Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

frozen

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    4.763
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

frozen tarafından postalanan herşey

  1. imzan korkunç kaspersky umarım değiştirirsin.boğazı kesilen bir insanın film bile olsa nesi ilgini çekti bilemiyorum.
  2. frozen

    martı_name

    "Martıların çoğu karınlarını doyurmak için gerekli olandan fazlasını öğrenmeye çabalamazlar. Uçuşun tek bir anlamı vardır onlar için: Yiyeceğe ulaşıp,kıyıya dönmek. Onların amacı uçuş değil,karın doyurmaktır. Ama martı Jonathan Livingston için önemli olan yemek değil,uçmaktı. O,herşeyin ötesinde uçmaya gönül vermişti." senin gönül verdiğin şey ne bilemiyorum ama asla vazgeçmemeni diliyorum.hep rüzgara karşı, güneşe doğru uç martı,sürüden olma. sevdiğim bir bölüm yazıyorum sana Sahilin ve teknenin çok ötesinde bir martı uçuş çalışmaları yapıyordu.O diğer martılardan çok farklıydı.O yaşamının amacını arıyordu diğer martılar için yaşamın amacı avlanmaktı ama onun için değil.Yalnız başına ona acı veren bir kavisi oluşturabilmek için kanatlarını iyice geriyordu.eğer bu kavisi oluşturabilirse daha yavaş uçabilecekti .Bütün dikkatini topladı nefesini tutup gözlerini kıstı hadi yüksel …şimdi kavis derken düştü ve bütün tüyleri birbirine karıştı.düşmek martılar için bir utanç kaynağıydı.Çoğu martı yiyecek bulmak, sahilden ayrılıp tekrar geri dönebilmek için uçar.Bunun dışında bir şey öğrenmek istemezler.Oysa Jonathan için uçmaktı önemli olan.Bütün gün uçuyordu atletik hareketler deniyordu hiç avlanmıyordu.Onun için ailesi de endişeliydi.Annesi diğerleri gibi olmak çok mu zor diye isyan ediyordu.Babası bir şey öğrenmek istiyorsan avlanmayı öğren diyordu.Bir kaç gün diğer martılar gibi avlanmayı denedi.Bunun için gerçekten mücadele etti ama olmuyordu o bunları yapmak istemiyordu.Eski Jonathan olması uzun sürmedi tekrar uçma çalışmalarına başladı ve martıların neden gösterişli bir şekilde dimdik denize dalamadığını anladı çünkü kanatlarını yeterince kontrol edemiyordu.Gün geçtikçe aşama kaydediyordu fakat yüksek bir hızda gene de bütün kontrolünü kaybediyordu.Deniyordu ama yeterince dikkatli değildi kanatlarını dümdüz tutması gerekti sağ kanadıyla dengesini kurmaya çalıştığında sağa doğru fırıldak gibi dönüyordu.Bu çok büyük bir güç istiyordu onuncu saniyede 90 mil hıza ulaştı bir seferinde fakat bu başarı pekte uzun sürmedi ve tıpkı betona çarpar gibi çakıldı.Perişan bir hale gelen kanatları ağırdı ama ona ağır gelen başarısızlığıydı.Keşke her şey bir anda sona erseydi. Dibe doğru yavaş yavaş batarken içinde yabancı bir ses duydu hiçbir çıkış yolu yok ben bir martıyım ve doğamla sınırlıyım.......okumuşsundur ama eğer hala okumadıysan devamı kitapta. sevgiler.
  3. güleyim mi ağlayayım mı karar veremedim.çocuklar zaten yeterince yönlendiriliyorlar.minicik beyinlerine barbie ler gibi olmak özendiriliyordu,güzellik anlayışı, zayıf olmak...vs.yeğenlerim 5-6 yaşlarındalar ve daha şimdiden rejim yapıyorum kilo almamalıyım diyorlar.üstüne bide bunlar bravo doğrusu.. çocuklarımızın beyinleri yıkanmaya başlanmış bile...ne diyim ağaç yaşken eğilir sözünü hayata geçiriyorlar bu dinide imanıda para olan insancıklar..
