Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

politika

Φ Süper Üye -
  • Katılım

  • Son Ziyaret

politika tarafından postalanan herşey

  1. 30 Agustos Zafer Bayram'i Türkiye'nin iffetinin,ezaninin kurtarildigi bir savasin kutlanisidir. saygilarla
  2. Mehmet Saglam birgün o meclisten kendisi uzaklasacak,cünkü bunlar meclise yakismayan meclisin sayginligini yok eden isimlerdir.Milletvekillerine hakaret eden bir baskan yardimcisi o kürsüye ve de meclise layik olamaz.Onlar hakettikleri yeri birgün muhakkak bulacaklardir.O zaman o fidani onun gözleri önüne dikerek karanfilleri suratina atarak ona ne oldugunu anlatacak birileri muhakkak cikacaktir. Cavusesku,herseydi halkin uyanmasindan önce,sonunun nasil bittigini tüm dünya seyretti,Hitler,milyonlarca insanin kanina kastetti,sonunda bir siginakta zehir icerek ortadan yok oldu.Hangi birinin adini vereyim ki?Kendilerini adam sayarak,kazara ele gecirdikleri gücü insanlarin zulmü icin kullananlarin hicbirisi adam gibi ölmedi.Koltuklar gelip gecicidir,kimseye yar olmaz,önemli olan o koltukta tüm millete ve onun sectiklerine saygili olabilmektir.Koltuk altinizdan kaydiginda artik siradan bir insansiniz,Mustafa Kemal Atatürk sadece bir komutan degildi o bir siyasetciydi,o bir AYDIN'di,o bir INSAN'di.Insan oldugu icin bugün dünya üzerinde milyarlarca insan onun büyüklügünü konusur,ders kitaplarina onu örnek olarak koyarlar.Adam olamayanlar ise onun adini silmeye calisirlar. saygilarla
  3. Bu savcilar gercek cumhuriyet savcilaridir almis olduklari egitim onlari cumhuriyet ilkelerine bagli olmayi öngörür.Deniz Feneri davasinda tutuklanan ve 3 ay sonra serbest birakilip kendilerini tutuklatan savcilara dava acilmasi gösteriyor ki,son cumhuriyet savcilarida böyle sahte gerekcelerle görevlerinden uzaklastirilip ya islevleri sona erdirilmekte ya da yargilanmaktadirlar.HSYK denilen ve 12 Eylül'ün ürünü olan bir kurumun tarafsiz olabilecegini hele de baskani Adalet Bakani olursa bunun ne anlama geldigini sanirim akli ve vicdani olan ve de YETMEZ AMA EVET diyen kesimin bilmemesi mümkün degildir.Türkiye'de, bir ihanet cemberi icine alinarak tüm yargi organlari iktidara baglandi.Danistay'da en son kalan cumhuriyetcilerin yani vicdan sahibi kisilerin 19 Mayis ile ilgili kararina tepki koyan AKP'nin yetkili isimleri bu tepkileri ile,bu en son kalan cumhuriyetcileri ilk firsatta kendi adamlari ile degistireceklerine süphem yoktur.Demek ki Türkiye'de az da olsa hala cesur savci ve yargiclar varmis.Bu bir teselli mi olmali,teselli eger sonuctada teselli verici olursa evet tesellidir bu. Ilhan Cihaner ile baslayan cumhuriyet savcisi avi ile bircok yargic ve savci görevlerinden alindi.Cihaner tutuklandi,kim tarafindan Erzurumdaki özel yetkili cemaat savcisi tarafindan cünkü Cihaner cemaatin oyunlarina comak sokmustu.Bu comak ilk olarak Cemil Cicek'i rahatsiz etmis ve sonunda da Cihaner'in ofisine yapilan baskinla cumhuriyete karsi resmen savas acilmistir.Bu savasin bir tarafinda hala uykuda olan ve uyanacagada benzemeyen toplum diger yanda yani karsi cephede ise,laikligin,Atatürk'ün,cumhuriyetin ezeli düsmanlari var.Bunlar bagimsizliga karsidir,bunlar mandacidir,bugün Amerika sevdasi bu mandaciligi belgeleyen bir gercektir. saygilarla
  4. Nedir müslümanlik veya din nedir. Din herseyden önce adam olmayi,insan olmayi öngörür,elbise gördüm icinde adam yok,diyenler ne kadar da hakli.Milleti din iman gazelleri ile avuttular,aldattilar,aldatanlar asla müslüman degildi,olmadiklari icin Allahida kullandilar,Kuran'ida kullandilar,Allah adina yolsuzluk yapip yetim ve dogmamis bebelerin haklarini gaspettiler.Yirtik ayakkabi ile gelip,zirhli araclara,cesit cesit özel ucaklara,havuzlu villalara,gemiciklere sahip oldular.Vatandas Ahmet'in oglu bu vatan icin kendini feda ederken onlarin ogullari zevk sefa icinde yasadilar ölmediler.Rapor aldilar askerden kacmak ve gemicikler sahibi olmak icin. Din asla birlestirici bir güc degildir eger olsaydi peygamberin ölüsü yataginda dururken müslüman sanilanlar birbirine düsmez kim halife olacak diye komplolar hazirlamazdilar.Din derken önce dikkat edin.Bu millet ne kaybettiyse,Allah diyenden,din iman diyenden kaybetti,acin tarihi okuyun. Solcular bu ülkede asla iktidar olamadilar cünkü bugün Pensilvanya'da Türkiye'nin geleceginin projelerini hazirlayip ortagi veya sakirti basbakana fikir veren kisi,Komünizimle mücadele dernegi adi altinda Gladyo'nun yollarini hazirliyordu Erzurumda. Basbakanin ve sahte dindarlarin yalanlarindan üretilmis olan ve hicbir gercege dayanmayan bu cami teranaleri ile hic kimse tarihi carpitamaz.Camilere en büyük kötülük dindarlik taslayan din tacirlerinden gelmistir.Menderes'in yiktirdigi yüzlerce cami,Osmanli'nin otel olarak kullandirdigi onlarca cami ve AKP'nin yiktirdigi ve de yabancilara sattigi arsalardaki camilerin yikilmasindan bahsedemeyenler gercekci ve samimi degillerdir. saygilarla
  5. Sivas Madimak'ta failler kimlerdi?Penguen yangininda failler kim olabilir?Yangin kendi kendine cikamayacagina göre vardir herhalde bunda bir hikmet! saygilarla
