Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

BrainSlapper

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

BrainSlapper tarafından postalanan herşey

  1. Bence o şekil daha çok trident'e benziyor. Trident'in de neyin işareti olduğunu siz bulun. Saygılar.
  2. Anlayamıyorsan be ne yapayım sana? "Kur'an'ın insanlık aleminde meydana getirdigi büyük inkılab ve degişiklikler, dünyanın büyük bir kesiminde yaydıgı din ve diyanet ve zamanın geçmesiyle gençlik ve tazeligini, tekrarlandıkça lezzetini muhafaza etmesi gibi olaganüstü meziyetleri onun ancak İlahi vahiy oldugunu gösterip İ'cazını isbat eder." lafını sen alıntıladın. Ben de sana getirdiği inkılapları saydım. Yukarıdaki mesajımda, altı çizili yerde link vardı, tıkla anlarsın. Cevap olmayan sorunu yaz. Cevap olmuyor diye boşluğa laf atma. O tanımları kafadan sıkmıyoruz, karalamak amacıyla yapmıyoruz. Kuran öyle oldıuğu için o tanımı kullanıyoruz. Nasıl çelişkiler içerdiği, nasıl tekrardan başka birşey bilmediği, konu bütünlüğünden uzak olduğu, daldan dala atladığı, bu forumda gösterildi hep. Kuran'ın benzeri getirilemeyen yeri neresi? Birebir benzeri bile yapıldı. Ver bana sure adı, ben sana güzelce bir sure yazayım vereyim. Bir konuda haklısınız. Ona benzemesi içilen yapılan şeylerde, Kuran'daki kadar tutarsızlık ve çelişki olmayabilir. Saygılar.
  3. Korku ve umut iksiriyle.. İnsan'ın kurduğu en tatlı düş ölümden sonra yaşamaktır. Ölümden sonra yaşama umudu insanları inanmaya meyleder. İnananınca da, doğal olarak öbür dünyada kim daha güzel yaşam vaadederse ona inanır, kim daha fazla azapla tehdir ederse, o azaptan kaçmanın yolunu arar. Bu insanların çalışmasında sonuç önceden bellidir. O nedenle araştırma değildir, belli olan sonucu ispatlamaya çalışmaktır... Yanni onların mantığı Muhammed'in peygamberliğine yatmak zorunda, başka türlü bir sonuca ulaşamazlar. Başka türlü sonuçtan korkarlar. Başka türlü sonuca ulaşan insanların (Hallac-ı Mansur, Turan Dursun vs.) öldürüldüğünü bilirler. Bu adamların önünde beyaz bir kağıt vardır. Kuran bu kağıda siyah demiştir. Bu adamla çalışmalarından sonra yaw bu beyazmış demezler, o beyazın Kuran'da söylendiği gibi "esasen nasıl siyah olduğunu, ne şekilde bakarsak bu beyaz kağıdı siyah olarak görebileceğimizi, yaptıkları bütün açıklamalara rağmen o beyaz kağıdı hala siyah göremiyorsak, kalbimizin (aklımızın demek istiyorlar heralde) mühürlü olduğunu" anlatmaya, buan hem kendilerini, hem de bizi ikna etmeye çalışırlar. Dünyanın varlığına bir açıklama bulamıyorsan, Tanrı'ya inanabilirsin, bir deist olabilirsin, ama bu yine de İsa'ya, Musa'ya, Şuayb'a, Muhammed'e inanmanı gerektirmez. Oarada geçen şahısların hepsi Yahudilerin kutsal kitabında secere secere verilir, hepsi yahudilerin atalarıdır. Muhammed'in güzel ahlaklı olduğunu söyleyemeyeceğim, kusura bakma. Kendisi Mekke'deyken kimse kendisini öldürmemiş, ama o Medine'ye geçince kervanları soymaya ve bu nedenle savaş çıkarmaya başlamıştır, bu güzel ahlak değildir. Arkadaşının 6 yaşındaki kızını almıştır. Bu güzel ahlak değildir. Kardeşi kardeşe, babayı oğula, akrabayı akrabaya düşman etmiştir. Bu güzel ahlak değildir. Hz. Ali'nin Beni Kurayza esirlerini kesmesini hurmasını yiyerek seyretmiştir, bu güzel ahlak değildir. Kendisinden boşanmak isteyen eşlerini, vahy geldi diyerek korkutmuş ve ayrılmalarını önlemiştir, bu şekilde tehdit etmek güzel ahlak değildir. Medine Yahudilerini sudan sebeplerle yurtlarından sürmüş, kadınlarını kızlarnı esir almış, mallarına konmuştur. Bu güzel ahlak değildir. Eski kölesi, evlatlığı zeydin karısında gözü kalmış, şahsa özel vahy geldi diyerek o adamın karısını elinden almıştır, bu güzel ahlak değildir. Muhammed,ül Emin adı, çobanlık ve ticaret yaptığı dönemden kalma bir "meslek" adı olup, kişinin karakterine ilişkin bilgi vermez. "Emin" bugün bile Arap ülkelerinde aynı anlamda kullanılan bir kelimedir. Kayyum/mutemet/mütevelli (Trustee) demektir. Saygılar.
