Zıplanacak içerik

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • Katılım

  • Son Ziyaret

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. Butun bunlari ben daha once bir kac baslikta acikladim. Milliyet BIR VATANDASIN KENDI KIMLIGIDIR. Millet ise HER TURLU MILLEYETE SAHIP TUM VATANDASLARI ICERENDIR. Turk hangisi? Eger ilki ise millet olasmaz, ikincisi ise milliyeti olamaz. Buna "catch 22" derler. Ne oldugunu "Ermeni tarihi" basliginda acikladim.
  2. Sen celiskinin farkinda degilsin. Turk millet midir, milliyet midir? Hic saptirmadan direk yanit ver ve ben senin "catch 22" ya nasil yaskalandigini gosterecegim.
  3. Müftülüğün internet sitesinde ‘dinini değiştirenin boynunu vurun’, ‘zina yapan cariyeleri sopalayın,’ gibi çok tartışılacak yorumlara yer verildi. Kocaeli Müftülüğü’nün internet sitesinde yayımlanan hadisler tartışma yarattı. Sitenin “kütübü sitte” bölümünde, çeşitli kişilerden aktarılmış hadislere yer verildi. Sitede din değiştirenler için önemli bir uyarıda bulunularak, “Zeyd İbnu Eslem anlatıyor: ‘Resûlullah buyurdular ki: Dinini değiştirenin boynunu vurun” ifadesine yer verildi. Milliyet'in haberine göre, sitede, dinden çıkma cezasının sadece İslam’dan başka dine geçenler için geçerli olduğu vurgulandı. Yahudi diyene 20 sopa Sitede, “Yahudi” hitabını kullananlara verilecek cezalarla ilgili aktarmalara da yer verilerek, “İbnu Abbas anlatıyor: “Resûlullah buyurdular ki, bir insan diğer bir insana, ‘Ey Yahudi’ diye hitab edecek olursa ona 20 sopa vurun” denildi. Sitede cariyelerle ilgili de bir kıssaya yer verilerek, “Cariye zina ederse sopalayın, yine zina yaparsa yine sopalayın, yine zina yaparsa yine sopalayın, yine zina yaparsa yine sopalayın, sonra onu, (bu halini belirterek) bir örgü (ip) bedeliyle de olsa satın” denildi. Sitede içki içmenin “ağır cezası” da şöyle anlatıldı: “İbnu Ömer anlatıyor: Resûlullah buyurdular ki: Kim ısrarla içki içerse dördüncü sefere kadar kamçılayın, sonra devam ederse öldürün.” Oda TV
  4. Dogrular ..e gorelere ve felsefi (ideolojik inancsal,etik) temellere gore degiskendir. Demekki bir yerde bir ..e gore de ayni algiyi tasiyoruz. Bu bence ikimizin de dinin ne oldugunun bilincliliginden kaynaklanmakta. Gerci ben sorunu qua felsefesi olarak ortaya koyuyorum, sen de dinin ne oldugunu bir dini olmayan olarak ortaya koyuyorsun. Iste burda ikimizin de soruna bakis acisi bir yerde biri digerini dogruluyor. Bir oneri eger mesajin direk ortaya degil de, bir mesaja yonelikse; onu alinti ile ortaya koyki, okuyan da mesajinin kime yonelik oldugunu algilasin. Ben genelde her mesaji okuyorum. Iste mesaj aslinda kisiye yonelik ama kime yonelik oldugu belirtilmediginde, boyle yanlis algilamalar kacinilmaz oluyor.
  5. Demokrasinin katli diktator doneminde ilk defa degil, bu katledis de o kaldigi surece son olmayacak.
  6. Bu konuda kararsizlar, papatya falina bakabilirler. Inanclar tartisilmaz; cunku sorgulanmayan biat edilen dogrulugu bastan kabul edilen ne kasdar tarih ilerlerse ilerlesin degismeyen, mantik icermeyen genelde bilincaltina yerlesmis hatta cogu zaman "akil disi" olan fizik otesi dogmalardir. Sadece kendi bunyesinde birinin otekini kendininkine kabul ettirme/ikna etme cabasidir.
  7. Her zaman gercekleri arastiran ve bunu cani pahasina da olsa ortaya koymaya cekinmeyen U.Mumcu'yu saygi ile aniyoruz.
  8. Senin 6 formel bakis, benimkisi ise dialektik. Yani sadece ISIM TAMLAMALI DEGIL; Uclu iliski olarak. Cunku isim tamlamalida ikili iliski vardir. Yani biri tamlamaya baglidir ve tamlama algida tektir. Ben soru sormuyorum, sadece her birinin farkli anlam ve iceriginin algilanacagini umuyorum.
