-
İçerik Sayısı
481 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
gugukcuk tarafından postalanan herşey
-
Hak ve özgürlükler konusunda Gerçekten bağımsız olan, ilkel insandır.Şimdi bunu mu tartışacağız??? Mesele insan'ın kendisidir.Şekilselliği yada formları değildir. Tercih,insana aittir.Bunları kendisi üretir.Birileri ise onları kışkırtır.Daha iyi bir ev vaad eder.Daha iyi bir yaşam vaad eder.Arkasına sakladıkları ise açgözlülük,ihtiras ve diğerleridir. İşte bu konuya dikkat çekmek istemiştim. Toplumu oluşturan bireylerin çoşkuları da sevinçleri de akılları da çalınmaktadır.Nasıl çalınıyor sorusunu sorar isen cevap vermem. Evrensellik ve gelişmişlik kendiliğince oluşan bir yapılanmadır.Bunu şekillendirmeye ve özel kılmaya çalıştığınız anda farklı bir ritme girmiş olursunuz ki bu ritm aynı zamanda diğer yapıları da titreştirir. Günümüz dünyasında devasa yapılar içinde yalıtılmış insanlar sürüsü oluşturulmaktadır.Doğa insan hayatından soyutlanmakta,farklı bir hedefe doğru saptırılmaktadır. İçine ırk katılmıştır,din karıştırılmıştır,coğrafya karıştırılmıştır ve herşeyden ötesi korku karıştırılmıştır. Çinli çinlidir,Afganlı afganlıdır.Türk türktür.Alman da almandır.Bunların herbirini bir renk olarak gördüğünüz takdirde tablodaki ahengi yakalarsınız. Bu böyle kalmalıdır.Korunması gereken budur.Bunu koruyabilecek tek sistem demokrasidir.Geri kalan kısmını insan halledecektir. İmtiyazlar,üstün ırk teorileri,gelişmişlik palavraları,yüksek teknoloji saçmalıkları sadece ihtirasların canlılığına yöneliktir.Ayrımcılıktır.Özel olma halidir. Milyonlarca yıldır köpekler yaşamaktadır.Ve hala o güzelliklerini taşımaktadır.Aynı şey insanlar için daha yüksektir.Her toplumun kendine has folklörü vardır.Ve onların hiçbir coğrafyada da gözleri yoktur,hiçbir kişinin yada toplumun inançlarında da . Bu yaşam modunun dışına çıkmak hastalıktır. Ben böyle görüyorum dünyayı.Size uymayabilir.
-
"Ulkemiz ve toplumumuz ise hala toplumsal kisilik sahibi. Henuz birey bilinci yok. Bu da biz oteki ayrimli otekilestirmeyi bir toplumsal farkin diger toplumsal fark uzerindeki hakimiyetini, ustunluk savasini ve onuyok saymasini kendi gibi olmaya zorlamasini mudahelesini v.s. iceriyor." Evet.Anlatmak istediğimi çok iyi irdelemişsiniz Sevgili evrensel-insan Doğu ile Batı'nın gerçek manadaki farkı da bu işte. Batı toplumu şekillendirir iken,dogu kültürünün temeli insan'a yöneliktir.Ondan dolayıdır ki insan'ın tarihsel gelişiminin tüm ayrıntıları titizlikle saklanır. Asırlardır cubuktan kaşığa yada çatala geçilmeyişinin temelindeki gerçek budur. Bireysel kültürün tavan yaptığı topluluklarda bireysel ihtirasların zavallılaştıklarını görürüz. Zenginleşen kültür,aynı zamanda derinlikleri de türev olarak taşır. Tıpkı eski Athena gibi. Sonra bir açgözlü topluluk gelir onlara zavallılaşmayı öğretir.
