Zıplanacak içerik

gloria

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

gloria tarafından postalanan herşey

  1. KÖPRÜ HAREKETLERİ (BRIDGE / GLUTE BRIDGE) ÇEŞİTLİ KÖPRÜ HAREKETLERİ ve isterseniz kolları da egzersizinize ekleyebilirsiniz.
  2. ilaç ın prospektüsüne baksanız buradan daha hızlı cevap alırdınız, gargara derken bir çok gargara var, acaba hangisini içti. Örneğin Kloreben için prospektüste şöyle yazıyor: Kullanmanız gerekenden daha fazla KLOROBEN kullandıysanız KLOROBEN’den kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile konuşunuz. KLOROBEN yanlışlıkla içilirse, belirtilere yönelik tedavi yapılmalıdır. Belirli bir panzehiri yoktur. Demek ki bir doktora gitmenizde fayda var.
  3. Hamiyet Yüceses'ten de dinlemek lazım.
  4. Filmi bugün izledim, tabii ben seyretmenden filmin konusuna bakarak bu filmi gözümde fazla büyütmüş olabilirim ve seyredince de biraz beklentimin altında kalmış olabilir ama bu sizi vazgeçirmesin. Çünkü hiç fena değil, seyredilebilir. İnsan bir de izleyince hep şunu düşünüyor; ya ben bu durumda olsaydım ne yapardım? Siz ne yapardınız mesela?
  5. Kuş Bakışı mı Kuşbakışı mı? Doğru: Kuş Bakışı Yanlış: Kuşbakışı Kuş bakışı: 1. isim Yüksek bir yerden aşağıya doğru, bütün genişliği içine alacak biçimde bakış: "İstanbul'un kuş bakışı ile bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum." - Peyami Safa 2. zarf, mecaz Genel olarak: "Zaman içinde bir an geri dönelim ve geçmiş yüzyıllara şöyle kuş bakışı bir bakalım." - Nezihe Araz
  6. Layıkıyla mı Layığıyla mı Doğru: Layıkıyla Yanlış: Layığıyla Layıkıyla: (zarf) Gereğince.
  7. Bu sefer bir değişiklik yapacağım ve daha izlemeden merak ettiğim bir filmden bahsedeceğim, daha sonra izleyince de fikrimi buraya ekleyeceğim. Filme daha konusunu okumayla hayran oldum, kurgusunu çok zekice ve farklı buldum, hakkında yazılan yorumları da çok beğendim, bence bu film eğer iyi işlenebilmişse gerçekten de çok güzel bir film olmuş olabilir. Filmin adı Yesterday... Konusu anladığım kadarıyla BEATLES'SIZ BİR DÜNYA NASIL OLURDU sorusu üzerine kurgulanmış. Okuduğum bütün yorumlardan yola çıkarak konusuna dair bir bilgi vermem gerekirse; Küçük bir ingiliz kasabasında yaşayan ve müzikle ilgilenen Jack Malik ünlü olma hayalleri suya düşmüş bir gençtir ve bir gün tüm dünyada elektriklerin kısa bir süreliğine kesilmesi sırasında bir trafik kazası geçirerek yaralanır. Kendine geldiğindeyse dünyada kendinden başka kimse Beatles diye bir grubun varlığından ve onların tüm dünyayı ele geçirmiş şarkılarından haberdar değildir. Jack ise bu durumdan yararlanmaya karar verir ve işler böylece gelişir. Bu arada belki spoiler olacak ama sonuçta ben de okudum bu bilgiyi buna rağmen filme duyduğum heyecandan bir şey kaybetmedim siz de kaybetmezsiniz, bilin ne olacak diyerek söylüyorum, filmde Beatles diye bir grup olmadığından doğal olarak John Lennon da tanınmıyor çünkü ünlü olmamış e bu durumda da öldürülmemiş de yani yaşıyor ve yaşlanmış E izleyen? YESTERDAY (2019) Yönetmen: Danny Boyle Oyuncular: Himesh Patel, Lily James, Ed Sheeran
