tülvent tarafından postalanan herşey
-
GuNuN SoZu (SeNCe)
Hayat, biz onu planlarken başımızdan gelip geçenlerdir.. John Lennon
-
KISMETTE NE VARSA
yazanadam® Matematiğim pek iyi değildir ama birini hayatımdan ''çıkarma'' işlemini çok iyi yaparım..
-
Yorumsuz
- Yorumsuz
- Yorumsuz
- Yorumsuz
- Yorumsuz
- TECAHÜL-İ ARİF
Yaaa.... Budur! Teşekkürler Radya' m.- BİR NESİL BUNLARI İZLEDİ...
Vee KAYNANALAR! Türkiye'nin ilk yerli dizisi nasıl unutulur... Bu dizinin yayınlandığı senelerde yatılı okuyordum. Cumartesi gecesi ''Kaynanalar'' ı izlemek için lokalde TV karşısında yerimizi almak için nasıl sabırsızlanırdık. Cola şişesinin içine doldurduğumuz nohutlar ve bu dizi hayatımızın belki de en eğlenceli kısmıydı. Yapım yılı: 1974 Yönetmen: Arzu - Tekin Akmansoy Senaryo: Tekin Akmansoy Türkiye'de sitcom'un ilk örneklerinden biri olarak kabul edilen Kaynanalar, 1974 yılının mayıs ayında TRT ekranlarında yayınlanmaya başladı. Anadolu'dan İstanbul'a göç eden Nuri Kantar ve ailesinin büyükşehrin kurallarına ayak uydururken kendi geleneklerinden uzak kalmama çabası anlatılmıştır. 1997 yılında ilk defa TRT ekranlarının dışında, Kanal D'de yayınlanmaya başlanan Kaynanalar ve kahramanları geçen yıllarla birlikte değişen zamana, teknolojiye de ayak uydurmayı ihmal etmedi.Ayrıca Türk televizyonlarında en uzun süre yayınlanan dizi olmuştur. Vikipedi- BİR NESİL BUNLARI İZLEDİ...
1970'li yılların unutulmaz dizisi ''Kaçak'' Unutulmayan diziler dendiğinde aklıma KAÇAK gelir benim. Her hafta sabırsızlıkla beklenen o heyecan dolu sürükleyici dizi... Henüz tek kanal olduğu için miydi bilmem, dizinin oynadığı saatler herkes televizyona kilitlenirdi. Hatta dizinin katilin belli olacağı bölümün gösterildiği akşam, adeta sokaklar boşalmıştı.- Nostalji: Dallas Dizisi - Kim Unutur JR (Larry Hagman) veya Sue Ellen'i - Dizi Geri Dönüyor
Ceyar Öldü! DALLAS dizisinin kötü adamı 'Jr Ewing' rolüyle hafızalara kazınan ve ABD'de hayata veda eden ünlü aktör Larry Hagman'ın, gelecek yaz tatil için Bodrum'a gelmeyi planladığı ortaya çıktı. Dünyanın En Güzel Koyları Birliği Başkanı Galip Gür, "Önümüzdeki yıl Bodrum'a gelip mavi yolculuğa çıkmak istediğini belirterek güzel bir yat kiralamamızı istemişti. Tedavisinin iyi gittiğini tahmin ediyorduk. Ölüm haberine çok üzüldük" dedi. Kansere 81 yaşında yenilen Hagman'ın bir Bodrum aşığı olduğunu söyleyen Galip Gür, aktörün ilk kez 23 yıl önce 6 Ekim 1989'da tatil için geldiği Bodrum'da, Seçkin Konaklar Otel'de kaldığı ve yat ile mavi yolculuğa çıktığı, ardından 3-4 kez tatil için sessiz sedasız Bodrum'a gelip gittiği belirtti. Star Güncel- Çok acıyorrrrrrrrrrr
Çok geçmiş olsun, ama sanırım pek erken hareketlenmişsiniz. Aman dikkat aynı yerden yeniden zedelenme ihtimaline!- tülvent' in Dağarcığı
