gloria

Sayfa 271: Bargello Müzesi ve Badia Kulesi "Başını kaldıran Langdon, sağ taraftaki Bargello Müzesi'nin taş cephesinin önünden geçtiklerini gördü. Bunun arkasındaki Badia Kulesi, etrafındaki binaların tepesinden yükseliyordu." Sayfa 272: ".... insanların 21 yaşında intihar etmeyi kabul ettiği bir geleceği anlatan 1967'de yazılmış Logan'ın Kaçışı isimli roman....... Logan'ın Kaçışı film versiyonunda, seyircinin sekiz ila yürmi beş yaş aralığına düşeceği kaygısıyla, "ölüm yaşı" yirmi birden otuza yükseltilmişti." Film Vikipedi'de şöyle anlatılıyor: Logan's Run (Logan'ın Kaçışı) Michael Anderson'ın, William F. Nolan ve George Clayton Johnson'ın romanından sinemaya uyarladığı filmidir. Logan's Run, insanların en fazla 30 yaşlarına kadar yaşamalarına izin verilen, 23. yüzyılda geçen bir ütopyayı anlatır. Genç ve verimli insanların yaşadığı, çalıştığı ve eğlendiği bu modern toplum, H. G. Wells'in 'mikro-dünya'larına bir göndermede bulunur. Kendi içine kapanık, kendi suyunu ve havasını üreten bir kentin insanları vardır filmde. Bu insanlar dünya üzerinde çok küçük bir alan içinde yaşayıp, kendilerini çevreleyen şehir sınırları dışına çıkmamaktadırlar. Sınırları aşmak yasalara göre suç sayılmaktadır. Yasalara göre dışarıda (mikro-dünyanın ötesinde) günah, suç, ilkellik vardır. Filmin afişi ise şu: Bu da kitap hali:

Sayfa 270: "-Onu sokak köşesinde 'Sonumuz Yakın' yazılı pankart taşıyan bir din fanatiğiyle bir tuttular. -Harward Meydanında onlardan bir kaç tane var. -Evet biz onları görmezden geliyoruz, çünkü hiçbirimiz gerçekleşeceğini düşünmüyoruz. Ama inan bana, sırf insan aklı bir şeyin gerçekleşeceğini hayal edemiyor diye... o şey gerçekleşemeyecek değil." Çeşitli zamanlarda bu pankartı taşıyarak dolaşan din fanatikleri gerçekten de vardır, işte onlardan birkaç örnek: ve hatta

BU haber bu arada eski bir habermiş, niyeyse yeni bir haber gibi tekrar gündeme getirmişler, ama neyse artık, ne demişler bilmediğin her haber yeni haberdir (böyle birşey demedilerse de ben şimdi dedim oldu) Eksi sozluke baktım, şahsın kendisiyle ilgili 22 sayfa yazı var, ilk başlarda Japonyadaki göğsümüzü kabartan Türk mevzusuyla başlıyor sonra da yalancı dolandırıcı ya da vayyy helal olsun nasıl da yemiş Japonları gibi mesajlarla bitiyor... Bu arada kendisinin bir blogu varmış ve blogunda 4 Nisan 2010 tarihinde Üniversiteden kovulmasıyla ilgili şöyle bir yazı yazmışlar.. (Ekşi'den aynen alıntılayıp ekliyorum) merhaba ben bu sitenin yoneticisiyim. serkan 28 mart'ta tokyo universitesi'den kendi rizasiyla (!) ayrilmistir. zaten subat basindan beri ayrilmak istedigini soyluyordu ama kabul olana kadar zaman aldi. sonra da 30 mart'ta apartopar askere gitmistir ve bu yuzden kendisiyle iletisim kurulamamaktadir. (yersen..) ben (yonetici) serkan'dan olaylari tam olarak dinleyemedim ama neden hala istifa dilekcesi kabul olmadi diye avukat araciligiyla okula defalarca basvuruda bulunmamiza ragmen adam gibi cevap alamadik. ve sonunda avukatin tekrar okul calisaniyla yaptigi gorusme sonrasinda serkan'in isine son verilmis oldugunu hayretler icinde ogrendik. (siz kovmuyorsunuz ben gidiyorum numarasi tutmadi tabi..) su an askerde olan serkan'a kendini savunma firsati verilmeden okuldan kovulmasina inanamiyorum. Şu an blogu da kullanılmıyor anladığım kadarıyla... Ayrıca hakkında bir blog daha açılmış vakti zamanında adı da "Serkan Anılır ve Gerçekleri" diye.. Şu an o blog da aktif değil en son gönderdikleri gönderi ise şu: Bu site Serkan Anılır hakkında insanların doğru bilgilendirilmesini amaçlayarak kurulmuştur. Gerçekler gün yüzüne çıktığı için faaliyetini sürdürmesine gerek kalmamıştır. Ancak herkes bilmelidir ki benzer olaylar zuhur ettiğinde tüm donelerle birlikte web sitesi aynı faaliyetine kavuşturulacaktır Saygılarımla Mal. Yük. Müh. Mert Akel

