y.yılmaz tarafından postalanan herşey
-
CHP’yi parçalayacaklar
Sade CHP değil Türk siyasetinin bir değişime ihtiyacı var. Türk Milleti eski siyaçetçilerden bıktı, onları tarihe gömerek yeni bir çıkış yolu aradı. Bunun için de AKP ye şans verdi. Medya ve AB, ABD destekçileri toz pembe tablolar çizerek AKP yi başarılı bir yönetim olarak millete göstermeye çalıştı; bunu da başardı. 2007 seçimlerinde de % 47 oy alarak tekrar iktidar oldu. 2002 ile 2007 süresince başarı diye neler gösterildi? AB ile olan ilişkiler, ekonomik gelişim. AB istekleri diye çıkarılan kanunlar ülkeyi bugünkü duruma getirdi. Kıbrısta yapılan oylamada evet dersek bütün dünya Kıbrıs ı tanıyacak dediler; bugüne kadar tanıyan kimse çıkmadı. Ekonomik gelişme ise, kredilerle yapılan alışverişler büyüme olarak lanse edildi; acısı bugün çıkıyor. 2002-2007 arasını hatırlarsak o dönemde, şimdi ulusalcı diye tabir ettiğimiz kişilerden hiçbiri ekranlara çıkartılmıyordu. Gerçekler sadece uydudan yayın yapan iki, üç ulusalcı kanaldan söylenebiliyordu. Bugün bu bakımdan şanslıyız; olayları en büyük medya grubundan (şimdilik) takip edebiliyoruz. Bugün yayınlanan bir ankette AKP %36.7, CHP %19.7, MHP %14.8, TDH %10.8 kalan diğer partilere dağıtılmış( gazetelerden) olarak gösterildi. Buna göre CHP ile MHP nin oylarını toplasan 34.5 yapar. Bu bile AKP nin gönderilmesine yetmiyor. Ben bir sağ seçmenim, MHP li değilim, AKP ye oy vermedim (haklı çıktım) vermem de. Ben ne yapacağım? 2007 de baraja takılan bir partiye oy verdim; MHP oturuma girmeyip te seçime gidilseydi MHP ye oyumu verecektim ama onlar göze alamadı. Bugün şikayet ettikleri bu durumdan MHP de sorumludur. Neden mi? Müslüman ??? bir cumhurbaşkanı seçtirdikleri için. Çıkan bu kanunlar Çankaya nın onayından geçiyor. CHP bu olacakları tahmin ettiğinden cumhurbaşkanı seçilemeyip seçime gidilmişti. Eğer demokrasi istiyorlarsa bütün partilerde birşeyler değişmek zorundadır. Ayrı düşüncede de olsa herkes fikrini söyleyebilmeli, kavgalar edilmeli ama hemen disiplin kuruluna gönderilip ihraç edilmemelidir. Bunlar yapılmazsa herhalde yapılmayacak, parçalanmalar kaçınılmaz olur. Bir arkadaştan alıntı ( inşallah kızmaz) ANCAK KENDİNİ YÖNETEN İNSANLAR HÜRDÜR! Saygılar...
-
YUNANISTAN'DA CUNTAYI AGIR CEZALAR BITIRDI
Siz gerçekten demokrasi istiyor musunuz? Hükümetin şu anda yaptıklarını demokrasi ile bağdaştırabiliyor musunuz? Dokunulmazlıkları kaldıracağız diye söz verdikleri halde niye hiç bir teşebbüste bulunmadılar? Bütün dokunulmazlıklar kalksın diye bir bahane uydurmuşlardı; şimdi herkese, her şeye dokunuyorlar. Kaldırsınlar dokunulmazlıkları, yargıyı serbest bıraksınlar cuntacı, siyasetçi, mafya ne kadar suçlu varsa adil yargılansın; suçlular cezalandırılsın. Buna zaten kimse birşey diyemez. Ama bugün hakimleri dinleyeceksin, savcıları dinleyeceksin, muhalefeti dinleyeceksin, senin adamına soruşturma açana baskı yapacaksın, basını susuturacaksın vs. Sn.Dominik sizin istediğiniz demokrasi bu mu? Bunlar olmamış bir darbeden daha ciddi, gerçekleşmiş bir sivil darbe görüntüleridir. Onların yanısıra hiç değilse biraz da bunlardan söz etseniz. Saygılar...