Onların Gözyaşları ve Mendilleri Var… Onlar; bir kedi yavrusu ağlasa… Dayanamazlar… Siz; silah veriyorsunuz çocuklarımızın eline, birbirlerini öldürsünler diye… * Onlar; meydanlarla ağlaşıyor ne zamandır… Sokağımızdaki canlılar öldürülmesin diye… Siz; mahalleyi ateşe verdiniz… Çocuklar yandı… * Onlar; kafese karşıdır… Barınaklarda, demir kafeslerin içinde bir kedi annenin ya da bir kuğunun yaşamasına gönülleri asla razı değildir… Siz… Genç, yaşlı, hasta ve suçu kesinleşmemiş kendi insanlarınızı kafeslerinize kapattınız… * Onlar; bir tek canlı açsa… Uyuyamazlar… Köşebaşındaki çöpler arasından yemek arayan bir anne köpek gördüklerinde, içlerinde kıyametler kopar… Ceplerinde, arabalarının bagajlarında, hatta makyaj çantalarında onlar için mama taşırlar… Siz yoksul insanların, açların, muhtaçların, hastaların, fakir çocukların rızkını çala çala doymadınız… * Onlar kuşun uçuşunu sevdiler… Gölün ördeğini… Dağın geyiğini… Ormanın sincabını… Siz ormanı açıp, dağı delip, dereyi sattınız… * Siz “yaratılanı, yaratandan dolayı” sevdiniz… Onların sevgisi dolaysız… * Siz ağaca kereste olarak baktınız… Onlar için kuşun yuvasıdır dallar… * İtiraf edin… Kuzuyu görünce aklınıza ilk gelen şey; mangal… Onlar telaşlanırlar: Kuzu uzağına düşmesin annesinin… * Siz dünyanın insan için yaratıldığını söyleyip durursunuz… Onlar buna inanmazlar… İnsanın canı ne kadar kutsalsa, o kadar kutsaldır canı kurbağanın… * Siz… Hiçbir getirisi olmayan canlı dostları için çırpınan o insanların yüreklerindeki duygunun yüceliğini anlayamazsınız… Zerresi olsaydı sizde; onları dostları yüzünden otellere almayıp, kedileri için otobüslerden indirip, köpekleri için lojmanlarından atmazdınız… Gücünüz var… Olmadı; cop, dipçik, biber gazı… * Onlar… Bugün de yarın da yine sokaklarda olacaklar… Bu kez öbür canlılara getirdiğiniz “ölüm fermanı” bir yasaya karşı… Yanlarında dostları… Silahları; sevgi… Birer mendil… Ve gözyaşı… B. COŞKUN- İlgilenenler İçin...
MUHTEŞEMDİ! http://www.acunn.com...senay-beyaz/989- İlgilenenler İçin...
“Sayın Bay Başkan, Zamanınız olursa okumanız için bir mektup yazdım size. Çarşamba akşamından önce savaşa gitmemi isteyen celp kağıdımı almış bulunuyorum. Sayın Bay Başkan, Bunu yapmak istemiyorum. Ben yeryüzünde, yoksul insanları öldürmek için bulunmuyorum. Kızdırmak için değil ama size söylemek zorundayım, Aldığım karar şudur ki, askerden kaçacağım." Henüz 26 yaşındayken yazdığı "Günlerin Köpüğü", "Mezarlarınıza Tüküreceğim" ve "Pekin'de Sonbahar" romanlarıyla ünlenen Fransız müzisyen, senarist, gazeteci, roman ve tiyatro oyunu yazan Boris Vian, 1954 Cezayir Savaşı üzerine yazdığı Asker Kaçağı (Le Déserteur) şarkısında böyle söyler. İŞLERİ İYİ GİTMEYEN İKTİDARLARIN CAN SİMİDİ Emperyalistler