evrensel-insan tarafından postalanan herşey
-
Yerel Seçimdeki Hileler
Turkiye'de an itibari ile yapilacak iki sey kaldi. Sandiklarin sag salim teslimini saglamak Tum gelismeleri sadece GUVENILIR tv kaynaklarindan takip etmek.
-
Yerel Seçimdeki Hileler
AKP'nin INTERNETI DE KESTIGI ACIKLANDI.
-
Yerel Seçimdeki Hileler
Bence diktator iki seye basvuracak. Ya AA'nin sonuclarini resmi sonuc ilan edecek. Ya da AA da da kaybederse, secimlere karistirdigi her bir hileyi one surerek secimlerin iptalini isteyecek. Ankara Belediye binasindan dumanlar ciktigi soyleniyor. M.Gokcek, belgeleri mi yakiyor acaba!? Ankara'da M.Yavas kazandigini acikladi. Istanbulda'da Sarigul onde.
-
Yerel Seçimdeki Hileler
CHA nin hacklendigi haberi geldi.
-
Yerel Seçimdeki Hileler
Gelen haberlere gore; Turkiyenin basta istanbul olmak uzere, cogu beldesinde; Elektrikler kesiliyor Sandiklar AA yonetiminde yolda degistiriliyor. Sandiklarin basindan ayrilinmamasi ve elektrikler gelene kadar sandiklarin guvence altina alinmasi gerekiyor. En guzel guvence ise sandigin ustune oturmak ve etrafini zincire almak.
-
Yerel Seçimdeki Hileler
Su andaki en buyuk hile, gelen sonuclarin aciklamalarinda; AA ve CHA aciuklamalari farkli geliyor ve AA sanki AKP simdiden kazanmis gibi gostermeye calisiyor. Mesela Istanbul'da Sarigul en az 1 puan onde iken, AA'ya gore K.Topbas en az 10 puan onde. Bu arada her turlu secim sandigi acma ve sayma hilelerik de devam ediyor. En ilginc duyum, AKP'nin eger kaybedecegi anlasilirsa; secimleri iptal etme girisiminde bulunacagi. Ilginc olan, hem tum hileleri yap, hem de sanki baskasi hile yapmis gibi, secim iptali iste. Tam bir hipokritik ve provakatif tutum.
-
Yerel Seçimdeki Hileler
Ankara'da sandıkta tehlikeli tedirginlik Ankara'da 30 Mart seçimleri hareketli geçiyor. Ama tam olarak şeffaf geçmiyor. Ankara'da sandıkların kapatılmak istendiği ve aynı zamanda olay çıkartılarak rahat oyun yapmak istiyorlar.
-
Yerel Seçimdeki Hileler
Alinan duyumlara gore, 3000 adet secim hilesi ulastigi soyleniyor. Tabi bu secim hileleri tek bir cesit degil. Burada iki sey yazisilabilir. Hem somut yansiyan hileler paylasilabilir, hem de bu hilelerin her turlu icerigi paylasilabilir. Yani bu bir verilen gorevi yerine getirme hilesimidir? Yetki kullanimini ihlal hilesi midir? Organizeli/planli bir hile midir? En onemlisi, NEDEN TUM HILE IHBARLARI AKP ADINA? Aksi varsa, burada paylasalim. Ayrica "neden secim hilesine gerek duyulur?" v.s. temelli sorulari da yanitlayabiliriz.
-
Kedi
Yapışık altız kedi yavruları görenleri şaşırtıyor Erol Menekşe, bir yıldır beslediği "duman" adlı kedisini yavrularını besleyebilmesi için süt ve pişmiş etle beslediğini belirterek, yavru kedileri de yapışık olduğundan dolayı annelerinin sütünden yeterli derecede faydalanamadıkları için şırınga ile ağızlarına süt vererek beslediğini anlattı.
-
Kedi
Yapışık altız kedi yavruları görenleri şaşırtıyor İlk defa böyle bir durumla karşılaştığını belirten Menekşe, "Kedileri sütle beslemek istedim. Ancak birbirinden ayıramadım. Top yumağı halindeydiler. Yavruları veterinere götürdüm. Ancak orada yapışık vaziyette olduklarını ve uzuvlarının yerinde olduğunu öğrendim. Çok şaşırdım. İlk kez böyle bir şey görüyorum" dedi. Erol Menekşe, kedilerin yaşamasını çok istediğini ifade ederek, "Veteriner, kedilerin birbirinden ancak ameliyatla ayrılabileceğini söyledi. Ancak maliyeti yüksek. Ben bunun altından kalkamam. Duyarlı insanlardan ve hayvanseverlerden yavru kedilerin hayata tutunması için destek bekliyorum" diye konuştu.
-
Kedi
Yapışık altız kedi yavruları görenleri şaşırtıyor Üsküdar'da birbirine yapışık doğan altız kedi yavruları görenleri şaşırtıyor. Bulgurlu Mahallesi'nde esnaflık yapan Erol Menekşe'ye ait "Duman" isimli kedinin 3 gün önce dünyaya getirdiği altız bitişik kedi yavruları, vatandaşların ilgi odağı oldu. Kedisinin 3 gün önce 7 yavru kedi dünyaya getirdiğini anlatan Erol Menekşe, yaptığı açıklamada, yavrulardan birinin ayrı olarak dünyaya geldiğini ancak doğumdan sonra öldüğünü söyledi.
-
Provakasyon Girişimi
- Sanal Medya ve Hertürlü Basın/Yayın Yasaklanırsa Ne Olur?
