sardunyam tarafından postalanan herşey
-
OKUDUĞUNUZ KİTAPLAR
Katkılarınız için teşekkürler arkadaşlar Dan Brawn'ın Digital Kale, Da Vinci Şifresi, Melekler ve Şeytanları okumuştum bende sevgili mrs.su, kiraze'yi de duydum ama okumadım konusundan bahsedersen sevinirim canım... selamlar Cengiz Özakıncı'nın yeni bir kitabı çıkmış ismini bulamadım netten arayacağım...
-
ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
beni össledinmi leylacım farfaram ahanda geldim ama gidiyorum diloş, frozen ve leyla sizi seviyorum kıslar ama keşke sevmez olaydım
-
Frozen......
yettim frozenim şu karadelik ne yanda kalıyor bacım... andromedaya yakınmı düşüyor yuksam samanyolunu geçince sağdamı? geliyomda bende var kısslar napolyondan miras kaldı leylacım hazinenin yerini biliyormuş hazırlanın yola çıkıyoruz leyla bekle biz geliyoz canım(yoksa nenecimmi)
-
diloş...
şahsen kendim kimsenin esiri olmadığımı bilgilerinize arz etmek isterim. buna mukabelen esaretin bir bedeli olduğunu ifade ederim. aslında daha neler ifade ederim ama sonra bu ifadeler çok kifayetsiz olabilir. (yine çok ciddiyetli buldum kendimi bendeki bu ciddiyete hastayım) şahsen ben kendim sizin bu kınamanızı kınadım. ve ayrıcana sizi duelloya davet ederim. kıvırma mevzusunda çok yetenekli olduğum söylenemez çünkü şahsen ben kendim pek esnek değilim. (kendimi çok buldum) bu ciddiyetli halimle bende kendi gözüme çok hoş göründüm. bu hoşluğun da çok hoş olduğunu gördüm. sen esarete meyilli bir görüntü arzetmediğin gibi esir almaya meyilli gibi duruyorsun...
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
biz saçmalarız arada sen bakma bize fevkaladenin fevkim benim. ben en çok kimi seviyom söylemem... bu bir sır eline mum diktim şimdi kim ebe olcek? ararsan oyarım gözünü, arayamazsın diloşum, duygusalım, silahşörüm... ama ettik bir kere talihsiz bir söz sen bağışlayıver canım ya bankalarda işim vardı ve bütün gün dışardaydım koşturdum anlıycan iki gözüm... benim ayağım kolay kaymaz, zira yaş tahtaya nadir basarım... birisi bize kırkpınarcı, tencere kapak gibi laflar etmiş sanki? şahsen hiç yakıştıramadım ama eğer biz tencere ve kapaksak bunu söyleyende kulbudur... zuhahaha kendini bizden soyutlayamazsın frozenim çünkü biz somut gerçekleriz ama doğada çok az bulunuruz
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
canlarım teşekkür ederim çok nasiksiniz egzorsist günüm güzel geçti gerçekten teşekkür ederim canım kardeşim... minexim şiirin çok güzel defterimi renklendirdi meleğim sağol...
-
CENNETTEKİLER VE CEHENNEMDEKİLER...?
Tamam arkadaşım Frozen'e verdiğin cevaptan bende kendi payıma düşeni alayım. önce bir iletinizde demişsiniz ki dinler başkalarının çalıp oynamasına izin vermezler. Ben öyle olduğunu asla kabul etmiyorum ama şunu sormak istiyorum; sizin gibi düşünenler izin veriyorlar mı? Ateizm bütün dinlerden daha antidemokrat bir savunudur. Tahammülsüzdür... Dinlerde hoşgörü vardır ama ateizmede yoktur zira hoşgörü bir duygudur, tanrı tanımazlığı savunanların duygulara itimatıda yoktur. Cennet ve cehennem kavramı Kuran'ın en az anlaşılmış konularından ve sonsuzluk kavramıysa zaman kavramında yaşamaya porgramlı varlıklar için algı ötesi. Madde oldukları için bir ömürleri var. Oysa ölüm ötesi yaşam için maddeden soyutlanmış olmak gerekir maddeden soyutlanmış olan için zaman kavramıda yoktur. Cennete ya da cehenneme gidecek olan ruhtur. Ruh madde olmadığı için zaman mefhumundan uzaktır. Ancak yaratılmış olduğu gerçeğinden dolayı ezeli değil ancak Allah'ın lütfuyla ebedi olacaktır. Yani sonsuzluğunu kendisi yaratmadığından bu insana verilmiş bir armağandır. (tabi cehennemde olanlar için armağan değildir) Ebedi olmasını dileyen insanı Yaratan'dır...