ve ondan medet uman, onun suyuna giden ya da ona yedeklenerek hayaller kuranlar için ne kadar da klasik bir oyundur bu savaş çığlıkları. Kapitalizmin, bunalım dönemlerinden tutun da, işleri umduğu, beklediği gibi götüremeyen tüm iktidarların da can simidi gibi sarıldığı eski, kokmuş, berbat bir taktik. Kendi ülkesinin topraklarını aleni bir şekilde, komşu ülkedeki iktidarı devirmeye çalışan bir gruba açan iktidar, hezeyanlar içersinde savaş çığlıkları atmakta. Bütün bir coğrafyayı nasıl bir maceranın içersine sürüklediğinin farkında olmaması mümkün değil. Farkında değilse ne gaflettir? Farkındaysa nasıl bir aymazlık! ÖSO MİLİTANLARI TOPRAKLARIMIZDA CİRİT ATIYOR Aleni bir şekilde Özgür Suriye Ordusu denen bir örgütün militanları, topraklarımızda cirit atmakta, elini kolunu sallaya sallaya dolaşmakta, başta Hataylılar olmak üzere, sınır boyunca yaşayan tüm vatandaşlar rahatsız olmakta, bunu ifade etmekte ama değişen hiçbir şey olmamakta. Bu savaş çığlıklarını atanların olmayabilir ama o coğrafyada yaşayanların, sınırın öte tarafında, akrabaları var. Yıllarca gazetelere, ekranlara yansıyan, tel örgülü bayramlaşmaları nasıl unutabiliriz? Bu ebrulî coğrafyayı, daha da fazla kardeş kanıyla sulamak için bu çaba, bu istek, bu histeri neyin nesidir? "Arap Baharı" adı altında pazarlanmaya çalışılan ve kısa sürede maskesi düşen o kepazeliğe, o rezil, pis oyuna inananlar, kananlar bile, böylesi bir savaşı istemezken, hezeyanlar içersinde ülkeyi savaşa sokmaya bu kadar çaba göstermenin akılla izanla ilgisi nedir? ABD’DEN ÇOK ABD’CİLİK Kralcıları bile utandırırcasına “ABD’den çok ABD’cilik” sergileyen bu tavırlar, AKP hükümetinin demokrasi havariliğine samimiyetle inananların bile gönlünde, nihayet derin şüpheler yaratmayı başarmıştır. Hiç kimse bu ülke vatandaşlarını, iki ucu pislik içersindeki bir değneği tutmaya zorlayamaz. Çünkü gerçek olan şudur ki: Bu savaş bizim savaşımız değildir!.. Boris Vian'ın Asker Kaçağı şarkısı şu sözlerle son bulur: Yarın sabahtan, kapımı kapatacağım, ölü yılların gözü önünde, yollara çıkacağım. Hayatımı dileneceğim, Fransa yollarında, Brötayn'dan Provens'e dek, ve haykıracağım insanlara: Reddedin itaat etmeyi, bunu yapmayı reddedin, gitmeyin savaşa, reddedin yola çıkmayı. Eğer kan vermek gerekiyorsa, buyrun kendinizinkini verin, siz iyi bir havarisiniz Sayın Bay Başkan. Eğer beni ele geçirmek istiyorsanız, jandarmalarınıza haber verin, orduya katılmayacağımı ve çekip vurabileceklerini." Sayın Erdoğan, Siz de Suriye'de kan dökmek istiyorsanız, Buyrun gidin ve kendi kanınızı dökün. Bunu yapacak delikanlılıkta olduğunuzu Davos'ta "Van minüt"le gösterdiniz. Siz iyi bir öndersiniz. Buyrunuz önden gidiniz Sayın Bay Erdoğan!” Renan Bilek- İlgilenenler İçin...
