
frozen
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
4.763 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
2
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
frozen tarafından postalanan herşey
-
AŞK ÜZERİNE KONUŞAN TECAVÜZCÜLERMİYİZ BİZ?
frozen şurada cevap verdi: adrenalin başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
KUPON ucuz bir efsane alın gündelik yaşamınızdan bir İmge biçin kendinize pazarın ürettiği görünmez kumaşlardan ya da değişik tarihli parçalardan yüzünüzü ısmarlayın yukarıdan aşağıya üç soldan sağa beş üç beş kişi sığdırın kendinize yedeğinizde bulunsun malum, bu durumlar belli olmaz her çekiliş için farklı kuponlar bu durak olmazsa önümüzdeki durak ilerleyelim beyler öldürdükçe içimizi önde boş yer var (1988) Haziran 1991 İstanbul-Ludwigshafen (Mürekkep Balığı) MANŞET Hayatıma manşet istiyorum. Birkaç manşete ihtiyacım var, günler tekdüze Karton filmlerden yapılma bütün serüvenlerin içinden geçtiğimiz karanlık tünel bizim olmayan gündelik Büyük bir köy artık bana tanınan, dünya! ölüm tek ticaretin Biz söyleriz başkalarına kalır kelimeler sanal gerçeklikler için vurguna inmiş manşet Gözlerimize attıkları bandın sakladığı karanlık kimsenin ofsetinde kazınmıyor yalan sarmal grafik kendine çevriniyor Biz söyleriz başkalarına kalır kelimeler Rekabetten başka yapacak bir şey bırakmıyorlar bize Şerefin, haysiyetin, adaletin ve ümidin eski moda öyküsüne bir biletim var, alıp cezalı bir biletle değiştiriyorlar. Sesim hiçbir metinde tanınmayacak böyle giderse. Aşık olmak istiyorum. Kendileri koyuyorlar kuralları. Naklen yayınlamak istiyorlar bütün duygularımı. Güzel pişmanlıklar yaşamak istiyorum, bırakmıyorlar, sterilize ediyorlar hemen yaşadığım her anı. Hilesiz kuşlar bile kartpostallarda tuzağa düşürülüyor, Tebrik ediliyor; poz verdiriliyor kanatlarına. Pozdan putlar yaratılıyor her yanda, afişlerde, ekranlarda, vitrinlerde, sokak pozlara tapmaya zorlanıyor insanlar. Zorlandıklarını hiç anlamıyorlar. Her yerde bela var. Olmayacak yerlerde üşüyorum. Çarşaflarımı denetliyorlar ben yokken. Pencereme konan kuşları takibe alıyorlar. Tek kişilik bir içbükey zaman bile bırakmıyorlar bana. Çıkmasam odam gömleğim oluyor. Çıkmasam sokaklar tundra. Aynaya bile şebekemi gösteriyorum. Bakın kimseyi dövmek istemiyorum. Aktör de olmak istemiyorum. Vücuduma ve ruhuma muhtacım. Rahat bırakmıyorlar. Yerimi bilmeliyim gitmeden önce. İzmarit olmak istemiyorum. Gençken ve yeniyken bir şeyler denemeliyim. Önce bir manşet bulmalıyım kendime, her şeye bir manşetten başlamalıyım. O zamanları anlatmak istiyorum. Zamanı öğrenmeye çalışırken yitirdiğimiz zamanları. Ölümden anlayan bir yanımız vardı gene de Sesimiz açılırdı. Uyurken korkardık. Sıçrardık uyku arasında ya da birinin elini tutardık Gecenin koyu kibrinde gölgelense de erden masumiyetimiz gelip geçerdik her şeyin yanı başından derinleşmekti en büyük tehlike Bağışlanırdık. Gençtik. Gençlik kaba cephane. hiçbir şeyin içimize fazla işlemesine izin vermezdik kahkahayla baş etmeye çalışırdık gözümüzle göremediğimiz her şeyle, ölesiye korkardık kendi içimizden tanımadığımız biri çıkacak diye günün birinde