  6. Türkiye'de rejim degistirilmistir bunu artik kabul etmeliyiz.Birseyleri kendimize inkar ederek biryerlere varamayiz.Türkiye'de artik laik bir sistem yoktur.Bunu kafamizi ne tarafa cevirirsek cevirelim görmekteyiz.Bizim yaptigimiz,sanki hala laik bir düzen varmista onu ortadan kaldirmaya calisiyorlarmis gibi kendi kendimizi avutmaktir. Türkiye de rejim degismistir ve cikarilmasi düsünülen yeni anayasa ile adi da degisecektir.Bu ad artik Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmayacaktir. 10 yildir,bu adamlar adim adim hedefledikleri amaclara ulastilar.Hicbir kavgaya gürültüye meydan birakmadan rejimi kendi istedikleri statüye kavusturdular.Ne genclikten,ne genclerin ailelerinden,ne demokrat gecinenlerden,ne devrimcilerden,ne Atatürkcülerden ne laiklerden ve ne de cumhuriyetcilerden hicbir karsi tepki görmeden istediklerini elde ettiler.Herkes seyretti.Kimi bana ne dedi,kimi,durun bi bekleyelim dedi,kimi biz güclüyüz yeri gelince ayaga kalkariz dedi,yani herkes birsey dedi ama bu herkes hicbir sey yapmadi. Karikatürler,evet güldürücü oldugu kadar da uyaricidir,yol göstericidir.Eger bir karikatürist,bu iktidarin yaptigini,karikatüriyle dile getiriyorsa ona mücadeleci denir,yani o kisi bir mücadele vermektedir.Bizlerse karikatüristin vermis oldugu karsi mücadeleye sadece onun karaladigi karikatüre bakip gülerek kendimizi avutuyoruz. Bakin 1 Mayis bile emekci bayrami olmaktan cikarilip,siyasi bir gösteriye dönüstürüldü.Polisten dayak yiyen,hakkini alamayan,özgürlükleri kisitlananlar 1Mayis'ta AKP bakanlarini alkisladilar.Devrimci Islami Genclik adi altinda 1 Mayis'a katilan HAS Partililer,kadina özgürlük yerine,türbana özgürlük diye pankart actilar.1 Mayis'ta tam bir bölücülük gösterimi yasandi.1 Mayis Emekci bayramidir,ancak bizde bu bayram,Soroz'un sendika baskanlari ve bölücülerin organize ettigi yiginlar tarafindan tam bir bölücülük gösterisine dönüstürüldü.Mustafa Kemal'in özgürlük ve bagimsizlik mücadelesinin adi bile gecmedi 1 Mayis'ta.1Mayis'ta Allah vardi ama Atatürk yoktu. saygilarla
  7. Anadolu'da yabanci uzmanlarin gözlemciliginde ortaya cikarilan toplu mezarlarin Türklerle dolu oldugu kanitlanmistir.Bir tane toplu ermeni mezari cikmadi bugüne kadar,yalanin iftiranin,düsmanligin bu kadari iyi niyetli olamaz.Bu tamamen Türk Ulusuna karsi alinmis bir cephedir.Burada amac ermeniler degildir,hedef Türkiye'dir ve Türk Ulusu'dur.Bu tarihi düsmanlik yeni degildir,asirlardir Türklere karsi yapilan saldirilardan sadece bir tekidir. saygilarla
  8. Türkiye son 10 yildir resmen,yani iktidar eliyle bir rejim degisikligine götürülmektedir.Bu cok aciktir.Yani gizlisi saklisi yoktur,bu rejimi degistirmek isteyen kesim bunu son 10 yilda defalarca dile getirmis ve uyguladiklari siyasetlerle,cikardiklari yasalarla söylemlerle ve bu cumhuriyeti kuranlara saldirilariyla yeterince ortaya koymuslardir.Peki onlarin bu cok acik olarak rejim degisikligine gitmelerine,kendilerine karsi olanlari,tutuklatmalarina veya islevini sona erdirmelerine karsi laik ve Atatürkcü rejimi savunduklarini iddia edenler ne yaptilar? Bu ülkede,birileri cikip acik acik sunu dediler:23 Nisan,19 Mayis bunlar yukardan inme,insanlara zorla birseyleri kutlamalari icin dayatilan seylerdir.Birkac ciliz ses disinda ne yapildi bu söylemlere karsi? Bu ülkede,Atatürk'ün Genclige Hitabesi'ne karsi ahlaka sigmayan karalamalar yapildi.Bu hitabenin,gencligi iktidarlara karsi yönlendirmek icin söylendigini ileri sürdüler.Kim bunlara karsi bir eylem yapti veya eylem birligine kalkisti? Bu ülkede,iktidara noterlik görevini sürdüren isim;"NE MUTLU TÜRK'ÜM DIYENE"sözünü daga tasa yazarak ilkel bir konuma düstük,dediginde kim bu amacini asan hakarete isyan etti? Hergün,Cumhuriyete,Atatürk'e karsi yapilan hakaret ve saldirilara karsi,kac Atatürkcü meydanlara cikarak meydan okudu? Bir avuc TGB'li ögrencinin hic cekinmeden,asla geri adim atmadan verdikleri mücadeleyi saygiyla selamliyorum.Onlar,dayak yediler,onlar tutuklandilar,onlar üniversiteden koguldular,ama asla vazgecmediler ve vazgecmeyecekler de.Mücadele budur.Bu mücadele yeterli olmadigi icin,Fetulah Gülen sahneye inmistir,Mümtazer Türköne gibi her iktidarin adami Atatürkcülere hakaret etmistir,Cankaya Noteri Mümtazer Türköne gibi bir Türklük karsitini,Atatürk Tarih Kurumuna atama cesaretini gösterebilmistir. Ülkesini savunmayip düsmana teslim eden ve kacarken aglayarak arkasina bakan Krala annesi söyle söylemistir:Adam gibi ülkeni savunamadin simdi kadin gibi aglayabilirsin! saygilarla
  9. Ermeni Basbakani biz yanildik diyebilirmis ama bizde yanilmisiz gibi bir cümleyi buraya tasimak gercekleri inkardir ve Türk Milletine zorla dayatmayla bir insanlik sucunu yükleme cabasidir. Asala'dan görevi devralan PKK Ermenilerle isbirligi yapmaktadir.PKK VE ASALA Türk Ulusu'nun bas düsmanidirlar,hedeflerinde SEVR vardir. saygilarla
  10. politika şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Birkac gün sonra 1 Mayis.Tüm Dünya Emekcileri'nin Bayram olarak kutladiklari tarih.O gün sadece emekcilerin sorunlari degil,tüm güncel sorunlar dile getirilecek ve iktidarlara uyarilar yapilacaktir.Yanlislardan dönülmesi yolunda elestiriler yapilacaktir. Ülkemizde emekci sinifindan yillardir esirgenen bu kutlama gününe,birkac yildir sadece laf olsun beri gelsin hesabi kutlama izni veriliyor.Aman ne izin,kutlamalar baslamadan günlerce önceden uyarilar,üstü kapali tehditler,"sakin haa,"gibi aba altindan sopa göstermeler. Hele de iktidarin atadigi valilerin bu tehditlerin sahibi olmasi gibi tam bir antidemokrat ve ucube bir durum söz konusudur. Dünya ülkelerinde büyük coskularla kutlanan bu Emekci Bayrami Türkiye'de birtürlü adam gibi kutlanamiyor,kutlandirilmiyor. 