y.yılmaz

Birdenbire, tesadüfen bu isimler akıllarına geldi. Yol gösteren sokak, yükselen ateş sokağı, olan bir köy adı amara, olan bir ilçe adı Dağlıca... Buna nasıl bahane bulursunuz, kim inanır bunlara? Daha önce de söyledim. Biz yıllarca Kürt asıllı Türklerle barış içinde yaşadık. Bütün yaşanan olaylara rağmen hala da bir sorunumuz yok. Sorun sizin gibi devamlı kardeşlikten bahsedip ayrılmak için fırsat kollayanlarladır. Kardeşlerin dili ayrı olmaz, kardeşler birbirinin dillerini anlarlar. Burası Türkiye Cumhuriyeti olduğuna göre yaşayan herkes Türkçe bilmelidir. Yani anlaşabilmemiz için Kürtler Türkçe konuşmak zorundadır, bizim Kürtçe öğrenmek gibi bir zorunluluğumuz olamaz.

Bir savaş çıktığında, deprem, sel hatta trafik kazası olduğunda, uçak düştüğünde yardıma koşan bu askerden, millet nasıl bu kadar nefret eder hale geldi? Bu adam ölmüş, eşi tabut başında göz yaşı döküyor; nereden biliyorsun göz yaşlarının sahte olduğunu?

Ben size katılmıyorum. Siyasetçiler tutarlı olmalı, verdikleri sözleri tutmalılar ki, tekrar seçime gidildiğinde milletten oy istemeye yüzü olsun. Onların sorumlu olduğu milletin hayat şartlarını daha iyiye götürmesidir. Bizim siyasetçiler nedense kendi hayat standartlarını yükseltmeyi yeğliyorlar. Hangi siyasetçi o sorumluluğu hissetti, yaptığı yanlışların hesabını veren kaç siyasetçi var? Vatandaş azarlamak onlarda, hostes tokatlamak, polise, valiye hakaret etmek onlarda, bunları yapabilmelerine olanak sağlayan dokunulmazlık da onlarda. Bir ülkenin tutarlı bir dış politikası olur. Meydan okuyup arkasından peki dediğiniz zaman kimse sizi ciddiye almaz. Çözümsüzlük çözüm değildir diye önünüze gelen her evrakı imzalarsanız, günü gelince o imzanın gereğini yapmak zorunda kalırsınız. saygılar...

Açıkça nasıl bir demokrasi istediklerini itiraf etmiş. Biz de aynen bunları söylüyorduk, onların anladığı demokrasi kendilerinin her istediklerini yapabildikleri bir yönetim anlayışı. Ergenekon diye uydurma bir dava ile intikam aldıklarını biz söylüyorduk; ama bazıları bunu demokrasi sancıları diye yorumluyordu. Bu görüşte olan AKP lilerin az olmadığı kanısındayım. Bu milletvekili milli eğitim komisyonunda bulunuyormuş. Milli eğitimin de durumu ortada. Danıştay kararıyla tekrar belde yapılmış onu bile biz istedik oldu diyebilmiş. Peki o beldeyi Kahraman Maraş Belediyesi ne kim bağlamak istedi. Pişkinliğin bu kadarı da olmaz. saygılar...

Lütfen dikkatli okuyun. Eylem yapmış kişilerin isimleri, ha! siz bunlara terörist demiyorsanız onu bilemem. Sahi bir Türk olarak siz bu kişilere ne ad veriesiniz?

Gündem/ Vatan Gazetesi/ 20.02.2010 / 11.34

Bunlar hukuk adamı, istedikleri gibi davranamazlar; davranırlarsa ne olur onun da örneğini gördük. Yetkileri elinden alınır. Farklı kararlar veriliyor doğru ama nerede? Silivri deki davada.