anonim bakış için rehin verdiğiniz gözler önünde geçip giden yazıp duran söyleyip eyleyen ben değilim duru suyun arı mantığın dingin optiğin önünde görülmek görünmek gözükmek isterim çok mu zor çok mu olanaksız bilmek isterim karşı durduğum şeyler vardır hayatta manifestoya varmadan daha kısa mesafelerde çözgüsü atkıya daha kolay dolanabilecek bir dolu yol derin çözümsüzlükte adı konmamış gizli bir sözleşme saklı madde imha ve imla ne çöllerde yiten geç dönemin mecnunları ne teneke kutularda biriktirdiğim madeni paralar en büyük günahımı işlemedim daha elementlerin minimal kullanımı daha yolun başındayım, yakında şimdiki zaman yalnızca çarşı pop ve popcorn zulmün bütün ayları iki bin yıllık kadim şehirlerde işkenceciler emniyet müdürü, katiller vali, Bağdat naklen bombalanıyor tarih ekrana çıkıyor, şifreli çantalarda taşınıyor parçalanmış haritalar, zulme çalışıyor devletin ve sermayenin bütün kanalları, polisler gazeteci, sarı kartlı muhbirler, satılık şeref koltukları, eski bir alınlık: Geçmişi anlamayan onu bir daha yaşamak zorundadır hem ortadoğudayız hem viyana kapılarında kuşe bir gravürde dağılıyor kimlikler değerler özsu; katil hep başkası çıkıyor kara piyasada kapalı iktisat her yıl geriye çalışıyor infilaka kadar körlük infilaka kadar kötülük herkes birbirine düşman olursa sistem mümkün oluyor ve buna, hayat işte, deniyor şairler biliyor sonuna geliyoruz büyük duvara herkes bir manşet bulmalı parçalandığı fragmanlara bugünlerden bir gün çıkacaksak eğer, çıkılacaksa, gömdüğümüz şeyler olmalı bugünlere, bir gün başka gözler bugünleri yeniden okuduğunda bizi görsünler diye, birkaç manşetlik kaba cephane ne yalnızca siper ne barikatta verdiğimiz ölüler şiir gizimizi herkesin gözleri önünde kaçırır geleceğe kolay kirlenmeyecek mecralar deltalara vurur akıntısı çıkarız çıkmalıyız acemi şiirler büyür başkalarının okuduğu olduğu yerde bizi de oldurur derin teorisiyle tekin olmayan şiirlerin kotuma altına aldığı yarınlar saklar kendi çocuklarını da eski ve kara bir şarkı yineler kendini başkalarının kaderlerinde: "kendini ele verdiğin yerde başkasına ihanet etmiş olursun yapma n'olursun! bizi almazken bizim kurduğumuz şehirler biz söyleriz başkalarına kalır kelimeler varsın olsun sen gene de yapma n'olursun!" yarım bırakılmış bir fragman gibi, parçalanmışlığın sunduğu acemilikler gibi mükemmel olmaktan özellikle kaçınmış şiirler gibi söylenebilecek binlerce sözden yalnızca birkaçı gibi kirletilmiş kayıtsızlığın her vahşeti mümkün kıldığı bir dünyada hayatımızın başına çekin kendi manşetinizi 1991-1994 Ludwigshafen-İstanbul Murathan MUNGAN -
Çocukken oynadığımız oyunlar :)
frozen şurada cevap verdi: marti_name başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
Ah Bir Çocuk Kalsam Biz hep çocuk kalmalıydık aslında. Üç taş, üç cam olmalıydı hayat. En büyük kavgamız gazoz kapağından çıkmalıydı ve en büyük acımız öğretmenimizin başka şehre tayini olmalıydı. Biz hep çocuk kalmalıydık aslında. Büyümeğe özenmeliydik büyümeden... İnsan dediğin, yürüdükçe yorulan, yoruldukça ağlayan bir taş değil mi? Çözmesi zor değil. Sen ansın, yaşanan zaman... Erhan Güleryüz -
çok güzelmiş.
