Zıplanacak içerik

y.yılmaz

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

y.yılmaz tarafından postalanan herşey

  1. Yıl 1995, yıl 2002 birinin üzerinden 15, diğerinin 8 yıl geçmiş. Tanık efendi bugüne kadar nerelerdeydin ? TARAF yine tarafını tutmuş! Bu kin nedir, nasıl izah edilir?
  2. Aleviler de aynı Allah a, aynı peygambere inandıklarını yani müslüman olduklarını söylüyorlar. Onların niye itiraz ettiklerini anlamak mümkün değil? Azınlıklar (hıristiyan, yahudi, ateist) itiraz etse anlaşılabilir. Bu durumda hükümet Avrupa insan hakları mahkemesinin kararını kabul etmek zorunda kalacaktır. Dini siyasete alet eden Akp yine bir yolunu bulup seçmenini ikna etmeyi başaracaktır. Başka bir açıdan bakarsak % 99 u müslüman olan bir ülkede dinimi kimlik kartıma yazmak benim de insanlık hakkım olmalı. Bence yanlış bir karar. Herkes istediğini yazdırmakta hür olmalı. Çocuk büyüdüğü zaman isterse değiştirir. Saygılarla...
  3. y.yılmaz şurada cevap verdi: S&S başlık Politika Bilimi
    Yapılan son anketlerde Akp %30 larda görünüyor. Benim hatırladığım MHP % 30 hiç bulamadı. CHP % 25 lerde görünüyordu ama bu oyların bir kısmının TDH e gideceğini varsayarsak % 25 e bile ulaşamayacağını görürüz. Bu durumda seçim olsa bile hükümeti kurma görevi yine AKP ye verilecektir. Son anketlerde CHP ile MHP nin oylarının toplamı bile % 30 yapmıyor. Osman Pamukoğlu, Sadettin Tantan, Yaşar Nuri Öztürk, Masum Türker, Murat Karayalçın ve hatta Hüsamettin Cindoruk un Demokrat Partisi baraja takılacaklardır; tabi baraj düşürülmezse. Bu kişilerin hepsi vatansever ve ülkeye hizmet etmek isteyen kişilerdir. Bu kişilerin CHP veya MHP ye katılmalarının gerekli olduğunu düşünüyorum. Aksi halde kendileri de amaçlarına ulaşamamış olacaklar. Daha önemlisi oyların parçalanmasına sebep olacaklar. Burada önemli olan ülke çıkarlarıdır; herkes kişisel çıkarlarını bir kenara bırakıp birlik olmak zorundadır. Bu hükümeti devirmenin tek yolu CHP+MHP ittifakı gibi görünüyor. CHP ile MHP politikaları birbirine yaklaştı deyince CHP ve MHP liler kızıyor. Temelde bir fark yok ülke bütünlüğü, tek bayrak, tek millet gerisi teferruattır. Ülke normale dönünce herkes kendi ideolojisine döner. Bugünlerde birşeyler yapmalı, yoksa çok geç olacak.
  4. y.yılmaz şurada cevap verdi: S&S başlık Politika Bilimi
    Yine tek taraflı bakıyorsunuz. Durup dururken kimse yerinden sürülmez. Konuşmaya kalkana değil konuşmayana yapılmıştır; keşke yapılmasaydı.Canilere yardım ve yataklık yapanlara siz olsaydınız ne yapardınız? Buralara her gün şehit cenazeleri geldi, anaların gözyaşları bir türlü dinmedi; sebep neydi? Bu manzaralara rağmen buralarda Kürt asıllılarla Türkler arasında önemli bir sorun yaşanmadı. Saygılar...
  5. Taraf ın Zaman Gazetesi tesislerinde basıldığı söyleniyor; eğer bu doğruysa dindar geçinenlerle ateistler bir arada. Bu tezat nasıl açıklanır? Çalışan bir hanımın eşi de CIA ajanı deniyor. Bir yerde CIA varsa devleti parçalamaya yönelik yazıların çıkmasından doğal ne olabilir ki? Saygılarımla...
