Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • Katılım

  • Son Ziyaret

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. Fiziksel se bir zahmet yazidaki sorulara aciklik getir. Oyle laf ile bir sey fiziksel olmuyor. Tabi inanc oyle mene bir sey ki ne akil tanir ne mantik. Oyle bir gemi yaprki, tarihi onemli degil canim. Cok buyuk bir transatlantik buile yapar yeterki inan ve sanki dunyada kac turr hayvan oldugunu biliyormus ya da onlarin hepsine ulasabiliyormus ya da onlari bu gemiye sigdirabiliyormus gibi de yazar masalini ve inanca hukmeder. EEE inanc ta inanitr tasbi ki. Cunku inancin beyin ayari da yoktur mantik ayarida. Sadece inanmak yeterlidir. Kime ne masal anlatiyorsunuz?
  2. Su an Halk TV'de milliyet "depremi" tartisiliyor.
  3. Tamam senin Allah'in senin olsun, gule gule kullan.
  4. Sana Allah'ina teslimiyetinde basarilar dilerim. Cunku bu oyle bir teslimiyetki ne yazilanlari algilamaya musait ne de teslimiyeti sorgulatmaya. Sen teslim olmaya devam et de, baskalarini da birak kendileri karar versinler. Sana Allah'in madalya mi verecek baskalarini da kendin gibi teslim edersen?
  5. Sence neden insanoglu biribiri ile savasiyor?
  6. Once sen Allah'inin neden zararsiz ve hatta vucuda yararli olan elmayi neden insanogluna yasakladiginin mantigini acikla da, Allah'ini insanoglu aklinin anlam ve iceriklendirdigi seklin neden dusunce ve bilgi dusmani oldugunu algilaman belki mumkun olabilir.
  7. Ne acidan? Mesaj nuh tufani efsanesini mitini sadece bir fizik otesi olarak algiliyor ve degerlendiriyor. Yani mantiksal olabilirlik olasiliginin olamayacagini ortaya koyuyor.
  8. evrensel-insan şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilgi Felsefesi
    Herseyden once bu blog basligini buraya tartismaya bilgi ve dusunce paylasimina aldigin ve actigin icin tesekkurler. Once cagdas algilamadaki kavramlari yerli yerine oturtalim. Epistemolojide dogru kavrami yoktur. Dogru kavrami bir yonlendirim yaptirim iceren bir kavram oldugundan, etigin kavramidir. Epistemolojide olan ise dogrunun eylemi olan dogrulamadir. Dogrulama eylemi de epistemolojide gercegin ne oldugu ile inanc arasindadir. Yani bilgi, gercegin ne oldugunun inanc ile dogrulanmasidir. Bunu inancin gercegin ne oldugu ile dogrulanmassi olarak ta algilayabiliriz. Bilimsel ve bilissel bilgi ise bilgiyi niteleyen sifatlar olarak farklidir. Yani epistemoloji sadece bilimsel ve bilissel bilgiyi icermez. Her turlu sifat ile nitelenen bilgiyi icerir. Yani BILGININ FELSEFESIDIR. Bilim ya da bilisin degil. Iste yapilandirmaci epistemoloji bilginin bilimsel ve bilissel sifatini BILIMSEL FELSEFE olarak ortaya koyar. Burada da sadece insanoglu yapilandirilmisliginin algisi olan yapilandirilmis gerceklik, inanc, bilgi v.s. soz konusudur. Iste bu temelde yazismalarimizi cagdas algi ile yerli yerine oturtursak hem konular ve kavramlar detaylanir, hem de algilanmalari kolaylasir. Kisaca metafizik varligin, etik dogrunun, epistemoloji de bilginin felsefesidir. Iste bu temelde dogruluk, gerceklik bilgi temelinde bilimsel/bilissel mi/metafizik mi/etik mi olarak farklilasir. O yuzden ben sana daha once bilgiyi uc sinifa ayirmistim. Fiziksel/sosyal/matemetiksel-mantiksal. Fiziksel bilgi metafizigi de bilimi de etigi de icerir. Sosyal bilgi de matematiksel/mantiksal bilgi de. Bilgi baskadir, varlik baskadir, dogru baskadir. Dogrular etikte, varliklar metafizikte bilgi de epistemolojide tartisilir. Bilginin, varligin ve dogrunun bilimsel/bilisselligi ise tamamen insanoglu yapilandirilmisligidir. Ayni inancsalligi ideolojikligi v.s. gibi. Cunku butun bunlar insanogluna gore onun eliyle onun adina onun icin ve ona ait olarak bir monologdur ve neyin uzerine ozdeslesiyorsa; onu baglamaz. Cunku ortada dialog yoktur.
