tülvent tarafından postalanan herşey
-
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Çoğu zaman öğretmen olmayanların haksız eleştirilerine maruz kalıyoruz. Tatilse evet, yaptık ... iki ay paşalar gibi... Seminerse yazıldık, gittik, katıldık. Sen mesaini akşama kadar sigaraydı, çaydı, kahveydi, muhabbetti diye doldururken, ürettiğin sadece belki ömrü birkaç senelik ürünken ya da bilgisayar ekranındaki rakamlarken, ben insanla uğraşıyorum. Senin geleceğini çiziyorum. Otobüste ayakta kalma diye, yaşlandığında sana saygı duyulsun diye çalışıyorum. Hesaplarının içi boşaltılmasın, berber saçını doğru kessin, çöpçü çöpünü düzgün toplasın diye uğraşıyorum. Bunları da sadece 1600 lira + maksimum 450 liraya yapıyorum. Sorsam çok para diyebilirsin. Eğer bazı meslektaşlarımı görmüşsen, işini eksik yapan ya da önemsemeyen; herkesi öyle sanmamalısın. Uzaktan anca "liseli" diye geçip gittiğin ya da "bırak Allah'ın ergenini" dediğin çocukla hiç 45 dakika konuştun mu? Hayata onun algılama penceresinden baktın mı? Yolda elinde sigara ile etrafındakilere tehditkar tavırlar sergilendiğinde üzüldün mü hiç? Hayatta 40 tane insanı karşına alıp, yaşlarının da 13-14 olduğunu bilmene rağmen onlara saygı duydun mu hiç? Ağızdan çıkan her şeyi kaydeden bu dimağlara karşı sorumlu olmayı hiç yaşadın mı? İmkan yok kardeşim, kimse kusura bakmasın... Maaşının 600 lirası vergi olarak kesilen bir meslek yapalım, hala "yata yata para kazınıyorsunuz" deyin. Bunun adı yatmaksa, evet yatıyorum arkadaşım! Var mı itirazı olan? Bir Öğretmen
-
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ
" Öğretmen hanımlar, öğretmen beyler; Bugün cidden müstesna bir gün. Önce İstanbul'dan kalkıp buraya kadar geldiğiniz için, hepinizi arkadaşlarımla birlikte saygıyla selamlıyoruz, ayrıca, yine bugün, barış görüşmeleri için Lozan'a davet edildik. Refet paşa, TBMM ' ni ve onun emsalsiz ordusunu temsilen İstanbul'a vasıl oldu ve bugün, İngiltere Başbakanı Lloyd George başbakanlıktan istifa etmek zorunda kaldı. Hanımlar, beyler! Bu noktaya kolay gelmedik, onun için de öğretmenlerimiz, şairlerimiz, yazarlarımız uğradığımız felaketin bir daha yaşanmaması için, o kara günlerin sebeplerini, nasıl kan ve gözyaşı dökerek kurtulduğumuzu en doğru ve en güzel bir biçimde anlatacaklardır. Bu vesile ile şehit askeri tazim ile yadedelim. kurtuluşa emek vermiş, asker-sivil, kadın-erkek, şehirli-köylü, genç-yaşlı herkesi minnetle selamlıyorum. Şunu özel olarak belirtmeden geçemeyeceğim. Dünyanın hiçbir kadını "ben vatanımı kurtarmak için türk kadınından daha fazla çalıştım" diyemez, ama şunu bilelim ki, bugün ulaştığımız nokta hakiki kurtuluş noktası değildir. hakiki kurtuluşa, çağdaş, uygar, bilime, fenne, insanlığa saygılı, istiklalinin değerini ve sebebini bilen, hurafelerden arınmış, fikri ve irfanı hür bir cemiyet olduğumuz zaman ancak ulaşabiliriz. Öğretmenler! Ordularımızın, şimdi aramızda bulunan şanlı komutanlarımız idaresinde kazandığı zafer, sadece eğitim ordusunun zaferi için zemin hazırlamıştır. Hakiki zaferi, cehaleti yenerek siz kazanacak ve koruyacaksınız. Çocuklarımızı ve geleceğimizi ellerinize emanet ediyoruz, çünkü Kurtuluş Savaşı'mızın sebeplerini, anlamını ve nelere mal oldugunu çok iyi bilen sizlere yürekten güveniyorum." Mustafa Kemal Paşa, 27 Ekim 1922 - Şark Tiyatrosu, Bursa... Öğretmenlik, mesleklerin en az kazanç getireni, fakat insanı en çok ödüllendirenidir. Atatürk' ün "öğretmen" e farklı bakış açısıyla dile getirmiş olduğu yukarıdaki satırları okuyorum da içim sızlıyor. Ataması yıllarca yapılmayan, KPSS yüzünden kadro alamayan, bu yüzden yıllarını hatta hayatını kaybeden ve de öğretmene bugünkü bakış açısını düşünüyorum da; sahte övgüler, boş vaatler, heyecanlı nutuklar dinlenen bir gün olmaktan öteye; bu gün hangi mutlu olayın, hangi gelişim ve iyileşmenin, neyin kutlandığı gün? Öğretmene yürekten değer veren dostların nazik tebriklerini almak ve seslerini duymak güzelliğinden öte ... Bu mesleği kuvvetli idealler, özveri ve sevgiyle yapmış ve yapmakta olan tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutluyorum.
