Zıplanacak içerik

hearten

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

hearten tarafından postalanan herşey

  1. Suçlamaların için çok teşekkür ederim bay-bayan suçlama makinası... Kim demiş atatürkçüler ve başörtülüler arasında bir zıtlık olmalı diye? Bence bu zihniyete sahip olan sizsiniz... Siz bir insanın hem dindar, hemde Atatürke bağlı olabileceğine hiçbir zaman inanmadınız, bunun içinde sürekli insanları suçladınız, sindirdiniz, korkuttunuz, geriye attınız... Ne kadar güzel anlatmışsınız, sizin başörtüsü yada inançla, dil böceğinin giyimiyle kuşamıyla bir derdiniz olmadığını... Gerçekten saygı duydum... Ama sadece anlatmakla olmuyor... Biliyorsunuz ki o çok sevdiğiniz ve inancına saygı duyduğunuz dil böceği ve onun gibi milyonlarca genç kız hala okullara giremiyor... Oturup bunlar için çözüm üretin beni irtica olarak suçlamadan önce... Eğer örtü ile bir derdiniz yok ve takana saygı duyuyorsanız, örtü takanların hakları içinde biraz çaba gösterin... Üstelik bunun için sizden laikliğin, cumhuriyetin, demokrasinin, Atatürk ilkelerinin ortadan kalkmasını istemiyoruz... Hepsi varolacak ve örtüyle kızlar okullara gidebilecek... Bunun için çaba sarfediyormusunuz? Mümkünse yine yok ayrımcılık yaratmaktı, zıt kutuplaştırmaydı falan filan hikayelerini işin içine katmayın, dil böceğini bir forumdaş olarak, kardeş olarak belkide çok sevdiniz ve örtüsünü samimi olarak taktığına inandınız, ona saygı duyuyorsunuz... Eğer dil böceği okuyorsa okuluna örtüsüyle giremiyor, okuyacaksa da giremeyecek bunun için ne düşünüyorsunuz? İçiniz elveriyormu sırf inancı için başını örtmüş bir kızın ( Ve siz sırf inanç uğruna başını örttüğünü çok iyi biliyor ve buna inanıyorsunuz ) eğitim hakkının elinden alınmasına? Yada örtüsünü çıkartmak zorunda bırakılmasına? Siyasete alet edilmiş, erbakanlar şunları yapmış, hizbullahlar çoğalmış vs. vs. gibi klasik söylemleri geçip dil böceği gibi kızlarımızı düşünerek yaklaşın olaya... ( şimdi onlar üzerinden siyaset diye suçlamayın birde Allah aşkına...) Lütfen şu irtica, ayrımcı bilmemene suçlamalarınızdan bir arınarak söylediğime kulak verin... Saygılar...
  2. Sevgili arkadaşlarım bu şekilde beni bastırabileceğinizimi zannediyorsunuz? Yada çevrenizdeki insanları irtica, hizbullah diye suçlayarak altedebileceğinizi mi zannediyorsunuz? Yanılıyorsunuz... Bu saçmalığa son verseniz iyi olur... Nerden çıkardınız benim hizbullah olduğumu? Lütfen beni bu şekilde suçlamadan önce bana bir cümlemi getirebilirmisiniz hizbullah olduğumu ifade eden? Hizbullah ve irtica olarak suçlayıp duran samimiyetsiz insanlara sesleniyorum... İlk önce kanıt getirin... Benim anlatmak istediklerimin çok doğru olduğunu biliyorsunuz ve insanların dikkatini farklı yerlere çekmeye çalışıyorsunuz... Yazık size... Ben insanları giyimleri kuşamlarına göre yargılamayın diyorum, hiçkimse kendi kendine ülke sahipciliği yapmasın diyorum, bu ülke üzerinde yaşayan ve ülke için çalışan herkesin diyorum, milletin bir kısmını diğer kısmına göre daha yüksek yada daha alçak görmeyin diyorum, insanları inançları yüzünden dışlamayın diyorum, Siz kalkmış " Seni irtica seniiiii...." Bana irtica suçlaması yapacak kişi ilk önce kanıtını getirsin, irtica olduğumu gösterir, ifade eder bir cümlemi getirsin, ondan sonra görüşelim... Sahtekar dindarların inancımızı sömürü haline getirdiği gibi, sahtekar cumhuriyetçilerde büyük önder Atatürk ü sömürü haline getirdiler... Buna artık izin verilmeyecek...
