gloria

Sayfa 107: "Dante'yi Floransa surlarının dışında elinde bir İlahi Komedya baskısını tutarken gösteren Michelino'nun ikonik freski... Geri planda teraslı Araf Dağı cehennem kapılarının üzerinde yükseliyor" (Tablo şu an daha çok II. Duomo olarak da bilinen Floransa'daki Santa Marina del Fiore Katedralinde asılıdır.)

Sayfa 107: Bargello Şapeli'nde Giotto'ya ithaf edilmiş fresk

Sayfa 107: Santa Croce meydanındaki Dante Heykeli

sayfa 106: Dante Alighieri portresi; "başında kırmızı bir capuccio, yani dar, kulaklıklı, kıvrımlı bir başlık var. Koyu kırmızı Lucca cüppesiyle Dante'nin en çok taklit edilen resmidir." Sayfa 107: Botticelli tarafından yapılmış Dante portresi: Botticelli Dante'nin başlığına bir defne dalı yerleştirmiştir. Bunu Dante'nin ustalığının sembolü olarak yapmıştır.

Sayfa 106: Viyana Fen Bilimleri Akademisi - Lukas Troberg tarafından hazırlanmış "Ya Tanrı Yanıldıysa" isimli yazı...

Veba maskesi: "kuş gibi uzun gagalı bir maskesi ve donuk gözleri olan pelerinli bir adam" (sayfa 88) Veba maskesi hekimlerin 1330'lu yıllarda Avrupa'da ortaya çıkan veba salgınından korunmak için taktıkları burun kısmında şifalı bitkilerin olduğu maskelere verilen isimdi.

Sayfa 87: "Langdon'un bu tabloda daha önce defalarca gördüğü gibi Malebolge'nin dokuzuncu hendeği, bacakalrı topraktan dışarı doğru çıkan, yarıya kadar tepetakla gömülmüş günahkarlarla doluydu." Sayfa 88: Bouguereau'nun iki çıplak adamın dövüşünü seyreden Dante ve Vergilius'un erotik tasviri Sayfa 88: Bayros'un gökten dolu gibi yağan kızgın toplarla ateş damlaları altında işkence çeken ruhları Sayfa 88: Salvador Dali'nin acayip suluboyalarıyla gravürleri Illustration No. 21 from Inferno, and is titled Fraud illustration No. 1: The Delightful Mount Illustration No. 13: Wood of Suicides Illustration No. 6: Cerberus

Kitapta bahsedilen eserlerin fotoğraflarını da bu başlık altında izleyebilirsiniz.

Sayfa 88: Stradanus'un Styks Nehri'ne batmış cesetler üzerinde kürek çeken Phlegyas resmi

Sayfa 88: Rodin'in Cehennem Kapıları'ndaki Heykeli 3 Gölge Bahsedilen 3 Gölge: Bir ayrıntıya dikkat çekmek için görüntüyü biraz yaklaştırıyorum. Tanıdık geliyor mu?

Dan Brown'ın Cehennem isimli kitabını okurken bir çok sanat eserinden bahsedildiğini söylemiştim. Kitabı okudukça ilgili fotoğrafları da buraya eklemek iyi olur diye düşündüm. Mümkün olduğunca bahsedilen tüm eserlerin fotoğraflarını bulmaya çalıştım, tabii ben de henüz kitabı okuyorum ve o nedenle yavaş yavaş okudukça ekliyorum. Eğer Cehennem kitabı yerine Başlangıç kitabını arıyorsanız aşağıdaki başlığı ziyaret edin: Kitabın tanıtım yazısı hakkında bilgi edinmek için buraya bakabilirsiniz. Kitabı okurken görsellerini de incelemek hoş olur sanırım. Bu arada tabii fotoğraflar bana ait değil, her ne kadar böyle olsa da burada ciddi bir zaman ve emek harcama durumu söz konusu, bu zamana kadar hiç yapılmamış bir şey yapıyorum ne yayın evi ne yazar buna gerek duymamış ama bu bir çeşit kitap albümü... Aslında böyle bir şey lazımdı değil mi ama? Neyse sonuç olarak; başlık altındaki tüm emeği kopyalayıp yeni bir yere yapıştırmak yerine direkt olarak bu sayfayı linklerseniz sevinirim. ÖNEMLİ NOT: FOTOĞRAFLAR, KİTAPTAKİ SAYFA SIRASINA GÖRE DÜZENLENMİŞTİR. EĞER İLGİLİ SAYFAYA GELMEDEN FOTOĞRAFA BAKMAK İSTERSENİZ KİTAPLA İLGİLİ İSTEMEDEN İPUÇLARI ELDE ETMEK DURUMUNDA KALABİLİRSİNİZ. ÇÜNKÜ İLGİLİ FOTOĞRAFLAR DOĞRU BAĞLANTIYI KURABİLMENİZ İÇİN KİTAPTAN ALINTILAR İLE BİRLİKTE VERİLMİŞTİR. FOTOĞRAFLARA SIRASI GELDİKÇE, OKUDUKÇA BAKMANIZ ÖNERİLİR. < Sandro Botticelli tarafından yapılan La Mappa dell'İnferno (Cehennemin Haritası) Dante'nin Cehennem'inin en ayrıntılı haritasını çıkaran eser olarak bilinir. Eser, ölümden sonraki hayatın şimdiye kadar yapılmış en korkutucu resmiydi.

