi kanunlarında nerdeyse, ota püsüre ölüm cezası verilir. İkinci maddedeki anlayış, pozitif hukuk anlayışıdır. İyimserlik ön plandadır. Adalete zayıfın gözünden bakar. En zirvedeki örneği, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'dir. Hukuk sistemleri bu ikisinin karışımı olagelmiştir. Ama İlk çağlardan bu yana birinci anlayıştan, ikinci anlayışa doğru bir ilerleme vardır. İkinci anlayış evrensel değerleri tespit etmenin yoludur. Yani evrensel değerler bir yutturmaca değildir. Evrensel değerlere nasıl ulaşırsın? Örnek: Tüğrkiye'de misyonerlik. Türkiye'de misyonerlik faaliyeti yürütülmesi yanlış mıdır? Suç olmalı mıdır? Bu olaya karşı evrensel tutum ne olmalıdır belirleyebilmek için kendini zayıfın yerine koyacaksın. "Ben nüfusu %99 hirstiyan olan bir ülkede İslanm'ı birilerine anlatsam, bana suçlu muamelesi yapılmasını istermiyim? İstemem." O zaman ben de burada hristiyan misyonerliği yapan adama suçlu gözüyle bakmamalıyım. Evrensel değerlere böyle ulaşıyor insanoğlu. Irak'ı işgal edenler maalesef Neo-Conlar, yani İslamcıların judeo-hristiyan versiyonu, yani Irak'ı işgal edenler evrensel değer sahipleri değil. Bush hazretlerini dinlemedin mi hiç? Allah'tan vahiy almış da o nedenle işgal etmiş ya Irak'ı! Yeni Haçlı seferi lafları ettiğini duymadın mı? ben Allah'ın görevlendirdiği bir kişiyim dediğini duymadın mı? Clinton dinsiz bir adamdı. Gençliğinde Viet-Nam savaşı haksız diye askerden kaçmış. Başkanlığında Müslüman-Hristiyan demeden, Kosova'daki trajediyi durdurmadı mı? Hritiyan Sırpların tepesine bomba yağdırmadı mı? Amerika sevilmeyen bir ülke iken, Amerikaya olumlu bakış onun zamanında zirve yapmadı mı? Clinton'u sevmedi mi Türk halkı? Kusura bakma ama, Irak'ı işgal edenler de islamcıların judeo-hristiyan versiyonu, yani evrensel değer sehipleri değil. Sana tavsiye vermek değildi amacım. Tutup katakuta'ya inançlarımıza hakaret ediyorsun demişsin de, ben de asıl hakareti kendine yapmakta olduğuna dikkat çektim. Yoksa bana ne. Benim haklarıma, yaşayışıma karışmadıkça halk ne yaparsa yapsın, ister ineğe tapsın, ister ata tapsın, istar ota tapsın. Beni ilgilendirmez. Sadece halk bana müdahale etmeye hakkı olmadığını anlasın yeter. Saygılar.