y.yılmaz

Burada anlatılanların tıpa tıp aynısı bizde de var ama biz bir türlü gönderemiyoruz ama bizdeki, demokrasi diye bir kılıfa sarılmış, kamufle edilmiş ne hikmetse demokrat, insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğünü savunan ülkeler tarafından da desteklenen yönetim şekli.

Bu ayaklanmaları ben çok masum olarak göremiyorum. Tam da ABD Ortadoğuya demokrasi getirecek, Türkiye model ülke olacak söylemleri ortalıkta dolaşırken bu olayların patlak vermesi bu işte yine ABD parmağının olduğu şüphesini veriyor. Ama o zaman da bir çelişki ortaya çıkıyor, bilhassa Mısır da, Mısır zaten ABD güdümünde olan bir ülkeydi; niye yönetimi değiştirmek istesin ki?

Yılmaz Özdil rüya görmüş herhalde, validen hesap sorulur mu ya? Sonra vali telefon eder başkan da o gazeteyi almayın dedi mi tamamdır. Ne adamlar var yahu, Başkanı yargılıyorlar, validen hesap soruyorlar; insan okyanusun öte tarafına bir bakar, bizden de mi örnek almıyorsunuz?

Gerçekten önemli bir tespit.

Ben söyleyeyim nasıl tepki verirler. ' Bu karar siyasidir, yargı siyasallaşmıştır.' İşte buraya yazdım...

" Yurtta sulh, cihanda sulh." Herkes ülkesini bu şekilde yönetirse derin dünyaların devleti bir şey yapamaz.

Radikal 2/ 23.01.2011 Bu gazeteyi okumam ama bu akşam ART de bir programda bahsedildiği için alıntı yapma gereği duydum. Hakim olmak için kaç yıllık tahsil hayatı olması gerekir, bilmiyorum. Bu hakimimiz hükümetin daha önceki icraatlarını göz önüne almayı aklına getiremediğinden olsa gerek onlara bayağı inanmış ve "evet" demiş. Benim bu denli tahsilim olmadığı halde " Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz" diyerek olacakları tahmin ettiğimden "hayır" dedim. Şimdi bu hakime ve onun gibi hükümete inanıp "evet" diyenlere GOODMORNİNG TO AFTERNOON denmez mi?

Yahu tamam, kimsenin inancına karışılmaz ama sen karıştın, bizim peygamberimizle dalga geçtin, kabul edemeyeceğimiz ithamlarda bulundun. Bunların çizilen katürlerden farkı ne? Bizim bildiğimiz İslamın ve İmanın şartları var, bunları kabul etmeyen birinin asla müslüman olamayacağı görüşü benimsenmiş; buna göre müslüman olmanızın mümkün olmadığını söyledik ama haklısınız bu Allah c.c bileceği bir şey bizi ilgilendirmez. Kimin ne olacağını da ancak o bilir, evet hata ettim ÖZÜR DİLERİM.

Ama bu derin dünya devleti olmaz ki, deriiiiiiiin uzay devleti olur.

İzin verin de inancı savunmak ile inanca saldırmak arasındaki farkı fark edelim. Biz kimsenin inancına bir şey demiyoruz, sadece bizim inancımızın hakir görülmesine tepki veriyoruz. Bu konuda da her ne kadar çoğu fikrine katılmasam da dominik, ateist olduğunu söylemesine rağmen hatırladığım kadarıyla hiç bir olumsuz yazısı yoktur. Bu bakımdan dini konuda kendisini örnek kişi olarak gösterebilirim.

Çorbada benim de tuzum bulunsun. Rusya ile vizeler kalkıyormuş, içkiyi yasakla, votka ve Nataşa ya vize ver. Belki de evlenemeyenleri evlendirme projesidir diyeceğim ama bu nedenle boşanmaların olacağı da kesin.

Sayın demirefe, hangi gerçek? Neticede daha önce de söylediğim gibi siz de, biz de o dönemi yaşamadık; kaynaklardan edinilen bilgiler. Bizim kaynaklarımız ne kadar tahrif edildiyse sizin dayandığınız kaynakların tahrif edilmediğini veya doğru iletildiğini kim garanti edebilir? İslam ı diğer dinlerden ayıran Hz. Muhammed (s.a.v) e olan inançtır, bunu yok kabul edip, çeşitli iftiralar atmak saldırı değil de nedir? Tekrar ediyorum, neyin gerçek olduğunu kimse bilemez; biz ancak tevatüre dayalı iddialarda bulunabiliriz.