  3. hearten şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Tebrikler... Hepiniz içki içmeyi son derece doğal buluyorsunuz, sarhoş olmak, yada ayyaş olmak, üstelikte üniversite gibi bir kurum içerisinde bu durumda olmak son derece normal... Ama başını örten kız tehlike. Neden? Çünkü başında bir örtü var... Karakteri nasıl? Kafasının içinde ne var? Düşünceleri neler? Hiç önemli değil, başörtüsü var yeter...Tehlike... Ama alkol tehlike değil, eğlenmek için heryerde olabilir üniversitede bile... Vallahi bravo... Nasıl olurda bu şekilde düşünebiliyorsunuz akıl almıyor... Birisi çıkıp yüzünüze yanlışınızı haykırsa onuda hemendışıyorsunuz hizbullah, irtica falan filan... Size bişey söyliim mi? Bu zihniyetler emperyalizmden daha tehlikeli... Kendi ülkemin insanı tarafından zulme uğramaktansa, abd tarafından zulme uğramayı yeğelerim... ( Hadi size bir malzeme daha... bakın abd tarafından zulme uğramak istedim. demekki ben abd ile işbirliği yapacağım. sizin gibileri yok etmek için falan filan...)
  4. Öyle değil sevgili arkadaşım, sizler son derece akıllısınız, onun içindir bu kavga... Akılsız olanlar, o sözün ne anlatmak istediğini anlayamayanlar... Saygılar...
  5. İnşallah öyle birşey olur... Yalnız siz hangi deliklere kaçarsınız o zaman Allah bilir... Düşünsene bu dünya evine girmeden sonra başörtüsü okullarda, kamuda serbest olur... Nasıl tahammül edersiniz siz buna???? Bu kadar özgürlüğü kaldırmazsınız... Daha doğrusu size göre esareti...
  6. Dilböceği tebrik ederim son derece güzel açıklamışsın ama anlaşılacağına inanmıyorum... Eğer biraz daha başörtüsü ve türban farkından, başörtüsünün Allah' ın emri olduğundan, başörtüsüne kamuda özgürlükten bahsedersen, irtica olarak suçlanacaksın.... Şansını fazla zorlama boşver... Sorun onların inancımızı içlerine sindirememeleri... Kavrammış, yorummuş, yanlış uygulamaymış bunların herbiri boş... Sorun inanca bakış açılarında... Bu değişmedikçe hangi sistem gelirse gelsin aynı şey devam edecek...
  7. Güzel provokasyon... Aklı olmayana...
  8. hearten şurada cevap verdi: hasan17 başlık Dini Konular - Din - Dinler
    Vay bee.... Zavallı insan kendi varlık-yokluğunu düşünmeyi bırakıpta Yüce yaradanın varlığını-yokluğunu tartışmaya başlamış... Siz önce kendinize bakın inkar edenler siz varmısınız? Önce kendi varlığınızı ispatlayın....
