Zıplanacak içerik

sardunyam

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. nihayet gelebildin mi? nerelerdeydin kısım sensiz tadı olmuyor buraların... özlenmek güzelmiş demi? sana bu duyguyu yaşattığımız için tebrik ediyorum bizi
  2. bende senin için konuşurem konuşemmi bacım
  3. fındık fıstık offf sensin fıstık offff ahh bize lasımm offfff yorgan yastık off off off off güneşten yanmışsın ilacın benim bu aşkın telifi inan yavrum senin koç gibi gençlerin katili gözlerin indir güzelim indir bu hayat senin indir fıstığım indir bu hayat senin fındık fıstık offf sensin fıstık offff ahh bize lazımm offfff yorgan yastık off off off off sokaklarda gezme gazeteci var yakalar kapak olur magazine Türkiye'yi oyalar fındık fıstık offf sensin fıstık offff ahh bize lazımm offfff yorgan yastık off off off off
  4. sen nerelere kayboluyon bakayım karabatak mı oldun yuksam? Bakışların gittiğin yerden uzak Yoksa gelirdim Sensiz anlamsızlığımı anladım Dön vesaire demek için Bugün burda cumartesi Ben senin saçlarını, suçlar bakışlarını Geveze susuşlarını bile özledim Ayrılık bu söyle sende farklımı zaman Aynı soğuk aynı hazan Bugün ordada cumartesimi Sende beni benim kadar özledinmi Aynalardan kaçarken Özlenmeyi beklemek Ne kadar acı ne kadar komik ve Ve bana ait değilmi Gülme incinirim Gülme incinirim
  5. Kim derdi ki seninle birgün ayrılacağız Geçip giden yılların ardından bakacağız Kim derdi ki birtanem gün gelip bıkacağız Ben ve yenik yüreğim yalnız mı kalacağız Böyle ayrılık olmaz böyle yalnız kalınmaz Hani verdiğin sözler hani ellerin nerde Hani huzur bulduğum deniz gözlerin nerde Hani sen hep benimdin şimdi nerdesin nerde
  6. Anladım sonu yok yalnızlığın, hergün çoğalacak Herzaman böyle miydi bilmiyorum Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak Alışır her insan alışır zamanla kırılıp incinmeye Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette Bekliyorum bekliyorum bekliyorum Hadi gelin üstüme korkmuyorum Bulutlar yüklü hayatı hayata üstümüze hasret Yokluğunla ben başbaşayız nihayet
  7. muzip şekeri
  8. sen bana nasıl sus deyisan gözünü şişireram bilesan
  9. bende senin için göz kırpabilirim... gözümü bile kırpmam demedim bak sende kıymetimi bilesan bacım
  10. Tarafsız Eğer Allah insanı söylemiş olduğun gibi programlamış olsaydı o zaman insanlar bu kadar farklı düşünüyor ve yaşıyor olur muydu? İnsana akıl ve zeka verilmiş ve bir yaşam hediye edilmiş onu dilediğin gibi yaşarsın dilediğini seçersin ve bu seçimlerinden sorumlu olursun... İslam inanışında Allah'ın insanı programladığı ve o programın dışına çıkamadığını gösteren bir ayet bulamazsınız. Muhakeme yaparsın, düşünürsün herşeyi veren Allah'tır ama düşünceni kontrol etmez. Dilediğimizi yoldan saptırırız'ın manası kalplerinde eğrilik olanlar içindir. Yani içlerinde olan niyeti bilen Allah'ın kalplerindeki kötü niyet yüzünden daha yaşarken kaybettiklerinin işaretidir. Dilerim onlardan olmayalım... Bir bilgisayar ile insanın arasındaki farkları belirtmiştik. Bilgisayar komut ile işlem yapar insan ise özgür iradesi ile. Bilgisayarın iradesi yoktur. İnsanın ise var... İnsanın seçenekleri var, ihtimalleri var... bilgisayar gibi tek düze algılamaz... Programlama varsa, sorgulama olmaz, sorgulama varsa özgürsün demektir...
