politika tarafından postalanan herşey
-
Angelina Joli'nin Karacigeri!
Angelina Joli Hepatitis hastaligina tutulmus bir oyuncu.Üzülüyor insan tabii ki.Genc ve güzel bir kadin ayni zamanda Türkiye'ye gelmis "mülteci kampini cok begenmis ve dünyada esi yok"demis.Cok büyük bir iltifat bu AKP icin.Türkiye icin demiyorum,cünkü o kampa gelmis olanlar magdur olduklarindan degil Suriye Devleti'ni yikmaya calisan teröristlerin hismindan kacan veya onlarin yakinlaridir.Siyaset ve ABD ugruna bu insanlara hertürlü destek saglanmakta onlarin ihtiyaclari oldugundan fazla karsilanmaktadir.Sadece silah degil para da verilmekte ve kan dökmelerine yardimci olunmaktadir.Bunlarin bakildigi kampi Angelina Joli cok begenmis.Lütfetmis! Bu güzel Angelina Joli'nin iyilesmesi icin müthis bir kampanya baslatildi Türkiye'de,Karacigerlerini ona verebilmek icin bir yarisma basladi öyleki bu yarismayi dis basin bile manset yapti.Aslinda bu bir iyiniyettir.Hasta birisine yardim etme cabasi istegi.Bizim insanimiz cok sever yardimlasmayi!Ülkemizde Hepatitis hastaligina tutulmus olan kimse yoktur cünkü halkimiz cigerlerini onlara verip onlari kurtarmak icin yarisir.Bilmiyorum inandiniz mi bu sözlere.Sanmiyorum. Sirf artist oldugu ve yandas medyada reklamlari yapildigi icin onun iyilesmesine katkida bulunma özentisine kapilan bu insanlarimiza sadece sunu söylemek istiyorum:Tabii ki yardim etmek insanlik geregidir.Ama sizler Angelina Joli icin sarfettiginiz bu cabayi ülkede ki binlerce Hepatitis kurbani gence göstermediginiz sürece desinler de öteye gecemezsiniz. saygilarla
-
Atatürk'ün Müslüman Olmadığını Savunanlar OKU!
Allah insanlar arasinda sadece TAKVA yönünden ayirim yapar inanca göre.TAKVA insanliga hizmettir.Kim insanliga hizmet etmisse Allahin sevgili kuludur.Bunu ortaya ayetler koyup baskalarinin yorumlarini bilgisizlikle suclayan ama aslinda kendileri bilgisiz olanlarin hezeyanlari degistiremez. Islam Alemi,eger bugün geri kalmis,birbirini kirmakla ugrasiyorsa bunun sorumlusunu ben müslümanim diyen herkesin daha iyi arastirmasi gerekir.Dün bu ülkeyi isgal edenlerle bugün isbirligi yaparak ülkenin bölünmesine zemin hazirlayanlar,Suriye'de,Irak'ta,Libya'da,Tunus ve Misir'da sirf Hiristiyanlar istedi diye müslüman kani akitmislardir.Akitmaya devam etmekte ve akmasi icin ellerinden gelen her melaneti islemektedirler.BOP Esbakani olarak üzerine almis oldugu "MÜSLÜMAN KANI DÖKMEK HELALDIR"misyonunu canla basla yerine getirmeye calisirken kendi ülkesinide bölmenin yollarini ariyor ve bu arayista tüm ser güclerini de etrafina aliyor. saygilarla
-
7 Can Daha Söndü
Bu ülkeyi bölmek isteyenlerin,bölmek isteyenlere destek verip savunanlarin,bölücülere karsi mücadele verenlere saldiranlarin ve siyasi cikarlari ugruna bölücülerle pazarlik yaparak vatan evlatlarinin sehit olmasina göz yumanlarin soyleyecek hicbirseyi yoktur... saygilarla
-
Atatürk'ün Müslüman Olmadığını Savunanlar OKU!
Atatürk müslümandi veya degildi bu onu baglayan bir keyfiyettir.Atatürk adam gibi adamdi ve bugün müslümanim diyerek mangalda kül birakmayan ve Allaha ortaklik kosan nice meczuplardan daha bir insan ve vatan sevgisi ile doluydu.Atatürk Türk'üm diyen ve bundan gurur duyanlarin önderidir.Kendilerine baskalarini önder olarak secenler buyursun secsinler. Atatürk'e müslüman degildi diyenlerin müslümanligindan ben süphe ederim.Bir ulusun namusunu kurtaran ulu bir öndere karsi yürütülen bu adi kampanya yeni degildir. Kurandan ve dinden bihaber olanlarin burada müslümanlik ayaklarinda Atatürk düsmanligi yapmalari tam bir komedidir."TANRI ULUDUR"dan gocunanlar aslinda Türkce'den gocunanlardir yani Arap sevdalilaridir cünkü Ezan Allahin emri degildir ve Kuranda ezanin yeri yoktur.Dolayisiyle ezanin Arapca veya Türkce okunusunun dinle imanla bir alakasi yoktur kim var diyorsa onun inancindan süphe ederim.Tanri uludur'un anlami Tanri'nin büyüklügüdür.Müslümanlikla alakasi olmayanlarin fakat her firsatta kendileri gibi yobazca düsünmeyenlere saldiranlarin komik olan yanlari,Türkce TANRI sözünden rahatsiz olurlar fakat Ibranice olan ALLAH sözcügüne tapinirlar. Kuran Kurslarinda,Arap milliyetciliginin isbirlikcilerinde ve devrimci ayaklarinda gezen sözde solculardir. Bunlar dün oldugu gibi bugünde vardir ve hep olacaktir. saygilarla
-
Atatürk'ün Müslüman Olmadığını Savunanlar OKU!
O yazilanlarin hicbirisi gercek degildir, Atatürk ve laiklik karsiti ser gücler tarafindan üretilmistir.Sözde müslümanlarin en büyük zaafi Atatürk'ü ona karsit olanlarin yazdiklariyla tanimaya calismaktir.Aynen basbakanin akrabasinin cikardigi SABAH gazetesini okuyup basbakani yere göge sigdiramayanlar gibi. saygilarla
-
Atatürk'ün Müslüman Olmadığını Savunanlar OKU!
Bana bu videoyu neden izle dedin bilmiyorum,izledim ve o prof.benim yazdiklarimi destekledigini anladim.Önce yazilanseyi anlayarak okuyun sonra tavsiyelerde bulunun.Tekrar ediyorum müslümanlar son 700 yilda tek bir bilim adami cikaramamislardir. Atatürk'e gelince her yönden bir dahidir ve Türk ulusuna nasip olmustur bu.Iste haimsizligin nedeni de budur,onun Türk olusu. saygilarla
-
Hatay'da Halk Ayakta, Medya Susuyor!