1 Mayis 1977 vahseti hala izleri kaybolmadan güncelligini koruyor. Bayramlarini kutlamak isteyen emekcilerin üzerine MIT:CIA isbirligi ile acilan ates sonucu onlarca insan hayatini kaybetmis,Cosku ve mutluluk dolu olmasi gereken 1 Mayis kana bulanmis,insanlar can korkusuyla birbirini ezerek kurtulmaya calismislardir.Kazanci Yokusu Emperyalistlerin iktidarlarinin kara bir lekesi olarak Türkiye'nin tarihine yazilmistir. Gecen yil büyük ugraslar sonucu 1 Mayis'i müsterek olarak kutlamak yönünde fikir birligi yapmis olan Konfederasyonlardan bazilari son anda aldiklari kararla bu birliktelige ihanet etmislerdir. Bu yil ki 1 Mayis kutlamalari ise daha simdiden ihanete ugratilmistir ve gecen yil son anda fikir degistiren konfederasyonlar,birlikte kutlama yapmamaya karar vermislerdir. Bu sendikalarin isveren yanlisi olmalari bir yana ayni zamanda iktidar yandasidirlarda. TÜRK-IS bilindigi gibi,Devletin, emekci kesimini kontrol altinda tutturdugu bir kurulustur.Buna benzer HAK-IS ve diger bazi Konfederasyonlarda AKP'ye karsi herhangi bir eylem yapmama karari almislardir. Dolayisiyla,1 Mayis kutlamalari sadece sol sendikalarin cabalari ile gerceklesiyor. Türk-Is.bir isci konfederasyonu olarak,ne Türkiye'de ki Kürtlerle ilgili konulara,ne Suriye'ye karsi iktidarin caldigi savas tamtamlarina,ne de Türkiye'de yasanan hukuk disiliga karsi herhangi bir eylem yapmak bir yana,herhangi bir uyaridada bulunmamaktadir.Halbuki bu konular sendikalarin gündemlerinde olmasi gereken konulardir. Bana kalirsa,Türkiye'de 1 Mayis'lar asla huzurlu ve birlik icerisinde kutlanamayacaktir.Cünkü eger bir sendika asli görevini unutup iktidarlarin koruyuculugana soyunuyorsa hem 1 Mayis'a hem de tüm emekcilere ihanet etmektedir. saygilarla
  11. Bugün,Ermeni iddilarini cürüten binlerce belge mevcuttur,sadece bu degil,bizzat;Ermenistan'in ilk basbakani bir katliamin olmadigini,Ermeniler'in suclu oldugunu ve Ruslar'in oyununa gelerek,gerceklesmesi mümkün olmayan hayaller pesinde kostuklarini,Türkler'in hakli olduklarini ve ülkelerini koruduklarini kitabinda acik acik yazmistir.Gidin Kaynak Yayinlari'ndan bu kitabi alip okuyun. Emanuel efendi Osmanli meclisinde milletvekilidir,sadece o degil digerleride gayrimüslim olarak milletvekilidir o mecliste.Eger foruma tasidiginiz linkteki yazilanlari objektif olarak okuduysaniz bircok ayrintiyida okumus olmaniz gerekiyor.O yazida Eskiya'dan bahsediliyor ve Ruslar'dan aldiklari yardimlar konu ediliyor.Türklerinde en az diger gruplar kadar can kaybi vermis oldugundan bahsediliyor.Bunlari objektif olarak degerlendirmelisiniz. Dedigim gibi,Türkiye'de Ermeni olduklari icin herhangi bir Ermeni katliami olmamistir.Bunu iddia etmek bile etik degildir.Eger konular üzerinde gercekten bilgi sahibi olmak istiyorsaniz sadece tek yanli bilgilerle yetinmeyin,her bilgiyi okuyun. saygilarla
  12. Irtica gercek anlamda hortlamistir.28 Subat'la toprak altina inenler simdi Akp ve onun özel yargisi ile tekrar toprak üstüne ciktilar.Laiklik artik yok ve ayni zamanda yargilaniyor. Tanri Türk Ulusunu korusun...! saygilarla
  13. Bir basbakan düsününki yalandan öte hicbirsey konusmuyor.Belgeleri kendine göre carpitip kamuoyunu aldatiyor.Insanlarimiz nasil olsa Allah diyenlere kanmaktadir.Aldatildigini anlamamak kadar kötü bir cehalet olurmu? Allahla aldatanlar,bu isi o kadar kolayca yapiyor ki dünyada ALLAHLA ALDATMAK meslegini bizdekiler kadar rahatlikla yapabilen baska ülke insanlarini tanimiyorum.Biz herseye inaniyoruz.Arastirma yok,inceleme yok,dogrumu yanlis mi demek yok,insan biraz tereddütte kalir;bu adam bunu söylüyor ama acaba bunda bir bit yenigi varmidir diye düsünmek yok.Baliklama atliyor o yalana ve secim zamani gelince oyla Yesile hesabi. Kac defa yazdik,belgeleriyle ortaya koyduk ki CHP döneminde yani bahsedilen dönemde,hicbir cami keyfi olarak amacinin disinda kullanilmadi diye.Cünkü ortada arsivler ve belgeler var.Neden bazi camilerin kapatildigini ve kapisina jandarma dikildigini bunlari yazdik ve belge olarak arsivlerden alinan belgeleri gösterdik.Kaynak ismi verdik ki insanlar acip okusunlar ögrensinler diye. Tekrar ediyorum:CHP döneminde yani bahsedilen dönemde ne Atatürk ve ne de Inönü hicbir camiyi ne ahir yapmistir ne de amaci disinda kullandirmislardir.Evet bazi camiler kisla olarak kullanildi,kullanilmasi gerekiyordu cünkü 2.Dünya Harbi baslamisti bu harbin Türkiye'ye sicrama olasiligi büyüktü ve bu nedenle alinan savunma önlemleri anlaminda bazi camilerde askerlerimiz yatirilmistir bu vatan icin bir mecburiyetti,ayrica camiler harp zamanlarinda en güvenilir mekanlardir.Bazi camiler ise erzak deposu olarak kullanildi bu da yine savas nedeniyle yapilan stoklarin muhafazasi icindi. Gelelim,veya dönelim Osmanli'ya:Osmanli,Balkanlardan Türkiye'ye kacan göcmenleri barindirmak icin Istanbul'daki büyük camileri(Sultanahmet,Süleymaniye,Yeni Cami,Beyazit Camii)otel olarak göcmenlere tahsis etmistir.Art niyetli olmayan bir basbakan bunlardanda bahseder ve atalarinin camileri nasil otel gibi kullandirdigini anlatir.Yapamaz cünkü Osmanli torunuyuz diyenler gercekleri ögrenirler dedeleri hakkinda. Gelelim Menderes'e:Menderes yol yapilacak diye onlarca hatta yüzlerce camiyi yiktirmistir.Menderes icin herkesi suclayan basbakan her nedense Menderes'in nasil bir cami katliami yaptirdigini anlatmaz anlatamaz cünkü gercek yüzleri ortaya cikar. Ya kendileri:Kac tane camiyi insaat alani toplu konut alani yaptirdilar bunuda anlatsin ya! Ayiptir,bir basbakana yalan ve fitne yakismaz. saygilarla
  14. 1 Mayis, ülkemizde bazi art niyetli siyasi ve medya kesiminde hep Komünist Bayrami olarak gösterilmis ve 1 Mayis'ta sadece solcular o günü kutlamak ister diye insanlara yanlis bilgiler vermislerdir.Bu sadece 1 Mayis'la ilgili degil hemen her konuda insanlarimiz yanlis yönlendirilmislerdir. Evet 1 Mayis Emekci Bayrami olarak sol bir nitelik tasir,ancak emekcilerimizin hepsi solcu degildir.Sag görüslü olan milyonlarca emekci vardir ve 1 Mayis bunlarinda bayramidir,sonucta ezilen emekci kesimi sadece solcu emekciler degildir,sagcilarda ezilmektedir.Bilimsel olarak baktigimizda ise ezilen tüm kesimler haklarini aramak icin 1 Mayis'ta toplanirlar.Sendikalarin gecmisinden bahsetmenin anlami yok cünkü o zaman farkli anlatimlar cikar ortaya sendikalarla ilgili olarak. Islamin devrimcisi olurmu denebilir,olur olmalidirda!Günümüzde dini siyasete alet ederek hertürlü melanet islenmektedir.Devletin kurulus felsefesi din kullanilarak ortadan kaldirilmak istenmektedir.Tabii ki buna karsi mücadele veren gercek iman sahipleri kendilerini devrimci olarak adlandirabilirler. Bence olumlu bir gelisme ama yine de 1 Mayis'i bekleyip bu Devrimci Islam'in amacini anlamakta bence yarar vardir. saygilarla