-
ayrım yok hepinizi severim heralde
-
sürekli karşıma çıkanısın
-
gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar yeryüzünde sizin kadar yalnızım
-
Re: Bülent ORTAÇGİL -------------------------------------------------------------------------------- Aşk Nereye Kadar? Aşk Başlar Aşk Varır Aşk Yaratır Aşk Verir Aşk Sorar, Sorgular Aşk Dinler Aşk Anlatır Aşk Çözer, Geliştirir Aşk Çarpar, Değiştirir Aşk Sorari Sorgular Aşk Üretir, Dönüştür Kendi Kendine Bir Sor Nereye Kadar Bütün Değerlerin Geometrik Artar Genelden Özele Yolculuk Bu Bütün En Güzeller Sende Toplanır Kapılar Kapatılır Kalıcı Mutluluk Aşk Yıkar Aşk Yapar Aşk Yorar Aşk Yeniler Aşk Sorar, Sorgular Aşk Yaşanır Aşk Biter Kendi Kendine Bir Sor Nereye Kadar Aşk Çözer Geliştirir Aşk Çarpar Değiştirir Aşk Sorar, Sorgular Aşk Üretir, Dönüştürür __________________
-
Çocukken oynadığımız oyunlar :)
frozen şurada cevap verdi: marti_name başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
bizde kapı ziline basıp kaçardık güzel günlermiş.. -
uyumam lazım 3 gündür uykusuzum
-
sürekli aynı cevabı (gelini) alanısın.
-
senin gemin camdan sevgili
frozen şurada cevap verdi: frozen başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
teşekkürler arkadaşlar bu çiçeklerde size. bu arada hoşgeldin sedelina. -
GİDİYORUM GİTMEK İÇİN
frozen şurada cevap verdi: marti_name başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
Seni İçimden Terkediyorum Binmediğim hiç bir otobüs Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde Gittikçe azalıyor hayat Neyi erken yaşadıysam Hep ona geç kalıyorum Sana göçüyorum her sonbahar Yolların çıkmıyor aşkıma Unuttuğun yağmurların adı saklımda Seni içimden terk ediyorum Susmaktan yoruldum Kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri Efkar demliyorum gözlerimde yaşlarımı, yanağıma varmadan öldürüyorum Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp Seni içimden terkediyorum Ne unutacak kadar nefret ettin Ne hatırlayacak kadar sevdin Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin biliyorum Beni hep bulmamak için aradın Yanılgımdın Yandığımdın Yangındın Sensizliğe yenilmek Sana yenilmekten zor olsada Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak Seni içimden terk ediyorum Şimdi İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan İki yarım kaldık Tamamlayamadık bizi Elinden tutamadık yanlızlığımın Saçlarımıda uzaklarına gömdün İçimin mavisi senin okyanusundandı Al! geri veriyorum. Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim Sana bensizliği terkediyorum "Yârime uzanmayan bütün dallarım kırılsın" demiştin Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi? Ne tuaf değil mi? İçimi acıtanda sendin Acımı dindirecek olanda "Ya öldür beni"dedim Ya da git benden İçi bulanık bir sevdanın ucunda Seni kaybettim Aldırmadın aldırmalarıma Bir gecede yakıp yârini Şafaklara sattın ihanetini Küllerime basanlar bile utandı yaptığından İşte soluk bir ömrün son nefesi Benden İçimden Terkediyorum KAHRAMAN TAZEOĞLU. -