  9. Sevgili arkadaşım sen biraz provokatif konuşuyorsun gibi geliyor bana... Öncelikle benim hibuttahriri ve türevi bir duruş içinde olduğum kanısına nerden vardın? Sezeri eleştirdiğim için mi? Nerden bu kanıya vardıysan bana bunun kanıtını getirebilirmisin ebnde merak ettim. Kendimden şüpheleniyorum. Yoksa ben bilinçaltımda bir hizbuttahrirmi besliyorum???? İkincisi hala neden haberin vakit gazetesinde olduğunu iddia ediyorsun onuda anlamış değilim... Hiç zaman gazetesine bakma zahmetinde bulundun mu? Lütfen mantıklı olalım. İçi boş iddialarla insanların beynini karıştırmak sana fayda sağlamaz... Üçüncüsü benim sunduğum haberde yani zaman gazetesi hürriyetin haberini sadece öğrencinin ifadesi ile değil, üniversite yönetiminin açıklaması ile çürütmüştür. Öğrencinin ifadesi sadece bir destektir bu konumda... Bak bir daha yazayım iyice aç gözlerini; İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nden yapılan açıklamada da Kur’an-ı Kerim okuyan grubun, güvenlik güçleri olay yerine gelmeden dağıldığı belirtildi. 8-10 kişilik bir grubun İÜ Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi kantinine geldiği, birkaç masayı birleştirerek Kur'an-ı Kerim okuduğu dile getirilen açıklamada, “Bu grubun diğer öğrencilerin başlarını zorla örtmelerini sağlamak, onları kantine hapsetmek veya dekanlığın müdahalesine rağmen öğrencilerin eylemlerinin durdurulamaması gibi bir olayın cereyan ettiğine dair hiçbir duyum alınamamıştır.” denildi. İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ural da kantinde olay çıktığını polise haber verdiklerini; polis gelmeden bu kişilerin üniversiteyi terk ettiğini söyledi. Dördüncüsü ve sonuncusu çünkü sıkıldım sana habire mesajlarımı detaylı anlatmaktan, benim ne dediğimi anlamak için girdiğim sitelere değil, yazdığım yazılara bak. O zaman anlayacaksın. Ben emperyalist yanlısı siteleride ziyaret edip yazılarını okurum. Belkide emperyalist mantalitesine sahibimdir kimbilir? Turan dursun sitesinide ziyaret ediyorum ve okuyorum ateistmiyim acep? Offff... Hakikaten sıkıldım... Yokmu mantıklı aklı başında kişi????? Yav dipnot bari sen gel. Karşıt falansın ama güzel muhabbetin vardı....
  10. Öğrenci ben yaptım dedi ve haber çelişkili oldu öylemi? Öncelikle haber vakit değil zaman gazetesinin haberidir. Nerden çıkardınız vakit olduğunu anlamadım. İşte sadece tahminlere dayanarak insanları nasıl yargıladığınızın bir göstergesi daha... Haber hürriyetteki haberi çürütmüştür. Çünkü haberde şöyle diyor; Fakat zaman gazetesindeki yazı şu; Şimdi o medyanın nasıl insanları kandırdığı ve toplumu İslam antipatisine yönelttiğini daha rahat algılayabilmişsinizdir herhalde... Lütfen biraz daha iyi anlayalım sonra yorum yapalım... Bu arada beni sürekli hizbullah olarak suçlamanızda son derece komik. Laiklik gidiyor yaygarası işe yaramadı galiba.....
  11. hearten şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Peki üniversitede alkol alınmasını tehlike olarak göremiyormuyuz arkadaşlar? Sizce neden bu kadar uygun ve doğal üniversite içerisinde biralar, rakılar dağıtılması? Yapılan saldırıyı elbette onaylamıyorum, saldıran kişileri kınıyorum. Aynı şekilde üniversite gibi her dakika ifade edilen "bilim yuvalarının" alkol alanı haline gelmesine izin veren yönetimleride kınıyorum...
  12. Kadınların yönetici olmamaları konusunda Kur-an' dan bağımsız bir kaynağı referans olarak alıyorsunuz fakat; kadının cennetin yolu olduğunu belirten Peygamber kaynağını reddediyorsunuz.... Sevgili arkadaşım biraz daha samimi olamazmısınız? Sizlerle bu konular hakkında çok güzel tartışmalar yapılabilir, fikir beyan edilir, bilgi alışverişinde bulunulabilir fakat amacınız bu değil bunu görüyoruz... Amacınız tam olarak İslam dinini karalamak, çamur atmak, aşağılamak... Allah hepimizi hidayete erdirsin...