  11. Yeryüzünde Allah'tan sakınanların adaletli olmaları ve kötülükten uzak durmalarını bildiren bazı ayetler... Daha fazlasıda var ama sanırım bu kadarı anlayana kafidir... Bakara/281...Öyle bir günden sakının ki, o gün hepiniz Allah’a döndürülüp götürüleceksiniz. Sonra herkese kazandığı amellerin (yapıp ettiklerinin) karşılığı verilecek ve onlara asla haksızlık yapılmayacaktır. Ali İmran/25...Bakalım, kendilerini o geleceğinde hiç şüphe olmayan gün için bir araya topladığımız ve hiç kimseye haksızlık edilmeden herkese kazandığı tamamen ödendiği vakit, halleri nice olacaktır. Araf/9...Ama kimlerin sevabı da hafif gelirse işte onlar âyetlerimize haksızlık etmiş olmaları sebebiyle kendilerini ziyana sokanlardır. Nisa/58...Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir... Nisa/135...Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Maide/8...Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Maide/42...Onlar, yalanı çok dinleyen, haramı çok yiyenlerdir. Eğer sana gelirlerse ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. Onlardan yüz çevirecek olursan sana asla hiçbir zarar veremezler. Eğer hükmedecek olursan aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah, âdil davrananları sever. Şuara/82...O, hesap gününde, hatalarımı bağışlayacağını umduğumdur. Bakara/81...Evet, kötülük işleyip suçu benliğini kaplamış olan kimseler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. Bakara/286...Allah bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” Ali İmran/30... Herkesin yaptığı iyiliği ve yaptığı kötülüğü hazır bulacağı günde kişi, kötülükleri ile kendi arasında uzak bir mesafe bulunmasını ister. Yine Allah sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır. Allah kullarını çok esirgeyicidir.
  12. sardunyam şurada cevap verdi: sardunyam başlık Anı Defteri - Defterleri
    evet diloşum tam anlamıyla gönüllü esaret... yani AŞK'tır kendisi...
  13. sayın katakuta şimdi fazla vaktim yok ama sana ayetlerle cevap vereceğim... Kuran'ın bahsettiğim konudaki ayetleri ile... ve sayın tarafsız... demekki sizinde içinizde adaletsizliğe karşı bir tepki var bu dünyada yaptıklarınız iyilikler size bir şekilde döner... Allah adildir... günahlarınızında hesabı sorulur... ve hiç kimseye bir kötülük etmediğinizden asla emin olamazsınız... hiç birimizin olamaz... bende kendimi iyi bilirim kimseyi isteyerek kırmamışımdır ama mutlaka benden şikayeti olanlarda vardır. Allah'ın katında herşeyin bir karşılığı var... ama siz buna inanmıyorken neden sorguluyorsunuz ki? hesaba inanmıyorsunuz hesapsız yaşayın... ne çıkarsa bahtınıza artık...
  14. sardunyam şurada cevap verdi: sardunyam başlık Anı Defteri - Defterleri
    kocaman kanatları olan bir kuştum ben çok yükseklerde uçardım nereye istersem oraya uçar özgürlüğe kanat çırpardım... biri görür bir taş atardı kanatlarıma her defasında yaralanırdım yine uçardım, kaçarcasına uçardım... denize aşık oldum birgün serin bir bahar akşamı... aktım yukarıdan aşağıya bir su damlası gibi... değiverdim sularına... kanadımdan tutuverdi biri ansızın ben anlayamadım. o sendin... artık uçamıyordum göklerde ama yetiyordun sen bana... acımadan kırdın kanatlarımı ben çırpındıkça... umursamadın... yoruldum sonra çırpınmaktan, sana acımı anlatmaya çalışmaktan... sen duymuyordun... ama kanatlarımıda bırakmıyordun... gittiğini mi sanıyorsun, şimdi beni özgür bıraktığını mı sanıyorsun... ben artık uçmayı unuttum ve artık gökleri değil seni özlüyorum...
