Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • Katılım

  • Son Ziyaret

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. En sonunda bilindigi gibi Perincek te davayi kazandi. AİHM, 'soykırımı inkar' davasında Doğu Perinçek'i haklı buldu hurriyet.com.tr 17 Aralık 2013. . -A+...Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Doğu Perinçek'in İsviçre aleyhine 2008'de yaptığı başvuruyu karara bağladı. AİHM, Perinçek'i haklı buldu ve İsviçre'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ifade özgürlüğünü düzenleyen 10'uncu maddesini ihlal ettiğine karar verdi. KARARDA NE DİYOR? Mahkeme, AİHS'nin ifade özgürlüğünü düzenleyen 10'uncu maddesinin İsviçre yargısı tarafından ihlal edildiğine hükmetti ve bu kararın her türlü manevi zararı karşıladığı, bu nedenle manevi tazminata gerek olmadığı kararını verdi. Perinçek'in dava süresince avukatıyla görüşmesine izin verilmediği ve İsviçre yargısının kararlarında ayrımcı bir tutum sergilediği yönündeki itirazlarını ise oybirliğiyle reddetti. Bunun yanı sıra Perinçek'in yaptığı AİHS'nin 'yasa olmadan suçlama olamayacağı' hususunu düzenleyen 7'inci maddesinin ihlal edildiği yönündeki şikayeti de reddetti. MAHKEME'NİN YORUMU İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in İsviçre aleyhine yaptığı başvuruyu değerlendiren AİHM, hassas ve tartışmalı konularda da fikir beyan etmenin ifade özgürlüğünün temel unsurlarından olduğuna dikkat çekti. Hoşgörülü, çoğulcu ve demokratik toplumu; totaliter yönetimler ye da diktatörlük rejimlerinden ayıranın da bu olduğunu belirtti. Yasal olarak tanımlanmış ‘Soykırım’ mefhumunu kanıtlamanın da kolay bir şey olmadığını belirten mahkeme, mezkur olayla ilgili tarihi araştırmaların da tartışmaya açık olduğunu belirtti ve bunun üzerinde konsensüs sağlamanın mümkün olamayabileceğine dikkat çekti. Ermeni soykırımı iddialarını resmen tanıyan diğer ülkelerin de bunu inkar eden şahıslara yaptırım uygulayacak yasalar çıkarmadığını belirten AİHM, bunun temel hedefinin de ifade özgürlüğüne saygı ve henüz açıklığa kavuşturulmamış konularda farklı düşünenlerin korunarak yapıcı tartışma ortamına katkı sağlanması olduğunu vurguladı. 'ULUSLARARASI YALAN' DEMİŞTİ İsviçre’de 2005 yılında katıldığı konferanslarda 1915 olaylarının ‘soykırım’ olarak nitelendirilmesine alenen karşı çıkan Doğu Perinçek, bu iddialar hakkında ‘uluslararası yalan’ demesi üzerine Lozan Mahkemesi tarafından ‘ırkçı ayrımcılıktan’ suçlu bulunmuştu. Perinçek’in temyiz başvurusu üzerine ise mahkeme, “Ermeni soykırımı, Yahudi soykırımı gibi tarihsel bir gerçektir” yorumunu yapmış ve başvuruyu reddetmişti. 'O SÖZLER ERMENİLERE KARŞI NEFRET OLUŞTURMAZ' AİHM ise ‘şok edici ya da rahatsızlık verici’ ifadelerin dahi özgürlük kapsamında olduğunu hatırlattı. Perinçek’in 1915’de tehcir ve katliam yapıldığını hiçbir zaman inkar etmediğini fakat bu olayların ‘soykırım’ olarak nitelendirilemeyeceğini söylediğini belirten mahkeme, bu yaklaşım Ermeni halkına karşı nefret oluşturma amacı taşıyamayacağını belirtti. Olayların mağdurlarının tahkir edilmesinin de söz konusu olmadığını vurgulayan mahkeme, Perinçek’in ifade özgürlüğünü kötüye kullanmadığı sonucuna vardı. 'KAMU DÜZENİNE CİDDİ TEHLİKE OLUŞTURMUYOR' Doğu Perinçek’in bu ifadeleri İsviçre topraklarında kullanarak, kamu düzenine ciddi tehlike oluşturduğu iddiasını da inandırıcı bulmadı. Akademik camiada, 1915 olaylarının ‘soykırım’ olarak kabullenildiği şeklindeki savunma da Türk hükümetinin görüşüne de atıf yapılarak reddedildi. Dünya üzerindeki 190 ülkeden de sadece 20’sinin ‘soykırım’ iddiasını resmen tanıdığı vurgulandı. AİHM, ‘soykırım’ ifadesinin bir grubu tamamen ortadan kaldırma amacı güdülmesi halinde kullanılabileceğini belirtti. Bu kapsamda BM İnsan Hakları Komisyon ve İspanya Anayasa Mahkemesi ile Fransa Anayasa Konseyi’nin kararları hatırlatıldı. Fransa’da Anayasa Konseyi, Ermeni soykırımı iddialarının reddini suç sayan yasayı iptal etmişti. EMSAL OLABİLİR AİHM'in söz konusu dava ile ilgili kararının, bu konuda yasa çıkartmak isteyen ülkeleri bağlayacak olması açısından emsal teşkil etmesi bekleniyor. Perinçek, 1915 olaylarıyla ilgili İsviçre'de yaptığı konuşmalarda "Ermeni Soykırımı iddialarını reddettiği" gerekçesiyle bu ülkede 2007'de çeşitli mahkumiyet cezalarına çarptırılmasının ardından 2008'de AİHM'e başvurmuştu. İsviçre'de Temyiz Mahkemesi tarafından da suçlu bulunan Perinçek, AİHM'e yaptığı başvuruda, “İsviçre'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğü ile ilgili 10'uncu maddesini ve yasa olmadan suçlama olamayacağına dair 7'nci maddeyi ihlal ettiğini” savunmuştu. hurriyet.
