y.yılmaz

Aynen öyle, bu sefer çarçur etmeyeceğim. Öncekiler hizmet açısından değerlendiriliyordu bu sefer argümanlar başka, ÖNCE VATAN.

Referandumdan önce yandaş olmayan hukukçular, yargının sorunlarının HSYK nın yapısını değiştirerek halledilemeyeceğini ve neler yapılması gerektiğini haykırdılar ama bunları dinlemeyip evet diyen, 12 Eylülle hesap kesilmesini bekleyen, bu iktidarın daha fazla demokrasi getireceğine inananların burada şikayet etme haklarının olduğunu hiç sanmıyorum.

Annemle babamın yüzünden.

İşte anlaştığımız bir konu daha...

Almanyayı da Alman, Fransayı da Frans, İngiltereyi de England, İtalyayı da bir yerlerden ital etmişlerdir.

Osman Pamukoğlu gibi ülkeye hizmet edebilecek insanların bu fırsatı yakalaması için barajın düşürülmesi gerekir bunun için de köprüden geçinceye kadar birilerine dayı demekten başka çaremiz yok. Biz daha önceki seçimlerde de düzen partilerini beğenmeyip yenilik aradık sonuç, oy verdiğimiz parti baraja takıldı ve oyların çoğu AKP ye gitti. Bu tuzağa bir daha düşmek istemiyorum, oy kullanıyorsam boşuna kullanmamalıyım; gerçi insan mitinglerdeki topluluğa kanıyor.

Malesef haklısınız. Habur rezaletini yapanların tarihten silinmesi gerekirken ona bile kılıf bulunuyor.

Hepimiz Türkiyeliyiz ama aynı millet değilmişiz. Tarihin değiştiği Sakarya dan bir akıllı ben mi çıktım?

Hoş geldiniz de burada adama hiç iyi davranmıyorlar, bir güzel dayak atıyorlar.

sayın demirefe, sadece kodamanlar oy vermiyor tamam ama malesef bütün iletişim araçları, medya o kodamanların elinde ve gördüğümüz gerçek de malesef iktidarı onlar belirliyor. Eğer öyle olmasaydı bütün yolsuzluklara, ihale kayırmacılığına, kapanan iş yerlerine ve kaybedilen işlere rağmen bu iktidar kalabilir miydi? Hadi bunları makarna, bulgurla idare ettiler diyelim; yahu Habur da yaşanan olayı bize nasıl hazmettirdiler?

O kartalın lideri akşam, asker kaçaklarını askere alacağız hem de dağlara süreceğiz, idamı geri getireceğiz dedi. Bunları söyleyen biri sittiin sene değil iktidar, meclise dahi giremez. Sen kodamanları dağa süreceğim diyerek oy alacağını sanıyorsan hayal alemindesin demektir. Malesef ülkenin gerçekleri bunlar.

Gazetevatan.com 04.01.2011/ 11.58 Ne söylendiğine bakılmaksızın ağızdan çıkan her sözün alkışlandığının bir kanıtıdır. Ortalık yağ olduğundan millet olduğu yerde patinaj yaptığı için bir türlü ayağa kalkamıyoruz. Aslında hiç de doğal olmayan bu olayı yadırgayan çıkacak mı merak ediyorum.

Medya denen süper gücün karşısında savaşmaya çalışıyorduk.

AB ni bilmiyorum ama her konudan Kürt sorunu mu, terör mü nedir o konuya mutlaka atlıyoruz. Kuşkusuz bu konu Türkiye Cumhuriyeti nin en büyük sorunuydu ama akşam H.Cindoruk Cumhuriyeti tekrar geri kazanmalıyız, Cumhuriyet gitmek üzere dedi. Eski TBMM Başkanı nın böyle düşünmesi, bizim hiç de haksız yere kaygılanmadığımızın göstergesidir.

Kur'an da namaz kılın deniyor fakat nasıl kılınacağı belirtilmiyor, bu konuda da herhalde peygamber sav in uygulamalarına bakılmıştır. Bu konuda kesin bir bilgim yok fakat peygamberimiz sav in kıldığı cuma namazlarında kadın varsa bunu hiç bir Allah ın kulu yasaklayamaz eğer yoksa da bunun sebepleri vardır. Kur'an da bazı farzlar açıkça mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara diye belirtilir ama bu ayette böyle bir ayrım da yok. Bu uygulamanın tevatüre dayalı olduğunu düşünüyorum.

Mülakatla görevlendirme olduğu sürece iktidar istediği insanlara görev verir. Bunun objektif kriterlere bağlanması gerekir ama kim yapacak?