-
KIM VATAN HAINI? AHMET KAYA'MI YOKSA ........?
Bu ülke yi sevmek demek askerin(Türk üne, Kürd üne) kurşun atanları desteklemek midir? Resmini kullandığın kişi bu hükümete küfür etmedi mi? Sizin kimliğinize kim ne diyor? Nüfus kağıdına geçirmeyi kendiniz talep ediyorsunuz. Ülkesi olmayan bir halk olur mu, ülkenin Türkiye ise ilk önce Türk sonra ne isterseniz o olun. Türkiye Cumhuriyetini kuran halka TÜRK HALKI denir. Biz bu Cumhuriyet in kuruluşunda yokuz diyorsanız...? Saygılar...
-
Abartı mı değil mi...Nasıl anlarsınız?
Süheyl Batum/ Vatan Gazetesi/ 28.01.2010
-
KANADOĞLU FENOMENİ
Hukukçuların hala tartıştığı bir konuyu bu kadar basite indirgeyecek kadar süper zekanız var maşaallah. Saygılar...
-
KANADOĞLU FENOMENİ
Ben hukukçu değilim, siz bu kadar kesin konuşabildiğinize göre herhalde hukukçusunuz. Ama ben kendi kendime şunu soruyorum, daha önemsiz bazı konularda TBMM de oturum açılması için karar yeter sayısı aranırken, cumhurbaşkanı gibi ülkenin bir numaralı devlet adamını seçmek için neden aranmasın? Hukukçu değilim ama insanım, bugün yapılan hukuksuzluklardan hiç bahsetmiyorsunuz. On altı ay suçunu bilmeden içerde yatıp daha sonra tahliye olanların, bu kadar süre içerde olupta mahkemeye dahi çıkarılmayanların, silahla işi olmayan gazeteci, neşter tutan prf lerin haklarını kim nasıl ödeyebilir? Medyaya yapılan çifte standardı nasıl izah edebiliriz? Muhalif medya( aslında iktidar veya muhalif medya olmaz ama malesef bizde var) haricinde hangi medya kuruluşuna vergi incelemesi yapıldı, ben duymadım; duyan varsa bizi bilgilendirsin. İslam Dini bile kısasa kısas derken, milletin katillerinin ayaklarına gidilerek sözde yargılamalarla serbest bırakılmalarını hangi demokrasi ve hukuk anlayışıyla bağdaştırabiliriz. Tek millet, tek vatan, tek resmi dil, tek bayrak nutukları atılıyor. İyi de kardeşim açılım neyin nesi o zaman? Saygılarımla...
-
KIM VATAN HAINI? AHMET KAYA'MI YOKSA ........?
O görüntüleri biz de seyrettik; onlar ihanetin belgesidir. Bunun ötesinde fotoğraf aramanın anlamı yok. 1997 de Bingöl de askerliğimi yaptım, bizim üsteğmenimiz( kulakları çınlasın, pek iyi bir adam değildi ama tam bir askerdi) o tarihte A.Kaya nın şarkılarını dinlemeyi bize yasaklamıştı. Ateş olmayan yerden duman çıkmazmış! A.Kaya o çok sevdiği memleketinde niye bölücülük yaptı? Halbuki ihanet ettiği bu millet onu nerelere getirdi; bu milletin hiçbir ard niyeti yoktu. Benim kardeşim hala A.Kaya yı savmiyorum ama şarkılarını dinliyorum diyor( uyarmama rağmen). Ha! Bugün yapılanlara bakarsak, A.Kayanın yaptıkları devede kulak kalır. Herkese Saygılar...
