BrainSlapper

Ben ne demişim de bürokratik elitin temsilcisi oluyormuşum? Şu cümleyi sen mi yazdın? AKP Türkiye'yi fakirleştirmiyor, müslümanları fakirleştirmiyor, müslümanları gızsızlık, kapkaççılık, dolandırıcılıkla özdeşleşmiş bir halk haline getirmiyor diye bir tezin var mı? Saygılar.

Sayın marcus, Kendi sözünü sana satınca neden seni parçalayacağımı iddia ediyorsun? ********* Polemik çıkarmak mı? Saygılar.

Bla bala bla. Haticeye değil, neticeye bak diye bir laf var. Tarih övünücülüğü, insanlar eski durumlarından geriye gitmişlerse yapılır. 8. ve 12. yüzyıllar arasında, kendi zamanlarında zındık olarak nitelenen, sürülen, öldürülen insanlarla övünmek ne kadar kolay değil mi? Eki Yunanın, Mısır'ın Hint'in materyallerinin çevirisi bitince tükenen barutla övünmek ne kolay değil mi? Yukarıdaki sözü önce kendinize söyleyiniz: Biraz okumak ve araştırmak gerekiyor büyük laflar etmeden önce! Saygılar.

İnanmayanlar, neden inanmadıklarını tek tek tek mantıkla, bilimle açıklıyorlar. Bilinçsizce din/masal savunuculuğu yapanlar kimler, onlar da belli. Saygılar.

Dinin hakkında doğruları duymak seni rencide ediyorsa, bu senin sorunun, benim değil. Ben de Türkiye'de yaşıyorsam, ve demeokraside yöneticiler halka sorularak seçiliyorsa, dinsiz olsam da, dinci ve ekonomiden çakmayan bir hükümetin bana, sana, herkese, ülkeme zarar veren uygulamalarını durdurmak iiçin bir çağrı yapıyorsam, bunun neresi yanlış? Seçim yapılırken, herkesin oyu kıymetli. Müslümanîn da, dinsizin de. Zira herkesin oyu eşit. Müslümanım diyorsun, müslümanları fakirleştiren, müslümanları hırsızlık, dolandırıcılık, kapkaççılık ile anılan bir toplum haline dönüştürecek bir fakirleşme yaratan bir partiyi destekliyorsun, bu nasıl iş? Solculuk yapıp, faşizan örnekler sergileyen bir partiye oy vermeyin de dedim ben bu forumda. İslamcılık yapıp, müslümanlara en çok zarar veren partiye de oy vermeyin diyorum. Tencere ile kapağı bir olmuşlar, al gülüm ver gülüm, başka parti yokmuş kendilerini alt6ernatifsiz gösterme yarışındalar. AKP'ye verilecek oylar, bu ülkenin daha da fakirleşmesine, laik değerlerin yokedilmesine, kapkaca, hırsızlığa, dolarndırıcılığa, teröre evet demektir. CHP'ye verilecek her oy, alın bir 5 senemizi boşuna geçirin demektir. CHP hiçbir programı, vizyonu olmayan bir partidir. Oyunuzu bu tencereye veya kapağına vermek zorunda değilsiniz. Tek tercih bunlar değil. Saygılar.

