Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BrainSlapper

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.691
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BrainSlapper tarafından postalanan herşey

  1. Müslüman oldum diyemem, müslüman buldum kendimi. Ailem müslümandı veya kendilerini müslüman addediyorlardı, bana da bildikleri kadar empoze etmişler, o nedenle müslüman buldum kendimi. Aklım ermeye başladıktan sonra ve gerçek mülümanlık konusunda müsümanlar arasında yaşanan tartışmalardan sonra, Müslümanlığın kaynağı olan şeyi, Kuran'ı okudum. Kuran'ı okudum illizyon dağıldı. Beni leyleklerin getirmediğini, Kaf Dağı diye biryerin olmadığını anladığım gibi, Muhammed diye birini Allah diye birinin seçmediğini gördüm. Dinden çıkınca insan hemencecik Ateist olmuyor, Deism'e geçiş yapıyor, yani dinlerin birer yalan olduğunu görüyor, sadece tanrı inancı kalıyor. Tanrı inancına sahip olup da, Kuran'a inanmaya devam etmek Tanrı'ya hakarete iştirak etmek gibi birşeye dönüşüyor. Ya Kuran'a inanmaya devam edip, Tanrı'ya da hakaret etmeye devam edeceksiniz, ya da Kuran'ın bir uydurmasyon olduğu farkedip, en azından Tanrı'ya saygınızı koruyacaksınız. Deism ötesine geçmek, ateist olmak zor, çok daha zor bir süreç. İslamiyetten/Hristiyanlıktan/Musevilikten Deisme geçerken elinizde en azından birkaç kaynak var. Kuran var, İncil var, Tevrat var. O kitaplardaki akla mugayir sözler, Tanrı'ya hakaretler, size bir yol gösteriyor. Ancak deismden ateizme geçiş çok daha zor bir süreç. Hiçbir kaynak yok. Sadece akıl/mantık ve fizik var. Başka birşey yok. Saygılar.
  2. Sevgili TARAFSIZ ve kralx, sayı konusunda baya tartışmışsınız. İstatistikler var. Tabi ki bu istatişstiklerde hata payı var, özellikle kimlik dinliliğinin yaygın veya dinin kimliğin bir parçası olduğu bir dünyada. Ancak eldeki istatistikler de bunlar. 1. Büyük dinlerin mensup sayısına buradan bakılabilir. 2. Bu da bir budist sitesi, yukarıdaki site ile aynı bilgileri veriyor. Her iki kaynağa göre, Müslümanlar 1.3 milyar civarında. En iyimszer tahminle maksimum 1.5 diye sallayabiliriz. Bu bilgilerden yola çıkarak, kralx'in iddiasının gerçeği yansıtmadığını açıkça görebiliriz. İslam mensuplarının İslamiyeti bildikleri iddiası da koca bir balon. maalesef bu konuda istatistik yok. Sadece samimi itiraflarla öğrenilebilecek bir durum. Daha önce teklif ettim buradan, en yakınınızdaki insanlara sorarak basit bir anket yapabilirsiniz: Çevrenizde Kuran2ı kendi dilinde anlayarak okuyan insan olmadığını veya yok denebilecek kadar az olduğunu göreceksiniz. Samimi katkıların için teşekkürler arkadaşım. Herkesin birgün özgürce senin gösterdiğin cesareti gösterebilmesini dilerim. Saygılar.
  3. Beşeri Kanunlarda, "kral'ı herkes sevmek zorunda" diye bir kanun yok. Bu kanunlar sadece ilkel toplumlarda vardı. Kuran zihniyeti ile biraz beşeri kanun denemesi yazalım: - Ben yüceler yücesi, harikulade insan üstü 1. Brainslapper'ım, kralınız, padişahınızım, sürekli beni anın, adıma şarklılar, türküler söyleyin. Her film benden bahsetsin, her kitabın baş kahramanı ben olayım. Masallarda beni anlatın. Zaten ben olmasam siz mi varsınız ki? - Ben dilemezsem, siz hiçbirşey olamazsınız. İstediğimi astırır, istediğimi kestiririm. - Bu bilgisayara bile sayemde sahipsiniz. Şükretmeyenlerden olmayın. Benim yüceliğimi unutmayın. - En büyük benimmmm!!! - Beni sevmeyenin derisini yüzerim, derisinden ayakkabı yaparım. - En adil benim. - Herkes beni sevip sevmemekte özgördür. Sizi zorluyormuyum beni sevmeye? Hayır. İster sevin, ister sevmeyin, özgürsünüz. Ama ben kuralı koydum. Beni sevmeyenin derisini yüzer, vücudunu kargalara gagalatırım. - Kazandığınız malların, evlatlarınızın, eğitiminizin size faydası olacak mı sanıyotrsunuz? beni sevmedikten sonra bunların anlamı olmadığını görecekksiniz. - En yüce benimmmmmmm!! ... Bu şekilde devam ediyor Yüce Birinci BrainSlapper kanunları. Dünyanın en zeki, en akıllı, en yakışıklı, en güçlü, en iyi, en yüce varlığının yaptığı, en adil, en dengeli, en güzel kanunlar. İster sağa bak, ister sola bak, Yüce Birinci BrainSlapper'ın yaptığı kanunlardan daha adilini bulamazsın. Bunu anlamayıp, kalplerinizde mühür varmış gibi davranmayın. Saygılar.