-
Taraf ?Nedir ne degildir...
12 Eylül de siyasilerin hiçmi suçu yok? Adam gibi yönetseleydiler, kişisel egolarını bir tarafa bırakıp memleketi düşünseydiler, uzlaşıp cumhurbaşkanını seçseydiler belki de darbe olmayacaktı. Bu adamlar o kadar darbe heveslisi olsa bırakıp gitmezlerdi. Günümüzde ise darbe yapmak için illa bir ortam mı oluşturulması gerekir? Darbe yapmak için bahane bulunur. Mesela pkk açılımı, mesela askere yapılan saldırılar, mesela laikliğe karşı yapılan eylemlerin odağı olma, mesela basına yapılan sansür ve baskılar, mesela yargıyı ele geçirme çabaları gibi bir sürü bahane bulunur. Aslında dün Vatan Gazetesinde Necati Doğrunun dediği gibi darbe yaptıktan sonra bunlara ne gerek var. Bana göre cami bombalamak meclisi bombalamaktan daha tehlikelidir. Bu halka meclisi neden bombaladığını anlatırsın ama camiyi anlatamazsın. Allah aşkına bu adamlar deli mi cami bombalasın? Yapacak başka olay mı kalmadı? İlker Başbuğ gibi sakin bir adamı da çileden çıkardınız en sonunda. Saygılarımla...
-
Türkiye ve Demokrasi Anlayışı
Ben de tam bu konudan bahsetmek istiyordum. Ama süslü cümlelerle değil halk diliyle... Bize demokrasi diye kabul ettirilen bu sistemde ne seçme nede seçilme hakkı halka tanınmıştır. Parti liderleri delegeleri belirler, delegeler de parti liderini. Kendi seçtiğin bu lidere yanlış yaptığı zaman yanlışını söyleyebilir misin? Kazara söyledin seni o partide barındırırlar mı, doğru parti disiplin kuruluna vermezler mi? Bizi temsil etmesi için TBMM ne gönderdiğimiz milletin vekillerini millet mi seçiyor? Parti başkanları, belki biraz parti ileri gelenleri belirliyor adayları. Bize de belirlenen adayları seçmek düşüyor. Buna da demokrasi diyorlar. Halka gelince, halk takım tutar gibi parti tutuyor; takım yenilse de takım değiştirilmez. Ayrıca takım değiştiren de döneklikle suçlanır. Tuttuğumuz partinin yanlışlarını hiç görmeyiz; onlar peygamber gibidirler, hata yapmazlar. Gözümüze hoş gelen şeyleri yaptılar mı onlar çalışkandırlar. Bu eğitimsizliğimizden mi kaynaklanıyor diye düşünülebilir. Ama başımdan geçen bir olay, bunun eğitimle de ilgisi olmadığı fikrini veriyor bana. 1999 depreminde yıkılan Zirai Donatım Fabrikası var. Bu fabrikanın olduğu alan yeşil park olarak yapıldı. Burası yapılırken çalışanları seyrediyordum; o ara bizim çocukların öğretmeni yanıma geldi. Bana çalışıyorlar dimi? Dedi. Ben de iyi de hocam, en gerekli olan şey bu muydu, bundan daha acil ihtiyaç yok muydu diye sorunca bana hak verdi. Öğretmen böyle düşünürse eğitim almamış vatandaş nasıl düşünür? Madem buraya girdik çoktan beri içimde bir yara olan bu konulardan biraz daha söz edeyim. Bahsettiğim yer Adapazarı; lale devrinin yaşandığı bir şehir. Bu kadar işsiz varken, ekonomi bu kadar kötü iken, tekel işçileri soğukta donarken, parasız olması gereken eğitime rağmen okullarda çocuklardan harç mı desem haraç mı desem para istenirken bu kaynakların buralara aktarılması; daha sonrada bütçe açık veriyor denmesi ne kadar gerçekçidir. Evi olmadığı için sokaklarda kalan bir sürü insan varken burada elektrik trafolarına ev yapıldı. Kapalı yüzme havuzu, kayık yüzdürülebilen küçük bir göleti, düğün sarayı olan bu yeşil alan yapıldı. Hiçbir ana yola bağlantısı olmayan uçak pisti gibi 3-4 km lik yol yapıldı. Bana göre gereksiz bir sürü yol yapıldı. Gerekli olan 40 km lik Karasu yolu hala bitirilemedi; gereksiz dediğim o yollar daha sonra başlanmasına rağmen bitirildi. Bunlar yapılmasın demiyorum; ama bir plana, önceliğe göre yapılsın. Benim tuhafıma giden vatandaş bunları hiç sorgulamıyor. Seçim zamanı yine aynı belediyelere oy veriyor. Kaldırım taşlarını unuttum; heryerde olduğu gibi kaldırım taşları zırt-pırt değiştiriliyor. Herkese Saygılar...