  6. Kardeşim Almanya da, eşinden ayrı yaşıyor. Annem ara sıra oraya gider, pasaport işlemlerini de ben yaparım. Evrak olarak tapu, banka hesabı, emklilik belgeleri, sigorta poliçesi, biyometrik resim (aklıma gelenler bunlar), her türlü belge isteniyor. Konsolosluk önünde millet bunları hazırlamak için koşuşturup duruyor. Tapunun fotokopisini götürdüğümüz halde aslı olmadığı için evrakları kabul etmediler. 2 gün sonra Adapazarı ndan İstanbul a tapu için bir daha gittik, 1 hafta sonraya randevu verdiler. Sabahın 8 inde soğuk havada (kış ayları) kuyrukta bekleyen insanlar, evrak tamamlamaya uğraşanlar... Bu rezilliği bir türlü hazmedemiyorum. Biz habire vize kaldırıyoruz, yahu bi Allah ın kulu da bize kaldırsın. Bu da Dışişlerimizin ne kadar başarılı olduğunu bize gösteriyor. Saygılarımla...
  7. Sanatçılar topluma örnek olmalı. Ülkede bir çok sorun varken ha.. hi.. ile millet uyutuluyor. Komedi yapılırken de insanlara birşeyler verilmeli. Bizim sanatçılarımız milleti uyandıracakları yerde tam tersi uyutuyorlar. Bir Levent Kırca yok. Adam tek başına baskılara rağmen birşeyler yapmaya çalışıyor. Cem Yılmaz kim? Bizim bakanların üstü aranıyor. Saygılarımla...
  8. ABD ve İsrail de büyük şeytandı şimdi stratejik ortak oldu. Amaca ulaşmak için her yol mübahtır desek... Yeterli olur mu? Saygılarımla...
  9. Haksızlık yapmayalım. Başkent Tv, Halk Tv de var. Star, Kanal D biraz kendilerine geldi, Habertürk sanki tarafsız gibi, Tv 8 de bugün Ümit Zileli çıktı. Yani 2 yıl öncesine göre bir hayli ilerleme var. Saygılarımla...
  10. y.yılmaz şurada bir başlık gönderdi: Politika Bilimi
    ABD Sovtetler e karşı El Kaide yi kurdu, silah verdi Sovyetleri Afganistan dan çıkardı. 11 Eylül olaylarıylada El Kaide yi düşman ilan etti ve Afganistanı işgal etti. Saddam ı ve onun partisi Bas destekleyen İran la savaşırken silah yığan yine ABD. Kuveyte sokulupta savaşa sürükleyip Irak ı işgal eden Saddam ve adamlarını idam eden yine ABD. Şuraya gelmek istiyorum: Komutanlarımız Amerika ya gitmişler, orada ne yaptılar bilmiyorum; eğitim mi aldılar, gezdiler mi bilemiyorum. Nato üyesi olduğumuz için ABD den askeri malzeme alıyoruz; belki onlara bağımlı değiliz ama karşılıklı ilişkilerimiz var. Bas a yaptığı gibi bizim hükümeti de destekliyor; IMF anlaşmaları, raiting açıklamaları vs. İşin özü sıra bize mi geldi?
  11. y.yılmaz şurada cevap verdi: S&S başlık Politika Bilimi
    Ben ne dedim? G.Doğunun ekonomik sorunlarıyla ilgilendi mi, sosyal sorunlarıyla ilgilendi mi, eğitim, altyapı bunlarla ilgili birsey yaptı mı? 34 kanun teklifinin 14 ü demokratikleşme yani siz bir türlü söylemiyorsunuz bağımsızlık isteyen çalışmalar. 4 ü insan hakkı, 4 ü çalışma hayatı, 1 i sağlık, 2 i ekonomi, 1 i belediyelere bağımsızlık sağlayacak kanunlar. Ben çok iyi okudum; sizde farkettiniz mi rakamlar arasındaki oranı? Asıl sorunlarla ne kadar ilgilendiklerini? Millet doğum yaparken yollarda ölüyor, çocuklar okula giderken kurtlarla boğuşuyor, bir yardım dağıtıldığında millet birbirini yiyor. Biz bunları TV de görüyoruz. Siz daha iyisini bilirsiniz. Kimse kimseyi kandırmasın; samimi olalım. Bu kapatılan parti mensupları da 35 bin kişinin katilini, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletine muhatap almasını öneriyor. Saygılar...