Ortadogu ve diger Arap ülkelerinde "Arap Bahari"rüzgarlari estirmekle mesgul olan AKP'nin basbakani bu hengame arasinda Türkiye'de de ayni bahari yasatiyor fakat bu bahar sessiz sedasiz devam ettiriliyor. 330 askerin agir cezalarla cezalandirilip mahkum edilmesi, bir "Karsi Devrim"dir.Olanlari mantik cercevesinde degilde gecmisle hesaplasiliyor duygulariyla degerlendirenler aslinda Türkiye'de yasanan bu kritik dönemin vahametini kavrayamiyorlar. Gerek 30 Agustos YAS Kararlari ile emekliye sevkedilen general ve subaylarla,Balyoz davasi nedeniyle mahkum olan general ve subaylarin sayilari 500'ü bulmustur.Bu sayiya henüz devam eden ve sonucu simdilik belli olmayan davada mahkum olacak subaylarida ilave edersek TSK'nin tasviye edildigi kolayca anlasilir.Tabii ki TSK'nin tasviye edilmesine en cok sevinenlerin de "ileri demokratlar"ve "Yetmez ama evetciler"in en cok sevinenler oldugunuda anlamak zor degildir. Suriye konusunda,Türkiye'ye taseronluk görevi verilmistir.Türkiye,Suriye'ye müdahale icin gereken sartlarin olusturulmasinda rol oynamaktadir.Darbe yapacaktilar diye yüzlerce insani tutuklayanlarin dayandiklari tek belge sözde darbe planlaridir ki bu planlarinda cok büyük bir bölümü cürütülmüs uydurma oldugu ispatlanmistir.Insanllari stadlarda toplayip katliam yapacaktilar senaryolari ile generalleri tutuklayanlar her nedense,Suriye'ye müdahale icin sartlarin olusturulmasi görevini üstlenen AKP iktidari icin killarini bile kipirdatmaktadirlar.Halbuki Suriye olayinda neler oldugu gayet net olarak ortadadir.Suriye olayinda birtakim terörist ceteler,Türkiye'nin maddi ve manevi destegi ile Suriye hükümetine karsi suc islemektedir ama cemaatin savcilari bunlara göz yummaktadir.Yarin Suriye ile olusacak bir silahli catismada mazallah cok insanimizin kani dökülecektir yani bu bir senaryo degil gercegin ta kendisidir ancak subay avcisi savcilarin gözleri her nedense kapalidir.Cünkü o subaylar Amerikanin projelerine karsi olan subaylardir.Savcilar ise Amerika'nin taseronlugunu yapan cemaat ve AKP'nin savcilaridir.Gercek budur.Hatay Halki haklidir. saygilarla
-
Neşet Ertaş'ı Kaybettik Dostlar Başımız Sağolsun :(
Türkiye bir degerini daha kaybetti,degerler teker teker aramizdan ayriliyor yerlerini dolduran yok maalesef. Neset Ertas usta,sadece bir sanatci degildi,o Türkiye'nin kendisiydi.Halkin icinden cikmis bir halk ozaniydi.Ruhunun derinliklerinden Anadolu akiyordu.Ruhu sad olsun onu saygi ve sevgiyle anacagim. saygilarla
-
Sabr.i Eyub,Sabr-i Celil
Zahide Uçar :08 Eylül 2012 Suriye Ambalajı Yırtıldı, İçinden Türkiye Çıktı Acımız büyük. Afyonkarahisar’da askeri kışlada bulunan mühimmat deposunda meydana gelen patlamada 25 asker şehit oldu. 25 eve ateş düştü. Öncelikle ailesine ve yüreği yanan gerçek vatandaşlarımıza baş sağlığı diliyorum. Patlayan bombalar, C4’ler BOP’nin Ortadoğu’da açtığı savaşın sonuçlarıdır. Türkiye’yi cephe ülke haline getiren siyaset, ABD ve İsrail çıkarlarına hizmet ederken, Ortadoğu ülkeleri ile beraber Türkiye’nin de kan gölüne dönmesine sebep oldu. Bu durumdan kurtulacak ne akılları, ne birikimleri, ne de bir projeleri var. Aslında niyetleri de yok diyeceğim de; kendi paçalarını kurtarmak adına bir şeyler yapmak isteyebilirler. Ülkenin aklı başında kurumlarını bertaraf edince, akil adam olarak ta kala kala Sezen Aksu gibilere kaldılar. Olmayan fikirlerinden olmayan çözümler üretirken, fona da Aksu’nun; “ah seni yerler” şarkısını koyarsanız çok anlamlı olur(!).. Şahin avcılar için yırtıcı gözde bir kuştur. Yavru iken alınır, eğitilir. Kuş avlamakta avcı olarak kullanılır. Kuşları, küçük hayvanları avlayıp sahibine getiren şahin, aslında kendisi sahibinin elinde tutsaktır. Erdoğan hükümeti avcı kuş görevini yürütürken, içi doldurulup av salonlarında teşhir edilen avcı kuşların durumuna geleceğini hesaplayamadı. Hırs ve nefretleri onları işte bu bataklığın içine çekti. Suriye’yi avlayıp sahibimize götürelim telaşına düştüler. Oysa asıl av durumuna düşen Türkiye idi. Beytüşşebap, Şemdinli, Antep ve şimdi Afyon bu durumu açıkça gösteriyor. Tabii görmek isteyen GÖZ varsa(!).. ABD ve İsrail’in asıl hedefi Türkiye’dir. O nedenle örtülü operasyonlar yapıldı. Özel Mahkemeler ve basın ayağı olan özel basın, özel aydınlar ile milli güçlerin sindirilmesi planlandı. Silivri, balyoz gibi davalar bu nedenle kuruldu. İlaç sanayi küresel çetelerin eline geçti. Pasif savaştan açık savaşa geçildiğinde elimizde serumun bile olmadığını tıp otoriteleri söylüyor. Yugoslavya’da aynı süreç yaşandı. Ülke borç batağına düştü. Sıcak paraya esir edildi. Şu an Araplardan(Suriye’ye avcı kuş olarak girmemiz için) gelen para dışında sıcak para girişi yok. Hayvancılık ve tarım bitti. Başkalarına bereketsiz diye bağıran Erdoğan; Anadolu’nun bereketli topraklarını ekilemez, otlaklarını otlanamaz hale getirdi. Daha 7-8 yıl önce Çankırı’da ekilen buğdayın samanı tarlada kalıp yakılırken, şimdi saman bile yok. Yani sandıklara, kilerlere, tarlalara fareler dadandı. Bunun anlamı; “örtülü savaştan açık savaşa geçildiğinde açız demektir.” Özal’dan başlayarak günümüze kadar, insanların kara gün için sakladığı yastık altları türlü dalavere ile boşaltıldı. Oysa bu birikimler zor günlerde bir mermi, bir silah kadar, bir tas çorba kadar hayati önem taşıyordu. Eşi, çocuğu ve ana-babasının aç olduğunu bilen askerin savaş direnci kırılır. Arınç’a yapılmayacak suikastın tezgahı ile ordunun kalbine girildi. Savaş taktikleri öğrenildi. Anadolu’da askerin güvendiği siviller fişlendi. Yani, sıcak bir savaş anında ilk yok edilecek milli güçlerin listesi alındı. Avcı kuş ayaklarından bağlı bir durumda Suriye’ye doğru kanat çırparken, ajan kuşlar ülkemin en derin yerlerinde patlamalar yapıyor. Sınırların namusu kalmadı. Açık kapılar ülkeyi dingonun ahırına çevirdi. Suriye aslında bir tuzaktı. Suriye üzerinden Türkiye’ye girildi. Bu sözümü de unutmayın. Hırsları ve kinine esir olan Erdoğan, arka penceresi CİA olan bazı danışmanları tarafından yönlendirilirken, o muhteşem zenginliğinin bedelini bu ülkeye ödetiyordu. İktidarı hep sürecek sandı. Harç bitti, inşaat durdu. Kılıçdaroğlu’na tarikatında öğretilen bir öğreti ile yüklendi: “Bir yere yar olacaksın.” Sana tarikatında; “Obama’ya, Yahudi kuruluşlarına, İsrail’e yar ol” mu dediler? Erdoğan batağa saplandı. Türkiye yavaş yavaş yok ediliyor. Siyasiler ne zaman batağa saplansa, Ordu çekici güç olarak gelirdi. Çekici gücün adı darbedir. Siyaseti bataktan kurtarır, belli süre yasak koyar, sonra da “mağdurlar kisvesi ile affedilerek” serbest piyasaya sürülürdü. 