  2. Analysis: Defining genocide At what point does a mass killing or forced movement become genocide? Congo killings 'may be genocide' Bosnian Serb cleared of genocide Genocide added to Bashir warrant Genocide is understood by most to be the gravest crime against humanity it is possible to commit. It is the mass extermination of a whole group of people, an attempt to destroy an entire group and wipe them out of existence. But at the heart of this simple idea is a complicated tangle of legal definitions. This has led to conflicting views on when a mass killing, or forced movement, of people can be called genocide. There are people who say that there was only one genocide during the last century. Others say there were at least three, possibly more. What is genocide and when can that term be applied? UN definition The term was coined in 1943 by the Jewish-Polish lawyer Raphael Lemkin who combined the Greek word "genos" (race or tribe) with the Latin word "cide" (to kill). After witnessing the horrors of the Holocaust - in which every member of his family except his brother and himself was killed - Dr Lemkin campaigned to have genocide recognised as a crime under international law. His efforts gave way to the adoption of the UN Convention on Genocide in December 1948, which came into effect in January 1951. Article Two of the convention defines genocide as "any of the following acts committed with the intent to destroy, in whole or in part, a national, ethnic, racial or religious group, as such": Tutsis in Rwanda were singled out, sometimes by the ethnicity on their ID cards Killing members of the group Causing serious bodily or mental harm to members of the group Deliberately inflicting on the group conditions of life calculated to bring about its physical destruction in whole or in part Imposing measures intended to prevent births within the group Forcibly transferring children of the group to another group The convention also imposes a general duty on states that are signatories to "prevent and to punish" genocide. Since its adoption, the UN treaty has come under fire from different sides, mostly by people frustrated with the difficulty of applying it to different cases. 'Too narrow' They argue that the definition is too narrow. Others say the term is devalued by misuse. Some analysts contend that the definition is so narrow that none of the mass killings perpetrated since the treaty's adoption would fall under it. The objections most frequently raised against the treaty include: The convention excludes targeted political and social groups The definition is limited to direct acts against people, and excludes acts against the environment which sustains them or their cultural distinctiveness Proving intention beyond reasonable doubt is extremely difficult UN member states are hesitant to single out other members or intervene, as was the case in Rwanda There is no body of international law to clarify the parameters of the convention (though this is changing as UN war crimes tribunals issue indictments) The difficulty of defining or measuring "in part", and establishing how many deaths equal genocide But in spite of these criticisms, there are many who say genocide is recognisable. In his book Rwanda and Genocide in the 20th Century, former secretary-general of Medecins Sans Frontieres, Alain Destexhe, says: "Genocide is distinguishable from all other crimes by the motivation behind it. "Genocide is a crime on a different scale to all other crimes against humanity and implies an intention to completely exterminate the chosen group. "Genocide is therefore both the gravest and greatest of the crimes against humanity." Loss of meaning Mr Destexhe believes the word genocide has fallen victim to "a sort of verbal inflation, in much the same way as happened with the word fascist". Mr Ignatieff says the Atlantic slave trade was not genocide and that the word is losing its meaning Because of that, he says, the term has progressively lost its initial meaning and is becoming "dangerously commonplace". Michael Ignatieff, director of the Carr Centre for Human Rights Policy at Harvard University, agrees. "Those who should use the word genocide never let it slip their mouths. Those who unfortunately do use it, banalise it into a validation of every kind of victimhood," he said in a lecture about Raphael Lemkin. "Slavery, for example, is called genocide when - whatever it was, and it was an infamy - it was a system to exploit, rather than to exterminate the living." In 2004 in the Democratic Republic of Congo, a renegade commander captured the town of Bukavu and said he did it to prevent a genocide of Congolese Tutsis - the Banyamulenge. It later transpired that fewer than 100 people had died. The differences over how genocide should be defined have also led to disagreements on how many genocides actually occurred during the 20th Century. History of genocide Some say there was only one genocide in the last century - the Holocaust. More than 7,000 Muslim men were killed at Srebrenica in 1995 However, others say there have been at least three genocides under the 1948 UN convention: The mass killing of Armenians by Ottoman Turks between 1915-1920 - an accusation that the Turks deny The Holocaust, during which more than six million Jews were killed Rwanda, where an estimated 800,000 Tutsis and moderate Hutus died in the 1994 genocide In Bosnia, the 1995 massacre at Srebrenica has been ruled to be genocide by the International Criminal Tribunal for the former Yugoslavia (ICTY). And others give a long list of what they consider cases of genocide, including the Soviet man-made famine of Ukraine (1932-33), the Indonesian invasion of East Timor (1975), and the Khmer Rouge killings in Cambodia in the 1970s. The International