  15. Bana Ermenilerle ilgili belge diye sunulan iddialardan yüzlercesi var piyasada.Bunlar benim acimdan gecerli olamaz.Müspet belgeler isiginda Türkiyde bir Ermeni katliami olmadigi bir gercektir.Bunun aksini iddia etmek havanda su dögmektir. Ermenistan'in ilk basbakani bile acik acik bir soykirim olmadigini itiraf etms ve bunu kitabinda belirtmis ve Türklerin hakli olduklarindan bahsetmisse gerisi hikayedir,senaryodur. saygilarla
  16. Kürt dili diye bir dilin olmadigini ben degil dünya dilleri kategorileri söylüyor ki dogrudur,Kürtce diye bir dil yoktur yapay bir dildir ve bu dilin varligini iddia edenler bile konustuklari dili kendileri bile anlamazlar.Kabul edilmesine gelince,kimin kabul ettigi önemlidir,neden kabul ettikleri önemlidir.Amacin ne oldugunu akli basinda olan herkes bilir.Bilmek istemeyenlerin de kimler olduklari bilinir. Türk Tarihinde ve dünya tarihlerinde,ne Ermeni katliami vardir ne de Dersim katliami.Bu katliam iftiralari tarihi carpitmak,Türkiye Cumhuriyetini kuran kadrolarla hesaplasmak isteyen ic ve dis düsmanin senaryolarindan öteye gecmez.Yukaridaki yazida belgelerle Ermeni olaylari anlatilmistir.Anlamak isteyen anlar.Eskiyayi savunanlarin Türkiye Cumhuriyeti Devletini yikmak isteyenlerle omuz omuza calistiklari artik asikardir.Türkiye'nin bölünme anayasasinin hazirlanmasinda iktidarin bahsettigi B PLANI eger,Türkiye'nin bölünmesine ana muhalefet partisi karsi cikipta anayasa calismalarini boykot ederse bu B PLAN geregince BDP VE MHP ile yeni anayasa cikarilacaktir.Olay budur.Eskiya bu nedenle savunulmaktadir. Dersimde katliam olmamistir,genc cumhuriyete karsi cephe alan dinci ve Kürtcü Ingiliz isbirlikcilerine karsi verilmis bir savas vardir.Olaylara objektif degilde yikici gözle bakanlar bu gercegi görmek istemezler. saygilarla
  17. Asagida Islamci bir yazar olan ve yillarca laiklige hakaretler yagdiran,laikligi savunanlara demedigini birakmayan Mehmet Sevket Eygi'nin bir yazisini alintiladim.Islamiyeti en radikal bicimde savunan Mehmet Sevket Eygi bakiniz Allah ile aldatanlara ve dini siyasete bulastiranlar icin nasil bir yazi kaleme almis: Bu yazinin altina imza atmamak mümkün mü? Iste Türkiye'de ki müslümanlarin hali budur.Dinle ilgisi olmayan bir müslümanlik ve bu müslümanlik icin cumhuriyet yikiliyor. saygilarla
  18. EMPERYALİSTLERİN 1915 YUTTURMASI 24 Nisan 2012 Ermeni sorununda esas suçlu İngiltere, Rusya, Fransa, ABD ve onların dümen suyunda hareket eden Batılılar’dır. • İngiltere, o zamanlar sömürgesi olan Hindistan’a Rusların yolunu kapamak için Doğu’da Büyük Ermenistan sözüyle Ermenileri aldatır • Rusya, Büyük Ermenistan bahanesiyle Akdeniz’e inmek ister • Fransa, Doğu’da kendine pay çıkaramayacağını bildiğinden Ermenilere Güney Doğu’da- tarihte asla var olmamış olan- Küçük Ermenistan -sözünü verir • ABD, Orta Doğu’yu Protestan yapmak amacıyla yola koyulur. Osmanlı İmparatorluğu 1774’te imzaladığı küçük Kaynarca antlaşması ile durgunluk dönemine girmiştir. Artık Hıristiyan dünyası için Türk tehlikesi yoktur. Dünyanın dört bucağında çanlar çalar. Emperyalister ağızlarından salyalar akarak , İmparatorluğu parçalama plânları yaparlar. Plânlarını uygulayacak olanlar, Ermenilerdir. RUSYA • Ruhânî lider Argutyan ile Ermeni okulu kurucusu Lazaryan ARARAT Prensliği projesini hazırlarlar: 1779 • 1800: Çarlık Rusya Ermenileri yetiştirmek için Harp Akademilerinin kapsını açar..Ve..Bundan sonra bu hazırlıklar genişler…Çeşitli Ermeni isyanları düzenlerler. Sonuçta Rus Ordusunda 150bin Ermeni ile 1915’te Osmanlı topraklarına saldırır. Bu yıla kadar Ermenilerin yaptıkları küçük çaptaki katliamlar tam anlamıyla TÜRK SOYKIRIMI HÂLİNİ ALIR. İNGİLTERE • 1804: Londra’da ”British and Foreign Bible Society” kurulur. Görevleri; Anadolu’ya misyoner gönderip Ermenileri hazırlamaktır • 1812: İngiliz Broken sözlüğü Doğu Anadolu’ya Turcomania yerine, ARMENİA adını verir (Broken Dic. London. 1815) • 1828: Berlin konferansında bu ad resmileşir • 1876: İngilizlerin Ermenilere ilgi duyması üzerine, Başbakan Gladston, sağ kolu James Briyce ile Londra’da İNGİLİ Z- ERMENİ BİRLİĞİNİ kurar. Amaç • Türklerin Anadolu’dan kovulması, yerine Ermenilerin yerleştirilmesi, Protestan Ermeni Devletinin kurulması…Artık ok yayından çıkmıştır; İngiltere, İmparatorluğu bölüşmek için elinden geleni yapacaktır FRANSA • 1802: Napoleon Ermenilerden istifade ederek İngilizlerin Hindistan yolunu kesmeği düşünür. Bab-i-Âlî deki sefire fikrini sorar, cevabı “Sir, Ermeniler hayatlarından o kadar memnun ki…” , Napoleon, Mısır’a yönelir • 1881-1882: İmparatorluk Fransa ve İngiltere arasında paylaşılır. İngiltere Mısır’ı, Fransa Tunus’u işgâl eder… • Marsilya başta olmak üzere Ermeni basını Fransa’da ortaya çıkar. Her tür yalan ve iftirayla şiddetli bir Osmanlı İmparatorluğu karşıt propagandası başlar…Ermeni isyanları kışkırtılır, emperyalistler elçilik, konsolosluk, kiliseler ve basın yolu ile her tür maddî yardım, silâh, cephane yardımlarıyla Ermenileri desteklerler…Sonuçta Fransa Güney Doğu’yu işgâl eder. ABD • 1805-1810: Amerikan misyonerleri Orta Doğu ve Anadolu’yu Protestan yapma çabasına girişirler. Bu faaliyetin merkezi, “Beacon street 14 Boston”dur. Bu çaba, iflâs’a uğrar ve Ermenileri İmparatorluğa karşı kışkırtma şekline dönüşür. Arnavutköy’de, propaganda merkezi olan Robert College kurulur. • Ürettikleri yalan telgraflara Talât Paşa’nın Ermeni jenosidi için emir verdiği tüm