Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

BrainSlapper

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BrainSlapper tarafından postalanan herşey

  1. Herşey doğar, büyür, yaşar ve ölür. Bir formdan başka bir forma geçer. Bu doğal gelişimi "çok güçlüydüler, ne oldu şimdi" lafı ile satmak sadece Şark kurnazlığıdır. Eee bina kıstasına göre, Firavun'un daha inançlı olduğunu kabul ettin mi? Saygılar.
  2. Anlamamız gereken bişey olsa anlayacağız da, masal dışında bişey yok. Neymiş Ömer Fırat'ı geçerken ayağı kırılan koyunun yolunu düzeltmiş. Vay vay vay. Demek ki şöyle bir sahne düşünmemiz gerek: Fırat nehri kaç km? Bugünkü Keban barajından tutun, Dicle ile birleştiği yere kadar yüzlerce km. Bu nehirden her gün kaç hayvan ve insan yararlanıyor veya geçiyor? Binlerce, belki milyonlarca. Ömer'in demekki bugün ABD'de bile olmayan teknolojisi varmış. Fırattan geçen her canlının anlık hareketlerini izliyormuş. Süper 3 boyutlu GPRS sistemi. Bir koyunun bacağının kırıldığı anında tespit ediliyor. Binlerce ekrandan Ömerin hükümranlığı altındaki bütün yerleri izleyen görevliler anında haber veriyorlar Ömer'e. Fırat'ta koyun bacağı kırıldı. Dicle'de tavuk gagası kırıldı. Fizan'da atın nalı düştü. *******. Ülkenin her tarafında cereyan eden binlerce olay önündeki ekrandan akıyor, o da olayı saniyesinde kavrayıp, saniyesinde karar veriyor. Koyunun yolu yapıla! Kuşun gagası tedavi edile! Atın nalı çakıla! İşi gücü olmayan ve ışık hızında araçlarında hazır ve nasır bekleyen ve her bir işten anlayan görevliler anında görev mahaline ulaşıyolar. Talimatları yerine getiriyolar. Böylece Koyun rahatça yürüyebiliyor. Tavuk yemini gagalamaya devam ediyor. At nalına kavuşuyor. Heyt bea. Teknolojiye bak. Bu arada koyunun çobanı, kendi koyununa bakacağına görevlileri bekliyor, tembel tembel oturuyor. Atın sahibi de keza öyle. Tavuğun sahibi de. Acaba diyorum, Doğu Anadolu'da herşeyi devletten bekleme zihniyetinin kökenlerinde bu tür fantastik masallar mı yatıyor? Herkes sihirli güçlere sahip devleti veya masal kahramanlarını bekliyor Saygılar.
  3. Kendi söylediklerine inanıyor musun? Mesela ben ortaya çıkıp, "Muhammed sahte peygamberdir" diye tebligat yapsam, kaç gün yaşayabilirim Türkiye'de? siyaseten Hristiyan, esasen dişnszi ya, o dinsizlerin yaptığı kanunlar sayesinde bunu yapabiliyorsunuz. Dinlilere kalsa yapamazdınız. Din değiştireni mürted diyerek kesen bir dinden kim çıkabilir ki? Keşke verilse dinsizlik eğitimi de. İslam'ı birlikte gömerdik tarihin sayfalarına. Senin istediğin dozda İslami eğitim yok diye mi sızlanıyorsun? Bu ülke, eğitim kurumlarıyla, bürokrasisiyle, herşeyiyle İslamiyete torpil geçen bir ülkedir. Tarihi eser niteliğindeki kiliseleri turist çekmek amacıyla amir ediyor devlet. Hristiyanlığa hizmet olsun diye değil. Bugün Türkiye'deki diğer din mensupları ibadethane açamıyorlar. Evleri gizli kiliseye dönüştürüyorlar. Neden acaba? Neden hiç bir tane kilise yaptırma derneği kurulammıyor acaba? Saygılar.