  13. Türk milletinin çıkarları için Türk Milletinin sıkı sıkıya bağlı olduğunu bildiği İslamı kulandı....!?
  14. Atatürk ikiyüzlümüydü yani? Diğer bir adıyla riyakarda denilebilir... Atatürkün ikiyüzlü olduğuna inanmıyorum. İkiyüzlü olanlar onu kendi ideolojilerine uydurmaya çalışanlar...
  15. Resim sanatına öncülük eden askerler, cami önünde türbanlı kadın figürlerinin yer aldığı tablolara sergi yasağı getirdi. Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanı Halil İbrahim Çiçeksiz, Cumhuriyet ilkelerine aykırı resimlerin sergilenmesine izin vermediklerini açıkladı. Eleştirmenler ise sanatta bu tür bir ayırıma karşı çıkıyor. Ressam Mehmet Güleryüz, Türk resminin önde gelen isimlerinden Osman Hamdi Bey’in tablolarında feraceli kadın figürlerine yer verildiğine dikkat çekerek, “Şimdi onu da mı yayınlamayacaklar?” diye soruyor. Eleştirmen Beral Madra ise sanat üretiminin böyle bir ayırımı kabul edemeyeceğini belirterek, ‘yaşayan ressam’, ‘ölü ressam’ ayrımının komik olduğunu söylüyor. Tempo dergisi bu haftaki sayısında “8. Yaşayan Asker Ressamlar Sergisi” münasebetiyle Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanı Halli İbrahim Çiçeksiz’in görüşlerini yansıtan “Askerler de sanattan anlar” başlıklı bir haber yayınladı. Haberi ilginç kılan söz konusu müzede sergilenecek sanat eserleri için ortaya atılan kriterler oldu. Müzede sergilenecek eserlerin seçici kurulunda da yer alan Çiçeksiz, müzelerine çok resim geldiğini ancak hepsinin Türkiye Cumhuriyeti’ne uygun resimler olmadığını söylüyor. Çiçeksiz, neyin uygun olmadığını ise şöyle anlatıyor: “Cumhuriyet ilkelerine aykırı. Bir tanesi camilerin önünde türbanlı, çarşaflı bir sürü insan çizmiş. Olmaz. Biri Atatürk yapmış; ama Atatürk’le alakası yok.” Sergide 133 general, amiral, subay ve astsubayın 330 adet tablosu yer alıyor. Farklı resimlerin sergisine hiç izin vermezler Sanat eleştirmeni Beral Madra ise “Bir kere asker ressamlar Kenan Evren meselesini temizlesinler. Hem bir darbeci hem de ressam olarak karşımıza çıkıyor. Burada çarşaflı kadın resmi sergilenmiyor; ama çok radikal bir performansın da orada yeri yok. Mesela feminist bir performans veya Türkiye'de eşcinsel bir yaratıcılık var. Kimlikler meselesi var. Orası resmî bir alan. Onun içinde bazı sanat yapıtları sergilenir bazıları sergilenemez diye daha baştan sınırlar çiziliyor. Bugünkü sanat üretimi ise böyle bir ayrımı kabul etmiyor.” diyor.