Erdoğan'dan 'Muhteşem Yüzyıl' İçin Yargıya Çağrı! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Kütahya'da: ''Biz öyle bir Kanuni tanımadık, onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti. Sarayda o gördüğünüz dizilerdeki gibi geçmedi. Bunu çok iyi bilmeniz lazım. Bunu çok iyi anlamanız lazım. Ben o dizilerin yönetmenlerini de o televizyonun sahiplerini de milletimin huzurunda kınıyorum. Bu konuda da ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gerekli kararı vermesini bekliyoruz'' dedi. AA * Beyaz Gelincik dizisindeki eroin satıcısını tenhada kıstırıp “seni gidi adi puşt” diye ağzını burnunu kırmıştı sayın ahalimiz… Çocuklar Duymasın’ın annesini anketle “yılın annesi” seçmişlerdi, ki, evli değildi, çocuğu yoktu. Doktorlar’ın cerrahı Kutsi’ye, ameliyatını yapması için 20’den fazla vatandaşımız başvurdu, muayene etsin diye, dizi setine alzheimer’lı babasını, hatta bebeğini getirenler bile oldu. Karagümrük Yanıyor diye dizi yapmaya kalktılar, hapisteki bi ağır abi, Karagümrük’ü yakacak adam anasının karnından doğmadı diye telefon etti, yayından kaldırdılar. Sağır Oda’da suikast ihbarı yapıldı, işi ciddiye alıp, savcıları harbi harbi göreve çağıran köşe yazarları çıktı. Akasya Durağı’ndaki kuyumcu soygunu 155’e ihbar edildi, terörle mücadele timleri operasyon düzenleyip silah çekti iyi mi, az daha maskeli sanatçıları vuruyorlardı. Asmalı Konak’ı görmek için Kapadokya’ya turlar düzenleniyordu; sanırsın müze’dir, Konak’a giriş için ikişer lira bilet ücreti ödeniyordu. Kurtlar Vadisi’ndeki Çakır ölünce, sayfa sayfa vefat ilanı verilmiş, gıyabi cenaze namazı kılınmış, mevlit okutulmuş; “terörist”i canlandıran ise, tekme tokat dövülmüştü. Ahalinin rol’ü gerçek sanması gibi, rolü’nü gerçek sananlar da vardı. Kurtlar Konseyi’ndeki Baron’un sağ kolu Kılıç, esir Rum’u alnından vurdum, dokuz Yunan öldürdüm, hâlâ et yiyemiyorum, aklıma kokmuş cesetler geliyor dedi. Makarios’un rahibelerini yatağa attım da diyebilirdi. Anadolu uygarlıkları için belgesel çekmeye çalışan televizyon ekibi, Kayseri Kalesi’ne Bizans bayrağı asma gafletinde bulundu, temsili Bizanslı kıyafeti giyen figüranlar yumruklandı, ekmek çarpsın biz Türk’üz, Müslüman’ız diye yalvardılar, nafile… Neticede dış mihraklar püskürtüldü, belgesel çekilemedi, hadise apar topar cereyan ettiği için mehter takımı bulunamadı, taksi durağından temin edilen Türk bayrağı törenle surlara çekildi, İstiklal Marşı okundu. Hacı dizisi için cami önünde ABD’yi protesto çekimleri yapılırken, cuma namazından çıkan cemaat galeyana geldi, tekbir getirmeye başladı, arbede yaşandı, olay yerinden geçen sivil polis müdahale etti, ABD bayrağını yakan oyuncuyu gözaltına almaya çalıştı. * Demem o ki… Ben yargı margı anlamam kardeşim, ulemaya bakarım. * Kanuni, Firuze’ye şiir okuyormuş ayağıyla, araya bi replik sıkıştırıversin, “halk içinde muteber bir nesne yok tivi gibi, olmaya devlet cihanda rütük şikâyet hattı gibi” desin… Nihai kararı da, iki bölüm önce devlet-i âliye divanı’na oturtulan Şeyhülislam Ebussuud Efendi versin. Y: ÖZDİL- 'Tek derdimiz var İzmir'
İzmir’in Bergama ilçesinde aşure etkinliği düzenlendi. Muharrem ayı nedeniyle düzenlenen etkinliğe Bergama Kaymakamı Ahmet Ertan Yücel, Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, protokol üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş ve bölge esnafı de katıldı. 4. defa yapılan etkinlik, artık bir gelenek haline geldi. Etkinlikte konuşma yapan Bergama Belediye Başkanı Gönenç muharrem ayının birlik ve beraberliği perçinlediğini söyleyerek, “Bu tür etkinliklerle gelenek ve görenekler yaşatılmaya devam ediyor. Aşure dağıtmanın amacı paylaşmak ve kaynaşmaktır. Bu geleneğin sürdürülmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi. Tahtacı Kültür Eğitim, Kalkınma ve Yardımlaşma Derneği Bergama Şube Başkanı Musa Güneş ise, “Tahtacılar, tahta bıçkısını yüzyıllarca ustalıkla kullananlardır. Aşure Günü’nün ruhunda kardeşlik, birlik, sevgi, anlayış ve hoşgörünün anlamı saklı. Bu bereket ayında insanlarımızın hayır dualarıyla etkinliğimize katılım göstermesi bizleri mutlu ediyor” şeklinde konuştu.- 'Tek derdimiz var İzmir'