Boyle bir ulke ve toplumu algilama adina, once Osmanli'ya bakmak lazim. Goruldugu gibi, sene 1485 yani tam 529 sene once. Aslinda ulke ve toplumumuzda gerci bu donemi hala beyin ve zihniyet olarak yasayanlar var. Buna bizler, gundemi gozlemleyerek sahit oluyoruz. Ben kendi adima sadece SANAL MEDYANIN OLMADIGI DUNYAYI degerlendirebilirim. Tabiki bir de ASKERI VESAYETIN GETIRDIGI KITAP v.b. YASAKLARI. Simdi o gunleri dusunuyorum da, ki o zamanlar telefon bile lukstu ya da henuz yoktu, TV'de yoktu. TEK KITLESEL ILETISIM ARACI RADYO IDI. Gazeteye DAHA ANLIK VE GUNCEL TEK RAKIP, RADYO idi. O zamanki tek kitlesel haberlesme yontemi, AKSAM EV GEZME VE SOHBETLERI, HALK EVLERI, KAHVELER, MAHALLE SOHBETLERI seklinde idi. Yani ancak BIR KISI SESINI BASKASINA, ANCAK ONUN ILE BERABER IKEN ILETEBILIRDI. O yuzden hazirlikli olmak lazim, bu gidisle o gunler pek de uzak degil. Aslinda bu bize cagdas olarak, bilgi ve bilisim toplumlarinin onemini bir kez daha hatirlatiyor. Bir de not duseliim: Biz o zamanlar "kulaktan kulaga" diye bir oyun oynardik. Oyunu oynamamizin ana nedeni ise EGLENMEK VE GULMEK idi. Aslinda bu oyunun COK ONEMLI BIR GOSTERGESI VARDI. Ilk soylenen, KULAKLARIN ALGISI TEMELINDE O KADAR DEGISIRDI KI; EN SON KISI KENDISINE SOYLENDIGINI ACIKLADIGINDA, BUNUN NEREDE ISE ILK SOYLENEN ILE HIC BIR BAGI KALMADIGINI GORURDUK. Demekki diktator yanlisi her turlu bugunku sanal medya ve de basin/yayin YAZDIKLARINI OLAN GIBI DEGIL DE, DIKTATORUN KENDILERINE SOYLEDIGI GIBI DUYUYOR VE DUYURUYOR. Evet, bir dusunun bakalim. Eger tum iletisim, sanal ya da yasamdan Yasaklanirsa, ne olur? Kitlesel iletisim nasil saglanir?- Provakasyon Girişimi
Cumhuriyetten, TIB'in "Ses kayitlarini kaldir" istemine yanit; TİB, halkın bilgilenme hakkını engelleme kurumu mu? TİB’in sitemiz içeriğinden yayının kaldırılmasına yönelik yazısı, basın özgürlüğüne açıkça aykırı nitelikte hukuk ve yasa dışı bir girişimdir. Yayının kaldırılması için yasal kılıf olarak bula bula “özel hayatın gizliliği” gibi trajikomik bir gerekçe bulunması ise devlet kurumlarının içine düştüğü çaresizlik ve beceriksizliğin en açık kanıtıdır. Üstelik daha biz bu yazıyı tartışırken bu kez TİB’in, Youtube erişimi engellediği bilgisi geldi. Görünen o ki; TİB yayın kuruluşlarıyla tek tek uğraşmak yerine, “sorunu” kökten çözmeyi yeğlemiş durumdadır. Ancak bu da Twitter engellemesi gibi hukuka aykırıdır ve kabul edilemez. Bir kısım çevreler tarafından yapılan yayınların vatan hainliği ile eşdeğer tutulması, Türk basınının içinde bulunduğu vahim durumu göstermektedir. Elbette üst düzey devlet yetkililerinin devletin güvenliği, dış siyasal yararları konusudaki en mahrem konuşmalarının gizlice ve yasa dışı dinlenip kayda alınması ağır bir suçtur. Bunun sorumluları bulunmalı ve hesap sorulmalıdır. Ancak bu ağır suçun varlığı, dört beş devlet yetkilisinin koskoca bir ülkeyi savaşa sokacak vahim nitelikteki konuşma içeriklerini basının gözardı etmesini gerektirmez. Devletin yüce çıkarları örtüsü altında, basının ve halkın bilgilenme hakkı gaspedilemez. Demokratik bir toplumda basının asli ve hayatı görevi, devletin korunması değil, halkın olan bitenden doğru olarak bilgilendirilmesidir. Biz bu yolda yayınlarımıza devam edeceğiz. Sadece devletin izin verdiği bilgilerin halkla paylaşılabildiği bir sistem, asla demokratik olarak nitelenemez. Böyle bir sistemdeki basına da özgür basın denilemez.- Provakasyon Girişimi
Türkiye Suriye’yi top atışına tuttu Hatay'ın Yayladağı İlçesi'ne, Suriye'den atıldığı anlaşılan bir top mermisi düştü. Emek ÇAKILI-Ramazan ÇELİ / YAYLADAĞI(Hatay), (DHA) Saat 17.30 sıralarında öğretmenevine yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki piknik alanının yanına düşen top mermisi, elektrik tellerini koparırken, yolun kenarındaki istinat duvarı da zarar gördü. Şiddetli patlamanın ardından olay yerine çok sayıda polis ve jandarma ekibi sevk edilirken, Kaymakam Turan Yılmaz da incelemelerde bulunup güvenlik güçlerinden bilgi aldı. Öğle saatlerinde de ilçeye bağlı Yeşiltepe Köyü’nün kırsalına bir top mermisinin düştüğü, can ve mal kaybı yaşanmadığı belirtildi. TÜRKİYE, SURİYE’Yİ TOP ATIŞINA TUTTU Hatay Valiliği, Yayladağı İlçesi’ne düşen top mermisiyle ilgili bir açıklama yaparak, angajman