Criminal Court in 2010 issued an arrest warrant for the President of Sudan, Omar al-Bashir, on genocide charges. He is accused of waging a campaign against the citizens of the Sudanese region of Darfur. Some 300,000 people are said to have died and millions have been displaced in seven years of fighting there. Legal precedent? The first case to put into practice the convention on genocide was that of Jean Paul Akayesu, the Hutu mayor of the Rwandan town of Taba at the time of the killings. Mr Karadzic denies charges of war crimes and genocide In a landmark ruling, a special international tribunal convicted him of genocide and crimes against humanity on 2 September 1998. More than 30 ringleaders of the Rwandan genocide have now been convicted by the International Criminal Tribunal for Rwanda. In August 2010 a leaked UN report reportedly alleges that Rwandan Hutus, perpetrators of the 1994 genocide, may themselves have been victims of the same crime. In 2004, the ICTY widened the definition of what constitutes genocide. General Radislav Krstic, the first man convicted by the ICTY of genocide in Bosnia, had appealed against his conviction for his role in the killing of more than 7,000 Muslim men and boys in Srebrenica. But the court rejected his argument that the numbers were "too insignificant" to be genocide - a decision likely to set an international legal precedent. Since then a Bosnian Serb military commander has been cleared of being involved in Srebrenica. It remains to be seen whether cases still pending will aid clarity on what is and what is not genocide. The Bosnian Serb leader Radovan Karadzic is currently on trial at The Hague accused of war crimes and genocide. He denies the charges. President Bashir continues to travel outside Sudan, to countries who are signatories to the International Criminal Court, without being detained as ordered by the arrest warrant. If his case is ever brought to trial it will be the first time that genocide charges are brought against a serving head of state. bbc news
  3. massacre noun: massacre; plural noun: massacres 1. an indiscriminate and brutal slaughter of many people. "reports of massacres by government troops" synonyms: slaughter, wholesale slaughter, mass slaughter, wholesale killing, indiscriminate killing; murder, murdering, mass murder, mass homicide, execution, mass execution, destruction, mass destruction, annihilation, extermination, liquidation, decimation, carnage, butchery, bloodbath, bloodletting, pogrom, genocide, ethnic cleansing, holocaust, Shoah, night of the long knives; deliberately and brutally kill (many people). "thousands were brutally massacred by soldiers" synonyms: slaughter, butcher, murder, kill, annihilate, exterminate, execute, liquidate, eliminate, destroy, decimate, kill off, wipe out, mow down, cut down, cut to pieces, put to the sword, put to death, send to the gas chambers; -Hitler'in tarihte yaptigi olarak gecen. genocide noun noun: genocide; plural noun: genocides the deliberate killing of a large group of people, especially those of a particular nation or ethnic group. Osmanlida dinin disinda milli ya da etnik bilinc var miydi? synonyms: racial killing, massacre, wholesale slaughter, mass slaughter, wholesale killing, indiscriminate killing;
  4. Soykirim ile katliamin farki nedir? Naeden biri uluslar arasi suctur da, digeri degildir? Ermeniler uzerinde uygulanan her turlu insanlikdisi olayi, soykirim olarak alip ta katliam olarak almamanin; politik cikar disinda farki nedir? Kimler boyle bir sucu one surerek bundan yarar saglar? Bilimsel olarak bir seyin katliam ya da soykirim oldugu farki nasil ortaya konur? Neden konu 1944 te ustelik bir yahudi tarafindan ortaya atilmistir? Neden ayni yahudi buna ermenileri de katmistir. Hitlerin yahudi oldugu iddialari vardir. Bir kisi kendi sosyo-etik kokenine neden katliam yapar, Hitler'in yahudilere duydugu kin needen gelmektedir? Ayrica sadece Almanya da alman olmayanlar yahudiler midir, neden hitler diger dini ya da milli kokenden olanlarin ustune gitmemistir. Israil O.Doguya hangi tarihte yerlesmistir, Nato ve BM ne zaman ne neden kurulmustur. Bugunku BOP projesindeki ermenistan israil arasini toprak olarak baglayacak olan sahte kurdistan projesinin amaci nedir? Soy kirim adi ustunde "soyun kirilmasi/kokunun kurutulmasi" bu feodalizmden kalma bir uygulamadir, nasil olur da ilk defa 1944 te gundeme gelir . Gundeme gelen bu soykirimin polituik temeli suc olmasi degiklmidir, katliam dense suc olmayacaktir. Bu ve buna benzer sorulari iyice sorgulamak ve TARAFSIZ DUYDUSAL OLMAYAN bir temelde degerlendirmek gerekir. Ayrica osmanlilar sadece ermenileri mi katletmistir, diger katliamlarin neden lobisi yoktur? T.C. devleti oncesi olan bu olayi neden sadece Turkiye ustlenmektedir. Osmanli'dan ayrilan devletler olarak neden digerleri osmanliya sahip cikmanmakta ve onun yaptiklarindan sorumlu tutulmamaktadir. Burada yapilacak sudur "Biz T.C. devletiyiz ve 1923 te kurulduk. Bundan oncesi tarihte topraklarimizda olanlardan Osmanli sorumludur. Bizler bunun bilincindeyiz ve tum dunyadan osmanli'nin her turlu insanlik disi uygulamasi adina ozur diliyoruz. Yalniz bu ozur sadece bize ait degil; Osmanli topraklarinda yer almis ve bugun kendi ulkesini kurmus her bir millete aittir. Biz Osmanlidan ne kadar sorumlu isek, Balkanlar da, O.Dogu ulkeleri de sorumludur. Ustelik Osmanli'yi tarihe gomen son milliyetci cikisi yapan ulke de biziz. Evet ozur dileriz ama kimse bizleri osmanlinin uyguladigi insabnlikdisi olaylardan salt sorumlu tutamaz. OIzrumuz de osmanli adina degil; insanlik adinadir" seklinde bir aciklama. Iste bizi kurtaracak olan dunyaya tanitacak olan kim oldugumuzu ortaya koyacak olan bu icerikteki resmi bir aciklamadir. Yukarida yapilacak olan aciklanmistir, neden bu yapilmamaktadir?