dünyaya yutturulur • 1922: Wilson, Anadolu’nun etnilere göre bölünmesi fikrini ortaya atar. Fakat • Komünist Rusya yönetimindeki Türk devletleri • Hindistan’daki 500 etni ile meşgûl olunmaz • Lozan’ı imzalamaz…Ve bu güne gelinir Çok kısa olarak emperyalistlerin Ermeni sorununu yarattıklarını gördük. Bu emperyalistler Ermenileri tetikçi olarak üstümüze saldırtan ve ellerinden gelen bütün alçaklığı yaptıktan sonra ortaya hakem rolüyle çıkmaya utanmamışlar, utanmamaktadırlar. Onlara göre; • 1915’te hiçbir şeyden haberi olmayan masum Ermenileri bu hain katil Türkler evlerinden alıp Mezopotamya çöllerinde katletmişlerdir. Ve de bu yalanı yutturmak, aynı zamanda suçsuz olduklarına dünyayı kandırmak için gene Ermenileri kullanmaktadırlar. Karşımızda Ermeniler yoktur, doğrudan Emperyalist ülkeler vardır. Uyguladıkları taktik ile, Ermeniler bizleri itham etmekte, biz de kendimizi savunmaya gayret etmekteyiz. Artık savunma dönemi bitmiştir. Ermeni suçları çok yönlü olarak ortaya konmuştur. Hücum dönemi başlamalıdır: • AYAĞA KALK, EMPERYALİST! demeliyiz, ayağa kaldırıp suçlarını suratlarına çarpmalıyız… Yoksa daha çok yıllar bu ülkelere seçim malzemesi olmaya devam edeceğiz. Halûk Tarcan İLK KURŞUN
  19. Hezeyanlardan öteye gecemeyen argümanlar.Türk ve dünyaTarihlerinde Ermeni katliami diye hicbir sahife yoktur,Türk Milleti kana susamis bir millet degildir olmamistir.Ermenilerin tamamen gercek disi iddialarinin nedenini ve kökenini bilmeden bir toplumu mahkum etmek etik degildir. saygilarla
  20. Ben herzaman sunu savundum:Emperyalistlerin güdümünde,genc cumhuriyete karsi ayaklanarak,Lozan'i degil Sevr'i geri getirmek icin kan dökenlere o genc cumhuriyetin yöneticileri gerektigi sekilde karsilik veremediler dolayisiyla bugünlere kadar gelindi.Aslinda hepsinin yok edilmesi sartti.Ancak amac masum insanlari yok etmek degil ayaklanan Kürt fasistleri ortadan kaldirmakti. onlarin biraktigi zehirli tohumlar yeniden yeserdi ve Türkiye'yi yöneten kadrolara kadar bulasti. Önce Rus'larin güdümünde Türk halkina en agir zulmü yasattilar,sonra Fransiz'larin güdümünde bu zulmü tekrarladilar.Yüzbinlerce masum Türk insani gaddar Ermeni cetecilerin ellerinde yakildi,öldürüldü parcalandi.Türk Milleti'nin onurlu ve vakarli tarihi o na bu zulme bicak kemige dayanincaya kadar sabretmeyi ögretmisti.Ermeni ordularinin Türk ordusuna karsi vermis oldugu savasi Ermeni yandaslarinin hicbiri dile getirmez cünkü planlari ortaya cikar.Eger bu gercek ortaya cikarsa Ermeni yandaslarini aslinda Türk düsmani olduklarida ortaya cikacakti bu nedenle hep sustular ve hep Ermenileri magdur gösterdiler,göstermeye calistilar.Bunlar o kadar gemi aziya aldi ki Avrupa'da Türklerin kisitlanmak istenen özgürlüklerine karsi tek bir tepki koymadilar.Ermeni soykirimi olmamistir demeyi suc sayan yasayi Türk gecinen binlerce Ermeni yandasi alkisladi.Ancak hak yerini buldu ve bu yasayi cikarmak isteyenlerin kendi yargisi Türklerin elinden alinmak istenen düsünce özgürlügünü Türklere iade etti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulusundan bugüne kadar gecen sürede,Cumhuriyetin kurulmus oldugu ilk 25 yili saymazsak geriye kalan yillarda Türkiye'yi yöneten kadrolarin hepsi emperyalistlerin güdümünde siyaset yapmislardir.Türkiye'nin NATO'ya girisi ile Türk Ordusu ABD'nin hizmetinde calisan bir örgüt haline getirilmistir.Sevr ile bölemedikleri Türkiye'yi bölebilmek icin emperyalistlerin yani dünkü isgal güclerinin Türkiye üzerinde oynadigi oyunlarin basinda irtica gelir.Kürt isyanlarida irtica ile baglantilidir cünkü o isyanlarin basindaki isimler hep dinle ugrasan isimlerdi.Isgalciler bu isimleri kullanarak halk kitlelerini onlarin pesine rahatca takabiliyordular.Bunda basarili olamayinca bu sefer direk olarak iktidarlara yöneldiler.Dinci kadrolarin yönetime gelmeleri ile baslayan laiklik karsiti hareketler 28 Subat döneminde iyice ayyuka cikmis ve rejimi tehdit etmeye baslamisti.TSK Anayasanin kendisine vermis oldugu yetkiyi kullanarak aslinda sivil yöneticilerin almalari gereken önlemi almalari icin bir uyarida bulunmus ve laikligin korunmasini istemislerdir.O dönemin basbakani ve bakanlar kurulu tarafindan onaylanarak gerek egitim alaninda gerek kamualaninda birtakim uygulamalara gidilmis ve sonunda hükümet istifa etmistir.Muhakkak ki hesap vermesi gerekenlere hesap sorulmalidir,ancak samar oglani gibi askere her sucu yükleyip asil suclu olanlari gözardi etmek ne vicdana sigar ne de hukuka. 28 Subat'tan,12 Eylül'den veya Cumhuriyetten hesap sorulmali diye ortaya cikan firsatcilar 28 Subati yargilayanlara ve yargiliyoruz diyenlere "Siz mesru bir hükümet degilsiniz,siz darbe anayasasi ile iktidara geldiniz,siz 12 Eylül'ün artillarisiniz"diye kac defa seslendiler?Kac defa sokaga ciktilar?Kac defa polis dayagi yediler? saygilarla
  21. Erkek millet oldugumuz icin basbakanda erkek gibi masallah. saygilarla