Sn.Politika, ya siz bu halka çok güveniyorsunuz, ben sizin kadar emin değilim. Profesör ünvanlı koca koca kişiler anlaşamıyorlar, halk kime inanacak, doğruyu kim söylüyor? Hergün değişik bir bomba haber, bilgi kirliliği, yargı mensupları birbirini içeri atıyor. Normal bir ülkede bu olaylardan biri olsa ne bakan kalır ne de hükümet. 2007 seçimlerinden önce esnafı, fındıkçısı, memuru, işçisi ağlıyordu; sonuç % 47. Çavuşescu yu da herhalde ABD götürmüştür. İnsanın aklı almıyor adamlar okyanus ötesinden dünyayı kafalarına göre dizayn ediyorlar; biz kendi ülkemizi bir türlü düzene sokamıyoruz. saygılarımla...

Bu ihraçlarda ordunun ne kadar haklı olduğu alenen ortaya çıkmıştır. Tarikat üyelerinin olduğu bir ordu veya başka bir kurum da hiyerarşik düzeni sağlayamazsınız. Netekim günümüzde bunların yeterince temizlenemediği ihbarlar, evrak sızdırmalar vs görülmektedir. Tarikat liderlerine sorularak oy kullanılan bir ülkede yaşıyoruz. Evet haklısınız mızrak çuvala sığmıyor ama artık çuvala sokmaya da gerek duymuyorlar. saygılar...

İnsanlar değişebilir ama bu değişimi tutarlı bir şekilde izah etmelidir. Mesela ben, milliyetçilikle uzaktan yakından hiç alakam yoktu, muhafazakar biriydim. Hala muhafazakarım ama ülkemin düşürüldüğü bu durum beni ister istemez milliyetçi yaptı. Onların niçin değiştiklerini ne yönde değiştiklerini izah eden bir açıklama ben hatırlamıyorum; biz değiştik diyorlar. Davos ta one minute ihaleler Ofer e veriliyor, mayınlı araziler İsrailli şirketlere veriliyor. Bugün bir gazete haberinde İsrailliler arıcılık üzerine bir toplantı için Antalya ya gelecek deniyordu. Siyaset adamları önlerini görebilmeli. Yok on sene önce ben böyle diyordum ama bu böyle değilmiş tamamen farklıymış derse onun senden benden farkı kalmaz; inandırıcılığını kaybeder. saygılar...

HSYK da bu yetki varsa Ergenekon da apaçık hukuksuzluk yapılırken niye böyle bir işlem yapmadı. HSYK toplanması için en azından bakanın müsteşarı orada olması gerekiyormuş. Gündem belirlenirken böyle bir karar alınacağı herhalde biliniyordu. O halde müsteşar toplantıya niye katıldı, acaba bu olaydan bakanın haberi var mıydı?

12 Eylül öncesi ortamı hatırlarmısın bilmem. Kapının önünde bombalar patlarken, gece sokağa çıkamazken, okullarda sağ, sol kavgalarından dersler yapılmazken halk ne yapabilirdi? Bu gün aynı durum olsa siz ne yaparsınız? Bugün liberal geçinenlerin o günkü yazılarına da bakarsak alkış tutanların önde gelenleri olduğunu görürüz. Halk aynı halk, değişen hiçbir şey yok. Hükümetler değişiyor, meclisteki insanlar değişiyor ama particilik, menfaatçılık, liderlik sultası hiç bitmiyor. Siyasi sistemde bir değişiklik olmazsa bu seçim sistemiyle gelenlere hiçbir devlet kurumu güven duymaz. Bütün sorunda buradan kaynaklanıyor zaten. Mecliste hükümeti denetleyecek kurum olmadığı için yargı, asker, üniversite herkes bir yerden olaylara karışıyor.

CHP ve MHP nin planları vardır, yoktur bilemem. Ama birşey çok kesin AKP birileri tarafından yazılan büyük bir oyunun fiğüranıdır! İdam meselesine gelince, idamı kaldıran karar incelendiğinde altlarında kimin imzaları olduğunu apaçık görülmektedir. AKP bunu istismar ediyor, onlar asmadı; iktidarda sen varsın asta analar ne aslan doğuruyor millet görsün! saygılar...