  5. Study Suggests Adolf Hitler Had Jewish and African Ancestors By Jennie Cohen Was Adolf Hitler of Jewish and African descent? A recent DNA study by Belgian researchers suggests that the Fuhrer may have been more closely related to ethnic groups he considered “subhuman” than to his “Aryan” compatriots. In the decades since Adolf Hitler’s death, the Nazi leader’s ancestry has been a subject of rampant speculation and intense controversy. Some have suggested that his father, Alois, born to an unwed woman named Maria Schickelgruber, was the illegitimate child of Leopold Frankenberger, a young Jewish man whose family employed her as a maid. (She subsequently married Johann Georg Hiedler–later spelled “Hitler”–whose surname her son adopted.) Others have claimed that Alois’ biological father was also the grandfather of Hitler’s mother, Klara Pözl, making Adolf the product of an incestuous marriage. history.com/news/study Ataturk te dahil HER NEDENSE kitleye mal olmus kisilerin kimin nesi oldugu bir turlu bilinemiyor? Halbuki ne kadar basit? Basit te gercegi kim biliyor ya da sakliyor ve neden. Does it matter that Hitler had traces of Jewish ancestry? in Columns, Opinion / by Debra Flax / on August 25, 2010 at 10:24 PM / It has long been suspected that Adolf Hitler, the leader of the Nazi party and voice behind the extermination of 11 million “misfit” people, was a descendant of Jewish stock. The simple story goes that Adolf’s papa, Alois, was the illegitimate offspring of a young maid named Maria Schickelgruber and a 19 year-old Jewish man named Frankenberger. Earlier this week, however, Belgium’s Knack Magazine reported that after tracking down and DNA testing 39 relatives of the Fuhrer, both in Europe and the United States, a chromosome called Haplogroup E1b1b1 showed up in the family samples. The chromosome, which is rare in Western Europe, is most common in the Berbers of Morocco, Algeria and Tunisia and is one of the major founding lineages of Ashkenazi and Sephardic Jews. cw.ua.edu Suraya da bir goz atin. jewishvirtuallibrary.org Neden Hitler yahudilerden "nefret ediyordu" acep? Ya da.....
  6. Hitler fasizmi devrinde, Almanyada baska bir milliyet olarak sadece yahudiler mi yasiyordu? Neden yapildigi soylenen bu soykirim sadece yahudilere yonelik. Baska acidan bakalim. Bir ideoloji ya da inanc ugruna guc ve otorite savaslari oluyor ve insanlar olduruluyor, buna ne diyecegiz "ideoilojik soykirim /inancsalk soy kirim mi? Ustelik ideoloji de inancta zihinde tekrar yeseriyor. Islamin cihadi nedir, soykirim degil mi? yani musluman hatta sunni olmuyanlarin oldurulmesi. Nedir soy kirim? Ayrica 1944'te isimlendirildi ne demek. Taa ortacagdan beri "soyunu tuketmek/kurutmak" kullanimi yok mu? Feodal bir aga kendine rakip olan bask agayi yendiginde en kucuk bebege kadar neden olduruyor? Bu neden soy kirim olmuyor? 1944 nerede ortacag nerede? arada en az 1000 yil fark var. Neyin ne oldugunu algilamak adina, insanoglunun nasil duygu ve akil somurusu ile galeyana geldigini unutmayalim. Herhangi bir insanl,ikdisi ve vicdan disi uygulasmanin ne anlam ve icerikte oldugbu sadece bunu kendi ideolojisince degerlendirenin ve bunun ne olduguna kendini inandiranin dogrusudur. Bu dogrunun bilimsel hic bir yani yoktur, ustelik yanlislanamaz. Sosyal bilgi temelinde neyin kavram olarak ne oldugu ve yasamda olup olmadigi sadece algidir. Burada unutulmamasi gereken, bu anlatimdan tanimdan kimlerin nasil cikar saglayacagi ve insanoglunn duygu ve vicdanini politik olarak nasil somurup kasmuoyu olusturup, hedefi neyse onu nasil elde edilecegidir. Buradaki ilk hedef israil'in orta doguda kurdugu devlettir ve hemen arkasindan onu koruma adina kurulan BM ve NATO'dur. Bugun de bu israil adi gecebn diger ulke olan ermenistan ile arasinda sahte bir kurdistan ukjkesi kurarak; ermenistan israil arasi cografi butunlugu saglkayacaktir. Tabi bu butunluk ne israile ne ermenistana din olarak ter olmayacaktir. Tarikh ortadadir, isteyen takip eder olanlari sorgular degerlendirir, isteyen komplo der, isteyen herseye gozunu kapatir ve sadece seyreder. Yalniz bu tip duygu ve vicdan somurusunu politik cikar adina kullanmak herkesin de yutacagi sey degildir. Beyni olan birey olan neyin ne oldugunun bilgisinde ve algisinda olan b unlari yemez.