Daha önce burada yapılan bir tartışmada, AKP'nin "Yüksek faiz, düşük kur" politikası ile Türkiye'yi hızla fakirleştirdiğini, işsizleştirdiğini ve sefalete sürüklediğini söylemiştim. Bu yazımı özellikle ideolojik nedenlere AKP'ye oy veren insanların dikkatine sunuyorum. Diğer insanlar, farklı bir gerekçe ile, laiklik vs endişesi ile zaten AKP'ye oy vermeyecekler. Ama farklı bir nedenle de olsa, sonuçta AKP'nin Türkiye'yi fakirleştirme, işsizleştirme politikasına onay vermemiş olacaklar. Benim çağrım, AKP'yi desteklemeyi düşünen insanlaradır. Müslümanları fakirleştiren bir iktidar müslümanların yararına değildir. Yukarıda bir gazete haberi alıntıladım. Türkiye şu anda, AKP iktidarı sayesinde dünyanın en yüksek reel faizini veren ülke durumuna yükselmiştir. Bu reel faiz nedeniyle ülkeye milyarlarca dolar sıcak para girmektedir. Merkez Bankası, Hükümetin talimatı ile, faizleri düşürmemektedir. Bu Yüksek faiz, düşük kur politikası, Türkiye'yi inanılmaz bir hızla fakirleştirmektedir. (Bunun nasıl olduğunu basit örneklerle açıkladım, şuraya ve şuraya bakınız.) Türkiye'ye gelen sıcak paranın götürdüğü faiz gelirini bir yana bırakın, bu politika nedeniyle Türkiye'de iş yapmak, ticaret yapmak, çalışmak cazibesini kaybetmiştir. * AKP'nin Türkiye'yi hızla fakirleştiren politikası yüzünden, Şirketler, küçük işletmeler, ardı ardına batmaktadır. * Bu politika yüzünden, işyerleri yurtdışına taşınmaktadır. * Bu politika yüzünden ekonomik sıkıntıya düşen büyük şirketlerimiz ölü eşek fiyatına yabancıların eline geçmektedir. * Bu politika yüzünden şirketlerimiz dışarıya ihracat yapamamaktadır. * Bu politika yüzünden şirketlerimiz yurtiçinde bile yabancılarla rekabet edenmemektedir. * Bu politikalar sonuçta, Türkiye'yi inanılmaz bir hızla fakirleştirmektedir. * Fakirleşen ülkemizde kanunsuzluk, hırsızlık, aşayişsizlik, dolandırıcılık, namususuzlık, kapkaççılık inanılmaz bir hızla artmaktadır. * Bu politikaya, yüksek enerji ve iletişim fiyatları nedeniyle üretim yapılamamasını ekleyiniz. * Bu politikaya "doğrudan gelir desteği" adı altında toprak sahiplerine ÜRETMEME karşılığında para dağıtılması politikasını ekleyiniz. Türkıiye'nin %99'u müslüman deniliyor. Müslümanları fakirleştiren bir partiye oy vermek, ne kadar müslümanlığa hizmettir, takdiri sizlere bırakıyorum. Gazetelerde, televizyonlarda hergün duyduğunuz hırsızlık, kapkaç, dolandırıcılık, aşayişsizlik, gavurlar tarafından yapılmıyor. Bu ülkenin AKP tarafından hjızla fakirleştirilen en insanları, bu yollara başvurmak zorunda kalıyorlar. AKP'nin fakirleştirdiği ülkede her türlü kanunsuzluk olacaktır. Hızsızları, kapkaççıları, dolandırıcıları, kadın satıcılarını, çocuk satıcılarını, uyuşturucu satıcılarını, karşılıksız çek/senet verenleri, çek tahsilatı yapan mafyayı tek tek yakalayıp hapse atmak çözüm değildir. Bugünküleri atarsınız, yarın yenileri ortaya çıkar. Çözüm, bu bataklığı yaratan AKP'ye dur demektir. Bu forumun dini bölümünde tartıştığım birçok müslüman, müslümanlığın meziyetlerinden bahsettiler ve müşlümanlığın iyi insan yetiştirdiğinen bahsettiler. Bir ata sözümüz var: Çok sözleme arsızedersin, aç bırakma hırsız edersin. Bugün Türkitye'de işlenen ekonomi kaynaklı suçlar inanılma zbişr hızla artmaktadır. Zira AKP Türkiye'yi hızla fakirleştirmek, işsizleştirmektedir. Eğer bugün, kendine müslüman diyen insanlar hızsızlık, kaçkaççılık, kadın satıcılığı (Diyarbakır Ofis semtinde erkek çocuk da satıyorlar) yapıyorlarsa, bu tür suçlar Türkiye tarihinde görülmedik derecede artmış ise, bunun sorumlusu Türkiye'yi fakirleştirerek müslümanları bu tür eylemlere zorlayan AKP'nin suçudur. Fakir ve suça batmış müslümanlar yaratan AKP'ye dur demek öncelikle müslümanların görevidir. % 99'unun müslüman olduğu söylenen Türkiye'yi hızla fakirleştirerek asayişsizliği ve suçu teşvik eden bir bataklık yaratan AKP'ye dur demek öncelikle müslümanların görevidir. Bu yazım müslümanlara çağrımdır. Bu yazıyı tanıdığınız herkese okutmanızı rica ederim. Saygılar, sevgiler.