-
Bilgisizliğin ve kirlenmişliğin savaşı vardır.İnsan'ın şavaşı yaşam iledir. Diğer insanlara yapılan her türlü savaş kirlidir. Demokrasi kültürü oluşmamış ülkelerde cumhuriyet olmaz. Önce demokrasi oturmalıdır.Önce demokrasi öğretilmelidir. Demokrasi insanı yemez,ama cumhuriyet insanı yer.Hem de çıtır,çıtır. Demokrasi cumhur'a bırakılamayacak kadar hassas ve özeldir.Bence demokrasi konseyi kurulmalıdır.İçinde insan olan herşey,bu dünyanın tüm değerlerinden daha yüksek bir değerdedir. Milliyetcilikler,inançlar bu fikrin teması değildir. Dolayısı ile İnsanı çözen bir yapının gelecekteki amacı diğer canlılardır. Sınırların da kalıplarında değeri yoktur.İnsan zaten bu kalıpları da değerleri de kendisi üretir.Onun savaşı bunların yokolmasına karşı olan savaştır.Yoksa diğerlerini de biz gibi yapma savaşı değildir. Dünya,rengarenktir.Siyaha veya beyaza boyamanın kalitesi olamaz.Onu rengarenk koruyabilmektir insan olmanın sebebi.Aksi takdirde böcekler imparatorluğundan başka bir şey kurulmaz. İçinizdeki güzelliğinde çirkinliğinde dışarıya çıkarılarak satılmasına,pazarlanmasına dur deyin.İçinizdeki güzelliklerin size yeniden sunulmasına karşı çıkın. İşte insan olmak böyle bir şey. ÇOK güzeldir insan olmak
-
Hak ve Ozgurlukcu Cumhuriyet-Demokrasi Farki
gugukcuk şurada cevap verdi: evrensel-insan başlık Politika Bilimi
Demokrasiyi anlatıyorsun ama bana demokrasiyi soruyorsun, "Millet demek; her turlu farkli halki bunyesinde farklari ile birlikte barindiuran ve har farkin hak ve ozgurlugunun tanimini temsilini devlet olarak isleten ve devletin her farkli halki bir babanin farkli evlatlarini korudugu/kolladigi gibi koruyan/kolluyan ve evlat farki/ayrimi yaratmayan bir devlettir." İşte bu devleti şekilde tutan tek şey demokrasiye olan bağlılığıdır. İlkesi ise tarafsızlığı,eşit uzaklığı ve genel kabulüdür. -
Müthiş danslar,olağanüstü kıvraklıklar ve raks Tümü bir ülkenin üzerine Cemiyetleşmeler,gruplaşmalar,ayrımcılıklar had safhada "iSTENİLEN YANI GÖSTERME SANATI" ZİRVE YAPIYOR. Söylemler ile eylemler arasındaki zarif köprü,tuzaklarla şekillendiriliyor. İnsanlar dinleniyor,kasetler servis ediliyor Doğrular kirletiliyor. Ne oldu sana Güzel ÜLKEM.
-
Bütçe görüşmelerinin son raundunda Ama muhalefet partisi CHP'nin konuşmacısı Hurşit GÜNEŞ'di.Konusundaki iddiası tartışmasız olan Sayın GÜNEŞ'in konuşmasında hiçbir AKP'li konuşmayı kes(e)medi. Demek ki dogru yapıldığı takdirde hem toplumsal kesimde olumlu puan alınıyor hemde iktidar köşeye sıkışıyor. CHP'de işi ehlilerine verin mantığının hayata geçmesi dilerim CHP'nin temeline girer. 22 Kasım 2012 tarihi AKP iktidarının kabusu oldu.BOP eşbaşkanlığı gerçek başkanına kavuştuğundan,ABD ılımlı islam modeli eksenini MISIR'a kaydırmıştır.Dolayısı ile ABD desteğinin tedricen (yavaş yavaş) çekileceği gerçeği AKP;'nin önümüzdeki günlerde daha da sıkışacağına delalettir.Bunda F.Gülen cemaatinin etki gücünün ne olduğu şimdilik bilinmiyor. Yapılan her zamla birlikte eriyen taraftarları , komşu ülkeler ile olan söylem ve eylemleri ile kafası karışmış kadroları ile AKP,yokoluşun çukuruna gün geçtikçe çok daha hızlı gidiyor. Hz İsa bir carmıhçı imiş.Sonunda o çarmıha gerilen de o olmuş. Saygılarımla,
-
Hak ve Ozgurlukcu Cumhuriyet-Demokrasi Farki
gugukcuk şurada cevap verdi: evrensel-insan başlık Politika Bilimi
Yazınızı okuyunca aklıma pluton'un permanides dialoğu geldi. Demokrasi bir amaçtır. Cumhuriyet ise bu amacın araçlarından birisidir. Bizim gibi ülkelerde cumhuriyet olmaz.Olduğu takdirde Cumhuriyet ihanetle taçlandırılır. O halde ne olur? Demokrasi bir amaç olarak seçilmiş ise demokratik fikirlere uyum sağlayan toplum şekilleninceye kadar bu kurumu koruyacak bir konsey oluşturulur. Konsey üyeleri yüksek nitelikte titiz ve tarafsız,adil ve ileri görüşlü aynı zamanda demokrasiyi çok iyi sindirmiş insanlardan oluşur. Ne zaman halk demokratik bir kimliğe sahip olur,işte o zaman alınacak kararların seçiminde cumhuriyet hakkı oluşur. Zaten sen bunları yazmışsın.Ben sadece çok kısalttım . Sevgilerimle, -
Neden Aciklar Biribirini Tamamlamiyor?