  7. Once kelime olarak suc kabul edilen soykirim kavramini aciklayalim. Yukaridaki mesajda eskiden ornek verdim. Kundaktaki bebegin bile olduruldugunu acikladim. Katliam ile soykirim arasinaki fark nedir? soykırım- genocide katliam- massacre Soykırım Kavramının Ortaya Çıkışı Lemkin Jenosit kelimesinin ortaya çıkışını anlatıyor(ingilizce). Soykırım ya da Jenosit (ing. Genocide) kavramı 1944’de Polonya Yahudisi bir hukukçu olan Raphael Lemkin tarafından Yunanca “ırk”, “soy” anlamına gelen génos ile Fransızca’ya Latince “katletmek” anlamına gelen cidium kökünden geçmiş cide sözcüklerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Lemkin "Jenosit konusuna nasıl geldiniz?" sorusuna cevaben "Jenosit ile ilgilenmeye başladım, çünkü birçok kez gerçekleşti. Önce Ermenilerin başına geldi, ardından da Hitler harekete geçti" diye cevap vermiştir.[3] 1944’te Carnegie Uluslararası Barış Vakfı Lemkin’in en önemli çalışması olan, İşgal Altındaki “Avrupa’da Mihver Devletleri’nin yönetimi”ni ABD’de yayınladı. Bu kitap II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından işgal edilmiş ülkelerdeki Alman yönetiminin soykırım terimi eşliğinde geniş bir hukuki analizini içeriyordu. Lemkin’in uluslararası yasaların ihlali olarak soykırım fikri uluslararası kamuoyu tarafından yaygınlıkla kabul edildi ve Nürnberg Mahkemeleri’nin hukuki temelini oluşturdu. 1943’te Lemkin soykırımı şu şekilde tanımlıyordu: Genel anlamda konuşursak, soykırım milletin tüm üyelerinin kitlesel kırımlarla yok edildiği durumlar hariç, bir milletin anında yok edilmesi anlamına gelmek zorunda değil. Ulusal bir grubun yok olması niyetiyle grubun elzem yaşam kaynaklarının yok edilmesi amacını taşıyan çeşitli hareketlerden oluşan örgütlü bir planı ifade eder. Bu tür bir planın hedefi ulusal gruplara ait siyasi ve toplumsal kurumların, kültürün, dilin, milli hislerin, dinin ve iktisadi varlığın tahrip edilmesi ve bu gruplara dahil kişilerin bireysel güvenlik, özgürlük, sağlık, onur ve hatta yaşamlarının yok edilmesidir. wiki Ermeni olaylari ne zaman oldu? 1915-1922 arasi. Soykirim ne zaman ortaya cikmis? 1944'de yani 22 sene sonra. Tarihi tarihine gore degerlendirelim. Ayni hatayi milli temelde turk ile kavim temelindeki turk de de yapiyoruz. "Osmanli zamaninda ucak uctu" diyebilir miyiz? Aslinda daha once de dedigim gibi israil'in O.Dogu'ya yerlesmesi BM ve Nato kuruluslari nedense hep hitler olayindan sonra. Ermeni israil arasinda kurulmask istenen sahte kurdistan acaba bir cagrisim yapiyor mu? Kelimeyi ortaya atanin yahudi olmasina ne denir? Bu soykirim iddialarinin kimlere nasil cikar sagliyacagi var. Zaten sirf bunu dusunmek bile neyin ne oldugunu gayet guzel algilatir.
  8. bir kac onemli noktayadeginelim. Bahsedilen tarih T.C.Devleti oncesi, o zaman bu konu T.C. devletini neden ilgilendiriyoror, Oasmanli'nin konusu degil mi? Osmanli sadece T.C den mi olusuyor, cografi olarak taa balkanlardan kuzey afrika ve o.dogu'yu icine aliyor, o zaman neden sadece T.C. devletini bir konusu? Ikincisi orada olan ermeni ceteleri ile osmanlilar arasindaki isyan bastirma savasi. Ermenilerde osmanlila da katliam yapiyor. Onemli olan bu karsilikli katliama insanlik adina cikmak, katliamin bir tarafi olmak degil. Ayrica "soykirim" anlam ve icerigi olan ve ilk defa Hitler ile dile gelen bir kavram, o devir de isi ne? Daha once kralliklar ve feodaller devrinde "soy kurutmask" temelli bir soya ait olan en kucuk bebeklr bile katledilirdi, amac soyun kurutulmasiydi. Bu acidan bu kadar algi ve ideolojik inancsal ustelik taraf icerecek bir sekilde bir katliama soykirim demek ne kadar tutarli? Bugun ermenilrin soyu mu kurumustur, ya da T.C. 'nde Ermeni kokenli vatandaslar yok mudur? Eger Ermeniler ya da yahudiler soykirima ugrasalardi, bugun soylari adlari kalir miydi? Tarihte olan olaylari tarihi bunyesinde ve olanlar temelinde degerlendirelim. Tarafli duygusal ve bir tarafin subjektif tarafi olarak yani BIR POLITIK CIKAR SAGLAMA ADINA DEGIL. Evet ortada bir osmanli katliami surumu vardir ve buna karsilikta ermeni cetelerinin yaptigi katliamnlar vardir. Biri devlettir digeri isyandir.
