Su DaMLaSı

"hani faiz haramdı" diye bi cümlenin altından yine türbana endekslenmeler görüyor ki gündemi oyalamak isteyen akp bu konuda yalnız değil. faiz herdaim haram, bunun hanisi felan olamaz. bir müslüman grup, parti ya da zümre bunun aksi amelde de bulunda hatta tüm müslümanlar da buna aksi bi tutum sergileseler faiz yine haram olarak kalacaktır. tıpkı başörtüsünün ve ya türbanın farz olduğu gibi. pek çok gayri müslimin bu farzın ayetlerini bir müfessir edasıyla yorumlamasına ve bu konuda otorite havası (?) estirmesine rağmen o da faiz kullanmamak kadar haramdır. dinini kullanandan kimseye hayır gelmez. tıpkı dinini kullananları kullanandan kimseye hayır gelmeyeceği gibi.

Dipnot neyi kasdettiğim açık değil mi? ben zaten cami yapımına para harcanmasını tasvip etmediğimi ve eğitime daha çok öncelik verilmesi gerektiğini belirtmiştim. sorduğum soru bu istatistiklerin nereden alındığının ve diyanete bu kadar bütçe ayrıldığının resmi bir delili var mı? zira takip ettiğim kadarıyla diyanetin bütçesi o kadar büyük değil. anlaşılabilmek umuduyla...

hâlâ resmi bir kaynak belirtmenizi bekliyoruz... ?

sayın İthaka ben, bana yönelttiğiniz ithamlara karşın kendi yapmadıklarımı beyan ettim, siz kendinizce savunmalara geçmişsiniz. sizin eylemlerinizi belirleyen benim eylemlerimse hiç durmayın. bu beni etkilemeyecektir. tarih içinde olanlar ise Din'in değil toplumların icraatleridir. Din tamamlanmıştır sayın ithaka. ona bir ekleme ya da ondan herhangi bir eksiltme yapamazsınız, ve biz de yapamayız. ama konumuz tarih de değildi. konumuz burada yaşananlardı. neyse belli ki siz fevri yorumlarla yeni yeni konulara gireceksiniz. ne diyelim kolay gelsin.

ithaka tam da kasdettiğim noktaya örnek oluşturduğunuz için teşekkür ederim. benim sözüm "türkiyede şeriat tehdidi var ve bu en önemli tehdittir, türbanlıların hepsi de buna hizmet etmektedir" diyenlereydi ki diğer konularda bu arkadaşların olduğunuz göreceksiniz. gelgelelim çizdiğiniz diğer portrelere... 8 mart dünya kadınlar gününde olan olayları esefle kınadığımı sizin bilmemeniz doğal. çünkü ben bu forumda dini konularla ilgileniyorum. diğer konulara bakmıyorum bile. dinime bunca itham ve saldırı da bulunulurken diğer konulara bakmak dikkatimi çekmiyor, aklıma da gelmiyor. sessizliğimi(?) bu şekilde yorumlamak da size düşmüyor. bunu da bir yere yazverin: forumlarda sessiz kalmak kabullenmelerin sonucu değildir. benim fikir dünyamı bana anlatmaya çalışmanız ise ayrı bir komediniz. beni bana burada kendi hayal gücünüzü kullanarak anlatamazsınız. bu fazlaca kolaycılık ve bol keseden atma hünerinizi göstermek olur. ki malesef pek becerikli değilsiniz. burada her insana bir kılıf çizeceğinize oturun roman felan yazın ve asıl EDEBİYAT sizin ellerinizden çıksın. ve son olarak ileti sayısından yana dertli olmadığım pek çok üyeye göre ne kadar az yazdığım kayıt tarihim ve ileti sayımdan anlaşılacaktır. değerleri anlamamış olmanız doğal zira değerlerimizi bilseydiniz hepsine bu kadar saldırılınır mıydı bilmiyorum. bakın bizim Kuran'ımıza bozulmuş deniyor, Peygamberimize yalancı, ayetlerimize sayılanlar ise cabası, müslüman kardeşlerimize külliyyen şeriatçı, tehdit deniyor. iyi bi takipçi olsaydınız (ve dürüstçe baksaydınız) bunları ayan beyan görecektiniz. buna rağmen hiçbir tartışmada hiçbir arkadaşın inancına ve değerlerine itham ve saldırı da bulunmadığımı ve küfür içerikli konuşmadığımı da belirtirim. işte bu yüzden saygılı arkadaşım ithaka senin yeniden kime neyi ne için yazdığını düşünmen gerek. belki biraz da araştırman. yoksa karşına alıp bi ismi gazeller sıralamak iş değil.

