Zıplanacak içerik

gloria

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

gloria tarafından postalanan herşey

  1. Kulüp Cercle d'Orient (Büyük Kulüp, Grand Pera, Emek Pasajı) yine kitapta bahsi geçen Kulüp Cercle d'Orient'in girişindeki Boynuzlu Zulkarneyn maskaronu (Kutsal metinlere göre Zulkarneyn iki nesil boyunca hüküm süren bir kurtarıcı lider. Geleneksel yorumlara göre geçmişte yaşamış biri, yenilikçi yorumlara göre ise gelecekte dünyaya gelmesi beklenen bir lideri ifade ediyor. Her kutsal metinde ona bir atıf var. Her dinde var ama farklı isimlerle anılıyor. Mesih, elçi, Zülkarneyn vesaire." (Kitaptan alıntıdır.) Bu bina ve maskaron Alexandre Vallaury'nin eseridir. Ayrıca Beyoğlu'nda dış cephelerinde şeytan ve melek maskaronları olan çok sayıda bina vardır. Özellikle de bu maskaron en çok bilinenidir. Ayrıca kitaba göre yukarıda da bahsedildiği üzere bu boynuzlu olan maskaronlar şeytan değil Zulkarneyn'dir. Boynuzlu olarak resmedilme sebebinin ise kutsal kitapların çevirilmesi sırasında oluşan bir çeviri hatasından kaynaklandığı düşünülmektedir. (Zul-Karn-Eyn: "İki nesil boyunca hüküm süren kurtarıcı lider" manasına gelmeliyken "karn" kelimesinin "nesil" anlamı yanısıra "boynuz" anlamına gelmesinden dolayı "iki boynuzlu lider" olarak çevirilmesi sebebiyle Zulkarneyn boynuzlu olarak resmedilmektedir. Aynı çeviri hatasından kaynaklı olarak Michelangelo da Hz Musa'nın heykelini başı boynuzlu olarak yapmıştı. Bunun hikayesi de şöyledir: Hiç Musa üzerine on emrin yazıldığı taş levhaları kavmine kızıp parçaladıktan sonra Sina Dağı'na gidip levhaları tekrar oyuyor. Sonra kavmine geri dönen Musa'nın yüzü ışıklar içinde parlıyor hatta Harun ve İsrail Kavmi, yüzü ışıklar içinde parlayan Musa’ya yaklaşmaktan korkuyorlar, Musa da korkmamaları için onlara bir konuşma yapıyor. İbranice'de " qaran, karn, Kern" kelimesi "ışık yansıması, ışıldayan" ve "boynuz" anlamlarına gelmektedir. Yukarıda bahsettiğim Musa'nın yüzü ışıklar içinde parlıyordu rivayeti yine bazı çevirilerde Musa'nın başında boynuzları vardı şeklinde çevriliyor. ”VE MUSA DAHA SONRA SİNA DAĞI’NDAN İKİ ANTLAŞMA TABLETİYLE İNDİ. LORD İLE KONUŞTUĞU İÇİN YÜZÜNÜN “BOYNUZLU” OLDUĞUNU BİLMİYORDU. VE HARUN VE İSRAİL’İN ÇOCUKLARI MUSA’NIN BOYNUZLU SURATINI GÖRÜNCE, YANINA YAKLAŞMAYA KORKTULAR (MISIRDAN ÇIKIŞ 34:29-30) Michelangelo muhtemelen bunun ışık saçan manasını da biliyordu ancak bu hikayeyi heykelle anlatırken boynuz kullanması ışık saçan kelimesiyle anlatmasından daha kolay olacağı için boynuzu tercih etmiş olabilirdi.