  12. Bu saydığınız kanallarda hiç kimse suçluları korumuyor. Biz de bu kanalları seyrederek gerçekleri ancak öğrenebiliyoruz. Asker, siyasi, bürokrat yargılansın suçlu bulunursa cezasını çeksin. Ama 16 ay mahkemeye çıkamayan insanlar mahkemeye çıktıklarında beraat ediyorlar. Suçsuz olduğu halde 16 ay içerde kalıyorlar. Bizim ve bu kanallarda yorum yapanların şikayeti bu. Saygılaar...
  13. y.yılmaz şurada yorum gönderdi delifırtına'nın blog başlığı içinde delikızın türküsü
    Biz bunu 70 milyonun önünde yapıyoruz. TV de evlilik programları ile. Saygılarımla...
  14. Yasa ne gerektiriyorsa o uygulanmıştır. Haksızlık varsa temyiz var. Şu an Kürtçe konuştu diye kimse içeri alınmıyor. Kışlalardan asker toplanıyor; içeri atılıp 1 sene sonra iddianameler hazırlanıyor, 16 ay sonrada mahkemeye çıkıp beraat ettiriliyor. Haksızlık burada. Dünyaca ünlü prf. içerde suçu belli değil. Suçu ney, olup olmadığı bilinmeyen örgüte üye olmak. Hadi canım sen de! Türkiye nin çok daha büyük dertleri var. Okyanus ötesi planlarla bütün kurumlar kargaşa içerisine sokuldu. İnşallah hayırlısıyla bu girdaptan çıkarız. Saygılarla...
  15. Bu kadar da olmaz ya! Rumuzun Kürt çe değil mi, nasıl yasak bu? Zaten Türkiye bir sürü hukuk ihlalleri var, biz de şikayetçiyiz. 15-16 ay içerde kalıp tahliye olanlar var. Kürt çe propagandalar yapılıyor, küfürler ediliyor, derdiniz bu olmamalı. Ekmekten, işten, aştan bahsetmelisiniz. Dil sorununuz yok, bunu geçiniz. Asıl derdinizi söyleyin dermanı var mı bakalım. Saygılarımla...
  16. y.yılmaz şurada cevap verdi: S&S başlık Politika Bilimi
    DTP-BDP Kürtçülükten başka hangi sorunla ilgilendi, G. Doğunun sorunu sadece dil, kimlıik sorunu mu? Ağalık, şeyhlik düzeni yok mu? Bu istismar düzeninden hiç söz ettiler mi? G. Doğunun da bana göre en önemli sorunu ekonomik iş, aş, ekmek bunlardan söz ettiğini ben hatırlamıyorum. Saygılar...
  17. Ne hikmetse darbeden en çok zarar görenler H.Cindoruk, S.Demirel bunlar darbe savunucusu, darbeden hiç olumsuz etkilenmeyen bu bahsettiğiniz kişiler demokrat oluverdiler. Bu tezat bile bu işin içinde değişik oyunların olduğunu anlamamıza yetmesi lazım; ama... Saygılarımla...