  4. Allah dünyayı 6-8 günde yaratmış, sonra da suların üstündeki tahtına kurulmuştur, hatta 7. günde dinlenmiş ve yüceliğinden dolayı insanlara da aynı günde dinlenme izni vermiştir. Bu masal değildir. Allah'ın tahtının suların üstünde olması iddiası ile de çelişmez. İnsan güzel güzel cennette yaşarken bir yılan gelmiş ve Adem'e elmayı, pardon ayvayı yedirmiştir. Bu nedenle insanlar cennetten kovulmuştur. Bunun neticesinde insanlar Terminatör filmindeki gibi dımdızlak dünyaya gönderilmişlerdir. Musa asasını bi vurdu, deniz yarıldı, hatta deniz tabanı asvalt gibi (veya kupkuru bir patika gibi) oldu, insanlar lay lay lom yürüdüler geçtiler. Bu masal değildir. Essahtır. İbnrahim Allah'ın talebi üzerine oğlunu kesecekti, bir melek geldi ona koç verdi. Bu masal değil. İbrahim'in cinnet geçirip çocuğunu kesmeye kalktığı da iddia edilemez. Yusuf'un kardeşleri, beğenmedikleri kardeşleri Yusuf'u kuyuya attılar, ama o Mısır'a sultan oldu, onu kuyuya atanlar ona muhtaç oldular. Padişah'ın amansız bir hastalığa yakalanan kızını tarhana çorbasıyla iyileştirip tahta konan Keloğlan masalına benziyor ama, bu da masal değil. İsa ölüyü bir dokunuşuyla ölüleri canlandırmış. Bu da masal değil, bu Allah'ın ona verdiği bir mucize. Muhammed refref yaratığına binmiş ve Allah'a misafirliğe gitmiştir. Bu masdal gibi görünebilir ama, katiyyen değil. Bu bir mucize. Muhammed ayı ortadan ikiye ayırmış, sonra da birleştirmiştir. Bu da masal gibi görünebilir, ama masal değildir, gerçektir. Eğer böyle bir olayın olduğuna ilişkin hiçbir kültüre herhangi bir kayıt, efsane vs yoksa, bu o olay sırasında onların uyuduklarını gösterir. Bu yarılma ve birşelme sırasında dünyada olağanüstü gelgitler vs olmamışsa, bu da Allah'ın mucizesidir. Kıyamet günü Allah2ın arşını 8 melek zor taşır. Tahtını kölelere taşıtan Hint Mühraceleriyle ilgili masallara benziyor ama, bu masal değil. Zaten mecaz anlamlı bu söz. Falan filan işte. Hiç masal yok.. Endişe etme, Muhammed'in Allah'a atfettiği sözler de aynısını söylüyor. İlahi Ameliyatı anlatıyor Araf-43'de. Araf-43. (Cennette) onların altlarından ırmaklar akarken, kalplerinde kinden ne varsa hepsini çıkarıp atarız. Ve onlar derler ki: "Hidayetiyle bizi (bu nimete) kavuşturan Allah'a hamdolsun! Allah bizi doğru yola iletmeseydi kendiliğimizden doğru yolu bulacak değildik. Hakikaten Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişler." Onlara: İşte size cennet; yapmış olduğunuz iyi amellere karşılık ona vâris kılındınız diye seslenilir. Saygılar.
  5. Semitik masallara göre, insan öyle bir ameliyata tabi tutulacak ki, insan olmaktan çıkacak. Halbuki ceza ve ödül kavramını, dolayısı iler, sınav kavramını anlamlı hale getiren şey hafızadır. İnsan neden cezalandırıldığını veya neden ödüllendirildiğini bilmediği takdirde, sınav işi anlamsız hale gelir. Saygılar.
  6. Teşekkür ederim sayın bekir, Muhammed'in kendini herşeyden, hatta kendi icat ettiği Allah'tan bile büyük görmesine bir delil daha sunmuşsun. Açıkça söyemiş: eğer herhangi bir konuda Muhammed birşey söylemişse, Allah'a atfettiği sözlerin bile değeri kalmıyor. Yani Muhammed sürekli "En büyük benim" diyor. Bunun tıptaki adı megalomania. Saygılar.
  7. Yaratıcı diye birşeyin var olup olmadığını kimse bilmiyor. Muhammed2in babasının adından esinlenerek hayalinde yarattyığı mabut/put olan Allah da kimseye birşey indirmemiştir. Muhammed'in fantazileridir Kuran, başka birşey değil. Saygılar.
  8. Gülüp geçmeyin bence, neden diye sorun ve cevabını arayın. Saygılar.
  9. Akifle uğraşmıyor kimse. Yazımın başında yazdım. Mehmet Akif, siyasi yelpazenin neresinde olursa olsun, dünya görüşü ne olursa olsun, herkesin takdirini kazanmış bir adamdır. Akif'i kendinize maletmeyin. Saygı duyguğumuz, sevdiğimiz bir insandır. Tıpkı Mevlana, Yunus Emre, Hacı bektaş Veli, sadece sizin olamayacağı gibi. Nedense Mevlana'yı, Yunus Emre'yi bütün dünya seviyor ama, Muhammed'i dünyanın yarısı sevmiyor. Neden acaba? Saygılar.
  10. Sayın restpektif, Ben de senin gibi Sayın Derman'ın rasyonelleştirme çabasını merakla izliyorum. Ben de böyle zamanında kelimelere takla attırmıştım, eğmiştim, bükmüştüm ama, ne yaparsan yap bir türlü düzelmiyor şu Kuran. Kimse hakaret edebiyatı yapmasın lütfen, sadece örnek veriyorum. Örneğin, bir çamur düşünün, elinizde bir avuç çamur. Bu çamuru temizliyeyim diyerek yıkayamazsınız. Zira çamuru temizlemeye kalktıkça, çamur kalmaz elinizde. Zira, doğası gereği, çamur temiz olabilemez. Kuran'ı/İslam'ı temizlemeye, rasyonelleştirmeye kalktıkça, elinizde ne Kuran kalır, ne İslam. Çünkü temizlemeye/rasyonelleştirmeye kalktığınız şeyin kendisi Kuran'dır/islam'dır. Saygılar.