-
Mevlana 'dan Sözler
Etme Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme. Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme. Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru. Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme. Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için... Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme. Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi, Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme. Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan. Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme. Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan. Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme. Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer; Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme. Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi, Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme. Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize, O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme. Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle. Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme. Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı. Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme. İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil. Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının. Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok. Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer. Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler. Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder. Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir. Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah’ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir. Mevlana Celaleddin Rumi
-
İncir Yiyen Yaşadı!
Hem yaşı hem de kurusu rahatlıkla tüketilebilen incir, birçok hastalığa ve olumsuzluğa karşı da önlem niteliğinde. İncir meyvesinin faydalarını anlatan Diyetisyen İdil D. İmamoğlu, fazla tüketilmemesi gereken durumlara da vurgu yaptı. İncir, hem kuru hem de taze olarak tüketilebilen ve dutgiller familyasında yer alan bir meyvedir. Dünyada en çok ülkemizde yetiştirilen bu meyve, Osmanlı’dan bu yana mutfak kültürümüzde de yaygın olarak yer almaktadır. Taze incirin 100 gramında 63 kilokalori enerji bulunurken, 100 gram kuru incirde 284 kilokalori bulunmaktadır. İncir A, B1, B2, C vitaminleri ile kalsiyum, demir, fosfor, manganez, sodyum ve potasyumdan zengin bir meyvedir. 2 Adet taze incir kalsiyum içeriği açısından 1 bardak süte eşdeğerdir. Bu nedenle özellikle gelişme çağındaki çocuklar, hamile ve emziren kadınlar ile menapoz sonrası kadınlar için son derece önemli bir meyvedir. Aynı zamanda süt alerjisi olan bireyler için de kalsiyum kaynağı olarak çok güzel bir alternatiftir. İncir kabızlığı önlüyor İncir, yüksek oranda posa içeren bir meyvedir. Hem çözünebilen hem de çözünemeyen posayı bir arada bulundurur. Yüksek lif oranı sayesinde kabızlığı önler. Bu nedenle zayıflama diyetlerinin de vazgeçilmez unsurlarından biridir. Bunun yanı sıra öksürük, bronşit ve astım gibi rahatsızlıklara da iyi gelir. Aynı zamanda hastalıklardaki kilo kayıplarının, iyileşme dönemlerinde telafi edilmesine destek olabilir. İncir, B1, B2 vitaminleri ile folik asit kaynağı olarak da zengin bir kaynaktır. B vitaminleri karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmalarında yardımcı etken olarak görev alırlar. Bu nedenle metabolizmanın sağlıklı işleyebilmesi için B vitamini çeşitlerinden yeterli oranda alınmalıdır. Yaşlanmaya karşı savaş Yaşlanmak istemiyorsanız düzenli olarak incir tüketmeye özen gösterin. İncir aynı zamanda yüksek oranda anti oksidan içeren bir meyvedir. Yüksek oranda karoten, lutein ve tannen içermektedir. Bu sayede yaşlanmanın vücuttaki etkilerini geciktirmeye yardımcı olur. Yüksek oranda pektin enzimi içermesi nedeniyle incir, kolesterolün düşürülmesinde de etkin bir maddedir. Bu nedenle günde 2 adet incir tüketimi kolesterolün düşürülmesine önemli fayda sağlar. İncir potasyumdan zengin bir meyvedir, bu özelliğinden ötürü de tansiyonu düzenlemede oldukça faydalıdır. Başka bir deyişle hipertansiyonu kontrol eden bir meyve olduğu da söylenebilir. Demir yetersizliği olanların da inciri günlük beslenmelerine ilave etmeleri gerekir. Yüksek oranda demir içeriğinin yanı sıra C vitamini de içeriyor olması, incirdeki demirin emilimini olumlu yönde etkilemektedir. Böylece yüksek emilim oranına sahip bir demir kaynağı olmaktadır. Diyabetliler dikkat! Tüm bunların yanı sıra incirde, diğer meyveler gibi karbonhidrat ve şeker oranı da yüksektir. Bu nedenle diyabetli bireylerin tüketimlerinde dikkatli olmaları gerekmektedir. Tabii yine fazla tüketiminde bağırsak hareketlerinin artacağı da unutulmamalıdır.