  18. Hürriyet Gündem 30.01.2010 17:48 CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, iktidardan sendikalara, aydınlardan kendi partisine kadar her kesime eleştiriler yöneltti. Bir siyasi parti için başarının tek ölçütünün “iktidara gelmek” olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ''Oturduk sıcak evlerimizde gazete okuduk. Ankara'da sosyolojik uçurumlar var. Ankara'nın öbür tarafına gidelim dedik mi? Altındağ'da bir aileye misafir olduk mu, onları misafir ettik mi? Onlar bunu yapıyor, biz yapmıyoruz. Rahata alıştık, tatillere gidiyoruz'' dedi. Kılıçdaroğlu, ODTÜ Mezunlar Derneği Sivil Toplum Komitesi'nce düzenlenen “Muhalefet Ne Kadar Etkin” konulu söyleşiye katılarak, ODTÜ mezunlarının sorularını yanıtladı. BAŞARININ ÖLÇÜTÜ: İKTİDARA GELMEK “CHP'nin son yerel seçimlerde İstanbul'dan aldığı oy oranı ile Türkiye genelinden aldığı oy oranlarında Kemal Kılıçdaroğlu faktörünün ne olduğunun ve başarının ölçütünün” sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, bir siyasi parti için başarının tek ölçütünün “iktidara gelmek” olduğunu söyledi. OY ORANI ARTMIŞ NE YAZAR... Oy oranının artabileceğini fakat iktidar olunamamışsa bunun bir başarı kabul edilemeyeceğini savunan Kılıçdaroğlu, CHP'nin halk nezdinde başarısız görünmesinin sebebinin de “yapılan muhalefetin halka ulaştırılamaması” olduğunu kaydetti. CHP, AKP'Yİ YILDIRDI CHP'nin etkin bir muhalefet sergilediğini, bir çok yasanın CHP'nin açtığı davalar nedeniyle Anayasa Mahkemesince iptal edildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Bizim muhalefetimiz AKP'yi o kadar yıldırdı ki AKP yasaların arkasından dolanmaya başladı” dedi. SENDİKALARA 'SENDİKA AĞALARI' EGEMEN “Muhalefeti toplumsal destekle götürmek lazım. Toplumsal desteği olmayan muhalefetin kolu, kanadı kırık demektir” diyen Kılıçdaroğlu, son dönemlerde sendikaların da toplumsal çıkarları göz ardı ettiğini savundu. Sendikalara “sendika ağaları”nın egemen olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, CHP'nin iktidara gelmesi halinde sendikaları daha saydam bir hale getireceğini, hesap veremeyen bir kişinin sendikacı olamayacağını, sendikaların net ve ahlaklı tutum sergilemesi gerektiğini dile getirdi. SOL SOKAĞI GÖREMEDİ Ak Parti'nin toplumun sesine kulaklarını tıkadığını, Tekel işçilerinin feryadını duymadığını savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Tekel işçileri aslında yeni bir hak talep etmiyor, mevcut haklarının sürmesini istiyor. Bu arada, Tekel işçisi, solun emeğin yanında olduğunu, sınıf bilincinin ne olduğunu, onları sömüren bir iktidarın kendilerini nereye taşıdığını öğrendi. Sol da sokağı göremedi. Oturduk sıcak evlerimizde gazete okuduk. Ankara'da sosyolojik uçurumlar var. Ankara'nın öbür tarafına gidelim dedik mi? Altındağ'da bir aileye misafir olduk mu, onları misafir ettik mi? Onlar bunu yapıyor, biz yapmıyoruz. Rahata alıştık, tatillere gidiyoruz.” POLİTİKACI HALKA GÜVEN VERMİYOR Kılıçdaroğlu, sivil toplum kuruluşlarının ve aydınların oy kaygısı yaşamadan halkı eğitebileceğine işaret ederek, Türkiye'de siyasetin ve politikacıların halka güven vermediğini, bu yüzden de halkın siyasetçiden bir eğitim almasının zor olduğunu kaydetti. Parlamentoda her şeye muhalefet etmediklerini, toplumun yararına olacak yasal düzenlemelere CHP'nin de destek verdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “İşimiz çok zor, öyle bir iktidar var ki 'demokrasi, kardeşlik, hukuk, hukukun üstünlüğü' diyor ama yaptığı ile söyledikleri farklı” diye konuştu. ELEŞTİRİ YETMEZ, UMUT VERMEK LAZIM Muhalefet olarak halka umut vermek zorunda olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “umut vaad etmeyen siyasi partilerin iktidara gelemeyeceğini, eleştiri üzerine kurulmuş bir sistemin sonuç vermeyeceğini, halkı mutsuz edeceğini” söyledi. Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde ilk iş olarak “medyayı düzelteceklerini” belirterek, “besleme ve yandaş basına” son vereceklerini, medya patronlarının devlet ihalelerine girmesini engelleyeceklerini ve basın sektöründe sendikalaşmayı sağlayacaklarını anlattı. SOL YOK, SAĞIMIZ GÜÇLÜ, SAĞA DOĞRU GİDİYORUZ Kemal Kılıçdaroğlu, bir siyasi partinin genç kadroları olmazsa geleceğinin de olmayacağını ifade ederek, “Siyasal partinin üyeleri militanlaşmalı, militan gibi çalışmalı. Militanlaşma da gençlikle yakalanır” diye konuştu. Türkiye'de “sol sorunu” olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, solun halktan ve sendikalardan koptuğunu, bu durumun bir an önce sonlandırılması için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi. İLK KURULTAY'DA TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ Kılıçdaroğlu, “Türkiye'de CHP dışındaki sol öldü. Sol yok, sağımız güçlü bu yüzden sağa doğru gidiyoruz. Çünkü oy alacağız, kimden alacağız” diye konuştu. CHP'nin gelecek ilk kurultayında tüzük değişikliği yapacağını ve CHP'nin bu değişiklikle güç kazanacağını ifade eden Kılıçdaroğlu'nun bu sözü salonda bir süre alkışlandı. SİYASİ AHLAK YASASI ÇIKARACAĞIZ Siyasetçinin halka hesap vermesinin onurlu bir davranış olduğunu ve CHP'nin iktidara gelmesi halinde “Siyasi Ahlak Yasası”nı çıkaracağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Siyasi Ahlak Yasası'nı mutlaka çıkaracağız. Naylon faturacıdan maliye bakanı, Ali Dibocu'dan adalet bakanı, kalpazandan da başbakan çıkmasın diye...” dedi.
  19. Hoş Geldin. Ama senin yeterince tanıdığın var zaten... saygılar...
  20. Akp den önce ntv bir numaralı kanalım dı. Daha sonra baktım 180 sönüş var; dediğiniz gibi atv, trt, 24, stv, vs. saymakla bitmez, çünkü onlar gerçekleri söyleyebilen kanal sayısından çok çok fazlalar. Bir iki senedir Doğan Grubu Akp ye tavır aldı; bunun sebebini anlamadım. E. Çölaşan ı niçin kovmuşlardı, iktidar karşıtı diye. Daha önce bir yazımda da yazdım sanıyorum. Siyaset Meydanı nda yıllarca müzik programları yapıldı. Yolsuzlukları ortaya çıkaran program olarak bildiğimiz Arena yıllarca hiçbir yolsuzluk haberi vermedi; merdiven altı üretim, bozuk gıdalar... hep bunlardan söz etti. Diğer kanallar zaten bugün Can Ataklı nın dediği gibi yarışma, evlenme, yemek programları, aşk dizileri yayınlayarak milletin gerçeğe ulaşması engellendi. Malum kanallar hala bu yayınlara devam ediyorlar. Saygılarımla...
  21. Bu medya bombardımanıyla yapılan yönlendirmeyle elde edilen sonuca milli irade deyip her şeyi sadece kendilerinin yapabileceğini, bunun dışında herhengi bir kurumun söz sahibi olamayacağını milletin gözünün içine baka baka söylemiyorlarmı...? Bu milli irade değil miydi 82 Anayasası nı % 92 ile onaylayan? Şimdi o anayasa tu kaka. Demek ki milli irade denen şey yönlendirilebiliyor. O zaman ben yetki aldım deyip diğer kurumların yok sayılması ne derece doğrudur?