A.Kaya dan gümrük birliğine, nereden nereye geldik; bu forum hakikaten çok ilginç, laf lafı açıyor. Yanlış anlaşılmasın bu bir eleştiri değil saptamadır.

Ben de Arap Alfabesini biraz bilirim yalnız Arapça da yüzük, yüzük mü? Ülkeyi yöneten birinin her konudan anlayacak diye bir kural olduğunu da sanmıyorum, bu kadro meselesi. Her konunun uzmanını yanınıza aldınız mı bu işi organizasyondan anlayan herkes yapar, şimdiki başbakan dahil. Bir insanın tüm konuları biliyor olması mümkün olmadığına göre birilerini her şeyi bilmiyor diye suçlamak samimiyetsizliktir. Sayın Pamukoğlu asker kökenli olduğu için demokratlığı konusunda pek emin değilim ama şu andaki yönetimden daha demokratik olacağı kesin. Beceriksiz yöneticilere gelince, zaten bu anlaşmaları düşünmeden imzalayanlar da onlar, yürütenler de onlar. Ülke, kendi kendine yeten üç, beş ülkeden biri iken tarım ürünlerinde bile ithalatçı duruma getirildi, bu da o becerikli(!) politikacılar sayesinde oldu. Dokunulmazlık diye bir zırh olduğu müddetçe, yapılan yanlışların hesabının sorulamaması nedeniyle politikacılar keyfi uygulamalar yapıyor. TBMM işlevsizleştiriliyor, orada milleti temsil etmesi gerekenler bunun bilincinde değiller, benim eleştirdiğim lider algılaması siyasetimizi mahvediyor. Lider değil, o gün o partinin başına seçilen başkan olmalı yani diğer üyelerden farkı olmamalı; hata yaptığında o da hesap vermeli. Var mı böyle bir demokrasi?

Gümrük birliğinden kaynaklanan zararın ödeneceğine dair AB nin taahhüdü var mı, yok mu? Varsa zararın bizzat AB nin kendisi tarafından kabul edildiğini bize belgelemez mi? Tabii bizim zararımız karşılanmıyor o başka.

Artık değil, eti bile ithal ediyoruz.

Dün, Cüneyt Ülsever, F.Koru nun kendileri için bunları gazeteden kovun dediğini söyledi. Başkaları işinden olurken sevinenler kendi başlarına gelince yanlarında kimseyi bulamazlar. Aynen dün söylediğimiz gibi bu değişmez kuraldır, bütün bu hukuksuzluklar başkalarına yapılırken aldırış etmeyen hatta sevinenler bir gün kendilerine sıra gelince yanlarında kimseyi bulamazlar. İhtilal önce kendi evlatlarını yermiş, bu da bir kural; bekleyelim, görelim. Akşam Genç Bakışı seyrettim; o gençlere bayılıyorum, hiç bir sözü esirgemiyorlar. Sayın Süheyl Batum a sorulan ilk ve cevapsız kalan tek soru Kılıçdaroğlu A.Kaya nın mezarını neden ziyaret etti? Gençlerimiz okurken idealist, dürüst ve içlerinden geldiği gibi konuşabiliyorlar. Hayata atıldıklarında herhalde menfaat beklentisi olsa gerek o dürüstlük kalmıyor, dansözlük başlıyor. Eğer bu gençler değişmeden aynen böyle devam ederlerse bu ülkenin geleceği parlak ama ABD ye gidip eğilim alınca iş değişiyor.

Bizi okumamakla, okuduğumuzu anlamamakla itham ettiğiniz halde benim yazdığım şu yazıyı anlamadan yorum yapmışsınız. Ben bunların nedeni gümrük birliği demedim ki, bize böyle söyleniyor ama gerçek bu değil, bizim yaşadığımız ekonomi bu değil diye örnek verdim. Tamam biz bir şey bilmiyoruz, araştırmıyoruz diyelim. Süheyl Batum da mı hiç bir şey bilmiyor o da gümrük birliğinin gözden geçirilebileceğini söylüyor. Sebep ne, madem tikir tikir işliyor o halde niye gözden geçirme gereği duyuluyor?

GeceKuşu nun iyi dileklerine tüm kalbimle katılıyorum.

Bunları okuyunca aklıma yabancı futbolcu ve teknikdirektör transferleri geldi. Hava alanlarındaki karşılama merasimlerine adamların nasıl şaşırdıkları ve ilk cümlelerinde de bu durumu daha önce hiç yaşamadıklarını söylemeleri bunun sadece bize has bir özellik olduğunu göstermiyor mu? Ayrıca yukarıda yaşananlar Alman usulü denmesinin ne kadar haklı olduğunun da kanıtı değil mi?