  9. Peki neden gercek yasamda, musluman musluman ile savasiyor ve bir birini olduruyor? Ayrica Islan cografya olarak SALDIRMADAN/SAVASMADAN nasil genisledi? Sen "Sezar'in hakkini Sezar'a degil; Brutus'e veriyorsun.
  10. Peki su an O.Dogu da Irak'ta Suriye'de her gun olan nedir? Savasanlar ve mallarina el koyan koyulandan hangisi musluman degil?
  11. Canraşit, 19 Oca 2014 - 19:16 tarihinde , dedi ki Değildir. İnsanların toplumsallaşmasında bir aşamadır. Yapılan devrim Kabilecilikten Ümmetçiliğe geçişi sağlamıştır. Onu saglayan tanri degil; dindir. Ben gayet duzgun okuyorum. democrossian, 19 Oca 2014 - 16:07 tarihinde , dedi ki Tek tanrı fikrinin icadı, insanlığın tarihinde yaşanmış en keskin gerilemedir. Canraşit, 19 Oca 2014 - 19:16 tarihinde , dedi ki Değildir. İnsanların toplumsallaşmasında bir aşamadır. Yapılan devrim Kabilecilikten Ümmetçiliğe geçişi sağlamıştır. Insanlarin toplumsallasmasindaki asama dindir. Cunku din ilik toplumsal yonlendirmedir ve ustelik ilk sinifsal toplumda kolelerin efendilerine "gonullu" boyun egmesi adina cikmistir. Hikaye kisaca soyledir. "Ey koleler, sizler belki efendilerinize karsi gelmiyorsunuz ama; icinizden onlara karsi bir kotuluk dusunuyorsaniz, bunu yapmayiniz. Cunku tanri her seyi duyar ve herseyi gorur. Tanri nezdinde gizli/sakli olmaz. Eger sizler icinizden dahi efendilerinize karsi bir kotuluk isyan v.s. seyler gecirseniz dahi; bu tanrinin sizleri cezalandirmasi icin yeterli olacaktir."
  12. Butun bu mesaji, sirf suna yanit olarak mi yazdin? "Sence oyle mi oluyor? Ben baslikta basligi aciklamaya calisiyorum, sen de "evet var" olarak olumlu temelde tasdik ediyorsun." Simdiye kadar bilgi paylasimimdan ve dusunce dile getirmemden hic maas talep etmedim. Bunu sadece insanlik adina ve gorevi olarak yaptim. Bundan sonra boyle de olmaya devam edecek.
  13. Sence oyle mi oluyor? Ben baslikta basligi aciklamaya calisiyorum, sen de "evet var" olarak olumlu temelde tasdik ediyorsun.
  14. Butun olasiklari uc temelde degerlendirelim. Adalet temel ve insanlik. Isin ilginci ucu de numenal yetinin numenal degeridir ve diger ikisi temel bunyesinde bir ...e gore degeriyle birbiri ile bag kurarken, biri bu bagi kuranin degeri, digeri bu bagi kuranin istemidir. Simdi bu acidan tum olasikloiklara bakalim. Adalet insanligin temelidir. Adaletin insanligi temeldir Adaletin temeli insanliktir. Adalet temelin insanligidir. Insanlik adaletin temelidir. Insanlik temelin adaletidir. Insanligin adaleti temeldir Insanligin temeli adalettir. Temel adaletin insanligidir Temel insanligin adaletidir. Temelin adaleti insanliktir Temelin insanligi adalettir-bu biraz bizim "Temel'i" cagristirdi. Algi bilgi farkindalik bilinc onem deger v.s. bunyesinde "sec begen al" Ayni su linkteki gibi bir degerlendirme; http://www.turkish-media.com/forum/topic/293144-allahin-varligina-inanc-hak-ve-ozgurluk-siniri/?hl=%2Ballah%26%2339%3Bin+%2Bozgurluk+%2Bsiniri Yukardaki degerlendirmeden, bu mesajdaki degerlendirme, biraz daha az kapsamli.
  15. Daha once cok bu konuda yazistik. Sen millet ile milliyet algisinin farkinin farkina varamadikca da; bir seyler aciklamanin bir anlami kalmiyor ve gereksizlesiyor. Once bu iki kavramin biribirinden farkinin farkina varmak ve bilincine varmak gerekiyor. Etnik ve etnisite millet ya da vatandaslik icin degil; kisinin kendi sosyo-etik milli kokensel degeri ile ilgili kavramlardir. Zaten turklugun sorunu da budur. Yani bir cesit "catch 22" Millet olursa milliyeti olmaz Milliyet olursa ve bunu millet seviyesinecikardiginda da diger milleyetlere devlet hukumet milli politik temelde ancak vesayeti olar algisi farkindaligi ve onlarin farkinin farkina varma bilinci olmaz. O yuzden once turklugun ne olarak basladigi ve tarihsel surecte nereye geldigi ve kendi baslangicx surecindeki olanlara nasil ve neden oyle baktigi konusu sorundur.
