Zıplanacak içerik

kursatotcu

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

kursatotcu tarafından postalanan herşey

  1. kursatotcu şurada cevap verdi: kursatotcu başlık Din Felsefesi
    dedi: Allah zorla insana günah işletiyosa o zaman biz bu dünya hayatında sınavda değiliz. Sınavda değilsek ceza veya mükafat da yok.. O zaman cennet ve cehennem de yok Onlar da yoksa sen ne diye islamdaki bazı görüşlere dayanarak yola çıkıyosun.. O zaman şu soruyu sorayım: Neden İslam... cevap: güzel soru bravo. allaha inanmak zorundayım deliller bunu gösteriyor. ancak kuran da bir heybet var aradığımı onda buldum . demek ki bu gerçek. dine inanmak saçma gelmedi bana. ama allahın kullarını saptırması da öyle. hal böyle olunca taşlar bir bir yerine oturdu. ben allahın saptırıcı olduğunu kabul edip bununla bereber zalim olduğunu da kabul edince, sorunum kalmadı. madem ki allah saptırıcı, neden zalim olmadığını ifade eden ayetlerde kullarını saptırıcı nitelikte olmasın? sorusu bende bomba tesiri yaptı ve önüm açıldı, artık daha geniş düşünmeye başladım. ( imtihan dünyası olduğunu belirten ayetler açıkça insanları saptırıyordu. zira önceden ne yapacağımızı allah biliyordu. böyle imtihan olamaz. ama ayatler böyle. birçok insan bu ayetler dolayısıyka cebre inanmıyor. diyor ki "madem ki imtihan var öyleyse hür iardemiz da var". ve adam bir yere kımıldayamıyor. bu adamı bu ayetlerle allah saptırmış oluyor. "mülk 2" bu ayetse, allahın zalim olmadığını ifade eden başka ayetlerde var. madem biriyle insanları saptırıyor (mülk 2) saptırıyor diğeriyle neden saptırmış olmasın (yani zalim olmadığını ifade eden ayetlerle" sorusu çok önemlidir.
  2. Son peygamber hür irademiz yok dedi inanmazsan kader hadislerine bak. Allah zorla günah işletiyo gördün mü, Bilgi için ara: googleden: kursatotcu / ekle: kursatotc@ho..
  3. sen özgürdüşünce forumundaki şahış değilmisin
  4. soruya cevap vermedin
  5. Nur 50 Kalplerinde bir hastalık mı var; yoksa şüphe içinde midirler, yahut Allah ve Resulünün kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zalimler kendileridir! cevap: onlarda zalimliği yaratan kim? allah mı yoksa kendileri mi?
  6. ben zaten allaha zalim demekle onu suçlamıyorum ki. sadece bir gerçeği dillendiriyorum. enbiya 23 ayette de geçtiği gibi ben allahı sorgulamam. size benim böyle yaptığım gibi geliyior. zira namaz kılanlardan böyle bir tavır görmüyorsunuz. oysa ben de namaz kılan biriyim
  7. Kader zulmeder mi? evet derse, o halde Allah zulmetmiş olmadı mı
  8. *** Bir kimse Allah’ın kendisine rızık olarak vermediği bir şeyi yiyebilir mi? “Hayır” derseniz, haram yiyenlere bunu rızık olarak Allah’ın verdiğini mi söylüyorsunuz. *** İmandan dolayı kim övgüyü hak ediyor? Allah mı yoksa mümin kul mu? “Allah” derseniz, diğerlerine iman vermedi öyle mi? *** Allah insanların kendi seçimleri ve iradeleriyle kendisine kulluk etmelerini mi diledi? “Evet” derseniz, peki bunu ezeli olarak mı yoksa hadis olarak mı irade etti? “Ezeli olarak” derlerse, yani kul ortada yokken de, kulun neyi irade edeceğini irade etmişti öyle mi? *** Bir adam oku attı diyelim. Okun hedefe doğru gidişi Allah’ın fiili midir? Yani bu olayı Allah mı yarattı? *** Bir insandan iradesiyle önleyemeyeceği bir fiil sadır olabilir mi? *** Sebebin varlığı sonucun varlığını gerektirir mi, zorunlu kılar mı?