  22. Islam Tarihi'nin en kanli sahifeleri Emeviler döneminde yazilmistir.Imam-i Azam Ebu Hanife yani Hanefi Mezhebi'nin kurucusu olan ulu kisi Emeviler tarafindan zindanlarda cürütülerek öldürülmüstür.Dinin siyasete alet edilmesi Emeviler dönemine rastlar.Emevi halifeleri hem namaz kilardilar hem de cinayet islerdiler.Kendi halifeliklerini tehlikede gördüklerinde,yönetimlerine karsi muhalefet edildiginde asla aflari yoktu muhalefet eden kimse kellesi giderdi.Yüzlerce binlerce masum müslüman Emeviler tarafindan idam edilmistir.Imam-i Azam Ebu Hanife peygamberin yolundan giden,onun mirasini insanlara aktaran bir önderdi dolayisiyla,onun bu görevinin icinde Emevi krallarinin yaptigi gayrimesru uygulamalari,dinle ilgisi olmayan yönetimlerini elestirmekte vardi ancak onun bu insanlik görevini yerine getirmesi Emevi güc sahiplerinin isine gelmemis ve bu ulu insani tutuklayip zindana attirmis ve sonunda öldürmüslerdir. Din siyasete alet ediliyorsa orada hak ve hukuk aranmaz artik.Nitekim Türkiye'de bunu yasiyoruz gün be gün.Türkiye adim adim bir islam ülkesi olma yoluna giriyor.Gültekin Avci isimli bir savci ve de BUGÜN Gazetesi'nin köse yazari,Dogu'nun istilasi adli kitabinda söyle diyor:Bir takim mazisini unutmus köksüzlerin,Türkiye bir Islam Ülkesi degildir demesine ,ülkemizde irtica ile mücadelenin adeta Islamla mücadele halin de sapkin bir paranoyaya dönüstügü ve milletin kendi kendini inkar noktasina getirildigi ve inkarciligin aziz milletimize bazi bürokratik kokusmusluklar tarafindan dayatildigi bir vakia ise de,bu necip milleti ayakta tutup kendine getiren maneviyatin,"Asim'in Nesli"olma niteligi ve sevdasinin oldugunun genclige unutturulmasi,bir modernizm olarak algilansa ve empoze edilse de,ölümüm peygamberin agusu,sehadetin ulasilabilcek en ulvi mevkki oldugu parolalari ve sevdalarinin ,bu aziz milletin ordusuna ve gencligine unutturulmasi,bu istikametteki düsünsel yönelimlerin engellenmesi ve örtülmesi yolundaki caba ve hezeyanlar birer aglatici hakikat olsa da:Türk Milleti dindardir,Türk Milleti ahlaklidir,Türk Milleti fedakardir...Canakkal ve Istiklal harbini nasil "Asim'in Nesli"kazandiysa,önümüzdeki kiyamet savaslarini da Allah'in inayet ve keremiyle yine degisecek ve dönüsecek olan,ölüm karsisina cikinca dünyevi korkularin bir hic oldugunu,dünyevi zenginliklerin ve itibarlarin yakici bir zehir oldugunu,ölümden öte yol olmadigini ve ölüme hangi parolalarla gidilmesi gerektigini kavrayacak olan,yillardirsogumus ve küllnemis görünüp birden alavlenecek b ir kimlik olan "Asim'in Nesli"kazanacaktir.... Bu Gültekin Avci'nin meslegi savciliktir.Adina Cumhuriyet savcisi densede,yukarida kitabindan almis oldugum bu paragraf ve kitabin icindeki tüm yaklasimlar Gültekin Avci'nin bir cumhuriyet savcisi olmaktan cok cemaat savcisi oldugunu kanitlayacak güctedir. Özel Yetkili Savcilar ve Mahkemeler öyle siradan savcilar ve mahkemeler degildir.Orada görev yapan tüm savci ve yargiclarin cemaatlerle az veya cok ilgileri vardir.Yukaridaki yaziyi okuyup icerigindeki mesajlari inceledigimde neden orduya karsi yikici faaliyetlerin ayyuka cikarilmis oldugunu daha iyi anliyorum.Tabii ki olayin farkli yönleride var.Ancak Laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin savcilari,yöneticileri eger yatip kalkip dinden imandan Kurandan bahsediyorlarsa bunlar yanilticidir arti niyetlidir.Kurandan insanlari sogutmak icin mümkün olan her yolu denemektedirler.Cünkü normal bir insan sadece din ve imanla ugrasmaz,baska mesgalelerde olmalidir.Eger yoksa o insan normal degildir.Normal olmadigini adina cumhuriyet savcisi denilen birisinin yazdiklarina bakarak anlamamiz zor degildir. Ergenekon ve diger tertiplerin yargilayicilarinin neden o insanlara savunma hakki vermediklerini,neden ortaya cikarilan sahtekarliklara ragmen hala tutuklu hallerin devaminda israr ettiklerini anlamak icin savci ve yargiclarin kimler olduklarina kimlerin sanik olduguna bakmak yeterlidir. saygilarla
  23. politika şurada bir başlık gönderdi: Politika Bilimi
    Aylardan bu yana,Eurovizyon Sarki Yarismasinin yapilacagi Azerbaycan'a karsi Avrupa'da ve Amnesty International'de müthis bir öfke var. GEREKCE: Azerbaycan'da,hükümet cok sert ve antidemokratikmis ve su anda 6 Gazeteci tutukluymus.AB Komisyonu ve Danisma Meclisi Azerbaycan'a cok sert bir uyari vermis.Amnesty ise tutuklu gazetecilerin "derhal"serbest birakilmasini istemis. Sarki yarismasina kisa bir süre kala baslatilmis olan bu asimetrik saldiri bir Ermeni planidir.Amac,bu yarismaya katilimi mümkün oldugunca asagi cekmek ve Azerbaycan'i dünya kamuoyu nezdinde antidemokrat olarak göstermektir. Amnesty International,bir zamanlar Türkiye'yi hep kara listenin basina almisti.Sinek birisini isirsa Amnesty International derhal protesto ederdi sinegi.Son 10 yildir Amnesty International'in sesi Türkiye'ye karsi kisildi.Diger kuruluslarin ve de AB'nin Türkiye'de son 6 yildir yasanan ve bir darbeyi aratmayan insan haklari ihlalleriyle ilgili,icerde tutuklu olan yüzün üzerinde gazeteci ile ilgili bugüne kadar ciliz bir iki laf disinda ciddi hicbir uyarisi olmamistir.Tam aksine,hepside sözlesmis gibi,Türkiye'de nasil bir demokrasi oldugunu,Türkiye'nin örnek bir ülke oldugunu propaganda etmektedirler.Muhakkak ki,AB'nin ABD'den bagimsiz karar alabilmesi biraz zordur.Insan Haklari kuruluslarininda bagli olduklari ülkeler düsünüldügünde neden Türkiye'ye karsi killarini bile kipirtatmiyor olduklarini anlamakta zorluk cekmeyiz. Türkiye'nin bölünmesi,Türkiye'nin Lozan'i unutmasi,Türkiye'nin ABD'nin bir kolonisi olmasi AB'nin hedefleri arasindadir. Azerbaycan üzerine oynanan oyunlardan her ne hikmetse Türkiyede ki medyadan tek bir ses cikmamaktadir.12 Eylül'ler,28 Subat'lar Türkiye'nin tüm diger gündeminde olmasi gereken herseyi bir anda silip süpürmüstür.AB'nin Azerbaycan'a karsi takinmis oldugu tavri protesto etmekten korkan medya icten pazarliklidir.AB'nin protesto edilmesi demek AB'den Türkiye'ye uyarilarin gelmesi demektir.Yani sen sus bende susayim hesabidir bu. saygilarla
  24. politika şurada bir başlık gönderdi: Gazete Haberleri Paylaşımı