gugukcuk şurada cevap verdi: evrensel-insan başlık Güncel Konular
S.Demirel'in gerçek ruhunu açıklayan bir saptama; "Her çözüme sorun üreten bir başbakan" İktidarlar için sorun,varlıklarının sebebidir.Sürekliliklerinin temelidir. Her sorunun çözümü aynı zamanda diğer bir sorunu da tetikliyor ise bu tip sorunlar altın bonuslardır. Yeteri kadar açıkladım umarım. Sevgilerimle, -
Neden Aciklar Biribirini Tamamlamiyor?
gugukcuk şurada cevap verdi: evrensel-insan başlık Güncel Konular
"Matematik gereklidir ama yeterli değildir" -
"Evet Silivri'de bugün yogun bir katilimla protestolar yükseldi gökyüzüne,ancak ben diyorum ki yillardir icerde özgürlüklerine pranga vurulmus olanlar hep böyle protestolar beklediler,böyle bir protestonun son güne birakilmasini anlamakta zorlaniyorum.Neden hergün veya her hafta degilde özellikle bugün,peki bu neyi degistirecek bence hicbirseyi.cünkü halktan tepki görmeyen iktidarin yargisi almis oldugu talimat geregi süreyi uzatarak haktan hukuktan yoksun olan bu yargilamalarla kamu oyunu aldatmayi basarmistir.Kamuoyu söyle diyor:Eger birsey olmasaydi bu kadar sürmezdi.Yarginin amacida zaten bunu söyletmekti." Siyaset taraf olmaktır.Bir taraftan bakmaktır.İktidarların bu bakış açılarında bir sapma olduğuna inanmıyorum.Politikada tarafsız olmak diye birşey olamaz.Olmamalı da. Ama; Tarafsız olabilmek ve bunu koruyabilmek farklıdır. Tarafsızlık bir dengedir.Tarafsızlık ,uyumun saf halidir. Hukuk'un içindeki nüve budur. Tarafsızlığında zerre kadar şüphe oluştuğunda denge bozulmuştur. Bozulan her denge yeni bir dengeyi yaratacaktır.Ya da olmasını sağlayacaktır. Peki şimdi nasıl bir denge oluşacak? Yeni oluşacak dengede insan olmanın mı yeri farklı olacak yoksa taraf olmanın mı yeri? Sevgilerimle,
-
Gül'e gül demesen de gül,gül gibi kokar. Irk ve inanç üzerine politika üretenlerin tümü ihtiras zavallılarıdır. Hem sömürücü hem zalimdir.İnsan olmayı ve sevgiyi taşıyamazlar.Diğerlerine karşı acımasız ve hoşgörü fukarasıdır. Onların adaleti sadece yandaşlarınadır.Yaptıkları zalimlikleri ve adaletsizlikleri,kendi kimliklerindeki din yada ırk pınarlarında yıkarlar. Ne evrensel kültür ile ilgilenirler ne de evrensel bilim umurlarındadır. Tüm söylemlerinde diğerleri vardır. Hamaseti sonuna kadar kullanırlar. Hep soyulan,sömürülen,asimile edilen,örselenen,hakları gasp edilen onlardır. Yolları olmayan,suyu olmayan işkence gören onlardır. Şarkıları ya ilahi ya da acılı baladdır. Tıpkı o minin kutup ayısının annesine söylediği cevap gibi; -Peki ben neden üşüyorum ???