Özelleştirmeye karşı olmadığımı yukarıda açıkladım. Ancak peşkeş çekmenin de hiçbir şekilde tasvip edilemeyeceğini de belirtmiştim. Sayın Mehmet AĞAR, AKP İktidarının özelleştirme adını verdiği peşkeşler için herşeyi özetleyen güzel bir söz bulmuş: ÖZELLEŞTİRME DEĞİL, DOSTLARI GÜZELLEŞTİRME. * Yani özelleştirmeye karşı değiliz, özelleştirme adı altında dostları güzelleştrimeye karşıyız. Saygılar.

Ali Bey, Sorun ırk sorunu değil. Neoconların amacı, Arapların İsrail'i unutup "yeni yara" ya yönelmelerini sağlamaktır. Kuzey Irak'da Kürdistan da kurulsa, Türkmeneli de kurulsa, Araplar açısında yeni İsrail olacaktır. Yoksa neoconlar ne Türkün, ne de Kürdün kara gözüne kara kaşına sevdalı değiller. Konunun Yahudi Kürtlerle bir alakası yok yani. Saygılar.

Clinton neocon değildi. Clinton'un amacı Kürdistan falan kurmak da değildi. Clinton bana göre, tanıdığım gelmiş geçmiş en iyi Amerikan lideridir. Türkiye de bile çok sevilen ender Amerikalı liderlerdendir. Clinton inanç ayrımı yapmayan bir adamdır. Clinton yaşam tarzı ve anlayışı açısından dinsiz bir adamdır. Gençliğinde, Vietnam savaşına "haksız savaş" oluğu için gitmemiş, kaçmıştır. Bosna'daki, Kosova'daki tradejiyi saldıranın dini ne, kurbanların dini ne diye bakmadan, durduran adamdır. Clinton, İsrail Başbakanı Yitzak Rabin'e Filistin'deki işgal edilmiş topraklardan çekilmeye zorlayan adamdır (Yitzak Rabin bu kararı açıkladıkran sonra, katledilmiştir) Neocon tayfası Clinton döneminde de Irak'ın işgal edilmesi gerektiği konusunda çok baskı yapmışlar, çok çabalamışlar ancak başarılı olamamışlardır. Clinton, İsrail düşmanı olarak algılanan bir liderdir. Neocon tayfası tarafından başına Levinski çorabı örülmeye çalışılmıştır. Dürüst davranarak oyunu bozmuştur. * Ambargoyu Clinton koymadı, ondan önce koyuldu ambargo. Ambargonun kalma şartları belli. Silah denetçileri serbest çalışacaklar, işlerini bitirecekler ve çıkacaklar. Ambargo da bitecekti Ama, Clinton döneminde Suudi Arabistan'daydım. Saddam 2 güne bir silah denetçilerini kovardı. Adamlara işlerini yaptırmazdı. Madem yenildin savaşta, adam gibi yenilgiyi kabul et, mızmızlık yapma. İşlerini bitirsinler çıksınlar. Ambargo da kalksın. Ama pahalı bir restoranda yediği kazığı bıçak çatal çalarak hafifletmeye çalışan adam bir adam gibi davrandı Saddam. halkına gösteri yapmak için, sürekli silah denetçilerini kovardı. Ayrıca Saddam düşmanları kötü göstermek, kendini iyi göstermek ve günlük sıkıntılardan bunalan insanları dışarıya karşı kullanmak için, ilaç ithalatına da izin vermemiştir, sivil tamiratlar (su şebekesi, elektrik şebekesi vs. vs.) yapılmasına da. Bildiğim kadarıyla ilaç ithalatında herhangi bir kısıtlama yoktu. Bazı şeylerin ithalatına Saddam izin vermemiş ve "bakın bütün bu sıkıntılar düşmanlarımızın koyduğu ambargo yüzünden oluyor" diye ortaya çıkmıştır. Clinton Irak'ı işgal etmeye yanaşmayan, ancak Saddam'ın da silahsızlandırılması gerektiğine inanan bir adamdır. Saddam bütün iktidarı boyunca kafası esmiş İran'a saldırmış, kafası esmiş Kuvet'e saldırmıştır. Yüzbinlerce İranlı ve Iraklının ölmesine neden olmuş bir adamdır Saddam. Saddam dünyanın en zengin petrol yataklarına sahip bir ülkeyi dünyanın en fakir ülkelerinden biri haline getirmeyi başarmıştır. Komşularına huzur vermemiştir. Bütün iktidarı savaşla geçmiştir. Hala o adamaın ambargo sırasında dürüst davrandığını ve halkının ihtiyaçlarını mı düşündüğünü sanıyorsunuz? Bilen, bilmeyen de bütün sıkıntı ambargo nedeniyle oldu sanıyor. Saygılar.