Ben çizmedim şimdi çizdim desem yalan olur ama içelim senle bi çay şöyle karşılıklı ohh misss ama ince belli bardakta olacak aynen böyle

Rusya’nın kuzeydoğusu 8.2 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Pasifik’teki ada ülkesi Tonga’da, dün akşam meydana gelen 7.4′lük depremin ardından 6.6 büyüklüğünde yeni bir deprem daha meydana geldi. Rusya 8.2 ile sallandı. Depremin ardından bölgede tsunami alarmı verildi. Sarsıntının Japonya’nın başkenti Tokyo’dan da hissedildiği öğrenildi. Tongo’da ikinci deprem ABD Jeofizik Araştırma Kurumu, sarsıntının başkent Nuku’alofa’nın 84 kilometre güneydoğusundaki bölgede gerçekleşen depremin derinliğinin 103 kilometre olduğunu açıkladı. Depremlerde herhangi bir can kaybı yaşanmadığı açıklandı. Tonga’da dün saat akşam 7.4 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Tonga’da 12 Mayıs’ta da 6,5 büyüklüğünde deprem olmuştu.

Bu yazının altındaki fotorafta gördüğümüz yer İstanbul Bakırköy'deki Capacity Alışveriş Merkezi'nin camlarından birisine ait bir görüntü.. Camın kenarlarına kuşlar konmasın diye çivili tuzaklar yerleştirilmiş! AVM uyarıldığı halde bu zalimce hazırlanmış tuzaktan da bir türlü vazgeçmiyor. Önce hayvanın yaralanmasına ve İleri vadede canına kast etmesine neden olan bu davranışın kesinlikle protesto edilmesi, kınanması ve her ne halt edilmesi gerekiyorsa bunların edilmesi; AVM'nin bir an önce bu yanılgıdan kurtulması ve o çivileri oradan kaldırması gerekiyor. Yanılıyor muyum arkadaşlar? Bu konunun Orman ve Su İşleri Bölge Müdürlüğüne ve Bakırköy belediyesine bildirildiği ve henüz herhangi bir sonuç alınamadığı söyleniyor. Buraya birkaç numara bırakıyorum, bu sorun çözülene kadar da bu numaralar burada kalmaya devame decek. Sorun çözüldüğünde size bildiririm. Lütfen ses çıkaralım. Bu dünya sadece bize ait değil, burası ortak bir yaşam alanı, insanlar, hayvanlar, bitkiler hep birlikte yaşıyoruz ve yaşam hakkına saygı göstermek zorundayız. Capacity tel: 444 9 272 facebook adresleri https://www.facebook.com/pages/Capacity/317600098294028?fref=ts Bkırköy belediyesi: Tel: (212) 414 9 777

Adamın her yaptığı sahte... Nasıl bir mantık fotomontaj yaptığı fotoğrafı CV sine ekler. Nasıl bir insan doktora tezini kaynakça vermeden hazırlar sanki herşey kendisine aitmiş gibi.. Sonra bir de tutar hala gururunu korumaya çalışır; "zaten ben ayrılacaktım" diye... Yani siz beni kovamazsınız ancak ben gidersem giderim, istifa ediyorummm falan gibi bir saçma gururlu bir mantık vardır ya öyle işte... Gururlu dolandırıcı!