  2. Bu kitaptan öğrendiğim bir bilgi de Osman Hamdi Bey'in İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin kurulmasında rol oynadığı ve bugün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi adıyla eğitim veren Sanayi-i Nefise mektebini onun kurduğuydu. Arkeoloji kavramı Osmanlı'ya ilk onun sayesinde girmiş keza kendisi İlk Türk arkeologmuş. 1883 itibarıyla Nemrut dağı kazılarını yürütmüş Komagene Krallığı'na ait eserlerin ortaya çıkmasında büyük katkı sunmuştur. Ayrıca 1887'de Sayda'daki (eski adi Sidon) kral mezarlarında yapılan arkeolojik kazılarda İskender Lahdi'ni bulmuştur. Lahit, İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan en önemli eser olarak kabul edilmektedir. İskender Lahdi
  3. Osman Hamdi Bey'in Tekvin (Yaradılış) adlı eseri (diğer adıyla Mihrap) Eserdeki başı açık, göğüsleri yarı açık bir kadın, bir camide rahlenin üzerine oturmuş ve sırtını Mihraba dönmüştür. Aynı zamanda ayaklarının çevresinde Kuran ve Kuran sayfaları bulunmaktadır. Oldukça cüretkar olan bu eser, birçok eleştiri ve saldırıya hedef olmuş, hiçbir zaman sergilenememiştir. Defalarca el değiştiren Tekvin'in şu an nerede olduğu bilinmemektedir. (Bu eserle ilgili kitapta çok fazla bilgi mevcut, alıntılar yaparak bahsetsem mi diye düşündüm fakat kitabı okumamış olanlara çok da fazla spoiler vermek istemediğimden şimdilik vazgeçtim)
  4. Epeydir bu kitabı çok merak ediyordum, geçenlerde aldım ve okumaya başladım. Hemen daha ilk sayfasında hikayenin içine giriverdim, kitap gerçekten insanı merak içinde bırakıyor, elinden bırakamıyorsun. Okurken bir yandan da sürekli google dan kitapta bahsedilen yerlerin ve eserlerin görsellerine bakma ihtiyacı hissediyorsun, hem roman hem bilgi, tam sevdiğim türden. İlluminati'den tutun, Osman Hamdi Bey'e, Tevrat'tan Hz Süleyman'ın hazinelerine kadar bir çok konuya dayanan kitap tam da Dan Brown tarzını sevenler için... Öneririm yani. Tanıtım sayfasından: Gizemli bir tablo... Yeryüzünün efendilerine rağmen kurulmuş bir ülke... Ve bu ülkenin kaderi üzerinde oynanan büyük oyun... İşadamı Hakan Turan’ın hayatı, manevi kız kardeşi Melek’in kaçırılması ile bir gecede altüst olur. Kız kardeşinin izini süren Hakan, kendini paranın kadim efendileri arasındaki bir savaşın ve yıllar önce gerçekleşmiş cinayetlerle kurgulanmış bir bilmecenin tam ortasında bulur. Tüm ülkeyi kaosa sürükleyen bu sırrın anahtarı Osman Hamdi Bey’in gizemli bir tablosundadır. Mihrap ismiyle de bilinen Tekvin’de... Biz, Yeni Dünya Düzeni’ni yeraltının derinliklerinde karanlık bir mağara gibi tasarladık. Bu mağaranın bir ucunda, içeri ışık süzülen bir boşluk var. İnsanların sırtlarını ışığa çevirdik. Onları kollarından, boyunları ve bacaklarından zincirlerle bağladık. Öyle ki sadece karşılarındaki karanlık mağara duvarını görüyorlar. Işıkla aralarından bir sürü nesne geçiyor ve ışık bu nesneleri mağaranın duvarına gölge olarak yansıtıyor. İnsanlar, nesneleri değil, sadece onların duvara yansıyan gölgelerini görebiliyorlar.