Ülkeyi o hale getirenleri temizledikten sonra devrettiler. Bu temizlik öyle iki, üç günde olabilecek olsa siviller yapardı. Yalnız benim kafamı karıştıran Prf.Dr. Süheyl Batum oldu. Fikirlerine çok değer verdiğim Süheyl Hoca bir TV programında 12 Eylülü ABD güdümündeki TSK yaptı dedi. Bugün verilen mücadelenin de o günkü TSK olmadığı için, yani ABD nin istediği şekilde yönlendiremediği orduyu tasfiye etme planına karşı yapıldığını 12 Eylülü yapan TSK ile bugünkü TSK nın farklı olduğunu söyledi. saygılar...

Sn.Politika, hitap biraz abes oldu ama ne yapalım... Ben İmam Hatip Mezunuyum. Öğrencilik dönemlerinde askere kızgınlığım vardı, o konularda hala aynı fikirdeyim. O günlerde de bunları desteklemedim( Erbakan, Erdoğan). Bugün yapılan hukuksuzlukları görünce demokrasi ile ilgileri olmadıklarını anlamak hiç de zor değil. Ama burda İmam Hatipten daha fazla Fetullah Gülen in rolü var. Yıllardır askeri destekler görünerek dersaneler, yurtlar açıldı. Oradan yetişenler devlet kurumlarında görev aldılar. Katsayı falan İmam Hatipin önünü kestin diyelim. Öbür tarafta kendi Liselerinden yetişip devletin çeşitli kurumlarında görev alan bir tarikat mensupları var. Üstelik demokratik düzende de bunun önüne geçilemez. Görüldüğü kadarıyla buralardan yetişenler orduya da sirayet etmiş durumdalar. İhbarlar, sızan evraklar, konuşmayan subaylar bunun kanıtı. Saygılarımla...

Rusya ve ABD yi unutmuşsunuz. Pkk kampları, kaleşnikoflar vs. Ne yazıktır ki Türkiye Cumhuriyeti üzerinde emelleri olan bu ülkeler bize hep dost, müttefik olarak anlatıldı. Onlar her fırsatta iyi niyetli olmadıklarını göstermelerine rağmen kapitülasyonlardan başlayan, gümrük birliği, özelleştirmelerle devam eden ayrıcalıkları onlara tanıdık. saygılarımla...

Sn.Dominik, yanılıyorsam düzeltin. Yorumlarınızı %98 asker aleyhinde yapıyorsunuz; hükümeti eleştiren yazınız yok gibi. Bu da bazı şüphelere yol açıyor. Sanki ülkede demokrasinin önündeki tek engel askermiş gibi yorumlar yapıyorsunuz. Ayrıca bunların şeriat getirmek istediklerini sanmıyorum; kendi şeriatları derseniz kabul ederim. Ama gerçek bir şeriatın uygulandığı ülke yeryüzünde yok.

Sn.Kaplan bu askerin bir hatası olduğu için her fırsatta askeri yıpratmayı düşünen hükümet ve yandaşlarının eline verilmiş bir koz olarak düşünmüştüm. Eee bunlara da bir bütçe ayımak gerekeceğinden hükümetin ilgilenmemesi gayet doğal geldi bana. Saygılarımla...

El cevap AB desteği için Fransa ya ihtiyaç vardı. Saygılar...

Burda size katılıyorum. Sizin her fırsatta askere yüklendiğiniz gibi bende hükümete pay çıkaracağım. Bu işte bir bit yeniği var gibi geliyor. Bu uzmanlar askeri kanuna göre mi değerlendiriliyor, yoksa sivil çalışma yasalarına göremi? Bu askerin hatası olsaydı hükümet bunun üzerine atlardı. Mantık olarak!