  8. Diyor ki Nasıl Yazılır TDK kurallarına göre "diyor ki" ayrı yazılır çünkü bağlaç olan "ki"nin ayrı yazılması gerekir. - Şeytan diyor ki - ACOG diyor ki - Türk çocuğu diyor ki - Yüreğim diyor ki gibi örneklerde bu kural geçerlidir. Diyor ki'nin ayrı yazımına basılı eserlerden de örnekler verilebilir: "Hay allah, sonra ne oluyordu. . . ha şey, Pearl Bailey diyor ki, Bay Başkan sizinle yeniden düzüşmek istiyorum ve o da ben uyuyacağım şimdi diyor ve... otuz-yok, dur" Preston yeniden duruyor, karıştırdı. "Bakayım. . . hayır, altmış dakika... hayır, Bret Easton Allis, Amerikan Sapığı Irışvan oğlu diyor ki: Ulan, ben bunların ikisinide öldürsem katil olurum. Ben bu kızı başka birine veririm. Bu kölenin de hiç hatırına dokunmam. Gelen düğürcülere, kıza düğürcü geliyor, diyor ki: – Bir haftaya kalmadan kızı götüreceksiniz. Sabahattin Eyüboğlu, Yaşar Kemal, Gökyüzü Mavi Kaldı
  9. Suskun: TDK'ya göre Çok az konuşan, sessiz, sakin olan, sükûti anlamına geliyor bu kelime. Tabii bu aynı zamanda "suskunluğu yani sessizliği seçen" de demek bir yerde. Bu kelimeyi sevme nedenime gelince anlamındaki naiflik aslında... Bu kelimeyle de ilk kez İhsan Oktay Anar'ın Suskunlar romanında karşılaşmıştım. Sonra bir de aklıma Isabelle Allende'nin Ruhlar Evi isimli romanı (filmi de var) geldi. Hani babanın kendisine tokat atması yüzünden bir daha hiç konuşmayan, ölünceye kadar susan, anne karakteri... Bir de Şemsi Tebrizi'nin yazdığı aşkın 40 kuralı var... Ondan bazı cümlelerle suskunluğun değeri: Kur'an dört seviyede okunabilir. İlk seviye zahiri manadır. Sonraki batıni mana. Üçüncü batıninin batınisidir. Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye. Şu dünyadaki çatışma, ön yargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Aşk dilsiz olur.
  10. gloria şurada bir başlık gönderdi: Türkçe Sözlük Forumu
    Pinhan: Gizli, saklı, gizlenmiş manasına geliyormuş. Bu kelimeyi ilk Elif Şafak'ın Pinhan isimli kitabında duymuştum, sonra Fazıl Say'ın bestesini Muhyiddin Abdal'ın şahane dizelerinden yaptığı "İnsan İnsan Derler İdi" isimli şiirden... O günden beri hayranım bu kelimeye İnsan insan derler idi İnsan nedir şimdi bildim Can can deyu söylerlerdi Ben can nedir şimdi bildim Kendüzünde buldu bulan Bulmadı taşrada kalan Mü’minin kalbinde olan İman nedir şimdi bildim Takvâ ehlinin sattığı Mü’minlerin ok attığı Münkirlerin şekk ettiği Güman nedir şimdi bildim Bir kılı kırk yardıkları Birin köprü kurdukları Erenler gösterdikleri Erkân nedir şimdi bildim Sıfât ile zât olmuşum Kadr ile berât olmuşum Hak ile vuslat olmuşum Mihman nedir şimdi bildim Muhyeddin eder Hak kadir Görünür her şeyde hâzır Ayan nedir pinhan nedir Nişan nedir şimdi bildim Muhyiddin Abdal ( 16. yy ) Küçük bir sözlük: Münkir: İnkâr eden. Şekk: Şüphe, zan. Güman: İnanç. Mihman: Konuk, misafir. Ayan: Gözle görülen, açık, belli. Pinhan: Gizli, saklı, gizlenmiş, mahfi. Kendüz: Kendi özü, nefs, can, ruh.