  4. İbni Sina gibi isimler zamanında zındık olarak nitelenmiş insanlardır. Bugün islam dünyasının yetiştirdiği iddia edilen isimlerin hepsi zamanında inançsızlıkla suçlanmış isimlerdir ve çalışmalarında müslüman oldukları için değil, "zındık" oldukları için başarılı olmışlardır. Ben bilmiyorum. Bu iddiayı da ilk senden duydum. Bilimde ileri olmak ayrı şeydir. Askeri güçte ileri olmak ayrı şey. Bence islam dünyası hakettiği yerdedir. Çünkü islam dünyası için bu dünya yalandır ve uğraşmaya değmez. O nedenle dünyada geri kalmıştır. Sonsuza kadar da geri kalacaktır. Bu durumla Kuran arasında çelişen birşey yok. İslam coğrafyasında ilerlemenin tek yolu hurafe inanışlardan kurtulmak ve dinsizleşmektir. Avrupa'nın ilerlemesinin nedeni, islamiyetin kardeşi olan Hristiyanlıktan kurtulmayı başarabilmiş olmasıdır. Osmanlının çöküş nedeni çoktur, bunlar arasında islama uymamak diye birşey yoktur. Hatta İslama uymak çöküşün nedenlerinden biridir. Avrupa'da matba ile birlikte aydınlanbma çağı yaşanırken, Türkiye'de kutsal kitabın cavur icadıyla basılmasının günah olacağı iddia edilerek yüzyıl kaybedilmiştir. Matbayı getiren adam, matba ile Kuran basmama sözü vererk matbayı Türkiye'ye getirebilmiştir. Senin mantığınla gidecek olursak, komünizm de harika bir sistem ama, uygulayıcılar çuvallamıştır. Bir sistem, teorisi ve pratiği ile bütündür. Pratikte ters giden birşeyler varsa, teoride yanlışlık vardır. Meclis bir kanun çıkardığında uygunlanmıyorsa, uygulanamıyorsa, bunun suçunu u,kanun uygulayıcılara bulamazsın. Kanunda açık olduğu için uygulanamadığı ortadadır. Lale devrinin adı çıkmış. 300 yl süren çöküşü, kısacık lale devrine bağlayamazsın. Müslümanlar için Allah'ı bulmaya çalışıyorum demek bile şirktir. Allah bulunmuştur, Kuran'da yazmaktadır. Aramaya gerek yoktur.ALlah'ı bulmaya çalışana müslüman denmez, arayış içindeki insan denir, belki ateist, agnostist, deist falan diyebilirsin, ama müslüman/hristiyan/musevi diyemezsin Allah var mı yok mu diye arayan adama. Müslümanlar Allah'ı aramadıkları için, Allah zaten bulunmuş olduğu için, yatarak bulmak diye birşey sözkonusu değildir. Müslüman için hayata ilişkin cevaplar hazırdır, hiç yorulmaya, arayışa çıkmaya gerek yoktur. Allah bulunmuşken, neyin doğru olduğu bilinirken arayışa çıkmak şirktir. Hz. İbrahim'in kimliğini kapat, bu hikayeyi kime okursan oku, hem istekte bulunan, hem de isteği yerine getirmeye çalışanaın akli dengesinden şüphe duyacaktır insanlar. Hepsi Yahudi dini olduğu için bütün semitik dinlerde aynı hurafeler var, hepsinde Yahudilerin ataları övülüyor. Saygılar.
  5. İndirildi diye birşey yok, bunu gerçekmiş gibi çok rahatlıkla söyleyemezsin. "İndirildi" iddiası var. Bir adam okumadımı bunu? Okuduğu şeyin Tanrı'dan geldiğini kim söylüyor? Kendisi. Tek dayanak o. Başka hiçbirşey yok. Peki nerden biliyorsun o adamın doğru söyleyip söylemediğini? Halüsinasyon görmediğini? Biz de diyoruz ki, doğru söyleyip söylemediğini anlamak için söylediği şeylere bakalım. Bakıyoruz ve Tanrı eğer mükemmelliği, üstün gücü temsil ediyorsa, Kuran'ın o güçten olamayacak kadar basit, çelişkilerle ve tekrarlarla dolu bir külliyat olduğunu görüyoruz. Arap yarımadasında Yahudilerden başka halk yokmuydu? Mekkelilerin ataları yok muydu? Süryaniler, Asurlular, Keldaniler, yokmuydu? Neden özellikle Yahudi kralları? Tek bir nedeni var: Allah/Yehova kabile totemiydi. Kabile toteminin de sadece kendi kabilesini sevdiği, koruduğu, seçtiği varsayılmış eski insanlarca. Muhammed'in ilah'ı doğruyu yanlışı göstermemiş, sadece inanmanın öneminden ve inanmamanın tehlikesinden bahsetmiş. Korkutmuş kısacası. Saygılar.