-
dennise demiş ki; "asyada guclendigimiz zaman Amerika ile baska konusucaz biz ..." Şu aslan hikayesini anımsadım. Yahu adama başını döndürürler mi sanıyorsun ?
-
Güneş Enerjisi Hızla Büyüyor ama Türkiye Hariç Her Yerde
gugukcuk şurada cevap verdi: Freyja başlık Çevre Bilimi - Ekoloji
230 watt x100.000 adet fotowoltaik panel =23.000.000 watt =23 Megawatt x 6 =138 MW elektrik üretimi günlük 100.000 adet panel x 1,5 m2 =150.000 m2 =388 mt x388 mt olan bir alan demektir. Bir avm'nin bile 20 de biri 138.000.000 watt /4000 watt = 34.500 aile yada ev'in ihtiyacı demektir. Bu kadar aptal işlemleri çözemeyen ,fikir yürütemeyen, araştırmasını bile beceremeyen,inceleyemeyen bilim adamlarını yetiştirmiş bir ülkeyiz. "Almanya, 2012′nin ilk iki ayında kurulu güneş enerjisi gücünü 650 MW artırdı." Sevgili Freyja öğünülecek bir rakam değil sen de anlamışsındır. Haritadaki mavi bölge,almanya'nın kırmızı bölgesidir.Düşünebiliyormusunuz ülkemizdeki potansiyeli Sevgilerimle,- 2 cevap
-
- 1
-
-
- Güneş Enerjisi
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Sayın karandiu demiş ki; ‘’ Allahin emirlerini yerine getirenler müslüman olmayan toplumlardir’’ Burada bir çelişki yok mu? Namazı kılan orucu tutan zekatı veren içki içmeeyen zina yapmayan haram yemeyen insanların hakkını hukukunu gözeten haksız yere can almayan ve her türlü Allah’ın yasaklarını yerine getiren tolumlar Müslüman olmayan toplumlar mı oluyor? Bu iş iyice zıvanadan çıktı yakında şeytan Allah ın yerine konursa hiç şaşırmayacağım. Kelimeler arasında raks yapmanın bir alemi yok. Orada yapmış olduğum alıntı ,eylemden ziyade düşünce biçimidir. Sayın politikanın tespiti mükemmeldir.Gerçeğin de ta kendisidir. Namaz kılan,zekat veren,içki içmeyen,zina yapmayan,haram yemeyen,insanların hakkını ve hukukunu gözeten haksız yere can almayan ve her türlü allahın yasaklarını yerine getiren toplumlar .....diye devam eden cevap size ait. 53 yaşındayım bu yazdıklarınızı bırakın bir toplumu bir tek insanda bile görmedim.Olması gerekenler sinsilesi ayrı bir şeydir olanlar ise ayrı bir şey. içki içmeyen:Yahu komik olma içki içmeye gerek yok ki kimyasal maddeler daha iyi kafa yapıyor.Diazem bir zamanların kralı idi Arabistan'a giden tır şöförlerinin eskilerine sor da anlatsınlar. Zina yapmayan: Hz aişe'nin durumu ortada.Kendi döneminde bile genel kabul görememiş. Böyle şeylerin olduğu yerde zaten zina yapılmaz.Gerek kalmıyor ki Haram yemeyen: Bu harama ne şekilde baktığına bağlı .Bir arının kovanından alıpta yediğin bal bile hakkın gaspı içinde değerlendirir isen haramdır.Zira bal sen yiyesin diye değil,kendisi yesin diye arı tarafından üretilir. Milyonlarcasını yazmaya gerek yok. İnsan hakkı hukuku:Çok önemli olan bu kavram,her türlü inanç ve siyasa içinde taraflandırılmış ve sulandırılmıştır.Sizin bu cümleniz insan hak ve hukuku değil,müslüman hak ve hukukudur. Tarih,her zaman yalandır.Ne zaman ki eş zamanlı kayıt dünya genelinde olacak işte ondan sonraki asırların tarihi gerçek olacaktır. Şeytan Allahın yerine konamaz.