  11. Sevgili suheda, Özelde sana yazdıklarımla, burada yazdıklarım arasında fark yok. Özelde bana kaynak diye verdiğin şeyi kralx de veriyor, magician da "17/18 yaşında olduğunu savunanlar" başlığı altında verdi. Özel yazışmada da "ben kendimi boşuna yoruyorum" demiştin, değişen bişey yok yani. 17/18 yaşında olmalıydı diyenlerin kullandığı hadislere dayanarak yapılan hesabın yanlışlığını ben yukarıda gösterdim. Dicle Üniversitesi Ailahiyat Fakültesi öğretim görevlisi Mehmet Azimli de bende daha ayrıntılı bir şekilde göstermiş, sayın magician'ın alıtısı üzerine öğrendim. Hadis kitapları veya Kuran benim için aynı değerdedir. Bir sürü bilgi sunarlır, doğru veya yanlış. Bu bilgilerden yaralanarak, olayları tekrar rekonstrüksiyona tabi tutarız. Yani bir olayın nasıl geliştiğini öğrenmeye çalışan polisler gibi. Yüzlerce görgü tanığının ifadesini başvurusun. Bu ifadelerin içinde yibne yüzlerce yalan, uydurma, ve sangılar, tahminler vardır. Polis hiçbirini atmaz. Hepsini biraraya getirir ve birbirleriyle tutarlı olanlardan hareketle olayın nasıl geliştiğini tespit eder. Kuran'daki sözler ve hadis kitaplarındaki sözler de bizim için birsürü insanın ifade koleksiyonudur. İçinde yalan, yanlış da var doğru da var. TUTARLILIK bize yol gösterecek fenerdir bu durumda. Danimarka sitesine ihtiyacım olmayacak kadar bilgi veriyor Kuran ve hadisler Muhammed hakkındda. Öyle bir siteyi de bilmiyorum. Ben Muhammed'e herhangi bir şekilde hakaret etmedim. Muhammed'in kendi ifadelerini kullanıyorum. Muhammed'in sözleri, kendini tanıtım şekli hakaret ise, bundan dolayı onu suçlayın, beni değil. Saygılar.
  12. Zamanı olan gider o linke bakar. Baksın. Ama neden sen burda benim verdiğim örnekleri iki kezdir görmüyorsun veya görmek istemiyorsun? Onlara bir cevap ver de, nasıl çelişki olmadığını herkes görsün, diğer çelişkilere nasıl cevap verdiğine ilişkin bir fikirleri olsun, okuma arzusu duysunlar. Övünmek kötüdür kardeşim: 2x2=4. Kim yaparsa yapsın. İnsanları güçle korkutmak kötüdür. Tasarım olabilmesi için tek merkezli bir akıl olması gerek, böyle birşey yok. "Allah'ın yaratması zamandan münezzehtir", "ol sözünün hareketle ve zamanla ilgisi yoktur" sözü kadar akla mantığa aykırı birşey yoktur. Olmak ve yaratmak, hareketi içinde barındırıan fiillerdir. FİİL. FAALİYET. HAREKET! Cetvele yüksekten bakan bir adam, cetveldeki karıncanın yokluk anı ile, varlık anı arasındaki hareketi görür. Saygılar.
  13. ..demişsiniz Sayın magician. Şimdi senin aktardığın hadise dönelim: Ayşe Muhammed ile Medine'de evlendi. Onun gece aç olup olamayacağını ancak "evli" olduktan sonra bilme imkanı var. Bu hadis'in de Mekki hadis olduğu anlaşılır. Sevgili Magician, Benim iddialarımdaki herkesçe bilinen gerçekleri sıralayalım: 1. Mehmet Akif Ersoy bir Kuran çevirisi yapmıştır. 2. Mehmet Akif bu Kuran çevirisini yakmış veya yaktırmıştır. 3. Türkiye'de o dönemde Türkiye'de ezan Türkçe okutulmaya başlanmıştır. Az bilinen gerçekler: 1. Mehmet Akif Bu çeviriyi Cumhuriyet Türkiyesindeki gelişmelerden rahatsız olduğu için Mısır'a taşınmış ve orada yapmıştır. 2. Çeviriyi tamamlaması 4 senesini almıştır. Ama Çevirisinden memnun olmamış ve bastırmamıştır. Söylentiler/Dedikodular/İfadeler: İKÖ Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, ünlü şair Mehmet Akif Ersoy’un Kuran-ı Kerim mealini vasiyeti üzerine yaktıklarını söyledi. İhsanoğlu: ‘Mehmet Akif’in bir vasiyeti vardı. Akif yaptığı bu tercümeden memnun değildi. Vasiyet yerine getirilmiştir. Benim diyeceğim budur. Bu konu tarihe mal olmuştur. Bu insanlara saygılı olmamız lazım.’ dedi. İhsanoğlu, Mehmet Ákif’in Kuran meálinin yakılmasını istemesinin sebebi şu sözlerle anlatılıyor: ‘O dönem Türkiye’de Kuran’ın Türkçe okunacağı meselesi tartışmaya başlanmıştı. Ezan Türkçe okunuyordu. Bu durum Ákif ve kendisi gibi düşünenler için kabul edilebilir bir husus değildi. Kendi yaptığı tercümenin bu yolda kullanılabileceği endişesiyle istemedi." Şimdi Gelelim Değerlendirme ve Yorum Bölümüne: 1. Mehmet Akif'in neden çeviriden memnun olmadığını asla bilemeyeceğiz. Onun kadar Arapça bilgisine sahip başka bir Türk de hayatta olmadığına göre, "yapılan her çeviri ve tefsirden memnun olmak mümkün değildir". Neden? Kuran'daki akıldşı, bilimdışı, insanlıkdışı ayetleri çevirince karşılaşılan şey insanı ürkütür. Bu nedenle "heralde hata yaptım, çeviremedim, başka bir anlamı olmalı, yoksa Allah bu kadar akıldışı, bilimdışı, insanlıkdışı söz söylemez, söylememeli" hissi uyanır "inançlı" bir insanda. Peki ne kadar çabalasa, sözcüklerin en tali ne nadir kullanılan anlamlarını bile devreye soksa da çevirdiğinde içine sinmeyen ayetler insanda ne hissi yaratır? Şüphe. İnanç sarsılması. Peki bu inanç sarsılmasını insan çabucak ifşa/ilan edebilir mi? Edemez. uzun yıllar alır bunu ilan/ifşa etmek. Mehmet Akif inancının sarsıldığını sözlü olarak kendi ağzıyla söylememiştir. Ama dolaylı olarak söylemiştir. Kuran çevirisinden memnun olmadığını belirterek. Zira çevirdiği şey ile inandığı Allah arasında fark vardır. İnandığı Allah akıldışı, bilimdışı, insanlıkdışı sözler söylemeyen bir Allah'tır. Ama Kuran'daki ifadeler, ne kadar zorlarsan zorla, Mehmet Akif'in kafasındaki Allah ile uyuşmamaktadır. Çözümü "Ben iyi çeviremedim heralde" demekte bulur. Zaten kısa bir süre sonra da ölür. Keşke yaşasaydı ve Kuran Mealini bastırsaydı. Düşüncelerini öğrenirdik. Saygılar. Saygılar.