  6. 23 senede biraraya getirilen birşeye hadi benzerini getirin demek kadar saçma birşey olamaz. Sen benim 20 yıl sonra söyleyeceğim şeylere cevap verebilirmisin? Muhammed sürekli kuarn, kuran diyor ama o kuran'ın ne olduğu bile meçhul o zaman. Tarihi iyi oku. Savaşlar ne zaman çıkmış iyi öğren. Muhammed Mekkedeyken mi, Medine'deyken mi? İnsanlar Muhammed'in masallarına cevap veremedikleri için mi, yoksa müslümanlar Mekkelilerin yoldan geçen mallarını gaspetmeye çalıştıkları için mi? Kim ispatlamış? Biz de onun sıradan, çelişkiler yumağı bir kitap olduğunu ispatlıyoruz. İnsanlığa getirdiği büyük inkılap ve değişiklikler, Arap kültürünü yaymak, Arap isimlerini yaymak, tembelliği aşılamak, kısa yoldan köşe dönmecilik kültütünü (şehit olup, bütün suçların sorumluluğundan tek hamlede kurtulmak) yerleştimek, geri kalmışlığı beslemek olmuştur. Saygılar.
  7. Sayın boşig, Aşıklık egeleneği hakkında birşey söyledim mi ben? Sadece Aşıklık geleneğinde kullanılan "doğaçlama atışma" YÖNTEMİ'nin Kuran'dakiyle aynı olduğunu söylüyorum. O nedenle, bizim bugün getirdiğimiz eleştirilere yüzlerce yıl çnce cevap verilmiş olması, o kitabın tanrı kitabı olduğunu göstermez, sadece doğalma aşık atışması yöntemiyle yazıldığı için, her türlü eleştiriye bir yama bulunmuş anında. Saygılar.
  8. Tarih öğren. Yanılıyorsun. Oradaki tek problem, semitik dinlerin Allah'ının bir kabile totemi olması. Mesela yakından tanıdığın Türk tarihine bak, Çin tarihine bak, Rus tarihine bak, İngiliz tarihine bak, Fransız tarihine bak, Alman tarihine bak, peygamberden bahsetmezler, Allahla uğraşmazlar, bu nedenle Yahudilerin tarihi insanlığın genel secamı değildir. Allah/Yehova Yahudilerin kabile totemidir. Asıl gayenin İbadet olduğu semitik dinlerin iddiası. Şu sürekli verdiğiniz örneği hatırlayın. Hani hiçbir ürün, üreticisiz olmaz misalini. Hiçbir ana-baba, hiçbir üretici, hiçbir sanayici, ürünü "beni sevsin" diye üretmez. Eğer Allah varsa, onun insanları yaratmaktaki amacının "bana ibadet etsinler" olduğu iddia edilemez. İnsanlığa hizmetten kasıt, kendin dışındakiler için birşey yapabilmek. İbadet kişiseldir. Kendine faydası vardır/olabilir. Annene-babana, tanıdıklarına akrabalık bağından dolayısıyla yardım/hgizmet edebeilirsin. Hiç tanımadığın insanlar için birşey yapabildin mi? Mesela sen ve ben dünyanın başka köşelerinde iken aynı ortamda tartışabiliyorsak, bu imkanı sağlayan insanlar, insanlığa hizmet etmişlermidir? İnterneti, bilgisayarı, uçağı, otomobili, çamaşır makinesini, çaydanlığı icat eden ve geliştien insanlar mı daha makbuldür, beş vakit namazını geçirmeyen, orucunda niyazında, dini bütün Hacı amca mı? Semitik dinlerin inancında yeralan Ahiret gününden bir sahne: Graham Bell: Tanrım ben insanların binlerce kilometre uzaktan birbirleri ile konuşmasını sağlayan cihazı yaptım, böylece insanlar sadece konuşabilmek için yüzlerce binlerce kilometre yürümediler, at/deve sırtında seyahat etmediler, ama hiç seni seviyorum demedim hiç. Bill Gates: Tanrım, ben bilgisayar denen cihaza bir program yazdım, bu cihazla insanlar, yine başka bir kafirin icat ettiği internet adlı şeye bağlanıyorlar ve birbirleri ile yazışıyorlar, görüşüyorlar, bilgileri paylaşıyorlar. Buradan elde ettiğim parayla da bir vakıf kurdum, bu parayı şanslı doğmayan insanlar için harcıyorum, ama seni seviyorum demedim hiç. Ford: Tanrım ben bir araç yaptım, insanlar yürümeye gerek kalmadan, daha hızlı birbirlerine kavuştular.Bu aracı başkaları geliştirdi, tek kişiye hizmet edeninden tutun, birsürü insanın birlikte seyahat etmesini sağlayan araçlar yaptılar. Ama ben seni sevdiğimi söylemedim hiç. Alva Fisher: Ben elektrikli ilk çamaşır makinesini