  4. Siz kimsiniz? Kadın eşya mı? Bu düşünce kadını edilgen yapan, ikinci sınıf gören bir düşüncedir. Nerde yazıyor bunlar? Hayal dünyanızda mı? İslam'ın ne olduğunu anlayan herkes islam'dan kaçar. Bu tespitinde haklısın. Zira, bilinçli müslüman erkek, karısını eve hapseder, böylece kadın ekonomik olarak bağımlı olur ve gidemez. Katlanır. Bilinçli müslüman kadın, ikinci sınıflığı kabul eder, kocasının bütün davranışlarına katlanması gerektiğini sanır ve boşanamaz, Muhammed'in kendisinden boşanmak isteyen eşlerine yaptığı tehditi hatırlar. Saygılar.
  5. Babasını, kocasını, akrabalarını kestiği Cümeyriye'nin zor durumundan faydalanırken, daha sevdiklerin acısı yüreğindeyken onu koynuna alan sevgili peygamberinizin aklına gelmemiş mi bu uyduruk hikaye ? Kim yazmış bu masalları? Şurada da vardı bi tane. Ömer Fırat'tan geçerken ayağı kırılan koyun yürüyebilsin diye yolları temizletmiş-miş-miş. Muhammed, müslümanlar ondan başkasıyla konuşmasınlar diye müslüman olmayanlarla evliliği yasaklayınca onca yıllık karısını, onca yıl kendisine hizmet eden, hayat arkadaşlığı eden karısını tek hamlede boşayan süper vicdanlı Ömer kuşlar ötebilsin, kelebekler uçabilsin diye de bişeyler yapmış mı? Merakımdan sordum. Sizin mantığınıza göre, demekki en inançlı kişiler Firavunlarmış. Baksana binyıllardır ayakta yaptıkları eserler. Bina sağlamlığı kıstasına göre Firavunların dini doğru din, İsa'nın/Musa'nın/Muhammed'in dini sahte din. Adam işi şahsileştirerek canını kurtarmış. Konu kişiselleşmese, yani Ali, barış ve güzellik dini (!) İslamiyete göre hareket etse, adam kelleyi kaybedecekti. Bence de. İslamiyeti yeryüzünden silmek gerekir ki, dünyanın yaklaşık 1/5'i kurtulabilsin. Saygılar.
  6. Asıl masal kitaplarını unutmuşsun: Kuran, Tevrat, İncil vs. Canını, malını, ailesini, vatanını kurtarmak için herkesin yaptığı mücadele saygındır. Birininki can, öbürününki patlıcan değildir. * İslam'daki şehitlik masalı tam bir afyondur, piyangoculuktur. Bugün Afganistan'a, Irak'a, Çeçenya'ya savaşmaya giden müslümanların asıl amacı piyango çekilişine katılıp, vaadedilen cennete bedavadan gitmektir. Saygılar.
  7. Korkan komünistler mi yoksa dinciler mi? Misyonerlik faaliyetini durdurun diye yaygarayı basanlar kimler? Ben bir din kitabı yazsam, ve o kitapta ana hatlarıyla teması "Muhammed, halüsinasyonlar gören, sara hastası, ******, narsist bir adamdır. Çelişkilerle dolu bir kitap yazmıştır. " şeklinde olan bir kitap yazsam, bunun da okullarda okutulmasına izin verir misin vermez misin? Okullarda okutulan bütün din ültürü kitapları çarpık bilgiler içermektedir. Başkasının dininden bahsederken "bozulmuş, değiştirilmiş" diye bahseder. Müslümanlıktan bahsederken, "Allah'tan gelmiş en son, en doğru din" diye bahsedilir. Buna beyin yıkama deniyor. Devlet laikmiş de, dinlere eşit mesafedeymiş de. Külahıma anlatın siz bunu. Avrupa Yakasının Burhan'ı olsa, "pabucumun laikliği" derdi buna. Adı laiklik ama, nedense İslamiyete torpil geçilen bir laiklik. Binlerce cami yapma derneği var ama, sıkıyorsa bir tane kilise yapma, budist tapınağı yapma derneği kur da görelim. Sıkıyorsa bir tane kilise yaptır hayrına, yaptırabiliyor musun? Bu ne biçim laiklik? Saygılar.