'130 yıldır böyle bir şey görmedik!' Tokyo Üniversitesi, "130 yıllık tarihimizde böyle bir şey yaşamadık" diyerek Anılır'ı işten attı, doktorluk unvanını iptal etti. Dünyanın en iyi 10 üniversitesinden biri olan Japonya ’nın en prestijli okulu Tokyo Üniversitesi’nde “Türk bilim sahtekarı” şoku yaşanıyor. “Uzay Asansörü” adlı projesiyle Japon ve dünya basınına konu olan, NASA’da iki yıl astronotluk eğitimi alarak “İlk Türk astronot” olduğu iddiasıyla ortaya çıkan Serkan Anılır, Japonya’yı karıştırdı. 2003 yılında Tokyo Üniversitesi’ne verdiği doktora tezinin yüzde 40’ı “aşırma” çıkınca bir anda ülkede bilim dünyasının tüm şimşeklerini üzerine çekti. Anılır’ın Türk Ulaştırma Bakanlığı’nın kendisini NASA’ya gönderdiğine dair belgenin de sahte olduğunun belirlenmesinin ardından yardımcı doçent olarak görev yaptığı Tokyo Üniversitesi, 37 yaşındaki Türk’ün doktora tezini iptal etti, üniversite ile ilişiğini kesti. Vatan gazetesinden Uğur Koçbaş’ın haberine göre, Rektör Junichi Hamada, Yomiuri Shimbun gazetesine yaptığı açıklamada, “Şok içindeyiz. Bu inanılmaz bir durum. 130 yıllık tarihimizde hiçbir doktora tezini iptal etmedik, kimseyi görevden atmadık” dedi ve Anılır’ın doktora tezini kabul eden heyet hakkında da soruşturma açıldığını duyurdu. Anılır’ın internet sitesinde yayınladığı astronot fotoğrafının da fotomontaj olduğu ortaya çıktı. Illinois Üniversitesi ve İTÜ mezunu olduğunu belirten Türk’ün, bu okullarla da bir ilişiği olmadığı tespit edildi. TÜRKİYE’YE DÖNDÜ Hakkında belgede sahtecilik, intihal ve nitelikli dolandırıcılıktan soruşturma açıldı. Fahri Büyükelçilik yaptığı Wakayama vilayeti Kushimoto ilçesi verdiği bu fahri elçilik ünvanını geri aldı. Anılır, hakkındaki bu olayların ardından Japonya’dan ayrılarak Türkiye’ye geri döndü. Anılır, kişisel internet sitesinde yaptığı açıklamada, “Ben zaten işi bırakmak için başvurmuştum” ifadesini kullandı: Bir doktora öğrencisi olarak yazdığım ilk tezdi. O yüzden de alıntı yaptığım yerlere numara verip kaynak belirtme olayından haberim yoktu. Basit bir hatamdan kaynaklandı. Zaten işten ayrılmak için başvurmuştum. Astronot fotoğrafı da Houston’da eğlence için yapılmış bir fotomontajdı, biyografimde yer vermek hataydı. NTV. Web. 24.05.2013.

Caligula dünyanın gelmiş geçmiş en psikopat ilk 10 kişisi arasına giriyor bildiğim kadarıyla... Acaba bu kitap hangi bakış açısıyla yazıldı? Kitabı okuyup da durduk yere bir de bu psikopata hak vermek durumunda kalmayalım

Dün okuduğum bir söz: "Öldükten sonra cehenneme gitme özgürlüğümüz bile yok, devlet bizi illa cennete gönderecek." Shirine Badi

Bu da Sayfa 266 Fırından yeni çıkmış cornetti fotoğrafı. Aslında bildiğimiz kruvasan.

Sayfa 251: I.Cosimo'nun Göğe Yükselişi (Apotheosis Cosimo I) "... iki buçuk metre aşağıdaki tavana baktı. Şimdiye kadar gördüğü tüm ay tabyaları birbirinin benzeriydi. Ama ilerideki, çok büyük, diğerlerinden çok daha genişti.... I.Cosimo'nun Göğe Yükselişi.... Bu Beş Yüz Salonu'nun tam ortasındaki büyük ve yuvarlak ay tabyası, Vasari'nin en kıymetli tablolarından biriydi." Sayfa 252: Washington'un Göğe Yükselişi "George Washington'un göğe yükselişini tasvir eden fresk 1865 yılında Constantino Brumidi tarafından yapılmış, Brumidi'nin Raphael'den ilham aldığı söylenmektedir. Eserde melekler ya da havariler yok onun yerine Romalı tanrılar var. Merkezde Washington Tanrı'ya dönüşüyor yani apotheosis anı.. Deniz tanrısı Neptün, Atlas OKyanusu'na nasıl kablo döşeneceğini gösteriyor, zeka ve bilgelik tanrıçası Minerva mucitlere teknolojik ilham veriyor. Vulcanus buharlı makine yapmayı öğretiyor. Tarım tanrıçası Ceres McCormic biçerdöverinin üzerinde oturuyor." (Ayşe Özak Karasu'nun bir yazısından alıntıdır.)

Sayfa 245: Atina Dükü Merdivenleri "1300'lerin ortalarında Atina dükü sarayda iktidarı ele geçirmiş ve saldırıya uğradığında kullanmak için bu gizli kaçış yolunu yaptırmıştı. Buraya Atina Dükü Merdivenleri deniyor ve yan sokakta küçük bir kaçış kapısına doğru gidiyor." Dük Merdivenlerinin bittiği, yan sokağa açılan kaçış kapısı da budur.