-
tülvent' in Dağarcığı
- Aşkı İçin Denizleri Aşan Türk
Ramazan Noyan Culum, 2005 yılında tanıştığı ve unutamadığı İngiliz Courtney Murray'ı görmek için 'Ninova' adlı küçük yatıyla Bodrum'dan İngiltere'ye gitti. Aşık olduğu İngiliz kızını bulmak için Bodrum'dan küçük yatıyla denizlere açılan Türk vatandaşı 38 yaşındaki Ramazan Noyan Culum, 2 bin 500 deniz mili süren yolculuğu sonunda İngiltere 'nin Plymonth kentinde İngiliz sınır polisleri tarafından tutuklandı. Ramazan Noyan Culum, 2005 yılında tanıştığı ve unutamadığı İngiliz Courtney Murray'ı görmek için Bodrum Limanı'ndan 7 ay önce 'Ninova' adlı küçük yatıyla tüm Avrupa kıyılarını dolaştı. Nisan ayında başladığı deniz yolculuğu sırasında yaklaşık 2 bin 500 millik yol kateden Culum, İngiltere' nin kıyı kenti Plymouth yakınlarında İngiltere sularına izinsiz girdiği' gerekçesiyle sınır polisi tarafından yakalandı. İngiliz Dail Mail gazetesi, Ramazan Noyan Culum'un7 ay süren deniz yolcuğu sırasında kendine kişisel bir blog açarak sevdiği kıza defalarca aşkını ilan ettiğini yazdı. Gazete, Ramazan Noyan Culum'un, KKTC'de bir restoranda kendisine sadece bir kez yemek servis eden garson Murray'a aşık olduğunu aktardı. Sosyal paylaşım sitelerinde izini süren Murray'ı aramak için yıllarını harcayan Culum'un, KKTC'den de bu nedenle sınır dışı edildiği bildirildi. Ramazan Noyan Culum, 'Courtney Murray için açlık grevi' adlı blog açarak burada kendi fotoğraflarını yayınladı, Murray'a evlenme teklif etti hatta aşkına karşılık vermezse açlık grevine başlayacağını söyledi. Culum son olarak bloguna İngiltere'ye gelirken senin için ölmeye hazırım" diye yazdı. Eski bir işadamı olan Culum'un geçmişte cep telefonu oyunları üreten bir şirkette yönetici olduğu ancak son 7 yıldır bu nedenle akıl sağlığının bozulduğu belirtildi. İngiltere Sınır Polisi'nden yapılan açıklamada, İngiltere sularına izinsiz giren Türk vatandaşı Culum'un geçerli vize ve pasaportu olmadığı dolayısıyla sorgusu yapıldıktan sonra sınırdışı edileceği kaydedildi.- GÜNAYDIN
- Mevlana
Şeb-i Aruz Hz Mevlana`nın ölüm tarihi olan 17 Aralık, kendisinin bugünü düğün-kavuşma günü olarak adlandırması nedeniyle; ``Şeb-i Aruz`` törenleriyle kutlanıyor. Bu yıl da Mevlana'nın vuslata kavuşmasının 739. yılı törenlerle anılacak. Mevlana; "Hakka kavuştuğum gün tabutum yürüyünce şu dünyanın dertleri ile dertleniyorum sanma. Bana ağlama yazık yazık deme. Cenazemi görünce ayrılık ayrılık diye feryat etme. Bedenimi toprağa verirken elveda elveda diye ağlama. Gün batımını gördün ya, gün doğumunu da seyret. Hangi tohum yere atıldı da çıkmadı. insan tohumu için neden yanlış bir zanna düşüyorsun?" "Mezarımın toprağı bir yudum şarap gibidir. Bedenimi içince, göklerin üstüne çıkar. O padişah değilim ki tahttan ineyim de tabuta bineyim. Benim fermanımın yazısı ebediliktir" demiştir.- Mevlana
- Mevlana
Vuslat'ın 739. Yıldönümü http://www.turkish-media.com/forum/calendar/event/1960-vuslatin-739-yildonumu/- Ceyda Görk
BİR GARİP HİCAZ BESTEYDİ SEVDÂ... iç sızlatan nağmeleriyle bir garip hicaz besteydi sevdâ ve yeterdi bir zemin bile mâziye yolculuklara geçmiş baharları yaşardık bir bir yürek burkan her nakaratta sonra kendimize ağlar bulurduk kendimizi her meyanda yanar tüterdik ayrılıklara inleyişimizdi neyler sabrımızdı kemanda arşe âhımızdı tamburda yay hasretimizdi ud’da perdeler her mızrap gözyaşımızdı kanunlarda kanatlanır uçardı gönül bir daha hiç yaşanmayacak o yıllara ... bir garip hicaz besteydi sevdâ ve bin sitem gibiydi cânâna her notada güz eskisi bir rüzgâr bin parça yürekleri tutup savururdu yeniden küllenmiş yangınlara hazan dönümü bir hüzün yürürdü sazlara perde perde yükselirken si bemoller do diyezler sinerdi gün dulu akşam gibi pür keder karanlıklara ah... nasıl tarifsiz bir hicrandı o beste sızısı dinmeyen acısı eskimeyen bir derin yaraydı ki her dinleyişte yeniden ve her terennümde sağnak misali sevdâdan sırılsıklam dökülürdü yalnızlıklara CEYDA GÖRK 29 mart 2011- Ceyda Görk