-
Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
duygusu olmayan bir insan olabilir mi? aşkı, korkuyu, iyiliği, kötülüğü, sevmeyi bilmeyen olabilir mi? ve aslında duyular düşünmeye değil hissetmeye/algılamaya yarar. Ve duyu organlarının neler olduğunu herkes bilir. Göz bir duyu organıdır peki düşünebilir mi? Yani gözü görmeyen düşünemez, duymayan düşünemez mi demek oluyor söylediğiniz? Düşünmenin temelini hangi duyu organları oluşturur sayın tarafsız? Beyin bir duyu organımıdır yoksa duyu organlarının bağlı olduğu merkez midir? Bir makinaya duyu organı yerleştirseniz bile bu o makinanın düşünmesini sağlamazki! Cep telefonlarında sesli arama özelliği var şimdi telefonlar düşünmüş mü oluyor? Yoksa insan böyle bir icadı gerçekleştirmiş mi oluyor. Telefona sesli isim kaydı yaptığımızda arama yapmasını istediğimiz zaman hep aynı ses tonu ile söylememiz gerekiyor aksi takdirde arama yapmıyor. Demek ki sadece tonlamayı tanımlaya biliyor söylenen kelimeyi değil... Yani düşünemiyor/öğrenemiyor...
-
DÜNYA GÖRÜŞÜ NEDİR ?
Sevgili Gelincik Hemen hemen aynı şeyleri düşünüyoruz, emperyalizmin bütün dünyada kullandığı yöntem aynı böl/parçala/yönet değil mi? Ve bu bölünmeye sebeb olan olacak olan herkes aynı şeye hizmet ediyor. O yüzden Atatürk ilke ve ınkılapları önem taşıyor. Ve o yüzden Atatürk'ün ilke ve ınkılapları dejenere edilmek isteniyor. Çünkü Atatürk'ün emperyalizme verdiği zarar ortada... Avrupa birliği Türkiye'de hangi kuruluşları destekliyor biliyor musunuz? Kendilerine azınlık diyenlerin ve bölünmeye hizmet edenlerin sivil toplum örgütlerini destekliyor fonlarla... Ve aynı Avrupa devlet kurumlarından Atatürk'ün resimlerinin kaldırılmasını istiyor. Aynı Avrupa devlet okullarında yazan TC yazısının silinmesini istiyor. Atatürk'ü ve kurduğu Cumhuriyeti yok saymak için, unutturmak için din, dil, ırk, ideoloji dahil bir çok şeyi kullanıyorlar. Emperyalizme hizmet etmek isteyen bölünmeye hizmet eder. Ve nerede bir ayrılıkçılık varsa orada emperyalizm egemen demektir. Atatürkçünün sahtesini anlamak kolay bir insan ülkesinin bağımsızlığını önemsemiyor ve her anlamda Abd/Ab'ye hizmet ediyorsa onun Atatürkçü olması mümkün değil. Atatürk=Bağımsızlık demektir... Dindar olduğunu iddia eden samimiyetsiz de "millet olmak yerine ümmet olmak önemlidir" diyorsa oda sahtedir. Ümmetçilikten yola çıkanın bugün Irak'a bakması kafidir. Ümmetçiliğin ardından mezhepçilik gelecektir... Bir zamanlar sol/sağ çatışmasını çıkaranlar o günleri düşündüğünde bu ülkenin ne kazandığını düşünüyorlar? bugün laik/antilaik çatışmasını çıkarmaya çalışanlarda aynı şeye hizmet edecekler. Selamlar
-
CENNETTEKİLER VE CEHENNEMDEKİLER...?
