kursatotcu

allahın gayesinin olmadığı yüzyıllardır kiraplarda din felsefesi kitaplarında çokları tarafından söylenmiştir sen bilmiyorsun diye ben mi kabahatli oldum

bize göre bakıldığında gaye buluruz ama allah için bu olamaz. imtihan olayıda böyle. allah için imtihan olamaz. çünkü olayları önceden de bilmektedir. böyle imtihan olamaz ama kuranda böyle ayetlerde vardır. kuranın nasıl bir kitap olduğu burdan da anlaşılabilir.

bana karşı çok kibarsınız buna pek alışık değilim. ancak size tavsiye: neye inandığınızı bildiğiniz de bunun gerisini de önemseyiniz zira düşüncelerimizi allah yaratmıştır demek direkman hür iradeyi inkar demektir bakınız sizin düşüncelerinize göre konuşursak: biri allaha sövdü diyelim sizce bu düşünceyi onda allah yarattı ve kul kendisinde allahın yarattığı düşünceyi düşünmemeye kadir olamaz değilmi , olamaz derseniz şu somuç çıkar: kul düşünmemeye kadir olamadığı bir şeyi düşündü demektir ki bu cebr olur. siz hangi ortama giderseniz gidiniz düşüncelerinizi allahın yarattığını söylediğinizde önce pek tepki almazsınız ama bunun sonuçlarından bahsederseniz o ortamdan kısa sürede kovulursunuz.

diyom ya nedeni yok. çünkü ezeli ilmin nedeni olmaz. olaylarda ilmine göre olduğundan olaylar bu yönüyle nedensiz oluyor

bulafınla eğer sen düşüncelerimizi alahın yarattını kabul ettinse ki öyle anladım ben. bu direkt cebrdir. lamı cimi olmaz.

dipnot bu lafla sen cebrici mi olmuş oldun dersin

teşekkür ederim

bişe sorcam: size daha fazla bilgi aktarmak için hızlı yazmaya karar verdim. o bakımdan ben şeyi beceremedim, indiriyomda açamıyom klavyede yazma programını, siz bana hangi harfe hangi parmakla basılır onu bi öğretin yani yazın ben onu yapim hani bakalım. bunlar size bili olarak döncek

öyleyse onlara şunu sor: allah yaratmadıysa kim yarattı?

dedi: "Ama bence Allahın fiilerindeki gaye hikmeti ifade eder." cevap: sizin anladığınız anlamda hikmet allahın fiillerinde yoktur. çünkü siz bu hikmet lafıyla sebep manasını kasdediyorsunuz. yani bilemeyeceğimiz bir sebep. sanki bu sebep allahı yönlendiriyor. ille bir hikmet olacak. nedir bu hikmet? biz bunu da ilim manasına alırız. hikmetle yaptı demek bilerek yaptı demektir. dedi: "ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım, buradaki "diye" yani için, anlamı bir gaye ifade etmiyor mu?" cevap: bunu gaye diye alırsan, halbuki kulluk etmeyenler var, demek ki allah gayesine ulaşamadı mı? diye soru sorulur size. ne diyeceksiniz buna?

çevrendeklere sorarsan düşüncemizi allah mı yaratıyor diye genelde (ama bu konularda az da olsa bilgisi ve ilgisi olan biri olmalı bu) "evet" der bu kimseler. cüzi iradenin mahluk olmadığı inancı onlara soğuk gelir. ancak bilgisiz kimseler çabucak hayır derler bu soruya.

bu isteği allah yaratır dersen bu cebr olur. maturidiler boşuna bunu inkar etmedi. neden bu kadar işi yokuşa sürdüler ki? madem herşeyi yaratan allahtır deyip düşüncemizin de allah tarafından yaratıldığını söylemek daha fazla insanları kendine çekici değil miydi? ama onlar bir şeyi gördü ve bunu diyemedirler. bunu anlamayacak bir insan olduğunu tahmin etmiyorum .