  9. Tarihi daha iyi algilama ve mumkunse tarihin akisi temelinde TARAFSIZ degerlendirme adina; 1915-22 yillari arasindaki katliamlari BENCE SEVR ANDLASMASI ILE FARKLI KILMAK GEREKIYOR. Cunku Sevr'i KABULLENEN OSMANLI, KABULLENMEYEN BUGUNKU T.C. KURUCUSU "KURTULUS SAVASCILARI" dir. Bakin sevr ne diyor? Sevr Antlaşması, (Fransızca: Le Traité de Sèvres), I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükümeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde (Musée National de Céramique) imzalanmış antlaşmadır. Ermenistan (madde 88-93): Osmanlı Ermenistan Cumhuriyeti'ni tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek (Başkan Wilson 22 Kasım 1920'de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan'a verdi.) Goruldugu gibi tarih; sevr ile DEGISIME UGRUYOR VE SEVR'E KARSI savasi veren OSMANLILAR DEGIL. Yani 1920-22 arasi hala ortada bir KATLIAM IDDIASI MI VAR? ki varsa bu katliamlar OSMANLI'YA DEGIL KUVAY-I MILLIYE'YE AITTIR. Ermeni Sorunu, Osmanlı döneminden başlayarak Türkiye dönemine uzanan, Türk devletleriyle Batı ülkelerin arasında siyasi bir yaklaşımla ele alınan Ermeni konusudur. Simdi herkes LUTFEN VE SAKINCE TARAFKAR OLMADAN su soruya yanit versin? Kurtulus savasi sirasinda ermeni katliami olmus mudur? Kurtulus savasi sirasinda ermenik ceteleri ermeni olmayanlari katlet mis midir? Kurtulus savasini ve kazanilan bu gunku siniri, Ermeni sevr "haklari" acisindan nasil degerlendirmek gerekir? Kurtulus savasinda Ermeniler ile savasil mis midir? Sevr'deki andlasmadan Ermeniler nasil vaz gecmistir? Ortada bir kurtulus savasinin getirdigi ermeni savasi mi, yoksa Ermeni katrliami mi vardir? Ermeni sorunun sevr temelli "cozumu" temelinde "Kurtulus savasi Ermeni topraklarini eline gecirmistir" dusuncesi tasiyan var mi? Soykirim iddiasi yada karsilikli gerceklesen katliam, neden 1922'ye kadar surmustur. Cunku bunun son iki senesi sevr'e karsi cikan Kuvay-i milliyeyi ilgilendirir, Osmanli'yi degil. Asagidaki alintiladigim kisim ne kadar dogrudur. Ermenistan, Mondros sonrası ortaya çıkan durumdan yararlanarak, Doğu Anadolu’da kendisine ait olduğunu iddia ettiği yerlerde işgal faaliyetlerine girişmiş, Arpaçay ile Aras Irmağı kıyılarına kadar ulaşmıştır. * Ermenilerin işgal faaliyetlerine karşı TBMM tarafından Doğu Cephesi Komutanlığına atanan Kazım Karabekir Ermenileri mağlup ederek işgal edilen yerleri kurtarmıştır. * Ermenilerin isteği üzerine yapılan Gümrü Anlaşmasıyla (3 Aralık 1920); Ermeniler Doğu Anadolu’nun Türkiye’ye ait olduğunu kabul etmişlerdir. Ardahan’ın bir bölümü ve Artvin dışında bugünkü sınırlar belirlenmiştir. Bu durum Sevr Anlaşmasının yürürlüğe girmeyeceğinin ilk kanıtıdır. * Ermenilerin mağlup edilmesi TBMM Hükümetinin ilk askeri başarısı, Gümrü Anlaşması ise ilk siyasi başarısıdır. * Ermenistan parlementosu Gümrü Anlaşmasını onaylamamışsa da, daha sonra Rusya ile yapılan Moskova Anlaşması ve yeniden Rusya’ya bağlı duruma gelen Kafkas Cumhuriyetlerinden Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ile yapılan Kars Anlaşması, bazı değişikliklerle Gümrü Anlaşması’nın yerini almıştır. NOT :Ermenilerden başka; Mondros Mütarekesi sonrası Ardahan, Artvin ve Bat um’u işgal etmiş olan Gürcistan Gümrü Anlaşması’nın ardından, TBMM’nin vermiş olduğu bir nota sonucunda bu bölgelerden çekilmiştir (Mart 1921). Moskova Anlaşması’yla Batum dışındaki yerlerin Türkiye’ye ait olduğu kabul edilmiştir. Evet ne dusunuyorsunuz, sevr sonrasi kuvay-i milliye ile ermeniler arasindaki yasananlar hakkinda! Bu konu da tamamen farkli bir alinti verebilecek ya da bilgi verebilecek var mi? Yoksa tarih yukaridaki alintidaki gibi mi olmustur? Oyle ise NEDEN ERMENI SOYKIRIM IDDIASI YA DA KATLIAMI 1922 YILINA KADAR TASINIYOR?
  10. Tarihsel olarak merak ettigim bir konu var Kurtuluus savasi ile Ermeni katliamlari tarihsel olarak 1919-22 arasiunda cakisiyor. Bu tarihler arasinda yasamini surduren Ermeniler ne yapti? Kuvay-i milliye-Ermeni iliskisi ne idi? Kongrelerde (Sivas/Erzurum) ve 23 nisan 1920 ilk meclisinde Ermeni varligi gundeme geldi mi? 29 Ekim 1923'te T.C. kurulurken Ermeniler uzerindeki milli politika neydi? Ataturk'un kendi agzindan, Ermeni katliamlari nasil degerlendirildi? Buna benzer sorularin yanitini bilen var mi? Tarihi belge ve linkleri ile birlikte. Yani tarihe tek tarafli bakarak degil.