- ÜLKESİNİ SEVEN LAİK DEMOKRAT ARKADAŞLARA KÜÇÜK BİR KAÇ SORU
sayın aslan34 Laik Türkiye Cumhuriyetinde inançlarınızı yaşayamıyor musunuz? Ve siz başka inançlara sizin inancınıza gösterilmesini istediğiniz saygıyı gösteriyor musunuz? bunları ne söylemek istediğinizi daha iyi anlamak için soruyorum. Demokratik haklarınızı yetersiz mi buluyorsunuz? Anayasal hükümlerde değişmezlerin neden değişmez olduğunu düşünüyorsunuz? Demokrasilerde her düşüncenin ifadesi meşrudur ama farklı düşüncelerin genele yayılmaya çalışmasını engellemekte bir haktır. Herkesin herşeyden şikayeti olabilir... Önemli olan insanların özgür ve eşit şekilde yaşamaları ve kendilerini ifade etmeleri değil midir? daha iyisini yapmaktan kastınız nedir? kafanızda nasıl bir sistemle yönetilmek var bunu anlamak zor. laiklikten ve demokrasiden şikayet etmek daha fazla özgürlük ve eşitlik istemekten kaynaklanır gibi gelmiyor bana, bunlardan şikayet etmek kişilerin kafalarında olanı hayata geçirmeye imkan bulmayı istemelerinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum. toplumumuzda her kesimden insanın farklı beklenti ve tavırları var herkesi memnun etmek zor çünkü demokrasiyi sindirebilmiş bir millet değiliz.- Nasıl Becerdiniz Bunu?
Seviyeyi düşürenlere taviz vermeyin ve üyelerinizde seçiçi olun bence. Çok üye olsundan ziyade birikimli ve kişilikli üyeler çoğunlukta olsun derseniz zaman içerisinde sanal ortamda günlük hayatında yapamadıklarını yapmaya çalışanlar (küfürleşme, slogan atma, hakaret) orada da barınamazlar. Tıpkı burada barınamadıkları gibi. Türkish-media'nın bu düzeye gelmesinde değerli adminlerden başlayarak en yeni üyesine kadar herkesin katkısı var. Burada pek çok konuda sert tartışmalar yapanlar bile dostluk kurabildiler. Bir insanın söyleyecek şeyi yoksa belli bir kültürel seviyeye gelememişse ve hepsinden önemlisi kendisine saygısı yoksa küfür etmeye tenezzül eder. Ve burada öyleleri kalıcı olamıyor. Değerli adminlerin hoşgörülü ama dikkatli davranışları ve tavizsiz tutumları forumu şuanki kalitesine ulaştırdı. daha da iyi olacağını düşünüyorum. Ama bir şans varki çok değerli insanlar burada bir arada bulunuyor. böyle bir şansın heryerde olacağını sanmıyorum. bazen başka forumlara gittiğimde kendimi garip hissediyorum yabancı bir mahalleye gitmişim gibi burası ise kendi mahallemiz ve üyelerde komşularımız gibi. o yüzden alışkanlık yaptığı doğrudur ve hatta empatinin söylediği gibi bağımlı yapıyor. komşularımı görmeden duramıyorum... bu arada sizede sitenizde başarılar diliyorum. ve türkish-media ile gurur duydum hepimiz adına teşekkür ediyorum. bu övgüyü hak eden adminlerimize ve sitenin bütün üyelerine değerli arkadaşlarıma çiçeğimi gönderiyorum. türkish-media nice güzel başarılar diliyorum...- DÜNYA GÖRÜŞÜ NEDİR ?