  4. sis inmiş.sis dağılmış.sis yeniden inmiş.yeniden dağılmış.hiçbir menzile ulaşmamış olduğumu sisten anlıyorum.sisten anlıyorum beklentisizliğimi.yo duygularım pörsümedi henüz.sadece yollara saçıldı sevinçlerim.yarıda kaldım.yaşamak boş ve anlamsız geliyor nicedir.acı çekiyorum.hoşgörüsüzlüğüm bundan. p.ç dostlarım toplanın öldüğüm zaman, yalanı o günlük bir yana atın. tutunuz tabutun bir kenarından. bir derin çukura beni fırlatın. dostlarım anmayın artık adımı, siliniz gönülden eski yadımı. kırınız sonuncu itimadımı. ölünce bir daha,beni aldatın. yüzyüze getirmez bizi asırlar, meydana vurulsun saklanan sırlar. sayılsın şahsıma ait kusurlar, korkmayın içine yalan da katın... o.s.orhon
  5. bu gece dağbaşları kadar yalnızım çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından nerdesin. a.ilhan ....insanın içinde yaşadığı dünya ile yarattığı dünya arasındaki kopukluğun yorgunluğunu çok duyar oldum bu sıralar.....t.b
  6. YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜRLER... SEYAHAT ETMEYENLER. YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜRLER... OKUMAYANLAR DİNLEMEYENLER VİCDANINDA HOŞGÖRMEYİ BARINDIRMAYANLAR YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜRLER... ALIŞKANLIKLARA ESİR OLANLAR HERGÜN AYNI YOLLARI YÜRÜYENLER UFUKLARINI GENİŞLETMEYEN VE DEĞİŞTİRMEYENLER ELBİSELERİNİN RENGİNİ BİLE DEĞİŞTİRME RİSKİNE GİRMEYENLER VEYA BİR YABANCI İLE KONUŞMAYANLAR YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜRLER... VERDİKLERİ HEYECANDAN KAÇINANLAR TAMİR EDİLEN KIRIK KALPLERİN GÖZLERİNDEKİ PIRILTIYI GÖRMEK İSTEMEKTEN KAÇINANLAR YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜRLER... AŞKTA VEYA İŞTE BEDBAHT OLUP İSTİKAMET DEĞİŞTİRMEYENLER RÜYALARINI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN RİSK ALMAYANLAR HAYATLARINDA BİR KEZ DAHİ MANTIKLI TAVSİYELERİN DIŞINA ÇIKMAMIŞ OLANLAR YAVAŞ YAVAŞ ÖLÜRLER... PABLO NERUDA
  7. teşekkürler gece yağmuru lilac teşekkürler çiçekleri göremedim ama teşekkürler sedelina
  8. cerenimoo ne güzel ifade etmişsin.işte farkındalığın farkı
  9. seni ve beni,ikimizi ayrı düşürdüler. sen orada,ben burada birdenbire kaldık bizsiz. oysa,oysa alışmış olduğumuz bir şeydi yaşamak. şimdi boynum bükük kaldı. çıkamam eller içine gülemem ağız dolusu sen orada,ben burada birdenbire bizsiz kaldık. alıntı.