İnsanın içindeki en güzel duygulardır allah diye ifade edilen güç.En pis ve gayrı insani duygular da şeytanı temsil eder.İkisinin de kitabını yazar iseniz şaklabanın birisi yaprakları siz görmeden değiştirebilir. Bir çocuğun annesine duyduğu sevgi,bir köpek yavrusunun annesine duyduğu sevgiden pek farklı değildir.Saf sevgidir.En güzelidir.Karşılıksızdır ve her türlü fedakarlığa değer.Yavrusu olan herhangi bir canlıya yanaşırken en yüksek seviyede dikkatli olmak bundandır. Arapça da bu ifadeler böyle değil,mealler açıklamalardır gerçeği yansıtmaz tarzındaki maskeler ile herşeyi bir yere kadar taşıyabilirsiniz . Siyasette olsa din de olsa birşeyi kabul edebilmeniz için size gerekli olan tek şey akıldır. Sizin sahip olduğunuz tek güç akıldır.Korkular duygulardır.Korkularınıza hükmeden her şey ,aklınızı kullanmamanız için gerekli gizli hamleleri taşır. Sonuç olarak,içimdeki allahı her zaman çok sevmişimdir.İçimdeki gerçek sevginin ve insani güzelliğin mihrabıdır.Benimle birlikte yaşayacak ve ölecek. Benim gibi düşünen insanların çoğalması ile de allah güçlenecek ve şeytan zayıflayacaktır.Azalması ile de tam tersi olacaktır.Ondan dolayıdır ki şeytan allaha- allah şeytana dönemez dönüşemez. sonuç olarak sizden yapmış olduğum alıntıdaki dinden devletin ayıklanması fikri bundan dolayı çok dikkatimi çekmişti. Saygılarımla
-
Herşeyi çözen bir yorum. Düşüncene sağlık Politika "700 yildir Islam aleminden insanliga hizmet veren bir bulusun cikmamis olmasi Islam dünyasinin insanliga hizmet etmekten ne kadar uzak oldugunu ve sadece seytana hizmet verdiklerinin bir ibret belgesidir.Allah Kuranda okuyun diye emreder.Okumakta dünya sonuncusuyuz.Allahin emirlerini yerine getirenler müslüman olmayan toplumlardir,bizim müslüman ayaklarinda gezenler ise,onlarin imanlari olmadigi icin insanliga hizmette verseler cehenneme gidecekler diye Allahin sözcülügünü yapiyorlar.Ve de kendi kafalarina göre de laikligi dinsizlik olarak tanimliyorlar.Arap milliyetciligine soyunmuslar Kuran Türkce okunmaz diye bir de kaide yaratmislar bunlar Allahtan daha cok bilirler ya.Peygamber eger Ingiliz olsaydi bunlar o zamanda herkes Kurani Inglizce okuyacak diye dayatirdilar.Kuranin Türkce okunmasina karsi cikmalarinin nedeni Kuranin insanlara ne demek istedigini kimsenin anlamamasi icindir.Ancak bu sekilde insanlari Allahla kandirabiliyorlar." Ve bu açılımı müthiş destekleyen bir cümle de karandiu'dan ; "devletten dini soyutluyorsun da dinden devleti niye soyutlayamıyorsun ?" İşin sırrı burada işte. Evet neden soyutlanmıyor????? Bence irdelenmesi gereken tek şey bu.İnancın politikalaşması ve siyasi erk isteyişi. NEDEN???????