  11. Diyor ki mi diyo ki mi? Doğru: Diyor Yanlış: Diyo
  12. Bir de ben video kanallarından Refika'nın Mutfağı'nı çok seviyor ve takip ediyorum. Mayamı yaparken de onların düşüncelerini çok merak etmiş ve önemsemiştim. Bugünlerde yeni bir video çekmişler, ekşi mayayla ilgili soru ve cevaplar hazırlamışlar. İlgilenenler bence mutlaka bunu denesinler.
  13. Valla ben de anlatabildiğim kadarıyla anlattım işte. Ama ben başlamadan önce çok video izledim, onlar baya ufkumu açtı sen de öyle yap bence, görseller çok işe yarıyor.
  14. EKŞİ MAYALI EKMEK TARİFİ 1 kiloluk bir ekmek için bize 200 gram ekşi maya gerekiyor. Bizim hazırda artık 400 gram mayamız var. Bunun 200 gramını kullanacağız ve kavanozda kalan 200 grama 100 gram un ve 100 ml su ekleyip onu yine 400 gram yapacağız. Bu maya her zaman 400 gram olarak sabit kalmalı. (Besledikten sonra biraz dışarıda bekletin, maya büyüyünce kavanozun ağzını kapatıp dolapta saklayabilirsiniz.) Ben her hafta ekmek yaptığım için haftada bir kez besliyorum ama siz her ekmek yaptığınızda önce besleme yapıp mayayı büyütmeli, sonra 200 gramını ekmek için ayırıp kavanozdaki mayaya yine 400 grama çıkarmalısınız. Gelelim ekmek yapımına. Ben en pratik haliyle anlatacağım. 300 gr beyaz un (3 su bardağı), 200 gr tam buğday unu (2 su bardağı) Su testinden geçmiş 200 gram ekşi maya (eğer mayanız su testinden geçememişse ya henüz olmamıştır ya da olmuş ve siz zamanını kaçırmışsınızdır. Olmamışsa biraz daha bekleyin. Olmuş ve zamanını kaçırmışsanız o halde un ve suyla biraz daha besleyin ve biraz daha bekleyin. ) - 5 çorba kaşığına denk gelir. 350 ml su 10 gram tuz (1 tatlı kaşığı) Mayayı suya katıp karıştırın, sonra da unla birleştirip iyice yoğurun. Yoğurma işlemini yaparken yumruklamak yerine alttan alıp yukarıya kıvırarak yani katlayarak yoğurun. Ekstra un veya su eklemenize gerek yok, ekmek hamuru ele yapışan bir hamurdur. Ağzını kapatıp yarım saat bekleyin. Yarım saat sonra hamurun içine tuzu ekleyin ve tekrar yoğurun. 3 saat boyunca her yarım saatte bir hamuru alttan alıp üste doğru 7 kez katlayın. Artık sıra hamurunuzu pişmeye hazır hale getirmeye geldi. Hamuru kabından çıkarıyoruz elimizle iyice sağa sola açarak büyütüyoruz. Sonra içine ve dışına un serpeleyip hamuru içe doğru katlayıp yuvarlıyoruz, tepsi mayasına alıyoruz. Bundan sonrasında kabın üzerini güzelce sarın eğer dışarıda bekletecekseniz 6 saat mayalayın. 6 saat sonunda ekmeğinizi iyice kızmış 200 derecelik fırına atıp her tarafı güzelce kızarana kadar pişirin. Arada fırını açı üzerine su püskürtün ya da fırına ekmekle birlikte bir kap su koyun. Piştiğini anlamak için ekmeğinize yavaş yavaş vurun tok tok sesi gelince pişmiş demektir. Fırından çıkarıp soğuyana kadar bekleyin. Sonra da afiyet olsun. Eğer dolapta bekletecekseniz ki ben bu yöntemi tercih ediyorum. 3 saatlik katlama işleminden sonra ekmeği pişireceğiniz kabın içine koyun (ben derin borcam tencere kullanıyorum) ağzını streçleyin ve dolapta en az 10 saat en fazla 3 gün bekletin. Sonra da dolaptan çıkarıp yukarıda anlattığım pişirme işleminin aynısını uygulayın. Aslında bence yazarak anlatmak çok zor o yüzden bu videoya da bakabilirsiniz.