  10. bu ses sana gel beni al sakla içine bunlar beni deli edecek çok sürmeyecek bu sessizlik beni alıp gidecekler duyuyormusun! s.f
  11. VEDA Elimde, sükûtun nabzını dinle Dinlede gönlümü alıver gitsin Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle Yaşlı gözlerime dalıver gitsin. Yürü, gölgen seni uğurlamakta Küçülüp küçülüp kaybol ırakta Yolu tam dönerken arkana bak da Köşede bir lahza kalıver gitsin. Ümidim yılların seline düştü Saçının en titrek teline düştü Kuru bir yaprak gibi eline düştü İstersen rüzgâra salıver gitsin. Necip Fazıl Kısakürek
  12. aşk nereye kadar Aşk başlar Aşk varır Aşk yaratır Aşk verir Aşk sorar, sorgular Aşk dinler Aşk anlatır Aşk çözer, geliştirir Aşk çarpar, değiştirir Aşk sorari sorgular Aşk üretir, dönüştür Kendi kendine bir sor Nereye kadar Bütün değerlerin geometrik artar Genelden özele yolculuk bu Bütün en güzeller sende toplanır Kapılar kapatılır kalıcı mutluluk Aşk yıkar Aşk yapar Aşk yorar Aşk yeniler Aşk sorar, sorgular Aşk yaşanır Aşk biter Kendi kendine bir sor Nereye kadar Aşk çözer geliştirir Aşk çarpar değiştirir Aşk sorar, sorgular Aşk üretir, dönüştürür b.ortaçgil.
  13. SESSİZ GEMİ artık demir almak günü gelmişse zamandan, meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol, sallanmaz o kalkışta ne mendil,ne de bir kol. rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. biçare gönüller,ne giden son gemidir bu, hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler, bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, birçok seneler geçti,dönen yok seferinden. Y. K. BEYATLI
  14. bak bu bağışıklık kazanmak en tehlikelisi ben söyleyeyimde.
  15. neymiş bu kadınlar yahu ..aç aç konu tükenmiyor vallahi niye insan olarak bakamayız ki erkek şöyle kadın böyle kuş uçtu karga kustu of of
  16. erkeklerin pek çoğu bencil,duyarsız,özensiz,.........vs daha uzatırdım ama neyse...
  17. önemli, ne demişler gözden ırak olan gönüldende ırak olur.yürümez büyük ihtimalle...ama kimbilebilir ki..
  18. ''ne var idiyse,olacak odur,ve ne yapıldı ise,yapılacak odur,ve güneş altında yeni bir şey yok.''işte. ''tıpkı sabah çiylerinde boynu vurulan ve insanları mutlu etmek için en güzel anlarında ölen çiçekler gibiydim ben sana.''
  19. korkularına saklanmış sıradan insanlar korosu eskitti bizi,biliyorum bunu,hep başka aynalara boy verişidir aksimizin,bütün ayrılıkların doğuşu.çok önceden kesilen,onca söz kanıyordu aramızda,ayrılığı getiren.aşklara hep bir hasret ekilir,bilmez misin? t.b ben daima uçurumlar edinirim bir yerden ötekine göçerken h.yavuz.
  20. AŞK İKİ KİŞİLİKTİR Değişir rüzgarın yönü Solar ansızın tapraklar; Şaşırır yolunu denizde gemi Boşuna bir liman arar; Gülüşü bir yabancının Çalmıştır senden sevdiğini; İçinde biriken zehir Sadece kendini öldürecektir; Ölümdür yaşanan tek başına Aşk iki kişiliktir. Bir anı bile kalmamıştır Geceler boyu sevişmelerden; Binlerce yol uzaklardadır Binlerce kez dokunduğun ten; Yazabileceğin şiirler Çoktan yazılıp bitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına Aşk iki kişiliktir. Avutamaz olur artık Seni bildiğin şarkılar; Boşanır keder zincirlerinden Sular tersin tersin akar; Bir hançer gibi çeksen de sevgini Onu ancak öldürmeye yarar; Uçarı kuşu sevdanın Alıp başını gitmiştir; Ölümdür yaşanan tek başına Aşk iki kişiliktir. Yitik bir ezgisin sadece Tüketilmiş ve düşmüş gözden; Düşlerinde bir çocuk hıçkırır Gece camlara sürtünürken; Çünkü hiçbir kelebek Tek başına yaşayamaz sevdasını; Severken hiçbir böcek Hiçbir kuş yalnız değildir; Ölümdür yaşanan tek başına Aşk iki kişiliktir. ATAOL BEHRAMOĞLU