60 ihtilali farklı tabii… Erdoğan 10 yıldır olmayan darbeler ile yatıp, yapılmayan darbelerin mağduriyetini siyasete tahvil etti. Şimdi sıkıştığı bataklıkta “bir darbeye ihtiyaç duyacak kadar çaresiz” duruma düşmesi gerçek bir ironidir. Sanal ekonominin kucağında patlaması korkusunu yaşarken, ülke kan gölüne döndü. Televizyonlardan masallar anlatan Erdoğan, evlatlarını kaybedenler için “cadıya” döndü. Üzerinden akan kan görünmesin diye de PKK ile kucaklaşan BDP’lilerin üzerinden aklanmaya çalışıyor. Oysa Erdoğan 10 yıldır BOP eş başkanlığını BDP sayesinde sürdürüyordu. Yapmak istediklerini BDP söylüyor, halk alıştırılıyordu. Yani BDP AKP’nin mayın eşeği rolünü yerine getiriyordu. Milletin dokunulmazları BDP tarafından patlatılıyor, AKP sessizce seyrederek halka; “Kızacak bir durum yok, önemli değil.” Mesajı veriyordu. BDP’lilerin PKK ile kucaklaşması nedeni ile sırtına kan bulaştı ise(sanki kan denizinden çıkmışlar da, yeni bulaşmış gibi); Barzani ile yaptığınız sıra gecesi sizi kan gölünde yüzdürüyor. Mehmetçiklerin kanı sizin hırs, kin ve nefretiniz yüzünden akıyor. Gemicikleriniz, gizli kasalarınız, mücevher dükkanlarınız kan içinde yüzüyor. O zenginliğin bedelini bu millet kanları ile de ödüyor. Kaldı ki iktidar olan BDP değil, AKP’dir. AKP ve stratejik ortağı BDP… Küresel efendilerinin avcı kuşları… Ayaklarında küresel efendilerinin tasması, ancak efendilerinin izni kadar kanat çırpan zavallı esirler. Türk Ordusu’nun vesayetinden şikayet ederken, CİA’nın pençesinde eğitilip, Obama vesayeti(sopası) altında Pentagon’un avcı kuşu olmak… Afyon’daki patlama bize gösterdi ki, asıl savaş, asıl operasyon Türk Devletinedir. Türkiye savaşın tam göbeğindedir. Evlatlarımız sadece PKK tarafından değil, ülkemiz üzerinde çıkarları kesişen 7 düvel tarafından şehit ediliyor. 7 düvelin ajanları ülkemizde operasyon yapıyor. Ülke sanki ajan cenneti(!).. Tehlikesizce görev yapılan bir ülke, yolgeçen hanı. Ve Erdoğan Ordu’dan darbe dilenecek haldedir. Ordu darbe yapsaydı, en fazla siyasi yasak gelirdi. AKP ekonomiyi iyi yönetti olurken, ordu mahvetti denir, Recebim kahraman bile olurdu. Siyasiler gemiyi karaya oturtur, Ordu yardıma koşardı. Ordunun ayakları kırıldı. Siyaset karaya oturdu. Şimdi sen Ordu’dan darbe dilen Erdoğan. Bu kan gölünde, şehitlerimizin kanında boğulacaksınız. Çünkü bu gidişle size asıl darbeyi halk yapacak. Kaddafi nasıl linç edilirmiş göreceksiniz. Şehitlerimizin, Kaddafi ve birçok masum Müslüman’ın ahı yerde mi kalacak sanıyorsunuz? Şimdi Özelleştirdiğin Ordu’dan Darbe dilen Erdoğan… Yoksa sana darbeyi bu halk yapacak. Sakın durmadan(NON STOP) okyanus aşan uçaklarına güvenme. Ey Türk Milleti; ABD adiyla savasan Küresel sirketler Suriye yaniltmasi yaratarak TÜRKIYE ILE SAVASIYOR KÖR MÜSÜNÜZ? saygilarla
-
AKP-KELLE VE BIRKAC MEHMET....
Basbakan ve onun etrafindaki bir sürü kalabalik bunun yanisira yandas medya,Türk Ordusu'nun serefli komutanlarina olmadik hakaretler yagdirdilar.Daha durusmalar baslamadan onlari mahkum ettiler.Iyi ki bu pasalarla harp etmemisiz diye asagiladilar,peki simdi ne degisti ki basta basbakan olmak üzere tüm AKP ve yandaslari TSK'yi ve basindaki adami yere göge sigdiramiyorlar.Basbakan Necdet Özel icin ondan öncekli hicbir Genelkurmay Baskanina yapmadigi sekilde gazetecilere hakaretler yagdiriyor. Ben Bekir Coskun'un PASA baslikli yazisini cok begenmistim ve simdi o yazinin gercek degerini daha iyi anlayabiliyorum.Basbakan tarafindan korunabilmek icin insanin herhalde PASA olmasi gerekiyor.Tabi ki yapisinda pasa olmaya yatkinlik varsa eger. saygilarla
-
Sabr.i Eyub,Sabr-i Celil
Gecenlerde,Basbakan Erdogan sehitlerimiz icin halktan SABR-I EYUB yani Eyup gibi sabirli olmayi istedi.Dünkü 8 sehitin ardindan da SABR-I CEMIL istedi.Yani sakin haa,sehitler var diye taskinlik etmek yok demek istedi.Ölen ölür kalan saglar bizimdir,derken BOSNA'li müslümanlardan da 5 cocuk yapmalarini istedi.Iste aymazligin örnegi budur.Yani ac kalin,dilenin ama 5 cocuk yapin kl nüfüsunuz cogalsin.Allah Büyüktür nasil olsa bir dilim ekmek verir herhalde. Konumuz 5 cocuk degil sadece onu ironi olsun diye yazdim. Ülke tam bir savas alani haline gelmis.Hic kimsenin yasama garantisi yoktur.Bunu AKP'nin basbakani veya söyle söyleyeyim,"Yetmez ama Evetcilerin,Cuma müslümanlarinin,cemaatcilerin,yandas medyanin bilmemesi mümkün müdür.Tabiki degil.Basbakan tam bir koruma ordusunun icinde yasiyor.Gittigi her yerde etrafinda etten duvar örüldügü yetmiyormus gibi,damlar,catilar,minareler her taraf keskin nisancilarla doluyor.Ola ki bir vatansever cikarda,bir halkt isler korkusu her taraflarini sarmis.Basbakan terörden korkmuyor vatanseverlerden korkuyor.Terörden korkmasi icin bir sebep yok ki;sonucta Oslo'da teröristlerle pazarlik yapan kendisiydi,neden korkacakmis ki,Mehmetcik ve onlarin analari babalari korksun.Basbakan koruma ordusunun arasinda,basbakanin valileri zirhli araclarda korunurken Mehmetcik Allaha emanet edilmis.Kendilerini Allaha emanet edemedikleri icin koruma ordusu ve zirhli araclarla korunuyorlar. Hep sunu sordum kendime:Mehmetcik bu ülkenin bagimsizligini korumayi kendine görev saydigi icin seve seve vatani hizmetini yapmaktadir.Peki onlari öldüren PKK ile pazarlik masasina oturanlar ve pazarlikcilari özel yasalarla koruyanlar kendilerine neyi görev olarak üstlenmislerdir? AKP,terörü sifirdan aldi.AKP iktidara geldigi ki yil 10 tane sehit vermistik.Peki ya simdi?Nedir bunun altindaki neden?Eger terörle mücadele adam gibi yapilsaydi herhalde bu kadar sehit vermezdik.Askerin elini kolunu baglayip,Türk Ulusu'nun birlik ve bütünlügünün güvenlik garantisini ABD'ye baglayan bir iktidar ne kadar basarili olabilirdi terörle mücadelede? Düzmece senaryo ve belgelerle,ABD karsiti ve vatansever ne kadar gazeteci,bilim adami ve general varsa Silivri Toplama kampina gönderenler terörün bugün ulusa yasattigi bu aciyi planlamislardir.Bakin Deniz Kuvvetlerinde general kalmadi hepsi tutuklandi cünkü bir fuhus senaryosu hazirlandi ve buna casusluk eklendi ve tüm yüksek rütbeli deniz