icat ettim. Kadınlarımızın belleri ve elleri çamaşır yıkamaktan sızlıyordu, milyonlarca kadını yorulmaktan kurtardım, onların çamaşır yıkamak için harcadıkları zamanı tasarruf etmelerini sağladım. Ama seni sevdiğimi hiç söylemedim. Toyota: Ben birşey icat etmedim, ama Ford'un icadını geliştirdim, daha ucuz araba yapılabileceğini gösterdim ve binlerce insan için araba ürettim. Ankara-İstanbul arasında sefer yapan Falanca Seyahat Şirketinin Şoförü: Ben de birşey cat etmedim, ama bayram demeden, seyran demeden, insanları birbirlerine kavuşturdum. Seni seviyorum demedim. Falanca Belediyenin temizlik işçisi: Ben her gün pis şehirlerde gezmesinler, kötü kokuları soluklamasınlar diye hergün temizledim kentin falanca sokağını. Seni seviyorum demedim. Muhammed: Allah'ım ben seni sevmenin herşeyden önemli olduğunu söyledim. Hatta seni sevmek için bir fan-club bile kurdum. Bak şimdi o fan-club'ın birsürü yesi var hepsi seni seviyor. Bunu ben başardım. Gazali: Allah'ım ben sürekli seni sevdiğimi söyledim. Hatta insanlara senin nasıl sevilmen gerektiğini öğrettim. Said Nursi: TAllah'ım ben senin nasıl sevilmen gerektiği konusunda, insanların kafa karışıklığını girmek için birsürü kitap yazdım. Bir Allah nasıl sevilir külliyatı oluşturdum. Tanrı ne yapmalı şimdi? Bir tarafta sürekli seni seviyorum diyen insanlar, diğer tarafta Tanrı'ya olan sevgisini, Tanrı'nın yarattıklarına hizmet ederek gösteren, ama bunu söylemeyen insanlar. Bir tarafta, anne seni seviyorum, seviyorum diye söylenip duran evlat. Öbür tarafta, sürekli anne seni seviyorum demek yerine, annesi yorulmasın diye, evin temizliğine, yemeklerin hazırlanmasına yardım eden bir evlat. Bir tarafta seni seviyorum aşkım demekten başka birşey yapmayan bir aşık. Öbür tarafta, seni seviyorum sözünü söylemeyip, sevdiği insan için çırpınan, çiçekler alan, hastalandığında yanıbaşında duran, sevdiği için her türlü fedakarlığı yapan bir aşık. Var kararını sen ver... Kimliklerden kastım ne? İnanmışlık-inanmamışlık. Erkeklik-Kadınlık. Kölelik-özgürlük. Cariyelik-özgürlük. Önüne akli sorumluluk yaşına, yani kendi eylemlerinin doğuracağı sonuçların farkında olabilecek çağa erişmiş iki kişi geliyor, ikisi de aynı suçu işlemişler, adam öldürmüşler. Onlara aynı cezayı verirmiydin?. Birinin müslüman olduğunu ve bir kafir öldürdüğünü öğreniyorsun, diğerinin de bir kafir olduğunu ve bir müslüman olduğunu öğreniyorsun, yani suçluların kimliğini öğrendin, kurbanların kimliğini de öğrendin, bu durumda da aynı cezayı verirmiydin? Saygılar.
  9. Bana göre de kutsaldı birzamanlar... "Bana göre" kutsal olmasının "o şeyin kutsal olup olmamasının gerekçesi, nedeni" olamayacağını farkettim... Sonra korku kalktı düşüncelerimden, matrix çözüldü.. Saygılar.
  10. Bak bunda haklısın. Kuran bilim kitabı da değildir. Kuran sihirbazlık kitabı da değildir. Kuran ahlak ve erdem kitabı da değildir. Ahlak ve erdem değil, inanmışlık, inanmamışlık öncelikli kıstastır. Kuran kutsal kitap da değildir. Kuran Tanrı'nın kitabı da değildir, Tanrı2nın kitabı diye yutturulan kitaptır. Benim o kadar çok anım var ki, kimsenin benim anısı yoktur hayata ilişkin. Anlat bakalım. Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. Başka bir anını anlat. Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. Başka bir anını anlat. Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. Başka bir anın yok mu kardeşim, onu anlat. Var tabi ki. Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. Yaw neden kimsenin benim anılarım kadar anısı yoktur dedin? Yok tabi. Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. ?? Ben askerdeyken şöyle şöyle oldu. Hakkaten çok anın varmış kardeş Saygılar..