GÜNDÜZ YARASALARI I. Neyiz ki biz? İlk ışınları görününce güneşin, Kaparız tepenin gözkapaklarını Çam değiliz ki, kollarımız açık Ürpererek karşılayalım donuk ışığı. Gölgeler kısalınca çıkarız ortaya, Açıklıktır, aydınlıktır aradığımız, Parlaklıkta bulur gücünü görüşümüz. Tanımayız alacakaranlığı delen, Tepelerin arasından seçen bakışı. Kör olmuş ışıktan gözlerimiz. Gündüz yarasalarıyız biz. II. Geceyi düşleriz gündüzken, Geceyken de gündüzü, Yitirebileceklerimiz yitiktir Onlardan uzaktayken ama Özleriz, döneriz yeniden Yitirmeden Yitirebileceklerimizi Yitiremediklerimize. Yitirebilirdik, deriz; Ama yalnızca bir fiil çekimi bu Tutsaklıklara bağlamışız özgürlüğümüzü. Gündüz yarasalarıyız biz. III. Sağlamdır düşünce temellerimiz, Ama altlarında kist vardır, sonra kum Dururuz gerçi, sapasağlam, kalın Taştan duvarlarımızla, dimdik Ayakta; ama biraz su, bir sızıntı Kaydırır temellerimizi hemen. Duyarız yerçekimini hemen, Titreriz. Sımsıkı, gergin Bağlar vardır Düşüncelerimizi ayakta tutan, ama, Ya temelsizse temeli Bütün bu bağları Bağlayan Bağın? Bağlantısızca bağlarız bağlarımızı. Gündüz yarasalarıyız biz. Oruç ARUOBA
-
"Ne Olur Canım Çok Acımasın"
frozen şurada cevap verdi: marti_name başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
-
Çocukken oynadığımız oyunlar :)
frozen şurada cevap verdi: marti_name başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
çocukluğuma döndüm birden bizim oyunlarımız; yakartop-ortadakileri topla vurmaya çalışırdınız eşşek-duvara küçük lastik top atılır topa değmeden üstünden atlaman gerekirdi. topaç-adını yanlış hatırlıyorda olabilirim.ayak bileğinize takıp çevirirdiniz. ip atlama-bunu bilirsiniz adını unuttum ama yere çizip taşla oynardık tek ayak üstünde zıplayarak beştaş-vs daha çok varda şu an hatırladığım bunlar. -
neden evlenilcek kadınla eğlenilcek kadın farklıdır?
frozen şurada cevap verdi: cesur civciv başlık Kadın Erkek İlişkileri
-
ne güzel ifade etmişsin cyrano bravo.
-
senin gemin camdan sevgili
frozen şurada cevap verdi: frozen başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
hepinize teşekkürler. -
sizin hiç babanız öldümü?
frozen şurada cevap verdi: frozen başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
başın sağolsun arkadaşım.söylediklerinde ne kadar haklısın,sen bizlerin duygularını anlayıp paylaşabilirsin ama ben kendi adıma senin yaşadıklarını anlayamam, bu yaşımda acısını hala hafifletemediğim bu kalp ağrısıyla boğuşmakta zorlanırken sen küçüçük yaşında nasıl taşıyabildin onca acıyı.... sevgiler -
neden evlenilcek kadınla eğlenilcek kadın farklıdır?
frozen şurada cevap verdi: cesur civciv başlık Kadın Erkek İlişkileri
bak işte bu söylediklerine katılmamak mümkün değil.sorunun cevabıda zaten bu. sevgiler. -
sizin hiç babanız öldümü?
frozen şurada cevap verdi: frozen başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
-
sizin hiç babanız öldümü?
frozen şurada cevap verdi: frozen başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
bu yazı o anki duyguları o kadar iyi anlatmışki.sanki o günü yeniden yaşadım. teşekkürler martı.seni seviyorum arkadaşım. -
yaptığın çok yanlış bence.birisi sana aynı şeyi yaptığında sen ne hissederdin onu düşün. dürüst ol ve anlat. bunu en çokta kendin için yapki kendine olan saygın azalmasın. sevgiler.
-
sizin hiç babanız öldümü?
frozen şurada cevap verdi: frozen başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
sende sağol.