  8. BrainSlapper şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sayın magician, güzel bir derleme. Eline sağlık. Saygılar.
  9. Ailene git ve şunu söyle: Ben Muhammed'e inanmıyorum. Müslüman değilim. Annenin babanın bakışı değişecek mi değişmeyecek mi dene. Saygılar.
  10. Konu Yönetim tarafından kapatılmıştır....
  11. Sevgili shadow sen farazi bir örnek vermişsin, ben gerçek bir örnek vereyim, neden müslüman bilim adamı olamaz iddiamıza (bu örnek forumda dikkatimize suheda tarafından getirildi, teşekkür ediyoruz yeniden) Her kitapçıda bulabilirsiniz: "Tolstoy, Muhammed" adlı kitabı. Yoruma gerek yok bile. Adam, uyani namı Müslüman Bilim Adamı olan şahıs, İslami terminolojiye uymuyor diye Tolstoy'un kitabının adını değiştiriyor. Kitabın adının değiştirilmesi basit bir çeviri oyunu ve atraksiyon yaratma işi değil. Kitabın adı, Tolstoy'un Muhammed ve Kuran arasındaki ilişki hakkındaki düşüncesini yansıtıyor: "Hz. Muhammed'in Kuran'a Girmemiş Hadisleri" demek, Kuran'ı Muhammed yazdı, bazı hadisleri, Kuran'ı biraraya getirilirken Kuran'a konmadı demek. Müslüman Bilim Adamına örnekti bu arkadaşın davranışı. Müslüman bilim adamı, herşeyi İslama uygun hale getirmek için deforme eder. Saygılar.
  12. Semitik dinlerin en büyük mucizesi, bu kadar çelişkiye, akla, matığa, vicdana mugayir sözlere rağmen yüzyıllardır yaşayabilmiş olmasıdır. Bu mucizeyi gerçekleştirebilmelerinin tek koşulu olan "bilgiye ulaşma zorluğu ve dil engeli" artık ortadan kalkmaya başlamıştır. Semitik dinler ve onların kitapları da antika eserler arasında yerlerini alacaktır. Saygılar.
  13. Birileri hata yapıyor diye, sen de yapmak zorunda değilsin. Sony, Panasonic, Toyota, Nissan, Mitsubishi, Mazda vs gibi şeylerin Japoncasını tanıyor mu dünya. Japonya'nın ve Çin'in de resmi bir latin alfabesi vardır. Pasaportlarda kullanırlar. Arapların da Latin Alfabesi vardır. Pasaportlarında kullanırlar. Latin Alfabesine geçmenin birsürü gerekçesi vardır. Sadece sesli harleri ve Arapçada olmayan sesleri yansıtmak olsaydı amaç, Osmanlının yaptığı gibi yapılabilirdi bu iş. Ancak hem öğrenmeyi kolaylaştırmak, hem de dünya ile bütünleşmek için yapılmıştır. Alfabeyi değiştirmek Atatürkün projesi değildir. İttihat ve Terakkinin Projesidir. Atatürk uygulamıştır. Bakü'de Arap Alfabelerini korumak için mi yapıldı? Bize ait olmayan birşeyin yine bize ait olmayan ama üstümüze daha iyi oturan bir elbiseyle değiştirilmesinin sakıncası yok, faydası vardır. Saygılar.
  14. Buna bir arkadaşımız şu başlıkta yanıt vermişti. Kısaca alıntılayayım: Semitik dinlerdeki inançların putperest kaynakları.. Saygılar.
  15. ADN, yani EDEN, başka bir dilde cennet mi demek, yoksa cennetin katı mı? FİRDEVS, yani PARADİSE, başka bir dilde cennet mi demek, yoksa cennetin katı mı? Muhammed bunları cennetin katmanları diye mi ilan etmiş? Saygılar.