  15. EKŞİ MAYA NASIL BESLENİR Şimdi ekşi mayamız artık hazır sıra geldi ilk ekmek için beslemeye. Hatırlarsanız 100 gr un ve 100 ml su ile başlamıştık yani toplamda 200 gram mayamız vardı ve bitimine kadar da bu rakamları sabit tuttuk ama bunu eğer direkt ekmeğe koyarsak bize başka maya kalmaz o yüzden ilk defasında mayamızı beslememiz ve ekmeği öyle yapmamız gerek. Bunun için ekşi mayamızı 200 gramdan toplam 400 gram çıkarmamız gerek. Toplamda 200 gram mayamız var. Bunun üzerinden 50 gram kadarını ayırıp atıyoruz. Bu durumda kavanozda 150 gram mayamız kaldı. Bunu 400 grama çıkarmak için (150+250=400) 250 gram daha ekleme yapmamız gerek. Bunu da 125 gram un ve 125 gram su ekleyerek yapacağız. Artık mayamızı besledik. Şimdi 2 saat bekliyoruz ve su testi yapıyoruz. Yani suyun içine bir kaşık maya koyup yüzeyde kalıyor mu diye bakıyoruz eğer kalıyorsa artık mayamız ekmek yapmak için hazırdır.
  16. EKŞİ MAYA NASIL ÜRETİLİR? - EVDE EKŞİ MAYA YAPIMI Öncelikle söylemeliyim ki ekşi maya yapmak için biraz un biraz su ve biraz da ilgi, sabır, sevgi gerekiyor. Unutmayın o da tıpkı evinizdeki bir kedi, köpek gibi bir canlı, ilgiyi, sevgiyi, sabrı sonuna kadar hak ediyor. Maya için ağzı geniş cam bir kavanoz kullanın. Geniş olması önemli çünkü ilerleyen günlerde maya kabaracak, üstte kabarması için alan kalmalı. Cam kavanozu da mayanın kabarmasını izlemek için öneriyorum, ağzının geniş olması da işlemleri yaparken rahat hareket etmenizi sağlar. Tüm karıştırma işlemleri için sadece tahta kaşık kullanıyoruz, metal olmaz. Un olarak da beyaz unla birlikte tam buğday buğday unu kullanıyoruz. Su için ben içme suyu kulandım ama arıtılmış su da kullanabiliriz. Mayanın hazır hale gelmesi ortalama 15 gün sürecek ve bu 15 gün boyunca her akşam aynı saatte mayanıza bazı işlemler yapmanız gerekecek. O yüzden kesin evde olacağınız ve mayanızla ilgilenebileceğiniz bir saat seçip alarmınızı 15 gün boyunca aynı saatte çalacak şekilde kurun. 1.gün 100 gr un kullanacağız bu yemek kaşığıyla 4 kaşığa denk geliyor. 2 kaşık beyaz, 2 kaşık tam buğday ununu cam kavanozun içinde 100 ml (yarım su bardağı) oda sıcaklığında içme suyuyla karıştırıyoruz. Ağzını bir peçeteyle kapatıp açılmasın diye peçeteyi kavanozun kapağına lastikle tutturun. Evinizin rüzgar almayan bir köşesine bırakıyoruz. 2.gün Bir şey yapmamız gerekmiyor, bugün pek bir hareketlenme olmayacaktır en fazla mayanın üzeri biraz kabuklanabilir ama sorun yok ama yine de mayanızı kontrol etmeniz gerek, hava sıcak olur vs. kabarma 2. günden de başlayabilir. Eğer kabarma olmuşsa 3. gün işlemlerini bugünden yapabilirsiniz. 3.gün Kabarma halen yoksa sadece mayanızı karıştırıp bırakın. Eğer kabarma başlamışsa o zaman mayanızın üstte kalan yarısını sıyırıp atın. Kalanına 2 çorba kaşığı un ve çeyrek su bardağı su katıp karıştırın. Köşesine bırakın. 4. gün ile 10. gün arası Artı kabarma başlamış olmalı. Mayanız artık asidik olmaya kokusu da ekşimeye başladı. 3. gün yaptığımız üst yarısını atıp kalanına yine 3.gündeki gibi aynı oranda un, su eklemeye devam ediyoruz ve bunu 10. güne kadar aynen tekrarlıyoruz. 10. gün ile 15.gün arası Bu gün itibariyle artık mayanız her an olabilir. O yüzden bugünden itibaren kontrollü ilerlememiz gerek. Mayamızı her günkü gibi besliyoruz, besledikten iki saat sonra mayadan bir kaşık alıp içi su dolu bir kabın içine bırakıyoruz. Eğer maya suyun içinde havada asılı kalıyorsa ekşi mayamız artık hazır demek, suyun içinde dibe çöküyorsa o zaman henüz olmamış demektir ve ertesi gün yine aynı besleme işlemlerini yapmaya devam etmemiz gerekir. Bu arada besledikten sonra bir kaşığını suya attığımız için bu sürede un ve suyu bir miktar artırabilirsiniz. Bu beş gün içinde eğer ters bir şey yapmamışsanız, mayanızdan aldığınız ekşi koku biramsı bir kokuysa sorun yok. devam edin. benim mayamın oluşması tam 15 gün sürmüştü, sabra devam.