12 Ülkenin Ulaştırma Bakanları İzmir'de Toplanıyor Karadeniz Ekonomik İşbirliği Ulaştırma Bakanları Toplantısı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın davetiyle yarın İzmir'de yapılacak. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Ulaştırma Bakanları Toplantısı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı B. Yıldırım' ın davetiyle yarın İZMİR' de yapılacak. Karadeniz ülkeleri arasındaki taşımacılığın önündeki engellerin kaldırılmasıyla ilgili konuların tartışılacağı toplantıdan sonra Yıldırım,Çiğli ilçesinde kurulan 400 yataklı eğitim ve araştırma hastanesinin temelini atacak. 12 ülkeden altı Ulaştırma bakanı, dokuz bakan yardımcısı ve bürokratların katılacağı toplantıda, bu ülkeler arasındaki ulaştırma projeleri masaya yatırılacak. Karadeniz ring otoyolunun geliştirilmesi, deniz otoyollarının geliştirilmesi, kara taşımacılığının önündeki engellerin kaldırılmasıyla ilgili konular tartışılacak. Bürokratik engellerin sınır geçişlerinde azaltılması, ulaştırma altyapılarının genişletilmesinin de konuşulacağı toplantıyla Karadeniz ülkeleri arasındaki işbirliğinin arttırılması planlanıyor. Bakan Yıldırım, toplantısının ilk oturumunun ardından Çiğli'de yapılan 400 yataklı eğitim ve araştırma hastanesinin temel atma törenine katılacak. Yaklaşık 70 dönümlük alana kurulacak hastanede 16 ameliyathane, 112 poliklinik, 16 diyaliz ünitesi ve 3 bin metrekarelik acil servis bulunacak. Hastanenin 14 Mayıs 2014 tarihinde açılması planlanıyor.- KISMETTE NE VARSA
Fatmagül’ün Suçu Ne?’ nin ardından ara verdiği ekrana “İntikam” dizisiyle dönmeye hazırlanan Beren Saat, çekimlere başladı.- '''EN SON DEPREM '''
Marmaris Beşik Gibi Sallandı! 24 Kasım 2012 Cumartesi, 23:48: Muğla'nın Marmaris ilçesinde 4.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi Sonra Oku Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü'nün merkez üssünü Bozburun açıkları olarak belirlediği deprem, saat 23.04'te meydana geldi. Yerin 10.7 kilometre derinliğinde olan depremde ilk belirlemelere göre hasar olmadı. İlk depremin ardından 2.5, 2.0, 2.2, 2.1, 2.8, 2.5 büyüklüğünde 6 artçı sarsıntı kaydedildi. VAN DA SALLANDI Saat 18.04'de de merkez üssü Akçift köyü olan 4,5 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi.- 'Tek derdimiz var İzmir'
Dünya Turizmi İzmir'de Buluşuyor Türkiye'nin turizm alanındaki en önemli buluşmalarından biri olan 'Travel Turkey İzmir' Turizm Fuar ve Konferansı Türkiye Seyahat Acentaları Birliği-TÜRSAB, Uluslararası fuar organizatörü Hannover-Messe İnternational İstanbul ve İZFAŞ ortaklığıyla 6.kez 06-09 Aralık 2012 tarihleri arasında İzmir Uluslararası Fuar Alanında gerçekleşecektir. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde düzenlenen Travel Turkey İzmir Turizm Fuar ve Konferansı, geçtiğimiz yıl 638 katılımcı ve 34 ülkeden 20.568 ziyaretçiyi bir araya getirmiş ve yakalamış olduğu başarı grafiği ile dikkatleri üzerine toplamıştır. Turizm Sektöründeki Eşsiz İş Fırsatları Bu Fuarda Tüm dünyayı etkileyen ekonomik krize rağmen büyümesini sürdüren Türk turizm sektörünün; başarılı organizasyonu, seçkin konukları ve etkin konferans programı ile ön plana çıkan Travel Turkey İzmir Turizm Fuar ve Konferansı, 2012 senesinde de 5 salonda 750'nin üzerinde firma ve ciddi sayıda yurtdışı katılımıyla büyümeye, katılımcılarına fırsatlar sunmaya ve dünya turizm sektöründe bilinirliğini artırmaya devam edecektir. Türkiye'nin ve değişik ülkelerle bölgelerin turizm zenginliklerini, farklı destinasyonlarını yerli ve yabancı turizm yatırımcılarına, acentalara, satın alıcılara ve tatil planı yapmakta olan son tüketicilere göstermeyi hedefleyen fuar, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da farklı destinasyonlardan çok sayıda katılımcıya ev sahipliği yapacaktır. Gerek yurtiçinde gerekse de uluslararası katılımcı ve ziyaretçilere tanıtımınız; yeni işbirlikleri gerçekleştirmeniz ve var olan ilişkilerinizin geliştirilmesi adına; turizm sektörümüzü bir araya toplayacak olan fuarımıza katılımınızın son derece faydalı olacağına inanmaktayız. Travel Turkey İzmir fuarı kapsamında her yıl olduğu gibi bu yıl da, dünyanın çeşitli ülkelerinden fuarımızı ziyarete gelecek uluslararası turizm profesyonelleri, katılımcı firmalarla işbirliği yapmak üzere fuara davet edilecektir. Gerçekleştirilen bu özel program çerçevesinde, yurtdışından gelecek olan özel delegasyonla fuar alanında stand sahibi turizmcilerimiz biraraya gelerek profesyonel bir ortamda iş bağlantıları yapmaları ve ülkenin turizm gelirlerini artıran sözleşmelere imza atmaları hedefleniyor. Dünyanın farklı destinasyonlarını başta İzmir halkı olmak üzere çevre illerden turizm meraklılarıyla da buluşturacak olan fuarın, son tüketiciye de yönelik olacak son iki gününde katılımcı firmalar tarafından düzenlenen etkinlikler, yemek sunumları, çekilişler ve özel dans gösterileri bu yıl da devam edecektir. Ülkemiz turizm sektörünün en prestijli etkinliklerinden biri olan "Travel Turkey İzmir' Turizm Fuar ve Konferansına katılımınız bizleri son derece memnun edecektir. Sektör profesyonelleri ile sonuca yönelik, verimli iş görüşmeleri ve anlaşmalar yapabileceğiniz eşsiz bir buluşma ortamı yaratan "Travel Turkey İzmir" Turizm Fuarı'na sizleri bir kez daha büyük başarıları birlikte paylaşmaya davet ediyoruz.- Okumak Hayatı Güzelleştirir.
Yüzlerce Kitap 'Sakıncalı' Bulundu! Aralarında Uğur Mumcu, Aziz Nesin ve Nâzım Hikmet’in eserleri ile Nutuk'tan Pollyanna ve Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler'e kadar yüzden fazla kitap sakıncalı bulunarak geri gönderildi. Cumhuriyet- Ondokuz Mayıs Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü’nün (OMÜ ADK), Samsun’un Bafra ilçesinde Şeyhulaş Köyü İlköğretim Okulu’na gönderdiği aralarında Uğur Mumcu, Aziz Nesin ve Nâzım Hikmet’in eserleri ile Nutuk’tan Pollyanna ve Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler’e kadar yüzden fazla kitap İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından “sakıncalı” bulunarak geri gönderildi. ADK üyeleri Bafra İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uzunlar’ın bu kitaplar yerine Kuranıkerim konulmasını istediğini iddia etti. Uzunlar iddiayı reddetti. OMÜ ADK tarafından geliştirilen “Köy Aydınlanma Projesi” kapsamında Şeyhulaş Köyü İlköğretim Okulu’na bir kütüphane kuruldu. Kütüphaneye onlarca kitap gönderildi. Ancak Bafra İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kitapların tamamını “sakıncalı” bularak geri gönderdi. OMÜ ADK Başkanı Berkay Ünlü, “Oluşturduğumuz kütüphanedeki başta Aziz Nesin olmak üzere, aralarında dünya klasiklerinin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği 100 Temel Eser’den bazı kitapların da bulunduğu 100’ü aşkın kitap çocukların yaşlarına uygun kitaplar olmadığı, onların anlayabileceği seviyede