  11. Görünmez bir totem 1400 yüzyıl sonra ne olacağını bilemez. Kuran'da Herşeye cevap yetiştirilmiş olması doğaçlama ozan atışmasının bir özelliğidir. Erzurum taraflarını seyahat et, ozan ato,ışmaları sonsuza kadar sürebilir. Belirli bir noktadan sonra tekrar aynı manaya gelen şeyler söylenir. Saygılar.
  12. Bak biz de onu söylüyoruz işde. Windows'un yapıcısı ayrı konudur, bana mail göndermesi ayrı konudur. Windows'un var olması ve Bill Gates tarafından yazılmış olması, Bill Gates'in bana mail gönderdği yalanını yutmanızı gerektirmez. Dağlrın, taşların olması, ölümün olması, bütün bu olguları yarattığı varsayılan Tanrı'nın Muhammed'e mail (vahy) göndermiş olduğu iddiasını kanıtlamaz. Ortada bir ürün varsa, kim yapmış bu ürünü sorusunu sorabilirsin. Ama bunu falanca yapmış diye sıkamazsın. Bunu falanca kişi yapmış, eğer onun yaptığına inanmazsanız cayır cayır yanacaksınız demek, doğru değil. Bu ürünü kimin yaptığı sorusuna cevap bulmaz. Sadece "cevap bulduk" yanılgısına sürükler. Eğer Tanrı mükemmellik kavramının karşılığı, Herşeyi gören, Herşeyi bilen, herşeyi yaratan kavramının karşılığı ise; - O Tanrı bazı kullarını bazılarına karşı üstün kılmaz diye inanmıyorum. - O Tanrı, beni sevenler ve sevmeyenler diye insanları kimliklerine göre ayırmaz diye inanmıyorum. - Din için ölmeyi ve öldürmeyi mübah kılan dünyadaki tek din olduğu için inanmıyorum. - Muhammed'in birkaç yahudi hikayesi dışında hikaye bilmemesinden dolayı, Muhammed gerçek peygamber değildir diyorum, - Tanrı'nın megaloman bir Arap Emirine benzemeyeceğini düşündüğüm için inanmıyorum. - Kuran, insanlığa hizmet edenleri değil, Allah'a ve Muhammed'e inananları ödüllendirdiği için inanmıyorum. - Kuran, insanları eylemlerine göre değil, kimliklerine göre yargıladığı için inanmıyorum Saygılar. -
  13. Diyemeyiz. Kuran "ben sadece Araplar'ın kültürünü anlatıyor veya Yahudilerin atalarını anlatıyorum" deseydi, ona da birşey diyemezdik. Kuran'ın herşeyi bilen Allah'ı, birkaç eski yahudi masalandın başka birşey bilmeyince, doğal olarak Herşeyi Bilen Yaratıcı olmuyor, sadece görünmez totem oluyor. Saygılar.
  14. Valla biz kafirlerin gözüne Kuran'ın çeşitli yerlerindeki tutarsızlık takılıyor, bak burada da haksöz arkadaşımız, kuranla ilgili uzun bir başlık açtı. Başka bir kafir arkadaşımız da böyle bir başlık açtı, Müslümanlığın uydurma olduğunu gören iki Arap tarafından yazılan Gerçek Kuran namlı kitap. Şiirsellik, nakarat, ses uyumu gibi her özelliği var. Tek birşey yoktur belki. Kuarn'daki kadar çelişki yoktur o kitapta. Saygılar.
  15. Biz masallar diyoruz, siz kıssa diyorsunuz, fark terim farkı, başka birşey değil. İnsanlığın binlerce yıllık tarhinden Allah'ın hafızasında kalan tek şey İsa, Musa, Şuayb, İbrahim, Lut, Yunus vs mi? Allah'ın hatırladığı tek şey Yahudi liderleri mi? Kıssalar/masallar ile Herşeyi bieln Allah tanımı çelişiyor, bu nedenle Kuran Herşeyi Bilen biri tarafından gönderilmemiştir. Bu kitap, herşeyi bilmeyip, sadecec birkaç hikaye bilen ve bunu sürekli tekrarlayan biri tarafından, bu kitap Herşeyi Bilen tarafından gönderilmiştir diye yutturulmuştur. Elbette ki Kuran'daki kıssaların ve örneklerin hikmeti yalnızca insanlara tarih bilgisi vermek değildir. Bu kıssalar sayısız ilahi hikmet içerirler; bunlardan birkaçını şöyle sayabiliriz: Bunu yaparak, "cesaretin varsa inanma" diye KORKUTMAK, Müminlere sadece İNAN, BAŞKA SEÇENEĞİN YOK DEMEK, korkutmak. (Kuran bmasallarla/kıssalarla başka konularda insanlara öerneklik etmek) Şevklerinin artmasından başka çare yok, cayır cayır yanmak ve helak olmak gibi bir seçenek var öbür tarafta. KORKMA DA GÖRELİM DEYİP İYİ ŞEVK ARTTIRIYOR. İNKAR EDENLERİ KORKUTMAK, İNANALARI VAZGEÇMEMELERİ İÇİN KORKUTMAK. İNANANLARA SAF OLMADIKLARINI SÖYLEYEREK; ONLARA CENNET VAAD EDİP CAYMAMALARINI SAĞLAMAK. Zarar vermek demeyelim, gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak diyelim, hikmet demeyelim, hikmet var sanılan şey diyelim. Zarar vermiyoruz, ama ilerleme de kaydediyoruz. Bugün hadislerin yarısı uydurma diyecekler inananlar. Yarın tek kaynak kuran'dır diyecekler. Ondan sonra da Kuran'ın uydurma olduğunu görecekler. Saygılar.