-
Türk Kürdü Olamayan Bir Kürdün Özrü...
Bizim Türk Kürtleri ile bir sorunumuz yok! Bizim sorunumuz kendini Türk Kürdü olarak kabul etmeyip Kürt olmayı isteyenlerledir.
-
Türk Kürdü Olamayan Bir Kürdün Özrü...
Kardeş o söylediğin kişilere ben de birkaç ekleme yapayım. Turgut Özal (cumhurbaşkanı, başbakan), İbrahim Tatlıses(malum), Hülya Avşar, daha bir sürü iş adamı. Bu kişileri bu mevkilere kim getirdi ve hangi olanaklarla geldi? Göründüğü kadarıyla sen de iyi bir eğitim almışsın, sen bu eğitimi hangi okullarda aldın. Ben Gürcü asıllıyım; ama kendimi öz ve öz Türk hissedip kabul ediyorum. Sen takım tutmaz mısın, o takım galip geldiği zaman sevinmez misin. O takım bir Avrupa kupası oynasa Türk Takımı diye anılmaz mı? G.Saray Avrupa Şamğiyonu olduğunda sadece Türkler mi sevindi, size zor gelen ne? Sizin için öldük, bizim savaşımız değildi ne demek? Bu vatan hepimizin, kimse kimse için ölmez; herkes vatan için ölür. Biz de bir ayrımcılık yok; İspatı mı , buralarda Türk ve Kürt asıllı Türkler birbirleriyle evlenip akraba oldular. Komşularımız var Kürt asıllı Türk olan. Şehitler geldi ve gelmeye devam ediyor. Ama buradaki Türk ve Kürt asıllı Türkler arasında hiçbir sorun yok. Bizde olup da sizde olmayan hak ne? Dilimizi konuşamıyoruz diyorsun ama rumuz bile Kürtçe. Ekonomik gelişme olmadan nasıl konuşulursa konuşulsun karın doymaz. Demokrasi sorunu burda yok mu, bizi temsil edebilecek kimseleri biz kendi tercihlerimize göre gönderebiliyor muyuz? Bu da eğitim ve ekonomik kalkınmayla sağlanabilir. Ama bu konularda, bölgeyi temsil ettiğini söyleyenler de dahil kimse adım atmıyor. Sorun çözmek isteyen yok. Olaylara hep popülist yaklaşılıyor. Dokunulmazlıkların kalkması, siyasi partiler kanununun değiştirilmesi gibi kendi çıkarlarını etkilecek konularda kimse adım atmıyor; bırak adım atmayı söz verdikleri halde bu konulardan hiç söz etmiyorlar. O demokrasi havarisi ABD ve AB de bu konulara hiç girmiyor. Sorun herhalde başka yerde...Bağımsız, ayrı bir devlet olabilir mi mesela? Yazının sonunda belirttiğin gibi. Saygılarımla...
-
TÜRKİYE’DE ÖZEL HARP’IN KARIŞTIĞI KARANLIK OLAYLAR!