-
Laisizm-demokrasi-teokrasi-burjuva-feodalite kelimeleri belki göze ve kulağa çok hoş gelebilir.Ancak binlerce kez yazdığım gerçeği ne yazık ki değiştiremez. Demokrasinin ne olduğundan haberimiz yok.Sadece Bir kelime olarak algılıyoruz. Demokrasi'yi çarpıttığınız takdirde karşınızda haklar ve özgürlükler gibi bir şekle bürünür ki karanlığa giden yolu aydınlattığında şaşırıp kalırsınız. Demokrasi,birlikte yaşayabilmenin zerafetini,inceliğini barındırır. İnsana yakışır. İnsan olmanın tadını demler. Dini inançları olmayan bir kişinin namaz kılması için abdest almaya giden müslümana kurulansın diye havluyu uzatabilme zerafetidir.Müslümanın camiide geçireceği zamanda dükkanını emanet edeceği gayrimüslüme olan güveninin inceliğidir. İşte böyle biçimlerin yaşanılabileceği ve wayy bee denilemiyecek seviyeye çıktığı ülkelerde demokrasi var demektir. Demokrasi,paylaşabilmeyi,birleşebilmeyi ve daha iyiye gidebilmeyi hedefler iken tasniflemeyi,arşivlemeyi hedeflemez.Ne renk ile uğraşır,ne kimlik ile ne de inanç ile. Demokrasinin tek bir derdi vardır. İnsan. Eeee peki bu nasıl olacak sorusu onu hiç ilgilendirmez. O görev insanındır. Ne kadar zor değil mi ? Cebindeki smidin bir parçasını sokak kedisine uzatan çocuğun yüzündeki sevgiyi görebilen insanların şiarıdır demokrasi. Diğerlerinin tümü çakmadır. O cocuğun duygularını genişletmek,evrenselleştirmek insanın görevidir ve bunu yapabileceği tek yer ise demokrasidir. Saygılarımla,
-
Sansür,gizlenilmesi gereken şeylerin varlığı ile hüküm sürer.Dolayısı ile Gizlenilmesi gereken birşeyler var ki akreditasyon uygulanmıştır.Mesele, bir tarih bilincini de gerektirmiyor. Sansür, medyanın bir sorunu değildir.Halkın sorunudur.Bir ülkenin halkı ,seçeceği kişileri ve politikaları belirleyebilmesi için yeterli bilgiden yoksun ise; 1-Seçim-İktidar -muhalefet-politika gibi kavramlara uzak bir ilkelliktedir. 2-Kesinlikle elektrikler kesilmiştir. Sevgili Nuray MERT hanım'ın dediği bir cümle çok güzeldi. "Özgürlükleri istiyor isen bedelini ödeyeceksin yada ödemeye hazır olacaksın" Çok dogru değil mi? Parçası olamadığın bir demokrasiyi ne yapacaksın ki? Celal ERTEN'in şarkı sözü çok manidardır. "neyleyim köşkü, neyleyim sarayı içinde salınan yar olmayınca" Saygılarımla,
-
Vikipedi'den alıntı; 1930'lu yıllara kadar Türkiye'deki elektrik çalışmaları, genelde yabancı işletmelerin elinde olan küçük yerel santraller ve onların beslediği birbirlerinden ayrı yerel dağıtım şebekelerinin işletilmesi şeklinde olmuştur. 1939 yılında yabancı şirketlere verilmiş olan bu imtiyazlar devletleştirilerek genellikle dağıtım hizmetleri belediyelere devredilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1923 yılında, kurulu güç 33MW ve yıllık üretim 45 milyon KWh iken; 1935 yılına gelindiğinde, kurulu güç 126,2 MW, üretim ise 213 milyon kWh, elektriklenmiş il sayısı ise 43'tür. 1933 yılında 2301 sayılı Kanun ile İller Bankası kuruldu. Megawatt, wattın bir milyon katıdır. Çoğu olay veya makineler üretir veya bu şekilde çalışır. Örneğin: sokak aydınlatmaları, büyük elektrik motorları, uçak gemileri, kruvazörler ve denizaltları gibi büyük savaş gemileri, mühendislik donanımları ve süper hızlandırıcı gibi bazı bilim araştırma ekipmanları ve çok büyük lazerlerin çıkış darbeleri. Büyük apartmanlar, büyük oteller, büyük alış-veriş merkezler birkaç megawattlık elektrik gücü tüketebilir. Ben şu anda sadece evimde üretmiş olduğum elektrik 450 wattx7saatx365gün=1.149.750 watt yani 1.15 Megawatt elektriktir..1923 yılının Türkiye'sinde üretilen toplam elektriğin 39 da biridir.Solar panellerime burada teşekkür ediyorum. Çatımı tamamen fotovoltaik piller ile kaplamış olsa idim (bu 120 m2 alan demektir) 18.400wattx7 saatx 365 gün=47.012.000 watt=47.01 Megawatt demektir.Türkiye'nin 1923 yılındaki ürettiği enerjiye eşit. Bu bilgiler ışığında benim gibi uçuk beş arkadaş ile aynı projeyi hayata geçirmiş olsak,1935 yılındaki 43 ilin elektriğini vermiş olacağız 47.01 x 5 =235 Megawatt Şaka gibi değil mi? ama Gerçek.