  16. O soruyu niye tekrarlıyorum anlamıyormusun? Orada amaç asıl sorulan soruya cevap vermemek, başka bir soru sorarak asıl soruyu kaynatmak, aynen kuranın yaptığı gibi. Bana birisi yukarıda soruyor: Ne sana ne de baskasına Bill Gates mail göndermiyor. Ben ne diyorum? Adamla gönderdi, göndermedi tartışmasına girmiyorum. O soruya alakasız bir soru/cevap veriyorum, windows'u kim yaptı o zaman? Aynen kuran gibi! Sen eskilerin hikayelerini anlatan bir adamdan başkası değilsin ey Muhammed diyor biri. Muhammed buna cevap vermiyor. Diyor ki, görmüyosmusun şu deveyi, güneşi, ayı, yıldızları? Muhammed benim sorum o değil, sen peygamber falan değilsin! Her beden ölümü tadacaktır, o zaman görürsünüz kim doğru söylüyormuş. Eski kavimlerde böyle reddetmişti peygamberlerini de helak olmuşlardı!! Cevap mı şimdi bu? Soruyla ne kadar alakalı bir cevap. "Bill Gates sana mail göndermiyor sallıyorsun" şeklindeki bir soruya "windows'u kim yazdı o zaman" demek gibi birşey bu, SORU VE CEVAP ALAKASIZ. Kuran baştan başa inanmayanların sorularına alakasız cevaplar vererek, soruları geçiştiren bir üslup izlemiştir. Bu üslubu izlerken de, hurafeleri gerçeklerle süsleyerek piyasaya sürmüştür. Altı çizili yerler, insanların gözlemleri ve tecrübeleriyle kanıtlanmış gerçeklerdir. Somuttur. Her beden ölümü tadacaktır sözü gerçektir. Ateist ile teistin anlaşacağı bir gerçektir. Ama o gerçeği araya sokuşturduktan sonra söylenenler, tamamen hurafedir, inançtır, geröek değildir. Cümlenin başında söylenen gerçeği kullanarak yutturulmaya çalışılan hurafelerdir Saygılar.
  17. Hemen Küçük Emrah arabeskine bağlama işi ya. Biz bilge değiliz, biz de öğreniyoruz, bu foruma yazarken bile öğreniyoruz. Kuran'ı sevebilirsin, o senin bileceğin iş. Senden ricamız, sadece "Kuran-ı Kerim Allah sözüdür.. Hz Muhammed Allah'ın kulu ve elçisidir.." demek yerine, buna bizi ikna edecek şeyler söyle de, biz yanlış yoldaysak, biz doğruyu bulalım. Bize öyle bir anlat ki, mihengimizin yanlışlığını görelim. Saygılar.
  18. Görüyormusun sayın boşig, ortada saygısızlık falan yok, ama kuran'ın yöntemini kullanıca ortaya çok saygısız görünen birşey çıkıyormuş. Bir de inanmayan birrinin gözüyle bak bakalım Kuran'a ve ölç ölçebiliyorsan saygısızlığın miktarını. Biz saygısızlıkta aşağıdaki örnektekiler kadar ileri gidemeyiz, gitmeyiz de hiçbir zaman, ahlak/etik anlayışımıza, terbiyemiz ters düşer. Bu arada konuyu değiştirerek çekilme kenara derim. Söyleyecek sözün varsa konuya ilişkin söyle de biz de feyz alalım. Bu arada Bill Gates'den mail alıyorum, almadığımı nerden çıkarıyorsun? Kullandığın bilgisayarın işletim sisteminin Bill Gates ve firması tarafından yazıldığını da mı inkar ediyorsun? Saygılar.