  21. Bilmiyorum Nerdeyim Ne Haldeyim Ben Kimim Bilmiyorum nerdeyim ne haldeyim ben kimim Ayrılırken kimliğim adresim sende kalmış Tebessümü çok görüyor yüzüme matemim Güldüğümü gösteren tek resim sen de kalmış Akların kaybolduğu rengin ahenk bulduğu Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu Bir gül için bülbülün saçlarını yolduğu Aşkın harman olduğu o mevsim sende kalmış Nerede o çocuksu o şımarık hallerim Saçlarına hasreti tanımayan ellerim Rengarenk rüyalarım toz pembe hayallerim Tekmil neşem sevinsim hevesim sende kalmış Dostlarda muhabbeti kestiler,lüzumda yok Zaten senden ziyade sohbetim sözüm de yok Sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok Aynalarda kendimi göresim sen de kalmış Allahım düşmanımı düşürmesin bu za'fa Sanki her noksanımı mecburum itirafa Hangi şarkıya girsem notalar do re mi fa Sol! diyorum sana sol! sesim sende kalmış Sende kalmış umudum saadet çağım sende Sende kalmış huzurum tüten ocağım sende Sende hayat kaynağım duygu membağım sende Can diyorum sana,can kafesim senden kalmış Cemal Safi
  22. HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM Seni anlatabilmek seni İyi çocuklara,kahramanlara. Seni anlatabilmek seni Namussuza,halden bilmeze, ***** yalana. Ardarad kaç zemheri, Kurt uyur,kuş uyur,zindan uyurdu Dışarda gürül gürül akan bir dünya... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana Bir bu yana... Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara. Akan yıldıza. Bir kibrit çöpüne varana. Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne. Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok,apansız inen akşamdan, Bir kadeh,bir cigara,dalıp gidene, Seni anlatabilsem seni... Yokluğun,Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum,kapama gözlerini... Ahmet Arif
  23. SENİ İÇİMDEN TERK EDİYORUM Binmediğim hiç bir otobüs Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde Gittikçe azalıyor hayat Neyi erken yaşadıysam Hep ona geç kalıyorum Sana göçüyorum her sonbahar Yolların çıkmıyor aşkıma Unuttuğun yağmurların adı saklımda Seni içimden terk ediyorum Susmaktan yoruldum Kuşlar ve şarkılar, bu şehri terk edeli Efkar demliyorum gözlerimde yaşlarımı, yanağıma varmadan öldürüyorum Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp Seni içimden terkediyorum Ne unutacak kadar nefret ettin Ne hatırlayacak kadar sevdin Yıkık bir duvar kadar bile Pişman değilsin biliyorum Beni hep bulmamak için aradın Yanıldığımdın Yangınımdın Yangındın Sensizliğe yenilmek Sana yenilmekten zor olsada Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak Seni içimden terk ediyorum Şimdi İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan İki yarım kaldık Tamamlayamadık bizi Elinden tutamadık yanlızlığımın Saçlarımıda uzaklarına gömdün İçimin mavisi senin okyanusundandı Al! geri veriyorum. Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim Sana bensizliği terkediyorum "Yarime uzanmayan bütün dallar kırık" demiştin Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi? Ne tuhaf değil mi? İçimi acıtanda sendin Acımı dindirecek olanda. "Ya öldür beni"dedim Ya da git benden. İçi bulanık bir sevdanın ucunda Seni kaybettim. Aldırmadın aldırmalarıma Bir gecede yakıp yarini Şafaklara sattın ihanetini Küllerime basanlar bile utandı yaptığından İşte soluk bir ömrün son nefesi Benden İçimden Terkediyorum. KAHRAMAN TAZEOĞLU
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.