gugukcuk tarafından postalanan herşey
-
DEVRİM ATEŞİNİN ALEVLERİ... (6 Mayıs 1972'de idam edilen gençlik önderleri DENİZ GEZMİŞ, YUSUF ASLAN ve HÜSEYİN İNAN, yurt genelinde çeşitli etkin)
"O güzel insanlar iyi atlara bindiler çekip gittiler" Her dönem iyi atlar gelir ve güzel insanlar o atlara biner çekip gider sevgili dipnot,bu olayı foruma taşıdığın için teşekkürlerr.Fazla söze gerek yok 68 kuşağı ve arkasından gelen yitik kuşak o atlar 1976-1985 arasında çok geldi c:)) korkarım cok daha fazla gelecek görünüyor
-
Basbakan nerede?
Yıllar geçip yaşlandığımızda,geçmiş yılların içinden ayıkladığımız birçok deneyimimizi ya kendimize saklarız yada paylaşıma açarız.Geçmişte kimimiz solcu kimimiz sağcı kimimiz kimimiz islamcı idi.Ancak hepimizi bu kutuplaşmanın içine çeken tek gerçek ise yaşadığımız cografyaya olan tutkumuzdu.Her kutup kendi bakışı ile kurtuluşu arıyordu.Bu kadar duygusal ve o ölçüde hümanist idi.Bütün kavgalar diğerimize demokratik bir savunma hakkı vermememizden geliyordu.Yani bizler siyasi misyonumuzdan başka demokrasi tanımıyorduk ve diğer fikirlerin antıdemokratık oldugunu savunuyorduk.Her ideoloji kendi demokrasisini kurmuştu.Tıpkı mafia gibi. Aslında bizler bir kuzu idik ve kurdumuzu arıyorduk.Çok duygusal idik hemde o kadar çok duygusal idik ki kurdların farkına bile varamadık. Ama onca geçen zamanda biz bunları öğrendik işte Kurdlar, her ülkede bu kuzulaşmayı destekler zira onlarla beslenecek büyüyecek ve semirecektir.Yaşam formları bunun üzerine kuruludur.Bu sistemin dışına asla çıkılamaz Kurdlar oldukca kuzular olacaktır. Önemli olan duygusallıkları bir alt kademeye iterek meselelere akıl ve erdem yoluyla bakabilmektir.Eger bunu bireysel değil toplumsal olarak başarabilirsek kurdlar bu kuzular topluluğunda yaşıyacaklar ama karınlarını doyuracak kuzular bu topluluktan olmayacaktır.Ne zaman ki kuzular toplulugu akıl ve erdemden uzaklaşacak ve duygusallaşacak işte o zaman yeniden kurdlar sofrasının lokal menüsüne girecektir. bir alıntı da benden olsun yorumsuz olarak Orgeneral Özkök, "Gösterilen reaksiyon, halkın duyarlılığı hakikaten takdir edici. Ancak bu bir tek güne, bir tek olaya reaksiyon olarak kalmamalı, daimilik kazanmalı, devamlı olarak herkes tarafından takip edilmeli. Olayı Silahlı Kuvvetler olarak şiddetle tekrar kınıyoruz." dedi
-
DANIŞTAY'DA "TÜRBAN" DEHŞETİ... (Danıştay İkinci Dairesi üyelerini 'TÜRBANLI ÖĞRETMENE müdürlük yolunu kapatan karar yüzünden hedef aldığını' söyle..)
Hani derler "GEÇMİŞ GELECEĞİN AYNASIDIR" Bütün soruların cevabı geçmişte vardır.Güzel insanları daha çok kaybedeceğiz Beni asıl dehşete düşüren şey ise mesleki kariyeri olan bir avukatın bu cinayeti işlemesi. Acaba neye güvendi?İntihar etmiş olsa idi farklı bakardım ama akıllı bir kişi böyle bir eylemin geri kalan ömrünü ölümden beter kılacağını bilmez mi? Orhan veli'nin bahara ilişkin şiirinde harika bir final var "yok bu işte bir iş var" Merhuma rahmet ailesine başsağlığı dilerim
-
farzedelimki güneydoğuyu kürtlere verdik
Bırakın bu saçma sapan vesveseleri. Mesele hukukun üstünlüğü anonimliği ve genel kabul görmesidir. Biz ülkemizde adaleti sağlamakta öyle hatalara ve müsamahalarda bulunmuşuz ki önüne gelen kendi hukuğunu üretmiş.Mafia usulu hukuk. Muhterem devlet yönetine gelmiş istediği ihaleleri yönetmiş istediğine aktarmış tık yok.Son zamanlarda şapkası ile ünlü muhterem ,yine o dönemin bölge valisi kızını evlendirirken yapılan masraf magazine konu olunca devreye girip örtülü ödenekten ben verdim diyor ve hukukçulardan tıs yok. İki insanı bir araya getirin bu iki insan ilk önce kişisel olarak karşısındakinden beklediklerini beyan edr.Aynı şekilde karşısındaki de ondan beklediklerini beyan eder ve ortak noktalarda uzlaşılır.Bunu yazıya dökerseniz olur yazılı hukuk dökmez iseniz olur anonim hukuk. İşleyen bir hukuk var ise insanlar her zaman rahat ve huzurlu olurlar. Hırsız evinize girecek siz ona müdahele edemiyeceksiniz o sizi vurma hakkına sahip ama siz olmayacaksınız. Siyasetci benim vergimi istediği gibi savuracak ben ne yapıyorsun diyemiyeceğim Yıllarca bagkur ssk primi ödeyeceğim kırk yılda bir gittiğim hastahane köpek gibi azarlanacağim. Arabamı park edeceğim günlük yevmiyemin yarısını kamu malını gasp ederek ticari kazanca dönüştüren vergi tescili olmayan kahya'ya kaptıracağım Katalıtık konvertorlu araba alacagım her trafık kontrolunde eksoz cezası ödeyeceğim Kendi arsamın üzerine ev yaparken harcıyacagımın yarısını ruhsat harcına vereceğim evi tamamlayamadıgımdan dolayı kiralarda sürünerek öleceğim Yoldan gectın vergı ,gecmedin yine vergi Bunlar hukuktur işte. Bunları düzeltemezseniz kurdlerde ayaklanır turklerde ayaklanır emekcısı de ayaklanır memuru da ayaklanır. Askeriyesi de kamusu da ayaklanır. Hepsini dövemezsiniz. Hepsine toprak ta veremezsınız. Sorunu müesseseleştirdiğiniz takdirde bu son kaçınılmazdır. YANLIŞ YERE BAKIYORUZ dostlar Lütfen dogru yere bakalım toplumsal cevaplarımızı hukukun işleyişinde odaklar isek bu sorunlar kendiliğinden çözülür ve ortaya harika bir ülke çıkar.
-
TEHLİKENİN FARKINDAMISINIZ?... (''Ülkemiz şu anda hiç görmediğimiz büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Bir taftan bölücü terör, diğer taraftan irtica)
Sevgili rektörümüz politikacı olmak istiyor ise politikaya atılmalı ve düşüncelerini orada açıklamalıdır.Bu ülkede herkes işini yapmalı. Kaliteli bir eğitimin çabasını vermesi gerekirken medyatik olmanın ne lüzumu var?Böyle bir beyanı sivil insiyatif içinde eritmeye çalışmak amacındaki reklamı gizlemektir. Sevgili dipnot'un içten yorumlarına fazlası ile katılıyorum bügün İrtica ve bölücülük gündemde dün kominizm gündemde idi yarın işgaller yada bir başka şeyler gündeme oturacak merak etme Bizler herzaman tedirgin üzgün ve telaşlı olacağız.Bu ülkeyi sevmenin bir sevdadan farkı ne olabılır kı?Elbette acı çekeceğiz. Ve hiçbir zaman mutlu olamayacağız. Dış mihraklar şarkısı hep dinleyeceğiz.(Nasıl bir mihraksa) ve birileri hep bunların dış mihraklar tarafından tetiklendiğini anlatarak koltuklarında oturacaklar. Kıyılarımızı,değerlerimizi,adetlerimizi,türkülerimizi,tarihi güzelliklerimizi bir güzel çürüteceğiz sonrada birilerine fatura keseceğiz. Taştan kayadan ibaret olan yerlerimizi tarımsal araziye döndürmeye calışırken verimli bereketli ovalarımızı sanayileştirip,koylarımızı ve körfezlerimizi kimyasallaştırıp,ormanlarımızı yakıp meskenleştireceğiz sonrada bir güzel yanık türküler söyleyeceğiz öyle mi? Galatasaray'ın avrupa kupasını aldığında sokaklara dökülüp şarkılar söyleyeceğiz ama Turksat uydusu atıldıgından haberimiz bile olmayacak. İşte biz böyleyizzzz
-
9. CUMHURBAŞKANI DEMİREL'DEN AÇIKLAMALAR
Palavra yemekleri ve laf salataları ile gelecekleri çalınmış bir ülkenin insanlarıyız.Ne sanayileşebildik ne de demokratikleşebildik.Sayın Demirel'in mesajlarını algılayabilecek insanların cok olduğu bu ülkede yüreğindeki sevgiyi eylemine dökecek insan yok. Tüm iktidarlar seçmenlerini birer kaz görmüştür.Sürekli tüketim kurumları ihdas ederek milli gelirleri yandaşlarının ceplerine aktarmıştır.Ben bu ülkeyi gerçekten seven insanların hesaplanandan da çok olduğuna inanıyorum.Onlar ki bir gün hiç bulaşmadıkları bu çarkları kırıp bekleneni üreteceklerdir. Devlet bir korku mekanizmasından çıkıp sahiplenmemiz geren en güzel evladımıza dönüşecektir.