subaylari tutuklandi.Yani sadece karada degil,denizde de TSK aciz bir konuma getirildi.Bu kasten yapilmis bir operasyondur. Simdi yine bazilari bana,neden böyle yapsinlar ki diye soracaklardir.Cünkü onlar gerceklere gözlerini kapatmis ideolojik saplantilarin icinde yasadigimiz bu vahim tabloyu görme imkanina sahip degillerdir. Demokratik ülkelerde,zaten böyle durumlar yasanmaz eger yasanirsa da basta hükümetin basi olmak üzere tüm sorumlu kisiler istifa eder veya Milli Egemenligin temsil edildigi Meclis acilen toplanir ve acil kararlar alinir.CHP'nin meclis toplansin terörle ilgili görüsülsün diye bir öneri ortaya attiginda AKP ve onun istepnesi konumunda olan MHP hemen buna karsi cikti"vay efendim bu PKK'nin ekmegine yag sürer"dediler,Van'li Hüseyin Celik'te "birkac Memet öldü diye meclismi toplansin dedi.Bu ifadeler bile bize AKP'nin gözünde askerin ne kadar degersiz oldugunu anlatir.Bssbakanin "Sayin Öcalan aldigi kellelerin hesabini veriyor"derken de askere hangi gözle baktigini ifade etmisti.Bu nedenle de oglunu askere göndermemek icin her yolu denedi. Evet bu millet sustugu sürece AKP gibi hükümetler isbasina gelecektir.Hep böyle olmustur.Memleketin kan gölüne dönmesi degil ama peygamberle ilgili birsey icin dünyayi yakmaktan kacinmayan bir zihniyet hakimdir.Bu da topluma vatan,bayrak ve bagimsizlik degerlerinin yeterince islenmemis oldugunu inanc yönünden ise cok tehlikeli boyutlara varabilecek sekilde bir beyin yikama operasyonu yapildigi anlamina gelir.Iste bu nedenle basbakan önce Sabr-i Eyub sonra da Sabr-i Cemil istemistir.Cok iyi bilmektedir ki toplum sabredecektir!Toplum sabrettigi sürece onlarin iktidari devam edecektir. saygilarla
-
İlker Başbuğ tutuklandı
Ben sahsen Basbug'a o yakistirmayi yapan savcinin veya yargicin hangi örgütün elemani olduklarini sormak isterim.Ispat etsinler örgüt üyesi olmadiklarini.Evet ispat etsinler. HSYK örgütü Türk Ordusunda görev yapmis generalleri tutuklatan savci ve yargiclari görevlendirerek TSK üzerinde operasyon yaptiran ve PKK ile isbirligi halinde olan bir örgüttür.Bugüne kadar ki uygulamalari da bu isbirligini acik acik teyid etmektedir. saygilarla
-
Görürsün bugün Kara Fatma’nın İzmir’ini, ak mı kara mı!
Yandas bir gazetede simdi bu bayrak cekme olayini Izmir Büyüksehir Belediye'sine yikma derdinde.Bu kadar yüzlerinin perdesi yirtilmis ahlaktan nasibini alamamis gazete ve gazeteciler var bu güzelim ülkede. saygilarla
-
Benimde içimi açıtıyor bu memleket.
AKP'yi destekleyenlerin veya en azindan AKP'nin dogru bir iktidar oldugunu sananlarin aslinda hicbirsey bilmediklerini söylemek yanlis olur.Onlar cok seyler biliyor fakat bunu kendi ideolojileri geregi yok sayiyor görmezden geliyorlar.Halbuki AKP tüm organlari ile suca batmis bir iktidardir.Savunulacak bir yani yoktur.Eger AKP'yi savunanlar ellerini vicdanlarina koyarak düsünürseler (ki öyle düsünmeleri ülke menfaatleri acisindan gereklidir) AKP'nin girtlagina kadar suca batmis oldugunu kabul edeceklerdir. AKP iktidari,Türkiye'yi bölünme noktasina tasimis en azindan bölünmeyi hizlandiracak yasalar ve tavizlerle tehlikeli noktaya gelinmistir. Kürt Acilimi,asla bir demokratik acilim degildir,olamazdi da. Bu acilima gerekce olarak eger Kürtleri, Kurtulus Savasinda onlarda vardi diye göstermek isteniyorsa bu bir yanilgidir,Kurtulus Savasinda en az kayip veren bölge Güneydogu Bölgesidir ayrica Kurtulus Savasi topyekün bir savasti yani Kürt'ü.Laz'i,Cerkez'i tüm Türkiye bu savasta vardi.Siz sadece Kürtlere yönelik tamamen ayricalik iceren bir acilim yaparsaniz,digerleride acilim isterler.Bu ülke üniter bir yapiya sahiptir.Bu ülkede yasayan bu topraklarin kurtulmasina hizmet veren herkes bu ülkenin vatandaslaridir,kökeni ne olursa olsun tek bir kimlik altinda birlemislerdir.Siz eger daha demokrat olma hayaliyle farkli kimlikler yaratma derdine düserseniz bunun adina demokrasi degil bölücülük denir. Suriye konusuna gelince;Suriye konusu emperyalizmin, Türkiye'nin karsisina,terörün yani sira cikarttigi ikinci bir beladir.Bop Esbaskani olup kendilerini farkli dünyalarda sananlarin bu esbaskanligin bedava verilmedigini bilmediklerini söylemek biraz saflik olur.Gerek Cankayada ki Noter gerek iktidarin basi olan kisi ABD'den aldiklari misyonu 10 yildir devam ettiriyorlar ve de basarilidirlar bu konuda.Abdullah Gül'ün adami olan Graham Fuller'in SIyasal Islam teorisi ile Bush'a yaranmak icin cumhuriyeti yikma görevini üstlenen Tayyib Erdogan 10 yildir bu mücadeleyi her alanda vermistir ve hala vermektedir.Önce orduyu saf disi etme görevini yerine getiren AKP icteki isbirlikcilerin yardimi ve ABD'nin destegi ile yaratmis olduklari Ergenekon ve Balyoz ucubeleri ile ne kadar laik,Kemalist general,subay,aydin,bilim adami gazeteci varsa iceri attirmis,yine bu isbirlikcilerin gayreti ve destegi ile yargiyi kendine baglamis ve ülkeyi isgal etmislerdir.Bugün Türk yargisi Basbakan'in bilgisi disinda calisamaz calisma yapamaz.Yapmaya kalkanlar görevlerinden alinip haklarinda düzmece suclarla yargilanmaktadirlar. Deniz Feneri olayi,Oslo'da teröristler pazarlik eden ve simdi MIT'ci olan HAKAN FIDAN hakkinda sorusturma baslatan savciya görevden el cektirilmesi ve Hakan Fidan icin özel yasa cikarilmasi taze örneklerdendir.Yargi-Cankaya-AKP ve medyanin yüzde 80'i isbirligi icindedir ve bunlarin tek bir hedefi vardir o da Laik ve Kemalist Ulus Devlet Türkiye Cumhuriyeti'ni tarihe gömmektir.Bu isbirlikcilerin dis destekcileri ülkelerin hepside ulus devletlerdir. Sonra Atatürk'ü gündemden cikarma calismalari basladi.Bu konuda zorda olsa bazi ilerlemeler kaydedilmistir. Milli Bayramlara gelince,bunlari tek tek anlatmanin bir anlami yoktur,hepsinin kutlanmasi yasaklanmis veya kisitlanmistir.Cünkü Milli Bayramlar Türkiye Cumhuriyeti'nin bagimsizliigini ve vermis oldugu Kurtulus Savasinin simgeleridir.Bu savasa ve bagimsizliga dün karsi olan ve bu savasi verenleri eskiyalikla suclayan kesim dinci ve padisahci kesimdi,bugün iktidarda olan onlarin torunlarindan baska bir adim atmalarini beklemek safliktir.Onlar dün dedelerinin basaramadigi misyonu bugün dünkü isgal güclerinin yardimi ile basarma yolundadirlar. BOP Haritasi'nin Sevr'den hicbir farki yoktur.Bop Esbaskani'nin da BOP Haritasi icin calismasi en dogal seydir.Bu haritanin gerceklesmesi icin