İŞTE... ÖYLEDİR... kapılar sağır hava ağır aklım tamtakır paramparça edip çiğnediğim çiğnettiğin bir nefeslik gururun üstünde olan gelen öfkemle acıyla tepiniyorum dahası var mıdır hani demiş ya usta... işte öyledir yer demir gök bakır kendimden kovduğum azametimi geri veremez gömütte tarazlanan duruşum ve kayıp bir mücevher gibi bulup yeniden boynuma takamaz gelişin ben hiçliği seçtim sen kendine herşeysin devran döner dönmesine de döne döne aldatır ... çıkıp çıkıp gittiğim doğrudur zamandan mekândan lâkin tevatürdür seni unuttuğum bir diken gibi battım içime kan revan boğazım bir diken ki olabildiğince çakır ... kıl payı akla ziyan anadan üryan hudutsuzdu sana istisnalarım sorgusuz nihayetlere çakıldım izahı var mıdır paslandım alazlandım sanma ki yandım sanma ki kalmadım uslanmadım ya sabır ... hiç bir ayrıntıyı unutmaz gitmeler unutmadıkları içindir inkârı üstlenir mesafeler vebali taşır ben hiçliği seçtim sen kendine herşey ol azizim aldanmak sana hayrandır hani demiş ya usta... işte öyledir yer demir gök bakır... Ceyda Görk 22 şubat 2009- Ceyda Görk
HIRÇINLIĞIM BİR TUTAM HASRETTEN... cızırtılı çizik esrik bir taş plaktır siyahlığım bir eski saba’dır dönüp durduğum Mustafa Nafiz’ '' sahilde saba rüzgarı ağlarken uyan sen'' öyle değiştim öyle değiştim ki utanır sabrım benden bunca hırçınlığım bir tutam hasretten yarım uykuların tılsımında şekillenir sancır serencâmım inceden çizer kirpiklerim yastığıma hayal meyal hatırladığım bir şehri sonra o şehrin adını bilmediğim semtindeki bir evden sızar ağır ağır üstadın sesinden "kalbinde derin bir sızı duy, aşkımı an sen" eksik bir adrestir bulamam bundandır sağırlığı tüm kapıları yüzüme kendim kapattım zaten nihayet can hükmümdür bu laf değil gıyabımda kalem kıran boynumu urgana ikram etmeden duyulmasa ve bilinmese de kaç kez okudum ben bu meyanı eskiden neydi o ince yakarış o sitem ''hicrinle nasıl söndüğümü gör de inan sen'' bir yüreğe rehin bıraktığım vadesi tükenmiş bir yüreğin şikayetidir el ayak çekilince başlar sürer sabaha dek dinleyin duyulur hala uzak bir bedestenden desem de beyhudedir artık "kalbinde derin bir sızı duy, aşkımı an sen" bana dair her bir cümleyi gecenin en kuytu yerine hapseden sinsi bir keder ve uzaklığımdır kendimden öyle değiştim öyle değiştim ki gider ayak utanır sabrım benden bunca hırçınlığım bir tutam hasretten... Ceyda Görk 11 nisan 2008- Ceyda Görk
Ve Ben Seni Ne Çok Özlüyorum... VE BEN SENİ NE ÇOK ÖZLÜYORUM... bir koltuğa bıraktım bedenimi kıpırtısız kapadım gözlerimi nihayet gelen geceyi dinliyorum... tütünle harmanladım sevdanı nefes nefes içime çekiyorum ne çok gürültü yapıyor yıldızlar ve ben seni ne çok özlüyorum... şehir uzanmış ayaklarımın dibine sereserpe çok uzak ışıklar göz kırpıyor bulutlara görüyorum gecenin ağırbaşlı laciverdini işveyle kışkırtıyor ayışığı gülümsüyorum ne çok gürültü yapıyor yıldızlar ve ben seni ne çok özlüyorum... aç bir martı kopmuş sahilden dolanıyor bu saatte kanatları bölüyor tenhalığını bir bacanın irkiliyorum... durup bana bakıyor düşünceli hayret ediyorum gagasını aralıyor bir şeyler anlatıyor sanki evet...'bekle' diyor duyuyorum... ne çok gürültü yapıyor yıldızlar ve ben seni ne çok özlüyorum... kocaman bir ateş böceği gibi göz alıcı ışıklarıyla bir uçak geçiyor başımın üstünden ardından bakıyorum... bir eski saba geçiyor aklımdan 'seni herkesten kıskanıyorum, kalbimi yaktın,ah...yanıyorum' umarsız söylüyorum... ne çok gürültü yapıyor yıldızlar ve ben seni ne çok özlüyorum... Ceyda Görk 11 Temmuz 2006 sa:24.01- Ceyda Görk