Avrupa Birliği ülkeleri tam anlamıyla laik mi? Avrupa parlementosu Fener Rum patriği Barthalomeos'u Ekümunik başı olarak parlementoda konuşma yapmak üzere davet etti. Son derece gelişmiş ve medeni olduğu söylenen Avrupa laikliği başka dinlere karşı baskı unsuru olarak kullanıyor ama büyük çoğunluğu ortadoks ve katolik olan hristiyanlardan yana bir tavır alıyor. Bu birliğin parlementosunda konuşma yapacak olan patrik "dinden" soyutlanmış biri olarak mı görülecek? Türkiye sınırları içinde yaşayan ve görev yapan bu patrik parlementoda neleri dile getirecek... Yoksa bilimsel gerçeklerden mi bahsedecek? Bu durumda Avrupa Birliği laiktir diyebiliyor muyuz? Türkiye'de yaşayan müslüman vatandaşlar bir şekilde bilerek ya da bilmeyerek nasıl emperyalizme hizmet ediyor? Onlarla aynı ülkede yaşayan sosyalizm yanlısı dinsiz/ateist olanlar bu sosyal yapıda kendilerini nereye koyuyorlar? Din hangi öğretisi ile emperyalizmi destekler ya da destekler mi? İnsan hakları evrensel beyannamesini yasalaştıran ve uygulayanlar dinsizler midir? Bu beyannameye göre "din" bir hak ise, inançsız insanlar bu haklarından inançlıları neden soyutlamak istiyorlar? Bilimsel gerçeklerden kasıt nedir? Din ile bilimsel gerçekler nerede çelişiyor? Sömürge:Bir devletin kendi ülkesinin sınırları dışında egemenlik kurarak yönettiği ekonomik veya siyasal çıkarlar sağladığı ülke, sömürülen ülke, müstemleke, koloni. Emperyalizm: Bir milletin sömürü temeline dayanarak başka bir milleti siyasi ve ekonomik egemenliği altına alıp yayılması veya yayılmayı istemesi, yayılmacılık, yayılımcılık.- Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
Sevgili Brainslapper Şuraya bir açıklık getirelim, "ben tesadüfü savunmadım varmı bilmiyorum dedim" diyorsun ama aslında sen tasarımcının olmadığını kanıtlamaya çalışıyor gibisin. Binlerce soru getirebilirsin işte insan beyninin sınırsız düşünebildiğine bir kanıtta budur. Mantıklı olsun olmasın milyonlarca soru üretebilir. Ama doğanın kendisinin hangi olasılıkları taşıyıp taşımadığı ortada değil mi? Bilgisayar mevzusuna geri dönersek, bilgisayara o programları yapan birileri var. Bir bilgisayarın hangi parçası kendiliğinden bir araya gelebilir ve sonrasında işlev gören bir cihaz haline nasıl kendiliğinden gelir? Gelebilir mi? Diyelim ki bilgisayarları o kadar geliştirdiler ki, bir insan gibi düşünüyor ve kendisi soru üretebiliyor. rasyonelden irasyonele geçti diyelim. Bu onu icat edenin nasıl meydana geldiğini açıklayacak mı? Bir bilgisayar komutlu komutsuz işlem yapmış olsa ve hatta bu onu insanla yarışır hale getirmiş olsa bile, sonuçta onu icat edeni yok mu sayacak?- DÜNYA GÖRÜŞÜ NEDİR ?