Akıl akıldan üstündür, islamın bir kusuru ben bulurum, başka bir kusurusu sorgulamaktan, irdelemekten korkmayan böyle pırıl pırıl arkadaşlarımız. Hoşgeldin sevgili medeni. Saygılar, sevgiler.

Devlet öncülük edebilir yeni, denenmemiş sektörlere, ancak özel sektör işi öğrendikten sonra, devlet oyunculuğu bırakmalı, hakemliğe başlamalıdır. Bir yerde hem savcı, hem davalı kişilerden biri olunmaz. Ama tabi ki, peşkeş çekme niteliğindeki satışlar hiçbir şekilde tasvip edilemez. Saygılar.

Ben ortaokuldayken bir anı kitabı okumuştum. Tabi o zamanlar İslam'ın bu kuralını bilmediğim için, benzer olay karşısında hikayedeki köy imamının davranışını "kişisel *******" olarak yorumlamıştım. Hikaye'de Anadolu'nun bir köyünde yaşayan bir çift var. Birbirlerini de seviyorlar. Kadın köyün güzellerinden biri. Çocukları falan oluyor. Sonra geçim sıkıntısı nedeniyle küçük tartışmalar çıkıyor aralarında. Adam bir gün çok öfkeliyken 3'ten 9'a boşuyor karısını. Ama sonra pişman tabi. Köy küçük, hekes herşeyi duyuyor. Kadın kendi ailesinin evine gidiyor. Sonra barışıyorlar, geri dönecek. Bu arada cami imamı islam'ın "boşanan kadının başkası ile evlenmeden eski kocasına dönemeyeceği" kuralını hatırlatıyor. Ama bir de Anadolu ahlakı var İslamın karşısında. Kimse, adamın karısına talip olmuyor. Peki ne yapacaklar bu durumda? İmam diyor ki "benle evlensin, 3 günde boşansın Kara Kaplı Kitab'a uyulmuş olur o zaman." Neyse kadın imamla nikahlanıyor. 3 gün imamda kalacak. İmam gece uçkuru çözüyor. Kadın imama "sarı lira" denen birkaç altın veriyor ve yalvarıyor "kocamı seviyorum, bir anlık öfkeyle oldu böyle bişey, senle nikahlandık Kara Kaplı Kitab'ın kuralına göre, ama yalvarırım o işi yapmamı istemeyin benden, onun yerine byu altınları vereyim" diyor. Hoca altınları alıyor ama "Kara Kaplı Kitap'ta sizin yeniden evlenmenize bir yol bulduğum için bana altın vermene memnun oldum, ama Kara Kaplı Kitabın kuralı belli. Boşanan kadının balcığından yeni kocası tatmadıkça, eskisine dönemez diyor Kitap. Allah'a karşı mı gelelim Aşşa'mız?" diyor ve işini görüyor. (Aşşa, bazı bölgelerde Ayşe'nin söylenişi) Yıllar sonra öğrendim ki, hoca Kara Kaplı Kitabı kendi çıkarına göre yorumlamamış, ake hakkaten Kara kaplı kitap öyle dediği için yapmış bu işi. Çıkarı ile Kara Kaplı kitap uyuşunca da kim tutar imamı yani. Saygılar.

Müslüman İsrail = Kürdistan Saygılar.