  9. evrensel-insan şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Bilgi Felsefesi
    Dikkatli okunursa yanit su "insanoglu iradesinden bagimsiz insanogluna gozlem veren bir gerceklik vardir, yalniz bu gercekligin ne olgugu, adi, tanimi, tarifi, anlam ve icerigi ve her turlu bilgisi insanoglu yapilandirilmisligidir" Dogruya gelince, kime/neye gore, kim/ne ""dogadaki var olani ve var olana ait olgulari oldugu gibi tanimlayan" Yoksa doganin kendisi mi diyorsun? Yoksa insanoglunun doga ile dialogu ya da doganin konusmas yetisi mi var? Burada sorunun varlik ile bilgi alanlarinin birbirine karismasi, nesnel varlik metafizigin ontolojisinin bir konusu iken, nesnel bilgi epistemolojinin bir konusudur. O yuzden varlik ile ilgili her turlu ortaya koyum metafiziktir ve epistemolojik degildir. Evrensel olan dogru degil, kavramlardir. Kavramlar epistemolojik gercekliktir. Dogru ile gercek bagini kurarken koprun nedir? Kime neye gore dogru? olcut nedir? Bence olgu ile dogru karisiyor. Bilimsel cevabi gozlemdir. Yani gozlem ile yanlislanabilir. Her bir metafizik varliksal ontolojik teolojik v.s. dogru inancsal/ideolojik bir temele oturtulur. Bunun gozlemsel baglayiciligi olmadigindan yanlislanamaz ve dogrulama sadece dogrulayana aittir. Burada verilmek istenen numenal insanlik ve bilgideki insanoglu alternatifsizligidir. Cunku her bir ortaya koyum sadece onun monologu, algisi bilgisi, kavrami gozlemi v.s. dir. Ayrica bilimsel olgular ve fenomen zaten bilimsel bilgisel ve bilissel gelisimin tabanidir. Mutluluk!? neye kime gore? Bunlar doga gercegi degil; dogal zihniyetin yonlendirim ve yaptirimidir. Burada da fenomenal/ olarak konuya bakiyorsun. Halbuki insanoglu insanlastiracak olan onun zihniyetinin insanlasmasi ve bu zihniyetinin vucudunu yonlendirip yonetmesidir. Insanoglu bir yigin, madde, nicelik v.s. degil; nitelik numenal yeti sahibi ve zihniyeti olan bir fenomendir. Yoksa, zaten butun izmler kendi iktdarlarini "insanlik icin bizim izmimiz dogru" mantigi ile yapiyorlar ve kendi diktatorluklerini kuruyorlar. Burada onemli olan numenal yetinin bilisselligi ve bunun kazanimidir. Bu da nicelik degil; niteliktir. Savasan insanoglu vucudu olsa da savastiran ardindaki zihniyettir. Dolayisiyle zihniyetin degismesi vucudun da ona ayak uydurmasi demektir.
  10. Evet senin icin oyledir, ama dunyada o kadar cok teslim olmayan kisi varki. Ustelik senin gibi kisileri teslim olmaya da zorlamiyor. Senin bu sosyo-psikolojik yapin baskalarini da tewslim olmaya zorlama misyonudur. Senin bir sonraki nesile verecegin hic bir sey yoktur, teslimiyetten baska. Kendi teslim oluyorsan ol en azindan baskalarinin beynine teslim olmayi sokma.