Niye Sevdim Seni Bu Kadar Söyler misin? niye niye sevdim seni bu kadar ne vardı neydi nasıl oldu da kazıdım ismini avuçlarıma nasıl dolandın saçlarıma batık bir tekneye tutunan yosunlar gibi, kahretsin niye sevdim seni bu kadar niye söyler misin öldüremediler de bunca yıl kavgalarda çaprazlara alamadılar da ara sokaklarda seni mi yolladılar üstüme ne yaptılarsa düşüremedikleri o pusu sen misin niye sevdim seni bu kadar niye söyler misin zincir mi bu, ayaklarıma doladığın yüreğimin hücresine ihanet pası bir kilit asıp dönüp gittin sesin bileklerimi kanatıyor, kurtaramıyorum kendimi, etime gömülen bir kelepçesin… hak mı bu reva mı bu kahretsin çinko bir maşrapada uzatılan su bakır çalığı bir sahanda önüme atılan kuru ekmek gibisin hasretsin hasretsin biliyorum ama yoksun nerdesin kahretsin niye sevdim seni bu kadar niye söyler misin delirmiş fırtınam kış basmış eylüllere hiç sormadan kırık camlardan dökülüyor içime mısraların hala “Yanında olsam eğer sigaranı yüreğimle yakardım yatıp dizlerine, boğaziçini seyreder gibi gözlerine bakardım..” diyen sen değil misin kahretsin… evet o hiç yatamadığın dizlerim kanıyor sigaramı parlayıp duran hasretin yakıyor ben,bizi seyrediyorum gözlerini aradığım hücre duvarlarımda nerdesin niye sevdim seni bukadar niye söyler misin? CEYDA GÖRK (5 eylül 2006........sa:04.53)- Ceyda Görk
ben senin önce sesini sevdim ne ismin, ne yüzün ne de kim olduğun yüreğim yüreğini bilmiyordu yalnızca özlediğim bir dost gibiydi sesin mısralara hüzün yağdırıyordu gurbet gibi hasret gibiydi sesin bana uzak bir akşamdan aşinâ acılar sımsıcak selamlar gönderiyordu sabâ gibi hicaz gibi yankılar bırakıyordun yüreğimde mısralar sesinde harman zamanı olgun başaklardan ayrılan buğdaylar gibi savruluyordu... ... ben senin önce sesini sevdim tütün sarısı kelimeler sesinde yeri göğü hazana boyuyordu... eski bir ramazan akşamında iftarı beklerken fırından yeni çıkan pidenin sımsıcak çağrısı gibiydi sesin bana çocukluğumu hatırlatıyordu ... ben senin önce sesini sevdim sesinde dağa çıkmış bir milisin yalnızlığı erkekçe oynanan bir Ege zeybeğinin edası ve kavganın ta ortasında yiğitçe vuruşanların vakarı gizleniyordu sen tüketirken kelimeleri sesin vatan toprağına al bayrağına sevdalı yiğit yüreklerin şehâdetine destanlar yazıyordu ... ben senin önce sesini sevdim ne şiirler anladı ne kelimeler fark etti neydi nedendi ağıt mıydı sitem miydi kurşun muydu hançer yarası mıydı derinlerde sesin sırılsıklam bir sevdâ gibi içime işliyordu... Ceyda Görk 19 Temmuz 2006 11.38- Ceyda Görk
VESAİREM... VELHASILIM... SEVDİĞİM... ne kadar zaman geçti üzerinden nefes almadan beklemelerin kirpiklerim güneş çalığı bir perde gibi sımsıkı kapalı avuçlarımda tırnaklarımın acısı yüzüm hasret sarısı dualar düğümlediğim dilimde ismin ve sevgim ve nefretim hiddetim kara kazanlarımda kara yazgımla erittiğim kederim ey sen ! vesairem velhasılım sevdiğim... ... kopup gittiğin gecenin nihayetinde biliyordum hiç bir şey ve ben artık eskisi gibi değildim kasım rüzgarlarına kokunu ezberlettiğim estiğim estirdiğim ölümlerden ölüm yazdıran hasretim annesini kaybeden yavru bir kedi gibi üşüyorum korkuyorum sersemim anlıyorsun değil mi ey sen! vesairem velhasılım sevdiğim... ... şerrimden en uzak köşelerde sindi haylidir meçhul bir zamanı beklemekte yazılacak tüm şiirlerim ne zaman ki bir selam gibi çıkar gelir uzaklardan sevgili sesin işte o zaman biter kendime esaretim çözülür düğümlerim açılır kilitlerim bestenigâr bir bestede dile gelir güftelerim ve yeşil bir türbede yeşerir muradı adak mumlarınca eriyen gönüllerin anlıyorsun değil mi ey sen ! vesairem velhasılım sevdiğim... ... acısını dibe çöktürdüğüm günlerin kıyısından kendimi akıntıya bıraktığım gecelerin günden vazgeçmekten başka hüneri olmayan takvimlerin ve paslı kol demiri vurulmuş gönül hanemin müsteciri sahibim dilimde bir şarkı "bir haber ver ey sâbâ, n’oldu gülistânım benim" dört mevsim hüküm sürmez miydi kâinatta neden hep hazan şimdi bütün bahçelerim ben diyeyim bir sen de üç yıldır en çok mühletim gel ki boynunda kalmasın vebalim anlıyorsun değil mi sen ey ! vesairem velhasılım sevdiğim... Ceyda Görk 28 Kasım 2010__01.13 Taksim Park/İst- Ceyda Görk