  9. yani birini kurtarıyo ama diğerini kurtarmıyo ölemi bu adaletsizlik değilmi
  10. ded:"ancak kişi şerri önleyecek dua sadaka gibi bişey yapmadıysa allah onu o şerrden kurtarmayabilir." cevap: kurtarabilirmi
  11. dedi:"Allahtan şerr gelmez" cevap: amentude yokmu hayır şer allahtan diye
  12. Hayır şer Allahtan mı? zulüm yapmak şer mi? Zulüm yapmak Allahtan mı? hani hayır şer Allahtandı ya.. ?
  13. dedi:"cevap: hangi güzergahı seçip gideceğin allah tarafından önceden bilinmiyormu yani ne yapacağın da yine bu yönüyle önceden belli değilmi ...................................................................................................................... hayır değil eğer belli olsaydı sizin dediğiniz gibi hiç bir şeyden sorumlu tutulamazdık " cevap: ama kuranda allahın geleceği bildini ifade eden ayetler var mesela isa peygamberin ahmet adında bir peygamberi müjdelemesi ve kıyametin nasıl kopacağına ilişkin ayetler. yine kıyametin ne zaman kopacağının sadece allah tarafından bilindiğini ifade eden ayet. demek ki allah geleceği biliyor bu ayetlere göre. buna göre sen "belli değil" demekle bu ayetleri inkar etmiş olmadın mı acaba?
  14. ya özgürlüğün sebebi?
  15. Peygamberlerin ismeti (korunmuşluğu) meselesi: Razi’nin, “Peygamberlerin Masumiyeti” adlı kitabının incelenmesi. (İlim yayınları) Adem peygamber taha 121: “Nihayet ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri göründü. Üstlerini cennet yaprağı ile örtmeye çalıştılar. (Bu suretle) Âdem Rabbine âsi olup yolunu şaşırdı.” Taha 122: “Rabbi yine de onu seçip tevbesini kabul etti, ona doğru yolu gösterdi.” Bakara 37: “Adem, Rabbi'nden emirler aldı; onları yerine getirdi. Rab'ı de bunun üzerine tevbesini kabul etti. Şüphesiz o tevbeleri daima kabul edendir, merhametli olandır.” Araf 23: “İkisi dediler ki: Rabbımız; kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamazsan ve bize merhamet etmezsen; muhakkak ki biz, hüsrana uğrayanlardan oluruz.” ibrahim peygamber bakara 260: “İbrahim: "Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster" dediğinde, "İnanmıyor musun?" deyince de, "Hayır öyle değil, fakat kalbim iyice kansın" demişti. "Öyleyse dört çesit kuş al, onları kendine alıştır, sonra onları parçalayıp her dağın üzerine bir parça koy, sonra onları çağır; koşarak sana gelirler. O halde Allah'ın güçlü ve Hakim olduğunu bil" demişti.” İbrahim peygamberin ölüleri diriltme hususunda Allahın bunu yapabileceğine tam olarak inanmadığını iddia ettiler. Diyorlar ki: İbrahim peygamber babası için mağfiret talebinde bulundu. Oysa babası kafirdi ve kafir için mağfiret talep etmek caiz değildir. Böylece İbrahim peygamber caiz olmayan bir iş yapmıştır. Meryem 47: “İbrahim söyle cevap verdi: "Sana selam olsun. Senin için Rabbim'den mağrifet dileyeceğim, çünkü O, bana karşı çok lütufkardır." Şuara 86: “Babamı da bağışla. Şüphesiz o, sapıklardan olmuştur.” Bu ayetler göseriyorki ibrehim peygamber babasıiçin mağfiret dilemitir bbaasın kafir olduuhusuuise kuran nassı ve icmaile sabittir ayrıca kafi riçin mağfireatdilemek ikisebepten doalyıcaiz değildir Tevbe 113: “Cehennemlik oldukları anlaşıldıktan sonra, akraba bile olsalar, puta tapanlar için mağfiret dilemek Peygamber'e ve müminlere yaraşmaz.” İşte bu mukaddimelerle İbrahim