  11. Dedim ya sen gozlemin arkasinda yani "okuzun altinda bir buzagi ariyorsun" cunku baska turu hic bir seyi Allah'ina baglayamazsin ve inancin sarsilir. O yuzden inanmak icin zaten bahane bulursun sadece "bunu kim yapti?" sorusunu Allah'ina bagla yeter. Bu da hem senin gibi inananlarin hem de olan diger herseyin inkari demektir. Yalniz neden Allah'inda durdugunu ve onun da oncesini aramadigini da bir sorgula. Bakalim ne yanit vereceksin. Ama Allah'i yaratan akil yine burda tikanir kalir, cunku YINE BIR INSANOGLU YARATIMI OLAN ZAMANIN ILKLIK ONCELIK KISIR DONGUSUNDE BOGULUR." Iste bilimin inanca ustunlugu de burdadir. Cunku bilim gozlemi ortaya koyar. Cunku bir yaRAtici artamaz ve gerek duymaz. Bilirki bir yaraticiyi sadece bilimsel ve bilissel olmayan ve kendini teslim eden akil arar ve bulur.
  12. Insanoglu aklinin yarattigi ve yine aklini teslim ettigi Senin Allah'in ise bilgi ve dusunce dusmani. Bunun en guzel ornegi elma ornegidir. Insanoglu vucuduna hic bir zarari olmayan elmayi yasaklamanin mantigi nedir? Korku, cezalandirma, imtihan, cehennemde yakma v.s. butun bunlar insanlikdisi yonlendirim ve yaptirimlardir ve tek nedeni KULLASAN INSANOGLUNUN YASAMINI ELINDEN ALMAK VE CIKAR UGRUNA KULLANMAKTIR. Insanoglunun yasaminin onunde ve disinda baska ve ondan daha degerli hic bir seyi yoktur.
  13. Tamam oyleyse, hadi afiyet olsun; huuuuuuuupppppp.
  14. Oldu daha icmemistim. Yarisini sana vereyim de "kardes payi" olsun.
  15. Konu inkaer ya da kabul degildir. Kendi yarattiginin kendisi esiri olmaktir. Allah kavrami aklin bir yaratimidir ve yine akil bu yarattiginin esiri olmustur. Bu suna benzer. Birisi bir masal anlatir, doner anlattigi masala once kendi inanir.
  16. En basta insanoglunu eksik birakmis. 21. yuzyilda su cumleyi bir delilolarak kullanabilmek, sosyo-psikolojik bir durumdur.
  17. evrensel-insan şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    Iyi aksamlar.
  18. Osenin "duzen" dedigin hersey insanogluna gozlem verendir. Yani insanoglu icin mevsimler yoktur. Mevsimler oldugu icin mevsimler vardir. Bunun da ne oldugu ilk ve orta okul cografya dersinde anlatilir. Ayrica kutuplara yaklasildikca geceler ve mevsimler sure olarak uzunlasir. Yani senin duzenin bozulur. Ben raslantisal degil; bilgisel bilissel ve bilimsel bir hayat suruyorum. Kendi hayatimin kararlarini kendim veriyorum. Sen dusunen ve bilgi ureten ve surekli suregelen surec temelinde isleyen beyinler icin degil; sabit orumceklesmis inanc ve ideoloji ile sinirlanmis ne kendi ne de beyninin varliginin bilinc ve farkina varamamis, yasaminin onune ona sunulan olum (olmek) ve her turlu etik degeri koyan ve bunun icin yasamini harcayan ve harcatan ve de kendi yasamini degil de; kendisine verilen kendinden istenen yasami yasayan ve de yasamini kendi degil de baskasina baska seye teslim eden beyinler icin "uzul" Birde dusun seninki hangi sinifa giriyor?
  19. Entellectuel turkce de yabanci dil anlamindaki kullanima ulasamamistir. Intellect-zeka demektir. Yani insanoglunun numenal yeti ogelerinden biridir. Intellectual ise "zekasini kullanan, zeka kullanimi" demektir. Felsefedeki icerigi ise "aydinlanma hareketidir" yani "enlightenment" iste entellektuel ya da entel bu hareket sonrasi turkce diline girmis ve yanlis bir anlam olarak, eylem ya da oge yerine sahisa yonelik kullanilmis yani "aydin/elit v.s." olarak ve ayni zamanda "entel/dantel" temelli de bilgisiz ve dusuncesiz beyinlerin alayi olmustur. Ayni "felsefe yapmak/yapma" gibi. Cunku islemeyen beyinler her zaman dusunce ve bilgiye dusmandir ve cekemezler. Bilgi ve dusunceleri de olmadigindan ancak egosal ve cikarci muhaliflik yaparlar ve akillarinca "alaya alirlar" Aslinda bir beyin bir beyni "alaya aliyorsa" algi olarak sadece "kendini alaya aliyor", demektir.