Sayın ipek, Herhangi birşyi kafama göre anlamayacaksam nasıl anlayacağım? Yazında kiralamak gibi bir kelime yok, ama "kafana göre yorumluyorsun" gibi bir ifade var. kafama göre yorumlamasssam, başkasının yorumuna yani kafasına ihtiyaç duyacağım demektir bu. Yani sonuçta kafa kiralam olur. * İşime geldiği gibi yorumlamam için bu şekilde yorumlayınca elime birşey geçmesi, başka bir şekilde yorumlayınca kaybettiğim birşeyler olması gerekir. Bana buraya yazı yazmam için kimse para vermiyor. Şu şekilde yorumlayınca kazandığım, bu şekilde yorumlayınca kaybettiğim bişey yok. Hatta size göre, şu anda yorumladığım biçimi ile kaybedeceğim çok şey var ve üstleik kebaphaneye gideceğim. Bu nedenle işinize geldiği gibi yorumluyorsunuz iddanız bir anlam ifade etmiyor. Zira, işime gelen birşey yok. Saygılar.

Sevgili magician, Amekan dincileri, İsrail'i tehdit edebilecek tek Arap ülkesini yoketmek ve Arapların dikkatini Filistin'den uzaklaştıracak yeni bir "Müslüman İsrail" kurmak için Irak da kitle imha silahı var, o nedenle Irajk ile savaşmalıyoz diye herkesi ikna etmeye çalıştılar. İkna edemediler kimseyi. Sonra New York işini tezgahladılar. Bu tezgaha meze olmaya yatkın fanatik müslümanları da buldular ve kullandılar. Olayın etkisini büyütmek için Dincilerin kontrolündeki kurumlar adeta yardım etti New Yorka saldırı düzenleyen fanatiklere. İşin medyatik boyutunu büyütecek "sinema hilelerinden esinledikleri" efektleri de kullandılar. Kendi Savunma Bakanlıklarına (Pentagon) füze atmak, binaların çöküşünü dramatik hale getirmek için binaları "kontrollü patlatmak" vs. gibi. Canı yanan adama sakin ol demek güçtür, zordur. Bunu iyi hesapladılar. Bunu kullanarak, kitle imha silahı bahanesiyle giremedikleri Irak'a, Afganistan'ı da ara dayağına tabi tutarak dolaylı yolda girdiler. Canı yanan ve Amerikan dincilerinin söyleyebileceği herşeye inanmaya hazır bir Amerikan toplumu, ve canı yanan ABD'ye ses çıkaramayacak bir dünya kamuoyu yaratıldı. Ve bu şartlarda Irak'a girdiler. Önce "kitle imha silahları var" dediler, işgal gerçekleşti, şimdi "yokmuş yaw" dediler.Sonra herkesi "petrol için" oraya gittiklerine inandırdılar. Bu yalana herkes inanmaya hazırdı. Petrol fiyatları da artıyordu. Ama şimdi o yalana da gerek kalmıyor veya o yalanı da sürdürmenin imkanı yok. Iraklılara 1 litre vermeden tüm petrole ABD el koysa dahi, Irak Savaşına harcadığı parayı elde edemez. Google Search: Irak Savaşının ABD'ye maliyeti Google Search: Irak'ın tüm petrol gelirleri Kapitalist zihniyete bu kadar aykırı ve ekonomik olarak sürdürülmesi delilik olan bir savaş ancak dini bir fanatizmle yürütülebilir. Ve o dini fanatizm de Neoconlarda var. ABD Irak'a sadece petrol için girmiş olsa idi, Irak'daki devlet teşkilatı çökertmez, Şyeni seçtireceği hükümete istediği petyrol sözleşmelerini imzalatırdı. Ama asıl amaç petrol değildi. Önce kitle imha silahları bahane edildi, sonra petrol bahane edildi. Ama asıl amaçları, İsrail'i son Arap tehdidinden de kurtarmak ve Arapların dikkatini yeni "müslüman İsrail"e ççekmektir. Kürtlerle Araplar savaşmaya başladıktan sonra da neoconların orada işi kalmayacaktır. İsral rahatlayacaktır. Böylece görev tamamlanacaktır. Saygılar.