-
-Bu yol nereye gidiyor? -Bir yere gitmiyor elli yıldır burada
-
Sevgili güzel insan Politika demiş ki,; "Türkiye'de rejim degistirilmistir bunu artik kabul etmeliyiz.Birseyleri kendimize inkar ederek biryerlere varamayiz.Türkiye'de artik laik bir sistem yoktur.Bunu kafamizi ne tarafa cevirirsek cevirelim görmekteyiz.Bizim yaptigimiz,sanki hala laik bir düzen varmista onu ortadan kaldirmaya calisiyorlarmis gibi kendi kendimizi avutmaktir. Türkiye de rejim degismistir ve cikarilmasi düsünülen yeni anayasa ile adi da degisecektir.Bu ad artik Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmayacaktir." Tespitiniz doğru. Yürekten katılıyorum. İçimden bu haksızlık, bu bir komplo teorisi demek gelse de ne yazık ki aklım bu fikri kilitliyor. Bu bir komplo teorisi değil artık. Gerçeğin ta kendisi.
-
Gecekuşu'na teşekkürler. Bunları nasıl yapacağınıza kesin bir çözüm sunuyorum. Önce insanlardan 2 km uzaklıkta bir yer keşfedin. Arabanızı satın ve orada 100 m2 lik bir yer alın. 40 m2 sine ahsaptan bir oda tuvalet banyo' ve mutfaktan müteşekkil bir evcik kurun.Tabii ki bunu kendiniz yapın. Kesinlikle bir köpek edinin. Tv gibi sizi sürekli uykusuz bırakabilecek teknolojik ürünleri kurmayın. 1 tonluk bir su deposu alın ve sürekli yağmurlarda onu doldurun. 100 wattlık solar paneli de led tandanslı lambalara bağlayın ve sabaha kadar açık dursun. Kahvaltınızı dışarıda yapın. Gökyüzünü ve yeryüzünü seyreder iken uykunuz gelecektir. Kahvenizi köpeğiniz ile birlikte sabah güneşinin yıkadığı bahçenizde yudumlayın ve işe gidin. Hayatın ve yaşamanın keyfini dibine kadar çıkarın. Bunları hayal etmedim kendim yaşıyorum ve cıldırtan bir güzellik olduğunu söylüyorum. Sevgilerimle,
-
Van depreminin yıkıcı ve yakıcı kalıntılarına bakınca,yaşadığımız cografyada zavallılığımızı görmek hiçte zor olmasa gerek. Doğal bir felaketi gösteri ve ukalalık şovuna dönüştürebilek nitelikteki insanlarımızın gayretleri ile bir felaketi de gömdük gittik işte. Faturayı ise bilim adamlarımız (!) hayalet fay'a kesiverdi. -10 ve yukarısını görebilen bir bölgeye çadır dağıtmaya çalışan kızılay'ın hali ize mizah dünyamızın ciddi malzemelerindendi. Elbette o sogukta soba yakmaya çalışan bölge mağdurları ise duman zehirlenmesi ve cadır yangınları gibi dogal olmayan felaketleri de göreceklerdi ve gördüler de. Mühendisliğin sıfıra yakın olduğu bir ülkede,bundan fazlasını beklemek hayalciliktir. 8 adet keresteye 10 adet betopan vidalamak 10 kişi ile bir saati bulmaz.Hem ısı hem yağmur hem de rüzgarı keser içinde de soba yakarsınız yanma tehlikesi yoktur.