muhakkak ki esbaskan taktikler uygulayacak,rakiplerini veya karsitlarini akil almaz sekilde karalayacak ve hedefine ulasacaktir.AKP'nin BDP ile ayni yolu takip ettigini anlamak zor degildir ancak AKP taktik geregi BDP karsiti olmak zorundadir.Oslo,Leyla Zana görüsmesi,Habur ve digerleri AKP'nin BDP siyasetini farkli bir alanda takip ettiigini gösterir.Bugüne kadar BDP'li milletvekillerinin özellikle PKK'li Osman Baydemir'in yaptiklari konusmalar ve eylemler karsisinda durumu sadece ücbes lafla gecistiren iktidar BDP karsiti olamaz.Kaldi ki AKP'nin icinde yüze yakin milletvekili PKK yanlsidir.Bunu ilk tezkerede verdikleri HAYIR oyundan anlamak zor degildir. Son olarak,AKP;Türkiye'yi cok kritik bir yola sokmustur.AKP'nin yaptigi;Duble yollarla,saglik hizmetleriyle,belediyelerine maddi destek saglayip hizmete soktuklari metrolarla kendilerini avutup bakin AKP nasil calisiyor diye havalara girenler eger gercekten bu ülkeyi seviyorsalar bu yapilanlarin sadece ve sadece toplumu aldatmak ve oy toplamak amacini güttügünü bilmek zorundadirlar. saygilarla
-
Benimde içimi açıtıyor bu memleket.
Ülkemizde Kürtlerin hakki,Lazlarin hakki,Cerkezlerin,Gürcülerin hakki diye bir siniflandirma ayristirma yoktu. Bu, ayrilikci Kürtlerin baslattiklari, aslinda yeni olmayan bir savasin dünkü gibi bugünde birtakim siyasi cevrelerce, Türk Ulusu'nun birlik ve bütünlügüne karsi olan kesimlerce desteklenmesi ve bugünkü kritik sonuca gelinmesinden öte birsey degildir. Yani Kürt acilimi diye ortaya atilip,Türkiye'nin birlik ve bütünlügünü etnik alana cekmek ve bölünmeye acik kapi birakmak eger demokrasi ise,BDP'nin PKK ile kucaklasmasi neden demokratik olmuyormus?Eger birileri Oslo'da teröristle masaya oturup,kendisine ABD tarafindan dikte edilen sekilde pazarlik yapma hakkini kendilerinde buluyorsalar,BDP bu hakki haydi haydi bulacaktir.Aslinda AKP'nin yaptiginin BDP'den bir farki yoktur.Eger tarafsiz bir gözle bakilirsa görülecektir ki AKP'de teröristlerle kucaklasmaktadir.Biri kan dökülmesin paravani arkasinda digeride onlar bizim kardeslerimiz paravani arkasinda birbirlerine sarilmaktadirlar. Medyanin icinde birtakim art niyetliler,kendilerine demokrat süsü vererek,köselerinde,acik acik PKK yandasligi yapmakta ve PKK'nin döktügü kanlari neredeyse helal gösterme cabasi icine girmislerdir. Basbakan dün kuzu sarmasi oldugu Esad'i bugün düsman olarak isaret ediyor,ABD'nin kendisine vermis oldugu misyonu basari ile yerine getirebilmek icin ülkesinde dökülen kanlari,sel olan gözyaslarini önemsemeden ve de, kestirmeden giderek gündem degistirmek amaciyla muhalefete saldirip Esad'i hedef gösteriyor,Türkiye'de Esad'i devirmek isteyenlerin satin aldiklari kiralik katilleri barindiriyor,Kendi halkini huzursuz ediyor,iktidarin valisi söylenenlerin gercek disi oldugu carpitmasina basvurarak kendi halkini yalanci cikarabiliyor.Yine iktidarin bir valisi,yalakalik olsun diye Genelkurmay Baskani'ni hediye yagmuruna tutuyor. PKK öldürüyor kaciyor sonra yine saldiriyor,biz Suriye ile yerel secimlerle yatip kalkiyoruz. PKK siddetinin bu denli yüz bulmasi iktidarin ve ona bagli olan Genelkurmayin basiretsizligindendir.PKK'ya daha cok kan dökmesi icin firsat tanimanin altindaki asil neden;halka "artik yeter,verin bunlarin istedik,lerini olsun bitsin"dedirtebilmektir ki iste buna ihanet denir. AKP'yi ihanetle ayni kefeye koymakta zorlananlarin zihinlerini okumak zor degildir. saygilarla
-
Beytüşşebap'ta çatışma: 10 Şehit
AKP dün Sevr'i imzalayan emperyalistlerle isbirligi icindedir.Suriye politikasi tamamen ABD ve Fransa yanlisi bir politikadir altinda Kürdistan yatar.Burada AKP'yi barisci demokrat gösterme cabasinda olanlarin hangi kesimden olduklarini biz cok iyi biliyoruz.Dün isgalcilerle isbirligi yapanlarin torunlari bugün AKP'nin icinde siyaset yapmaktadir.Dün bu ülkeyi Ingilizlerle isbirligi yaparak bölmeye calisanlarin torunlari bugün ayni yolu ABD ile isbirligi yaparak denemektedirler.Türkiye'nin bölünmesini istemek veya Kürt Fasistlerin isteklerini demokratik istek olarak yutturmaya calismak Sevr'cilerle ayni kefede olmak anlamina gelir.Vatan kavramini anlamamis olanlar veya karnimin doydugu yer vatandir zihniyetinde olanlar icin Türkiye'nin bölünmesi en dogal haktir.Cünkü onlar zaten bu ülke icin hicbir mücadele vermemis olanlarin safindadir. Milli bilinci 10 yildir sistematik bir sekilde yok ettiren AKP, bu melaneti basariya ulastirmak icin saf insanlarin dini inanclarini kullanmakta,bu ülke icin mücadele vermis olanlari karalayip tarihi kendi satilmis tarihcilerinin yalanlarina uydurmak icin caba sarfetmektedir.Amac ne olursa olsun iktidarda kalmaktir.ABD'nin usakligini yaparak bizimle ilgisi olmayan bir Suriye siyasetinin Türkiye'nin gündemine sokulmasi,Suriyeli ve onlarla birlikte hareket eden diger terörist gruplari Türkiye'de ki kamplarda kendi elleriyle olusturduklari ve dün ordudan atilan art niyetli subaylar tarafindan egittirerek halkin yüzde 95'inin destekledigi Suriye rejimini yikmak icin ellerinden geleni yapmaktadirlar.SADAT denilen örgüt AKP'nin örgütledigi GLADYO'dur.Bu örgütün basindaki isimse ordudan atilmis olan bir geri kafali subaydir.Bu adam ekranlara cikiyor ve hükümet izin verirse söyle yapacagiz böyle yapacagiz diyor.ABD'de birtakim örgütler bu sekilde calisir,askeri egitim alir ve ABD hükümetinin emri ile baskinlar düzenler masum insanlari öldürür ve ülkede bir kaos ortami yaratarak bundan iktidara cikar saglarken onlarin cikarmak istedikleri baski yasalarina bir gerekce olustururlar.Ilker Basbug TSK'yi yöneten haysiyetli bir Orgeneraldi,örgüt yöneticisi diye tutuklandi ama SADAT'i kuranlar özgürce calisiyorlar.Yani cete özgür ama genelkurmay eski baskani tutukludur. saygilarla
-
Dinçer: “66 aylık çocukların eğitimine karşı çıkanlarının KCK ile bağlantısı var”
Evet AKP'ye oy vermeyen yüzde 52 cocuklarin 5 yasinda okula gitmesine karsidir.Yani bunlar dinci Dincer'e göre KCK'li dir.Bu adam gecmis bilinen bir adamdir.Bunu basbakan bosuna Milli Eagitim Bakani yapmadi.bilerek yapti.Laik egitimi yok etmek icin bu adam bakan yapildi ve cok önemli bir göreve getirildi.Yani dinciler icin cok önemli bir görev verdiler buna:ülkeyi IMAM HATIPLESTIRMEK daha dogrusu y.... sayisini arttirmak icin. saygilarla
-
BU ÜLKE MUTLU SABAHLARA UYANAMAYACAK MI!