  17. gloria şurada bir başlık gönderdi: Beslenme ve Diyet
    Merhaba, bugünler corona günleri, herkes evinde, kimse alışveriş yapmak, dışarıda yemek yemek istemiyor çünkü hiçbir şeye, hiçbir kimseye güvenmiyor. İlk defa insanlar kendinden başka hiçbir kimsenin yanında kendini güvende hissetmiyor. Hal böyleyken insanlar evde kendi ekmeklerini yapmaya başladı, evde hazır mayası olan için sorun yok ama artık maya bile bulmak zor. O yüzden ekşi mayalı ekmek bu günlerin furyası. Ben bundan bir buçuk yıl kadar önce kendi mayamı üretmiştim, ne öngörülü insanmışım diyorum bazen kendi kendime, çünkü beni bu günlerde her gün sokağa çıkıp ekmek almaktan kurtardı. Kendi ekşi mayamla misler gibi ekmek yapıyorum. Bu yüzden dedim ki bari buraya "ekşi maya nasıl üretilir" bir başlık açayım. Bu sayfada "ekşi maya nasıl üretilir", "ekşi maya nasıl çoğaltılır," "ekşi mayayla ekmek nasıl yapılır" şeklinde konuyu 3 başlık halinde elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım. Kolay gelsin o zaman.
  18. Netflix filmleri güzel de sonları bir tuhaf, bir anlamsız bitiyor. Ama dizilerine lafım yok. Dizileri gerçekten iyi.
  19. Alüminyum mu Aliminyum mu? Doğru: Alüminyum Yanlış: Aliminyum (alümi'nyum), Fransızca aluminium 1. isim, kimya Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, 660 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, beyaz, hafif bir element (simgesi Al): Alüminyum, mutfak kapları yapımında çok kullanılırdı. 2. sıfat Bu elementten yapılmış: "Biraz sonra bir besleme kız kocaman bir alüminyum ibriği getirdi." - Burhan Felek
  20. Alüminyum mu Alimünyum mu? Doğru: Alüminyum Yanlış: Alimünyum (alümi'nyum), Fransızca aluminium 1. isim, kimya Atom numarası 13, atom ağırlığı 26,98 olan, 660 °C'de eriyen, gümüş parlaklığında, beyaz, hafif bir element (simgesi Al): Alüminyum, mutfak kapları yapımında çok kullanılırdı. 2. sıfat Bu elementten yapılmış: "Biraz sonra bir besleme kız kocaman bir alüminyum ibriği getirdi." - Burhan Felek
  21. Materyal mi Meteryal mi? Doğru: Materyal Yanlış: Meteryal Fransızca matériel 1. isim Gereç. 2. isim Yazılı, sözlü, görüntülü, kaydedilmiş her türlü belge.
  22. Halüsinasyon mu Halisinasyon mu? Doğru: Halüsinasyon Yanlış: Halisinasyon isim, ruh bilimi Fransızca hallucination Ama tabii yine Fransızcasından yola çıktığımızda bence hallüsinasyon da yanlış değil gibi... Halüsinasyon kelimesiyle ilgili diğer sık yapılan hatalar

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.