  11. 1915-22 arasi olanlar neydi? Birincisi o devirde ne T.C. devleti Ikincisi ne de turk ya da milliyetciligi kavrami yoktur. Konu osmanli ile ermeni ceteleri arasindaki bir "isyan bastirma" yerine; her iki tarafinda KENDINDEN GORMEDIKLERI MASUM HALKI KATLETMELERINE DONUSMUSTUR. Ortada tek tarafli degil; iki tarafli katleden; yine tek tarafli degil; iki tarafli katledilen masum halk vardir. Soykirimi katliam yerine kabul etmek, sadece POLITIK BIR CIKAR TASIR cunku soykirim suctur. Ben bu temelde insanlik adina katledilen her iki halktan da onlari katleden insanliktan nasibini almamis Osmanli ve ermeni ceteleri adina ozur dilerim.
  12. Tarihi daha iyi algilama ve mumkunse tarihin akisi temelinde TARAFSIZ degerlendirme adina; 1915-22 yillari arasindaki katliamlari BENCE SEVR ANDLASMASI ILE FARKLI KILMAK GEREKIYOR. Cunku Sevr'i KABULLENEN OSMANLI, KABULLENMEYEN BUGUNKU T.C. KURUCUSU "KURTULUS SAVASCILARI" dir. Bakin sevr ne diyor? Sevr Antlaşması, (Fransızca: Le Traité de Sèvres), I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükümeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde (Musée National de Céramique) imzalanmış antlaşmadır. Ermenistan (madde 88-93): Osmanlı Ermenistan Cumhuriyeti'ni tanıyacak; Türk-Ermeni sınırını hakem sıfatıyla ABD Başkanı belirleyecek (Başkan Wilson 22 Kasım 1920'de verdiği kararla Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan'a verdi.) Goruldugu gibi tarih; sevr ile DEGISIME UGRUYOR VE SEVR'E KARSI savasi veren OSMANLILAR DEGIL. Yani 1920-22 arasi hala ortada bir KATLIAM IDDIASI MI VAR? ki varsa bu katliamlar OSMANLI'YA DEGIL KUVAY-I MILLIYE'YE AITTIR. Ermeni Sorunu, Osmanlı döneminden başlayarak Türkiye dönemine uzanan, Türk devletleriyle Batı ülkelerin arasında siyasi bir yaklaşımla ele alınan Ermeni konusudur. Simdi herkes LUTFEN VE SAKINCE TARAFKAR OLMADAN su soruya yanit versin? Kurtulus savasi sirasinda ermeni katliami olmus mudur? Kurtulus savasi sirasinda ermenik ceteleri ermeni olmayanlari katlet mis midir? Kurtulus savasini ve kazanilan bu gunku siniri, Ermeni sevr "haklari" acisindan nasil degerlendirmek gerekir? Kurtulus savasinda Ermeniler ile savasil mis midir? Sevr'deki andlasmadan Ermeniler nasil vaz gecmistir? Ortada bir kurtulus savasinin getirdigi ermeni savasi mi, yoksa Ermeni katrliami mi vardir? Ermeni sorunun sevr temelli "cozumu" temelinde "Kurtulus savasi Ermeni topraklarini eline gecirmistir" dusuncesi tasiyan var mi? Soykirim iddiasi yada karsilikli gerceklesen katliam, neden 1922'ye kadar surmustur. Cunku bunun son iki senesi sevr'e karsi cikan Kuvay-i milliyeyi ilgilendirir, Osmanli'yi degil. Asagidaki alintiladigim kisim ne kadar dogrudur. Ermenistan, Mondros sonrası ortaya çıkan durumdan yararlanarak, Doğu Anadolu’da kendisine ait olduğunu iddia ettiği yerlerde işgal faaliyetlerine girişmiş, Arpaçay ile Aras Irmağı kıyılarına kadar ulaşmıştır. * Ermenilerin işgal faaliyetlerine karşı TBMM tarafından Doğu Cephesi Komutanlığına atanan Kazım Karabekir Ermenileri mağlup ederek işgal edilen yerleri kurtarmıştır. * Ermenilerin isteği üzerine yapılan Gümrü Anlaşmasıyla (3 Aralık 1920); Ermeniler Doğu Anadolu’nun Türkiye’ye ait olduğunu kabul etmişlerdir. Ardahan’ın bir bölümü ve Artvin dışında bugünkü sınırlar belirlenmiştir. Bu durum Sevr Anlaşmasının yürürlüğe girmeyeceğinin ilk kanıtıdır. * Ermenilerin mağlup edilmesi TBMM Hükümetinin ilk askeri başarısı, Gümrü Anlaşması ise ilk siyasi başarısıdır. * Ermenistan parlementosu Gümrü Anlaşmasını onaylamamışsa da, daha sonra Rusya ile yapılan Moskova Anlaşması ve yeniden Rusya’ya bağlı duruma gelen Kafkas Cumhuriyetlerinden Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ile yapılan Kars Anlaşması, bazı değişikliklerle Gümrü Anlaşması’nın yerini almıştır. NOT :Ermenilerden başka; Mondros Mütarekesi sonrası Ardahan, Artvin ve Bat um’u işgal etmiş olan Gürcistan Gümrü Anlaşması’nın ardından, TBMM’nin vermiş olduğu bir nota sonucunda bu bölgelerden çekilmiştir (Mart 1921). Moskova Anlaşması’yla Batum dışındaki yerlerin Türkiye’ye ait olduğu kabul edilmiştir. Evet ne dusunuyorsunuz, sevr sonrasi kuvay-i milliye ile ermeniler arasindaki yasananlar hakkinda! Bu konu da tamamen farkli bir alinti verebilecek ya da bilgi verebilecek var mi? Yoksa tarih yukaridaki alintidaki gibi mi olmustur? Oyle ise NEDEN ERMENI SOYKIRIM IDDIASI YA DA KATLIAMI 1922 YILINA KADAR TASINIYOR?