  16. Allah degil, diktator bilir.
  17. Turk milliyeti
  18. Hem dini hem de milliyeti icerir.
  19. Hakkini savundugu ve bunun yolunda can verdigi/katledildigi icin. Diplomatlar ile ilgili bir sorun mu var, ya da ASALA uzerine mi yazismak istiyorsun. Farkindaysan bu baslik H.Dink'in 7. katlinin yildonumu oldugu icin kullaniliyor. I.Marsinin sozleri neyi icerir? Bu onun gorusu imis ne var bunda. Sonuycta I.Marsi DEVLETI MILLI POLITIK OLAN SADECE HAKIM VE USTUN MILLIYETI TEMSIL EDEN bir devletin marsi degil mi? Sen milliyetcilik ve dinilik disinda baska ne buluyorsun, I.Marsi'n da?
  20. H.Dink'ten konu Ermeni sorunu uzerine tasininca yeni baslik actim ki; H.Dink ozeli ermeni sorunu ile birlikte islenmesin ve karismasin diye. Ermeni Tarihi-1915-22 Yılları Arasında Ne Oldu?
  21. Onlara belki gereksiz ama; onlarin baskalarini egitmesi ogretmesi yetistirmesi icin gerekli. Iste en azindan ADALETI BU DUZEYDEKI KISILERIN ADIL ELLERINE VE ADILLIGINE BIRAKMAK GEREKIR. Sence bir toplumda kac tane bu duzeyde beyinler yeseriyor?
  22. Aciklamasi soyle; HZ. ÖMER’İN ADALETİ Sadece İslam tarihinde değil, dünya tarihinde de Hz. Ömer çapında âdaletiyle temayüz etmiş bir devlet başkanı bulmak kolay değildir. O, insanlık tarihinin adalet tahtının tacidarlarından biridir. Hayatından pek çok örnek verilebilir ama şu çarpıcı sözü yeterlidir adalet anlayışının hangi noktalara ulaştığını göstermek için: “Devlet malını yetim malı konumuna koydum. İhtiyacı olmayan yetim malına tenezzül etmesin. Muhtaç olansa meşru surette, ihtiyaç ve emeğine uygun olarak yararlansın.” Hicretin 20. yılında devletin geliri artmış, Hz. Ömer de Mekke’nin ileri gelenlerini maaşa bağlamıştı. Ölçüsü, Peygamber Efendimiz’e (sas) yakınlıktı. Kim O’na yakınsa daha yüksek maaşa bağlanacaktı. Oğlu itiraz etti. “Peygamber’in kölesi Zeyd’in oğlu Üsame 4 bin, bense senin oğlunum, 3 bin dirhem alıyorum. Adalet mi bu?” Hz. Ömer mutlak ölçüsünün Efendimiz olduğunu beyan eden şu şoke edici cevabı verdi: “Ona daha fazla verdim, Çünkü Allah Resulü onu senden, onun babasını da senin babandan daha çok seviyordu.” Gördüğünüz gibi insanın duygu ve düşünce sınırlarını zorlayan bu erişilmez adalet anlayışını bütün hayatına yaymış olan Hz. Ömer’in ağzına yakışırdı “Adalet mülkün temelidir” sözü. “EL-ADLÜ ESASÜ’L-MÜLK” 637 yılındayız. Hz. Ömer’in İran hükümdarı Yezdicerd’in üzerine gönderdiği Sa’d b. Ebi Vakkas komutasındaki kuvvetler Medayin’e, sonra da Nehrevan’a girmişler, Sasanilerin paha biçilmez hazinelerini ganimet olarak Hz. Ömer’e göndermişlerdi. “Kisra’nın baharı” denilen muhteşem bir halı, mücevherli kılıçlar, kemerler, süslü elbiseler üst üste yığılmıştı. Bir de Kisra’nın altın bilezikleri vardı dizi dizi. Halife Ömer, Süraka b. Malik’in kollarına taktırdı bilezikleri. Kisra’nın elbiselerini giydirdi. Sonra “çıkart” dedi ona. Şöyle dedi: “Allah’ım, benden daha fazla sevdiğin Resulüne ve Ebubekir’e vermediğin süslü eşyaları bana verdin. Bunları vermenden sana sığınırım.” Zengin olmanın bir düşüklük gibi görüldüğü bu aydınlık tablonun ardından Hz. Ömer’e bu defa Kisra’nın kılıcını getirdiler. Şöyle dediği duyuldu: “Şüphesiz Kisra kendisine verilen dünyalıkla ahiretinden oldu. Dünya ile meşgul oldu. Kendisi veya damadı