kuralları çerçevesinde, Suriye’ye topçu birlikleri tarafından top atışı yapılarak karşılık verildiği belirtildi. Valilikten yapılan açıklamada şu bilgilere yer verildi: “27 Mart 2014 Perşembe günü saat 17.35 sıralarında Yayladağı İlçesi yerleşim alanı dışında bulunan boş araziye Suriye tarafından geldiği değerlendirilen bir top mermisi düşmüştür. Top mermisinin düştüğü bölge sınıra kuş uçuşu 3 kilometre mesafede olup, herhangi bir can ve mal kaybına neden olmamıştır. Olayla ilgili olarak, değişen angajman kuralları çerçevesinde sınırda bulunan topçu birliklerimiz tarafından atışın yapıldığı bölgeye misliyle karşılık verilmiştir.”- Provakasyon Girişimi
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından erişimi engellenen YouTube, Türkiye’de bölge bölge girilemez duruma gelecek. Peki yasaklı youtube’a nasıl girilir? İşte cevabı… Youtube’a girme yolları neler? DNS değiştirme yöntemine veya VPN’lere başvurmanız gerekecek. DNS DEĞİŞTİRME Bunun için Başlat>Ayarlar>Denetim Masası kısmına girin ve Ağ Ayarları bölümünden Yerel Ağ Bağlantısı Durumu penceresini açın. Ardından Özellikler butonuna tıklayın ve Internet Protokolü sürüm 4 (TCP/IPv4) seçeneğine çift tıklayın. Ardından Genel sekmesi altında 'Aşağıdaki DNS sunucu adreslerini kullan' bölümünü aktive edin. Son olarak Tercih edilen DNS sunucusu kısmına 8.8.4.4, Diğer DNS Sunucusu bölümüne de 8.8.8.8 yazın ve Tamam'a tıklayın. Aynı kısımlara sırasıyla 208.67.222.222 ve 208.67.220.220 yazarak da bu ayarı değiştirmeniz mümkün. VPN İLE GİRME! Açılımı Sanal Özel Ağ olan VPN de yasaklı sitelere girmek için bir başka formül. Bu yöntem ise proxy sitelere göre daha güvenilir sayılabilir. VPN ile yurtdışındaki bir bilgisayara bağlanarak yasaklı sitelere girebiliyorsunuz. Bunun için VPN hizmeti sunan şirketlerden aylık bir bedel karşılığında hesap satın almanız gerekiyor. Bu servisi kullanmaya başladığınızda bilgisayarınız önce yurtdışındaki herhangi bir sunucuya (Paris, Washington, Londra, Madrid vb.) bağlanıyor ve bu bilgisayar üzerinden siteye giriyorsunuz. Ya da aşağıdaki tünellerden girmeyi deneyebilirsiniz dtunnel.com proxylord.com anonymouse.org/anon.html Vtunnel Ktunnel Browseunblocked İcanhasproxym Bypas Sneakmyass Burrow Browseunblocked Gtfomy Kc8yds Satandeathkill Disturb Plzhidemy Gtfo Hvvd1- Provakasyon Girişimi
Yabancı basın ajansları, Türkiye'de YouTube'un yasaklanmasını 'acil' koduyla duyurdu. AFP son dakika gelişmesi olarak geçtiği haberinde "Türkiye, Twitter'ın ardından YouTube'u da yasakladı" dedi. Ajans, Hürriyet'in haberini kaynak göstererek, hükümetin YouTube yasağı konusunda GSM operatörlerini ve internet servis sağlayıcıları bilgilendirdiğini söyledi. Reuters da abonelerine son dakika gelişmesi olarak tek cümle halinde geçtiği ilk haberinde "Türkiye'de Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, Twitter'a girişi engelledikten bir hafta sonra YouTube'a karşı 'idari önlem' kararı alındığını duyurdu. TİB, konuyla ilgili detay vermedi" ifadelerine yer verdi. Associated Press ise Türkiye'deki haberleri kaynak göstererek hükümetin YouTube'u yasaklamak için harekete geçtiğini bildirdi.- Provakasyon Girişimi
You tube yasagindan sonra, RTÜK ses kayıt haberlerine yayın yasağı getirdi RTÜK, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve üst düzey yetkililer arasında geçen ses kaydıyla ilgili haberler konusunda yayın yasağı getirdi. YASAK 7. MADDE GEREĞİ RTÜK Yasası'nın 7'inci maddesi gereği güvenlik toplantısının illegal dinlenmesine ilişkin haberler konusunda yayın yasağı getirildi. RTÜK yasasının 7. maddesinde "Olağanüstü dönemlerde, Millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir." ifadeleri yer alıyor. RTÜK YASASI'NIN 7. MADDESİNİN AYRINTILARI Olağanüstü dönemlerde yayınlar MADDE 7 (1) Savaşlar, terör amaçlı saldırılar, doğal afetler ve benzeri olağanüstü durumların ortaya çıkardığı kriz zamanlarında da ifade ve haber alma özgürlüğü esas olup, yayın hizmetleri önceden denetlenemez ve yargı kararları saklı kalmak kaydıyla durdurulamaz. Ancak, millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hâllerde yahut kamu düzeninin ciddî şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda, Başbakan veya görevlendireceği bakan geçici yayın yasağı getirebilir. (2) Medya hizmet sağlayıcı, Cumhurbaşkanının veya Hükümetin; millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel sağlığın ve genel ahlakın gerekleriyle ilgili bildirilerini, bildirinin ulaştığı gün saat 23:30’a kadar yayınlamakla yükümlüdür. (3) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca alınacak kararlar aleyhine açılacak iptal davaları doğrudan Danıştayda açılır. Danıştay bu davalara öncelikle bakar ve karara bağlar, yürütmeyi durdurma talepleri hakkında kırksekiz saat içerisinde karar verir. OLAGANUSTU DONEM!?- Provakasyon Girişimi
