Zıplanacak içerik

gloria

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

gloria tarafından postalanan herşey

  1. gloria şurada cevap verdi: Aries başlık Türk Edebiyatı Alt Forumu
    Hayat, biz onu planlarken başımızdan gelip geçenlerdir. John Lennon Bu da günün "en damardan sözü" olsun... Yalnız gerçekten de doğru, değil mi? İnsanı fena hırpalıyor bu söz
  2. gloria şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    PLANET 51 Yönetmen: Jorge Blanco, Javier Abad, Marcos Martinez Senaryo: Joe Stillman Seslendirme: Dwayne Johnson, Jessica Biel, Justin Long, Gary Oldman, Seann William Scott Filmin Türü: Animasyon, Komedi Macera Yapımcı Firma: Ilion Animation Studios Yapım Yılı, Ülke: 2009, ABD Vizyon Tarihi: 18.06.2010 Konusu: Amerikan Asronot Kaptan Charles (Chuck) Baker Planet 51 isimli bir gezegene iniş yapar. Amacı gezegenden incelemek üzere bir kaç taş örneği almak, gemisinin tekrar geri döneceği zamana kadar geçecek zamanı doldurmak ve dünyaya geri dönmektir. Chuck kendisini bu gezegene adım atmış olan ilk insan zannetmektedir. Nitekim gezegene indiği anda bir sürprizle karşı karşıya kalır. Çok tatlı bir animasyondu. Kendisinden önceki filmlere bolca gönderme yapılmıştı. Bunlardan başta E.T. olmak üzere Star Wars, 51. Bölge, Geleceğe Dönüş gibi filmleri sayabiliriz. Bu özelliğiyle film tam olarak büyüklere animasyon sayılacak özellikteydi. Tabii küçükler de izleyebilir.
  3. gloria şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    ALACAKARANLIK EFSANESİ: TUTULMA Yönetmen: David Slade Yapımcı: Wyck Godfrey, Karen Rosenfelt Senaryo: Melissa Rosenberg Roman: Stephenie Meyer Müzik: Howard Shore Oyuncular: Kristen Steward, Robert Pattinson, Taylor Lautner Yapım yılı, Ülke: 2010, ABD Gösterim Tarihi: 30 Haziran 2010-07-04 Konusu: James’in intikamını almak isteyen Victoria Bella’nın peşindedir. Volturiler de Bella'nın vampir olmasında kararlıdır. Fakat Edward Bella’nın insan kalmasını istemektedir. Jacob, Bella’ya aşık olmuştur, Bella ise Edward ile Jacob’ın arasında kalmıştır. Jacob’ın Bella’ya duyduğu aşk, Vampirleri ve kurt adamları bir araya getirecektir. Serinin birinci filmi olan Alacakaranlık’ı çok sevmiş, ikinci filmi olan Yeni Ay’da biraz hayal kırıklığına uğramıştım. Tutulma’yı ise en az Alacakaranlık kadar sevdim ve eminim ki Şafak Vakti bundan bile güzel olacaktır. Şimdi dört gözle Şafak Vakti’ni bekliyorum. Bu arada Şafak Vakti iki bölüm halinde sinemaya uyarlanacakmış ve 18 Kasım 2011’de vizyona girecekmiş. Ayrıca İkinci bölümün sonlarına doğru filme dahil olan Victoria karakterini canlandıran Rachelle Lefevre takvimine uymaması nedeniyle Tutulma’da yerini Bryce Dallas Howard isimli şahane bir yaratığa bırakmış ki çok da iyi yapmış. Kitapta bahsedilen Victoria ile filmdeki Victoria birebir örtüşmüş. Bir de Yenidoğanların lideri olan Riley rolünü üstlenen Xavier Samuel’den de bahsetmeden geçemeyeceğim tabii ki… Tanrım, o nasıl bir güzelliktir, o nasıl dudaklardır öyle! FRAGMANI İÇİN: http://www.dailymotion.com/video/xcjf5u_the-twilight-saga-eclipse-trailer_shortfilms
  4. Kilitli kulübe Ümitlerinizi kırmayın, bir yolunu bulup bu kilitli kulübeden çıkacağınıza eminim http://www.oyunlar1.com/kilitlikulube.html
  5. Hayaletler Kaçırdı. Mantık diğer oda oyunları ile aynı. Oldukça güzel hazırlanmış bir oyun http://www.oyunlar1.com/hayaletlerkacirdi.html