Filmin yönetmeni Martin McDonagh aslında bir oyun yazarı ve kendisi Tiyatro'nun Tarantino'su olarak biliniyor. Hatta yazdığı oyunlardan bir tanesi olan "Inishmore'lu Yüzbaşı" geçen yıl boyunca Devlet Tiyatroları tarafından da sergilendi. Şu an gerçi sezon bitti ama izlemek isteyenler Eylül ayından sonra Devlet tiyatrolarında izleyebilir. O da güzel bir oyundu. Bir de McDonagh'ın "In Bruges" denilen bir filmi daha var henüz izlemedim ama ilk fırsatta izlemeyi düşünüyorum.

Kendimi pek iyi hissetmiyorum eve gitmek istiyorum ama sırf azıcık karnım agrıyo midem bulanıyor diye kimse bana rapor yazmaz, itiraf ediyorum ateşim mateşim çıksın diye şu an tebeşir tozu bile yutasım var... Mazaret izni istiyorsun mazeretin ne diye soruyorlar, var bir mazeretim ki izin alıyorum allaa alla sorma işte... adı üstünde mazeret izni... bir de mazeret mi uyduracağız.

Başladım okumaya Okurken google da her daim yanımda...Kitapta o kadar çok sanat eserinden bahsediliyor ki onları görmeden kitabı okumak yetersiz kalacakmış gibi geliyor. Hoş bir bilgi dağarcığı oluşturuyor yani bu kitap...

Ayşe Kulin - Dönüş Ayşe Kulin sürekli kitap yazıyor bu aralar... Son iki yılda yazdığı 3. kitap bu... Yani bu aralar yaratıcılığı üstünde, ilhamı yanında Yeni kitabı Dönüş iki gün sonra yani 23 Mayıs 2013'te bütün kitapçılarda satışa sunulacak, ön siparişi bazı siteler üzerinden sağlanıyor... Ben okumayacağım muhtemelen ama okuyan arkadaşlar okuduktan sonra fikirlerini paylaşırlarsa çok güzel olur. Bu arada kitap Remzi'den yayınlanmış, uzun bir aradan sonra Ayşe Kulin, Remzi Kitabevi'ne geri dönmüş demek ki... Kitabı merak edenler için arka kapak tanıtım yazısını ekliyorum. Gerçekler acıdır; acıtır, incitir... Tam da hayatının yoluna girdiğini sandığı günlerde, önce annesinden gelen bir haber, ardından eski bir şapka kutusunda bulduğu mektuplar... Deryanın, iki yıldır sümenaltı edilen gerçekleri bir tokat gibi öğrenmesi, onu dünyanın bir megakentinden ötekine savuracak, kaderi onu sarı bir sonbahar günü, açılıp açılmayacağını bile bilemediği bir demir kapının önüne kadar taşıyacaktır. Genç kız, acaba gizem dolu bu perdenin ardına geçebilecek midir? Öğreneceklerini kabul edebilecek, kabul etse bile sindirebilecek midir? O kapı açılırsa elbette... Dönüş, aldatmanın, aldatılmanın, affetmenin, acıtan gerçeklerin romanı. Sayfa Sayısı: 296 Baskı Yılı: 2013 Dili: Türkçe Yayınevi: Remzi Kitabevi

Gazoz kapaklarından rüzgar çanı

Bunlar bana ait değil, bir sitede bulduğum fotoğraflar; üstte bahsettiğim 1926 yılı basımına ait iki farklı kalıp örneğini gösteriyor. Hani ne dediğim daha iyi anlaşılsın diye ekliyorum bu fotoğrafları buraya Normal Kalıp 1926 - 10 Kuruş - Çil Farklı Kalıp (Büyük Tarihli) 1926 - 10 Kuruş - Çil

Bu da 10 kuruş. Yine TC'ye ait bir para. Tarih bu sefer miladi takvime göre atılmış; 1926 yılında basılmış bir para. Kullanılan maden pirinç. Bu para aynı dönemde iki farklı kalıpta basılmış, benimki normal kalıp basımı bir çil kondisyon... Normal kalıp ile farklı kalıp baskısı arasındaki farkların en belirgini normal kalıplı olanın tarihinin daha büyük yazılı diğerinin ise daha küçük yazılı olması... Bunun dışında da ufak tefek farklılıklar da varmış ama ben henüz onları tam olarak belirleyemedim. Bunu şu açıdan söylüyorum; aynı döneme ait paralar eğer farklı kalıplarda basılırsa bu para koleksiyoncuları açısından önemli bir koleksiyon malzemesi haline geliyormuş. Ben de bunu elimdeki parayla ilgili araştırma yaparken öğrenmiştim. Sanırım oldukça değerli bir para ama tabii ben değerinin ne kadar olduğunu çok iyi bilemem.. Bir koleksiyoncunun incelemesi daha doğru olacaktır

Bu para da 1341 yani 1922/1923 tarihli bir 5 kuruş var. Alimünyum ve bronz karıştırılara yapılmış. Bu para Osmanlı'dan TC'ye geçişte basılan ilk paralardan birisi. Para henüz Türk alfabesi kabul edilmediğinden eski yazıyla yazılmıştır.

ama elimde yine aynı döneme yani Abdülaziz dönemine ait bir 10 para var. İstanbul Darphanesinde basılmış bu para da... Bu para da saltanatın 1. yılında basılmış.

Bu yukarıya fotoğrafını çekip eklediğim yeşil renkli param 1277 yani 1861 tarihli bir para o nedenle Sultan Abdülaziz'e ait.. Yani senin bakır parandan daha sonra basılmış Saltanatın kaçıncı yılında basıldığını bilmiyorum çünkü o kısmı çok belli olmuyor. Kaç para olduğunu yazan kısım da tahrip olduğundan maalesef o bilgi de belli olmuyor