Konu ile ilgili ses kaydini yeniden yayinliyorum. Şok ses kaydı: Suriye'ye savaş hazırlığı yapılıyor 30 Mart'taki seçime az bir süre kala Türkiye ile Suriye arasında gerilen ipler, savaş ihtimalinin kamuoyunda yüksek sesle konuşulur hale gelmesine neden oldu. İnternete sızdırılan Suriye ilgili son ses kaydı ise bu tartışmaları daha alevlendirecek cinsten. Seçime sayılı günler kala internete ses kayıtları sızdırılmaya devam ediyor. YouTube'a 'secim gudumu' isimli bir hesapla yayınlanan ses kaydında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ferdidun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e ait olduğu iddia edilen 4 kişi, Suriye'ye ilişkin bir savaş toplantısı gerçekleştiği görülüyor. SURİYE'YE SAVAŞ AÇABİLMEK İÇİN GEREKÇELER SIRALIYORLAR İddiaya göre Suriye'ye savaş açabilmek için nasıl gerekçeler bulunabileceğini tartışan isimler, bunun için Süleyman Şah Türbesi'ne yapılan müdahaleyi kullanmak istiyor. Ancak Feridun Sinirlioğlu olduğu iddia edilen kişi, bu olaydan sonra yine Türkiye içinde bombaların patlayabileceğini de hatırlatıyor. Yaşar Güler olduğu iddia edilen kişi ise, ivedi olarak Hakan Fidan'ın desteklenmesini, silah ve mühimmatların muhaliflere ulaştırılmasının gerektiğini belirtiyor. Davutoğlu olduğu iddia edilen ses ise, "'Başbakan, bu (Süleyman Şah Türbesi) bir imkan gibi değerlendirilmeli bu konjoktürde' dedi" ifadelerini kullandığı belirtiliyor. Ses kaydında Hakan Fidan'a ait olduğu iddia edilen sesin ise "Gerekirse Suriye'ye dört adam gönderirim. Türkiye'ye 8 füze attırıp savaş gerekçesi üretirim, Süleyman Şah Türbesine'de saldırtırız" dediği iddia ediliyor. Davutoğlu olduğu iddia edilen kişi ise "2012'de yapmalıydık, cesur kararlar almalıydık" diyerek daha önce Suriye'ye girilmediği için pişmanlığını belirtiyor. Hakan Fidan olduğu iddia edilen kişi "2 bine yakın TIR malzeme gönderdik" deyince Yaşar Güler ise orada silaha değil mühimmata ihtiyaç olduğunu söylüyor. BİR GENERAL GİTTİ Kayıtlarda Yaşar Güler olduğu iddia edilen kişi, "Sayın Bakanım bir general verelim dedik" diyor ve bir generalin gönderildiğini belirtiyor. Feridun Sinirlioğlu olduğu iddia edilen kişi de pratik olunması gerektiğini belirterek Başbakan'ın açık bir şekilde talimat vermesi gerektiğini söylüyor. "Yurtta sulh cihanda sulh" ilkesiyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin istihbarat kurumu, ordusu, hükümeti oturarak nasıl bir provokasyonla savaş çıkarılabileceğini tartışıyorlar. Ölecek insanları umursamadan Suriye'de kafa kesen teröirstleri nasıl iktidar yapacaklarını tartışıyorlar. Ve elbette her adımları olduğu gibi bu da dinleniyor. Bir üçüncü göz devletin her yerini izliyor ve kaydediyor. İşte Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ferdidun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e ait olduğu iddia edilen kişilen konuşmaları; Ahmet Davutoğlu: Yani ben şimdi diğer şey yarım kaldı tam anlayamadım. Dışişleri Bakanlığımızın yapması gereken ne? yok şey için söylemiyorum. Bizimyapacaımız başka şeyler var. Eğer buna karar verirsekbizim bugün Birleşmiş Milletlere Suriye rejiminin İstanbul konsolosluğuna herhangi şey gerekirse bir bildirimde bulunmamız gerekiyor değil mi? Feridun Sinirlioğlu: Yalnız orada harekata karar verirsek, sürpriz etkisi olması lazım yan. Böyle birşey yapacaksak. Ne yapacağımızı bilmiyorum da neye karar verirsek verelim öncen haber verirsek doğru olmaz. Ahmet Davutoğlu: yav tamam da onun bir hazırlığını yapmak lazım, Uluslararası hukuk açısından açığa düşmemek için, içeride cumhurbaşkanıyla konıuşurken aklıma geldi, bizim Türk tankı girdiğinde zaten girmiş olmuyor muyuz? Yaşar Güler: Girmiş oluruz