  6. gloria şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Forum Oyunları
    Gezerdim.
  7. Arkadaşlar çok doğal hakkım olarak fotoğrafımın kullanılmasını istemedim ve yönetimden kaldırılmasını rica ettim, kaldırıldı. Artık bu konunun üzerinde durulmazsa çok sevinirim. Sevgiyle
  8. Sayın Palaman, Ömer Hayyam isimli arkadaş aslında kendi düşüncelerini bir alıntıya dayanarak yayınlamış ama alıntı vermemiş, bana yazdıkları ilginç geldi ve oturup internetten biraz araştırma yaptım, şöyle bir yazı buldum. Bu arada kaynakları da araştırdım gerçekten bu kaynaklar da var. Sizinle de paylaşmak istedim, maksat ortalık karıştırmak değil Bu arada vikipedi de Al-ilah olarak değil ama El-İlah olarak şöyle bir başlık vermiş: http://tr.wikipedia.org/wiki/El_%C4%B0lah İslamiyet öncesi Arap inanışlarına göre Al-İlah kelimesi Ay Tanrısı anlamına gelmektedir. Peki Allah kelimesi gerçekten de bu kelimeden mi türemiştir. Ay tanrısı (Al-İlah) ile Allah inanışlara göre tabii ki aynı değil ama neden aynı kelime kullanmış olabilirler? Sizin düşünceniz nedir, çok merak ettim gerçekten...
  9. Teşekkür ederim arkadaşlar
  10. mümkün olabilemez daha mehdi gelmedi )))) koskoca Allah yalan mı diycek
  11. iyi o zaman bir de antivirüs programı yüklesinler adama da temizlensin bari yazıııkkkk
  12. Final kötü olabilir ama final bölümü kendi içinde çok güzel bir bölümdü, zevkle izledim, kimi yerlerde tüylerim diken diken oldu, ayrıca başında verilen 2 saatlik Lost belgeseli de çok güzel hazırlanmıştı. ne yalan söyleyeyim hiç de kursağımda kalmadı. üstelik Boone ve Shannon ı da tekrar gördüm yaaaa Diziden birkaç son çıkarmak mümkün; ---spoiler--- Öncelikle Ada'da yaşanan herşeyin gerçek olduğunu düşünebiliriz. Ada'dayken her biri yaşıyordu... Son sezonda adayla birlikte paralel evren olarak gösterdikleri ada dışındaki yaşam ise aslında "kaza olmasaydı ne olurdu" meselesi değil, her birinin öldükten sonraki yaşantıları olarak değerlendirilebilir sanırım. Jack, Boone, Shannon vs. adada ölenler ki muhtemelen Hugo ve Ben de buna dahil... Kate, Sawyer, Claire vs. o uçakla geri dönebildiler ve yaşamlarının geri kalanını Ada dışında geçirdiler sonra da öldüler. Jin, Sun, Sayid, Charlie vs. ise gemide ölenler. Ve sonra Desmond sayesinde hepsi ölümden önceki zamanlarını hatırlamaya başladı (ki en güzeli Sawyer ve Juliet karşılaşmasıydı, hele Sawyer Juliet'e 'tuttum seni' derken ağlamadım desem şimdi yalan olur. ) Birbirlerini hatırladılar ve en sonunda da Christian Sheppard' ın açtığı kapıyla ışığı gördüler, cennete gittiler. Tabii bu durumda son bölümde görmediğimiz kişilerin ise yaşamaya devam ettikleri sonucunu çıkarabilir miyiz bilmiyorum (Walter vs. gibi) İkinci ihtimal, hepsi uçak kazasında ölmüştü ve Ada onların cennet veya cehenneme gitmeden önce bekletildikleri yerdi yani bir nevi arafta kalmak mevzusu... Cenneti de cehennemi de bu adada yaşadılar fakat ne cehhemdelerdi ne de cennette... Kötü bildiğimizi kişilerin dünyasına girdiğimizde onların bazen hiç de kötü olmadıklarını (Benjamin, Juliet vs. vs.) iyi bildiklerimizin dünyasına girdiğimizde (Sayid, Kate, Sawyer vs. vs.) aslında onların da hiç de iyi olmadıklarını görmedik mi? Adaya gelen hastaların iyileşmesi de manyetik alanlar vs. ile değil de ölümle açıklanabilir tabii.. Benjamin'in son bölümde içeri girmek istememesini onun tekrar adaya dönmeyi düşünmesiyle açıklayabiliriz