  5. Ya bu ekmeği ben yapıyorum ve gerçekten en sevdiğim ekmek tariflerinden biri, dünyanın en iyi ekmeklerinden biri olmayı kesinlikle hak ediyor, özellikle de o üzerindeki nişastalı çıtır sos var ya işte o bir ekmeğe muhteşem tat verecek en iyi soslardan biri. Aslında hazır bu iletiyi görmüşken buraya küçük bir tarif ekleyebilirim. Ekmeğin Malzemesi 3 Bardak Un 1 Bardak Ilık Süt 1,5 Tatlı Kaşığı Aktif Kuru Maya 1,5 Yemek Kaşığı Toz Şeker ½ Çay Bardağı Ilık Su 1,5 Çay Kaşığı Tuz 2 Yemek Kaşığı Zeytinyağı Pirinç Unlu Sos Malzemesi 1,5 Tatlı Kaşığı Aktif Kuru Maya ½ Bardak Ilık Su 1 Yemek Kaşığı Toz Şeker 1 Yemek Kaşığı Zeytinyağı ¼ Çay Kaşığı Tuz ¾ Bardak Pirinç Unu Yapılışı: Maya, ılık su ve şekeri karıştırın, maya canlanıp kabarana kadar bekletin. Sonrasında diğer malzemeleri ekleyin ve hamuru yoğurun. Mayalanıp iki katına çıkması için hamuru ılık bir yerde üstü kapalı bekletin. Mayalandıktan sonra hamuru altı, yedi top halinde yağlanmış tepsiye dizin, üzerini kapatıp bir yarım saat daha mayalayın. Diğer yandan pirinç unu sosunun malzemelerini karıştırın ve mayalı hamur bulamacı yapın. Kıvamı bozadan daha koyu ve sürülebilen olmalıdır. Kabaran sandviç ekmeklerinin üzerine pirinç unu sosunu 2 milimlik kalınlıkta olacak şekilde sürün (az sürülürse çatlaklar istendiği gibi olmaz.) Önceden ısıtılmış 200 derece fırında üstü kızarana kadar pişirin.
  6. Aşağıda bir porsiyon meyve için meyvelerin miktarları yer almaktadır (devamı) BESİN ORTALAMA ÖLÇÜ MİKTAR (gram) Mürdüm Eriği 3-4 adet Orta Boy 80 Nektarin 1 Orta Boy 125 Muz (ithal) 1/2 Orta Boy 75 Muz (yerli) 1 Küçük Boy 75 Taze İncir 1 Küçük Boy 75 Üzüm 1 Küçük Salkım (15 iri/30 Küçük) 90 Kavun 1/10 Küçük Boy (3 kiloluk) 250 Karpuz 1/10 Küçük Boy (3 kiloluk) 250 Hurma 1/4 Orta Boy 50 Kuru Hurma 5 adet 20 Kuru İncir 1 adet 20 Kuru Kayısı 4 adet 20 Kuru Erik 5 adet 20 Kuru Üzüm 1 Yemek Kaşığı 20
  7. Aşağıda bir porsiyon meyve için meyvelerin miktarları yer almaktadır. BESİN ORTALAMA ÖLÇÜ MİKTAR (gram) Elma 1/2 Büyük Boy 100 Kayısı 4 adet 120 Kiraz 15 adet 85 Vişne 20 adet 100 Greyfurt 1/2 Orta Boy 150 Portakal 1 Orta Boy 130 Limon 2 Küçük Boy 180 Mandalina 1 Büyük Boy 150 Yeni Dünya 6 adet 125 Yeşil Erik 10 adet 100 Kırmızı Erik 5 Orta Boy 85 Şeftali 1 Orta Boy 150 Armut 1 Küçük Boy 100 Ayva 1/3 Orta Boy 100 Nar 1/2 Küçük Boy 100 Çilek 10-12 adet Orta Boy 180 Dut 10 Büyük Boy 75 Avokado 1/2 adet 125 Ahududu 1 Çay Bardağı 100 Ananas 1 Dilim 110 Kivi 1 Orta Boy 150 Böğürtlen 1 Çay Bardağı 115
  8. Kör bir adamın yanlışlıkla kırdığı akvaryumundan kayıp düşen balığını bulma hikayesi, gerçekten de çok etkileyici.
  9. Ayakkabı mı Ayakabı mı? Doğru: Ayakkabı Yanlış: Ayakabı isim, (aya'kkabı) Genellikle sokakta giyilen ve altı kösele, lastik vb. dayanıklı maddelerden yapılan giyecek, başmak, pabuç: "Elbiselerini bizzat yamıyorlar, ayakkabılarını tamir ediyorlar, hayvanlarını öz elleriyle sağıyorlar." - Necip Fazıl Kısakürek
  10. Lodosun gözü yaşlı olur Lodos rüzgarı doğası gereği sıcak olur fakat nemli eser, arkasından mutlaka yağmur gelir. (Bu atasözünü çok sevdim, lodos u bazen karıştırıyorum artık karıştırmam )