  16. ‘Üniversitede 31 Mart vakası’ haberi çarpıtma çıktı İstanbul Üniversitesi (İÜ) kantininde öğrencilere zorla baş örttürüldüğü ve Kur’an dinletildiği haberi çarpıtma çıktı. Hürriyet gazetesinde dün ‘Üniversitede 31 Mart vakası’ başlığıyla yayınlanan haberde olayın sorumlusu olarak gösterilen Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği öğrencisi ve Eğitim Fakültesi öğrenci temsilcisi S.A., “Haber tamamen yalandır, gazetede anlatıldığı gibi değildir.” dedi. İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nden yapılan açıklamada da Kur’an-ı Kerim okuyan grubun, güvenlik güçleri olay yerine gelmeden dağıldığı belirtildi. 8-10 kişilik bir grubun İÜ Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi kantinine geldiği, birkaç masayı birleştirerek Kur'an-ı Kerim okuduğu dile getirilen açıklamada, “Bu grubun diğer öğrencilerin başlarını zorla örtmelerini sağlamak, onları kantine hapsetmek veya dekanlığın müdahalesine rağmen öğrencilerin eylemlerinin durdurulamaması gibi bir olayın cereyan ettiğine dair hiçbir duyum alınamamıştır.” denildi. İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ural da kantinde olay çıktığını polise haber verdiklerini; polis gelmeden bu kişilerin üniversiteyi terk ettiğini söyledi. Gösteriyi organize ettiği öne sürülen S.A. ise 31 Mart günü yaşananları şöyle anlattı: “Bir arkadaşımla kantine çay içmeye gittik. Kantine girdiğimizde 3-5 kişilik bir grubun Kur’an okuduğunu gördük. Filistin lideri Şeyh Yasin’in vefat yıldönümü için Yasin okuduklarını söylediler. Ben de öğrenci temsilcisi olduğum için ‘Milleti rahatsız etmeden yapın ve dağılın.’ dedim. Onlar da Yasin okuyup dağıldılar.” dedi. Kantinde yaşananlarla ilgisi olmamasına rağmen olayın organizatörü suçlamasıyla 1 hafta okuldan uzaklaştırma cezası aldığını kaydeden S.A. “Dekanlık ceza verince idari mahkemeye müracaat ettim, mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi.” diye konuştu. Tuncer Çetinkaya, İstanbul Dipnot sürekli asılsız haber ekliyorsun. Lütfen biraz daha dikkatli ol. Bize ait birtakım değerler yıpratılmaya çalışılıyor senin eklediğin uydurma habelerde...
  17. Eminim bunun sorumlusuda müslümanlardır...
  18. Çok ilginç... Sümerler sanki dünya üzerinde bulunan ilk insan topluluğuymuş gibi onların inançlarına bizimkini uydurmaya çalışıyorlar... Neden şu ihtimal aklınıza gelmez; Sümerlerden öncede birçok topluluk yaşamıştır, İslam dini tevhid dinidir ve Hz. Muhammed ile başlamamıştır, devrini tamamlamıştır. Sümerlerin kendi inançlarında tevhid inancından etkilenmiş olma ihtimalleri yokmudur? Neden etkilenen taraf müslümanlar oluyormuş? Hz. İbrahim Kabe yi inşaa ettikten sonra bir zaman müslümanlar ( o zamanın tevhid inançlıları ) tarafından normal bir şekilde tavaf edildi fakat daha sonra insanlar putlaşma yoluna gittiler yani sapıttılar... Bu demektir ki tevhid inancından putluğa yönelme ihtimali yüksektir ki günümüzde bile yaşarız bunu... Demem o ki, neden sümerlerin asıl tevhid inancından uzaklaşıp yada bir şekilde etkilenip putperestliğe gittiği ihtimali hiç gözönünde bulundurulmaz? Daha kolay oluyor değil mi böyle....
  19. hearten şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Eğer siz tartışma hakkını kendinizde görüyorsanız bize göre dogma olduğunu savunuyorsunuz demektir. Fakat biz dogma olduğunu düşünmüyoruz inancımızın... Peki siz nasıl bizim adımıza karar verirsiniz ? Bana göre tartışılır, belli hudutlar çerçevesinde tartışılır elbette. Sen kalkıpta Allah' ın ( haşa ) şeklini şemalini tartışmaya açarsan elbette tartışılmaz dogma olarak kalmak zorundadır. Siz kimsenin adına fikrine düşüncesine yön verme hakkına sahip değilsiniz sevgili arkadaşım dolayısı ile "inanç bana göre dogma değildir ama size göre dogmadır" diyemezsin!!!
  20. hearten şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Eğer inancımızın dogma olduğunu iddia ediyorsan kendinle çelişmemen adına evet...
  21. "Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93) Bu arada TBMM Cuma günü Cuma namazı sonrasında açılmıştır ve o günün kutsallığı adına camilerde Kur-an' ı Kerim okunmuştur ve hatim tbmm önünde bitirilmiştir. Bugün olsa laiklik vaveylası kopardı etrafta... Atatürk gelsede görse bıraktığı mirası ne hale getirdiler...