  20. Burada bir kin gudup "kindar nesil yetistirme" nin bir anlami yok. Kimseyi otekilestirmek te kimseye bir sey kazandirmaz. Onemli olan yapilan hatalarin algilanmasi ve bir daha yapilmayacak olmasidir. Eger iktidara teokrasiye otokrasiye ve tek adamliga karsi bir mucadele verilecekse; bu mucadelede buna karsi olan herkes yer almalidir. Kimsenin kimsenin gecmisini sorgulama ve kendini baskasindan once ustun gorme hakki yoktur. O yuzden onemli olan bu yapidan oyle veya boyle kopanlarin ya da bertaraf olanlarin kucaklanmasi ve karsi tarafin zayiflatilmasidir. Herkes yeri gelir kendi ile kendi oz elestirisi ile hesaplasir. Onemli olan ulke ve toplumun gidisatini onlemek adina yola cikmak ve bu yolda kalmaktir. Bu bir trendir. Kimse trene kimin hangi istasyondan bindigini ya da kendi daha once trene bindigi icin gecbineni erestirme hakki yoktur. Onemli olan giden trendir ve aldigi yolculardir. Ayrica unutmamak gerekir ki tren yolcu da indirebilir ve hata inan bir yolcu tekrar binebilir. O yuzden bertaraf olani kimsenin suclama hakki yoktur. Sonucta her bertaraf olan basbakanin tanidigi ozgurlukten kurtularak kendi beyninin ozgurlugune kavusmakta ve kendi beyin duzeyini dusunce ve davranis olarak topluma sunmakta ve sunulan karsi harekete de katki da bulunmaktadir. O yuzden kimse kimseyi otekilestirme hakkina sahip degildir. Sadece kendi tarafi olarak kucaklamasi gerekir. Sonucta su olayda bile toplumu ve kamuoyunu haberdar etmek; bugun bertaraf olanlarin bir eseridir. Bu eser de eski tarafi olan teokratik gidise bir darbe vurmustur.
  21. Konuya vakif olabilme adina, Milliyet gazetesinde cikan ve sonradan gazeteden kaldirilan 28 Subat tarihli yani 5 gun onceki haberin ve bu haberde gecen Ocalan'in konusmasinin videosunu su linkten izleyin. http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-3399-ocalan-mnifestosu-imrali-tutanaklari/ Bes gun sonra gelinen nokta da hem gazeteciulik hem basbakan hem baski hem de ozgurluk adina buyuk gelismeler olmustur. Burada onemli bir nokta goz ardi edilmektedir. Sonucta iktidar cekismesi olan A.Gul-cemaat kanadi ile R.T. Erdogan Polis devleti kanadi arasindaki cekisme de, devletin her turlu duzeyinde eli olan cemaatin ara ara yapmis oldugu "basin sizdirmalari" ndan biri daha yasanmistir. Daha once ulusalcilarin "libos" olarak niteledigi Taraf gazetesinde yasanan depreme bu tutanaklar ile "2, cumhuriyetciler" de dahil edilmistir. Burada onemli olan diger bir nokta daha, haberin iceriginden cok "nasil sizdirildigi" uzerine gidilerek haberin anlam ve icerigi goz ardi edilmeye calisilmaktadir. Diger bir konu ise, basbakanin actigi "ozgurluk alani" tartismasidir. Basbakan'a gore bu onun ozgurluk alanidir ve gazetecilerin bu alana girmesi yanlistir. Basbakan sunu demektedir. "Ben kimle ne zaman nasil ve neden istersem onun ile gorusme ve anlasma yaparim. Ustelik bu yaptigim gorusme ve andlasmanin icerigini de yine ben ne zaman neden ve nasil istersem oyle aciklarim. Ben bunu aciklamadan ve benim verdigim izin ve icerik temelinde aciklanmadan yapilan her turlu haber benim ozgurluk alanima girmektir ve basinin buna hakki yoktur" Goruldugu gibi basbakan baskanliginin otokratik tek adamlik monarsisini coktan ilan etmistir. Cunku ozgurluk sadece onun tanidigi ozgurluktur. Herkesin ozgurlugu onun tanidigi kadardir. Gelelim Milliyette olanlara. Basta da dendigi gibi