17 Temmuz 1951 İstanbul-Emirgân da doğdum.İstanbul-Ortaköy Öğretmen Okulu mezunuyum. 6 yaşında başladığım şiirden asla vazgeçmedim. 1970 yılında "BENDEKİ SEN" adındaki şiir kitabımdan sonra kitap çıkarmadım. Klasik Türk Müziği güftekârıyım.TRT repertuarlarında ve haricinde 80 civarında çoğu aruz ve hece kalıplı bestelenmiş güftem var İnternet üzerinde çok çeşitli sitelerde ve yerel gazetelerde siyasi köşe yazarlığı yapıyorum. "Bertan Üsküdarlı&Mecidiyeköy Musıki Derneği"nin başkanıyım... (Her salı ve perşembe 19.00-21.00 arası İstanbul Mecidiyköy /esentepe de Şişli Belediye Başkanlığı Ana binası 15. katta dernek üyelerimizle eşim Bestkâr kanuni BERTAN ÜSKÜDARLI nın şefliğinde koro çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Büyükdere cad.no:100 kat 15 Halen istanbul'da yaşıyorum. Klâsik Türk Müziğimizin anası kabul edilen "FASIL" musıkimizi icra ettiğimiz kendimize ait Gayrettepe'deki KENT FASIL Gazinomuzda sahne alarak ecdat yadigârı FASIL ve Türk Musikimizin ölümsüz eserlerini sunuyoruz. Her dalında eser vermeye gayret ettiğim şiir, musıkimiz kadar içime işlemiş, en "ben" olan olgudur...Şiirsiz ve musıkisiz hayat hayat sanırım çok ıssız olurdu. ŞAİR / CEYDA GÖRK- CİMBOM Haberleri
Galatasaray 1-0 Manchester United Şampiyonlar Ligi H Grubu'ndaki temsilcimiz Galatasaray, sahasında İngiliz devi Manchester United'ı dün akşam Burak Yılmaz'ın golüyle 1-0 mağlup etti ve gruptan çıkmak adına büyük bir adım attı. Sarı kırmızılılar Şampiyonlar Ligi'ne katılamasa bile grubu üçüncü tamamlayıp yoluna Avrupa Ligi'nde devam etmeyi garantiledi. Galatasaray öte yandan Manchester United ile oynadığı 6. maçını kazanarak İngiliz ekibine karşı ilk kez galip gelmiş oldu. Maçın tek golünü atan Burak Yılmaz, 5 gole ulaştı ve Şampiyonlar Ligi gol krallığında Ronaldo, Messi ve Alan ile zirveyi paylaştı. Sarı kırmızılıların golünü 54. dakikada Burak Yılmaz kaydederken Manchester United'ın ilk yarıda bir topu direkten dönmüştü. Galatasaray'da Hamit Altıntop'un 78. dakikadaki füzesi de üst direğe takıldı. Karşılaşmanın kalan dakikalarında iki takım da yakaladıkları pozisyonları gole çeviremeyince mücadele 1-0 Galatasaray'ın üstünlüğü ile sona erdi. Öte yandan temsilcimizin golcü oyuncusu Burak Yılmaz, Devler Ligi'ndeki gol sayısını 5'e yükseltti.- Yüreğimi Isıtan Fotoğraflarım 2
- Yüreğimi Isıtan Fotoğraflarım 2
Çok teşekkürler sevgili öylesi. [/url]- Twitter Muhabbetleri
c_kelimeler Sözleriniz yürekten gelmedikçe, hiçbir zaman iki kalbi birleştiremezsiniz..[goethe] TwitCambazi "Bir erkeğin bir kadına söyleyebileceği en güzel söz "Bir daha ki seveceğim kız, bizim kızımız olacak" demesidir..." -M.Mungan kofiakofo sapık mısın, geç. vergi dolandırıcısı, geç. sınav şifrelerin mi var, geç. yazar mısın, dur. öğrenci misin, dur. insan mısın, ÖL! burası T.C ilksenokte Her gece, sabahları sürekli ertelemek isteyeceği alarmı kurmak yerine asla ertelemek istemeyeceği hayaller kursa insan, ne çabuk uyanır. SeYiRDeYiM "Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir erkeğin omuzuna ağır gelir..." hakanshener ne zaman yumsam gözlerimi sen saklanırdın ve hep senden saklanmaya çalıştıkça sobelenirdim. yaşadığımız hep bir saklanbaçtı,benim kaybettiğim hakanshener yaşamdan kopardığımız gecelerle, değiş tokuş edelim suskunlukları... c_kelimeler "İnsanlar işine gelince değil de vicdanına değince iyilik yapsalardı; bugün çıkar ilişkileri değil, gerçek sevdalar yaşanırdı..." AdamBovary O şarkı benim. Siz başka şarkı dinleyin. TwitCambazi "Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır." Oğuz Atay c_kelimeler Mezardakilerin pişman olduklari şeyler için, dünyadakiler birbirlerini yiyorlar...[Goethe] c_kelimeler Pişman değilim yaşadıklarımdan, Öfkem belki de yaşayamadıklarımdan...