  14. Hocam, Ne mutlu ki size, laik, ateist, humanist, dinsiz ahlak/etik anlayışına sahipsiniz. Bundan dolayı Tanrı'ya yakışmayacağını düşündüğünüz şeyleri rahatlıkla söyleyebiliyorsunuz. Bu sizin yaptığınız biz çok yaptık zamanında, temizle temizle elimizde bişey kalmadı. Farkettik ki temizlemeye kalktığımız şeyler İslam'ın ta kendisi. Herneyse. Foruma canlılık ve içerik getirceğinizi görüyorum. Şahsen çok memnun oldum. Ama Sizin bile Allah'ı "makyajlayarak kurtaramayacağınız" ayetlere de sıra gelecek. Sabırla bekliyorum. Bu arada, bu arada, Kuran'da peygamber olarak tanıtılan Yusuf adlı adamın, Mısır'ı soyup soğana çeviren, ülkeye kıtlık, açlık ve sefalet getiren, bütün mısırı köleleştiren bir adam olduğunu dikkatinize sunmak isterim. Saygılar.
  15. Hocam, çok devrimci bir yaklaşım, ama varlığı kanıtlanamayan fantastik yaratıkların varlığını esas alan önkabullere dayanmışsınız , maalesef. Kuran indirilmemiştir hocam. "İndirmek" iki "mekan" arasında olur. "İndirilen" ve "inilen" yer. Kuran Allah'mekandaz nezihtir der. Kuran indirilmiştir dediğiniz an, yüzlerce Kuran ayeti ile çelişirsiniz. Kuran'ın çelişkilerinden birirdir bu indirilme nuzül iddiası ve Allah'ın mekansız olması iddiası. Ruhlar, melekler, cinler, periler, şeytanlar, orklar, elfler vs. masal kahramanlarıdır, masallarda ve bilgisayar oyunlarında olurlar. Varlıklarına dair hiçbir belirti yoktur. Saygılar.
  16. Hocam, Müslüman değilim, ama yaklaşımınızı sevdim. Belki bu turban, çarşaf, burka fetişizmine son verilmesine katkıda bulunursunuz. Saygılar.
  17. Sayın Dr. Derman, Öncelikle hoşgeldin. Bir meal de siz yazın da, siz ne kadar Kuran'dakı akla, mantığa, vicdana, tabiata mugayir sözleri ne kadar rasyonelleştirebileceksiniz bir de onu görelim. Ama rica ediyorum, işi bitirince, Mehmet Akif gibi yakmayın. O bile çevridiğin şeyin akla mugayirliği karşısında dehşete düşüp, insanları dinden çıkaran ben olmayayım diye yaktırmış kendi çevirisni. Hocam, Kuran, ne kadar uğraşırsan uğraş, düzeltilemeyecek kadar akla, mantığa, vicdana, tabiata mugayir sözlerle doludur. Size çalışmanızda başarılar dilerim. Saygılar.
  18. Sevgili bekir, Verdiğin örneklere bakarak, halüsinasyon görmeye başladığını söyleyebilirim. Örümcek öyle şeyler yapamaz, edemez. La Fontaine masallarında olur hayvanların konuşması. Süleyman da hayvanlarla konuştuğunu sanırmış. Şimdi sen gerçekten örümcekle konuşmuşsan, Süleyman da konuşmuştur. Buna inananabilirsin.Sen konuşmadıysan, sadece bir teşbih yapıyorsan, Süleyman da konuşmamıştır. İkinizin yaptığı şey de halüsinasyon görmektir. Ayşe konusunda kaynağım, Hadis kitapları sevgili kardeşim. Ayşe'nin evlendiğinde 9 yaşında olduğunu söyleyen onlarca hadis/rivayet var. Başka bir yaşta olduğuna dair tek bir hadis yok. Buradaki (tıkla) yazımı okuyabilirsin. Sonra vaktin varsa Sayın magician'ın alıntıladığı uzun yazıyı (tıkla) da okuyabilirsin, ben sabrettim okudum. Sen de oku. Sevgili Bekir, Konumuz sünnet ne işe yarar olunca, doğal olarak işin içine senin peygamber diye vasıflandırdığın adamlar giriyor işim içine. Bize göre bir adamın cinnet geçirip çocuğunu kesmeye kalkması normal değildir. Bize göre bir adamın kendi kendine koşuşu kuşlarla, cinlerle, karıncalarla konuşuyorum demesi normal değildir. Semitik Halklar/İnsanlar/Şahıslar: Yahudiler, Araplar, Asurlular, Babilliler, Kaldeliler, Kenanlılar vs. Genel olarak Ortadoğu halkları. Konu sünnet olunca, semitik dinlerin liderleri olan şahıslar ve karakterleri de işin içine giriyor doğal olarak. Saygılar.