Karnına taş bağlanmasını kastederek bu olayın savaşta geçtiğini belirtmiştim ama siz hepsini savaşta diye algılamışsınız. Bu şekilde bir islam inancı herhalde dünyada tek sizde vardır. İslamın şartlarından biri kelime-i şahadet olduğuna göre Hz. Muhammed in Allah ın kulu ve elçisi olduğunu kabul etmeyen nasıl dinim islam der? Müslümanlara bu kadar asker olan Pamukoğlu bile saldırmıyor ama sizin bu yazılarınızı okuyan inançlı biri herkesi aynı inançta diyerek kesinlikle HEPAR a girmez. Bu sizi ilgilendirmiyorsa o zaman propaganda yapmanın da alemi yok.

Şunu bir türlü sindiremiyorum. Tunus ve Arnavutluk Halkı yolsuzluk söylentileriyle ayaklandı, bizde gemicikler alındı, trilyonlar kayboldu, özel vergi afları getirildi, devlet bankalarından kredilerle yandaşlar tv ve gazete sahibi yapıldı, devlet uçaklarıyla özel düğünlere gidildi halkta en küçük bir tepki yok hatta aynı iktidarı yine seçiyor.

Felsefeyi çok iyi yaptığınız belli. Ateist değilim diyen sizsiniz fakat dini konularda tartışılmaması gereken determinizmi gündeme alan da sizsiniz. Ateistlik veya diğer dinler bir inanç konusu olduğu halde determinizm dediğiniz gibi felsefi bir konu, konumuzla ne alakası var? Yalnız şu kesin, bu savlarınıza göre kesin müslüman değilsiniz galiba siz de Raif Kardeşin dinindensiniz ama o Allah var diyebiliyor bu sözü sizden henüz duymadık. Şunu da belirteyim ki benim kimseye bir şey yutturmak gibi bir niyetim yok. Siz de bir yerlerden duyduklarınızı kendi muhakeme yeteneğiniz çerçevesinde yorumlayıp ona göre bir fikri savunuyorsunuz, biz de kendi okuduklarımıza dayanarak yorum yapıyoruz. Neticede siz de biz de o günleri görmediğimize göre hangisi gerçek onu şu anda bana göre sadece Allah c.c (size göre kim bilmiyorum) bilir. Taş bağlama meselesine gelince, onun savaş anında olduğunu da söyleseniz konuyu çarpıtmamış olurdunuz. Haddime değil ama nacizane tavsiyem, bu tür yazılar yazarak elinize hiç bir şey geçmeyeceğine göre bilhassa bu günlerde insanları kurtulmak istediğimiz rejimin kucağına atarsınız. Sizin bu yazılarınız ne bir müslümanı dininden döndürür ne de dinsizi dindar yapar. Belki sadece kendinizi tatmin edersiniz. Tüm bu yolsuzlukları, israfı görüp bir yol arayan inançlı kesim tıpkı 27 Nisan bildirisine verdiği tepkiyi verir. "Kediyi sıkıştırırsan yüzünü tırmalar" atalarımız güzel söylemiş.

Meğer bizim Başkan kuzu değilmiş, medya mensuplarının içinde kendine muhalif olanları istifaya davet etmiş. Peki Sayın Başkan, G.Saray Taraftarına küfreden bu şahıslardan hesap sormak aklına gelmiyor mu, yoksa özür dilediler yetti mi?

G.Saray Üniversitesi Öğrenci Temsilcisi Aslan Delikanlıyı gördükten sonra böyle bir şey söz konusu bile olamaz.

Bir yaratan var mı, yok mu? Varsa Hıristiyan, Yahudi, Müslüman, Budist, Deist vs. birine inanıyor olmanız gerekir. Yaratıcı falan yok, kainat kendiliğinden oldu diyorsanız o zaman da ateistsiniz demektir. Peygamber (SAV) fakir olduğunu kimse söylemiyor, öyle söyleyen varsa demek ki hayatını okumamış. Peygamber (SAV) in ticaretle uğraştığını tüm müslümanlar bilir, Kureyş Kabilesi de Mekke nin en zengin kabilelerindendir. Buna rağmen yamalı hırka giyip, mütevazi bir hayat sürmesi günümüz müslümanlarına örnek olmalı. "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" benim samimi müslümanı ayırt etmek için dikkate aldığım en önemli kriterlerdendir.