  11. Bu arada eklemeden geçmek istemedim, Nadine Labaki'nin izlediğimiz diğer filmlerine de bakmak istemez misiniz?
  12. KEFERNAHUM, Bir Nadine Labaki filmi Hani insanın içine bazen bir yumru oturur, burnu, gözü sızlar, gözünden birkaç damla yaş düşer ama aslında hüngür hüngür ağlamak ister, günlerce o ruh halinin etkisinden çıkamaz ya işte bu filmin bittikten sonra insana yaptığı tam olarak bu. Ben bu filmden çok çok etkilendim, eğer mevzubahis dramsa bu zamana kadar izlediğim en iyi dram filmlerinden biriydi diyebilirim. Yok mevzubahis yönetmense ben zaten Nadine Labaki’yi birçok yönetmenden ayırır başka bir yana koyarım. Benim için gerçekten özel bir insan, Ortadoğu ülkelerinden biri olan Lübnan’dan çıkıp bütün dünyaya adını duyurmuş, yetmemiş yaptığı her işinden başarı ve takdir kazanmış biri, ayrıca ezici çoğunluğunun erkek olduğu bir sektörde kadın bir yönetmen o. Filmin konusundan şöyle bir bahsedecek olursam Kefernahum, 12 yaşındayken birini bıçaklayarak hapse düşmüş olan, sonrasında bütün medyayı da yanına alıp tekrar mahkemeye başvurmuş ve “kendisini hayata getirdikleri için” ailesine dava açmış olan Zain isimli bir çocuğun hikayesi. Labaki filmde birçok konuya değinmiş çocuk gelinler ve çocuk istismarı, mülteciler, insan kaçakçılığı vs… Ayrıca her bir konuyu ayrı ayrı öyle özenli anlatmış ki izledikleriniz resmen içinize bir oya gibi işleniyor. Filmin oyuncularına gelince bir kere oyuncuların büyük çoğunluğu amatör ancak çok doğal ve başarılılar. Mülteci olanların bir kısmı filmin çekiminden sonra sınır dışı bile edilmiş. Başrolde oynayan Zain Al Rafeea ise Nadin Labaki tarafından gerçekten de Beyrut sokaklarında dolaşırken keşfedilmiş Suriyeli bir mülteci çocuk, bir sokak çocuğuymuş. Nadine Labaki’yle tanıştığında okuma yazma dahi bilmiyormuş, ya ben bu çocuğu anlatamam onu izlemeniz lazım, o kadar içten oynamasının tek nedeni sanırım rol yaptığı bir çok olayın başından geçmiş olmasıyla ilgilidir. Filmin her anı çok anlamlı ama en sonundaki o an, ahh tanrım Bu arada Zain artık Norveç’te yaşıyor ve okula gidiyor Yani aslında tüm söyleyeceğim şu, siz bu filmi izleyin, izlettirin. En kör olanın bakış açısında bile bir ufuk meydana gelecektir Yönetmen: Nadine Labaki Senarist: Nadine Labaki, Jihad Hojaily, Georges Khabbaz, Khaled Mouzanar Oyuncular: Zain Al Rafeea, Yordanos Shieferaw, Boluwatife Treasure Bankole
  13. Çarşı İti Ev Beklemez Başıboşluğa alışmış kimse sorumluluk taşıyan işlere gelemez.
  14. Zenginin Horozu Bile Yumurtlar Zengin kişi en verimsiz, kısır sanılan işlerden bile kazanç elde etme yolunu bulur.
  15. Bundan sonra böyle insanlarla karşılaştığımda hiç tutmayacağım çenemi direkt yapıştıracağım lafı
  16. Karga, Mandayı Babasının Hayrına Bitlemez Bir kimse başka bir kimsnein işini görüyorsa bunda kendisinin de bir çıkarı vardır.