  15. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    sevgili by x man Sevgili bilimselci ve tengeriin boşig bence forumun en gerekli tartışması bu topicte. Ama bireylerin üzerinden tartışmak yerine genel üzerinden değerlendirme yapmak daha sağlıklı olur bence. Eğer kişiler üzerinden yorum ve değerlendirme yaparsak bir sonuç alamayız hatta çiğ ve tutarsız bir tartışmaya gider. Ahlaki değerler ve herkesin neye hoşgörü göstereceği bazen farklılıklar gösteriyor ama genel doğrulardan ayrılmamışsa birey ona kendi doğrularımızı kabullendirip, onun doğrularından sıyrılmasını istemek "insana saygı" kavramından uzak kalıyor. Ve burada ki tartışma biraz o yöne gidiyor. Bir kabullenememe ve kabullendirme meselesi gibi oluyor... burada bir taraf olma gibi birşey var mı? ve ayrıca kimseyi koruma altına almak gibi bir düşüncem olamaz, kimsenin benim korumama ihtiyacı yok zaten!!! sadece tartışmanın bireyden çıkıp genele gelmesini istedim ama anlaşılamadım... malesef... boşig ile bazı konularda hem fikiriz ama bilimselci ile hem fikir olduğum noktalarda var... çok mu zor bunu anlamak???
  16. yumotem, çalıkuşum, melek yüzlüm nerelerdesin... iyimisin, hoşmusun keyfin yerindemi canım öpüyorum seni... KOCAMAN KOCAMAN
  17. neredesin frozenim bizi merakta bıraktın, diloşumla bir kanadı kırık kuşlara döndük kız cadı... insan bi haber verir bulunduğu meridyen ve paralelleri... nasılsın deli rüzgarım, cadım, rapunzelim, kardeşim...
  18. Allah nazarlardan saklasın sizi suheda ve minex... güzel kalbiniz hiç kırılmasın... minexim güzel düşüncelerin için teşekkür ederim sende öylesin... mutlu ol meleğim...
  19. O sizin hüsnükuruntunuz efendim... yapılan her kötülüğün ve her iyiliğin bir karşılığı var ve hiç kimse haksızlığa uğramayacak bu yargılamada... bu Kuran'ın mesajıdır... propaganda Kuran'dan ve Müslümanlardan rahatsızlık duyanların yaptıklarıdır. Kendi vicdanları ile çeliştiklerinden iyiliği bir misyon edinmiş gibi görünüp göz boyamaya çalışmaktalar. Ama insanı tanımanın yolu ne söylediğine bakmak değil, ne yaptığına, nasıl yaşadığına bakmaktır... İnansın inanmasın her insan kendisinden sorumludur. Ve her yapılanın mutlak karşılığı olacaktır. Aksini düşünmek insanın bu dünyada gördüğü bütün haksızlıkların yapanın yanına kar olduğunu düşündürür ve kesinlikle huzursuz edicidir...
  20. sayın katakuta nasıl anlamadığınız belli oluyor... Allah elçiler göndererek varlığından haberdar etmiş, bu dünyada yaptığımız yapacağımız herşeyden sorumlu olduğumuzu kime ne yaparsak onun karşılığını alacağımızı söylüyor. Elçi göndermeseydi bu kez bize haber verseydin sana inanırdık derdiniz. Gönderdiğinde de müdahale ediyor diyorsunuz. Siz müdahale görmemişsiniz... Kanun kitaplarını okuyorsunuz bir suç işlediğinizde ne ceza alacağınızı biliyorsunuz Allah'ta kurallarını bildiriyor. O yüzden mesulüz biz bişey bilmiyorduk, duymadık, haberimiz yoktu diyemeyeceğiz... Bir peygamberin yaşadığı dönemde dünyaya gelmiş olsaydınız Kuran'da anlatılan felaketleri yaşardınız. Allah'a inanan kafası taşa deyse onu uyarı bilir ya neyse... insan düşündükten sonra herhalükarda öleceğini bilir ve bu kadar cüretkar konuşmanın hesabını "ya sorarlarsa" der... ona göre yaşar... Dünyada insanların açlıktan ölmesine sebeb olanlar Allah'tan korkuyor ve ona inanıyor mu sanıyor sunuz? Hesap vereceğine inanan bu düşünceyle yaşar ve hak yemez... O yüzden Allah kalplerde olanı bilir kulu kalbine göre yargılar diyor... Söylediğine göre değil... Her söyleyen doğruyu söylemiyor, her insan suçu yükleyecek birini bulur ama ya gerçek??? selamlar
  21. bir kısım insanlar varlığına inanmazlar ama sorgularlar, bir kısmı inanır ama sorumluluk almaz, bir kısmı inanmadığı halde var kabul edip insanlığın birbirine karşı işlediği suçları yükleyecek birini arar... eğer Allah insanlığa sürekli olarak müdahale etseydi ve her kötülüğe anında yanıt verseydi o zaman "insan olmanın ve insanın insana karşı taşıdığı sorumluluğun" ne anlamı kalırdı? bu dünyada hala açlıktan ölen insanlar varsa, sosyal adaletsizlik varsa, işkence varsa, esaret varsa, savaş varsa, sömüren ve sömürenler varsa (ki var) bütün bunlar bir insanlık suçudur, suçlusuda yine insanın kendisidir. herşeyi düşünebilen, silah üretip satmayı, kadınları seks kölesi yapmayı, nükleer bombaları, ezilen insanların sırtından para kazanmayı ve bunun yollarını, hilelerini düşünen bu sorumluluğun sahibidir. birilerinin gelip kafalarımıza sopa ile vurmasına gerek var mı?