Ellerinize sağlık çok güzel yazmışsınız. Yalnız benim kafamı karıştıran bir soru var. Bu Amerikan ***** çeşitli eylemler yaparken siyasilerin, ordunun, mit in, polisin hiç mi haberi yoktu? Bu eylemleri yapanlar niye yakalanamadı veya kaçırıldı? Buna ordunun içinde illegal bir yapılanma diyorlar. Ordudan habersiz böyle bir yapılanma oluşturulabilir mi? O gün ordumuz da (dilim varmıyor ama) amerikancı mıydı? Bu dönemlerde karanlık birşeylerin olduğu muhakkak. Ama tüm suçluları cezalandırmaya kalkarsak bunun için stadyumlar yetmez. Zaten Adalet Bakanı da 70.000 yatak kapasitemiz,içerde ise 120.000 kişi var demiş. 700.000 kişi de aranıyormuş. Yani demek istediğim pkk nın affedildiği bir dönemde bunları kaşımanın bir anlamının olmadığı, toplumsal bir barışa ihtiyacımız olduğu. Dediğiniz gibi millet ekmek peşinde, ekonomi tepetaklak gidiyor, işsizlik rekorlar kırıyor. Bunlar unutturulmaya çalışılıyor. Saygılar...
-
Halimiz,yürekler acısı...
Dağdan inenleri hiçbir olaya karışmadılar diyerek, ayaklarına gidip mahkeme kurdular ve ellerine verilen ifadelere (bu ifadelere de uyulmadığı görüldü) dayanarak caniler serbest bırakıldı. Bu da yetmedi, şehir şehir gezerek Ankara ya kadar propaganda yaptılar. Bu olaylardan sonra gazeteci, bilim adamları gibi, eline kalem ve neşterden başka silah almamış insanların içeride tutulmasının bir gerekçesi olamaz. Nitekim birer ikişer tahliye ediyorlar. Ama içeride geçen 1,5 yılın veya hayatını kaybedenlerin hesabını kim verebilir? Saygılarımla...
-
DARBENIN ADI BALYOZ
Akp iktidar olduğunda bir kaç gazete ve TV kanalı hariç tüm medya onları destekledi. Bu tahminen 2007 ye kadar böyle devam etti. Her şey tozpembe gösterildi; muhalif olanların gerçekleri öğrenmeleri zorlaştırıldı. Ben Mhp ve Chp li olmadığımdan okuyacak gazete bulamadım. Tv da uyduda bir, iki kanal izleyebiliyordum; daha sonra bu kanallar da vergi incelemesi, reklam alamama gibi baskılarla ya kapatıldı yada el değiştirdi. Akp nin izlediği Abd ve Ab yanlısı *****, sıfır sorunlu (sıfıra sıfır, elde var -1) politikaları beni milliyetçi yaptı. Bu gün ne oldu bilmiyorum; menfaat mi, gerçekleri görmek mi, Türkiye nin en büyük medya grubu gerçekleri söylemeye başladı. Bunun karşılığında da baskılarla karşılaştı. Sahi bu yandaş denen medyaya hiç vergi müfettişi gönderildiğini duyan var mı? Ben duymadım da... Yani bu kanalları, bu gazeteleri ben hala okumam. Ben bunu Başbakan boykot çağrısı yapmadan önce onu boykot ederek yaptım. Konuşmalarını dinleyemiyorum; onun söylediği, kurduğu hiçbir cümle bana sürpriz gelmiyor. Bir de iyi hatip demiyorlar mı ifrit oluyorum. Balyoza gelirsek: Böyle bir planın gerçekleşme ihtimalinin olmadığını çocuklar bile görür. Genekon dediler, birer birer serbest bırakıyorlar; içeride suçsuz yere 16 ay yatırdıktan sonra. Subaylar o kadar okumuşlar, yüzlerce plan yapmışlar; türlü olasılıklar üzerine beyin fırtınası yapmışlar. Bunlar camiyi bombalayacak, kendi uçağını düşürecek kadar kafasız olamazlar. Savaş çıkarmak istiyorsan düşürürsün Yunan uçağını olur biter. Eskiden darbeler olmuş, birileri birileri tarafından kullanılmış; bunlar zaten biliniyor. Benim anlamadığım Abd, ülkemizde bir birim kuruyor; bundan askerin, Mit in ve hükümetlerin haberi olmuyor. Buna nasıl izin verildi, niye verildi? anlamak mümkün değil. Dediğim gibi yapılan darbelerden, geçmişte yönetimde bulunmuş herkes sorumludur. Bunların hepsini cezalandıramayacağımıza göre toplu af mı, yoksa başka bir çözüm mü... Toplumsal barışın sağlanması gerekir. Saygılar...