  17. İt Kağnı Gölgesine Yürür de Kendi Gölgesi Sanırmış. Başkalarının koruması altında iş gören aşağılık kimse, desteklendiğini unutup işi kendi gücüyle yaptığını sanır.
  18. gloria şurada cevap verdi: Admin başlık Türk Sineması
    Evet tabii, o yüzden. Kendisinin oyunculuğunu beğenmemiş olabilirim ama onu beğenmiyor oluşumu sırf bu açıdan değerlendirebilecek insanlar olabilir, bunun önünü kapatıyorum.
  19. Dünyayı Sel Bassa Ördeğe Ne... ya da Dünyayı sel Bassa Ördeğe Vız Gelir Bazı olaylar kimileri için yıkım sayılır. Ama onlar için yıkım sayılabilecek bir olay, ona alışmış kimseler için olağandır. Bir genelleme yapacak olursak, yaşanan olaylar her kişiyi aynı derecede etkilemez.
  20. gloria şurada cevap verdi: Admin başlık Türk Sineması
    senden alıntı yaptım tamam ama ondan sonra cevap olarak altına bir çok cümle yazdım sen niye sadece o cümleyi seçtin Ahahhahaha şaka bir yana, o benim Dilan Çiçek ile ilgili kendi düşüncem, bir kadın olarak bile ben kendisini çok güzel buluyorum ama oyunculuğunu beğenmiyorum anlamında yazdım bu cümleleri ben. Belki bir gün bir rol çıkar karşısına ve tastamam uyar o zaman bilmem ama bence henüz olmamış Ama dediğin doğru olabilir belki onu antipatik buluyorumdur bilmiyorum, onun oyunculuğuna karşı duyduğum hissi bir de Tuba Büyüküstün'de buluyorum, galiba ben bu iki ismi sevmiyorum, ne yaparlarsa yapsınlar önyargılı davranıyorum.
  21. gloria şurada bir başlık gönderdi: Türk Sineması
    Aaaa nasıl olur da bu filmi kaç kez izlemiş ama buraya onunla ilgili hiçbir şey yazmamışım? Çok enteresan... Enteresan demişken aslında bu filmi en güzel anlatan kelimelerden birisi bu "enteresan". SEN AYDINLATIRSIN GECEYİ Ütopik bir kasaba düşünün, içinde yaşayan herkesin özel güçleri var; mesela biri duvarlardan geçebiliyor, diğeri zamanı durdurabiliyor, bir başkası görünmez, biri hiç ölmüyor, diğeri eliyle tüfek gibi ateş edebiliyor vs. vs. dışarıdan baksan bu kadar özel güçleri olan bir kasabada her şey yolundaymış gibi görünür ama değil... Filme tam olarak afişinde yer alan "İNSAN ENDİŞEDEN YARATILMIŞTIR" sözü hakim... Herkes karanlık, depresif, dertli, tasalı, muhtemelen bu yüzden film de siyah beyaz çekilmiş. Bütün bu fantastikliği, tuhaflığı bir kenara koyarsın film bir o kadar da doğal ve samimi, sanki kalkıp şimdi gitsen orayı ziyaret edebilir, o insanları görebilirmişsin gibi... Üstelik onların insanüstü özellikleri sana garip bile gelmez. Konusundan daha fazla bahsetmeye gerek yok ama bence son yılların en güzel filmlerinden biri bu film, oyuncuları bir o kadar güzel, performansları ise son derece doğal, Ali Atay, Ahmet Mümtaz Taylan, Cengiz Bozkurt, Ercan Kesal, Serkan Keskin, Ezgi Mola, Demet Evgar, Damla Sönmez, Nadir Sarıbacak, Tansu Biçer... Ve tabii bahsetmeden geçemeyeceğim, tam benim kafama göre filmler çeken yönetmen Onur Ünlü, kim ne derse desin, isteyen istediği kadar itiraz etsin, bence Onur Ünlü değeri bilinmeyen ama Türkiye'nin en iyi ilk 5 yönetmeninden biri (bence birinci). Çok seviyorum onu. Bir de izlememiş olanlar için filmden bir sahne paylaşmak istiyorum:

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.