resmi bir kaynak belirtmenizi rica ediyorum cami yapımların durdurulmasını destekliyorum. ihtiyaç yok çünkü. bu dinen de israftır. "hayrat" psikolojisine binaen cami yaptıranların da okul yapılması hususunda ikna edilmesi gerekir. bütçe konusunda bu rakamlara inanmak güç. doğruysa gerçekten yazık zira diyanet bildiğim kadarıyla kitap hususunda dahi ince eleyip sık dokuyup basmakta bi sürü ekonomik önlem alıyor.

evet şiir abartılı bir üslup taşıyor ama arkadaşlar çıkın artık bu "küçük emrah" imajlarından. değerlere saygı göstermiyorsanız karşınızdaki insanın üslubunun ciddi ve daha kesin ifadeler taşıması çok doğal. sorun şeriatçıların egale edilmesi olsaydı pek çok arkadaşımın da olacağı gibi size destek olurdum. kendi reel hayatımda böyle bir mücadelem var zaten. ama görünen o ki sizin hedefiniz kelime-i şehadet çeken herkesi bu çerçeve içinde harcamak. konunun "kadın-erkek" ikilemi(?)ne çevrilmesi de ayrı bir trajedi. ayrıca başörtüsü olaylarında dayak yiyen göz altına alınan yüzlerce insanı görmeyen gözler için bi şey diyemeyeceğim. nasılsa yazdığımı da görmeden yorumlayacaklardır.

belli ki konumuz "alıntı nasıl yapılır" dersiymiş yoksa bize ne dayatma gündemlerden, asıl tehlikelerden, ya da fikirlerin bizzat kendinden. ana temalar ise reklam arası bi şey olmalı. yoksa birinin gözüne çarpabilir mazallah. sadece, şekiller, oyuncak gündemler ve bilhassa kişiye (kişinin kişiliğine) yüklenmeler en değerli konumuz! ne mutlu bu fikir (?) platformunda olana!

Gece kuşu yazılarınızın pek çok süsten arınmasını görmek sevindirici. bu halinizle daha samimi olduğunza inanıyorum. gelgelelim eleştirinize, yazar kendisi de tüm yazının özet cevabını vermiş ve mühim olan onu okumaktı. sağolsun Berceste arkadaşımız da bunu yapmış ve bize aktarmış, sanırım sizin gördüğünüz (görmek istediğiniz) eksiklik okuma farklılıklarından kaynaklanıyor. bu yüzden yazıdaki eksikliklerden ziyade ana temaya dikkat etmeniz ve onu vurgulamanız çok daha anlamlı olacaktır. gündemdeki olayların (görünen köyün) meraklısı çok olduğu için tenhada kalan fikirlerin ve niyetlerin alıcısı azalıyor. medyamızın, pek çok insanımızın da buna alet olmasını görmek içler acısı. "sorunumuzu ben biliyorum" edasıyla ağzınıza çalınan sakızın derdine düşerken kaybettiğiniz yüzlerce sofrayı birileri tüketmekte. "kendi"mize faydalı olmalıyız, "kendi"miz dediğimiz halkımıza faydalı fikirler üzere kafa yormalıyız. tüm bu "meli, malı" kiplerini sıralamak çok kolay da keşke ümit kaynağımız olacak fikir insanları olsa.

Allah razı olsun bir başka link. namaz değil ama namaz da dahil çok şeyi hatırlatacağa benziyor http://www.youtube.com/watch?v==3JHdYBet_4Q#

Allah razı olsun Münafıkun : 5. Onlara: Gelin, Allah'ın Peygamberi sizin için mağfiret dilesin, denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların, büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün. emek bizde değil de yazık ki muhatapta zayi olmakta... bu yüzden emeğinizin güzelliği için teşekkürler

sevgili Suheda ne de güzel toparlamışsın pek çok konuyu. kendi adıma teşekkür ediyorum. pek çok arkadaş görmese de gemileri yürüten laflar değil sağlam, tutarlı ve dayanaklı fikirlerdir.

benim yaptıım gibi, cevabı veril(e)memiş yazılarınızı alıntılasaydınız, daha yapıcı bi eylem olacaktı ikilemeniz. "sizli-bizli" tartışmaların konu başlatıcı yazarı olan size tekrar demek isterim ki bir **** ******kadar şekilci ve ******. bu tavrınız tahribat ve bölücülükten gayrı bir tavır değil. bunları gündeme getirmeniz de örtücü bir politikadan ibaret. ne tuhaf değil mi? en korktuğunuz kavramlar üzerinize en tehlikeli halleriyle nasıl da oturdu. (bknz: bi önceki yazımdaki uyarım "her şeyin aşırısı zıddına hizmet eder")

+1 biraz da anlamak için okusanız...

başkalarının hayatlarına müdahale edemeyeceğimi, bunun haddimi aşacağını bilecek kadar sizden ilerideyim. bu aramızdaki mesafenin bir kısmıdır sadece.