[N.Hikmet] GlumnessBoy Gözlerine bakmaya cesaret edemeyen hallerimi… Seni gördüğüm anda yaptığım tüm saçmalıkları…Sadece seni özleyen yüreğimi… DusunenAdam Korktuğun kadar kaybedip, inandığın kadar kazanıyorsun. c_kelimeler "Eğer sizi üzen kişilere hala selam verebiliyorsanız, bu vicdanınızın sadakasıdır." [Mevlana] Ssizofrenik Erkeklerde ortalama ömür 71, dedem ise 90 yaşında. Yani tam 19 yıldır kaçak yaşıyor. Kendisini ihbar etmeyi düşünüyorum. kafamagoreyim ÖNEMLİ DİPNOT: Yemek yerken boğazınıza takılan lokma sizi öldürmez ama 'Helal helal' diyerek sırtınıza yumruk atan o öküz öldürür cokozelsozler "Bir ilişkiyi kadın başlatır, kadın bitirir. Genelde başlatan ve bitiren aynı kadın değildir." - Gabriel Garcia Marquez oyemadafaka Allahin gucune gitmesin de bence Arapca en boktan dil,ama simdi allah seviyor yani bende allahi cok seviyorum canim allahim c_kelimeler "Ölüyüm ama mezarda değilim, Diriyim fakat hayatta değilim..." dahanediyeyim Pişman olacağından adın gibi emin olduğun hataları, çaresizliği iliklerine kadar hissettiğin zaman yaparsın. TwitCambazi "Bil ki mutlu son diye bir şey yoktur çünkü bir şeyde "son" varsa orada mutluluk yoktur." Bob Marley libahnihas Lokantalarda dahi tek kişilik masa yok.. Bazen her şey sizinle oynar.. keremimo Kızların en büyük hayali ideal erkeği bulmak değil, şişmanlamadan istediği kadar yemek yiyebilmektir. c_kelimeler "Bir budalanın varlığına verilecek yanıt, sessizliktir...." TwitCambazi "Yanında olduğum zaman değerimi bilmezsen; Değerimi bildiğin gün beni yanında bulamazsın." Necip Fazıl Kısakürek c_kelimeler "Benim yalnızlığım insanlarla doludur...." c_kelimeler "Nur içinde yat kalbim, Ben katilini çok sevdim...." Kitapcumlelerii Sevmek, Mutluluğumuzu Bir Başkasının Mutluluğuna Bağlamaktır. ' Gottfried Leibniz ' TwitCambazi "Bana yalan söylemeni isterdim oysa ki. Çünkü insan ancak; kaybetmekten korktuğu bir şey için yalan söylerdi." -V. Hugo TwitCambazi "Dilediği kadar uzaklaşsın. Bulunduğu yerde değil, aslında hep düşlendiği yerdedir insan." J. C. Grange c_kelimeler "Aynı yolu beraber yürüdüğümüzü sandığımız insanlar, aslında bize sadece gidecekleri yere kadar eşlik ediyor...."[M.Twain] c_kelimeler BAŞAK: Belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi. c_kelimeler "Bazen insan öyle özlenir ki.. Özlenen bilse, yokluğundan utanır..." pinarayazz Ben kendime söz geciririm de, içimdeki çocuk firlama… Yarım bırakılan hayallerimin ziline basıp basıp kaçıyor ayzeknivtin bir kadın söyleyecek çok şeyi olduğu halde susuyorsa,ölmüş olabilir bi kontrol et abi! c_kelimeler "Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini şaşırmayasın..." [MEVLANA] c_kelimeler Benim gibisini bulamaz demissin haklısın senin gibi şerefsizi mumla arasam bulamam. c_kelimeler BOĞA: Bana benden iyisini bulamazsın diyen sevgilim... Ne gemiler yaktım ben, kıçı kırık bi sandalın lafı mı olur ?- Ali Ağaoğlu`na İthaf Olunur!
`Ağaç kesmedim`diyen Ali Ağaoğlu`na ithaf olunur! Bakanlık tarafından sözleşmesi feshedilen Ali Ağaoğlu Maslak 1453 projesinde son durumu anlatmak üzere kameralar karşısına geçti. Four Seasons Otel'de bir basın toplantısı düzenleyen Ağaoğlu ısrarla ağaç kesmediğini söylüyor. Ancak bu uydu fotoğrafları Ağaoğlu'nu yalanlıyor. Ağaoğlu'nun basın toplantısından satır başları şöyle: "Projenin yapıldığı arazideki gecekondudaki 3-4 tane ağacı makinelerle söktük. Satış ofisinin önüne yerleştirdik, kesmedik. Arazide bir tane bile ağaç yoktu, ormanla sınırlarımız da belli Ormanın projenin yakınında olması avantajımdı, tabii ki bunu kullanacağım. Neticede iş adamıyım. Reklam biraz kibirli oldu, kabul ediyorum. Orman olduğu için atla gezdim deniz olsa kayıkla gezerdim." USÜL HATASI YAPTIK, SEVE SEVE DEVREDERİZ Arazinin devri konusunda usül hatası yaptıklarını söyleyen Ağaoğlu, şu ana kadar araziye 3,5 milyon lira yatırım yaptıklarını, yarın itibariyle söz konusu araziyi Orman Bakanlığı'na seve seve devretmeye hazır olduğunu belirtti. RT Haber- ERKEKLERİN KADINLARDAN RİCALARI