    ZAHİDE UÇAR Yazdı: MECLİS TİYATROSU : Y-Anayasa19 Nisan 2012 “Meclis tiyatro”da tiyatrocuları kıskandıracak bir performansla sürekli yeni bir oyun sergileniyor. Her oyun arasına bir reklam giriyor: Y-Anayasa(!)… Y-CHP gibi yani… Soros’un turuncu rengine boyanmış, Barzani sosuyla tatlanmış, PKK tabağında servis: Bölünme yasası… Okyanus ötesinden verildiği aşikar olan ev ödevi Türk Milletine Y-Anayasa olarak yutturulmaya çalışılıyor. Meclis tiyatronun tek aktörü olan Erdoğan çalıyor, muhalefet oynuyor. Muhalif görünümlü yedek oyuncular halkın gazını alarak olası bir patlamanın önüne geçiyor. Erdoğan 2007 yılında Özbudun’a bir anayasa sipariş etti. Yap bir kilo pirzola der gibi; “bir anayasa YAP” demişti. Hazırlanan Y-Anayasa taslağı Amerika’ya götürüldü. Görücüye çıktı. Taslakta nelerin olduğunu Türk Halkı asla öğrenemedi. Hükümet üniversitelerden, sivil toplum kuruluşlarından Y-Anayasa için öneri alıyor. Sözüm ona toplumsal mutabakatla Y-Anayasayı çıkarmış olacaklar. Oysa Erdoğan’ın anayasa taslağı zaten hazır… Bunu nereden mi biliyorum? Erdoğan’ın dokuz yıldır uyguladığı politikalardan. Muhalefetin bunu bilmemesi mümkün değil. Bilmiyorsa da vahim, çünkü ülke yönetmeye talipler. Biliyorlarsa bölünme anayasasını meşrulaştırma görevini yerine getiriyorlar demektir. Yedek oyuncu durumu yani(!).. Meclis Tiyatro’ya hoş geldiniz… Türk Halkına karşı işlenecek cinayetin faili meçhule yazılmasını isteyen derin toplum mühendisleri, “toplumsal mutabakat” maskesiyle zaten hazırda olan Y-Anayasayı mutabakat yasasıymış gibi yutturacaklar. Ufuk Söylemez’in güzel yakıştırması ile; “toplu ikna odası haline gelen holding medyası” cinayete azmettirme görevini şehvetle yerine getiriyor. Bu durumu değerli hemşerim Prof. Dr. Meltem DİKMEN-CANİKLİOĞLU hukuk diliyle şöyle açıklıyor: “Bir kişiyi başka bir kişi öldürürse cinayetten yargılanır. Bir kişiyi bin kişi linç ederse faili meçhul olur. Katil bulunmaz. Anayasa değişikliği ile Türk Halkına karşı cinayet suçu işleyenler bu cinayete önce muhalefeti ortak etti. Şimdi Türk Halkını Türk Milletine karşı bu cinayete ortak edip sorumluluktan kurtulacaklar.” Y-Anayasa tezgahı bundan daha açık nasıl tarif edilir? Bu hükümetin 9 yıldır hukuk adına ne yaptığını, ne söylediklerini hatırlarsak, başımıza gelecekleri daha iyi anlarız: 1-AKP’nin özel mahkemeleri… Sehven üretilen suç unsurları… Adaletin elinde ölüme yollanan insanlar… Medya, polis, yargı üçgeninde yürütülen bir dava(!).. Şantajdan Tehdide-İLERİ Demokrasi(!).. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Eski Türk Metal Sendikası başkanı Mustafa Özbek tahliyesinin ardından “22 ay savunma yapmadan çıktım, 3 saat önce teröristtim, şimdi ne değişti?” diye açıklama yaptı. Açıklama üzerine Bülent Arınç “kabadayılık yapmasın” dedi. Arkasından da ekledi; “Çünkü öyle kabadayılar vardı. Tahliye edilip çıktığında 1.5 saat kadar televizyon önünde konuşan, sonra tekrar ‘içeri buyurun’ dendiğinde sesi çıkmayanlar var”. Şantaj demokrasisini biliyorduk da, ileri demokrasi dedikleri şeyin TEHDİT DEMOKRASİSİ olduğunu da Arınç sayesinde öğrenmiştik. 2- 2 yıldır YAŞ kararları öncesi hukuk harekete geçirilip tutuklama kararları çıkartıldı. Yani, yargı kullanılarak istenmeyen komutanlar bertaraf edildi. 3- Çok Demokratik Başbakan “polis rejimin güvencesidir, sigortasıdır” diyerek hukuk devletinden polis devletine geçişin sinyalini vermişti. Bir 23 Nisan Çocuk Bayramında başbakan koltuğuna oturtulan kız çocuğuna “başbakan sensin, ister as, ister kes” diyen Erdoğan’ın beğenmediği bir yargı kararı için; “bunu bir de ulemaya soralım” dediğini hatırlarsak, hayal ettiği Türkiye’yi tahmin etmek zor olmasa gerek. 4- 2003 yılında “Türkiye Tanıtım Konseyi”nin çalışmalarından bazı hatırlatmalarda bulunayım, AKP zihniyetinin yapacağı Y-Anayasa’yı siz tahmin edin. Projenin İstanbul’la ilgili bölümünde “İstanbul, Müslümanlık ve Türklük gibi negatif çağrışımları olan kavramlardan soyutlanarak ele alınabilecek bir değerdir” yazıyordu. Türkiye’nin tanıtılacak tarihi mekanları, “ Efes, Nemrut, Ksantos, Antik kiliseler, tapınaklar”; tarihi kişilikler de, “Yedi Uyurlar, Homeros, Sezar, Diyojen, Ezop ve Nakşidil Sultan” olarak belirlenmişti. Bu projede yer alan komitelerdeki isimler daha da ilginç. Kültür-Edebiyat-Mizah komitesi: Mario Levi, Orhan Pamuk. Tarih-Arkeoloji-Mimarlık: Prof. Dr. Stefanos Yerasimos. Kamu: Ali Müfit Gürtüna, Cengiz Özdemir, Melih Gökçek. Basın Medya: Etyen Mahçupyan, Mehmet Ali Birand. Akademikler: Geyvan Mc. Millen, Prof. Dr. Jak Deleon. Sivil Toplum-Meslek Örgütleri: Aldo Kaslowski, Tanıtım Strajejileri Kurulu: Vincent Bouvard. Gördüğünüz gibi, Türkiye’yi Türksüz ve İslamsız tanıtmaya kalkan AKP iktidarı; tarihimizi tartışmaya açarak, kültürümüzü yozlaştırarak, hutbelerden “İslam tek geçerli dindir” sözünü kaldırarak devleti Türksüzleştiriyor. 5- KCK operasyonunda tutuklanan eski DEP’li Hatip Dicle mahkemede; Bakan Atalay’ın, 15 Ekim’de görüştüğü DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk’e “Müsteşarımı Diyarbakır’a gönderdim. Hakim ve savcılar ayarlandı, gelen PKK’lılar geldiği gibi geçecek” dediğini iddia etti. (2010) 6-“Kürt Açılımı” diye başlatılan bölücü söylemden sonra “demokratik açılım” diye devam edilen açılım-saçılımın içeriğini biz öğrenemedik ama Başvekil ABD’de ki “dostları” ile paylaşacağını söyledi. İlk ziyaret ettiği yer Dünya Siyonist Örgütü ADL..(!) (2009) 7- ABD Başkanı Obama TBMM’de yaptığı konuşmada Türkiye’ye dört konuda ödev vermişti. Ödev konusu: “Azınlıklar, Ermenistan ile ilişkiler, Kıbrıs meselesi ve sözde Kürt açılımı.” İktidar vekilleri utanmadan Obama’yı ayakta alkışlamıştı. Şimdi bir “ast” gibi “üstlerine” çalışmalarını sunuyorlar. Ve Başbakan diyor ki; “alıştırarak yapacağız(!)..”(2009) 8- Bakınız Aslan Bulut ne yazıyor: “2001 yılı Temmuz ayında bir lobi şirketi vasıtasıyla Tayip Erdoğan’a ABD’den gönderilen CFR kaynaklı memorandumda, “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” deniliyordu. Bu gizli belgenin orijinalini AKP’nin kurulmasını bekledikten sonra, Kurultay ve Yeniçağ’da, ayrıca Küresel Haçlı Seferi kitabımda yayımladım. Başlangıçta belgenin gerçek olduğuna ben de inanamamıştım. Fakat AKP kurulup programı açıklandığında gördüm ki memorandumda yazılanlar, neredeyse aynı ifadelerle partinin programı haline getirilmiş!