  13. Tarihsel olarak merak ettigim bir konu var Kurtuluus savasi ile Ermeni katliamlari tarihsel olarak 1919-22 arasiunda cakisiyor. Bu tarihler arasinda yasamini surduren Ermeniler ne yapti? Kuvay-i milliye-Ermeni iliskisi ne idi? Kongrelerde (Sivas/Erzurum) ve 23 nisan 1920 ilk meclisinde Ermeni varligi gundeme geldi mi? 29 Ekim 1923'te T.C. kurulurken Ermeniler uzerindeki milli politika neydi? Ataturk'un kendi agzindan, Ermeni katliamlari nasil degerlendirildi? Buna benzer sorularin yanitini bilen var mi? Tarihi belge ve linkleri ile birlikte. Yani tarihe tek tarafli bakarak degil.
  14. Eger 1915-22 arasi olanlar bu baslikta tartisiliyorsa; Birincisi o devirde ne T.C. devleti Ikincisi ne de turk ya da milliyetciligi kavrami yoktur. Konu osmanli ile ermeni ceteleri arasindaki bir "isyan bastirma" yerine; her iki tarafinda KENDINDEN GORMEDIKLERI MASUM HALKI KATLETMELERINE DONUSMUSTUR. Ortada tek tarafli degil; iki tarafli katleden; yine tek tarafli degil; iki tarafli katledilen masum halk vardir. Soykirimi katliam yerine kabul etmek, sadece POLITIK BIR CIKAR TASIR cunku soykirim suctur. Ben bu temelde insanlik adina katledilen her iki halktan da onlari katleden insanliktan nasibini almamis Osmanli ve ermeni ceteleri adina ozur dilerim. H.Dink Turkiye bunyesinde bir ermeni kokenli turkiye cumhuriyeti devleti vatanasi olarak SADECE KENDI SOSYAL TOPLUMUNUN ETIK HAK VE OZGURLUKLERINI SAVUNMAKTAN BASKA BIR SEY YAPMADI. Bu zaten onun evrensel hukuk insanhaklari temelli bir hakki idi. Bugun olumunun 7. yildonumu ve ortada hala cinayeti genc bir tetikciye isletenler el/kol serbest dolasiyorlar. H.Dink T.C. Tarihinde her turlu cikarina dokunulanlarin katlettigi ne ilk ne de son olacaktir. Ulke ve toplumumuz demokrasi hak ve ozgurlukler insan haklari evrensel hukuk ve tum toplumunun her turlu farkini kucaklayan bir politik icerigi olmayan bir devlete kavusmadikca da, bu "faili mechuller" devam edecektir. Sosyo-etik hak ve ozgurlugu adina verdigi savasta katledilen H.Dink'i aniyoruz. Onu katledenleri de insanliktan nasibini almamislar olarak kiniyor ve H.Dink ve yakinlari ve de ailesindcen insanligimiz adina, bu katledenlerin yerine biz ozur diliyoruz.
  15. Onu saglayan tanri degil; dindir.
  16. Burada acikca VATANDASI DEVLETE PESKES CEKMEK VE DEVLETE "al eti senin/kemigi benim" demektir. Cunku bireyi olmayan toplumlarda adalet te de mulk te de temelde de VATANDAS TOPLUM KISACA INSANOGLU VARLIGI YOKTUR.
  17. http://www.cilex.org.uk/about_cilex_lawyers/the_uk_legal_system.aspx link bu. son defa dene bakalim. Belki de turkiye'den cikmiyor. O zaman baska bir link veririm,
  18. Yanit veremeyenler icin oyledir. Cunku ben bir bireyim kendimi de gayet iyi taniyorum. Yeri geldigimde hatami da kabul ederim, ozur de dilerim. Cunku ben VARLIGIMIN FARKINDA VE BILINCINDEYIM.
  19. Hatani kabul edene kadar sana yanit yok.
  20. Olink calisir basina normal gereken http//www. eklersen calisir
  21. Neyse ben gereken aciklamayi yaptim ve senin de omru hasyatinda bir kere bile olsa hatani kabul edebilecek bir durumda olmadigin ortaya cikti. Benim bu konuda yazacaklasrim bitmistir. Cunku yukarida functiondaki 1692 yili ile gelen MATEMATIKTEKI FUNCTION kullanimindaki anlamin "eglenerek yapmak" oldugunu da en az algilamak isteyen bir beynin algilayacagi kadar acikladim. Benden bu kadar. Buraya kadar bunca aciklamaya kadar hala algilama sorunu varsa, benim yapabilecegim bir sey yok. Ama inan bir gun hatani kabul edersen cok rahatlarsin.
  22. Sana bir onceki mesajda link verdim, okuyup ogrenesin, diye.
  23. fun (fn) n. 1. A source of enjoyment, amusement, or pleasure. 2. Enjoyment; amusement: have fun at the beach. 3. Playful, often noisy, activity. intr.v.funned, fun·ning, funsInformalTo behave playfully; joke. Usage Note: The use of fun as an attributive adjective, as in a fun time, a fun place, probably originated in a playful reanalysis of the use of the word in sentences such as It is fun to ski, where fun has the syntactic function of adjectives such as amusing or enjoyable. The usage became popular in the 1950s and 1960s, though there is some evidence to suggest that it has 19th-century antecedents, but it can still raise eyebrows among traditionalists. The day may come when this usage is entirely unremarkable, but writers may want to avoid it in more formal contexts. Iste matematik yapmak bir fun time dir.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.