  22. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Sevgili dostum seviyenizi bildiğinizin farkındayım sadece tartışmayı genele yaymak istedim... ama sanırım anlaşılamadım... keşke bu tür bir cevabı vermeseydin...
  23. sardunyam şurada cevap verdi: shepnem başlık Televizyon ve Radyo
    bir kaç gündür yeni dönmeye başlayan bir reklam var çok şirin... peugeot 207 otomobil reklamı iki tane uğur böceği arabanın cazibesine dayanamayıp aşk yaşıyor... çok sempatik ve hoştu...
  24. hesap makinesinin işlem yapması, bilgisayarın komutla pek çok farklı işlevi yapması zeka mıdır? yoksa program mıdır? bir hesap makinesi 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9 sayılarının hafızasına kaydedilmesi ile hesaplama yapıyor ama bunu yapmak onu zeki bir makine yapmıyor ve bütün yapabildiği dört işlem... insanda bu dört işlemi yapıyor ama sonsuz sayısal değer ortaya çıkınca insan için bu teferruat oluyor. o yüzden işini kolaylaştırmak ve zaman kazanmak için bu araçları geliştiriyor. şuan için en gelişmiş bilgisayarın yaptıklarına hayretler içerisinde kalarak bakabiliyoruz ama ileride insan zekasının daha neleri keşfedeceğini ve icat edeceğini bilmiyoruz. bir bilgisayar kendisini geliştiremez ya da herhangi bir makine... ama insan sürekli gelişir ve geliştikçe yeni buluşlar keşfeder. kendisini geliştirdikçe icat ettiği makineleride yine "insan" geliştirir...bir makinenin insanla kıyaslanması mümkün değil.
  25. katıldığım bir toplantıda bir bey şöyle söylemişti. "biz söyleniyoruz, söylemiyoruz" çok haklı buldum... kahve köşelerinde, ev muhabbetlerinde, forumlarda sürekli söyleniyor ama herhangi bir sorumluluk almaktan çekiniyoruz, üşeniyoruz nasıl olsa birileri bişeyler yapacaktır sıra bize gelene kadar.(!) demokratik haklarından habersiz olan toplumların hepsinde bu sorun var. demokrasiyi özümsemeyen liderlerde eleştiriyi hakaret olarak algılıyor ve işi gücü bırakıp bu eleştiriyi yapanlara hakaret davaları açıyorlar... oysa gelişmiş ve demokratik ülkelerde başkanlar ve başbakanlar ağır şekilde eleştiriliyor ve bu yüzden kimse ceza almıyor. 80'li yıllarda yaşadığımız sıkı yönetim döneminde siyasi meselelerde varlık göstermek isteyen bir gençlik büyük zararlar gördü ve sindirildik. hala o düşünce ve korku ile bakıyoruz... siyasi partilere güvenmiyoruz, sivil toplum örgütlerine güvenmiyoruz ve hatta birbirimize güvenmiyoruz... ve ortak bir düşünce ortaya koyamıyoruz... birazda kanıksadık mı nedir bütün bu hali tepkisiz ve etkisiz bir toplum olduk...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.