“ 9-1996 yılında Abromawitz Erdoğan’ın başbakan, Gül’ün dışişleri bakanı olacağınızı söylemişti. Y-Anayasayı da biliyor olmalı. 10- Recep Bey’in vekili Kabe’de iken mecliste oy kullanma mahareti gösterecek kadar beceriklidir. 11- YARSAV Başkanı’nın tarihe not düşecek bir tespiti var: “Hukuk mücadelesi Türkiye de zor bir mücadele. Ancak ilginç olan Türkiye’de hukukun içinde kalanlar, hukuksuz olarak gösterilmekte ve hukukun dışına çıkmayan bu kişiler, hukuka ulaşmak için mücadele etmek durumunda bırakılmakta. Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU”(2009) 12-Ergenekon davasının 82. Duruşmasında gazeteci Hayrullah Mahmut Özgür’ün sorgusu yapılıyor. Star gazetesinin Uzan Grubuna ait olduğu dönemde 2003 yılında Ankara Temsilciliğini yapan Özgür, çapraz sorgusu sırasında çarpıcı bilgiler veriyor. Bu bilgilere göre: “Tayyip Bey, belediye başkanı olduğu dönemde Zapsu ile birlikte ABD Başkonsolosluğu’nu ziyaret ediyor. Başbakan olması halinde neler yapacağını anlatıp sözler veriyor. İşte bu sahnelerin videosunu bazı kişiler Hayrullah Mahmut’a izletiyorlar. Ardından söz alan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in, Özgür’e sorduğu sorular ve Özgür’ün yanıtları şöyle: PERİNÇEK: İzlediğiniz, ABD İstanbul Başkonsolosluğu’ndaki toplantı görüntülerinde, Tayyip Erdoğan’ın “özelleştirmeyi sonuna kadar götürme” taahhüdü dışında başka başlık var mı? Görüntülerde Cüneyt Zapsu da var mı? MAHMUT ÖZGÜR: Görüntülerde RTE, Neo-Sevr dediğimiz sonradan yaşananlarla somutlanan ABD’yle gizli anlaşmanın tüm maddelerini kabul ettiğini, Ermeni soykırımının kabul edileceği, Büyük Ermeni devletinin kurulması, anayasa değişikliği, AB uyum yasalarının değiştirilmesi, TSK etkisizleştirilmesi vb tüm hususları kabul ettiğini söylemektedir. Başkaca taahhütlerde vardı, aklımda kalan bunlardır. Görüntülerde Cüneyt Zapsu da bulunmaktadır.” O taahhütler Y-Anayasa olarak karşımıza çıkacaktır. 13-Yunanistan’da yayımlanan To Vima Gazetesi, Başbakan Tayyip Erdoğan ile Fener-Rum Patriği Bartholomeos arasında “kağıda dökülmemiş gayrı resmi bir gizli mutabakat bulunduğunu” iddia etti. Barto’da özerklik istiyor(muş)!!.. (Y-Anayasa’da hangi maddelerin yer alacağı hakkında ip uçları…) 14- ‘Reddimin reddine…’ Başlıklı Radikal Gazetesinin haberine göre; “Ankara’daki Hopa protestosunda gözaltı ve tutuklama kararlarını veren hâkim, avukatların reddi hâkim talebini de kendisi reddetti.” 15- ABD Donanması Haberalma Servisinin 1979 yılında ele geçirilen raporundan beyin yıkama teknikleri hakkında yazılan bir madde: “Tarih ve hukuku yeniden yazmak ve halkı sapkın yaradılışın hükmü altına sokmak…” Geçmişle yüzleşiyoruz tezgahı ile tarih yeniden yazılıyor. Y-Anayasa cepte mutabakat bekliyor. 16- ABD Donanması Haber Alma Servisinin raporunda yazılı 3 maddeyi hatırlarsak: “Genel Kural a- Düzensizlik. Düzensizlikte kar vardır. Daha fazla karışıklık daha fazla kar demektir. Bu nedenle en iyi yaklaşım problem yaratmak ve sonra çözümler sunmaktır.” (PKK’yı besleyip Kürt açılımı önerdikleri gibi..) b-Medya: Yetişkin nüfusun dikkatini gerçek sosyal sorunlardan uzak tutarak gerçekte önemli olmayan meselelere çekmektir. (BBG Evi, yemekteyiz vb. programlar, diziler amaca yeterince hizmet ediyor.) c-Okullar: Genç nüfusu gerçek matematikten, gerçek ekonomiden, gerçek hukuktan ve gerçek tarihten habersiz tutmaktır.” (Milli olmayan eğitim ile boşuna bu kadar uğraşılmıyor.) 17- Amerika’dan Mesaj Var(!)... Barkey seçim sonuçlarını yorumlamış. Mesajlar muhteşeeem(!).. Diyor ki: a) AKP %50 civarında oy almasına rağmen milletvekili sayısı azaldı. Bu iyidir. Daha uzlaşmacı olacaktır. Tercümesi: “Daha uzlaşmacı ol, toplumda biriken gazı al. Uzlaşmaz bir tutumla istediğimiz yeni anayasayı yapamazsın. Yaparsanız ters teper. Bu da bizim işimize gelmez.” CHP beklenen oyu alamadı. Sebebi Silivri sanıklarını aday olarak göstermesidir. Kendini anlatmak yerine sanıkları aday göstermesini halka anlatmakla zaman geçirdi. Halk bu durumdan hoşlanmadı. Tercümesi: “Bizim içeri tıktıklarımızı vekil yaparak dışarı çıkartmaya kalkmanın cezasız kalacağını mı sandınız? Halk (gerçekte BİZ) bu durumdan hoşlanmadık.” c) BDP aldığı oy ile Kürtlerin temsilcisi olduğunu ispat etmiştir. Tercümesi: “Hani siz BDP yüzde kaç oy alıyor ki de Kürtleri temsil ettiğini söylüyor diyordunuz. İşte, aldığı (aldırdığımız) oyla Kürtlerin temsilcisi yaptık. Sonuçlarına hazır olun.” d) Yapılacak yeni anayasa uzlaşmayla yapılmalı ve son anayasa olmalı. Tercümesi: “Yeni anayasayı istediğimiz gibi çıkartın. Bu anayasa son anayasanız olacak. Çünkü benim istediğim biçimde yazılacak.” Anlaşılan Amerika acele ediyor ve Barkey üzerinden seçtirdiklerinden DİYETİNİ istiyor.(kazandırıldı-2011) Cemil Çiçek nasırına basılmış gibi Y-Anayasa diye bu yüzden bağırıyor olmalı. 20-Küresel oyuncu Rockefeller ne diyordu hatırlayalım; Türkiye hakkında biraz daha durmak istiyorum; çünkü dünyadaki en stratejik konumdaki ülkedir ve bizim için çok önemlidir. Nedenlerine gelince: Bir kere Büyük İsrail Devleti topraklarının su kaynaklarının önemli bir kısmı şu anda Türkiye’ye aittir. İkincisi, Müslüman ve demokratik bir ülke olarak bu konuda öncü bir ülkedir. İslamiyet’i yıkmak istiyorsak önce Türkiye’den başlamalıyız. Üçüncüsü, Avrupa ve Asya arasında bir köprü durumdadır. Maden, petrol, doğalgaz gibi zengin yer altı kaynaklarına sahip Ortadoğu ve Kafkasya’ya hakim olmak istiyorsak bu ülke elimizin içinde olmalıdır. (Y-Anayasa ülkemizi küresel oyunculara tam anlamıyla teslim etme oyunudur.) BU CİNAYETE ORTAK OLMAYIN!! İLK KURŞUN saygilarla

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.