UZUN BOYLU GELİNLER 1) Bacak boyunuz beden boyunuzdan daha uzunsa gelinliğinizi kabarık etekli olan gelinliklerden seçmeniz doğru olandır. Bu tüt gelinlikler beden boyunuzu da daha uzun gösterecek böylece orantı sağlanacaktır. 2) Beden boyunuz bacak boyunuzdan uygunsa iki parçadan oluşan gelinlikleri ya da gelinliğin beden kısmı işlemeli olanlarını tercih edebilirsiniz. Topuz saç sizi daha uzun göstereceğinden açık modelli bir saç üzerine yoğunlaşmanız tavsiye edilir. Duvak tercihinizi de uzundan yana kullanırsanız süper olur KISA BOYLULAR Eğer 38 beden üzerinde değilseniz kabarık modelli bir gelinlik giymeniz tavsiye edilir. Gelinliğin üst tarafı ise dar, straplez ya da ince askılı olmalıdır. Eğer bana yakışmaz diye düşünüp düz etekli bir gelinlik giyerseniz unutmayın kalabalık davetli grubunun içinde kaybolmanız kaçınılmaz olacaktır. Saçlara da topuz bir model yapmak boyunuzu daha uzun gösterecektir BÜYÜK GÖĞÜSLÜLER Eğer göğüsleriniz büyükse iki parçadan oluşan gelinlikleri tercih etmeniz yerinde olacaktır. Askısız ya da çok dekolte tercih etmek yerine ince askılı, yuvarlak yakalı, sıfır kollu gelinlikleri tercih edin. İşlemeleri bir gelinlik istiyorsanız işlemelerin gelinliğin geneline doğru yayılmasına dikkat edin. Gelinliğin eteklik kısmı kat kat tüllerden oluşan ya da çok kabarık duranlardan kesinlikle olmamalı. Bunun yerine çan etekli gelinlikleri düşünmeniz tavsiye edilir GENİŞ KALÇALAR Bel kısmı ince olduğundan dikkati bele çekmekte yarar vardır. Bu nedenle tek parçalı gelinliklere yönelmek iyi olur. Çana doğru açılan gelinlikler sanki baseniniz geniş değil de, gelinliğinizin modeli öyleymiş gibi duracağı için rahatlıkla tercih edebileceğiniz modeller arasında olacaktır. KALIN BELLİLER >Kesinlikle tek parçadan oluşan gelinlikleri tercih etmelisiniz. Balenli ya da korseli modeller, beli olduğundan daha ince gösterecektir.Gelinliğin etek boyu uzun olmalı ve gelinlik üzerindeki işlemeler bel kısmına yapılarak dikkat, belden çok işlemelere çekilmelidir SPORTMEN VÜCUTLULAR Omuzlar geniş olduğundan boyundan bağlı modelleri tercih etmeniz yanlış olur çünkü; boyundan bağlı modeller, omuzları daha geniş, göğüsleri de daha büyük gösterir. Yakalı ama kabarık olmayan modelleri tercih etmeniz uygundur. Omuzlara doğru değişen duvağı tercih etmeniz yerindedir ÇOK KİLOLULAR Tek parça ve şifon bir gelinlik daha zayıf gösterir çünkü; sabit olmadığından ve uçuştuğundan dikkati kilolarınızdan çok gelinliğinize çeker. Gelinlik süslemelerinin daha sade ve küçük objelerden yapılmasına dikkat edilmelidir AŞIRI ZAYIFLAR Elbise gibi duran düz gelinliklerden kesinlikle kaçınmalısınız. Üst tarafın tek ya da iki parça olmasının bir önemi yoktur, uzun kollu, V yakalı, dantel işli olması sizi daha güzel gösterecektir; alt tarafın ise mutlaka kabarık olması gerekir.

Dünyaca ünlü Fransız şarkıcı George Moustaki, Nice şehrinde 79 yaşında hayata gözlerini yumdu. Arkadaşları, 1958 tarihli romantik şarkısı “Milord”la küresel üne kavuşan Fransız şarkıcı ve besteci Moustaki’nin hayatını kaybettiğini duyurdu. 3 Mayıs 1934’te Mısır’da yaşayan Avrupalı bir Yahudi ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Moustaki 300’den fazla ölümsüz esere imza atmıştı. Asıl adı Guiseppe Mustacchi olan Moustaki’yle ilgili bir arkadaşı, “Uzun bir hastalığın ardından sabah 6.00 sularında yaşamını yitirdi. Huzur içinde öldü” diye konuştu. Uzun sakalı, yumuşak gözleri ve kıvırcık saçlarıyla “Mesih” yakıştırması yapılan Moustaki, “Milord” şarkısı Edith Piaf tarafından seslendirilince küresel bir üne kavuşmuştu. Moustaki, 1951 yılında Paris’e yerleştikten sonra adını idolü Fransız şarkıcı Georges Brassens’a atıfla “Georges” olarak değiştirmişti. Repertuarında Fransızca, İtalyanca, İngilizce, Yunanca, Portekizce, Arapça ve İspanyolca şarkılar bulunan ünlü yıldızın eserleri de Yves Montand, Barbara, Dalida, Juliette Greco ve Pia Colomba gibi efsane isimlerce seslendirilmişti. Hurriyet, Web. 23 Mayıs 2013. Le Meteque ve Milord şarkısını dinlemek için tıklayınız.