Ahmet Davutoğlu: Hayır şimdi uçakla girmekle tankla girmek arasında... Yaşar Güler: Suriye başkonsolosuna şu belki söylenebilir, IŞID şu anda zaten rejim ile beraber çalışıyor, oradaki bir Türk toprağıdır. Oraya kesinlikle Ahmet Davutoğlu: Ama söyledik. Bu konuda daha önce çok nota verdik Yaşar Güler: Suriye'ye Feridun Siniroğlu: tabi tabi Ahmet Dvutoğlu: Evet kaç dfa nota verdik. Onun için açıkçası ben Genelkurmay Başkanımızın bizim bakanlıktan beklentisini bilmek isterim Yaşar Güler: Belki bunu kastediyordur, ben bilmiyorum, hakan bey ile görüşmüş Hakan Fidan: Yani bu kısmını söyledi de sonra detayına girmedik. Yaşar Güler: Belki bunu kastediyordur yani Suriye'ye bir nota Hakan Fidan: Belki de koordine görevi dış işlerinindir. Ahmet Davutoğlu: Koordine iç savaş diplomasiyi koordine ederim ama askeri Feridun Siniroğlu: Ben orada da söyledim. Bir kere durum farklılaştı. Bir kere IŞİD'e dönük harekatın uluslararası hukuk zemini var. Bunu El-Kaide diye tanımlayacağız, el kaideçerçevesinde orada bir sıkıntı yok. Ayrıca hele şimdi iş Süleyman Şah türbesine gelince zaten ülke toprağını savunma söz konusu Yaşar Güler: Bizim o konuda bir sıkıntımız yok Hakan Fidan: O olduğu andan itibaren içeride birçok bomba patlar. Sınır kontrol altında değil, Feridun Siniroğlu: Yine içerde bomba momba tabi tabi onları yapacaklar. Ama 3 sene önce kanoşmamızı hatırlıyorum. Yaşar Güler: İvedi olarak Hakan Beyin desteklenip silah ve mühimmat muhaliflere ulaştırmasını sağlamamız lazım. Sayın bakanla konuşmanız lazım. İçişleri bkanımız, Savunma bakanımız. Bunu konuşmanız lazım bir yere getirmeniz lazım sayın bakanım. Ahmet Davutoğlu: Kuzey Irak'a bir tehdit varken biz nasıl özel kuvvetleri devreye sokabildik? Orada da sokmalıydık. Oradaki adamları eğitmeliydik. Adamları göndermeliydik. Neyse biz bunu yapamayız ki, biz diplomaside ne ise onu Feridun Siniroğlu: Ben o zaman söyledim, o tankları nasıl soktuk paşam ya allah aşkına, siz vardınız o zaman? Yaşar Güler: Hangi bizim şeyleri mi? Feridun Siniroğlu: Tabi yaa Irak'a tankları nasıl soktuk? Nasıl soktuk? Özel kuvvetleri nasıl soktuk, taburları nasıl soktuk? Ben vardım işin içinde yaa. Hükümet kararı hiçbir şey yoktu, bir emirle soktuk. Gayet açık olarak söyleyeyim. Yaşar Güler: Yani ben size katılıyorum. Bir defa yani onu tartışmıyoruz da. Ben Suriye'nin yapabileceği şu anda farklı şeyler var. Ahmet Davutoğlu: Sayın Paşam. Zaten adamların kapasitesini bildiğimiz için girmeyelim diyoruz. Yaşar Güler: Şimdi bakın efendim. MKE bizim sayın bakanın emrinde değil mi efendim? Efendim yani şu anda parayla Katar mühimmat arıyor. Peşin para üretsin versinler. Sayın bakanın emrinde. Ahmet Davutoğlu: İşte burada entegre hareket edemiyoruz, koordine olamıyoruz. Yaşar Güler: O zaman sayın Genelkurmay başkanı ile sayın bakanı aynı anda çağırsın sayın Başbakanımız. Yanında konuşsun efendim. Ahmet Davutoğlu: Onun için Feridun Beyle biz yalvardık başbakana neredeyse beraber bir toplanalım bu işin gidişi kötü diye Yaşar Güler: Bir de kalabalık olmasın sayın bakanım. Zatı aliniz olsun, sayın savunma bakanı, içişleri bakanımız bir de genelkurmay başkanımız dördünüz oturun. Bu kadar kimseye ihtiyaç yok. Çünkü oradaki ihtiyaç sayın bakanım silah ve mühimmat. Silah da değil mühimmat. Biraz önce konuştuk biz şimdi efendim. 1000 kişilik bir ordu kuruyoruz diyelim orada. Biz bunun asgari 6 aylık mühimmatını burada depolamadan bu adamları oradaki muharebeye sokarsak sayın bakanım iki ay sonra bu adamlar bize döner. Ahmet Davutoğlu: Döndüler zaten şimdi. Yaşar Güler: Döner sayın bakanım Ahmet Davutoğlu: Şeyden döndüler. Neydi o? Çobanbeyden döndüler. Yaşar Güler: Evet, evet efendim. Bu iş sadece hakan beyin sırtına kalmış bir konu olmuş yani. Olacak iş değil. Yani anlayamıyoruz biz yani. Neden? Ahmet Davutoğlu: O akşam hepimiz bir şeyde mutabıl kalmıştık. Ben de tamam işte düzene giriyor işler. Bizim bu Feridun Siniroğlu: Ertesi gün biz o MGK kararını yazdık. Sonra paşamla konuşup Ahmet Davutoğlu: Bizim bu zaafımızı o kadar iyi takip ediyor ki o güçler de. Ben burayı elde edeceğim dersin. Orada bunların bulunması risk unsuru dersin. Geri çekersin. Elde edersin. Orayı sağlamlaştırırsın. Askerini tekrar gönderirsin. Yaşar Güler: Kesinlikle sayın bakanım. Kesinlikle haklısınız. Ahmet Davutoğlu: Değil mi? Ben böyle anlarım. Ama tahliye ettiğiniz anda bu bir askeri gereklilik değil bu başka bir şey. Feridun Siniroğlu: Küresel ve bölgesel jeopolitikte ciddi kaymalar var. Şimdi daha başka yerlere de yayılabilir. Bugün siz söylediniz, başkaları da destek oldu........ Şimdi farklı bir oyuna doğru gidiyoruz. Bunları da görmemiz lazım. Bu IŞİD'ler, MIŞİD'ler gibi ne idüğü belirsiz yapılar manipülasyona kullanılmaya son derece açı yapılar. Bunlardan oluşan bir alana komşu olmak bizim için fevkalade hayati bir güvenlik riski yaratır. Ve işte içerideki işte PKK'ya karşı da biz Kuzey Irak'a girdiğimizde buraları patlatma ihtimali hep vardı zaten. Bu riskleri eğer biz iyi düşünüp somut olarak ama şimdi sayın paşamız da dedi yani. Yaşar Güler: Sayın bakanım. Biraz önce zatı aliniz içerideyken onu konuştuk. Açık açık. Yani bu silahlı kuvvetler her dönemde sizlere lazım olan bir tool. Ahmet Davutoğlu: Tabi canım. Sizin gıyabınızda da hep başbakan her konuştuğumuzda ben akademisyen şeyiyle söylüyorum hard power olmadan bu topraklarda durulmaz. Ama hard power olmadan soft power olmaz. Yaşar Güler: Efendim Feridun Siniroğlu: Ulusal güvenlik politize edildi. Yani Türk tarihinde ben böyle bir ey hatırlamıyorum. İç politika konusu haline geldi. Artık tamamen ülke topraklarını, sınır güvenliğimizi, oradaki egemen toprağımızı falan savunmakla ilgili tamamen ulusal güvenliğimizle ilgili yaptığımız konuşmalar son derece pespaye, bir ucuz içpolitika malzemesi haline geldi. Yaşar Güler: Aynen bu durumda Feridun SİNİROĞLU: Hiç daha önce böyle birşey olmadı. Maalesef yani Yaşar Güler: Yani ülke güvenliğinin bu kadar zirvede olduğu bir noktada bir tane muhalefet partisi efendim size destek oluyor mu? Peki böyle bir ulusal güvenlik düşüncesi olabilir mi sayın bakanım? Feridun Siniroğlu: Hiçyani ben böyle bir dönem hatırlamıyorum. Yaşar Güler: yani biz hangi konuda birarada olabileceğiz. Yani böyle ulusal güvenlik olmadığımız halde hangi konuda beraber olabileceğiz. Hiç Ahmet Davutoğlu: 2012 yıl, 2011'de yapmadık. 2012 yazında bile cesur kararlar almışolsaydık. Feridun Siniroğlu: 2012'de en zayıf noktadaydılar. Ahmet Davutoğlu: geri dönmüştü içerde Libya gibiydi yani. İçerde o iniyor bu gidiyor bu gidiyor falan ama bizi ilgilendirmiyor. Ama bazı şeyler Yaşar Güler: Sayın bakanım yani bir yanlışlık olmasın yani 2011'de de bizim ihtiyacımız silah ve mühimmattı. 2012'de , 13'te ve bugün de. Aynı gene aynı noktadayız. Bunu mtlak surette bulup burayı da kurtarmamız lazım. Ahmet Davutoğlu: Orası o kadar silah ve mühimmat gerek ki. İnsan unsurunu biz orada düzene sokamadığımız için Hakan Fidan: 2000'e yakın tır malzeme gönderdik biz oraya. Yaşar Güler: Bence orada silaha ihtiyaç yok. Benim şahsi görüşüm orada mühimmata ihtiyaç var. Sayın Bakanım Hakan Bey burada bir tane general verelim dedik. Hakan bey burada sağolsun zaten kendisi başta o istedi. Biz verelim dedik, generali belirledik, general gitti. Feridun Sinirlioğlu: Pratik olmak gerekirse Savunma Bakanımızın derhal bu millet için imzayı atması lazım. Tekarar Başbakanımızın çok açık bir şekilde bu talimatı vermesi lazım. Ahmet Davutoğlu: Esas beni bu gece... Yaşar Güler: Bu gece efendim hiçbir sorunumuz yok. Feridun Sinirlioğlu: Bu gece harekat emri verilmiş zaten. Yaşar Güler: Biz harekat yıldırım planı planladık. Hakan Bey kendisi biliyordur belki. Ahmet Davutoğlu: Hakan tank göndermeye kalksak orada bunun komplikasyonları nedir? Hakan Fidan: Şimdi koordinasyon olmadan güç dengelerini göze aldığımız zaman silahlı insan varlığı ve kapasiteleri ile olmaz. Yaşar Güler: Zaten biz onun için MİT'in koordinesini istiyoruz sayın Bakanım. Yani biz o yüzden başından beri MİT'in koordinasyonunu şart koşuyoruz sayın Bakanım. Yani bu gece sizin endişe edeceğiniz bir durum yok sayın Bakanım.Bu gece de yok sonra da yok. Ama bizim uzun vadede çözmemiz gereken iş var sayın Bakanım. Ahmet Davutoğlu: Şeyi ben opsiyonel olarak hep düşünüyorum da adamları ikana edemedik. Biz tank sokma içeriye tahkim edeceğiz. O andan itibaren biz bir savaş halini göz önüne almak ve onu yapmakla savaşa girmek arasında harekat işte harekat yapıyoruz. Yaşar Güler: Yapacağımız iş direk savaş. Yani