Bakalım bu yazının başlığı AKP panikte olabilecek mi?

Genç Bakış ta öğrencilerin ne kadar sindirildiğini gördük. Başta G.Saray Üniversitesi olmak üzere bir kaç öğrenci temsilcisi dışında herkes çağrıldıkları için makamlara teşekkür edip minnetlerini bildirdiler. Eylem yapan öğrencilerin haksız olduğunu, polisin başka bir şey yapamayacağını diyalogla her şeyin halledileceğini söylediler. Hele bir Sakarya Üniversitesi öğrencilerini temsil eden genç vardı ki evlere şenlik. Sakarya daki öğrencilerin hiç bir sorunu yokmuş. Bundan böyle öğrencilerin eylem yapma haklarının kaldığını sanmıyorum. Orada bulunan bazı öğrenciler ve Abbas Güçlü öğrencilerin muhatap alınmasının sebebini yumurta eylemlerine bağlasalarda çoğunluk bu eylemlerin yanlış, yapanların da marjinal gruplar olduğunu söylediler. O eylemleri yapanların sadece bölücülerin temsilcisi olduğuna inanmıyorum ama kendileri çıkıp bunu kamuoyuna anlatmalılar ama nasıl? Konumuz G.Saray isyanı olduğuna göre Aslanların temsilcisinden de bahsedelim. Maşallah çocuk aslan gibi, benim hakkım, bana lütuf değil çağırmaları dedi. Aynen diğer konularda olduğu gibi burada da ne yazık ki yandaş öğrenci de var onlar teşekkür edilmesi gerektiğini savundular. Başbakanın da G.saray Üniversitesi öğrenci temsilcisini davet etmediğini öğrendik, bakalım değişiklik olacak mı?

Ben de... Ne diyebilirim ki, böyle bir sözü ancak larım.

Kenan Evren ve 12 Eylülü yapan diğerlerinin yargılanacağını sanıp(!) "yetmez ama evet" diyen sanatçı(!) müsveddeleri pişmanmış.

Türkiye Futbol Federasyonu hafta sonu yapılacak tüm maçların statlarını açıkladığı halde G.saray- Sivasspor maçının nerede yapılacağını açıklamamıştı. Herhalde kompleks yapanlar izin verdi ki maçın A.Sami Yen Spor Kompleksi nde yapılacağı açıklandı. Bu olayı da İmralı ile ilişkilendirirlerse hiç şaşırmam, Haburu meydana getirdikleri halde CHP ve MHP yi pkk ile birlikte hareket etmekle suçlayan zihniyet bunu da yapar zira bukalemunlar bulundukları ortama göre renk değiştirebilirler.

Adam öyle cesur ki 30 bin kişiyi karşısına alıp avukatlığa soyunuyor, acaba neden, başbakanın buna ihtiyacı mı var, kendisini savunamaz mı? Tamam başbakanın adı anons edildiğinde bir protesto oldu, bunu gördüğü halde TOKİ Başkanı niye yangına körükle giderek bu ülkeye hiç yaşamadığı başarıları yaşatan bir kulübe hakaret edercesine hitap etti. Yönetim de kuzu gibi hepsini sineye çekti. Neymiş protesto edenler tespit edilip statlara alınmayacakmış, suç ney, demokratik bir hak olan protestoyu kullanmak. Vay efendim G.Saray lılıklarını askıya almışlar, bugün G.sarayı satanların yarın başkalarını satmayacağını kim bilebilir? Bir sözüm de Başkan a, protesto edenler G.Saraylı değilmiş, valla hiç de öyle olmadı; gazetelere baktığımızda protestolara katılmayanların G.saraylı olmaktan vazgeçtikleri yazılıyor, protestoyu destekleyenlerin aslan gibi GALATASARAYLI olmaya devam ettikleri görülüyor. Ne mutlu bana ki, Türkiye de başbakanı protesto edebilen bir takımın taraftarıyım. Ultraslan da G.Saray Taraftarını temsil ediyorsa bu küfürlerin hesabını sormalıdır.

Gazetevatan.com 17.01.2011/ 01.59 Gazetevatan.com 17.01.2011/ 11.22 Bu yazılar aynen alıntıdır, hangi zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu göstermek için aktardım...