  19. Kaynak? Kaynak göstererek, bu konu sayın magician'ın tartıştığı gibi tartışılır. Kaynak göstermeden, herkes istediği rakamları uydurur uydurur yazar. Mehmet Azimli, senin dayanak olarak sunmaya çalıştığın hadislerin de senin tezini desteklemediğini göstermiş. Ben İlahiyat Profesörü, Doçenti değilim ana, az çok matematik bilen herkesin yapabileceği bir hesap bu. Saygılar.
  20. Sevgili Katakuta, Kuran'ı Müslümanların %99'u okumaz. Anlayarak kendi dilinde okuyan da dinden çıkar. Mehmet Akif Ersoy, akıllı, dürüst ve Türkiye'de siyasi yelpazenin hangi tarafında olursa olsun, herkesçe sevilen bir adamdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kuran'ı türkçeleştirmek ister. Bunu yapabilecek Arapça bilgisine ve Bu dinin inancına sahip en uygun kişi Mehmet Akiftir. İş ona havale edilir. Mehmet Akif çeviriyi tamamlar, ama dünyası kararmıştır. Ömrünü verdiği bir inancın bir masaldan başka birşey olmadığını görür. Bu meali okuyan insanların dinden çıkacağını düşünür. O sırada Türkiye'de Türkçe ezan, Türkçe ibadet tartışılmaktadır. Kendi mealinden dinin anlatıldığını hayal eder ve dehşete kapılır. Zira inandığı şeyler değildir Kuran'dakiler. Acaba hata mı yaptım, yanlış mı çevirdim der. Garibim inanç ile inançsızlık içindeyken ölür. O kadar emek çektiği şeyi hayattayken yakmaya da kıyamaz. Benden sonra sonra yakarsınız der. Böylece yakılır O güzelim meal. Mehmet Akişfe ödenen para da devlet Hazinesine iade edilir. Şöyle bir sahne düşünün: Namaz başlamış, Ama ezan, sureler, dualar Türkçe okunuyor. Herşeyi herkes anlıyor. Hoca başlıyor okumaya: (Enfal Suresi 12) Rabbin, meleklere şöyle vahyediyordu: "Ben sizinle beraberim. İmanı olanları sağlamlaştırın. İnkâr edenlerin kalpleri içine korku salacağım; vurun boyunların üstüne, vurun onların her parmağına. ...veya hoca Azhap suresini okuyor, herhangi bir namazda. 26. Allah, Ehlikitap'tan onlara arka çıkanları, kulelerinden/kalelerinden indirdi, kalplerine korku saldı: Bir grubunu öldürüyordunuz, bir grubunu da esir ediyordunuz. 53. Ey iman edenler, Peygamberin evlerine, vaktine dikkat etmeksizin ve yemek için izin verilmedikçe girmeyin; ancak çağrıldığınızda girin, yemeği yediğinizde de hemen dağılın; sohbet etmek için de izinsiz girmeyin! Çünkü o, peygambere eziyet veriyor, üstelik sizden utanıyor; ama Allah, gerçeği söylemekten sıkılmaz. Bir de hanımlarına, gerekli birşey soracağınızda bir perde arkasından sorun! Öyle yapmanız, hem sizin kalpleriniz hem de onların kalpleri için daha çok temizdir. Sizin, Allah'ın peygamberini incitmeye hakkınız yoktur; arkasından hanımlarını nikahlayamazsınız da. Çünkü, bunlar, Allah katında çok büyük bir günahtır. 60. Andolsun ki, eğer o münafıklar, kalplerinde hastalık bulunanlar ve şehirde yalan haberler yapıp tahrikte bulunanlar vazgeçmezlerse, mutlaka seni kendilerine musallat kılarız sonra orada çevrene pek az yanaşabilirler. 61. Mel'un olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanıp öldürülürler de öldürülürler. Düşünebiliyormusunuz şaşkın bakışlar arasındaki müslümanları? Mehmet Akif haklıydı. Eğer o Meali yazsa idi, TC Devleti onun mealini resmi meal kabul edecek, sureler falan namazda ve her türlü duada Türkçe okunacaktı. Neticede, İslam denen şey bitecekti Türkiye'de. Mehmet Akif kafası netleşmediği için, bu sorumluluğu alamadı. İnsanları dinden çıkaran kişi olmak istemedi. Saygılar.