dişleri ve hareketi allah yarattı, allahın gayesi olmaz. olay iki yönlüdür. olayı allahın meydana getirmesi açısından bakıldığında, yani allah için düşünüldüğünde allahın fiillerinin gayesi yoktur. ancak bizim açımızdan düşünüldüğünde gaye vardır denebilir. çünkü bizim irademiz vardır, ve daha önce söylediğim gibi, gaye edinmek acizliktir, allah aciz değildir. dolayısıyla gayesi yoktur. neden gaye edinmek acizliktir? çünkü gayeye ulaşmak için çaba sarfetmek icap eder ve edinilen gayeye ulaşmak çoğu kere gayeyi edinen için gayeye ulaşamamaktan iyidir. Gayeye ulaşılmadığında o gayeyi edinen eksik demektir. yani gaye edinen de bir müddet gayesine ulaşamamış demektir. gaye edinen genelde (kendince) gayesine ulaşmakla yükselir, bu da gaye edindiği an da eksik olduğunu ortaya koyar.

bir şeyleri ezmeye

dedi:"Ancak bizim irademiz dahilinde olan birşey varki kader anlayışı içerisinde üzerinde esaslıca durulup-anlaşılması gereken birşeydir.O da iyiyi-kötüyü,doğruyu-yanlışı,hakkı-batılı tercih edebilme imkanımızdır.İşte bu imkan hayatımızın kilometre taşıdır.İyibir insan mı yoksa kötü bir insan mı olabileceğime,iman eden mi yoksa inkar eden mi olabileceğime ancak ben karar veririm." cevap: peki senin bu kararların kader mi? dedi: "Allah burada sadece tercihimi kolaylaştırır" cevap: örnekle açıklarmısın

yoktur

evet

evet

eğer birşey istiyorsa onun iradesi var demektir, su bile istese bu iradesi var manasına gelir. zaten kelime olarak irade, istemek ve seçmek anlamlarına gelir.

aciz kalmadınız yani öyle mi not: dilku denen şahıs forumlarda gördüğüm en ilginç kişilerden birisi, ondan rica ediyorum: yukarıdaki iki mesaj sahibinin çelişkiye düştüklerini bir de o söyleyiversin

bunlar profesyoneldir, neyi niçin dediklerini bayağı bilirler. bunu demelerindeki maksat şudur: eğer dilediği için diledi derlerse, insanın hür iradesine yer kalmaz. zira allahın iradesine ezeli dediler. yani kulun yapmış olduğu şeyler, ezeli olarak allah tarafından irdade edildi demiş olurlar. ancak burada "ilim maluma (bilinen olaylara) tabidir" ifadesini daha önce çok anlatmıştım ki, özgürlüklçülerin anayasası aslında budur. bütün görüşleri bunun üzerinde temellenir. "ilim maluma tabidir" demekle allahın önceden bilmesinin bizi hareketlerimiz de zorlamadığını anlatmak istediler. dolayısıyla irade ise ilime benzemiyordu; burada açıkça cebr vardı. yine bu cebrden kurtulmak için, mecburen iradeyi ilme yaslayarak, güya hem allahın iradesini kulların fiillerinde de (hareket) kabul ediyormuş izlenimi verdiler, hem de kendilerince cebrden kurtulmuş oldular. yani bunlar üst düzey profesyoneldir. insanları çok kolay etkilerler. ancak bu konularda cebri anlamak ve onların her dediğine cevap verebilmek için de onlardan daha profesyonel olmak gerekir. lep demeden leblebiyi anlamak icap eder. aksi halde kişi iptal olur. ama ben mega profesyonel olduğumdan bana işlemez bu laf oyunları demi

azmı musamamma dedikleri zaten cüzi iradedir.yani bir işi yapma isteği

yani bunlar allahın iradesi dışındamı oluyor? acele cevap istiyorum, net yanıt hem de..

çok kolay bu cebr meselesi aslında. hür irademizin olmadığı çok açık yani

bahsettiğin kitabın ona ait olduğu kesin değildir. kitabut tevhid'de ise açıkça kulun gücü fiille beraberdir diyor ve bunun cebr olduğunu göremiyor.