  22. y.yılmaz şurada bir başlık gönderdi: Gazete Haberleri Paylaşımı
    Can Ataklı. Vatan Gazetesi. 30.01.2010 Bir avuç olmalarına rağmen ele geçirilen medya sayesinde sesleri çok çıkan liberal maskeli faşistlerin demokrat gibi görünmelerine, darbe karşıtı olmalarına bakmayın hiç. Çünkü Türkiye sevgisizi bu kesimin en güçlü desteği aslında 12 Eylül darbesi. Eğer bu maskeliler bugün bu kadar rahat konuşabiliyor, Türkiye’nin değerlerini ayaklar altına alabiliyor, her konuyu mutlaka Türkiye aleyhine bir propagandaya çevirebiliyor, halkı kimliğinden utanır duruma getirebiliyor, Atatürk’e hakaret edebiliyorsa, bunun için gereken gücü 12 Eylül darbesinin yarattığı siyasi ve toplumsal iklimden alıyorlar. 12 Eylül darbesi, Türkiye’nin dünya kapitalist sistemine tamamen ve asla ayrılmayacak biçimde entegrasyonunu sağlarken bir dizi sosyal önlem de almıştı. Siyasi partiler yasaklandı, kurulmalarına izin verildiğinde gençlik kolları, kadın kolları gibi organlara izin verilmedi, sendikalar kapatıldı, grev ve direniş hakları kısıtlandı, toplantı ve gösterilere müthiş sınır getirildi, örgütlenme hakkı gasbedildi, hak arama bir suç gibi gösterildi. Bunun yerine serbest piyasanın acımasız ve haksız rekabeti, köşe dönme hayali, kendisini kurtarma çabası, siyasetle uğraşmak yerine para kazanma duygusu kondu. Başarı, liyakat ve yetenekle değil, kazanılan para ile ölçülmeye başlandı. Bütün bu olumsuzlukları desteklemek üzere de “yeni bir medya düzeni” kuruldu. İçi boş kadın ve eğlence programları, yok birinin gözetlenmesi, yok ötekinin yemek yapması, fikirlerin değil kavgaların ön plana çıkarıldığı sözde açık oturumlar, insanların zaaflarının gösterildiği reality şovlar, sadece paranın önde tutulduğu basit yarışma programları ile toplum zihni adeta muhallebiye çevrildi. Böylelikle toplumun kendisini ilgilendiren asıl sorunlar yerine sanal ve hayali bir dünya ile ilgilenmesi sağlandı. Bu da dini, manevi, milli değerlerle insanın insan olmasını sağlayan duygu ve düşüncelerin körelmesine yol açtı. Eğitim, bilim, kültür, sanat, estetik kaygıları bir kenara bırakıldı. Haber alma hürriyeti bile “sesli harfleri çıkarılmış SMS mesajları boyutuna” indirgendi. Toplum tamamen duyarsızlaştırıldı. Bir toplumu bu hale getirirseniz ondan sonra istediğinizi beynine sokabilirsiniz. İşte günümüzün maskelileri bu avantajı kullanarak, beyni muhallebi haline gelmiş topluma darbeydi, komploydu, balyozdu, askerciydi gibi kavramları adeta huniyle sokuyorlar.
  23. y.yılmaz şurada cevap verdi: S&S başlık Politika Bilimi
    Bu dediklerinizi CHP niye yapmaz? Demokrasi ise bıraksınlar herkes fikrini söylesi; hemen bir komplo teorisi üretiliyor (diğer partilerle aynı), disiplin kuruluna gönderiliyor. Liderlik mücadelesiyse bırakın parti içinde yapılsın, ön seçim yapılsın; vatandaşın daha çok katılımı sağlansın. Samimi iseler onlar yapsın; onları engelleyen ne? Saygılar...
  24. Ben de bu siyasi partilerin hiçbirinin gerçek bir demokrasi getirmek istediklerini ve getirebileceklerini sanmıyorum. Zoraki oy kullanıyoruz, bizim taleplerimizi karşılayan bana karşılamak isteyen bir partinin de olduğunu zannetmiyorum. Sırf cuntadan değilde bunlardan, yapılması gerekenlerden söz etsek. Askere sivil yargı diye getirilen yasanın Anayasa dan döneceğini Akp bilmiyor muydu? Biz bunlara alet olmayalım, kendimizi kullandırmayalım diyoruz. 12 Eylül bence bir iç şavaş ortamıydı. Milli irade deniyorsa halk onu da onayladı %92. Saygılar...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.