  21. O başlığı ben de takip ettim. İlaç niyetine tek bir çelişkiye cevap veremedin. Yukardıa ben de sıraladım bazılarını. Burada cevap ver de, herkese göster nasıl cevap verdiğini. Kuran'ı red mi ediyorsun? Bütün Kuran baştan sona, ben şöyleyim, ben böyleyim, şöyle güçlüyüm, böyle güçlüyüm naralarıyla dolu. Şöyle kebap yaparım, böyle kızartırım tehditleriyle dolu. Bunları ben mi söylüyorum? Ruh mu? Hangi ruh? Senin cevapların böyle mi? Sayın boşig sana, veri saklama yeri ve düşünme/değerlendirme/karar verme yerinin ayrı olamayacağını bir yazısında güzelce açıklamıştı. PC'nin virüs taraması yapmasını ben söylemiyorum. Kendi yapıyor. Virüs programı güncelleşmiş mi güncellenmemiş mi ben gidip virüs programını yazan siteye bakmıyorum, güncelleştir diye komut vermiyorum. Bilgisayar kendi yapıyor. Nasıl yapıyor bunca şeyi bu silikon, metal, plastik, elektrik yığını? Programları nasıl hatırlıyor? Sakın maddenin özelliğinden dolayı olmasın? Gerçek ne? herşeyi Zeus mu yapıyor? Madde bilinçli demedim, oryata çıkan şey bilinçli bir hareketöiş gibi görünür dedim. Yağmur örneği verdim sana, daha basit diye. tek bir molekül var içinde, karmaşık değil diye. Dön bir daha oku, yağmur olayını. Başka bir başlıkta yanardağ olayını verdim. O nu da oku. Ara-Bul tuşuna bas ve tesadüfü savunduğum tek bir yazımı getir bana. Herşey, herşeyin yaratıcısıdır. Bir ilk imalatçı yoktur. Herşeyin bir imaltçısı varsa senin ilk dediğin imalatçının da imalatçısı var. Herşeyin bir imalatçısı vardır mantığını keyfi olarak nasıl kesiyorsun bir noktada? Sonsuz diye birşey yok mu? Şu sayı doğrusunu tamamla Sayın kralx: ....-6, -5, -4, -3, -2, -1, 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, ..... Sonsuz var mı yok mu? Kuran'ın ilahında zamansızlık diye birşey yoktur. Allah katında 1 gün, insan katında 1000 günmüş, öyle diyor Kuran'ın ilahı. Zamansızlık hızın ışık hızına erişmesiyle sadece "ışık hızında hareket eden açısından" mümkündür. Işık hızında hareket eden kimseyi gözleyen için zamansızlık diye birşey yoktur. Zamansızlık eylemsizliktir. Allah katında zamansızlık var dersen, Kuran'ın ilahına atfettiğin yaratma, ol, vs. gibi şeyler anlamsızlaşır. Ayrıca mekan olursa hız olabilir. Kuran'ın ilahını mekana hapsetmiş olursun. Saygılar.
  22. Sayın magician, Sadece tarihte kalsa bu yanlış, sadece genel kültür, ansiklopedik bilgi olarak okuruz, öğreniriz, çıkaracağımız dersleri çıkarır, geçeriz. Ama İslam'ın evrensellik iddiası ve Muhammed'in Allah'a atfedilen sözleri, bizzat yaşayarak örneklediği ve örnek bir hayat yaşadığı iddiası var ortada. Bu örneği kopya etme arzusu var müslümanlarda. En azından bu örneğin doğru olduğuna inanç var. Bakınız Sevgili DİPNOT şurada bir başlık açmıştı.Bir üniversite profesörü 9 yaşında çocuklarla evlenilebileceğini belirten bir kitap yazdı. Bazı Dinci Belediyeler bu kitabı ücretsiz olarak halka dağıttı. 9 yaşında bir çocuk ilkokul 3. sınıftır. İlkokul 3. sınıf öğrencisiyle evlenmek, buna örnek oluşturmak, sübyancılıktır. Aşadığaki resimlere bakmanı rica ediyorum. Bu kız 9 değil, 11 yaşında. Taliban yönetimi sırasında Afganistan'da gerçekleştirilen bir evlilik. (Resimleri büyük görmek için üstüne tıklayın) 1-2-3. resimeki adam 40 yaşında, evlendiği kız çocuğu ise 11 yaşında. 4. resimdeki adam 51 yaşında, evlendiği kız çocuğu ise 11 yaşında. Muhammed Ayşe ile evlendiğinde, Ayşe 9, Muhammed 54 yaşındaydı. Eğer bir Yaratıcı varsa, sadece 7. yüzyıl Arap toplumunda uygulanan bir anormalliği evrensel kılmaz. Arapları Arap kültürüyle değerlendirir, alacağımız ders varsa alırız, geçeriz. Ama Sözkonusu kültür evrensel kültür diye sübyancılığa payanda olarak kullanılırsa, buna karşı çıkmak benim de görevim, senin de görevin. Saygılar.
  23. Ne kadar dikkat çekici değil mi? 9 yaşında diyenlerin hepsi hadis veriyor, yani dayanakları var, hem de birsürü hadis veriyorlar. Ya 14 veya 17/18 diyenler? Hadis mi veriyorlar yoksa yorum yaparak bir yanlışı rasyonelleştirme çabası içine mi girmişler? Sevgili kardeşim, sen kimsen, bunu farketmişsin ama, İslam'da öyle çelişkiler ve açmazlar vardır ki, hiçbiri günahtır diye sorgulanamaz. Sadece bu konu değil yani. * Ayrıca 14 ve 17/18 yaş diyenlerin çelişkilerini göstermek istiyorum. Diğer arkadaş ne demiş ona bakalım. Ayşe'nin yaşı 14 olmalıydı diyen arkadaş, kafirlerle evlilik yasaklanınca, nişan/beşik kertmesi bozuldu diyor ve EbuBekir'in kızını bir kafirle evlendirmesi mümkün değildi diyor. Ayrıca 17/18/21 yaş diyenlerin kaynaklarını muteber bulmuyor. Bulmaz, zira hem onlarınki, hem de kendisininki kaynağa değil, yoruma dayalı. 