bitmez tükenmez hicran ile özlenensin efendim seni gören gülü neylesin? senden ayrı, gören gözü neylesin? yokluğuna doğar nesiller kimi dünyayı, kimi rahatı diler kiminin yüreği hasretin ile inler sensiz rahat dünyayı aciz gönül neylesin? benden yana yıkık ümidim her an daha mahrum ellerim bitmeyecek, ne hasretim, ne kederim bu nadim yürekte her daim hicran ile... özlenensin efendim... t.e.

ezanların susmaması camilerin kapatılmaması bir lütuf mudur? hangi çağın fikir insanısınız siz? yaşamın içine işi okumayı ve eşinin dostunun evine misafirliğe gidememesini katmazsanız yaşamın içine ve hayatını yönlendirememeyi evet çok özgür bir çerçevede yaşıyoruz. sizin ve sizin gibilerin bu lütufları için daha ne kadar hayali ve gelecek planlarını hizmetinize ve yasaklarınıza heba pardon hibe etmeliyiz onu da bilmiyorum. nasıl ki şeriat diyenlerin başkalarının yaşamlarına müdahale hakkı yoksa sizin de başkalarının hayatına müdahale hakkınız yok. bunu neden anlamıyorsunuz. bu kişilerin özel tercihidir. siz nasıl olur da başkalarının giyimlerine, dinlerini yaşamalarına müdahale hakkı buluyorsunuz. bu sadece hadsizliktir. bahsettiğiniz kurguların gerçekliği kabul edilse (ki kurgu filmleri daha inandırıcı) dahi sizin kılık kıyafetle buna engel olma çabalarınız çok komik ve saçma kalır. yahu yazdıklarınızın hiçbir mantıkî disiplini yok ve siz kalkmış millî duyguları alet ediyorsunuz tüm bunlara. her şeyin aşırısı zıddına hizmet eder diye bir söz vardır sayın dipnot. saldırılarınız ve savunmalarınız bir bağnazlıktan öteye gitmiyor.

ah dipnot türban mevzuu siz de iyice paranoyaya dönüşmüş. türbansız dindar erkek doktorlarımız nasıl ki bayan hastalarla ilgileniyorsa bayan doktorlar da görevlerinin hakkını yerine getirmek ve hizmetini ibadet bilerek çalışmak istedikçe cinsiyet ayrımı yapmayacaktır. ve yapmıyor da. kendi zihninizdeki "dindar" portresi malesef içinizdeki tüm bağnazlıkların deposu haline gelmiş. hayal gücünüzün yüksekliği takdire şâyan. ben de aynı şeyden sizlerin fikirlerinden örnek vermiştim. açılsın türbanlar karayolları trafiği de düzelecektir. siz kendi toplumunuza "tehdit, tehlike" sıfatları ile yaklaşırsanız bu dediklerinizin hiçbiri güzel bir sonla noktalanmayacak dipnot. ekonomik kalkınma türban alım satımları ile tökezliyorsa bu ekonominin kökten değişmesi şart. bence öylesine taraf ve öylesine ÖRTÜLÜsünüz ki ne konuyu görebiliyorsunuz ne de dediğinizin farkındasınız. duymadığınız ve hatta görmediğiniz aşikâr. şeriatı sizin kadar savunmadığım yazı geçmişimde açıktır. şeriat dediğiniz düzen Kuran'dan ziyade tarih merkezlidir. tarihler değişir Kuran değişmez. ve biz müslümanları ilgilendiren temel husus Kuran'dır. siz bana Kuran da " ey müslümanlar ülkeyi şu rejimle yönetin, devletleşin " içerikli ayetler çıkarın ben de artık ne savunma yapayım ne de dinimden yana tek bir söz söyleyeyim. yine de sizin gibi bi kaç kelimeyi sakız edip bol keseden vaveylalar koparmayacağım... bunu ülkeme insanıma ve umuduma ihanet sayarım

acizliğim sendendir ulaşamamanın verdiği acı dökülür gözümden bir bir içimdeki hayaline sorar oldu yüreğim "gelmez misin artık?" özlerim seni... baba şefkatinden mahrum başımı al yoluna fedadır firakında iflah olmuyor... biçare hicranıma vuslatınla çare kılmaz mısın... t.e.