O el bombalari nereye gönderilecekti ki gece saatinde orada sayim yapiliyordu?AKP ve onun dümen suyunda yürüyen Genelkrmay Baskani bu ülkeyi bir felaketin kucagina atmakta asla geri adim atmayacaklardir.Almis olduklari Esad'i devirme misyonunu yerine getirebilmek icin daha cok evladimizin kaninin akmasinda rahatsizlik duymayacaklardir.Beytüssebab'ta verdigimiz on sehit'e ragmen oturup kalkip Esad'tan bahseden bu adam Türkiye'nin dostu degildir.Esad'in yikilmasi demek Suriye Kürdistan'inin kurulmasi demektir.Erdogan bunun icin mücadele vermektedir. saygilarla
-
“Sayın öcalan şimdi aldığı kellelerin hesabını veriyor” Diyen utanmaz adam ;
Kellelerin hesabini vermektedir diyen adam Türkiye'de yasanan asker katliamini birakmis Suriye Kürdistan'ini kurmak icin Suriye'li ve yabanci teröristlerin olusturdugu ve de adina ÖSO yani Özgür Suriye Ordusu dedikleri terör cetesini desteklemekte,Türkiye'nin sinirlari icersinde dinci gladyo trafindan egittirmektedir.SADAT denilen dinci gladyo'nun görevi Barzani'ye ait Kürt fasistleri ve Suriye'nin icindeki Kürt teröristleri Esad'a karsi egitmektir. Afyondaki patlama ve 25 sehit'in altindaki neden aksamin darinda cephanelikte el bombalarini sayma eylemidir.Bu el bombalari kimlere gönderilecekti bu dur asil sorulmasi gereken soru. TSK'nin icindeki Kemalist generalleri birtakim kirli senaryolarla tutuklatan cemaat onlarin yerine kendi adamlarini yerlestirmistir.Terörü sifir noktasindan teslim alan Erdogan hükümeti iktidari boyunca vermis oldugu tavizlerle 1180 askerimizin sehit olmasini saglamis ve ülkeyi bölünme noktasina tasimistir.Almis oldugu görev zaten ülkeyi bölme görevidir ve bu sartla iktdar olmasina ABD göz yummustur.Irak'i Kürt fasitlerin yardimi ile böldüren Erdogan simdi ayni oyunu Suriye icin oynamaktadir.Erdogan görevini eksiksiz yerine getirmekte ve Suriye'den sonra siranin Türkiye'ye gelecegini bilmektedir,amaci budur misyonu budur. Türk Ordusunun klasik düsmanlari olan dinci ve birtakim asiri radikal kesimler icin Erdogan büyük adamdir,cünkü 10 yil öncesine kadar her türlü ahlaksiz ve bölücü girisimlerin karsidinda kaya gibi duran TSK'yi kendi amaclari dogrultusunda ele gecirmistir.Bu kesimlerin bayram etmelerinin nedeni ordunun gücsüzlestirilmesidir.Ordu gücsüz oldugu icin bugün her melaneti sergileyebil,mektedirler.Bunlar korku icinde yasayanlardir.Korktuklari icin birbirlerine kenetlenmisler ve Türk Ulusunun topraklarini parcalamak icin her yönteme basvurmaktadirlar.Medyalarini sermayelerini tamamen bu yolda kullanarak ülkeyi ele gecirmislerdir.AKP demek PKK demektir.AKP demek SEVR demektir.AKP demek Kurtulusa karsi olmak demektir.AKP demek irtica demektir.AKP demek isbirlikci demektir ve AKP demek emperyalizmin TASERONU demektir. saygilarla
-
Mustafa Kemal Atatürk Ziyaretçi Defteri
"Birgün,Birinci Cihan Harbi'nden sonra Ortadogu'da kurulan suni devletlerin halklari ayaklanacaktir... O gün geldiginde, yeni kurdugumuz cumhuriyetimizin yöneticileri,bu halklarin degil,emperyalist güclerin yaninda yer alirsa,ayni akibete ugrayacaktir... Ve Kurtulus Savasi'nda yedi düvele haddini bildiren Türk halki,onlarin da hakkindan gelecektir..." Ulu Önder Atatürk bu sözleri 1923 yilinda kendisi ile röportaj yapan Amerika'li Gazeteci ISAAK F.MARCOSSON'a söylemistir. 89 yil önce söylenmis olan bu sözler Ulu Önder'in bugün yasadiklarimizi gördügünü anlatan bir ibret belgesidir.Dün bu ülkeyi isgal edenlerin bugün usakligina soyunmus olanlari bu halk affetmeyecektir,birgün bunlarin hesabini soracaktir.Er veya gec. Milli Bayramlari gündemden cikaranlar,Atatürk anitlarina celenk koyulmasini yasaklayanlar Türk Ulusunun dostlari olamazlar.Atatürk'ün yarattigi birlik ve beraberligi dün Sevr anlasmasini bize dayatanlarla bugün isbirligi yaparak yok etmek isteyenler Vahdettin'in Ingiliz gemisi ile kactigi gibi birgün gelecek bu ülkeyi terkedeceklerdir cünkü onlar asla bu ülkenin sevdalisi degillerdi olamazlarda.Isgalcilerle isbirligi yapanlarin yurdu Türkiye olamaz olsa olsa isgalcilerin ülkeleri olabilir. saygilarla
-
“Sayın öcalan şimdi aldığı kellelerin hesabını veriyor” Diyen utanmaz adam ;
TSK, AKP iktidarina kadar PKK'ya karsi verdigi mücadele sonucu Türkiye'yi isgalden kurtarmistir.AKP iktidari devraldigi yil 10 askerimiz sehit olmustu.Iktidara geldikleri günden bu yana TürkiyeÄyi bölme stratejileri geregi verdikleri tavizlerle sadece sehit sayisini arttirmadilar,Türkiye'nin bölünme sürecini hizlandirdilar. Utanmaz adam'in sehitlerimize 'KELLE'yakistirmasini yapmasi onlari sehit edeni 'SAYIN'diye anmasi aslinda Türkiye'yi kimlerin yönetmeye basladigini da belgelemisti.Sevr'de isgalcilerle isbirligi yapanlari "DEDEM"diye tanimlayan zihniyetten bugün Lozan'i savunmasini beklemek bos bir hayaldir.Ihanetin baska bir tarifi yoktur.Türkiye sadece sivil iktidarin,liberal hainlerin,cemaatlerin ihanetine ugramadi,milletin en güvendigi ordu bu ihanette önemli bir rol aldi. saygilarla
-
Hakkari'de çatışma: 8 şehit