17/18 yaşında olduğunu savunan arkadaşı ciddiye alacak olursak, Ebubekir uzun süre kızının bir kafirle nişanlı kalmasına izin vermiş. Ayşe'nin yaşının çetelesini tutamayanlar, Esma'nın yaşının çetelesini iyi tutmuşlar. Ne diyelim. Alkışlıyoruz. Esmanın yaşı yuvarlak hesapla 100 kabul edilmiş olabileceğini hiç aklına getirmeyen bir zihniyet. Ayşe'ye atfen verilen ve evlendiğinde 9 yaşında olduğunu söyleyen onlarca hadis varken, tek bir hadise tutunan bir zihniyet. Sıcak iklimde insanların erken olgunlaştığını kabul eden, ancak sıcak iklimde 100 yaşına kadar yaşayan adam bulmanın samanlıkta iğne aramak gibi birşey olduğunu anlayamayan bir zihniyet. Bu hadiste kullanılabilecek tek bilgi "Kamer Suresinin 46. ayeti indiğinde ben sokakta oynayan bir çocuktum" ifadesidir. Yaşı 6/7 miydi bilmiyoruz. Ama yazarın "Kamer Suresinin 46. ayeti sırasında ayşe 6-7 yaşlarında olmalıydı" iddiasını kabul ediyoruz. Ama kabul edemeyeceğimiz bir iddiası var: Kamer Suresindeki sözleri Muhammed'in Peygamberlik iddiasının 4. yılında söylediğini iddia ediyor. Kamer Suresi'nin ilk yazılmaya başlandığı zamana ilişkin bilgiyi, Müslümanların Ayın yarılması mucizesi dedikleri şeyde buluruz. Ayın yarıldığı iddiası Muhammed'in Peygamberlik iddiasının 8. yılında ortaya atılmıştır. Bu bilgilerden, Kamer Suresinin, Muhammed'in peygamberlik iddiasının 8. yılında (hicretten 5 sene önce) yazılmaya başlandığını anlayabiliriz. Şimdi yazarın bu bilgilere dayanarak bulduğu 17/18 yaş hesabının yanlışlığını, kendimizin ve Ayşe'nin "evlendiğimde 9 yaşındaydım" iddiasına bakarak gösterelim. Ayşe Hicretin 2. Yılında evleniyor. Yaşı 9. 3 yıl nişanlı kalmış. Geriye gidiyoruz. Demekki Mekke'de Hicretten 1 yıl önce nişanlanmış, 6 yaşındayken. Ayşe ne demişti ":.... Hz. Muhammed (a.s.) Mekke'de iken ve ben de henüz oynayan bir çocuk idim ki "Onların vadeleri, kıyamettir. Kıyamet ne dehşetli, ne acıdır!" (El-Kamer sûresi, ayet: 46) mealindeki ayet inmişti. Bakara ile Nisa sûreleri ise ben O'nun yanında iken nazil olmuştu." Ayşe'nin hatırladığını söylediği ayet ne? Kamer Suresinin 46. ayeti ayeti. Ayşenin evlendiğinde 17/18 yaşında olması gerektiğini iddia eden yazarımıa göre Kamer Suresinin bu ayeti sırasında Ayşe 6/7 yaşında olmalı diyor. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. Ayşe 6 yaşında falan olmalı diyoruz. Ama biz Kamer Suresi İslam'ın 4. yılında nazil olmuştur yalanını söylemiyoruz. Kamer yarıldı iddiası ve dolayısıyla Kamer Suresi islamın 8. yılında, Hicretten 5 sene önce yazılmaya başlanmıştır. Aşye'nin rivayetleri arasında 14 veya 17/18 yaşında olduğunu destekleyecek hiçbir hadis/rivayet yoktur. Saygılar.
  24. Muhammed Yaratıcı'ya Allah adını verip, onu narsist, megaloman, işkenceci ve psikopat olarak tanıtıyor. Bir adamı narsist, megaloman, işkenceci, psikopat olarak tanımlamak hakaret olmuyor mu? * Beynin düşünmüyor mu? Beynin madde değil mi? Bilgisayar, öğretildiği kadar düşünmüyor mu? Sen uyurken, virüs programını güncelleştirip, virüs taraması yapmıyor mu? Belirli bir süre aktivite olmayınca, ekran koruyucusunu devreye sokmuyor mu? Bilgisayarınıza falanca ip nurmarasından girme girişimi var diye uyarmıyor mu? Bunlar silikon, metal ve elektriğin "akıllı" eylemler yapması değil mi? Sana milyon kere mi tekralayacağım, maddeler tek tek bilinçsizdir, ama ortaya çıkan eylemler bilinçlidir diye? Yağmur yağarken, su "buharlaşayım, yukarı çıkınca soğuk havayla karşılaşırım, sonra yoğunlaşırım yere inerim, bitkilere can veririm, insanlara faydalı olurum" demez. Soğuk hava "Şu su buharları gelse de soğutsam da yağmura dönüştürsem" demez. Ama ortaya çıkan şey bilinçli bir eylem gibidir. "Bilinçi bir eylem gibi göründüğünden dolayı" bazı insanlar yağmuru Mikail adını verdikleri bir hayali yaratığın yağdırdığını sanırlar. * Mutasyon, varyasyon tartışmasını kimle yaptın bilmiyorum, ama benle yapmadın. * Ama senin akıllı tasarım mantığının çürük bir mantık olduğunu ben de söyledim. Her mamülün bir imalatçısı varsa, bu mantıktan yola çıkarak bir ialh olması gerektiği sonucuna varıyorsan, o ilah'ın da bir imalatçısı olması gerektiğini de görmek gerekir. Benim iddiam da şu: Herşey başka birşeyin ürünü, başka birşeyin imalatçısıdır. Bunu bir yerde sonlandıramazsın. Bütün tabiat buna şahittir. Yumurta tavuktan olur; tavuk yumurtadan. Sen annaneden-babandan doğarsın; çocukların senden. Yağmur nehirleri, gölleri ve denizleri doldurur; nehirler, göller ve denizler buharlaşır yağmuru oluşturur. Sen topraktan beslenen bitkileri hayvanları yiyerek vücudunu büyütürsün, yani topraktan oluşursun; ama yine aynı sen toprağı oluşturusun, toprağa dönersin, toprak olursun. Saygılar.