orijinal metin milliyetten kaldirilmistir. Bu tutumu ve basbakanin basin icin soylediklerini "elestiren" yazinin yazari Can Dundar'in yazisi sansurlenmis ve C.Dundar gazeteden ayrilmanin esigine gelmistir. Gazeteciligin "batsin mi/yasasin mi" oldugu ise basbakanin son cikisinin tartismasidir. Evet "Muhtesem Yuzyil" dizisinde oldugu gibi, basbakanin direktiflerinin milliyet gazetesinde de bir deprem yaratacagi kesindir. Bu depremden kimler ne payi alacagi da onumuzdeki gunlerde netlesecektir. Aslinda gazetecilik toplumun ve halkin aynasi olarak her turlu ozgur temelde haberciligini surdurerek yasamalidir. Burada desteklenecek olan bu haberi kamuoyuna duyuran ve "vakitsiz oten horozu keserler" seklinde bertarafa maruz kalan gazete ve gazetecilerdir. Evet ulke ve toplumumuzda bir demokrasi ayibi daha digerlerine "ileri demokrasi" masaliyla eklenmis ve tarihte yerini almistir. Buradan gazeteciligi yasatmak degil de; emir ile batirmak isteyen gazetecilere seslenelim. Korkunun ecele faydasi yoktur. Kusdan korkan dari ekmez. Yani gazeteciligi batirmak istiyorlarsa ya dari ekmeyecekler ekeceklerse de bunun ecele bir faydasi olmadigini bilecekler. Yoksa, bilerek ya da bilmeyerek isteyerek ya da istemeyerek kendilerine taninan ozgutrluk alaninin kendilerine de dar geldigini algilayacaklar ve istemeden de olsa o dariyi ekeceklerdir. Taraf buna en guzel ornektir. Aslinda burada gazete ve gazeteciler sadece haberi kitleye duyurandir. Haberi kimin gazete ve gazetecilere ilettigi neye ve ne zamana gore hangi gazete ve gazeteciyi sececekleri de haber kaynaginin kendisi yani; F.Gulen, evengalist/cemaat kanadidir. Bugun ulkede her turlu basina sizan kasetler dahil ve basbakan aleyhi gorunumlu haberler dahil, tum ergenekon balyoz v.s. dahil tertipler dahil ayarlanan gizli taniklar duzenlenen sahte belgeler CD'ler dahil kisa tum belirli bir amacla hazirlanmis deliller, taniklar, haberler v.s. dahil; hepsinin arkasinda cemaat vardir. Iste bu cemaat kendi cikarinca da ara sira da olsa basbakan ile "ayran icip, ayri dusmektedir." Yalniz her "ayri dudus" un tarihe ve topluma yansisi yeni bir acilimin habercisi ve tetikleyicisidir. Turkiye'nin gelecegi mi? Bu zaten kapali kapilar ardinda ve BOP projesi temelinde yazilmakta ve uygulanmaktadir.
  22. Konuya vakif olabilme adina, Milliyet gazetesinde cikan ve sonradan gazeteden kaldirilan 28 Subat tarihli yani 5 gun onceki haberin ve bu haberde gecen Ocalan'in konusmasinin videosunu su linkten izleyin. http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-3399-ocalan-mnifestosu-imrali-tutanaklari/ Bes gun sonra gelinen nokta da hem gazeteciulik hem basbakan hem baski hem de ozgurluk adina buyuk gelismeler olmustur. Burada onemli bir nokta goz ardi edilmektedir. Sonucta iktidar cekismesi olan A.Gul-cemaat kanadi ile R.T. Erdogan Polis devleti kanadi arasindaki cekisme de, devletin her turlu duzeyinde eli olan cemaatin ara ara yapmis oldugu "basin sizdirmalari" ndan biri daha yasanmistir. Daha once ulusalcilarin "libos" olarak niteledigi Taraf gazetesinde yasanan depreme bu tutanaklar ile "2, cumhuriyetciler" de dahil edilmistir. Burada onemli olan diger bir nokta daha, haberin iceriginden cok "nasil sizdirildigi" uzerine gidilerek haberin anlam ve icerigi goz ardi edilmeye calisilmaktadir. Diger bir konu ise, basbakanin actigi "ozgurluk alani" tartismasidir. Basbakan'a gore