  22. hearten şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Madem dogma ne diye tartışırsınız anlamıyorum. Dogma ise biz ne dersek onu kabul edin geçin tartışamazsınız... Yok tartışırım dersen dogma diyemezsin...
  23. Güzel bir başlık bende Atatürkün bazı düşüncelerini paylaşmak isterim... "Hz. Muhammed Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir, fakat sonuna kadar o, ölümsüzdür." (1) " Hz.Muhammed'i bana, cezbeye tutulmuş bir derviş gibi tanıttırmak gayretine kapılan bu gibi cahil adamlar, onun yüksek şahsiyetini ve başarılarını asla kavrayamamışlardır. Anlamaktan da çok uzak görünüyorlar. Cezbeye tutulmuş bir derviş, Uhut muhaberesinde en büyük bir komutanın yapabileceği bir planı nasıl düşünür ve tatbik edebilir? Tarih hakikatleri tahrif eden bir sanat değil, belirten bir ilim olmalıdır. Bu küçük harpte bile askeri dehası kadar siyasi görüşüyle de yükselen bir insanı, cezbeli bir derviş gibi tasvire yeltenen cahil serseriler, bizim tarih çalışmamıza katılamazlar. Muhammed bu harp sonunda çevresindekilerin direnmesini yenerek ve kendisinin yaralı olmasına bakmayarak, galip düşmanı takibe kalkışmamış olsaydı, bugün yeryüzünde müslümanlık diye bir varlık görülemezdi."(2) " Düşmanlarımız bizi dinin tesiri altında kalmış olmakla itham ediyor; duraklama ve çökmemizi buna bağlıyor. Bu hatadır. Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah'ın emrettiği şey, erkek ve kadının beraber olarak ilim ve bilgiyi kazanmasıdır..." ( İslamın kadını aşağıladığını iddia eden yalancı Atatürk yanlılarına mükemmel komutan en güzel cevabı vermiş yıllar önce...) (3) " Biz ferdi kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz. Yalnız size Bombasırtı vak'asını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşı siperler arasında mesafeniz sekiz metre, yani ölüm muhakkak, muhakkak...Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasına tümüyle düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz! Öleni görüyor, üç dakikaya kadar sonra öleceğini biliyor, hiç ufak bir bezginlik bile göstermiyor; sarsılmak yok! okumak bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerinindeki ruh kuvvetini gösteren hayrete ve tebrike değer bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesini kazandıran, bu yüksek ruhtur." ( Dipnot arkadaşım kurtuluş savaşının nasıl kazanıldığını daha iyi anlamışsındır herhalde...) (4) "Bütün Dünya Müslümanları, Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed (s,a.v)'ingösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmelidir. Bütün müslümanlar Hz. Muhammed'i (s.a.v.) örnek alarak onun gibi hareket etmeli ve İslamiyetin bütün hükümlerini bilakayd ü şart yerine getirmelidir. Zira insanlık ancak bu şekilde kurtulup kalkınabilir." (5) (1) 1926, Ali Rıza Ünal, Atatürk Hakkındaki Anılarım, Türkiye harp Malûlü Gaziler Demeği Dergisi, sayt:158,s.23,1969 (2) 1930, Şemsenin Giinaltay, ülkü Dergisi, cilt:9sayı: 100, s.3, 1945 (3) 1923, Atatürk'ün S.D. 2, s.86 (4) 1918, Ruşen Eşref Ünaydın, Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülakat -..47-48, 1930 (5) İstanbul Beyazıt Kûtüphanesi Kartek No; 32340, Ankara Ün.D.T.C.F. Kütüphanesi Kayıt No: Esasla 379,AhmetGürtaş G.E. ve SadiBozok
  24. Kadın maldır ve o cennet o malın ayakları altındadır öylemi? Siz bu tutumu anlayabiliyormusunuz? Valla ben müslümanım ve anlayamıyorum anlayabiliyorsanız banada anlatıverin... Öyle ya kadının mal olduğunu savunan İslam, yine cenneti kadının ayakları altında kılmış. Bir çelişki sözkonusu.... Bu çelişkinini sebebini öğrenebilirmiyim bilgiç arkadaşlarım? Ulema kesildiniz başımıza... Çağdaş ve laik ulemalar...