yapacağımız iş direk savaş sebebi. Feridun Sinirlioğlu: Suriye ile bir savaş sebebi değil. Yaşar Güler: Hayır adamları... Hakan Fidan: Ama ben şimdi şuna geliyorum; şimdi biz iki iki daha 4 eder biliyoruz. Şimdi biz eğer orada, oradaki şeyin bizim için bir anlamı stratejik manada yok iamj vesaire var da... Şimdi eğer savaşa gireceksek biz bunu baştan planlayalım ve girelim, yani şimdi benim Yaşar Güler: Biz başından beri bunu söylüyoruz. Hakan Fidan: Yani beni kabul edemediğim şey şu; burada ben almıyım, şimdi biz silah kullanma Süleyman Şah gibi bir türbe için silah kullanmayı şeye alıyoruz yani iste vatan toprağının işte bu oda kadar yaklaşık 10 döümlük bir arazi için silah kullanmayı göz önüne alıyoruz, ordaki 22-28 tane askerimizin şeyi için yahu kaç bin kilometre vatan toprağı var sınırda kaç milyon insanın hayatı için almıyoruz. Bakın bu mantık değil, onu söyleyim. Eğer biz silah kullanacaksak onu biz baştan yapalım. Bu adamlar tehditse... Feridun Sinirlioğlu: Şimdi bir gerekçesi var onun... Hakan Fidan: Bunu gerekçe olarak kullanmak ayrı, o ayr, o ayrı... Yaşar Güler: Şimdi Dışişlerimiz hiçbir zaman diğerine bir gerekçe bulamaz. Buna bulur ama... Hakan Fidan: Yav bakın ben size bir şey söyleyeyim. Ahmet Davutoğlu: Laf aramızda Başbakan da bunu gerektiğinde bir imkan gibi değerlendirilmeli bu konjektürde dedi yani. Hakan Fidan: Şimdi bakın komutanım şimdi biz gerekçeyse gerekçeyi ben öbür tarafa gerektiğinde 4 adam gönderirim, 8 tane boş alana füze de attırırım. Problem değil o, gerekçe üretilir. Olay böyle bir iradenin ortaya konması. Biz savaş idaresi ortaya koyuyoruz, her zaman yaptığımız şeyi akıl yürütme hatasına düşüyoruz. Feridun Sinirlioğlu: Şimdi şunu söyleyeyim, 10 dönümlük bir arazi. Burada 10 dönümlük bir yurt toprağı uluslararası hukukta çok sağlam bir gerekçe ayrıca mesşruiyeti açısından da böyle harekatın IŞİD'e bir opeasyon yapıyor olmak bütün dünya arkamızda olur.Bir kere onda hiç tereddütünüz olmasın. YAŞAR GÜLER: Hayır hiçbir tereddütümüz yok. FERİDUN SİNİRLİOĞLU: Hayır ben hepimize söylüyorum.O konuda yani. Yaşar Güler: Yani biz ordaki kuvvetler 1 yıldır bekliyor sayın bakanım. Dün aldığımız bir tedbir değil 1 yıldır orda adamlar. Hakan Fidan: Biz niye illa Süleyman Şah'ı bekliyoruz onu da anlamadım. Ahmet Davutoğlu: Biz her şeyi diplomatik olarak her şeyi yaptık.Feridun Sinirlioğlu:Gerekçe lazım sağlam gerekçe. Hakan Fidan: Ben gerekçeyi hallederim o problem değil yaaa. Feridun Sinirlioğlu: Hayır gerekçe üretmek başka da orrtada çok sağlam gerekçe lazım Hakan Fidan: Gerekirse orayı da(Süleyman Şah Türbesi) biz saldırı düzenleriz oraya da biz saldırttırızı öndem canım.Şey yapmaya çalışıyorum.Ben şeyi anlamaya çalışıyorum. Feridun Sinirlioğlu: Bunlar yapılır tabii gerekirse her şeyi de yaptırtırız yani, Hakan Fidan: Yani bu kadar şeyi kullanmaya hazırsak yerinde ve zamanında biz amacını belirleyerek biz yapalım biz Ahmet Davutoğlu: Hakan dediğin yani kadar kastettiğin bir strateji eksikliği dolayısıyla bir gerekçe üretme şeyiyse doğru haklısın. Yav şu adamlara karşı... Görevli: Efendim şey olmadan... Ahmet Davutoğlu: Oraya geçeceğiz, tamam bak alın geliyorum. Bir daha Amerikan Dışişleri Bakanına eee sert bir tedbir alalım diyemezsin. Hakan Fidan: Şimdi hocam benim dediğim şu... Ahmet Davutoğlu: Adam der ki sen kendi toprağını bile savunmadın, efendim çoğu kez dostane görüştük aramızda, çoğu zaman Kerry bana aynen şunu söyledi "peki siz kararınızı verdiniz mi " dedi. Bu vurma ve şey yapma... Yaşar Güler: Efendim biz verdik yüz kere verdik Amerika'ya. Feridun Sinirlioğlu: Şimde bakın 3 gün önce geçen gün Genelkurmay'dan bir şey olmuş, bu şey geldi kriz koordinasyon toplantısı yapmışlar. İlk defa ben görüyorum onu Amerikalılar... Yaşar Güler: Hayır devamlı yapıyoruz biz onu. Feridun Sinirlioğlu: Hayır hayır Amerikalılar bu toplantılarda No Fly Zone Palanlarını dağıtmışlar. İlk defa bu toplantıda... Senin haberin var mı? Hakan Fidan: Şimdi ee benim altını çizdiğim nokta hocam şimdi bu kadar ciddi bir kararı biz böyle bir nedenden dolayı vereceksek Süleyman Şah Türbesi'nden dolayı bu kadar böyle bir kararı vermeye hazırsak... Feridun Sinirlioğlu: Değil sadece Süleyman Şah değil. Ahmet Davutoğlu: Evet o kararı çok