peygamberin caiz olmayan bir işi yaptığı sabit görülmüştür. Mümtehine 4:” İbrahim ve onunla beraber olanlarda, sizin için uyulacak güzel bir örnek vardır. Onlar milletlerine söyle demişlerdi: "Biz sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız; sizin dininizi inkar ediyoruz; bizimle sizin aranızda yalnız Allah'a inanmanıza kadar ebedi düşmanlık ve öfke başgöstermiştir." Yalnız, İbrahim'in, babasına: "And olsun ki, senin için mağfiret dileyeceğim, fakat sana Allah'tan gelecek herhangi bir şeyi savmaya gücüm yetmez" sözü bu örneğin dışındadır. Ey inananlar! Deyin ki: "Rabbimiz! Sana güvendik, Sana yöneldik; dönüş Sanadır." Bu ayette İbrahim’in sözkonusu işi dışında örnek alınması emrediliyor. İşte bütün bunlar sözkonusu işin isyan olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Yusuf peygamber Yusuf 100:” Ana-babasını tahtın üzerine çıkarıp oturttu. Hepsi onun için secdeye kapandılar. Dedi ki: Babacığım; işte bu; vaktiyle gördüğüm rüyanın gerçekleşmesidir. Doğrusu Rabbım, onu gerçekleştirdi ve bana ihsan etti de; şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni zindandan çıkardı ve sizi çölden getirdi. Muhakkak ki Rabbım, dilediğine lütufkardır. Muhakkak ki O'dur O, Hakim, Alim” Peki kendisine secde etmelerine nasıl rıza gösterdi? Allah’tan başkasına secde edilemezken? *** Musa peygamber: Kasas 15: “ Musa, halkının haberi olmadığı bir zamanda, şehre girdi. Biri kendi adamlarından, diğeri de düşmanı olan iki adamı döğüşür buldu. Kendi tarafından olan kimse, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Musa, onun düşmanına bir yumruk vurdu; ölümüne sebep oldu. "Bu şeytanın işidir; çünkü o apaçık, saptıran bir düşmandır" dedi.” Burada iki önemli nokta çıkıyor karşımıza; ölen kıpti ya ölümü haketmişti ya da suçsuzdu. Eğer birinci şık doğru idiyse Musa neden: “Bu şeytanın işidir” (Kasas 15), "Rabbim! Doğrusu kendime yazık ettim, beni bağışla” (Kasas 16) ve "O işi kasden yaptımsa sapıklardan biri sayılırım” (Şuara 20) dedi. Şayet doğru olan ikinci şık ise öldürmekle zaten günahkar olmuştur. Yine görüyoruz ki Harun peygamber “…sakalımdan tutma..” (Taha 94) sözüyle Musa’yı bu hareketten menediyor. Eğer Musa yaptığı işte haklı ise, bu işe engel olmakla Harun günah işlemiştir. Çünkü bu, doğru hareketin yerine getirilmesine engel olmaktır. Şayet Harun bu tepkide haklı ise sözkonusu hareketiyle Musa günah işlemiştir. Zekeriyya peyagambaer: Meryem 7: “Allah: "Ey Zekeriya! Sana, Yahya isminde bir oğlanı müjdeliyoruz. Bu adı daha önce kimseye vermemiştik" buyurdu.” Meryem 8: “Zekeriya: "Rabbim! Karım kısır, ben de son derece kocamışken nasıl oğlum olabilir?" dedi.” Meryem 21: “Cebrail: "Bu böyledir, çünkü Rabbin, 'Bu bana kolaydır, onu insanlar için bir mucize ve katımızdan da bir rahmet kılacağız; hem bu önceden kararlaştırılmış bir iştir' diyor" dedi.” Ayetlere dayanarak Zekeriyya’nın Allah’ın kudreti konusunda şüpheye düştüğü görüşünü ileri sürdüler. Muhammed peygamber: İddiaları şöyle: Birlikte çıkılacak bir cihad hareketine katılmamak için bir grup ondan izin istedi ve o da bu izni verdi. Hemen ardından: “Allah seni affetsin. Doğrular sana besbelli olup yalancıları bilmeden önce neden onlara izin verdin?” (Tevbe 43) ayetinin indiğini görüyoruz. Biliyoruz ki, af