Banu AVAR: Jerusalem Post: ‘Türkiye Kürt Baharı’yla Karşı Karşıya!’22 Ağustos 20 Son günlerde Batı basını, onlarca ajans ve basın yayın organında, üstüne basa basa şu ifadeyi, öne çıkarıyor: ‘Şemdinli’de yüzlerce ‘gerillaya’ karşı ‘orantısız güç kullanan ordu kuvvetleri’! İşte bu ifadeler Libya’da Kaddafi’ye karşı kullanılan ifadelerle aynı! Suriye’de Esad’a karşı kullanılan ifadelerle de aynı! Bilmem mesajı aldınız mı? Küresel odaklar, CIA ‘bahar’ çalışmaları için, 2005 yılında Responsability to Protect = KORUMA YASASINI çıkarmışlardı… Yasaya göre hedef ülkede etnik ya da mezhep bazında oluşturulan bir ‘topluluk ’, batıya, ‘zulüm altında’ olduklarını ispatladıkları takdirde, ‘uluslararası camia’ müdahale hakkına sahip olacaktı. Libya bu yasaya dayanılarak bombalandı. Sadece 1 yıl önce Elize sarayında ayaklarına kapananlar Kaddafi’yi linç ederek ortadan kaldırdı.. Önce Bingazi’yi terör yuvası haline getirdiler. Sonra teröristlerin bir eline bayrak , bir eline silah verdiler.. Bingazi ayrı memleket oldu.. Çapulcuların arkasına özel harekat kuvvetleri, istihbaratçılar ve CIA tetikçileri koydular.. Hükümet kuvvetleri Bingazi’yi ‘eziyordu’! Bingazi halkı korunmalıydı.. Yukardan Libya’yı bombaladılar.. Tüm bunları Responsability to Protect yasası kapsamında yaptılar! Başlangıç serenadını ‘uluslararası medya’ yaptı.. ‘Bingazi halkı korunmalıydı.. Zalim Kaddafi yok olmalıydı!’ Jerusalem Post’ta Jonathan Spyer 9 Ağustos tarihli yazısında bakın ne diyor: ‘Binlerce düşman askerine karşın birkaç yüz gerilla, Türkiye ordusunun tanklarıyla, savaş uçaklarıyla, helikopterlerle ve koca bir askeri teknolojiyle karşı karşıya!’ ‘Alan savunması’ Ellerini sevinçle uğuşturan İsrail basını Türk ordusunun Irak sınırında PKK ile boğuştuğunu uzun uzun anlatıyor ve PKK terör örgütünün Şemdinli’de başarılı bir ‘alan savunması’ yaptığını yazıyor! BDP’li Şemdinli belediye başkanı Sedat Töre, The Economist’e, ‘Şemdinli halkı ateşle çevrildi’ beyanatında bulunuyor! Jonathan Spyer, ‘Irak ve Suriye sınırlarındaki Kürt hareketiyle cesaretlenebilecek ‘Türkiye Kürtlerinin’ Türkiye’de ‘Kürt Baharı’nı başlatabileceklerini’ yazıyor: ‘Türkiye, bir yandan Şemdinli’de savaş halindeyken , bir yandan da Irak ve Suriye sınırlarındaki Kürt eyaletleriyle sınır komşusu olma ihtimaliyle karşı karşıya!’ diyor. Küresel basında çıkan analizler, tarafları ve ilişkileri ve ÇELİŞKİLERİ şöyle sıralıyor: Esad, Türkiye sınırını kendine yakın olan Kürt grupların denetimine bıraktı.. Bu gruplardan bölgeyi denetleyen silahlı Kürt partisi PYD , Türkiye’nin ve küresel aktörlerin desteklediği Müslüman kardeşler örgütü ve ‘Hür Suriye Ordusu ile mücadele ediyor. 900 kilometrelik Türkiye Suriye sınırı da Hür Suriye ordusu ile savaşan bu grubun elinde. Türkiye’nin Irak sınırı Barzani denetiminde.. PKK terör örgütü Barzani toprakları içinde. Barzani İsrail PKK ve ABD bloğu Türkiye ile ittifak halinde! Bu durumda Türkiye celladıyla el ele.. ‘Ava giden avlanır!’ Suriye’nin durumu gayet anlaşılır… Esad vatan savunması yapıyor, arkasına Avrasya güçlerini aldı, Libya’da Irak’da, Afganistan’da olanlar başına gelmesin diye savaşıyor.. Türkiye’nin durumu ise anlaşılabilir değil. Kendini arkadan, önden vuran bir ‘müttefiki’ var. ABD hem Türkiye’ye , hem PKK’ya aynı anda strateji çiziyor.. Bu strateji çerçevesinde Türk ordusu ve milleti 30 yıldır ölüyor! Ve bu ‘müttefik’, Türkiye’yi, şartlar olgunlaştığı an, ‘Kürt baharı’nı bastırmaya kalkmakla suçlayacak! Türkiye, sınırları içinde ‘ezilen’ bir topluma, zulüm uygulamakla suçlanacak Dünyada bu kadar garip bir politik kumpasa sıkışmış başka bir ülke yok.. Türkiye ‘ava giderken avlananacak’! Jerusalem Post’dan Spyer, yazıyor: ‘Arap dünyasında sınırlar, Osmanlı İmparatorluğunun dağılışından beri ilk kez bu kadar belirsizleşiyor. Geçen yüzyılın ‘kaybedeni’ Kürtler, şimdinin ‘kazananı’ olacak gibi… ABD’nin Irak işgâli bölgede yarı özerk bir Kürdistan yarattı. Irak Kürt bölgesi, Türkiye ile ilişkileri normalleştirirken, bir yandan topraklarını ‘Kürt halkı’ adına Türkiye’ye karşı mücadele yürüten gerillalara açtı. Suriye’de ise Türkiye sınırı Kürt grupların denetiminde kaldı. Sonuç olarak, Türkiye’nin doğudaki iki sınırı da tehdit altında. Şemdinli’deki harekat ile bir ‘Kürt Baharı’ başlayabilir .. O nedenle Türkiye tüm gücüyle savaşmakta…’ İstihbaratı, üst düzey komutanları, savunma sistemleri ve hükümeti ABD denetiminde olan bir ülke nasıl ‘tüm gücüyle’ savaşıyorsa! Ölüyor demek daha doğru! İşte 20 gündür süren Şemdinli operasyonundan sonuç alınamıyor.. Her gün şehitlerimize ağlıyoruz … Son bir ayda 100 vatan evladını toprağa veriyoruz.. CHP Milletvekili Ali İhsan Öner “Bölgede PKK’nın rahatsızlık duyduğu vali, emniyet müdürü, kaymakam ve korumaların, hükümet eliyle tasfiye edildiğini” açıkladı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Münir Kutluata, “Şemdinli’deki yüzlerce militan nerede ve getirilirken haberdar olmadığınız ağır silahlara ne oldu?” diye sordu…. Bu soruların cevabı yok… Avlanacak olan ava gönderilen Türkiye hükümeti.. Şemdinli’de ‘alan savunmasına’ geçen PKK arkasında siyasi yapılanması, belediyeler, sivil toplumuyla ‘Kürt Baharı’na hazırlanıyor.. ‘Topu tüfeğiyle Kürt toplumunu öldüren Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı, uluslararası toplumu müdahaleye davet ediyorum!’ beyanı çoktan basında yeraldı.. Şimdi küresel basın ve insan hakları derneklerinin kampanyaları başladı… Bu harekat belli bir noktaya geldiğinde, ‘Yeni Osmanlı Fatihi’ Tayyip, ‘Teyyip’ olarak telaffuz edilecek, yeni aktörler devreye girecek.. Türkiye Cumhuriyeti’nin zulmü, asıp kestiği kafalar batı haber ajansları ve ekranlardan her yere yayılıverecek, doğuya konuşlanmış ajanların para silah istihbarat dağıtımı ve bombalama eylemleri ortalığı kan gölüne cevirerecek.. Suriye’de olduğu gibi! Bir ‘Kürt Baharı’, zengin doğal kaynaklar, su, petrol, madenleri uluslararası bankerlerin denetimine verir. Parçalanmış Türkiye küresel çeteleri bir yüzyıl rahat ettirir.. Bu onların planları… Bitmiş ve batmış batı kan operasyonları için kıvranıyor.. Ölüm döşeğinde kan planları yapıyor… İçiniz rahat olsun! Bu hayâsız akının hakkından bu coğrafya gelecek! Yeter ki her aklı başında vatandaş kendi gibi olanları bulsun ve el ele tutuşsun.. Madem işgâl coğrafyasında yaşıyoruz, direniş komitelerinde biraraya gelmeliyiz. Bu YAŞAM HAKKININ SAVUNULMASI yasasıdır ve sonuna kadar anayasal haktır! Ve ‘Kürt Baharı’ planlayıcıları! Suriye İran Rusya ve Çin ekmeğinize kan doğrayacak, Türkiye ise hepinizi kana boğacaktır! Biz ölmekle bitmeyiz.. Geçen yüzyılda öğrenemediniz.. Birkaç yıla kadar öğreneceksiniz! İLK KURSUN saygilarla
-
Hükümet istifa mi etsin!?