daha küçük ölçekte verseydik bu gün bu tercihle karşı karşıya kalmazdık. Yaşar Güler: Hayır bir dakika biz bu kararı verdik. Hakan Fidan: Uygulanmadı. Yaşar Güler: Kararı uygulayamıyoruz, yani çeşitli nedenlerle felç olmuş vaziyetteyiz, yani sıkıntımız o anlamda sayın başbakanım. Devletin enstrümanları çalışmıyor şu anda. Ahmet Davutoğlu: Ben şunu anlamam çok açık söyleyeyim, ben kendi kararıma bakarım. Aldığım devlet terbiyesi gereği. Siz şunu kabül eder misiniz; Dışişleri Bakanlığı'nda efendim birtakım siyasi tartışmalar yüzünden işler aksıyor. Şimdi böyle bir şey meşru bir şey olmaz ki. Herkes üzerine düşeni kararlı bir şekilde sürdürecek. Dese ki sayın bakanım beni götürebilirler herkesi götürüyorlar dese bir büyükelçi ne yaparsın? Sen emekliye ayrıl yerine bu işi yapacak adam getiririz demez miyiz? Yani böyle bakılır olaya. Demokraside böyle işler... Yaşar Güler: Sayın Bakanım çok haklısınız. Ahmet Davutoğlu: Şu anda devlet düzgün karar alabilen bir kaç birimin ve bir kaç kişinin üzerinde yürüyor ben bunu... Yaşar Güler: Kesinlikle efendim kesinlikle. Ahmet Davutoğlu: Peki biz bundan cayacak mıyız yani? Yaşar Güler: Hayır caymayacağız sayın Bakanım caymayacağız. Ahmet Davutoğlu: Neyse peki öbür tarafa geçelim. Karsi Gazetesi- Provakasyon Girişimi
Bugun Suriye'ye savas acilmasisi ile ilgili iki ses kaydi yayinlandiktan sonra; you tube bunu gerekce gostererek yasaklanmistir. Ses kaydi, Disisleri Bakanligi tarafindan dogrulanmistir. Adi gecen ses kayitlarini asagidan dinleyebilirsiniz. http://www.turkish-media.com/forum/topic/335578-video-bascalanin-secim-gudumlu-savas-plani-1/?do=findComment&comment=1084317- Provakasyon Girişimi
Reyhanlı'da peş peşe iki patlama Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde peş peşe iki patlama meydana geldi. Bölge halkı büyük panik yaşarken, Reyhanlı Belediyesi sokağa çıkılmaması yönünde uyarı anonsu yaptı. (soL- Antakya) Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Yeşilova Mahallesi'nde peş peşe iki patlama meydana geldi. Mahallede elektrik trafosunun bulunduğu boş araziye iki havan topu düştü. Yetkililer patlamada ölen ya da yaralanan olmadığını açıklarken, çevredeki binalarda hasar meydana geldi. Patlama sesiyle halkın büyük panik yaşaması üzerine Reyhanlı Belediyesi anons yaparak sokağa çıkılmaması yönünde uyarıda bulundu. El Kaide'ye bağlı militanlar son bir haftadır TSK'nın da desteğiyle Lazkiye'nin kuzeyinde, Yayladağı sınırında bulunan Keseb'e saldırılar düzenliyor. Suriye ordusunun operasyonu genişletmesinin ardından özellikle dün çok sayıda militan sınırdan Türkiye'ye giriş yaptı. Yayladağı ve Reyhanlı'da cihatçıların sayısı artarken, yaralı militanlar Hatay'daki hastanelerde tedavi altına alındı. Bölge halkı son gelişmeler nedeniyle cihatçıların Türkiye'de yeni bir saldırı düzenlemesinden korkuyor.- Provakasyon Girişimi
Şok iddia: Türk uçak ve tankları Suriye'de Yunanistan'da yayın yapan bir internet sitesi, Türk tanklarının ve kobra helikopterleri ile bir grup askerin sınırı geçip, Suriye'ye girerek Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) destek verdiğini iddia etti. Yunanistan'ın askeri haber alma ve yayınlama sitelerinin başında gelen 'defencenet.gr' internet sitesindeki haberde, Türk tankları ve helikopterlerinin sınırı geçip, El Kaide'nin Suriye yapılanması İŞID ile çatışmaların yaşandığı Al Sahara ve Kesep bölgesindeki ÖSO'ye destek verdiğini okuyucularına duyurdu. Haberde, Kesep sınır kapısı yakınlarında şiddetli çarpışmaların meydana geldiği de ileri sürüldü. Sitenin haberine göre Türkiye 'nin Suriye'deki operasyonu sırasında topçu ateşi ile birliklere destek verdiği ve Süleyman Şah Türbesine 4 kilometre mesafede bulunan İŞID birliklerine ağır zayiat verdiği iddia edildi. Türk F-16 uçaklarının sınır boyunca uçuşlarını sürdürdüğü belirtilen haberde ayrıca Suriye ordusunun Halep kenti yakınlarındaki SCUD-B füze sistemlerini de alarma geçirdiği, olaylar sırasında ÖSO'ya ait yaralıların Türk ambulansları ile Hatay'daki hastanelere taşındığı iddialarına da yer verildi.- Reza 10 Kabinenin 2 Temiz Bakanı
- Aşağidaki Çizimlerdeki, Kişileri Bulun.
- Sanal Medya ve Hertürlü Basın/Yayın Yasaklanırsa Ne Olur?
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.