Bana göre Akp nin Dp den bir farkı var. Kendi üniversitelerini kurdu ve bu üniversitelerin başına da kendini destekleyen yönetici kadroları getirdi. Ne hikmettir bilinmez koca koca prf. ler Akp nin demokrasi getirmek için çalıştığını yazıp çiziyorlar. Demokrasi getirmek isteyenler vekilleri, bakanları kapının önüne koyuyor, halktan bazı medya gruplarına sansür uygulamasını istiyor. Kendisinin yaptığı özelleştirmelerden mağdur işçilere tehditler savuruyor. Biz vatandaş olarak bunları gördüğümüz halde bu ünvanlı kişiler bunları farketmiyorlar mı? Saygılarımla...

T.C saltanat ve hilafete karşı kurulduğu fikrine ben katılmıyorum. Fiilen Osmanlı Devleti ve saltanat zaten bitmişti. Yerine yeni bir devlet olarak T.C kuruldu. Biz halk olarak demokrasinin ne anlama geldiğini, ne gibi haklarımız olduğunu idrak edemedikçe demokrasi bize hiçbir şey sağlamaz. Yahu böyle demokrasi nasıl olur? Düşününce insan inanamıyor. Başkan delegeleri seçecek delegeler de başkan seçecek. Bir çocuk oyununda çocuklar bunu kabul etmez. Başkan milletvekili listeleri hazırlayacak, halka ben seçim yaptım yaşasın demokrasi diyecek. Buna da milli irade, ben bütün yetkiyi aldım diyerek ülkenin altını üstüne getireceksin. Çok geniş ve üzerinde düşünülüp acil birşeyler yapılması gereken çok çok önemli bir konu. Saygılarımla...

Sn.Dominik, biz Akp karşı diye savunmuyoruz. O günkü manzaraları gözünüzün önüne getirin. Arkadaşlar iç savaş çıkacaktı diyor, bana göre iç savaş zaten çıkmıştı. Hergün Türkiye nin her yerinde onlarca insan birbirini öldürüyordu. Kurtarılmış bölgeler ilan edilmişti. Kimi komünist kimi faşist diye birbirini vuran insanları bu olaylara asker mi teşvik ediyordu? Polis bölündüğü için bence bu işin içinde büyük bir ihtimalle polis vardı. Poliste olaylara karışırsa tek bir seçenek kalır. O da asker müdahalesi.

Solu 12 eylül bitirmedi bence. Türk Halkına sol her zaman komünizm getirip milletin dinine kısıtlama getirilecek diye gösterildi. Halkın bir kesimi hala bu düşüncede. Siz kabul edersiniz veya etmezsiniz ama halkın büyük bir kesimi dini konularda hassas. Siyasilerde bunu bildiklerinden devamlı bu konuyu işliyorlar. 12 eylülde ülkücüler de bitirilmedi mi, Demirel, Erbakan, Türkeş, Ecevit hepsi içeri atılmadı mı? 12 eylül ne sağa ne sola, beceriksiz siyasetçilerin hazırladığı ortama yapılmıştır.

Ne kadar basit ya! Bütün suçu at askerin üstüne iş bitti. Sağcısı da solcusu da olayların içindedir. dev-sol, dev-genç, töbder, polder bunların hepsini asker mi provake etti? Geçen gün general bir programda söyledi. 12 eylül olmasa ordu da bölünüyordu diye. Bunu da Evren Paşa yapmıştır herhalde. Bu adamların canı sıkılıyor şu memleketi birazda biz yönetelim diyorlar galiba. O günün siyasetçileri çıkıp biz basiretsizlik ettik, bu işi beceremedik deselerdi bir daha bu milletin karşısına çıkamayacaklardı. Yanlış anlaşılmasın ben asker hayranı falan değilim; hatta siyasete fazla karıştıkları için bir zamanlar karşıydım. Ama mesnetsiz bir şekilde, varsayımlarla askerin karalanmaya çalışılmasına da karşıyım. Saygılar...