ERKEKLERİN KADINLARDAN RİCALARI: * Pembe dizilerdeki sahte aşk nağmelerini bizden duymaya çabalamayın. Çünkü onlar gerçekten rol yapıyor ve kabak bizim başımıza patlıyor. * Bir SMS gönderdiğiniz zaman, ilk 10 saniyede cevap gelmeyince ikinci SMS'te 'Orda mısın?' diye sormayın. Kesinlikle oradayızdır! * Mağazada gelinliklere bakıp 'Aaaa ne güzeeel' dediğinizde onun bizim için bir anlamı yoktur. Bizi duygusuzlukla suçlamayın. Gelinlik sadece kızların hayalidir erkeklerin değil!!! * Saçlarınızı boyattığınızda bunu fark edemezsek, anlayın ki yakışmamıştır ve bu bizim suçumuz değildir. * Çoğu erkek ısrardan ve bir şeyi ikinci kez duymaktan nefret eder; mutlaka ilk söylediğinizi anlamışızdır ama işimize gelmiyordur! Lütfen bize geri zekalı muamelesi yapmayın. * Alışveriş yapmak hiç zevkli değildir ve asla zevkli olmayacaktır. * 'Beni seviyor musun?' diye sormayın. Emin olun ki sevmiyor olsak yanınızda bir saniye bile durmayız. * Bizden sizinle aynı üzüntüyü yaşamamızı ve size tuvalete kadar eşlik etmemizi beklemeyin, o sizin kız arkadaşlarınızın görevidir. * Bir yere gittiğimizde, hangi kıyafeti giyerseniz giyin, size çok yakışıyor, yemin ederiz. O yüzden bir daha sormayın. * Biz erkekler gerçekten basitizdir. Mesela sizden ekmeği getirmenizi istiyorsak, aslında sadece acıkmışızdır ve sadece ekmeği getirmenizi istiyoruzdur. Bundan 'ekmek niçin masada değil' diye bir iğneleme yaptığımız sonucunu çıkarmayın. Zira tüm erkekler edebiyatçı değildir. * Eğer farkında olmadan 2 değişik şekilde anlayabileceğiniz bir şey söylemişsek ve bunlardan biri kötü ve sizi üzecekse, kesinlikle diğer anlamında söylemişizdir, boşuna bizi sıkıntıya sokmayın. * Biz farklı anlamlar taşıyan dolaylı, mecazlı soruları anlamayız. Ne istiyorsanız doğrudan söyleyin ve bizi yormayın. * Eğer şişmanladığınızı düşünüyorsanız, ki büyük ihtimalle şişmanlamışsınızdır. Bize sormayın, cevap vermeyi reddediyoruzdur. * En karmaşık durumda bile bizim için temel kural şudur: 'En kolayını seç'. Bizden komplike şeyler beklemeyin. * Erkekler genelde sadece ana renkleri görürler. Mesela, şampanya bir renk değil, bir içkidir bizim için. Sarımsı Yeşil, Açık Yeşil ,Likör yeşili, Çimen Yeşili, Kireç Yeşili, Yay Yeşili, Orta Deniz Yeşili Yukarıda saydıklarınız vallahi hepsi yeşil işte! Lütfen bizi zorlamayın. * Erkeklerin çoğunun en fazla 3 çift ayakkabısı vardır. O yüzden 30 çift ayakkabınızdan hangisinin kıyafetinize uyacağını bilmiyoruzdur, lütfen sormayınız. Ayrıca uyum diye bir şey yoktur ve sırf uyum için giyeceğiniz şeyleri 1 hafta önceden tasarlamanız tamamen sizin takıntınızdır. Mavi kotun üstüne her renk ve desen blüz giyilebilir. * Kırmızı tokanız var ve sırf bu tokaya uyum sağlaması için lütfen kırmızı takım elbise almaya bize mağazaları dolaştırmayınız..! * Cuma + Cumartesi + Pazar = Bol yemek ve mutfak gerçekliğinin icrasıdır… * Bizi anlamaya çalışın; ancak bizi anlama işini lütfen fazla abartmayın. Çünkü çok kolay anlaşılır erkekler. * Evi temizleyip yorulduktan sonra, yüzünüze bakılmayacak haldeyseniz, yaptığınız temizliğin bizim için bir anlamı yoktur, takdir beklemeyin. Temiz bir evden ziyade bakımlı görünen bir kadınla bir evi paylaşmak daha anlamlıdır… * Ev işlerinden sonra yattığınız yerde sızıp kalıyor ve her türlü kur çabasına yorgunum diyorsanız bu bizi bozar… Bir erkeğe temiz evden önce temiz bir eş ve hatta sadece bir eş lazımdır. Temizlik bir temizlikçi tarafından da yapılabilir. Ama bazı şeyler temizlikçi ile yapılmaz. Yapılmamalı da. Bizi zorlamayın..! * Aylarca süren baş ağrıları, baş ağrısı olamaz. Mutlaka bir doktora gidin. * Size 'neyiniz var' diye sorduğumuzda, 'hiç bir şeyim yok!!!' derseniz size inanırız, bizim için olay bitmiştir. O yüzden bir şeyiniz varsa doğrudan söyleyin, sonra bizi anlayışsız durumuna düşürmeyin… * "Canım sıkılıyor hiç dışarı çıkmıyoruz hep evdeyiz farkında mısın?" diye sormayın, farkındayızdır. Sadece nereye gitmek istediğinizi söyleyin, bizi yormayın. * 30 civarında ayakkabınız ve dolaplar dolusu elbiseniz varken bizi iflas ettirmek bir sevgi gösterisi değildir. Heyy, bayanlar ne diyorsunuz, bu ricaları dikkate alalım mı dersiniz?- Yeni Moderatörümüz Riper'e Hoş Geldin Diyoruz
Sevgili Riper, başarılar, kolaylıklar ve teşekkürler. - Aşkı İçin Denizleri Aşan Türk
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.