  16. Yaratan da, yaratılan da Doğa'dır. Kutsal kitap diye birşey yoktur. Kutsal kitap diye yutturulan şeyler yahudilerin tarih kitaplarıdır. Muhammed'in Kuran'ı da Yahudilerin tarih kitraplarını kullanarak kendisini idolleştirdiği kitaptır. Kutsal denilen kitaplardaki tek mucize, çelişkilerle dolu, akla mugayir kitapların "bilgiye erişimin kolay olmaması ve dil bariyeri nedeniyle" binlerce yıldır insanları uyutabilmiş olmasıdır. Saygılar.
  17. Muhammed, Kuran'daki ve İslam tarihindeki bilgilerden anladığımız kadarıyla zihinsel ve fiziksel problemleri olan, sevgisiz ve ilgisiz büyümüş, kimse tarafından beğenilmediği için 25 yaşına kadar evlenememiş, dağlarda sürekli davar otlatmakla görevlendirilmiş, bu nedenle yalnızlıktan dolayı sürekli kendi kendisiyle konuşarak büyümüş olan, halüsinasyonlar gören bir adamdır. Sevgi ve ilgi açlığını, babasının adına atfen kafasında yarattığı Allah'ın en sevdiği kişi olarak hayal edip kendini bu şekilde tatmin etmiş olan, kendisinin ne olduğunu bilen ve değer vermeyenlere nefret kusmuş, onları olmadık insanlık dışı işkencelere tabi tutmayı hayal etmiş olan bir adamdır. Nasıl cevap verdiğini gördük. İnsanoğlu ilk üç ay annesi tarafından taşınmış kabul edilmez diyip, biyolojiye ve tıp dünyasına akla mugayir tezler hediye ederek cevap verdin. Saygılar.
  18. Alfabenin dostu düşmanı olmaz Sayın İstanbullu. Alfabenin herhangi bir dili kodlamaktaki yeterliliği yetersizliği sözkonusu olabilir. Arap Alfabesi Elif (A) dışında sesli harf bulunmayan bir alfabedir. Elif harfi (A) dışında, Vav (V) harf sesli harf niyetine kullanılır. Osmanlılar, Türkçe'yi yazmak için Arap Alfabesinin yetersiz olduğunu gördükleri için kendi harflerini üretmişlerdir. Bir Osmanlı Arapça metinleri okuyabilir, ama bir Arap Osmanlıca metinleri okuyamaz. Yani anlamaktan bahsetmiyorum, okumaktan bahsediyorum. Osmanlıcada P, Ç, J gibi harfler vardır. Elif ve Vav harflerinin altına üstüne çeşitli işaretler konarak diğer sesli harfler elde edilmiştir. Eski Runik Türk Alfabesinde K, Q, G, vs gibi K'nin versiyonları çoktu. Gereksiz yere çoktu. Arapça'da da S ve H'nin versiyonları çoktur. Türkçe için, gereksiz yere çoktur. Latin Alfabesi Türkçe'nin sesli harf zenginliğini en iyi yansıtabilecek, okuma yazmayı kolayca öğrenmeyi sağlayabilecek ve dünya ile bütünleşmeyi sağlayabilecek bir alfabe olduğu için benimsenmiştir. Arap Alfabesi de, Latin Alfabesi de, Yunan Alfabesi de, İbrani Alfabesi de son tahlide Finike Alfabesidir. Her dil kendine göre geliştirmiştir. Araplar ve İbraniler sesli harfleri elimine etmişlerdir. Latinler ve Yunanlılar korumuşlardır. Saygılar.