-
İktidara muhalefet olur mu?
Ben de aynı fikirdeyim. Yapılan anketlerde Akp % 30 larda görünüyor; fakat muhalefet % 30 dan daha düşük. Yani iktidar yine iktidar. Ben de TBMM de ki partilerden hiç birine oy vermedim; oyum çöpe bile gitmedi. Dağıtıldığında hiç istemediğim yere gitti. Bu seçim sistemi,partiler kanunu,seçim barajı ile adil bir seçim olması düşünülemez. Ne yazık ki bu konulardan kimse bahsetmiyor. Basında her gün bir bomba patlıyor; her ne hikmetse bombalar asker aleyhinde, laik T.C Kurumlarını zora sokacak konularda patlıyor. Ben şu anki yönetimden memnun değilim. % 47 lerden % 30 lara gelmişler; ama bu kendi hatalarıyla. Muhalefet hiç bir şey yapmamış. Hatta bu duruma gelinmesinde muhalefetin de payı var. Başbakanın oraya gelmesini kim sağladı, Cumhurbaşkanı nın seçilmesini kim sağladı? Bir de çıkıp şikayet ediyorlar. Niye kendi istedikleri kişiyi Cumhurbaşkanı seçtirdiler? Tabi ki kendi istedikleri yasaları çıkarabilmek için. Peki MHP bunu bilmiyor muydu? Bir seçim olsa hükümet kurma görevi yine Akp ye verilir. Bunu önlemek istiyorlarsa, koltuk düşünmüyorlarsa, her şey vatan için diyorlarsa CHP ve MHP ittifak yapmalıdır. Bundan başka bir uygulama yine Akp yi iktidar yapar.
-
Taraf ?Nedir ne degildir...
Haberin doğru olduğunu nasıl anlayacağız, her gazetenin haberini doğru mu kabul edeceğiz? Tarafa bakılırsa bizim askerimiz o kadar başarısız ki, onlarca plan yapıyorlar; bir darbe gerçekleştiremiyorlar. Bu Altanların istediği ne, demokrasi mi istiyorlar? Dün bir TV kanalında Çetin Doğan Paşa, Baba Altan ın 1960 ihtilalinden sonra söylediklerini dile getirdi. Hiç de demokrat söylemler değildi. Demokrasi istiyorlarsa siyasi partiler yasası, dokunulmazlık, yapılan hukuksuzluklar bunlardan niye bahsetmezler. Aynı şekilde ABD ve AB de bunlardan hiç söz etmiyor. Varsa yoksa askeri vesayet; bunun bir sebebi olmalı. Ben İşçi Partisi ni hiç bir zaman desteklemedim. Ama o hiç değilse milliyetçiydi; Amerikan **** değildi. Nitekim şu anda malum davada içeride
-
Günün Sözü
Bu kıssadan kendimize hisse çıkarırsak, ülkemizin içinde bulunduğu sorunları çözecek birini hep ararız. Aslında o sorunları çözmesi gerekenler biz vatandaşlardır. Tabii bu fırsat bizlere tanınıyor mu? Bu da tartışma konusudur.