bu onun ozgurluk alanidir ve gazetecilerin bu alana girmesi yanlistir. Basbakan sunu demektedir. "Ben kimle ne zaman nasil ve neden istersem onun ile gorusme ve anlasma yaparim. Ustelik bu yaptigim gorusme ve andlasmanin icerigini de yine ben ne zaman neden ve nasil istersem oyle aciklarim. Ben bunu aciklamadan ve benim verdigim izin ve icerik temelinde aciklanmadan yapilan her turlu haber benim ozgurluk alanima girmektir ve basinin buna hakki yoktur" Goruldugu gibi basbakan baskanliginin otokratik tek adamlik monarsisini coktan ilan etmistir. Cunku ozgurluk sadece onun tanidigi ozgurluktur. Herkesin ozgurlugu onun tanidigi kadardir. Gelelim Milliyette olanlara. Basta da dendigi gibi orijinal metin milliyetten kaldirilmistir. Bu tutumu ve basbakanin basin icin soylediklerini "elestiren" yazinin yazari Can Dundar'in yazisi sansurlenmis ve C.Dundar gazeteden ayrilmanin esigine gelmistir. Gazeteciligin "batsin mi/yasasin mi" oldugu ise basbakanin son cikisinin tartismasidir. Evet "Muhtesem Yuzyil" dizisinde oldugu gibi, basbakanin direktiflerinin milliyet gazetesinde de bir deprem yaratacagi kesindir. Bu depremden kimler ne payi alacagi da onumuzdeki gunlerde netlesecektir. Aslinda gazetecilik toplumun ve halkin aynasi olarak her turlu ozgur temelde haberciligini surdurerek yasamalidir. Burada desteklenecek olan bu haberi kamuoyuna duyuran ve "vakitsiz oten horozu keserler" seklinde bertarafa maruz kalan gazete ve gazetecilerdir. Evet ulke ve toplumumuzda bir demokrasi ayibi daha digerlerine "ileri demokrasi" masaliyla eklenmis ve tarihte yerini almistir. Buradan gazeteciligi yasatmak degil de; emir ile batirmak isteyen gazetecilere seslenelim. Korkunun ecele faydasi yoktur. Kusdan korkan dari ekmez. Yani gazeteciligi batirmak istiyorlarsa ya dari ekmeyecekler ekeceklerse de bunun ecele bir faydasi olmadigini bilecekler. Yoksa, bilerek ya da bilmeyerek isteyerek ya da istemeyerek kendilerine taninan ozgutrluk alaninin kendilerine de dar geldigini algilayacaklar ve istemeden de olsa o dariyi ekeceklerdir. Taraf buna en guzel ornektir. Aslinda burada gazete ve gazeteciler sadece haberi kitleye duyurandir. Haberi kimin gazete ve gazetecilere ilettigi neye ve ne zamana gore hangi gazete ve gazeteciyi sececekleri de haber kaynaginin kendisi yani; F.Gulen, evengalist/cemaat kanadidir. Bugun ulkede her turlu basina sizan kasetler dahil ve basbakan aleyhi gorunumlu haberler dahil, tum ergenekon balyoz v.s. dahil tertipler dahil ayarlanan gizli taniklar duzenlenen sahte belgeler CD'ler dahil kisa tum belirli bir amacla hazirlanmis deliller, taniklar, haberler v.s. dahil; hepsinin arkasinda cemaat vardir. Iste bu cemaat kendi cikarinca da ara sira da olsa basbakan ile "ayran icip, ayri dusmektedir." Yalniz her "ayri dudus" un tarihe ve topluma yansisi yeni bir acilimin habercisi ve tetikleyicisidir. Turkiye'nin gelecegi mi? Bu zaten kapali kapilar ardinda ve BOP projesi temelinde yazilmakta ve uygulanmaktadir.
  23. Evet, belki anlam ve icerik olarak koku bulunmayan bir yabanci kelime dilimize gecebilir. Yalniz absurd kelimesinin hem kok hem de kokten turetilen anlam ve icerik olarak karsiligi vardir. Buradaki sorun dilimizin kok yapisinin getirdigi olumsuzlugun yabanci dil "hayranligi" ile su istismar edilmesidir. Aslinda genel olarak "sacma" anlamindadir.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.