  25. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ardından Birleşmiş Milletler’in (BM) de Türkiye’de uygulanan başörtüsü yasağı lehinde karar aldığı iddialarının doğru olmadığı bildirildi. BM Kadına Karşı Ayrımcılıkla Mücadele Komitesi’nin Rahime Kayhan isimli öğretmenle ilgili verdiği kararın, başvuruda yapılan usul hatasından kaynaklandığı bildirildi. Hürriyet gazetesinde dün yer alan ‘Türbana bir darbe de BM’den’ başlıklı haberde, başörtüsü yasağıyla ilgili başvurulara BM yolunun kapandığı iddia edildi. Kadına Karşı Ayrımcılıkla Mücadele Komitesi (CEDAW) eski Başkanı ve ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feride Acar, bu iddianın doğru olmadığını söyledi. Başörtüsü başvuruları için BM yolunun kapandığını söylemenin doğru olmadığını söyleyen Acar, Rahime Kayhan aleyhindeki kararının “iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle” alındığını hatırlattı. Acar şunları söyledi: “Rahime Kayhan, Komite’ye Türkiye’deki iç hukuk yollarını tükettiğini iddia ediyor. Ancak Türk mahkemelerine kadına ayrımcılık yapıldığı iddiasıyla başvurmamış. Komite, Türk iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle bu başvuruyu kabul edilebilir bulmadı.” dedi. Acar, “Davacı başörtüsü yasağının ‘kadına ayrımcılık’ içerdiği teziyle Türk mahkemelerine başvurur ve sonuç alamazsa, Komite’nin Kayhan kararından farklı bir karar alma ihtimali bulunuyor.” dedi. Erzurum’da ortaokul öğretmenliği yaparken başörtüsü yasağı dolayısıyla görevinden uzaklaştırılan Rahime Kayhan, Erzurum İdare Mahkemesi ve Danıştay’a yaptığı başvurulardan sonuç alamadı. Bunun üzerine Kayhan 2004 yılında CEDAW’a başvurdu. Komite 27 Ocak tarihli kararında Kayhan’ın Türk mahkemelerine yaptığı başvuruda, ‘kadına ayrımcılık’ tezini hiç dile getirmediğini belirterek müracaatının kabul edilemeyeceğini duyurdu. Başvuruları insan hakları açısından değil kadına ayrımcılık yönünden inceleyen CEDAW’ın karar metninde kamu kurumlarında ve üniversitelerde uygulanan başörtüsü yasağının insan haklarına aykırı olup olmadığına dair bir değerlendirme yapılmıyor. Özbek öğrencinin şikâyetini haklı buldu Rahime Kayhan’ın başvurusunda ‘usul hatası’ nedeniyle aleyhte karar veren BM‘nin 2004 yılında Raihon Hudoyberganova isimli Özbek öğrencinin açtığı davada, başörtüsü yasağı aleyhine karar verdiği bildirildi. Özbek öğrenci Hudoyberganova, başörtüsü yasağı nedeniyle ülkesinde eğitim hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle 2000 yılında temel insan hakları alanında faaliyet gösteren Cenevre merkezli Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’ne başvurdu. İnsan Hakları Komitesi, 2004’te verdiği kararda, ‘başörtüsü yasağının BM Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi’ne aykırı olduğuna’ karar verdi. BM İnsan Hakları Komitesi’nin kararı, AİHM’nin başörtüsü yasağını onayladığı Leyla Şahin kararıyla çelişiyor. AİHM, ‘nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’de, başı kapalı üniversite öğrencilerinin, başı açık olanlar üzerinde baskı oluşturacağı’ tezini savunmuştu. Sizi üzdüğüm için özür dilerim sevgili dipnot...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.