Benim verdiğim cevap, güzel bir cevaptır Yahya bey. Zira birinde dokunabileceğin, görebileceğin, varlığından emin olabileceğin bir GERÇEK var, diğerinde ise, varlığı konusunda elinde hiçbir kanıt olmayan; varsa, senden birşey isteyip istemediğini bilinmeyen; birşey istiyorsa bu isteklerinin, Muhamme'in söylediği gibi akla, vicdana, ahlaka aykırı istekler olamayacak olan bir HAYAL var. İkisi arasında da çok fark var. Saygılar.

Sayın magician, Rasyonel düşünce sisteminde kutsal, yasak ve tabu olmadığı için, kendi kendini eleştirecek, düzeltecek mekanizmayı bulur o sistem. Ama kutsalı, dokunulmazı, tabusu olan sistemler kendini eleştirecek, düzeltecek mekanizmayı oluşturamazlar. ABD Irak'ı işgal eder sudan sebepler gösterip, asıl niyetini gizleyerek. Ama aynı ABD yine bunu politikayı eleştirebilecek mekanizmaya da sahiptir. Bugün Dünya'da biz ABD'yi bir eleştiriyorsak, Amerikalılar bizden kat kat fazla eleştiriyorlar. Yani rasyonel sistem bu mekanizmayı oluşturabilecek bir mahiyete sahip. Kutsalı olan sistemlerde bu mümkün değildir. Öte yandan George Bush ve Neocon tayfasının en bariz özellikleri dinci olmalarıdır. Bush Allah'tan vahiy geldiği için Irak'ı ve Afganistan'ı işgal ettiğini bile söylemiştir. Irak'ın işgalinin altında yatan gerekçe petrolden ziyade Neoconlardaki dinci düşünce yapısıdır. Neoconların Irak'ı işgal etmekteki asıl amaçları petrolden ziyade, Tanrı'nın kulsal halkı kabul ettikleri yahudilerin develti İsrail'i o bölgede rahatsız edebilecek güce sahip tek Arap ülkesini yoketmektir. Türkiye'yi karşısına alabilecek kadar Kuzey Irak konusunda ABD'nin didişmesinin altında yatan sebep de aynıdır. Yoksa ABD Kürdün kara gözüne kara kaşına sevdalı değildir. Sorun petrol de değildir. ABD'nin dincileri, Arapların başına ikinci bir "müslüman israil" yaratarak, Arapların bütün dikkatini "yeni kaybedilen" bu topraklara çekmek ve Kutsal saydıkları israil'in rahat bırakılmasını sağlamaktır. Yani ABD'nin Irak işgali din kökenlidir. Semitik inanlardan beslenmiştir. Hatta, Irak'ın işgalini, Yahudileri ilk kez sürgüne gönderen Babil'den (Bugünkü Irak) alınan öc olarak gören şizofrenik tipler bile gördüm maalesef. (Saddam da birliklerine Hammurabi, Nebukadnezzar vs. gibi isimler vererek, bu şizofrenlere çanak tuttu, o da ayrı konu). Saygılarla.

Bu konuya Dini Konular bölümünde değinmiştim, buraya da alıntılıyoruım. Taktik bir hamle ile İslam ile müslümanları ayırmak, İslam'ı temize çıkarmak için müslümanları suçlamak, islam'ı temize çıkarmaz. Eğer bu ideolojiyi/dini hiçkimse doğru anlayamıyor veya uygulayamıyorsa, kusur yorumlayanlarda veya uygulamaya çalışanlarda değil, o ideolojinin/dinin kendisindedir. Her ideoloji teorisi ve uygulaması ile bir bütündür. Komunizm de süper bir düşüncedir, sadece Rus komünistleri iyi uygulayamadılar diyebilir miyiz? Komünizm, nasıl ki teorisiyle, uygulamasıyla bir bütün ise, İslam da öyledir. İslam'ı ve müslümanları ayrı ayrı ele alıp, müslümanları suçlamak şark kurnazlığından başka birşey değildir. İnsanlara masallar anlatan bir inanç sadece cehalet üretir. Alternatif düşünceye sahip olanları kebap yapmakla tehdit eden bir inanç sadece cehalet üretir. Çelişkilerle, masallarla, işkence tarifleriyle, erkek fantazileriyle süslü bir kitaba dünyanın en değerli kitabı muamelesi yapmak cehalet üretir. ve bugün İslam dünyası diye ortaya çıkan tablo o kitabın ve müellifinin ürettiği tablodur. Cehalet, fakirlik, gerilik tablosudur. Klavuz yanlış ise, o klavuza bakarak hareket eden insanlara suçu yükleyip, klavuzu tenmize çıkaramazsınız. Asıl sorumlu klavuzdur. O klavuzun yazarıdır. İslamın dominat olduğu her ülkede cehalet, kötü muamele, baskı, zulüm de mutlaka yaygındır. Bu uygulayıcıların beceriksizliğinden değil, uygulanmaya çalışılan şeyin yanlış olmasından kaynaklanmaktadır. Saygılar.