belki... Sonunda da kilisede gördüğümüz herkes cennete gitmiştir diye bitirebiliriz. Ama hatırlarsanız ilk bölüm Jack'in adada gözlerini açmasıyla başlamıştı ve son bölüm de Jack'in adada gözlerini kapamasıyla bitti, bu gerçekten de güzeldi Hatırlamak için bakabilirsiniz : http://diziport.com/lost_1_sezon-izle/1_bolum/1 Tabi bir de kilisedeki son sahne sanki 'hadi bu son bölüm, hep bir araya gelelim sonra da gidelim parti yapalım' der gibi çekilmişti. Sanki dizi bitince herkes orada birbirine sarılacak, aglayacak, üzülecek, sevinecek sonra da gidip bunu kutlayacaklar gibi hissettiriyor insana ---Spoiler---
  13. Korkma sen karate biliyorsun korkmaaa, bak işte bu sensinnnn
  14. Ben de azıcık kriptoloji falan bilirim radya da azıcık karate bilir, bi yardıma ihtiyacınız olursa hanii
  15. Müfettişler hafiyeler dedektifler falan basmış burayı, bi durum mu var
  16. Hahahahaha buna çoook güldüm yaw ))) gülmek suç mu?
  17. Mutlu yıllar diliyorum Sevgili Gece Yağmuru'ma, Seni buralarda artık pek sık göremiyoruz ama görmeyi de çok diliyorum
  18. Yandaş medya iş başında
  19. Allah'a meleklerine, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah'tan geldiğine vs. vs. bunlara inanıyor sanırsam ki.. Tabi burada özellikle kader konusuna vurgu yapmakta yarar var Çünkü bu dedikleri olmazsa ki büyük ihtimalle olmayacak "kader ne yapalım!" diyecek, "Herşey Allah'tan gelir, hayır da şer de işsizlik de!" diyecek. "Denedik ama çözemedik!" de diyecek belkiiiii... Hatta en sonunda şunu bile diyebilir; "Türk Halkı alışık bu işsizlik mevzularına"
  20. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki akşam Malatya İşadamları Derneği (MİAD), tarafından düzenlenen gecede Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultaydaki konuşmasına atıfta bulunarak “Birileri çıkıyor kurusıkı atıyor, ‘İşsizlik işsizlik’, tamam kardeşim doğru. Bizim şu an işsizliğimiz yüzde 14. Sen nasıl çözeceksin, onu söyle. Çözümün ne? Reçeteyi ver. İktidara geldiğimizde 10.3 idi. 3 ay sonra yüzde 10’u yakalayacağız. Açık konuşuyorum. Bir şeye inanarak söylüyorum” ifadelerini kullandı. İşsizliğin 3 ay sonuna kadar % 14'ten %10 a inebilmesi için de 1.074.000 adet işçiye iş bulmak gerekiyormuş. Bu da demek oluyor ki her gün 11.500'den fazla işsize iş bulmak gerek... Nasıl olacak bu iş? Recep Bey, neye dayanarak böyle bir söz veriyor, ben açıkçası bu tür büyük lafları duyunca artık huzursuzlanıyorum. Peki ya cümlesinin sonunda söylediği, "Bir şeye inanarak söylüyorum" dediği mevzu da ne ola ki? Neye inanıyor bu adam? Allah'a mı? Ben artık ona inandığından da şüpheliyim ya neyse...
  21. Çok güzel röportaj olmuş teşekkürler arkadaşlar. Bu arada; Ben de çocukluğumda bu ateş böceklerini çok kereler gece lambası olarak kullanıştım Benim tül bulma şansım yoktu yalnız, o yüzden ben çiviyle kavanoz kapaklarını deler, hava almalarını öyle sağlardım. Blogumda da yazmıştım bunu hatta... Acaba ateş böceklerinden gece lambası yapan başka kaç çocuk vardır? Röportajın bu kısmını okurken gecenin karanlığında ışıl ışıl parlayan ateş böcekleri geldi gözlerimin önüne, sayenizde bir kez daha gördüm şimdi onları... Çoook güzeller, çooook! Çok içten, çok samimiyetle hazırlanmış bir röportaj olmuş, çook hoşuma gitti Freyja'nın da dediği gibi elinize, yüreğinize canınıza sağlık arkadaşlar

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.