Değerli bilimselci Yazında yine inceden sorumluluğu bu tarafa yükleme isteğin var gibi geliyor. Neden mi? Genel geçer doğruları benimsemiş olduğunuzu söylüyorken bunu yine bir tarafa mal ediyorsunuz, o tarafta bir inancın mensubu olmayanlar. Bu toplum neden bunca gerilim yaşıyor bence biliyor musun? 1) ezberletilmiş ve yarısı hurafeden oluşan bir dine bağlı olduklarını düşünüyorlar. ona karşı sorumlu olduklarını ve bu din uğruna mücadele etmeleri gerektiğini düşünüyorlar. ama ezberletilmiş ve hurafelerle/hakikatin birbirine karışmış olduğu dinde bir kesim insanlar bunu bir amaç olarak görüyor... ve kandırılıyorlar... birilerinin kuklası, müridi, üyesi oluyorlar sadece kendi inandıkları şekliyle kabul görmesini istiyorlar. benim burada katılmadığım nokta şu; din manevi bir tercihtir ve o tercihinize göre bir yaşam felsefesi geliştirirsiniz (manevi) gereken ibadetlerinizi inancınıza göre uygularsınız ama dini bir amaç olarak görmek yerine araç olarak görüp aradığınız içsel huzura ulaşmanın yolunu ararsınız. 2) bir zamanlar bir inancı olanlar zaman içerisinde sorguladıkları inançtan ayrılıp ateizmi tercih ediyorlar. o inançtan soyutlandıkları gibi inananlardan da soyutlanıyorlar/kendilerini soyutluyorlar. bir küçümseme ve alayla terk ettikleri görüşe inanmayı tercih edenler üzerinde manevi bir tahribat yapmaya çalışıyorlar. (bunun vicdani bir rahatlama ve bir hırstan kaynaklandığını düşünüyorum) o inancı terk etmelerine sebeb olan şey ne ise ordan yola çıkıp bu kez toplumda başka bir gerilim ortaya çıkartıyorlar... 3) inancını öyle ya da böyle devam ettirenlerde "laikliği" dinsizlik gibi algılamaya başlıyor. bu kez daha fazla örgütleniyorlar. din dünya görüşü olmaya başlıyor inanç olmaktan çıkıp ideolojiye dönüşüyor... 4) inanmayanlarda ise inançsızlık bir ideoloji oluyor. onlarda bu uğurda mücadele ediyor. kurallar ve değerler insan hayatının, özgürlüğünün, onurunun önüne geçiyor. gelişim için bunları yaşamak şartmıdır bilmiyorum gözlemlemeye çalıştığım dünyada dini kullanan terör örgütlerinin varlığını görünce ürküyorum. ideolojik savaşlar yapanları birbirini düşüncesinden ötürü öldürenleri görünce kaybedenin hep masum insanlar olduğunu düşünüyorum. hiç kimsenin beni inancımdan ötürü küçümsemesini, samimiyetsizlikle suçlamasını, inandığım Atatürk ilke ve inkılaplarını savunmada inandırıcı bulmadığını söylemesini kabul etmeyeceğim gibi. inanmamayı seçen bir insanında sadece bununla değerlendirilip baskı görmesini de öyle kabul edemiyorum... böyle düşünen pek çok insan var biliyorum. o insanların bir kısmı inançlı bir kısmı inançsız ama hala birbirimize güvenmeyi öğrenemiyoruz... toplumsal mutabakatta sorumluluk bir kesime yüklenemez, hep aynı kesimin taviz vermesi ve fedakarlık etmesi istenemez. laikliğin savunucusu gibi görünen ama asıl amaçladıkları dinden arındırılmış bir toplum var etmek olanlarda çok fazla... dini inancı "hak" olarak görmediklerinden insanı bundan arındırmaya çalışıyorlar. bir kesim dinsizliğe çekmeye çalışırken bir kesim dindar yerine dinci yapmaya çalışıyor. olan hep arada kalanlara oluyor. manevi bir bağla gönülden inancına bağlı olanlar din baronları ve dinsizler arasında kalıyor ve bu iki tarafta onlara uymuyor. dinciler onları dindar bulmuyor, dinsizlerde samimi bulmuyor. toplum ikiye bölünüyorken bu kez üçe bölünmeye başlıyor. bir tarafta laiklik karşıtı dinciler, bir tarafta laikliği siper edip dinden arındırmak isteyen dinsizler, bir tarafta laik sistemde yaşamayı benimsemiş inancına bağlı kalmaya çalışanlar var... bu şartlar altında bahsettiğin gelişme sanırım çok uzun zaman daha gerçekleşemeyecek... selamlar- OKUDUĞUNUZ KİTAPLAR
Ayşe Kulin'in kitaplarıda etkilendiğim kitaplardandı. Adı Aylin içimde kızıl bir gül gibi Füreya- ஐ๑((-_-))๑ஐ๑ LEYLA ๑ஐ๑((-_-))ஐ๑
leylacım nerelerde acaba bugün yoksam mutfakta yeni tatlar mı deniyor- Frozen......