...devam... Ayşe ile evlenmesi hadis mi? Yaşı yalan mı? macitian cevap versin sana. Müslüman bir kardeşimizdir. Cüveyri'ye ile Muhammed'in evlilik vakası da mı yalan yani? Beni Kurayza'nın erkeklerinin katledilip, mallarının yağmalanması, kadın ve çocuklarının satılması da mı yalan? Muhammed'in evlatlığı Zeyd'in karısı Zeynep'i, Zeydin elinden alması da mı yalan? İlginç olan nedir? Kuran'da yok mu ganimet /yağma/talan( ayetleri? Yağma/Talan başlıklı bir sure bile var: Enfal Suresi. Bana sinemaya gitme yasağı getirilmesi ile benim sinemaya girmeme tercihim arasındaki farkı anlayabiliyor musun? Köle: Kendi iradesi dışında zorla tutulan kişi. Hizmetçi, işçi, uşak: kendi iradesi ile bu işi yapan kişi. İstediği zaman işi de bırakabilir, işveren de değğiştirebilir. Aradaki fark şu: Birinin tercih hakkı yok, diğerinin tercih hakkı var. Mekke'deki 300+ ilaha inananlar nerde? Onların kutsalları nerde? Muhammed'in saygısı ve sevgisi karşısında erimiş birmişler mi? Anlatılmaya çalışılan birşey olsa, anlayacağız da, birşey yok. Muhammed'in halüsinasyonları,narsistik ve megalomaik duyguları, işkence tarifleri, erkek fantazileri. Bir yerde barut bitmiş ha babam aynı kaseti çalmış durmuş. Al sana iki ayrı link: 1 ve 2 Ne yapıyorsun sen? çelişki var diye düşünmek bile günahtır. Dinden çıkarsın bak farkında olmadan. Sonra güme gitmesin huriler, nuriler, şarap ve süt ırmakları. Ama yok benim cesaretim var diyorsan burayı oku. Orada sadece Kuran'ın kendi ifadeleri arasındaki çelişkilere örenek verdim. Vahy diye birşey varsa, (Tanrı da varsa tabi) Tanrı mekansız olamaz. İmtihan diye bişey varsa, kader olamaz. Yahudiler bütün atalarını Tanrı'nın seçilmiş kulu diye yutturmuşlar. Helal olsun adamlara. Ne diyelim. Kızkardeşi ile evlenen, cinnet geçirip, çocuğunu kesmeye kalkan, aynı zamanda kızkardeşi olan olan karısını ona buna pazarlayan İbrahim yüce bir peygamber olmuş. E Yahudiler atamız İbrahim ahlaksız, cinnet geçirmiş bir adam mı diyeceklerdi, seçilmiş adam demişler. Mısır'ı soyup soğana çeviren, kıtlığa sürükleyen, herkesi köle dene Yusuf'a seçilmiş peygamber denmiş. Ne yani kendi atalarına Yusuf kardeşimiz aç gözlü, acımasız ve beceriksiz bir yöneticiydi mi diyeceklerdi? Kızları ile yatan Lut'e ahlaksız mı diyeceklerdi, seçilmiş peygamber demişler. Suçsuz bir adamı tarafkirlik yaparak öldüren Musa'ya katil mi diyeceklerdi? Seçilmiş peygamber demişler. Diğerlerinde de vardır mutlaka bir anormallik. Hikayeleri yaygın olmadığı için pek bilemiyoruz. Saygılar.