  19. Bu yazında yaptığın şey tamamen konuyu kişiselleştirmek, konuyu mecrasından çıkarmak ve sonunda kaçmaktır. * Bilmediğim ve ortaya çıkınca sinirlendiğim şey nedir? Ben herhangi bir cevabı sen uydurdun demedim. Sürekli alıntı yaptın. Alıntı yapıyorsan ve sonuna "gördüğün gibi burda da çelişki yok" diyorsan, sen de o cevabı teyid ediyorsun demektir. Aynı zamanda senin de cevabın odur. 800 yıl önce yazılan cevap, 800 yıl önce yapılan bir rasyonelleştirme çabasından ibaret. İnsanların binlerce yıllık tecrübeleriyle bildikleri ve modern bilimin teyid ettiği şey, prematür bebeklerde zihinsel ve fiziksel anormalliklerin görüldüğüdür. İnsanların tecrübe ettikleri diğer birşey de, sütten kesme yaşının standart olmadığıdır. Yani Senin Muhammed kendi travmatik gelişim tecrübesini anlatmış o ayette, sanki herkesin tecrübnesi aynı olmak zorundaymış gibi. * İslami kaynaklar, o dönemle ilgili elimizdeki tek kaynaklardır. Zira İslam diğer kaynakları yoketmiştir. O dönemle ilgili gerçekleri, islami kaynaklar arasındaki çelişkilerden yola çıkarak tespit edebiliriz. * Hasmilelik 9 ay sürer diye bir kural var. Kime sorarsan sor. Bundan önce yapılan doğuma "erken" doğum denir. Prematür doğum. Neden "erken", neye göre "erken2"? Bunu anlamak çok mu güç? * Muhammed'in cinlenmiş olduğu Kuran'da itiraf edilirken, sara ve titereme nöbetleri geçirdiği, ağzından köpükler saçtığı İslam kaynaklarınca teyit edilirken onlar hakaret olmuyor, ama ben yazınca hakaret mi oluyor? Üslubum kötü mü oluyor? * Ben de sana masallarınla güzel uykular diliyorum. Saygılar.
  20. Sevgili Boşig, Katkıların için teşekkürler. Uzun süredir benim sana anlatmaya çalıştığım şey buydu. Yani sana hep söylerdim ya, ateizm son tahlilde panteizmdir, vahdet-i Vücuttur diye. Ateizm Doğa der, panteizm ve Vahdet-i Vücut Tanrı der. Ama isimlendirilen varlık aynı şey: Doğa Yaratıcı da Doğadır, yaratılan da Doğa'dır. Toprak'tan geldik toprağa gideceğiz sözü ile Tanrı'dan geldik Tanrı'ya gideceğiz sözü aynıdır. Saygılar.
  21. Sayın fft, Müslümanların bir önkabülü vardır. Bu önkabül bütün din sorunlarının başıdır. Bu ön kabul de, Muhammed'in Tanrı tarafından seçilmiş olduğu önkabulüdür. Muhammede'in peygamber olmadığını görebildiğin zaman, dinle ilgili bilinmez hiçbir nokta kalmadığını göreceksin. Sadece bunu görmerkle de kalmayacaksın. Muhammed'in eğer bir Yaratıcı varsa, ona yapılabilecek en büyük hakaretleri yapmış olduğunu da göreceksin. * Bu konuyla ilgili olarak yukarıda katakutanın verdiği linke gidip okuyabilirsin. Bu konuyu ayrıntılı olarak tartıştık zamanında. http://www.turkish-media.com/forum/index.p...11795&st=75 Saygılar.
  22. Beni neyle suçluyorsun onu anlamadım? Fahruddin Razi'nin, günümüzde tespit edilen, prematür doğumdan kaynaklanan zihinsel ve fiziksel özürlerden haberdar olması imkansızdı diyerek, onu korumaya çalışıyorsun, ama bu arada benim tezimin haklılığını mı kabul ediyorsun? Sayın magician, Tefsircilerdeki, ateistlerdeki akıl sende de var. Bilgi de bedava günümüzde. Kimsenin tekelinde değil. beni dinleme. Aklın var mantığın var. Onu dinle. Onu kullan. Kurandaki çelişkiyi rasyonel göstermek insanı komik durumlara düşürür. Sen sözkonusu ayetlerin çelişkisiz olduğunu ispatlamak için 6 aylıkken doğan ve yaşamayı başaran prematür bebekleri kullanırsın, kralx, hamileliğin ilk üç ayında insan yavrusunun annesi tarafından taşınmadığını iddia eder o şekilde rasyonelleştirmeye çalışır. Ben çelişki var dedim diye çelişki oluşmuyor Kuran'da. Çelişki bize bakıp sırıttığı için, çelişki var. Bütün bu rasyonelleştime girişimlerinin anlamsızlığını görmeni sağlayabilecek tek bir şey var: Kuran Tanrı sözü değildir. Bunu görebildiğin zaman, herşeyin bir açıklaması olduğunu, rasyonelleştirme çabasına, "vardır bir hikmeti" sözüne gerek kalmadığını göreceksin. Saygılar.