arkadaşlar sizi düştüğünüz kara delikten kurtaracak bir astronotunuz var artık... yani ben... karadelikleri döferim ben- diloş...
diloşum yukarıdaki şahsiyet bizi inandırıcı bulmamaktadır. kanımca bizde esarete karşı bir meyil görmektedir. ve kendilerini bu yüzden kınamaktayım... bir zamanlar bir laf etmiştim... esaret altında 1000 yıl yaşamaktansa, özgür olarak bir gün yaşamayı tercih ederim. sanırım konuya açıklık getirmiştir. (çok ciddiyetli buldum kendimi)- SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
farkındayım farkındalığının... ve onu çok seviyorum... arama zati, ararsan gözünü oyarım- KERKÜK YANIYOR
cyrano teşekkürler geç kalmış bir topicti. müdahalede de geç kalındı, orada cerayan eden olaylar Irağın işgal edildiği anda başladı ancak şimdi Türkmenlerin sesi bir şekilde duyuldu. ama herşeye rağmen mevcut siyasi iradenin bu konuda her hangi bir adım atacağını sanmıyorum... konuşmak dışında... ajitasyon ile bol oy toplamak için iyi bir malzeme. nede olsa yakında bir Cumhurbaşkanlığı ve ardından genel seçim var. bakın nasıl kükreyecek aslanlar...- ÜLKESİNİ SEVEN LAİK DEMOKRAT ARKADAŞLARA KÜÇÜK BİR KAÇ SORU
sayın trevize laikliğin size göre, bana göre tanımı olmaz. anayasada yazan ne ise odur. hukuk devletini benimsemiş olanlarda bu yasalar hakkında kişisel fikir beyan etmezler. benimsememiş olanlar tartışmak ister, çünkü rahatsızlık duydukları bir şeyler vardır. sizin laiklikten duyduğunuz rahatsızlık nedir? anayasal anlamda!!!- Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
Tamam o zaman sorun yok sizin düşüncenize göre bir senaryoda oynuyoruz ve önceden belirlenmiş olanı yaşıyoruz. O zaman neden tartışıyoruz? neden aklımıza bu sorular geliyor, anlatılan şeyin bir mantığı olmalı. mantıksız olursa tutarsız olur. (sizin anlattıklarınız) bilmek ve kavramak faklı şeylerdir. bilmek ve müdahale etmekte öyle. kafana bir silah dayayıp tetiği çekersen öleceğini bilirsin ve o tetiği çekip çekmemek konusunda tercih yapma hakkına da sahipsin. eğer bir senaryoda oynadığınızı düşünüyorsanız o zaman ölmeyi isteyin nasılsa bir anlamı yok yaşamanın...- Din Değiştirmek
Gerçekler rivayetlere dayandırılıp açıklanamaz... Falanca şöyle rivayet etti, filanca bunu dedi? bütün bunları rivayet ettiğini söyleyenlerin güvenilirliği var mı? Kuran'ın mesajı açıktır rivayet Kuranla çelişiyorsa yalandır... Herşeyin sağlaması var, İslama mal edilen rivayetlerin sağlaması Kuranla yapılır. Akla, mantığa ve ahlaka sığmayan hiç bir şeyi Kuran'la bağdaştıramazsınız.- Madde düşünebilir mi? Muhakeme, karşılaştırma yapabilir mi?
tarafsızın sorusuna karşılık yazdım bu konuyu... ama senaryo diye birşey yok ortada öyle olsaydı uyarı bile olmazdı nasılsa bilindik şeyi oynuyorsan neden uyarılasın ki? selamlar - ÜLKESİNİ SEVEN LAİK DEMOKRAT ARKADAŞLARA KÜÇÜK BİR KAÇ SORU
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.