  19. Tanrı var mı yok mu kanıtlanamaz. Var veya yok, sorun bu değil. Bir ateist de, deist de, agnostist de, tesist de, müslüman'da Tanrı denince, olsun veya olmasın neyi kastettiğimizi anlar. Ateist Tanrı yoktur derken bile, bir tanrı kavramı vardır kafasında. O kavramın karşılığı olan "gerçek bir olgu"nun olup olmaması ayrı bir konu. Varlığı bile kanıtlanamayan şey'in dünyadan kendine bir adamı temsilci olarak seçmeyeceğini söylüyoruz. Bunu söylemekle kalmıyoruz. Hayır. Yukarıda da söyledim, Kuran dediğin şeyi götütüp Tanrı'ya bunu sen mi gönderdin diyemiyoruz. O nedenle, içeriğine bakıyoruz kendimiz. bu kitap insanüstü bir güç tarafından mı yazılmış diye. Nasıl bakıyoruz? Kitapta diyor ki "o herşeyi bilir".. Hmm. demek ki yahudi liderlerinin hikayelerinden başka hikayeler de bilmeli, insanlığa ders verecek diyoruz. O kadar şey bilmeli ki 6000 küsür cümleyi/ayeti, değil tekrar yapmak, 1 kelimesini bile israf etmeden, mümkün olduğunca verimli kullanmalı diyoruz. Akla, mantığa ziyan bilgiler bulunmamalı diyoruz. Bu şekilde bakıyoruz bu kitap tanrıdan mı değil mi diye anlamak için. Senin önüne, yazarı belli olmayan bir kitap atıyorlar ve bunu ünlü matematikçi falanca yazmış diyorlar. Ama kitabı karıştırıyorsun, ***** sürekli dönüp dolaşıp sana 4 işlemi anlatıyor, arasıra da en büyük matematikçi benim diye slogan yazıyor olur olmadık yere. O kitabın o ünlü matematikçi tarafından yazıldığını söyleyebilirmisin? Saygılar.
  20. Benim görüşüm değil kralx, bak sana Kuran alıntılıyorum. Kuran'ın görüşü de o, içeriği de o. Kitaba bir kere yazılmış olsa biz de seninle aynı görüşte olurduk, ders çıkarılacak bir örnek olay derdik. Ama problema şu ki, sürekli tekrar edilen olaylar, malzeme yokluğundan tekrar edilen olaylardır. Askerlik anılarından başka anlatacak şeyi olmayan adam gibi yani. Sürekli aynı şey. Dilin kemiği mi var demek benim yalan söylediğimi iddia etmektir. Bu forumda ciidi ciddi, içereriği olan, kendi içinde turtarlı olan birşeyler yaz da, biz de nasiplenelim sayın kralx. Altın'a bakır desen de, altın bakır olmaz. Doğru. Allah'tan gelmemiş birşeye de, "Allah'tan gelmiş" demekle, Allah'tan gelmiş muamelesi yapılamaz. Anlatmak istediğimiz o zaten. Bakır dediğin şeyi götütü kuyumcuya teste tabi tutarsın. Kuran dediğin şeyi götütüp Tanrı'ya bunu sen mi gönderdin diyemiyorsun. O nedenle, içeriğine bakıyoruz kendimiz. bu kitap insanüstü bir güç tarafından mı yazılmış diye. Ama herhangi bir insanüstülük göremiyoruz. Sıradan, yüzlerce tekrarla dolu, konu bütünlüğünden uzak, karmakarışık, çelişkilerle dolu bir kitap. Başka birşey değil. Saygılar.
  21. Anlayamadıysan özetleyeyim, savunduğumuz şey şunlar: Gerşekler kısa ve öz olur. Gerçek olmayan şeyler ise, uzatıldıkça uzatılır, aynı hikayeler tekrar, tekrar, tekrar, tekrar anlatılır, kuran'da yapıldığı gibi. Kutsal sanılan ve Allah'tan geldi sanılan kitap, hikayelerin tekrar tekrar anlatılmasından müteşekkil sıradan bir kitaptır. Müslümanlar Kuran okumadıkları için, Kuran'ı bilmedikleri için müslüman kalmaktadırlar. Kuran'ı öğretiyoruz burda, parça parça. Muhammed, belki başta iyi niyetli olarak kendi düşündüklerini/öğrendiklerini yaymaya çalışan bir adamdır. Allah'ın seçtiği bir insan değildir. Öğrendiği hikayeler çok fazla olmadığından dönüp dolaşıp aynı hikayeleri tekrar tekrar anlatmıştır. Eğer bir Tanrı varsa, bu tanrı herşeyi, her insanın hikayesini bilmelidir, sadece birkaç yahudi liderinin maceralarını değil. Bu nedenle, Muhammed'in ilahı birşey bilmeyen görünmez bir ***** başka birşey değildir. . Bana saçma geliyor demem yetmiyor. Çünkü bu din evrensellik iddiasında bulunan bir din ve onun inananları kendilerini Tanrı'dan torpilli sanıyorlar, kendi dinlerine saygı istiyorlar başka inançlara saygı duymuyorlar, bu nedenle bana saçma geliyor demek yetmiyor. İşin ucu gelip bize dokunuyor, sürekli türbanla, çarşafla uğraşıyor, yabancı ülkelerle ilişkilerimiz bile dine endekslendi şu sıralarda, zira hükümetimiz rasyonel ilişkiler yerine, dini duyguları ön plana çıkaran politikalar izliyor. Hükümet dini duygularından dolayı tursitik alanlarda bile içki yasağı koymaya çalışıyor, işyerlerini dinamitliyor. Bu nedenle bu kitabın sebep olduğu inanç beni, çevremdekileri, ülkemi, herkesi etkiliyor. Sadece bana saçma gelmesi beni kurtarmıyor yani. Materyal sunuyorum, sadece kurandan.. Bak buna katılıyorum. Müslümanlar, islam dininin en akılcı, en ileri, en mükemmel, en harika dini ve sosyal sistemi sunduğunu sanıyorlar, hatta bilimle bile çelişmediğini iddia ediyorlari Akılla çelişmediğini iddia ediyorlar. Biz de akılla çeliştiğini, Kuran'ın bilimsel olmadığını, Herşeyi Bilen Tanrı'dan olmadığını gösteriyoruz burda. Kuran eksiksiz, mükemmel, harikulade diyen ben değilim. Ben de senin gibi düşünüyorum Eksik materyalle sonuca varılmaz. Ben de burada o materyalin eksik olduğunu, Tanrı'dan geldiğinin kanıtlanamayacağını, Tanrı'dan gelmek bir yana Tanrı ile yakından uzaktan alakası olmadığını gösteriyorum. Saygılar.