Üstüne de istediğinizi kapatırsınız.Cocuklar üşümez ve ölmez. Maliyeti ise 8 m2 lik bir alanda 500 lirayı geçmez. Hiç mi düşünemedin sevgili kızılay onca teknik personelince?? Tv'lerdeki başka bir komedi de alınan bir parçanın İTÜ labaratuarındaki basınç testi uygulaması Konserve büyüklüğündeki bir parçaya basınç veriliyormuş eğer belirlenen basınca mukavemet eder ise beton güçlü imiş.? Alın elinize bir cam 10 santim uzunluğunda ve sallayın kırılmadığını göreceksiniz. Alın elinize 200 cm lik bir cam yine sallayın diyemiyeceğim Allah korusun. Depremi İtü uzaydan düşen meteorlar ile karıştırdı galiba? Spiker bile konuya uzman olmuş, -Bakın elimde nasıl parçalanıyor deniz kumu olduğu belli diyebilecek kadar konuya vakıf -Demirler ise ne kadar ince diyebilecek kadar da statik öğrenmiş. İnsana verdiğimiz deger işte bu kadar. Üzülmek, o bölgede yanan yürekleri ne yazık ki soğutmuyor.
- 23 cevap
-
- Terör olayları
- 23 Kasım 2011 Van Depremi
-
(ve 4 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Konunun hassasiyeti üzerine yazdıklarınıza tüm kalbimle katılıyorum.Konuya olan üzüntülerinize de ne yazık ki.Ama elimden birşey gelmez.Keşke gelse idi. saygılarımla,
- 2 cevap
-
- Naif Karabatak
- Adıyaman
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Bilimin kabul edebilecegi bir Allah var MI dir ?
gugukcuk şurada cevap verdi: gaffar başlık Dini Konular - Din - Dinler
Ben meseleye Tanrı ve Şeytan ikilemi ile değil,dogru ile yanlış penceresinden baktığımdan dolayı bu tip savları pek geçerli bulmuyorum açıkcası.İnanç kavramının insan üzerindeki güçlü etkisi kesinlikle yadsınamaz. Her insan,aynı zamanda kendisinin hem avukatı hem hakimidir.Bu sebep ile aralarındaki uzlaşı bireysel olsa dahi insanın toplumsal yaşam şekli diğerlerini de aramak zorunda kalmıştır.Ortak yaşam formunda diğerlerinin de üstünde olmasının arzu edildiği ve mutlak doğrularının asla değişmediği bir varlığın var olması elbette kaçınılmazdır.Dolayısı ile kabulleniş,reddedişten daha insanidir. Meseleye bu şekilde baktığımda benim açımdan pek bir sorun yaratmıyor. Sevgilerimle, -
Kentlerde yaşayanların beyni kırsal yerlerde yaşayanlara göre farklı işliyor.
gugukcuk şurada cevap verdi: GeceKuşu başlık Güncel Konular
Bu tip araştırmalar genellikle yönlendirici nitelikli araştırmalar sevgili gecekuşu.İçerik ve yönlendirme bazında bu araştırmanın sonuçları doğrudur.İki ayrı yaşam stilini yaşayan bir kişi olarak, -Yoğun oksijen'in bulunduğu kırsal kesimde yaşamanın düşünme ve irdeleme duyularını olağanüstü açtığının farkına vardım. -Sabahleyin yağan çiğ'in nefes alma yollarındaki yüksek etkisini gördüm. -Tabiat ile içiçe yaşamanın diğer yaşam formlarına karşı aşırı bir duygusallık ve saygı yarattığını da gördüm. Sonuç olarak sadece betonda yaşamasına olanak verilen kentsoylu yaşamın kesinlikle yokedilmesinin ve insanların bahçeli evlerde yaşamalarının sağlanması gerektiğine inandım. Dostluk,paylaşım,yardım gibi doğal insani karakterlerin yerine oturacağı tek yaşam modeli bahçeli ev modelidir. Sevgilerimle,- 2 cevap
-
- The Guardian
- Bilimsel araştırmalar
-
(ve 3 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler: