gugukcuk

Yürü be koçum, kim tutar seni Hani atacaksınız ama atacaklarınınzın da bir mesnedi(dayanağı) olmalı değil mi? O güçlü devlet erki, artık arkalarında yok. Haritalar gönderiyorlarmış Bir gece ansızın gelebilirim şarkısıyla gelenleri,Oynama şıkıdım şıkıdım yakalarsam muck şarkısı ile bekliyor da olabilirler. Yada kendilerini hala Tango olarak görüyorlar O meşhur replik. "kanun durur,ben başlarım" Yürü be koçum,Kim tutar seni

Kriz vurguncuları yada vatandaş talancıları sadece bizde yok dünyanın her yerinde var.Bunun rusya yada uganda olması ne farkeder ki? Önemli olan kişi yada kurumların bu olaya bakışıdır. Popülist politikalar bazı zamanlarda ateşleyici bir misyonda üstlenebilir.Putin örneğinde olduğu gibi. Beni asıl kahreden ise onca karmaşanın ve belirsizliklerin oluştuğu dünyada sanki biz bunun içinde değilmişiz gibi yutturulmaya çalışılan ucuz şovalye replikleri Kriz biza teğet gececek dendi. Öyle bir deldi ki Türkiye yerde yatıyor. Maliye bakanlığı kurumlar vergisinde top 100 'ü açıkladı ve bu listeye bir baksanız kafayı yersiniz. ilk 11 de 9 banka ve iki telekominikasyon şirketi var. Bankaların karları 4.ncü ceyrekteki olagandışı düşüşe rağmen kudurmuş. Ve dünya konjokturünde mali kriz var.Patır patır yokolan bankalar ve bizde karlarını katlamış bankalar Bunun anlamı ise herkes batmıştır, bankalar kazanmıştır. Bizi önümüzdeki günlerde çok ciddi sıkıntılar beklemektedir.

Ben bu düşüncenize daha değişik bir açılım vermek için,yolunuz eğer didim tarafına doğru düşer ise Prienne 'e bir uğramanızı salık vereceğim.Zira agorasına girdiğiniz takdirde agora'nın ilk basamaklarında taşlardan oyulmuş dört koltuk göreceksiniz ve kendinize birden hangi iskambil oyunundayım? sorusunu soracaksınız. Biraz gözlerden uzak tutulmuş,alman tarihçilerin gözbebeği olan yerde fotoğraf çekerseniz dikkat edin de o almanlar olmasın.Zira 10 yıl önce sıkı bir arbede yaşamıştım.

Kesinlikle katılıyorum. Bu bir cinayettir bence. Yaşayanların infazı ? Bu nasıl hazmedilebilir ki? Bu biz olamayız. Ölenlerin yakınlarına başsağlıgı diliyor üzüntülerini duygularımla paylaşıyorum.

Açıklamalar beni nedense tatmin etmiyor.Bir helikopterde calışması gereken cihaz çalışmıyor? 22 dakika tlf görüşmesine yönlendirilen muhabir her nedense bu kadar konuşabiliyor ama mesaj çekerek kendi ajansını aramıyor? helikopterin kabinindeyim demesi ile bu helikopter'in yumuşak iniş yaptığı bir gerçek.O halde diğer kişilerin baygın olması muhtemel Demek ki helikopter parçalanmamış gövdesinde olduğuna göre Diğer kişilerin cep telefonlarına da ulaşabilirdi. bu tip durumlarda iletişim kaynakları en verimli şekilde kullanılması zorunlu. Bunu acil'i aradığı bayan söylemiyor yada uyarmıyor. Ona kara bir duman yaratabilecek birşeyleri yakması söylenebilirdi. Bir helikopterin içinde bunu yaratabilecek birçok malzeme mevcuttur. belki çok zor olacaktır ama mümkünsüz de değildir. Çok üzücü bir vaka.Zerre kadar yanından geçmeyeceğim bir partinin başkanı olsada insan olarak bu şekilde bırakılmalarına vicdanım elvermiyor. 11 helikopterle değil 250 helikopterle aranması gerekiyordu. O helikopterde bulunanların Ailelerine ve ona inanmışlara allah sabır versin demekten başka ne söylenebilir ki Keşke bir mucize oluşsa da göremediklerimizi görme şansına ulaşabilsek saygılarımla,

Topic'ten öte özele dönüşsede eminim bizden başkalarıda okuyacak ve belki de onlarda yazacaklardır buna inanıyorum sevgili mavi olmayan gökyüzü. Özgürlüklerin ve saygının seviye ile örtüştüğü yönetim biçimine demokrasi denir.Belki birçok demokrasiye inanan kişi böyle bir demokrasi tarifinin olmadığını söyler ama bunu ben böyle hissediyor isem benim için demokrasi bu anlamı yüklenir. Felsefe insana çeşitlilik yeteneğini sunar ama onların nasıl yaşayacaklarına karar veremez.O insanların seçimleridir. Aristo 30 lar meclisi tarafından ölüme mahkum edilmiştir ve ögrencilerinden biri ; -Hocam kaçın buradan meclis sizi ölüme mahkum etmiş diye söyleyince o derin kişi cevabı hemen vermiş. Merak etme oglum,Yaşamda onları İşte Yaşam ile insan arasındaki çizgi her türlü hilekarlığı reddeder. Yığınsal yaşam şekli , insanın birbirini yoketme alışkanlıkları belki binlerce yıldır gelenekselleşmiş olsa da bunu değiştirebilecek güç ,diğerlerine hiçbir zaman geçememiştir.Her zaman korku imparatorluğu kendi karanlığını kendi varlığının devamı için kullanmıştır. Umberto eco gülün adı adlı eserinde okurlarına teolojik bilgileri sunarken kapalı kapılar ardındaki erk savaşının gizli hesaplarını da açıklamıştır. Tanrı güç kullanır.Devlet güç kullanır.Yıgınlar boyun eger. Tek silahları ise korkudur. Korkunun taraftarları ile onların gazabından korunan işbirlikçileri de olacaktır.Aslında zalimden daha zalimdir korkunun oyuncakları.Duygularındaki reddediş,mantıklarındaki uygunluğa karışmıştır.Tıpkı mao'nun dediği gibi. İçimdeki aslan ile maymun her zaman savaş içindedir Diğerleri diye gördüklerimiz,içinde maymunu da aslanı da taşımayanlardır ki onlar sadece insanı yaşamı ve gerçeği taşırlar. Farkedilmemenin farkındadırlar. Onlar dala konmuş fındıktan az biraz büyük olan bülbülü saatlerce dinleyebilir. Yolda kalmış bir kedi yavrusunu ezmemek için arabalarını kaldırıma sürerler. Camlarını silen çocuğa para yerine kitap verecek kadar asillerdir. Onlar bilirler ki çizgileri diğerlerine nazaran özeldir.Ve bütün kitaplar onlar gibi olunsun diye inmiştir. onlar zaten öyledirler. Kırmızı derilidirler,kara derilidirler,beyazı da vardır eskimosu da çinlisi de yamyamı da. Bunun keyfini sürerler. Ama hiçkimseye söylemezler sevğili mavi olmayan gökyüzü. Onlar insandır. sevgilerimle,

Aslında yıllarca önce yazılan tespitler ,zamanımızda pek bir değer görmese de o dönemlerdeki insan ilişkilerinin digital olmayışı ve duyguların birebir karşılıklı iletişimlerden olması analiz yeteneği ile donanmış kişilerin isabet ölçüsü yüksek tahminlerde veya tespitlerde bulunmasını olanaklı kılmıştır. Albert Camus bu ikilemin farkına varan üçüncü bir ırk olabilir mi? Sizin yazdığınız yazı içerik olarak birçok kararsız düşünceyi etkileyecektir.Neticesi ne olursa olsun güzel fikirler her zaman saygı ile hatırlanacaktır.Sahibi de birçok insanın gururu olacaktır. sevgilerimle,

Kredi kartı mağdurları dürüstürler başbakan bu konuda enaz bankalar kadar dürüst değildir. Ben bir tacirim. Alımlarımı kart ile yapmaktayım. Dükkanım 15 kez soyuldu. Sigorta şirketlerince faaliyetim kasko kapsamının dışındadır. Hırsızlar jandarma bölgesinde olup hiçbir tanesi yakalanmamıştır. Kredi kartıma 200 bin tl borcluyum ekonomik kriz var kar marjları düşük ve borcumu ödeyemiyorum. Bankalar kart ödememdeki aksaklıkları bahane ederek düşük faizli kredi taleplerimin tümünü reddediyor ama kredi limitimin yükseltilmesi teklifini yineliyor. Bu örneğe bakar isek Bu tacir bankalar ve başbakan tarafından sahtekar olarak nitelenmektedir. Çağımızın en büyük soygun sistemi olan bankacılık sistemi öyle bir organizasyon içerisinde hareket etmektedirler ki yerine göre hükümetler düşürebilmekte,yerine yenilerini ikame edebilmekte yerine göre bir ülkeyi bile tehdit edebilmektedirler. %20 asgari ödeme planı 2 yıl önce devreye girdiğinde bunun bankalar lehine olduğunu halk aylar sonra farkına vardı. Bankalar %20 sistemini oturtarak ve limitleri bol miktarda arttırarak düşük faizli kredileri sudan sebeplerle geri çevirerek nerede ise her ürüne değişik kartlar teklif ederek sistemi çalışmaz bir halde kilitlemeye kadar geldiler. %20 lik ödeme kredilendirilen bir borcun 5 aylık geri ödeme planıdır ki hemde yürürlükteki faizin en üst seviyesinden bunun altından kalkabilecek babayiğit var ise kendisini göstersinde bizde görelim. Şimdi bir kanun çıkarsanız ve kredi kartlarını gayrimenkul ipoteğine bağlasanız bankalardaki feryadı bir görseniz. Hiçbir şekilde araştırmadığın ve gelir tablosuna bakarak tahsis ettiğin kredinin limitlerini otomatik olarak arttırabiliyor isen kredi riskini de banka olarak çekeceksin. Başbakan hayatında belki kredi kartı kullanmadığından ve bu tip nakdi sıkıntılara girmediğinden bekara karı boşamak kolay misali bu konuya bakmaktadır. Eski maliye bakanı Zekeriya TEMİZEL'in BBDK oluşturulmasında bypass edilmesinin dibindeki gerçekler ile ülkemiz daha yeni tanışıyor. Zaten Cıtıgroup'un döviz kaleminden kaynaklanan karın vergisinin kapalı kapılar arasında bir gecede sıfırlanması banka sermayesinin siyasal yapı içerisindeki azınsanmayacak etkileri görmek artık şaşırtıcı olmaktan çıkmıştır. sevgilerimle,

Sonuna kadar defalarca okudum sevgili mavi olmayan gökyüzü.Mükemmel bir dışa vurum,yüksek teknikte bir analiz ve son yılda okuduğum en güzel yazı. Bir cevap değil,bir temenni de değil Sadece yorgun bir yaşamın, böyle olmasa idi daha iyi olurdu sitemi. Çok etkilendim. Neden böyle düşünenler çoğalmadı. Neden değişmedi değil mi? Yine iki ırk biri öldürecek diğeri de onurlanacak. Bir üçüncü ırka şiddetle ihtiyaç var kanısındayım. sevgilerimle,

Sadece aralık ayında işini kaybedenlerin sayısı 838 bin kişi rakamın ürkütücülüğe bakın. Mart seçimlerinden dolayı ocak ve şubat'ı açıklamıyorlar. Ve asıl bomba nisan'dan sonra patlayacak. Bu işsizlik değil bu banka bombası Bütün bankalar batacak. Devlet garantisi bile onları kurtarmaya yetmeyecek. Bu çıkan insanların hemen hemen hepsinin ya kredi kartı borcu var ya ev ya araba Aynı şekilde kapanan kepenklerin,imalathanelerin küçük yada orta ölçekli binlerce firmanın kredi borçları var. Bankalar çıldıracak. İngiltere merkez bankası bu krizin boyutunun 1929 bunalımından bile çok daha büyük olduğunu söylüyor. Hükümetin açıkladığı kriz paketleri hiçbirşeyi çözemiyeceği gibi resmen sorunun sulandırılmış bir cevabıdır. Artık belediye şecimlerindeki sloganlara bakın. Ayda 600 tl verlecekmiş aylık maaşlar baglanacakmış yolsullara yardım yapılacakmış Yerel yönetimlerin amacı halka para dağıtmakmıdır?Bunun adı resmen para ile oy almaktır.Hiç böyle vaadlerle bir şeçime tanık oldunuz mu? Kimsenin yol,imar,kentsel rahatllık düşük burokrasi cezalarda af gibi projeleri yok. Halkı nasıl soyarım,yandaşlarıma nasıl para aktarırım projeleri var. Tüm sistemleri bunun üzerine yoğunlaştırıyorlar. Kırınma noktasına dogru gidiyoruz. Hemde en hızlı bir şekilde.

Çok teknik bir kişidir kendileri.O kadar tekniktir ki dinlediğiniz takdirde etkilenmemek pek mümkün değildir.Doğrularını saklamakta çok usta ama doğruları anlatmaktada ondan ustadır. Onu dinlerken muhakkak bir açık verecek umudu ile dinleyipte ağzımın açıkta kaldığı çok olmuştur. Kendilerinin ses rengi allah vergisidir.Fonotik bir karektere sahiptir.Kendisi de bunun bilincindedir. %47 lik oyların nereden geldiğini çok iyi bildiğinden aynı senaryonun değişik bir versiyonunu üretmeye çalışmaktadır. Bu iddialara cevap verildiği takdirde aynı oyuna düşüleceği kesindir.Türkiyenin yumuşak karnını kaşıyacaklardır . Demek ki bu misyon Bülent Arınç'a verilmiş.İsabetli bir seçim . Polemiğe girmek oyuna dahil olmaktır. Bence G.kurmay hiçbir cevap vermemeli. Seçimlerin ertesinde istediği gibi polemiğe girebilir. sevgilerimle,

Şimdi okudum konu ile çok alakalı olduğundan alıntılayıp bilgilerinize sunmak istedim.Kaynak BBC.com Birşeyler mi değişiyor ? Sevgilerimle,

15 milyar pounddan 150 milyar pound müdaheleyi gerekli gören İngiltere'de böyle bir şeyin olacağını sanmıyorum.Htta ençok konuşulanın reçeteli ilaçların ücretsiz dagıtımına muhalefet pek sıcak bakmıyormuş.

İlim ve bilim dilimlenmiş çay servisine eklenmiştir.Buyrunnnn Çok yakında tüm yayınlar yavaş yavaş eski Türkçe alt yazılara geçer. Fırça yerini misvak'a bırakır. Isparta Ülkemizin sanayi merkezi olur. (gülyağı fabrikaları ile) Turizm de şakır şakır rialler akar bize bizde şeytan taşlamada kullanılan taşları tarihi yerlerin taşlarından yapar ihraç ederiz. Bizde o kadar çok ki gavur tarihi Hem bu arada gavurlardan da intikamımızı almış oluruz. Kimse içki içmez sapkınlıklar olmaz Diazem en kıral baş tacımız olur. Biz erkekler için de süperrr Evde kral olacağız kralll dıt dedi mi boş ol silahını kullanacağız. Huzur gelecek huzur Size de birşey beğendiremiyoruzzz

Etkili olacağı kuşkusuz bir protesto modeli.İçinde kara mizahı barındıran bu tip çıkışları hep sevmişimdir. Asıl ürküten bu gidişle tüm sayfalarının beyaz çıkacağıdır. saygılarımla,

Elbette çekilecek ama nasıl? Yeraltına inerek tabii ki. Dünyadaki en büyük Amerikan konsolosluğunu inşa etti Çalışacak sayısını da 1200 olarak belirledi

Kapı ya açıktır yada kapalı bunun ötesinde birşeyler düşünmek yanlıştır. Devlet televizyonu kürtçe bir kanal açmak ile bu kapıyı açmıştır.Eğer Kürtçe kanalı açmayıp özel kürtçe kanal açmanın önündeki engelleri kaldırmış olsa idi mecliste bu konuşmaya itiraz hakkınız olabilirdi. Provakasyon kokan bu tip eylemlerinde önü kapanmış olacaktı. Bence Ahmet Türk ilginç bir çıkış yaparak çifte standartın ne olduğunu göstermiştir. Başbakan dogu bölgelerinde özellikle o yöreye seslenirken tv kanalını açtığı ile siyaset yapıyor. şimdi demiyecekler mi buyrun hem kanal açıyorsun hemde Ahmet Türk'ün kürtçe konuşmasında yayın kesiyorsun Bu ne pehriz bu ne osmanlı lahanası Hele ki seçimlere az zaman kala Amerikanvari teknikler bazen işe yarayabiliyor. Dtp bu malzemeyi çok iyi kullanacaktır.Emin olun. Yanlız bu çıkışla gizli bir istekde ortaya sürüldü sanırım. Kürtçenin resmi dil olması talebi. Sanırım yakın bir zamanda işler içinden çıkılamayacak bir hale dogru gidiyor.

Bu yerel seçimlerde AKP'nin başarı şansı yoktur.Elbette işin işine katalizörler katılmaz ise Yanlız T.ERDOGAN'nın söylemlerinin arasındaki küçük kelimeler aslında tesadüfen mi yoksa bilerek mi kullanılıyor asıl bunu bilmek gerekiyor. Dikkat nisanda demokrasi gelebilir cümlesi, içinde bulunduğumuz dönem itibarı ile dikkat çekicidir. Genel şeçimlerde yüzde otuzlara düşen oy potansiyeli birkaç açıklama ile birden kırkyedilere tırmandırılıvermişti. Şimdi de sıfır kriz yönetimi,artan işsizlik ve toplumsal kaosa doğru yol alan yerel seçim arifesinde CHP'nin Baykala rağmen yükselişinin asıl altında yatan gerçeğin kararsızların kararı olduğunun farkında olan T.Erdogan bu konuda çok rahat davranmakta. Son zamanlardaki ergenekon açıklamaları,restleşmeler bir yere dogru mu çekiliyor acaba.? Bence Türkiye halkının demokrasiye olan inancı sınanıyor.Bu arada bu inanç birazda arttırılıyor. Ilımlı islam modeline uygun bir kahraman yaratılacak ise bunun yolu söylemlerden çok eylemle oluşturulacağına göre Gazzede oluşturulan birinci aşamanın diğer tamamlayıcıları ne zaman yapılacak? Nylon bir darbenin karşısına mı çıkarılacak? Ne dersiniz? Komplo teorisinin takendisi ama Belki de gerçekten nisan da demokrasi gelir? Oylar patlayabilir

8086 lardan başlayıp şu zamana kadar gelen bir kişi olarak benim tespit ettiklerim ise şunlardır; 1-İnternet söylenildiği gibi gerçekten bir çöplüktür. 2-Sosyalleşmeyi becerememiş ülkelerde tam bir paranoya hazinesidir. 3-Sizi olduğunuz dünyadan koparıp alıp götüren ve yepyeni bir kimlikle yaşamanızı saglayan uyuşturucuların en belalısıdır. 4-Her türlü maddi olmayan isteklerinizi gideren tatmin aracıdır. Elbette bu kadar kötü olduğu kadar da iyidir. 1-Kolay kazık yemezsiniz. 2-Kolay kandırılamazsınız. 3-En ufak bir ayrıntıda bile çılgın bilgi birikimine sahip olabilirsiniz. 4-Çevrenizde olmasını istediğiniz karakterinize uygun arkadaşların onlarcasını bulabilir her konuda dertleşebilirsiniz. 5-Oyun oynayabilirsiniz. 6-Hayalini bile kuramadığınız yerleri onunla gezebilirsiniz.Uzaydan dünyayı bile seyredebilirsiniz. Elbette bunlar uzayıp gider.Ben ilk aklıma gelenleri yazdım. Bu topic İnsanlığın en kötü buluşu nedir diye açılsa idi tereddütsüz bir tek buluşu yazardım. ELEKTRİK sevgilerimle,

ABD Afrikaya demokrasi getirir bizde köle ticaretine başlarız. Sevgili demirefe

Bence bu bop hamlesinden önce önümüzde çok ciddi bir proje daha var sanırım. Seçimlerden AKP'yi birinci parti olarak çıkaracak proje. Küresel krizin faturasının her gün daha da arttığı ülkemizde bu konunun yanından teğet bile geçmeyen iktidarın bu bela ile nasıl başa çıkacağı bir handikap bile olmazken nasıl oluyorda bugünkü gazetelerdeki beyanına dayanarak T.erdoğan oy patlaması bekliyor? Başbakanın çok rahat kendinden emin bir duruşu var.Hiçte yerel seçim telaşı üzerinde yok. Sürekli oy kaybına rağmen bop 'nin eşbaşkanı nasıl oluyorda bu şekilde beyan verebiliyor? Neye güveniyor? Yada onu bir kahraman yapabilecek yada bütün kararlı kararsız oyları kendisinde toplayabilecek son dakika açılımı ne olabilir? Kömür,beyaz eşya dağıtımı bu ivmeyi yaratmaz. Peki o halde ne olacak ki AKp'nin oylarında bir patlama yaratabilsin? Bop'tan vazgecemeyenler elbette AKP den de vazgememeyeceklerine göre sevgilerimle,

Çok dogru tanımlamalarda bulunmuşsunuz.Düşüncelerinize tamamı ile katılıyorum.Tüketemiyeceğimiz bir şeyi de ne yazık ki üretemiyoruz. sevgilerimle,

Ben seyretmedim ama sizin buraya taşıdıklarınızı okudum. İşte sığ adam olmanın,içeriksiz ve ticari yaşamanın oluşturduğu imaj budur. Çok açık ifade etmem gerekir ise bu kişinin filmine 2 dakika bile dayanamıyorum. Aslında ülkemizdeki kültür seviyesizliğinin çok güzel tanımını yapmış. " Recep İvedik. Bir de hakikaten bir çok kesimden adama hitap ediyor." Daha ne söylenebilir ki? sevgilerimle,

Sardunyam demiş ki; İşte mesele bu kadar basit. Demokrasi bir bardak gibidir.Kim ne döker ise onunla anılır. Bütünleşen dünyada(şu global kelimesine sinir oluyorum da) ayrımlaşmanın tehlikeleri daha da belirgin hale geldi.Bu karmaşadan çıkabilmenin tek yegane yolu demokrasinin tümünü çok ciddi bir şekilde sindirmeden geçmektedir. Senin, benim demokrasisinin olamayacağı gibi,kitle,zümre demokrasileri de olmaz. Eğer olursa işte böyle olur ki oynayacağın lig, arka bahçedir.

Sevgililer günü tabii ki haram o ne demek öyle tövbeee 14 şubat zevceler günü canım. Bütün zevcelerimizle o gün cezve kaynatıp,aşure dağıtacağız. Dileyen zevcelerimizi de cezvelerimize de katılabilir.