kendi söylediğin şeydeki anlam çelişkisini görebiliyormusun? Kul ve seçilmiş? Kim tarafından seçilmiş? Muhammed'in Yaratıcı diye yutturduğu Allah adlı görünmez put tarafından mı seçilmiş? "Metafizik bir güç" tarafından seçildiğini iddia etmek bile o iddianın sahibini diğerlerinden farklı kılar, kendi kendini kutsallaştırır iddia sahibi. Muhammed'in yaptığı gibi. Suçu hemen müslümanlara atmayınız. Azhab-56. Kişilik yapımı çok yakından tanıyorsunuz galiba? Bu kadar emin bir şekilde konuştuğunuza göre. Ayrıca işime gelmeyen nedir anlayamadım. Megalomania ve narsizm kötü birşeydir. Güçsüzlük ve zayıflık belirtisidir. kendinden emin olmayan kişilerde görülür. Tanrı'ya bir taraftan büyük, devasa falan deyip, öbür taraftan aciz ve zayıf insanların kişilerin karakterisik özellikleri ile anlatmak çelişkidir. Yine aynı durum. Kişilik yapımı çok yakından tanıyorsunuz galiba? Yoksa bu kadar emin bir şekilde "bana zıt" geldiğini iddia etmezdiniz. Her neyse polemiğin ve kişiselleştirme çabalarına çanak tutmayayım. Suç ne? Kebaphaneye gönderilenlerin suçu Muhammed'in fantazisinin -varsa bile- Tanrı olmadığını söylemek mi? Yine kişiselleştirme çabası. Siz teşhisi koymuşsunuz. Sorun benim kişiliğim, falan filan. Neyse, ben konuya döneyim. Bir insanı, beni sevmiyor, bana inanmıyor diye sonsuza kadar işkenceye tabi tutmak vicdansızlıktır. İnsanları ikiye ayırıp, kimisine cariye deyip ırzlarına geçmek ahlaka ve vicdana aykırıdır. Kuran'ın akla ve mantığa ziyan taraflarına ilişkin bir sürü yazım var. Ara-Bul: Yazar: BrainSlapper. Ne demek istediğinizi daha açık ifade ediniz. Bişey anlamadım. Saygılar.

Hangi kafa ile yorumlayacaktım? Senin kafayı ödünç alabilir miyim? Senin kafayı ödünç alarak yapacağım bir yorum ve bunun neticesinde ulaşacağım yer "benim" ulaştığım yer mi olur, "senin" ulaştığın yer mi olur? Kendi inancınızı bari bilin. Eğer imtihan imtihan diye tutturuyorsanız, herkesin kendi kafası ile o imtahana girmesi gerekir. Kafa kiralayarak elde edilen başarı, ve başarısızlık kafası kiralanan adama aittir. Saygılar.

Sayın ipek, Sayın maraba yeterli bir cevap vermiş zaten. İstatistikler çok şey söyler. Taktik ve hamle ile İslam ile müslümanları ayırmak, islam'ı temize çıkarmak için müslümanları suçlamak bieşeyi değiştirmez sevgili kardeşim. her ideoloji teorisi ve uygulaması ile bir bütündür. Komunizm de süper bir düşüncedir, sadece Rus komünistleri iyi uygulayamadılar diyebilir miyiz? Komünizm, nasıl ki teorisiyle, uygulamasıyla bir bütün ise, İslam da öyledir. İslam'ı ve müslümanları ayrı ayrı ele alıp, müslümanları suçlamak şark kurnazlığından başka birşey değildir. İnsanlara masallar anlatan bir inanç sadece cehalet üretir. Alternatif düşünceye sahip olanları kebap yapmakla tehdit eden bir inanç sadece cehalet üretir. Çelişkilerle, masallarla, işkence tarifleriyle, erkek fantazileriyle süslü uyduruk bir kitaba dünyanın en değerli kitabı muamelesi yapmak cehalet üretir. ve bugün İslam dünyası diye ortaya çıkan tablo o kitrabın ve müellifinin ürettiği tablodur. Cehalet tablosudur. Klavuz yanlış ise, o klavuza bakarak hareket eden insanlara suçu yükleyip, klavuzu tenmize çıkaramazsınız. Asıl sorumlu klavuzdur. O klavuzun yazarıdır. Saygılar.