  23. İddialarınız boş diyeceğinize, neden insan 40 yaşına gelince şöyle şöyle yaptı diye birşey sokuşturmuş din diye pazarladığı çelişkiler külliyatına, onu açıklayınız. Yaşınızı söyleyerek bana destel verdiğiniz için teşekkür ederim. Yani sen 40 yaşına gelmeden "Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! " demişsin. Demek ki 40 yaşında demek gerekmiyor bu sözü. Bu durumda, O ayette anlattığı sen veya diğer insanlar değil. Sadece kendisi. Kendi travmatik gelişimini evrensel diye, Allahtan diye yutturmaya kalkmanın gereği ne? Eğer bir adam, herhangi birşeyi kendine zarar verinceye kadar yapıyorsa, onun akıl sağlığından şüphe edilir. Bir adam sürekli yemek düşünüyorsa ve midesini patlatıncaya kadar yemek yerse, o adamda sorun vardır, o adam normal değildir. Bir adam sürekli içki düşünüyorsa ve zom oluncaya kadar sürekli içiyorsa, alkolik olur, o adamda sorun vardır, o adam normal değildir. Bir adam sürekli sex düşünüyorsa ve başka şeylere konsantre olamıyorsa, cinsel sapık olmaya doğru hızla iletler, o adamda sorun vardır, o adam normal değildir. Bir adam ayakları şişinceye kadar ibadet ediyorsa o adam normal değildir. Hepsinin tedaviye ihtiyacı vardır. Muhammed hakkında buraya eklediğin herşey benim tezlerimi destekliyor. Muhammed'in akıl ve fizik sağlığının yerinde olmadığına kanıt teşkil ediyor. Teşekkür ediyorum katkıların için. Saygılar.
  24. Kuran'ın bu ayetleri çelişmektedir, Muhammed hata yapmıştır demek yerine, en olmadık, akla mugayir yazıları yazabilen arkadaşları alkışlıyorum. İnsan bir saçmalığın Allah'tan olduğuna inanınca, ne kadar akla mugayir olursa olsun, onu rasyonel göstermek için binbir kılıf arıyor. İnsanoğlu'nun hamilelik süresi son menstruasyondan (aybaşı halinden) itibaren 40 ay, döllenmeden itibaren 38 haftadır. (son mentruasyondan 2 hafta sonra yumurtlama olur). Bu süreden önce doğan bebeklere prematüre bebek denir. 7 aydan önce doğan prematür bebeklerde fizikler ve zihinsel engellilik oranı yüksektir. 7 aydan sonra doğanlarda bu risk azalmakla birlikte en ideal doğum döllenmeden itibaren 38. haftadır. Kuran'da Muhammed'in yaptığı yanlışı rasyonel göstermek için Tanrı'nın doğum anormalliğini kitaba kaydettiğini düşünmekten bile çekinmiyor, inançlı arkadaşlar. Halbuki, sütten kesme/ayırma olayı daha keyfi ve kuralı olmayan bir husutur. Bekek sütten 1 yılda da kesilebilir 3 yılda da, bunun bir sakıncası olmaz. Ancak prematür doğumun bebek açısından çok büyük sakıncaları vardır (birazını alıntıladım aşağıya, orjinali için tıklayınız, özür dilerim metin ingilizce, zamanım yok çevirmek için) Muhammed'in hatalarına kılıf bulmak için bir müslüman kardeşimiz, insanın ilk 3 ay annesi tarafından taşınmış kabul edilemeyecğini iddia edip tıp dünyasında bomba etkisi yapacak bir tez ortaya atarken, öbür arkadaşımız 6 aylık prematürü doğumla Kuran'daki çarpıklığı açıklamaya çalışıyor. Kendileri tartışsın bizi ilgilendirmez. Ama Kuran'da yeni