Sehit cenazelerinde bir grup vatansever "HÜKÜMET ISTIFA,TAYYIB ISTIFA"diye slogan atmislar.Herkesin dogal hakkidir bunu istemek ancak dogal olmayan birsey var ki o da Türkiye'nin götürüldügü yöndür ve bu yol Türkiye'nin bölünmesi icin hükümetin takip ettigi yoldur. Hergün sehit haberleri ve cenazeleriyle yüregi yanan insanlarin 'Hükümet Istifa'diye slogan atmalarindan polis veya onlarin sefleri neden rahatsiz olur da o yürekli ve onurlu insanlari tekme tokat yaka paca göz altina alma cüretini gösterebilirler.Bunun tek bir cevabi vardir o polis veya onlara emir veren kimse, vatanseverlerden hoslanmiyor ve sehit cenazelerinde hükümet istifa sloganlarindan müthis rahatsizlik duymaktadirlar,bunun da tek bir anlami vardir ki bu da sehit cenazelerinin coklugu polisi veya onlara emir veren kisileri mutlu ettigi icin hükümet istifa sloganlarindan haz etmemektedirler. Kürt acilimi,Habur rezaleti,Demokratik Toplum Kongrelerine giden ve sözde Kürdistan marsi calinirken ayaga kalkip esas durusa gecen AKP'li milletvekilleri(Salih Kapusuz)-ki bunlar Istiklal Marsi okunurken ayaga kalkmayan insanlardir-Oslo'da ki pazarliklar,Leyla Zana denilen sicilli teröristin Türkiye Cumhuriyeti Basbakani tarafindan kabul edilip gizli görüsmesi,MIT Müstesarinin sorgulanmasinin engellenmesi,PKK ile yillarca gögüs gögüse savas vermis olan onurlu komutanlarin, cemaat senaryolari ve liberal hainlerin isbirligi ile tutuklanmalari ve daha bir sürü ihanet örnegi gösteriyor ki Türkiye coktan satilmistir coktan derken bunun mazisinin 10 yil oldugunu da özellikle belirtmem gerekiyor. "Yetmez Ama Evet"ciler,eminim ki su anda zevkten dörtköse olmaktadirlar,cünkü onlarin sayesinde Türkiye bölünme asamasina getirildi. Yakasina Atatürk rozeti takanlara biber gazi,PKK pacavrasi ile polis tokatlayanlara ise polis korumasini uygun görenlere "hükümet istifa"cagrilari tabi ki rahatsiz edicidir.Özellikle,bu hükümetin ülkeyi bölünmenin noktasina tasimasini inkar eden siyasal Islamci zihniyet hükümet istifa cagrilarindan memnun olmuyorlar.Tam ülke bölünmenin esigine getirilmis,tüm planlar hazirlanmisken hükümet istifa diye slogan atmak pismis asa su katmak gibi oldugu icin polis devletinin polisleri geregini yerine getirmektedir.Askeri vesayete karsi cikan ileri demokratlar eminim ki polis vesayetinden müthis memnundurlar. saygilarla
-
AKP-KELLE VE BIRKAC MEHMET....
Türkiye Cumhuriyeti Silahli Kuvvetleri'ne karsi AKP'nin baskani önderliginde yürütülen haysiyet disi operasyonlarin birisi;Sehitlere "Kelle"nitelemesidir.Ikincisi ise o gencecik fidanlarin ölmesine neden olan terörist basina layik görülen "Sayin"nitelemesidir.Yani Öcalan asker degil kelleleri öldürtmüstür.Bu nedenle Sayin olma hakkini elde etmistir. Ben burada Türk Silahli Kuvvetleri'ne karsi yürütülen hukuki operasyonlari yazmiyorum.Ahlak disi operasyonlardan bazi örnekler veriyorum. AKP'li Hüseyin Celik;CHP'nin terör nedeniyle meclisin acilen toplanmasini istegine karsi cikarak:PKK birkac Mehmet'i öldürdü diye meclis toplanir mi gibi bir cümle sarfetmis,yapilan elestiriler karsisinda yüzü bile kizarmadan sözlerini inkar ederek "bene öyle bir laf sarfetmedim"deme piskinligini göstererek AKP milletvekili oldugunu kanitlamistir.Iktidara geldikleri günden bu yana,vatandaslara karsi saygidan ve sevgiden uzak onlari kücümseyen bir yaklasim sergileyen AKP'nin baskanina özenen haddini bilmez isimler cogalmistir. Birkac Mehmet'in ölümü Hüseyin Celik'i rahatsiz etmeyebilir,sonucta o Mehmetleri sehit edenlerle AKP pazarlik masasina oturacak kacar sehitlerine karsi saygidan uzak bir siyasetin icindedir.Secimlerden önce ateskesinde halki aldatip oylarini gaspedelim sonra yine baslarsiniz gibi pazarliklar yeterince ifsa edilmistir,PKK tarafindan. Beni en cok rahatsiz eden,binlerce sehit yakininin bu hakaretlerden etkilenmemesi ve sanki uyutulmuslar gibi sessizce köselerine cekilmis olmalaridir. AKP'nin yaptigi yanlis siyasetler ve sarfettikleri haysiyetten yoksun sözler beni rahatsiz etmiyor onlarin genlerinde bu mervcuttur.ama onca sehit yakininin ve de her sehit töreninde cakal isareti yaparak "sehitler ölmez vatan bölünmez"gazeli atanlar beni rahatsiz etmektedir. saygilarla
-
Sarkozy'e Osmanlı tokadı atmaya ne dersiniz?
Osmanli'yi ve Türkler'i birbirinden ayirmadan bu tartisma saglikli olmaz.Biz OSMANLI DEGILIZ diyen forumdas'a diger bir forumdas PONTUSLU'muyuz diye soruyor.Bu yersiz bir sorudur.Evet simdi ben de bu arkadasa soruyorum:BIZ OSMANLI'MIYIZ? saygilarla