  22. Neyse bir ara verelim, eskilerin misal alınacak meselelerine/masallarına. Daha şiirsel birşey okuyalım, Sivaslı/Erzurumlu ozan atışmaları tadında. (Kırmızı işaretli yeri Elmalı hep aynı şekilde çevirmiş, Diyanet ve Yaşar Nuri ise, cümlenin başına duruma göre öyleyse, öyleyken, peki gibi kelimeler ekleyerek çevirmişler. Yaşar Nuri ayrıca, zamanları değiştirmiş duruma göre, bazen gelecek, bazen şimdiki, bazen yeterlilik (yalanlayabilirsiniz gibi) çekimi kullanmış. Arapça bilen arkadaşlar, kızmızı işaretli yerlerin aynı olup olmadığı konusunda bizi aydınlatabilirler. Ben burada şeklen Elmalı'nın çevirisini, yani bütün renkli ayetlerin aynılığını, , ancak çeviri olarak Yaşar Nuri'nin ortama daha uygun düşen ve Türkçe çevirinin, Arapça orjinalinde varolduğu söylenen şiirselliğe benzemesini sağlayan çevirisini aldım. Bunu yaparken de, Yaşar Nurinin duruma göre geçmiş, gelecek, şimdiki zaman yorumlarını çıkararak, tek bir çevirisini tercih ettim, öyleyse, öyleyken, peki gibi kelimeleri çıkardım.) Rahman Suresi: (Mehmet Akif'in yaptığı çevirinin de bunun gibi şiirsel olduğu, ancak Türkiye'de o sıralarda Türkçe ezan okutulmaya başlandığı için, namazların da zamanla Türkçe kılınmaya başlanacağını tahmin ettiği, ancak namaz Türkçe kılındığı, Kuran Türkçe okunduğu takdirde, insanların bu kitabı "fazla saçma bulup" dinden çıkacağını düşündüğü, bu bağlamda kendi çevirisinin Standart Türkçe Kuran hale getirileceğinden endişe edip, bu dinsizleşmenin sorumlusu olmak istemediği için, çevirisini yaktırttığı iddia ediliyor) Saygılar.
  23. Sıkıldınız mı müslüman forumdaşlar? Sıkılmayın derim, bunu demek öncelikle günahdır, buna karşın Kuran okumak sevaptır. Sabredin okuyun, derim. Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar bir Lût varmış. Bi daha anlatayım. Bi daha anlatayım, kısaca. Şu kısaca. Yeniden mi anlatmamı istiyorsunuz? Biraz daha mı geniş anlatayım? Bir kez daha anlatayım. Saygılar.
  24. Masallara takmadık, masallar güzeldir, geç yatmak isteyen çocukları uyutmak için kullanılan güzel bir ninnidir, gerçek değildir. Uyutma amacı taşır, bu nedenle aynı şeyler sürekli tekrarlanır... Bir varmış, bir yokmuş, bir zamanlar bir Semûd Halkı varmış. Sonra dere tepe yine düz gitmişler... Altı çizili yer de, mucize getirememenin kılıfı olsa gerek. Öncekiler yalanlayınca gönderiyorsun güya, bunlara da gönderseydin ya aşağıda söylediğin gibi: Neyse, biz masalımıza geri dönelim, dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Dere tepe yine düz gitmişler... Fecr, Büryc, Hac, Kaf, Müminun, SadFurkan, İbrahim, Tevbe surelerinde de kısa kısa anılır Semûd halkı. Saygılar.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.