Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

cdsa

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    10
  • Katılım

  • Son Ziyaret

cdsa - Başarıları

Çırak

Çırak (3/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Bak arkadaşım ne kadar biliyorsan o kadar anlarsın. Misal resimle fazla ilgisi olamayan bir adama picassonun tablosunu göstersen sonuç: hiçbişey anlamadım veya da buna yakın bir sonuçtur. Cümlenin devamını getirmeme gerek yok sanırım..Picassonun resmi kadar zor olmayan cümlelerimden bir pay çıkarsan iyi edersin.
  2. LAİKLİK: Devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını icap ettirir. Devlet düzenini Allah'ın kanunları belirliyemez görüşü savunulup, dinin devletler hukukuna dair indirilen hükümleri yok sayılmıştır. DEMOKRASİ: Bu sistemde halkın üzerinde hiçbir güç olamaz, halk kendi kendini yönetme yetkisine sahiptir, kanunu koyan ve kendisine itaat edilen Allah (c.c.) değil, insandır. "Gerçek demokratik ilke, hiç kimsenin halkın üzerinde bir güce sahip olmaması demektir." [Lord Acton] DEMOKRASİ: Batıl ve İslam'a zıt olsa bile, çoğunluğun görüşü mukaddes ve geçerlidir. Yöneticinin seçimi konusunda, en basit ve cahil insanla, en takvalı ve alim insanlar eşit tutulur. "Demokrasilerde bir seçmenin cehaleti bütün halkın güvenliği için tehlikedir." [John f. Kennedy] DEMOKRASİ: Yönetici olan kimsenin Allah'a ait olan çoğu yetkiyi kendisinde bulundurma hakkı vardır. Fakat, Allah'ın kendi hakkı olan konularla ilgili kanun yapma yetkisi yoktur; çünkü kanunu hakimiyette ortaklık iddaa eden insanlar belirler. "Demokrasi esasen ferdidir, bu vasıf vatandaşın hakimiyete insan sıfatıyla iştirak etmesidir." [M.K.Atatürk] DEMOKRASİ: Allah'ı inkar etmez ancak, yeryüzüne müdahale etmekten elini çektirip sadece göklerin sevk ve idare edilmesi görevini O'na tevd eder ve Allah'ın yeryüzüne ilişkin; sıfatını fonksiyonsuz hale getirmek ister. Bu sistemde Allah kişinin hak ve özgürlüğüne karışamaz dahası haddini aşıp bu konularda kanun dahi koyamaz çünkü "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" ve bir kanun koyulucaksa bu kanunu belirleyecek olan sadece halktır, bu konuda da kendisinden daha iyi bir kanun koyucu tanımaz. İslam işleyişi bakımından içinde demokrasinin de (seçme seçilme hakkı) , laikliğin de (dinlere saygı) gibi bazı hükümlerini zaten getirmiştir. Ama sorun seçme seçilmede değil, bundan sonra Allah'ın kitabına göre hüküm verme yerine, insanların kendi kanunlarına göre hüküm verme isteğindedir. İslam'a göre kanunu Allah koyar, insanlarda bu kanuna göre birbirlerini yönetir. Dinimize göre eğerki bir topluluk Allah'ın nizamından başka bir nizama, Allah'ın hükmünden başka bir hükme, Allah'ın beşere koyduğu Şeriattan başka bir kanuna sorgusuz sualsiz, gönülden bağlanarak itaat ederse...Evet! Bunları yaparsa putlara ibadet eden ve heykellere secde edenler gibidir. Bunların aralarında hiçbir fark yoktur. Puta tapanlar ibadette Allah'a putları ortak kılmış; bu sistemde ise insanlar Allah'ın hükmüne ortak kılınmıştır. " Diyorlar ki; hüküm verme işinde bize bir pay var mıdır? De ki; emrin ve hükmün tamamı yalnız Allah'a aittir." (Al-i İmran 154) " Allah hükmünde kendisine ortak kabul etmez" (Kehf 26) "...