" Hem onlara: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın." denildiğinde: "Biz ancak ıslah edicileriz." derler.İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar. " bakara 2/11,12 türban baş örtüsü ya da başka hangi ismi veriyorlarsa sayfalarca yazıldı çizildi. artık bu iş gölge oyununa döndü. ne kadar yazarsanız yazın birileri hep mağdurdur bu ülkede. okula alınmazlar, onlara iş verilmez, eğitim ve çalışma hakları gasp edilir ve birileri bunu alkışlar. büyük bir kitle eğitimden mahrum kalır etiketine "gericiliğe karşı modernizm" yazarlar. bir sürü kadın aşağılanır küçümsenir ve evine hapsedilir etiketine "çağdaş halk imajı için" yazılır. ne yabancı tehditler ne silahlanma yarışı ne terör örgütleri bir örtü kadar tehlikeli değildir, zira halktır örtüyü benimseyen... halkına rahat verirse devlet, nasıl ÖRTÜLÜR onca konu...? baksanıza "güncel konular" içinde başka bu kadar kitle toplayan konu var mı? ne gereği var ki... örtüler açılmadıkça ülkemiz çağın saadetine erişemeyecek, uzay teknolojisinden mahrum kalınmayacak kim bilir belki karayolları trafiği bile düzelir.

Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakışan (bir davranış) tır. Allah'a isyandan sakının. Allah yaptıklarınızı hakkıyle bilmektedir. MAİDE 5/8

yeni duyduğum bir ezgi. sanırım Mustafa Demirci'nin. gerçekten dinlendirici. Gidecek misin? bir yol varmış uzaklarda giden olmazmış bir dağ varmış tepesinde güller açarmış hayat bu ya biraz gerçek biraz masalmış ya hayallerden çok uzak ya da yakınmış ömrüm benim baş ucumda ne sağımda ne solumda, karda kışta bırakıp da gidecek misin? ömrüm böyle yapayalnız garip kalmış savunmasız gitmeler kadar zamansız bitecek misin? yürümüşüz adımları nasır bağlamış sığmamışız vagonlara alan olmamış ömür kokan bu bahçede güller kararmış saatler zamandan kopmuş son tren kalkmış ömrüm benim baş ucumda ne sağımda ne solumda, karda kışta bırakıp da gidecek misin? ömrüm böyle yapayalnız garip kalmış savunmasız gitmeler kadar zamansız bitecek misin? ... indirmek için : http://www.hemenpaylas.com/download/843632...sin_1_.wma.html selam ve dua ile..

ben sizin dinimize hakaret içeren onlarca yazınızı buraya aktarabilirim. ama siz kendi savınıza delil olacak bir hakaret bulamazsınız yazılarımda. çünkü ben inançların insanlar için ne kadar önemli olduğunu ve bazı inançlar bana saçma gelse dahi onlara saygı duymam gerektiğini biliyorum. siz yine de inanmak için vahiy beklemeyin derim. zira haberiniz olsun vahiy tamamlandı.

bahsettiğiniz testlerin doğruluk ihtimalleri %100 doğru diyelim. müslümanların hepsine uygulandı mı, örtülülerin fikirleri okundu mu? ya da siz yök e haber verin kapılara güvenlik görevlileri yerine yalan makinaları ve psikolog/psikiyatristler koysun bu şekilde örttülü örtüsüz sakallı sakalsız herkesi tarasınlar. olmadı hapse atalım test sonuçlarına binaen insanları. emin olun böyle bir şart koşulursa ilk olarak mağdur müslümanlar kabul edeceklerdir. SİZ oradan üstelik beni uğraşlarımı ve bilimsel geçmişimi bugünümü bilmeden ölçÜN biçİN bakalım. ders kitaplarından tırtıkladığınız bilgilerle bilimsellik satIN. biz yine sizin bilimselliğinizin hiç uğramadığı "objektiflik, değişkenlik ve bu değişkenlikteki süreklilik" ilkeleri ile sizin bilimsel yazılarınızı kâh şaşarak, kâh gülerek okuyalım. bilimsellik kisvesiyle dinimizi ve dinimizi yaşayanları bize anlatmayın.

komik olmayın. Türkiye'deki müslüman çoğunluğa, geleneksel yapıya ve tarihine bakmadan Allah a yok Kuran'a bozuk, yalan Peygambere yalancı örtüye de siyasi terör deyip; kendi ülkenizde ki halkı bu şekilde dışlayıp sonrada "evrensel uzlaşı, kardeşlik, barış" etiketlerine sığınamazsınız. dinim örtüm namazım kitabım sizi ilgilendirmez. vergimi ödüyorsam, evladımı askere şerefle gönderiyorsam, komşuma "şucu bucu" demeyip bir kab yemek götürüyorsam, sizin beni ülke adına eleştirmeye haddiniz asla olamaz. ve tüm bunların bilimsel(?)likle bir alakası da yok. bilim kafaların içindekileri görmeyi başarabildiğinde bu konuda konuşmaya hakkınız olabilir. yoksa dışındaki örtüye bakıp da "bilgi girmiyor, siyasi..." gibi hakaretlerinizi sıralamak ancak saygısızlık ve hadsizliktir.