bir çarpıklığı, daha doğrusu Muhammed'in megalomania sendromunun başka bir izini daha keşfetmemi sağladılar, sağolsunlar. Yukarıda tartıştığımız ayette bile adam tutmuş kendini anlatmış. Benim de dikkatimi yeni çekti. Kum Tepesi (Ahkaf) Suresi: 15. Biz insana, anne-babasına çok iyi davranmasını önerdik. Annesi onu zahmetle taşıdı, zahmetle doğurdu. Taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet, yiğitlik çağına gelip kırk yıla erdiğinde şöyle der: "Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben!" Vay vay vay. 40 yaşına yettiğinde. Bu kırk yaş size birşeyler hatırlatmıyor mu? Muhammed kaç yaşında "Beni Allah seçti" diye ortalıkta gezinmeye başladı? 40 yaşında değil mi? Burada inananlara soruyorum. 40 yaşına varınca mı buna benzer bir dua yaptınız: "Rabbim; beni, bana ve ebeveynime verdiğin nimete şükretmeye, hoşnut olacağın iyi bir iş yapmaya yönelt! Soyum içinde, benim için barışı gerçekleştir. Sana yöneldim ben, sana teslim olanlardanım ben! 40 yaşından önce Muhammed'in Allah'ına yöneleniniz yok mu? Ama yine teşekkür ediyorum arkadaşlara. Buradan başka bir ipucu daha elde ettik. Bu ayette Muhammed hazretleri resmen kendini anlatmış. Emin olduğu birşey var. Annesi onu 2 yıl emzirmiş (bunu başka bir ayette de teyid ediyor). Ayetteki 40 yaşla ilgili husus kendisini anlattığına göre, ayetin önceki kısımlarında da kendinden bahsetmiş olduğunu ileri sürebilriz. Taşıma ve sütten kesme 30 aydır sözüne bakacak olursak, prematür doğumla dünyaya gelmiş olmalı. Kuran'da bir sürü ayette onun için cinlenmiş dendiğini hatırlarsınız. Buradan Muhammed'in akıl sağlığının yerinde olmadığını anlayabiliriz. Öte yandan sara nöbetleri geçirdiği, titireme nöbetine girdiği, ağzından köpükler saçtığı da İslam tarihçilerince kaydedilen bir husus. Bu da fizik sağlığının sorunlu olduğuna işaret ediyor. Yukarıda prematür doğumun getirdiği sakıncaları alıntıladım. Yorum sizin. Yeni bir tez ortaya atabiliriz: Muhammed'in prematür doğumundan kaynaklanan zihinsel ve fiziksel engeli, bunların üstüne annesiz ve babasız büyümesi, 25 yaşına kadar onu beğenen biri olmadığı için evlenememesi, sadece dağlarda davar otlattırılan ve insan içine çıkartılmayan biri oluşu, halüsinasyonlara dalması için çok fazla malzeme vermiş Muhammed'e. Kuran'daki ikili üslup, bu ezilmişliğin, itilmişliğin verdiği arzu ile, mümkün olabilecek en yüksek düzeyde sevilme isteğinden ve onu sevmeyenleri ve dalga geçenleri mümkün olabilecek en kötü işkencelerle cezalandırma ve intikam alma isteğinden mi kaynaklanıyor? Saygılar.
  25. Açıkçası ben de sana cevap yazmaya hicap duyuyorum. Türkçe bilmeyen, okuduğunu anlayamayan bir adama, ne kadar cevap yazsam da, anlayamaz. ÖSS ve devlet tarafından yapılan diğer sınavların Türkçe Bölümlerindeki soruların hepsinin son yıllarda neden "anlamak" üzerine tesis edildiğinin cevabını sana bakınca görüyorum. Saygılar.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.