İnsanlar arasında Allah'ın gösterdiği gibi hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma!" (Nisa 105) " Allah ve resulü birşeye hükmettiği zaman, inanan erkek ve kadına işlerinde başka bir yol seçme hakkı yoktur..." (Ahzab 36) "...Kim Allah'ın indirdiği ayetlere göre hüküm vermez ise onlar kafirlerin ta kendileridir. (Maide : 44) Tabiki her düzene karşı çıkanlar olduğu gibi laik düzene de karşı çıkanlar olmuştur olucaktır da.. Karşıt görüşlülere bir öneri olarak: (Elden geldiğince çok haramı bırakarak az haramı veya harama bulaşmış rızkı zorunlu olarak kullanmaktır. Katışıksız helal rızk sağlayacak geçim vasıtalarını bu düzen içinde yaşayarak elde etmek imkansızdır. Uygulama da haramın en az karıştığı yolu ve vasıtaları nasıl seçebileceğini ayarlamak sana bağlıdır.) [Mevdudi , cilt:1, sayfa 75]
  3. Tabiki her düzene karşı çıkanlar olduğu gibi laik düzene de karşı çıkanlar olmuştur olucaktır da.. Karşıt görüşlülere bir öneri olarak: (Elden geldiğince çok haramı bırakarak az haramı veya harama bulaşmış rızkı zorunlu olarak kullanmaktır. Katışıksız helal rızk sağlayacak geçim vasıtalarını bu düzen içinde yaşayarak elde etmek imkansızdır. Uygulama da haramın en az karıştığı yolu ve vasıtaları nasıl seçebileceğini ayarlamak sana bağlıdır.) [Mevdudi – cilt:1 – sayfa 75]
  4. Demokrasi: Bu sistemde halk; kendi yasalarını kendisi belirler ve bu yasaları idareci ve hakimler vasıtasıyla uygular. Yasalar milletin çıkarlarınca her daim değişebilir bir nitelik taşımaktadır.“Tüm güç halkta toplanır ve halktan gelir; yetkili kişiler halkın vekilleridir; halk için çalışırlar; halka karşı her zaman sorumludurlar.” (Virginia insan hakları bildirisi mad.2) Şeriat: Demokrasinin tam tersine halkı Tanrı’nın yönettiği ve yasaları da Tanrı’nın koyduğu bir idare şeklidir. Bu sistemde itaat edilen ve kanunu belirleyen insan değil, Tanrıdır. "Diyorlar ki; hüküm verme işinde bize bir pay var mıdır? De ki; emrin ve hükmün tamamı yalnız Allah'a aittir."(Al-i İmran 154) Demokrasi: Yönetici olan kimsenin Tanrı’ya ait olan yetkileri kendisinde bulundurma hakkı vardır ve bu yetkileri kendisini seçen halk çıkarlarınca kullanır; demokrasi de halkın üzerinde hiçbir güç olamaz. “Demokrasi prensibi, hakimiyete istismak eden ne olursa olsun, esas olarak milletin hakimiyete sahip olmasını ve sahip kalmasını icap ettirir.” (M.K.Atatürk) Şeriat: Din ve devlet işleri birbirinden ayrılamaz nedeni ise; İslam’ın bireysel hayattan başlayarak devletler hukukuna kadar uzanan kanunlarıdır. Halkın üzerindeki tek yetki Allah’ındır ve bunu sadece kendi çıkarlarınca kullanır. “Şüphesiz ki hüküm ancak Allah'a aittir." (Enam : 57) Şeriata göre insanlar kanun koyamaz çünkü insan nefis sahibidir ve acizdir. Eğerki kanun koyma işi insana bırakılırsa aynı cinslerin ilişki serbest olurki Allah'ın kanunu büyük bir cezai hüküm gerektirir; Hırsızlar ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşırki Allah ellerini Allah'tan bir azap olarak kesin der; Müslümanların dini nikah dışı ilişkisi serbest olur ama Allah'ın kanunu cezai hüküm gerektirir...vb Kuran'a inandım diyen biri bunlara da itaat etmek zorundadır bir kelimesini bu olmazsa iyi olur deyip değiştiren dinden çıkımıştır.. Bu ayetler ve daha niceleri yüzünden devlet ve din işleri islama göre birbirinden ayrılamaz... "Kim Allah'ın indirdiği ayetlere göre hüküm vermez ise onlar kafirlerin ta kendileridir. (Maide : 44) (Demokrasi hakkında bilgi için vikipedi.com - Şeriat hakkında bilgi için cennetyolu.com 'a başvurabilirsiniz.)
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.