ancak işlenen bir günah için söz konusudur. Dolayısıyla bu ayet onun günah işlediğini gösterir. Feth 1:” Muhakkak ki Biz; sana, apaçık bir feth ihsan ettik.” Feth 2:“Ta ki Allah; senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın. Sana olan nimetini tamamlasın ve seni doğru yola eriştirsin.” Bu bir bağışlama olayının açıklamasıdır diyorlar. Abese 1: “Yüzünü asıp çevirdi” Abese 2: “Kendisine a'ma geldi diye.” Ayetinden yola çıkan mualifler, gözleri görmeyen İbn ummu-gulsum’den yüz çevirdiği için Allah’ın onu azarladığını iddia etmekteler. Tevbe 117: “Andolsun ki Allah, Peygamberin ve güçlük anında ona uyan muhacir ve ensarın tevbelerini kabul etti. İçlerinden bır kısmının kalbleri kaymak üzere iken yine de onların tevbesini kabul buyurdu. Çünkü O, kendilerine Rauf ve Rahim'dir.” Ayetini öne sürüyorlar ve diyorlar ki: Eğer ortada bir tevbe olayı varsa, muhakkak surette ondan önce işlenmiş bir günah da vardır. Mümin 55: “Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah'ın va'di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et.” Ayeti ile “Şüphesiz ki ben bir gün ve gecede muhakkak surette yetmiş kere Allah’tan mağfiret talebinde bulunurum.” Hadisini ileri sürerek bu ayet ve hadiste herşey açıktır, diyorlar. Tahrim 1: “Ey peygamber, niçin Allah'ın sana helal kıldığı şeyi,eşlerinin, hayrı için kendine haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” Ayetinin dış anlamı açıkça bildirmektedir ki; o caiz olmayan bir şeyi yapmıştır. Tahrim 8: “Ey iman edenler, Allah'a kesin (nasuh) bir tevbe ile tevbe edin. Olabilir ki, Allah, sizin kötülüklerinizi örter ve altından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Allah, Peygamberi ve onunla birlikte iman etmekte olanları küçük düşürmeyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşup-parıldar. Derler ki: "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz sen, her şeye güç yetirensin." *** Peygamberler Allah’a kulluk etmekle mükellef değil midir? kehf 29:” De ki: Gerçek, Rabbınızdandır. İsteyen inansın, isteyen inkar etsin. Şüphesiz ki zalimler için, duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmış bir ateş hazırlamışızdır. Onlar feryad edip yardım dilediklerinde, erimiş maden gibi yüzleri kavuran bir su kendilerine sunulur. O, ne kötü içecek ve ne kötü duraktır.” ayeti peygamberlere de şamil değil mi? Eğer şamilse, demek ki bu teklif onlara sunuluyor ve seçilmesi ifade ediliyor. Demek ki peygamberlerin de küfre girmesi caiz oluyor. *** Ahkaf 9: “Ey Muhammed! De ki: "Ben Peygamberlerin ilki değilim; benim ve sizin başınıza gelecekleri bilmem; ben sadece bana vahyedilene uyuyorum. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım."” Duha 4:” Doğrusu ahiret senin için dünyadan daha hayırlıdır.” Duha 5: “Rabbin sana verecek ve sen razı olacaksın.” *** Bakara 21: “Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratmış olan Allah'a kulluk ediniz ki; Allah'ın azabından korunabilesiniz.” Genel kulluk emri, yani peygamberlere de şamil. Şuara 82: “Hesaplaşma günü günahlarımı affedeceğini umduğum da O'dur.” İbrahim peygamberin ifadeleri. Şuara 83:” Ya Rabbi, bana yararlı bilgi ve egemenlik ver ve beni iyi kullarının arasına kat.” Demek bu duaya göre iyi kullarının arasına katmayabilir öyle mi?