için mal topladı ama şahsı için ahirette yararlı olacak bir şey yapmadı.” İşte “Adalet mülkün temelidir” sözünü bu bağlamda söylemişti Halife Ömer. Bunu İbn Kesir “El-Bidâye ve’n-Nihâye” adlı eserinde (cilt 7, s. 68) şu şekilde dile getirir: “Adalet mülkün temelidir (esasıdır) ve baki kalmasının ve devam etmesinin sırrıdır… Beyhâkî ve İmam Şafi şunu dediler: Ömer b. Hattab, Kisra’nın bileziklerini Süraka b. Malik’e verdikten sonra şöyle dedi: “Kisra b. Hürmüz’ün bileziklerini kollarından çıkarıp Beni Müdlic kabilesinden Arab olan Süraka b. Malik’in kollarına takan Allah’a hamd olsun.” Daha sonra Hz. Ömer, Müslümanlara bir hutbe verdi. Onlara Kisra’nın mülkünün (devletinin) zulüm ve eziyetlerle yok olduğunu, halbuki mülkün (devletin) temelinin ve ayakta kalıp devam etmesinin sırrının adalet olduğunu beyan edip açıkladı. Daha sonra bütün ganimetleri paylaştırdı. Ve bu ahlakla Müslümanlar İran şehirlerini (ülkesini) fethettiler. Kisra’nın mallarına mirasçı oldular. Güneş İslam illerinde batmaz oldu.” Bundan 640 yıl önce, Atatürk’ün ölümünden de 565 yıl önce vefat eden bir tarihçinin kitabında aynen böyle yazıyor. Yani “Adalet mülkün esasıdır” sözü, Hz. Ömer’indir ve bir devletin zulümle ayakta kalamayacağı, ‘ilelebet payidar olması’nın sırrının adalet esası üzerine kurulması olduğu fikrinin patenti ona aittir. Başkalarınca söylenmiş sözleri Atatürk’e mal etme gayretkeşliğinin başka örneklerini de biliyoruz. Mesela Romalı şair Juvenalis’in neredeyse 2 bin yıllık “Orandium est ut sit mons sana in corpore sano” (Sağlam bir bedende sağlıklı bir kafa vermesi için Tanrı’ya dua etmelisin) sözü Atatürk’e mal edilerek “Sağlam kafa sağlıklı vücutta bulunur” şekline sokulmuştur. Keza “Köylü milletin efendisidir” sözü de Kanuni’ye aittir ve aslı “Reaya milletin efendisidir” şeklindedir. Reaya, sadece köylü demek değildir. Üreten ve vergi veren anlamındadır ve Kanuni bir devletin devletten geçinenler sayesinde değil, üretici kitle sayesinde ayakta durduğunu anlatmak istemiştir. Sözün özü: Mahkemeleri bırakın, diğer yerlerdeki sözler de asıl sahiplerine iade edilmelidir diyoruz. Zaten adalet bir şeyi ait olduğu yere koymak demek değil midir? O zaman tarihte de adalet istiyoruz. Hem de Hz. Ömer adaleti… zaman.com./mustafa-arma...r_2051795.html
  23. Sence adalat kavrami anlam ve icerik olarak hak ve hukuku icermeye mi, yoksa insanoglunu icermeye mi daha yakin? Benim ilk mesajima ve oradaki siniflamaya bak. Hak, hukuk, hakim, hukum Yani adaletin bir uzerinde saglanani (mulk) hakimi(adalete hakim olan) onun hukmu(onun verdigi karar) ve bu hukmun (kararin) hak ve hukuku (adaletin saglanis sekli) vardir. 4H Burada mulkun adaletinin adilligini hakimin hakimiyeti (hukmu hak ve hukuku) saglar. Iste bu 4H bir seyin ustundedir. Iyi de ya o birey; bencil cikarci guc otorite temelinde herseyi/herkesi hakimiyeti altina alan ise; yani BIREYCI AKILCI ise (Emperyalist zihniyetin temeli) Konu uc turlu; Birincisi adaleti kim/ne saglayacaksa onun adilligi Ikincisi adaletin kimin/neyin uzerinde saglanacagi. Ucuncusu adaletin yonu yontemi, yani adilligin ne oldugu.
  24. Insanlik bilisselliginde tum duygular vardir.
  25. Ne olmus Omer'e?

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.