olmadığı ileri sürülerek Bafra İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından yasaklanmış ve raflardan toplatılmıştır. Çok ilginçtir ki toplattıkları kitapların yerine Kuranıkerim’in yerleştirilmesini istemişlerdir. Bu baskıcı uygulamalar, 21. yüzyılda geldiğimiz noktayı apaçık gösteriyor” dedi. Uzunlar iddiaları reddetti İlçe milli eğitim müdürü Mehmet Uzunlar ise “ADK üyelerinin başvurularını, kütüphanenin kaymakamlık onayını bizzat ben kendim aldım. Yaklaşık 15 gün önce okula yaptığım ziyaretimde görevli arkadaşlar bana kütüphanenin düzenlendiğini söylediler. Ben kitapların geri gönderilmesi gibi bir talimat vermedim” diye konuştu. Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı Metin Erol, “Bu duruma pek de yabancı değiliz. Pinokyo’nun bile içeriğini değiştirerek dinselleştirilen ve karakterlerin isimlerini orijinalinden farklı bir şekilde Türkçeleştiren bir eğitim sistemi içindeyiz. AKP’nin eğitim sistemine bakışının en somut örneğidir. Kitaplardan dahi korkar hale gelenlerin eğitim sistemine müdahalesiyle bu örnekler yaşanıyor” dedi. Cemil Ciğerim- Ceyda Görk
Bir Deniz Duruldu İçimde... bir deniz duruldu içimde katreler durdu dalgalar durdu ne lodos ne poyraz kar etmiyor artık bir kağıt sandal bile olsa sürüklemiyor açıklara vazgeçti kıyılardan rüzgarlardan bu nasıl vazgeçiştir bilmiyorum karalanmış yırtık bir defter yaprağı gibi sırt üstü uzanıyorum sulara kıprtısız gri bulutlara bakıyorum suların aksine onlar sürekli koşuyorlar bir çift kanat sesi sürekli dönüyor başımda alçalıyor yükseliyor aç bir martı mı, doğan mı pençelerini tenimde hissediyorum duyguları dağlanıp tuz basılmış bir yürekle umarsız kıpırtısız bırakıyorum kendimi unutmaların o dayanılmaz hiçliğine nasıl tuzlu bu sular nasıl yakıyor bu kadar acırken nasıl unuturum bilmiyorum köpürüp şahlanıp kıyılara vuramıyorum yosunlar mercanlar cansız istridyeler azad etti incilerini göç etti balıklar başka denizlere onları nasıl özlüyorum bir deniz duruldu içimde katreler durdu dalgalar durdu bitmek tükenmek dedikleri bu olsa gerek acı yeşil bulanık bir tortu gibi büsbütün dibe vurmayı bekliyorum Ceyda Görk 10 Ağustos 2006 sa:07.10- Öğretmenim ........
Teşekkürler sevgili rina. Emeğin için de teşekkürler- KISMETTE NE VARSA
Çook tatlııııı... ◤ÇOK BİLMİŞ ♥♡!◥ @ sinirsistem -https://twitter.com/sinirsistem- İğneyi kendime , çuvaldızı başkasına, çiviyi enişteye , bıçağı dayıoğluna sapladım.Empati yapayım derken bildiğin seri katil oldum ben.. - Yorumsuz
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.
Navigation
Configure browser push notifications
Chrome (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions → Notifications.
- Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Select Site settings.
- Find Notifications and adjust your preference.
Safari (iOS 16.4+)
- Ensure the site is installed via Add to Home Screen.
- Open Settings App → Notifications.
- Find your app name and adjust your preference.
Safari (macOS)
- Go to Safari → Preferences.
- Click the Websites tab.
- Select Notifications in the sidebar.
- Find this website and adjust your preference.
Edge (Android)
- Tap the lock icon next to the address bar.
- Tap Permissions.
- Find Notifications and adjust your preference.
Edge (Desktop)
- Click the padlock icon in the address bar.
- Click Permissions for this site.
- Find Notifications and adjust your preference.
Firefox (Android)
- Go to Settings → Site permissions.
- Tap Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.
Firefox (Desktop)
- Open Firefox Settings.
- Search for Notifications.
- Find this site in the list and adjust your preference.