  25. Desteksiz iddialar mı? Kuran çelişkilidir, Kendi kendisiyle çelişkilidir. Bilimle çelişkilidir. Öküz (Bakara) Suresi: 29. O, yerde ne varsa hepsini sizin için yaratti. Sonra semaya yöneldi, onu yedi kat olarak yaratip düzenledi (tanzim etti). O, her seyi hakkiyla bilendir. Ruh Kapkaççısı (Naziat) Suresi: 27. Sizi yaratmak mi daha güç, yoksa gökyüzünü yaratmak mi, ki onu Allah bina etti, 28. Onu yükseltti, düzene koydu , 29. Gecesini karartti, gündüzünü agartti. 30. Ondan sonra da yerküreyi dösedi, 31. Yerden suyunu ve otlagini çikardi, 32. Daglari saglam bir sekilde yerlestirdi. Önce semayı mı yarattı döşedi, yoksa önce yerküreyi yarattı/döşedi ve semaya mı yöneldi? Talan (Enfal) Suresi: 1. Sana savas ganimetlerini soruyorlar. De ki: Ganimetler Allah ve Peygamber'e aittir. O halde siz (gerçek) müminler iseniz Allah'tan korkun, aranizi düzeltin, Allah ve Resûlüne itaat edin. 41. Eger Allah'a ve hak ile bâtilin ayrildigi gün, iki ordunun birbiri ile karsilastigi gün (Bedir savasinda) kulumuza indirdigimize inanmissaniz, bilin ki, ganimet olarak aldiginiz herhangi bir seyin beste biri Allah'a, Resulüne, onun akrabalarina yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Allah her seye hakkiyla kadirdir. Ganimetlerin hepsi mi Allah'a ve Muhammed'e ait, yoksa diğer müslümanlar homurdanınca Muhammed bu iddiasından vazgeçmiş ve ganimetlerin beşte biri Allah'ın ve benimdir mi demiş? Kadın (Nisa) Suresi: 78. Nerede olursaniz olun ölüm size ulasir; sarp ve saglam kalelerde olsaniz bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa "Bu Allah'tan" derler; baslarina bir kötülük gelince de "Bu senden" derler. "Hepsi Allah'tandir"" de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamiyorlar! 79. Sana gelen iyilik Allah'tandir. Basina gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik; sahit olarak da Allah yeter. Muhammed, karar ver artık, kötülük Allah'tan mı nefisten mi? Sığır (Enam) Suresi: 108. Allah'tan baskasina tapanlara (ve putlarina) sövmeyin; sonra onlar da bilmeyerek Allah'a söverler. Böylece biz her ümmete kendi islerini câzip gösterdik. Sonunda dönüsleri Rablerinedir. Artik O ne yaptiklarini kendilerine bildirecektir. Öküz (Bakara) Suresi: 65. Içinizden cumartesi günü azginlik edip de, bu yüzden kendilerine: ********** maymunlar olun! dediklerimizi elbette bilmektesiniz. 171. Kâfirlerin durumu, sadece çobanin bagirip çagirmasini isiten hayvanlarin durumuna benzer. Çünkü onlar sagirlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düsünmezler. Yükseltiler/Tepeler (Araf) Suresi: 176. Dileseydik elbette onu bu âyetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandi ve hevesinin pesine düstü. Onun durumu tipki köpegin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çikarip solur, biraksan da dilini sarkitip solur. Iste âyetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kissayi anlat; belki düsünürler. 179. Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçogunu cehennem için yaratmisizdir. Onlarin kalpleri vardir, onlarla kavramazlar; gözleri vardir, onlarla görmezler; kulaklari vardir, onlarla isitmezler. Iste onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da saskindirlar. Iste asil gafiller onlardir. Ölçü/Kriter (Furkan) Suresi: 44. Yoksa sen, onlarin çogunun gerçekten (söz) dinleyecegini yahut düsünecegini mi saniyorsun? Hayir, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapiktirlar. Pişmanlık (Tevbe) Suresi: 28. Ey iman edenler! Müsrikler ancak bir pisliktir. Onun için bu yillarindan sonra Mescid-i Haram'a yaklasmasinlar. Eger yoksulluktan korkarsaniz, (biliniz ki) Allah dilerse sizi kendi lütfundan zengin edecektir. Süphesiz Allah iyi bilendir, hikmet sahibidir. Sığır (Enam) Suresinde "başkasının tağptığı şeylere sövmeyin" diyorsun, ondan sonra sen küfrün allahını yapıyorsun, bu ne çelişki Muhammed hazretleri? Samimiyet veya Teklik (İhlas) Suresi 1. De ki: O, Allah birdir. (Diğer birçok surede de tek yaratıcının Allah olduğu tekrar edilir duru) Saftakiler (Saffat) Suresi: 125.Yaratanlarin en iyisini birakip da Ba'l'e mi taparsiniz? demisti. 126. "Sizin de Rabbiniz, sizden önce gelen atalarinizin da Rabbi olan Allah'i?" 127. Bunun üzerine Ilyas'i yalanladilar. Onun için onlarin hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir. 128. Ancak Allah'in ihlâsli kullari müstesna. Madem bir Surede Yaratıcı tekdir diyorsun, ona Halık adını veriyorsun, peki başka Yaratıcılar mı var ki, yaratanların en iyisi gibi bir ifade kullandırıyorsun peygamber diye bize tanıttığın İlyas'a? Lokman Suresi: 14. Biz, insana anne-babasını önerdik: Annesi onu güçsüzlükle taşımıştır. sütten kesilmesi de iki yılda (24 ay) olmuştur. O halde bana ve ana-babana şükret. Dönüş banadır. Kum Tepesi (Ahkaf) Suresi: 15. Biz insana, anne-babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!" Bir yerde insanın sütten kesilmesi 2 yıldır diyor, başka bir yerde taşınması ve sütten kesilmesi 30 aydır diyor. 30 aydan, taşınma süresini çıkaralım: 30-9 = 21 Karar ver artık, sütten kesilme 24 ayda mı 21 ayda mı olucak? vs. vs.. Sayın kralx, Sevgili katakuta (haksöz) Kuran'daki çelişkiler konusunda kocaman bir başlık açtı. Devamı için oraya bak. Boş zamanaım olunca Kuran'daki çelişkiler konusunda kocaman bir liste yapacağım. Saygılar.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.