  16. dedi: sana verdiği beyinle tabiki. tercih yapmak sana kalmış.... cenk korayın kitabında yol örneği verilir.istanbul ankara arası gideceğin yol (kader) hangi güzergahı seçip gideceğin, giderken uğrayacağın duracağın yerler ve kaç saatte gideceğin (tercih) bu basit bir örnek ama durum bu kadar basit işte. cevap: hangi güzergahı seçip gideceğin allah tarafından önceden bilinmiyormu yani ne yapacağın da yine bu yönüyle önceden belli değilmi
  17. dedi: Sevgiyi, merhameti, bağışlamayı yaratan da Allah Allah, Kullarını sever, merhametlidir ve bağışlayıcıdır diyebiliyor musun? cevap: sevmesi yoktur, zira sevilecek şeyleri yaratanda allahtır. merhamati yoktur zira marhamet acımak demektir. oysa insanları acınası duruma getirende yine allahtır. bağışlaması da hakiki manada yoktur. çünkü kimin ahirette ne ceza göreceği ve ne mükafat alacağı allahın ezeli ilminde bellidir. bu değişmez. allahın bağışlamasıyla ilgili ayetleri şu manaya alıyorum: kulunun yaptığı isyanların ahirette cezasız bırakılacağı ilminde varsa( olaylar bu ezeli ilme göre oldıuğundan), buna mecazen bağışlama denmiştir diyorum.
  18. zaman mahluk değil ama bizdekii zaman kavramı mahluk önce sonra gibi. zaman varsayılan bir kavramdır. bu yönüyle zamandan kaçılamaz allah da bu zaman kavramından münezzeh değildir bu allah içinde geçer
  19. kader işte
  20. niyetim açık allah zalimdir
  21. alahtan başka yaratıcımı var yani
  22. kursatotcu şurada bir başlık gönderdi: Din Felsefesi
    *** Zulmü yaratan Allah mı? “evet” dersen, o halde Allah zalim olmuyor mu? "Hayır zulmü Allah yarattığı halde yine de zalim değildir" derseniz, bana anlatın, hem zulmü yaratıp hem de zalim olmama nasıl oluyor? Benim aklım bunu almıyor..
  23. "allah bile geleceği değiştiremez, çünkü ezeli bilgisinde olaylar bellidir". Ben pek bu mehzep işlerinden anlamam ama Kürşat'ın bahsettiği tanrı anlayışı benim inanırkenki (16-17 yaşıma kadar) tanrı anlayışıma uygun. sünni bir aileden geldiğim için bu tanrı anlayışının Sünni anlayışı olduğunu düşünüyorum. Geleceği değiştiremeyen tanrı nasıl olabilir? Bunu anlamak için önce nasıl bir tanrı tasavvur ediyoruz onu ortaya koymak gerekir. Geleceği değiştiremeyecek bir tanrı; 1. Herşeyin hakimidir. 2. Ezeli ve ebedidir. 3. Yanılmaz. 4. Kudretinin sonu, sınırı yoktur. 5. Bilgisi sonsuzdur. 6. vs. vs. vs. Pek çok sünni için bu tanrı anlayışı geçerlidir. Ama bu anlayışı irdeleyince ne gibi sonuçlara ulaşıyoruz on bakmak lazım. Şimdi bu tanrı anlayışına göre herşey ezelden bellidir. Eğer değilse tanrının bilgisinin sonsuzluğundan bahsedemeyiz. Bu anlayışa göre benim buraya "A" yazacağımı tanrı ezelden biliyordu. Ama eğer bana "B" yazdırmış olursa, ezelden beri tanrının sahip olduğu bilgi "yanlış" olmuş olurdu ki bu da tanrının yanılmazlığına, ezeli bilgisinin doğruluğuna gölge düşürürdü. O zaman eğer tanrı bilgisi "A" yazmam yönünde ise ancak "A" yazılır ve tanrının kendisi bile bu "A" yı "B" yapamaz. (Ne kadar ironik değil mi. Aslında 1,2,3,4,5... özelliklerine sahip tanrı, hiçbirşeye karışamıyor )
  24. allah bile geleceği değiştiremez allah bile geleceği değiştiremez,çünkü ezeli bilgisinde olaylar bellidir
  25. allahın kazası olmaksızın benim bir günahım bile olurmu

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.